Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2004 PAZAR
OLAYLAR VE GORUSLER
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Ne Dolaplar Dönüyor?
Salâh Bırsel'ın bır şıın vardır "Neler oldu nelerl
Ne dolaplar döndu" dıye başlar Şu hazıran ayı
bızlen anladığımız anlamadığımız dolaplarla tanış-
tırdı Istanbul'datoplanan NATO en başta1
Dun-
yanın 'buyüklen'geldüer, konuştular, tartıştılar, ye-
dıler, ıçtıler çekıp grttıler Genye ne kaldı butun bu
patırtı gurultu, bıze ne getırdı bızden ne goturdu9
Çırkın davranışlar, utanç veren tutumlar gorduk,
yaşadık En ayıbı da bır Devlet Bakanı'nın el mu-
ayenesinden geÇmesı1
Başbakan eşının altı kaval
ustu şışhane bır kılıkla gorunmekten çekınmeme-
sı, Tayyip Bey'ın boyle toplantılarda ne gıyeceğı-
nı bılmemesı' istanbul halkının uç gun uç gece ka-
patılması1
Turkıye'nın Irak polıslennın eğıtımını ust-
ienmesı1
Bır oynak duzey ustunde yaşadığımızı her gun
daha lyı anlıyoruz Durmadan bomba olaylan, ıh-
barian derken yurdun orasında burasında patlama-
lar, olenler yaralananlar Gerçı konuklara bırşey ol-
madı, sımsıkı korundular Ama gıder gıtmez ulke-
mızde kaynaşma başladı Van'da patlama, trenler-
de bomba araması, havaalaniannda, hemen heryer-
de kuşkulu durumlar
Bu arada Avrupa Insan Haklan Mahkemesı'nın
karan Turban okullara, unıversıtelere gıremez1
Boylece, aylardırtartışılan bırkonunun kesın bırso-
nuçla kapanması, daha doğrusu kapatılması, bır
daha bu sorunun ortaya çıkanlmaması gerektığı-
nın anlaşılması!
Ya, CHP Kurultayı'nın Ankara ıçınde değıl de
uzak mı uzak bır yorede yapılması1
Seyırcı yok,
basın yok yalnız delegeler, yandaş mılletvekıllen1
Hepsı Sayın Baykal'ın destekçısı1
Boyle bırtop-
lantıda nasıl bır sonuç çıkar? Baykal elbet bır ke-
re daha üstunluğu elde eder Bu yuzden uzennde
durmak bıle gereksız1
Anyoriar soruyortar "CHPkonusunda bırşeyyaz-
mıyorsunuz?" Neden, nıçın yazmalı, bır goruş bır
duşunce belırtmelı'? Öyle çok yazdık, oyle çoktar-
tıştık, oyfe çok guzel şeyler onerdık kı Bırieşın de-
dık, solda butunleşme olsun dedık, son seçımler-
de şerıat yanlısı ınsanların egemenlığıne son ver-
mekıçın soldakı tum seçmenlerbırarayagelsın de-
dık!
Ulus ve yurt sorunlannı kışısel hesaplann, çıkar-
lann ustunde gormeyenlereıstedığın kadarseslen,
ıstedığın kadar uyar boş çaba
1
Tarıhten ders al-
mak da yok
1
Ne yapacağız pekı
9
Hep suskun, olup
bıtenlerı seyredecek mıyız? Yoksa, her yenılgıden
sonra yenı bır umutla, bır coşkuyla her şeye yenı-
den mı başlayacağız"? Umuda, guvene, temel de-
ğerlerımızı savunmaya
1
Ufürükçülük, Muskacılık Sektörü...
