17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAVFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2004 PAZA HABERLER DÜNYADABUGÜN ALÎ SİRMEN Her Şey, Herkes Vardı Ama 0 Gün Onur Yoktu Sevgili, önceki gün Pencere köşesini okumak için ga- zetem'n 2. sayfasını açınca donup kaldım, zaman nasıl da akıp gidiyordu. llhan Selçuk'un köşesınin altında, "Hasan Esat lşık> ölümünün 15. yılında özlem ve sevgiyle anı- yoruz" diye bir ilan vermişti ailesi. Demek aradan 15 yıl geçmiş. Oysa ben Hasan Bey'i ölümünden az önce, babasının adını taşıyan Kad köy Dr. Esat Işık Sokak'taki evinde ziyaret et- mem sanki dün kadar yakınmış gibi geliyor. Hasan Bey, benim okuldan, mezuniyet yılını ha- tıriayamayacağım kadar büyüğümdü. Çeşitli ortak dostlanmız vardı, kendisini politika yıllanndan ön- ce, Paris'te büyükelçi iken tanfmıştım. Ama hep- sinden önemlisi, Ömer Seyfettin'in Incili Kaftan öyküsünü anımsatan onuriu bir büyükelçi kişili- ğiydi beni etkileyen, tıpkı Osmanlı'nın 1915 yılın- da VVashington'daki büyükelçisi Ahmet Rüstem gibi... Siyaset yıllannda da Hasan Bey, ilkelerini her şeyin önünde tutmuş, bu alandaki aktif yaşamdan aynldığında bile sorumluluğunu hep hissetmiş, her konuda görüşlerini, uyanlannı dile getiren yazılar hazırfamış, gazete gazete dofaşarak uyan görevi- ni eksiksiz yerine getirmiş, ömrünün son gününe kadar bu davranışından vazgeçmemiş biriydi. Hasan Bey'i tanıyıp saygı duymamak mümkün degildı. Sonradan "12'den 12'ye 7üric/ye''krtab)nadaal- dığım, "İki Onurlu Büyükelçi' diye bir yazı yazmış- tım onu ve Ahmet Rüstem'i anlatan; son ziyaretim de kitatn bir an önce kendisine takdim etmek için- di. Hastaydı, ama hiç renk vermiyor, sanki bir şey yokmuş gibi davranıyordu. • • • Türkiye Cumhuriyeti'nde çok şükür, onur kav- ramını her şeyın üstünde tutarak temsil ettikleri ül- kenin hakkını veren büyükelçileryalnız Hasan Bey ile sınırlı kalmadı. Onlann herbirinı anmak, Sevgili, hepimiz ıçin bir şükran borcudur. Bunlardan biri de, Hasan Bey ile hemen hemen aynı dönemde, meslek yaşamına atılmış olan Mah- mut Dikerdem ıdı. Onu, kansere yakalandığı sırada, Metris Askeri Ceza ve Tutukevi'nden hastaneye sevki için ana- dan doğma soyunmaya zorladıklan sırada ora- daydım. Mahmut Bey bu istek karşısında dikildi ve; - Ben bu devleti temsil etmiş bir büyükelçiyim, hastaneye gitmem, koğuşa döner orada ölürüm, ama bu isteğinizi yerine getirmem, yanıtını verdi. Onurlu büyükelçi, bu davranışıyla 12 Eylül faşiz- minin hapishanemizdeki suretini dize getirmişti. Bir şey yapamadılar. • • • Sevgili, "Onur" ve "büyükelçi" sözcükleri yan yana ge- lince anımsadığım kişilerden biri de, ilkokuldan sı- nıf arkadaşım Emekli Büyükelçi Onur Öymen'dir. özellikle, Bush 'un arkasına dekor olarak Boğaz Köprüsü ve Ortaköy Camii'ni alarak Galatasaray Üniversıtesi bahçesinde tarihi konuşmasını yaptı- ğı 29 Haziran günü Onur'u çok