Turkıye Gazetecıler Cemıyetı nın yayınladığı gunluk
Bizim cazete
Ulke sorunlanna ılışkın raporianyta araştrmalanyla,
koşe yazılanyta tarafsız haberienyle sıvıl toplumlann gazetes
Duzenlı okumak ıçın abone olun
Te) 0.212.5110875
Dr.KemalATEŞ^ vm TurkDüı
K
aman, Ankara'ya 138 km
uzaklıkta bır ılçemız Eskı-
den yolu daha ışlektı Kayse-
n, Yozgat, Sıvas arabalan ora-
dan geçerdı Bu yol Kınkka-
le ustunden v enlınce, Kaman eskı canlılı-
ğını yıtırdı, adını fazla duyuramadı Belkı
de boylesı daha ıyı oldu Hırfanlı, kurak îç
Anadolu toprağında, bozkınn ortasında ko-
caman bır denız gıbı durur Bunca suyu bır
arada gormeyen Kamanlılar, uzun sure bu
baraj golune "deniz" dedıler Hırfanh'nın
mav ı sulan, açgozlu rantçılan çekebıldı O
ışlek yol gıttıyse de, bır Kırşehır turkusu-
nun soyledığı gıbı guzelı, guzellıkJen ken-
dısıne kaldı
Bozkınn yeşil Kaman ı şımdılık yağma-
dan uzak duruyor
Bılenler bılır, Kaman cevızının ayn bır ta-
dı vardır Dunyanın en lezzeth cevızı oldu-
ğu soylenır Kocaman ın ındır ınce ka-
buklu olduğu ıçın, ıkısını bır araya getınp
tek avucunuzla çıtır çıtır, kolayca kırabıhr-
sınız Otekı ce\ ızlere gore ıçı, dışı daha be-
yazdır Son zamanlarda beledıye başkanla-
nnın (başta Yüsuf Canpolat'ın) çabalany-
la, çeşıtlı etkınlıklerle bıraz venm arttıysa
da, hâlâ kolay kolay bulunmaz her yerde
u
Kaman cevizi" dıye sıze çoğu zaman baş-
ka yerlenn cevızlen satılır
Buranın ılk hukumet tabıbı Dr Şemset-
tin Yaşatan, "Kaman Camn'nde Konferans"
(1961) adlı kıtabına şu satırlarla başlıyor
"Bttgiıüer halka konferanslar verirler. Bu-
nun için halkev lerini, okul ve iinrversite sa-
lonlannı \e pek nadir olarak da mej danla-
n seçerter. Fakat doktoıiarm canıikrde kon-
ferans verdiklerini hiç duvdunuz mu? Ben
duymadım. Fakat kendim, Kırşehir ihnin
Kaman Oçesinde buyuk camide konferans-
lar verdim." (s 8)
Çocukluğumda duasından benım de na-
sıbımı aldığım unlu bır hocası vardı Ka-
man'ın Yazılanmda kullanmadığım ıkıncı
adımı (Kamanlı) bu hoca vermış Yıllar
sonra okuduğum Dr Yaşatan'ın kıtabında,
o hocanın adıyla karşılaştım
Dr Şemsettın Yaşatan, 1944 yılında Ka-
man ın ılk hukumet tabıbı olarak goreve
başlar Henuz hukumet tabıphğı ıçın bır oda
bıle yoktur ortada
Guçlukle bulup kıraladığı evınde, bak-
kaldan almaya mecbur kaldığı bırkaç kayıt
deftenyle ışe başlar
Ne var kı gunler aylar geçtığı halde mu-
Bolumu Bşk
ayene ıçın tek bır hasta bıle gelmez Hekım
olduğunu unuttuğu gunler yaşar Oysa bı-
lır kı, her turlu hastalık vardır çevrede, sal-
gın hastalıklardan yuzlerce ınsan kınlır Bu
ılgısızlığın nedenını Dr Şemsettın Yaşatan
şoyle anlarıyor "Çünkuşehrinbirevlhas,
bir lokman hekfani vanh, adı O._ Hoca idL
HaDan gözünde çok bfiyük, çok becerili ho-
ca!.."