andım. Bundan 53 yıl önce orası üniversite değil, Gala- tasaray Usesi'nin ilkokuluydu. Onur ile ilkokul günlerimizden hiç unutmadığım bir görüntü vardır. Beşinci sınıftaydık, artık ilk yıllarda olduğu gibi, demir parmaklıklara sanlıp "Kaptan düdük!.." di- ye bağırmıyorduk. Büyümüştük, kendimize göre düşünceler geliştirmeye çalışıyorduk. Bahardan yaza doğru yol alan bir akşamüstü, Onur ile 29 Ha- ziran 2004 günü Bush'un konuştuğu nhtımda vol- ta atıp konuşurken onun şu soruyu sorduğunu ga- yet iyi anımsıyorum: - Acaba yanlış olan ne? Nasıl düzelecek bu memleketin hali?.. 12 yaşın yanıtlan neler olabılirdi ki?.. önemlı olan o yaşta verilecek naif yanıt değil, o sorunun sorulmuş olmasıydı. O sıralarda, amca- oğlu Attan iki yıllık gazeteci ve iki yıllık parti üye- siydi. Bu egitimci ailede, ülke sorunlanna ilgi erken yaşta başlıyordu hep... 29 Haziran günü elli üç senelik o olayı anımsa- yınca, kendi kendime sordum: - Acaba Onurorada olsaydı, Bush'un konuşma- sı üzerine ne düşünürdü?.. Ama biliyordum, o gün Onur orada değildi. O gün orada debdebe, şaşaa, anlı şanlı politi- kacılar, bakanlar, onlan sürü gibi denetleyen yapı- lı Amenkan sivil polisleri, seçkin bir davetli kitlesi, kısacası her şey, herkes vardı. Ama o gün orada Onur yoktu... • ANKARA (AA) - Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü (BYEGM) Abdurrahman Bil- giç, basın çalışanlan ile çalıştıranlann ilişkileri- ni düzenleyen 212 sayıh yasada degişiklik yap- mak için çalışma başlattıİdanru belirterek mes- lek örgütleri ve sendikalardan görüş istedikleri- ni söyledi. Bilgiç, gelmeye başlayan görüşler ışığında değerlendirme yapacakJannı ve daha sonra Devlet Bakanlığı"na sunacaklannı belir- terek basın çalışanlan ile ilgili düzenlemelerin "5953 sayılı yasa" ile düzenlendiğini hanrlatn. Şirin'den kaçafcçHık sorusu • ANKARA (ANKA) - Istanbul Bağımsız Millet- vekıli Emin Şirin, Kaçakçılık ve Organize Suç- larla Mücadele (KOM) Dairesi Başkaru Hanefi Avcı'ya mektup göndererek, kaçak akaryakıtın yanı sıra özeliikle resmi alım-satım ve ihaleler- deki sahtecilik olaylanyla ilgili olarak aynntılı bilgi talep etti. DÎE verilerine göre yılın ilk üç ayındaki rakamJara bakıldığında petrol ürünle- rinin rafineri imalatı ve çıkışında yüzde 10'luk bir düşüş görüldüğünü belırten Şirin, "Akarya- kıt kaçakçılığı konusunda 2004 yıluıın ilk altı ayı ıçinde yakalanan toplam miktarlar ve alı- nan tedbirler hakkında kamuoyunu bilgilendir- meniz favdalı olacaktır'" dedi. Türkiye Kamu-Sen'in araşürmasından Cumhurbaşkanı'na destek, milletvekillerine tepki çıkt YıırttaşSezer'egüveniyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kamu-Sen'in, "Halkm Devlete ve Kamuya Bakışı" adlı ça- lışmadan yararlanarak elde ettiği verilere göre, yurttaşlann en güven- diği kurumlann başında Cumhurbaş- kanlığı geliyor. Cumhurbaşkanlığı- na olan güven 10 üzerinden 8.4 olarak