Dr Ş Yaşatan, Kaman'da hâlâ ocak ola-
rak devam eden hocanın evının onunde 40
derece ateşler ıçınde, ellennde armağanlar-
la sıra olmuş hastalan gorunce, bır hekım
olarak ıçı parçalanır buyuk acı duyar Zor-
dur cehaletle savaşmak Çunku cehalet, ken-
dını hoş gosterecek kulturu de bırlıkte ge-
lıştınr ve uretır
Büiminışığı
Bıhmın ışığı, Atatürkaydınhğı Anadolu'ya
kolay yayılmadı Anadoîu aydınlanmasının
yuzlerce kahramanından bın olan Dr Şem-
settın Yaşatan, boylesıne bır cehaletle polı-
sıye onlemlerle savaşamayacağını anlayın-
ca, camide konferans veımek ıçın kayma-
kama başvuruyor
O Hoca'nın ardından aynlmayan kay-
makamı ıkna eder Bır cuma gunu tellal ara-
cılığıyla hukumet tabıbının camide konfe-
rans vereceğını, namaz kılan, kılmayan her-
kese duyururlar Dr Şemsettın Yaşatan, bır-
kaç yuz kışının ılgı dolu bakışlan arasında
kursuye çıkar Gensını kendısınden dınle-
yelım
"Bir kurtancı olacağun hakkmda içimde
kuvvetii bir his betirmişti. İçimde duvdu-
ğum actdan akiığım ılham ile, kuvvetii bir
hatip kesflmiş, buyük bir talâkat (açıkhk) ve
halâvetie (tatttrida) bir buçuk saat konuşmuş-
tum. Oturan ve ayakta duran cemaat, bir ta-
bnı oynatmadan dikkat kesitaniş, beni din-
lemişti. Boyle bir emrtvaki ve cemaat huzu-
runda beni dinkmek zorunda kalmış olan
Ö_ Hoca, iki büklüm olmuş, korkmuş bir
halde görünüvordu. Ben, dini sovsuzlaşür-
nuş bulunan hurafeleri en manüld şekiDer-
deyıkıyor,flmin\c tababetin müspet olan ba-
şanlannı birer hev kel gibi dikivordum." (s
10)
Dr Yaşatan'ın konuşması buyuk ılgı go-
rur, dakıkalarca alkışlanır Kutlamalar çar-
şı ıçınde de surer Konferanslann her hafta
tekran ıstenır Dr Yaşatan'ın deyışıyle, bu
konferanslarla, O Hoca'ya bınncı darbe
vuruhnuştur Bundan sonra dıspansere has-
talar gelmeye başlar Ama nasıl7
"Eviıne ve dıspansere hastalar gelmeje
başlanuşlardı. Fakat bu hastalaruı zebun
viıcutlan hocanın muskalan ile muzevyen
(süslenmiş) bir halde idi. Tedavi>i parasız v a-
pıyor, buna mukabil önce muskalannı bana
teslinı etmelennı şart koşuvordum. Bu usul
ile tedavımn başansmı, hocanın muskalan-
na maletmekten hastalanmı kurtanvor, ba-
şaruun hangi yonde bulunduğu hakkmda
kendilerine tecriibi (deneyimseT) bir kanaat
varaüvordum." (s 11)
Doktorun topladığı muskalann sayısı bı-
nı aşmıştır Ufunıkçuluk, muskacılık hâlâ
bır sektordur Anadolu'da
Dr Yaşatan kıtabında, bu cehalet tablo-
sunun gensınde yatan nedenlen L Hakkı Bal-
tacıoğJu'nun ağzından, şu sozlerle açıklar
u
Baü kalkmmasmm volu vordamı şudur:
Luther, tncfl'i anadiüne çevirdi AnadiB ede-
bhata tesir etti. Milli edebiyat doğdu. Milb
edebrv at potitikava tesir etti, milB devlet doğ-
du. IVIiDi devlet ekonomh e tesir etti, endust-
ri doğdu. Endüstri, hürrivet ve şahshet ktil-
tuninu yaratb, demokrasi doğdu. Gorm or-
sunuz ld, Baü kalkuıması demokrasiyle baş-
lamıyor. Demokrasi ile sona erryor. Bizim de
vapacağmuzikiş,dinkJtabımızalankuran'ı
anadiünüz olan Türkçeye çevirmek ve bu su-
reöe okumakür." (s 28)
Bılım, bılgı ve dın kaynaklanyla halk ara-
sına gıren dıl ve yazı engelı (Arapça, Os-
manlıca) yukandakı cehalet tablosunun
onemlı nedenlenndendır Yuzyıllardır Ku-
ran'ı anlamadan başımızı secdeye eğdık
Bugun de bılım bılgı kaynaklanyla halk
arasına Ingılızce engelını koymaya çalışı-
yoruz Ne acı'
Dr Şemsettın Yaşatan, 1944 yılında Ka-
man'dayaşadığı deneyımı, 1960"lı yıllarda
Izmırde de denemek, bır halk eğıtım yon-
temı olarak yaygınlaştırmak ıster Ancak
bu çabasında en başta Dıyanet îşlen Baş-
kanhğı'nı karşısında bulur Başkanlık ile
arasındakı tartışma \ e \ azışmalar. o gunler-
de basına da yansır "Onlann şevtanlan,
cinleri, perileri varken, tenezzul mu ederler
mikrop lafinı etmeje?" dıyen Ecv«t Gure-
sin gıbı yazarlann desteğıne karşın, Ka-
man'da yaptıklannı tzmır gıbı ılencı bır
kentte uygulayamaz
Camide konferans, yalnızca Kaman'la sı-
nırlı kalır, boyle bır onur, ce\ ız ve bozlak
dıyan Kaman'ın, Kamanlılann olur
Kaman Camıı 'nde Konferans, Karınca
Matbaacıhk, îzmır 1961
'Dünden Bugüne'
Medya
SAVAŞI
Doğan ve Çukurova
Gruplan'nın uzun suredir
alttan alta süren çekışmesı,
artık açık savaşa donüştü.
Goruntude kavga 'Kurtlar
Vadisi' üzenne dönuyor.
Ama ışin ıç yuzunde
Lig TV'den at yarışlarına
kadar 'yok yok!' Savaş o
hale geldi ki, basının
efsane gazetesı Hurriyet'in
bıle taklidı çıktı.
HABERCİLİKTE SON NOKTA
NATO Ortadoğu'ya yerleşti; Mehmetçik ateş hattına: Zırve 'Turkıye'nın
gururu' havasında sona erdı ermesıne ancak ucu açık kalan, yakıcı sorular
yanıt bulamadı. Irak'ta 'eğıtım' nereye kadar? NATO Ortadoğu'ya nasıl
yerleşecek? Mehmetçik hangı senaryo ile ateş hattına surulecek?
Çocuklarda kanser artık kader değil: Başarı oranı vuzde 70'lere vardı.
Uzmanlar çocuklarda kansen 'yakalamanın' ıpuçlarını anlatıyor. Kanserı
yenen çocukların en buyuk ısteğı: 'Yanımızda ağlamayın, moral verın!'
Hayvanlar namlunun ucunda: Hayvanları Koruma Yasası çıktı ama endışe
verıcı sorulan da beraberınde getırdı. Hayvan hakları savunucuları yasada
yer alan 'ıtlaf maddesıyle artık hayvanların oldurulmesının çok daha kolay
hale geldığını ıddıa edıyorlar. Nokta "Hayvanlar' sayfasında.