belirlenir- ken, milletveküle- rine duyulan gü- ven ise yalnjzca 1.7'dekaldı. Türkiye Ka- mu-Sen Araştır- • 6 bin 626 kişinin katılımıyla yapılan çalışmadan elde edilen verilere göre. halkın devlete güveni sorulduğunda, Curnhurbaşkanlığı 10 puan üzerinden 8.4, öğretmenler 8.1, jandarma 7.8. emniyet ve muhtarlar da 7"şer puan aldı. Milletvekilleri ise 1.7'de kaldı. Yurttaşlann en fazla işinin düştüğü kunımlar hastane ve sağlık ocakJan olurken. en rahaî ettiği kurumlar da muhtarlıklar oldu. ma Geliştirme Merkezi'nin, Ankara Üni- versitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğre- tim Cyesi Dr. Metin Özuğurhı'nun 6 bin 626 kişinüı katılımıyla yaptığı çalışma- dan yararlanarak elde ettiği verilere göre, halkın devlete güveni sorulduğunda, Cum- hurbaşkanJığı 10 puan üzerinden 8.4, öğ- retmenler 8.1, jandarma 7.8, emniyet ve muhtarlar da 7'şer puan aldı. Araştırma- nın ortaya çıkardığı önemli bir unsur da, yurttaşlann millervekillerine olan güven- sizliği oldu. Araşrırmayagöre, milletvekil- len 10üzerinden ].7puanlagüvenilirlik- te sonuncu sırada yer alıyor. Bunun yanı sıra, yerel siyasetçiler. ko- operatif yöneticileri, gümriik müdürleri, medya, işadamlan ve banka müdürleri gi- bi pek çok kişi ve kurum da toplum tara- fından güvenilmez bulunuyor. Sendika- nın araştırması aynca, toplumun büyük çoğunluğunun kamuda verilen hizmetten memnun olduğunu da ortaya koydu. En rahatfcurummuhtarlık Yurttaşlann en fazla işinin düştüğü ku- rumlar hastane ve sağlık ocaklan olurken, en rahat ettiği kurumlar da muhtarlıklar, nüftıs müdürlükleri, tanm müdürlükleri ve veterinerlikler olarak beliriendi. Araş- tırmaya göre, yurttaşlann yüzde 55.6'sı hastane ve sağlık ocaklannda, yüzde 66.7'sr da kaymakamlıklarda işinı sıkınhsızca hal- lettiğini belirttı. dine tutsak ediliyor' ÎĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-Milli Eğitim Bakanhğı'nın, derste Dar- wın'in Evrim Teonsi'ne değindiği için sınıf öğret- meni Zefitaa Avcı hakkın- da soruşturma başlatma- sı, bilün adamlan tarafin- dan tepkiyle karşılandı. Uzmanlar, bu tür girişim- lerle. "bilinıin dinin tut- sağı" yapılmak istendiği- ni dile getirdiler. Milli Eğitim Bakanlı- ğjı'nın Ankara Mamak Ulu Onder ılköğretim Okulu öğretmeni Avcı hakkında, derste Evrim Teonsi'ne değindiği için soruşfurma açması tepkilere neden ol- du. Bakanlığın karanna yönelik tepkiler şöyle: Yayıncı-yazarMu- zafferİlhanErdost- Sorun, bugün Darvvin ya da evrim teorisi sorunu değildir. Dinin ve inancın, bilimi ve akh kuşatma, tut- sağı durumuna düşürme sorunudur. Tartışma, ma- teryalist dünya anlayışı ile tartışma, bilim ile din ara- sındaki tartışmadır. Ka- zırsanız, altında laikJik ile teokratik karşıtlığı bulur- sunuz. Kazırsanız, Saidi Nursi'nin safsatalan ile türban savaşlannı, yeni bı- limi ve aklı tutsak ahnak isteyen dinsel gericilik ile emperyahst gericıliği