• ABBATE'DE IŞTEN ÇIKARMA SENDIKA DINLEMIYOR • MAL[YEDE
DEPREM • MURAT DEMIREL'I, ALAATTIN ÇAKICI'YI YARGILAYAN
HAKIMIN 40 YILLIK EMEK BEDELI BIR DAIRE BIR ARABA
• DENKTAŞTAN NOKTA'YA OZEL MEKTUP • FUTBOL
FEDERASYONU'NDA CADIKAZANIKAYNIYOR
NOKTA OKUMAK AYRICAUKTIR
îktidar Kooperatifçiliğe Karşı
Prof.Dr.CevatGERAY
"Kanım odnr ki, büieşmede kesin
olarak kuvvet vanur. Kooperatif yap-
mak özdeksel (maddi) ve tinsel (mane-
vi) giiçleri, zekâ ve becerileri birleştir-
mektir. Yoksa bir zayıfla bir güçlünün
birteşmesinden söz etmiyonım. Birleş-
menin boylesi, zavıf olanın güçlfiye tut-
sak olması demektir™"
Mustafa Kemal Atatürk
Sıyasal ıktıdann kooperatıflere kar-
şı tutumuyla ılgılı şu gozlemlenmızı be-
hrtmelıyım (1) Iktıdar partısının par-
tı ızlencesı ile hukumet ızlencesınde
"kooperatiP sozcuğune ya hıç ya da
bır kez rastlanılmaktadır, (2) tanm sa-
üş kooperahflen, koy kalkınma koope-
ratıflen, zıraat odalan ve bunlann bır-
hklen hem eğıtsel, hem de ekonomık
yonden uyelerıne yararlı olurken. ıktı-
dar, demokratık ve gonullu orgutlen
dışlayan, demokratıklık ılkesıne aykı-
n duşen "üretici biıükleri" adıyla ye-
nı bır orgutlenmeyı ongoren bır yasa ta-
sansı hazırlamıştır, (3) uretımdekı gu-
cunu kanıtlamış olan konut kooperatıf-
lenne açılan kredıler gıderek yok du-
zeyıne ındınlırken, dev letın ozel kesı-
mının yapım ortaklıklanna ıhale yo-
luyla konut uretme yoluna gıtmektedır
Kooperatifler anapara sahipleri-
nin denetiınine sokuMu!
Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı'nce
21 Nısan 2004 gunu benımsenen 5146
sayılı yasa ile kooperatifler yasasırun
1 ve 9 maddelen değıştınldı Gerçek
ve tuzel kışılenn kurduklan değışır or-
taklı, değışır sermayelı ortaklıkJann da
kooperahfe uye olma yolu açılnyş ol-
du Bılındığı gıbı, kooperatıfler bır ser-
maye ortaklığı değıldu- Aynı amaçla
guçlennı bırleştıren bıreylenn, beledı-
ye, koy, ıl ozel ıdaresı gıbı kamu kuru-
luşlannın, dernekler, sendıkalar gıbı
ozel hukuk tuzel kışılennın de uye ol-
duğu, kâr amacı gutmeyen, ozune yar-
dım, karşılıklı yardımlaşma \ e dayanış-
maya dayalı orgutlerdır
Kooperatif orgutlenn en buyuk rakı-
bı, hatta duşmanı kâr peşınde koşan
açıkgoz fırmalardır Bunlann koopera-
tıfe gırmelennın amacı, dayanışma ve
yardımlaşma değıldır Amaç, koope-
ratıflenn yonetım ve denetımıne ege-
men olarak kârlannı en yuksek duze-
ye çıkarmaktır Anapara sahıplennın
ya da adamlannın kooperatıfe uye ol-
ması, ekonomık açıdan guçsuz olan tu-
kehcılenn, emeğıyle geçınenlenn, ure-
tıcılenn bırleşke?ı olan kooperahfler-
de uyelenn bırtakım açıkgozlerce so-
muruhnemesı, kooperatıflenn daha et-
bn çalışabılmesı, venmlı olabılmesı
ıçın gereklı onlemler alınmalı, kamu-
nun gereken desteğı v ermesı sağlanma-
lı, çok amaçlı kooperatifçiliğe yone-
lınmelıdır
Devlet komıtta kooperatif yerine
özel kesimi veğhyor
Resmı ağızlarda yınelendığı gıbı TO-
Kl, 2004 yıh sonuna değın 100 bın ko-
nutu devlet elıyle yaphracaktır Bu, bır
yandan konut kooperatıflenne yenı kre-
dı açılmaması ote yandan yapımı sur-
mekte olan kooperatif konutlannın ta-
mamlanması ıçın smırlı kaynak aynl-
ması demektır Oysa kooperatifler ko-
nut uretımındekı guçlennı kanıtlamış-
lardır Her turlu engellemelere karşın
kooperatifler, son on yıl ortalamalan-
na gore yapımı bıten dort konuttan bı-
nnı uretmeyı başarabılmışlerdır Top-
lu konut fonu desteğıyle yapımı ta-
mamlanmış konutlann bu\uk bolumu-
nu (sayılan 1 mılyona varan) koopera-
tifler uretmıştır
'KüreseUeşmenin adaletsizliğine
karşı kooperatif bir firsattir'
Kureselleşmenın ozelleştırme, ulus-
devletı kuçultme, ulus-ustu anapara-
nın onundekı engellen kaldınna konu-
sundakı dayatmalan karşısında bızım-
kı gıbı gen kalmış ulkelerde koopera-
tıflenn bır dar geçıtten geçmekte oldu-
ğu, kımı sıkıntılarla karşı karşıya gel-
dığı bır gerçektır Kooperatıfçılığın
uluslararası ılkelennı uygulayarak. e\ -
rensel temel değerlennı koruyarak ayak-
ta kalabılen kooperatıflenn emeğiyle
geçinen ureücı kesimler için tek umut
ışığı olduğu bıhnmektedır Uluslarara-
sı Kooperatifler Bırlığı ICA. 3 Tem-
muz 2004 te tum dunvada kutlanan
Uluslararası Kooperatıfçılık Gunu'nde
yayımladığı büdırgede. para (kâr) de-
ğıl, ınsan odakh kuruluşlar olarak ko-
operatıflenn kuresefleşmenin toplunı-
sal ve ekonomık olunısuzJuklanndan,
adaletsızliklerinden korunmak için ko-
operaüfçUığin bir firsat olduğu vurgu-
lanmaktadır
Kooperatif hareket, ozel kesım kuru-
luşlannın ya da anapara sahıplennın
kooperatif uyesı olması karşısında, uye-
lennın bırtakım açıkgozlerce somurul-
mesıne ızın vermemelıdır Bu tuzağa
duşmemek ıçın kooperahfçılenn uyanık
bulunmalan, orgutlenne sahıp çıkmalan
gerekmektedır
PENCERE
TÜPbanlı Hükümet
Olur mu?..
Turk mızahı dunyada eşı menendı bulunmayan
bır sanattır ışte sıze bır sıvrı ornek
Padışah efendımızın canı sıkılıyormuş, Incıli Ça-
vuş a buyurmuş
- Incıli, öyle bır ış yap kı ozrü kabahatınden bu-
yuk olsun'
Cuma namazından çıkarken Incıiı, onunde bu-
lunan padışahın kıçına el atıncaSultan ofkeyle do-
nup hışımla "Bre kendını bılmez köpek" demeye
kalmadan Incıli kabahatın ozrunu soylemış
- Bağışlayın padışahım, demış, sızı sultan hanım
sandım
•
Bush un Ortakoy Camısı'yle Boğaz Koprusu de-
korunda nutkunu atması ıçın kurulan tıyatroya çağ-
nlan uç yuzu aşkın seçkınımız -Turk polısı tarafın-
dan değıl- Amenkan gorevlılerınce epey hırpalan-
dı, ozellıkle bekletılıp aşağılandı, ama, betenn de
beten var
Ertesı gunu medyada çıkan yorumlar evlere şen-
hk>
Kımılerı dıyorlar kı
- Bız bu muameleye kızmadık, Amenka dunya-
dan sorumlu' ABD olmasa dunyada neler olaca-
ğını duşunebılıyor musunuz? Başkanı korumak
gerekıyor' Davetlılenn gorduklen aşağılayıcı tu-
tumu doğal saymak gerekır
özru kabahatınden buyuk
Mısır'dakı Sağır Sultan Amerıka'nın su ve petrol
emperyalızmı ıçın Ortadoğu'ya konuşlandığını duy-
du, adamın bır de istanbul u ışgal edıp bızımkıle-
re karşı kabalaşması şart mıydı'7
Hem bu medya, kendısını kendı vatanında aşa-
ğılayan Amerıkan polısını haklı bulurken Kuzey
Irak ta bızım askenmızın başına çuval geçıren Ame-
rıkan askenne neden kızıyor^
•
Takıyyecı AKP ıktıdan kafasındakı planı Turioye'ye
uygulamak ıçın ABD'den, AB'den İMF'den ne ge-
lıyorsa eyvallah demek stratejısını benımsemıştı,
ama, bu yol artık çatallaşıyor
AİHM (Avrupa Insan Haklan Mahkemesı) son
karannda bızım turbancılan mahvettı bu karar ka-
musal alanda geçerlı turban yasağını haklı bulu-
yor
Pekı, şımdı ne olacak?
Turkıye Cumhunyetı Hukumetı nde başta Baş-
bakan olmak uzere çoğu bakanımızın eşı turban-
lı, yaygın deyışıyle sıkmabaş değıl mı
1
Bakan koca resmı yerlere gırebılıyor
Hanım gıremıyor
Boyle hukumet mı olur''
Yurttaşın bın
- Ben, demış, boyle hükumetın ıçıne edeyım
Polıs
- Vay sen hukumete hakaret edıyorsun ha!
Yurttaş
- Benım kufrettığım Hollanda hukumetıydı
Polıs
- Ulan, ben hangı hukumete küfredıleceğını bı-
lınm, yuru bakalım karakola
•
Nasrettin Hoca'yı çırkın bır kadınla evlendır-
mışler, hanım ılk gun sormuş
- Efendı, kıme göruneyım, kıme görünmeye-
yım?
Hoca
- Hanım, demış, bana görunme de kıme göru-
nursen görün'
AKP Hukumetı'nın Başbakanı ile bakanlarının
eşlen elı yuzu duzgun hanımlar, ama, artık ortalık-
ta gorunmeseler ıyı olacak
VEFAT ve TEŞEKKUR
Ağabeyım
MEHMET NUSRET
ÇARKACIVnın
vefatı nedenıyle yardım ve
unutulmaz ılgılerını esırgemeyen
TMMOB ve Bılkent Unıversıtesı camıasına
en derın teşekkurlenmı sunanm
NİLGÜN ÇARKACI
"İçimdeki
Güneş"
Çocuklar Içın Yaz Etkınlıklen
Kapsamında Çocuk ve Gençlık
Ruh Sağlığı Derneğı ile
AN A BABA OKULU
05 Temmuz 2004 /12 00-14 00
"Dkoğretim Doneminin Gelişimsel Ozellikleri"
Doç Dr Elv an Işen Karacan
Gazı Unıversıtesı
Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıklan Ana Bılım Dah
12 Temmuz 2004 /12 00-14 00
"Okul Doneminin Sık Gorulen Sorunları
ve Çozum Yolları"
Uzm Psıkolog Betul Gundoğdu
Imge Ruh Sağlığı ve Danışma Merkezı
Aynntılı bılgıvı v aktımızdan edınebılırsınız
Katılım ucretsizdır.
munwuiii!.li<ıuı
Pans Caddes No 4
Kavakldefe 06540 ANKARA
Tel (0312)417
7
7 20 pbx
Faks (03121 417 57 46
e pcsta ur^ag@urTrag org tr
AWV/ Lnag org tr