bu- lursunuz. "YeşflKuşak''ı, "Ihmb İslam"ı ve Türki- ye'yi tslamın model ülke- si yapmak isteyen may- mun benzeri bazı politik li- derlerle burun buruna ge- lirsüuz. TÜBİTAKBIIİmKU- rulu üyesi Prof. Ek- rem Eklnd: tnsanlar, hiçbir zaman bilimsel ol- gularla karşı karşıya kal- maktan bir zarara uğra- mazlar. Asıl, bilim, zama- nında \'e yerinde verilmez- se zarar görürüz. çevlrmen sevim BGİIİ: Bence E\Tİm Teori- si, okul çağından önce an- latılmaya başlanmalı. In- sanlann hay\anlar camı- ası içinde olduğunu ço- cuklara ögretmek, onlann beyninde çamurdan yoğ- rulmuş bir Adem baba ile onun kaburga kemiğinden türeyen bir Ha^a anadan geldığini öğretmekten faz- la tahribat yaratmaz. Prof. Yaman örs: Matematik, Biyoloji, Kim- ya gibi dersler nasıl veri- liyorsa Evrim Teorisi de aynı şekilde verilmeli. Bi- lim ve inanç çahşması ta- rih boyunca olmuştur. Bu çatışma da buna bir ömek. Bugün ikn'darda olanlargi- bi. inanç sistemini bilimin önüne koyan insanlar, ola- yı başka türlü görecekler- dir. Asıl, ilkokul çağına gelmemış çocuklara dini bilgilerin venlmesi onla- ra daha çok zarar verir. Çünkü sorgulanamaz. Evrim teorisine soruşturma MEB, Darmn'e düşman M*mak Ulu Onder rikögretım Okulu ogretmem Zelıha Avcı "msajilar da hjyvanlann türiınden geliyor" dedı ıçm Mıllı Egııım Bakanlıgı'na yet edıldı Bakanltk da 2 rcncılennf teondtn b? jçm Avcı halckında so i * t * i * * t t * Kapatma davası açılan Eğltlm-Sen'e destek 3 $ahkulu Sultan Vakfı'ndan gençilic gıimeri ÖDP: Iktidar örgütlü toplumdan korkuyor 'AKP politikalanyla mollayetiştiriliyor' ANKARA (AA) - ÖDP Ge- nel Başkanı Havri Kozanoğhı ve beraberindekı ÖDPyetkili- leri, "anadüde eğitimi savun- duğu ? " için hakkında kapatma davası açılan Eğitim-Sen'e des- tek ziyaretinde bulundu. Eğitim-Sen Genel Merke- zi'nde gerçekleşen ziyarette konuşan Kozanoğlu, hüküme- tin örgütlü toplumdan, emek mücadelesi veren emekçiler- den ve çalışanJardan fazJa hoş- lanmadığını sa\ unarak hükü- metin işçi ve memura verdiği zam ve alınan kararlarla butav- nnı gösterdiğini ileri sürdü. Türkiye"deki demokraük eğitim girişirnlerinin her zaman saldı- nlara maruz kaldığını ifade eden Kozanoğlu, "Tiirkiye'de- ideğitimin laik. demokratik ve bifimsd obbitaıesi için mücade- le veren Eğitim-Sen de bu sai- dınlara maruz kahvor" diye konuştu. Insanlann anadilleri- ni konuşmalan, kendi kültürle- rini yaymalan, yaşatmalan ve anadillerinde eğitim görmele- rinin en doğal haklan olduğu- nu belirten KozanoğJu, bu ko- nulann takipçisi olduğu için Eğitim-Sen yöneticilerine te- şekküretti. Eğitim-Sen Genel Başkam Alaaddin Dinçerde anadilde eğitimi savımduğu için sendi- ka yöneticileri üzerinden sen- dikaya dava açıhnasının Tür- kiye'deki demokratikleşme sürecine zarar vereceğini ile- ri sürdü. İstanbul HaberServisi -Eği- timci-yazar Ataner Yddmm. eğitimin bilimsel, demokratik ve çağdaş olması gerektiğini vurgulayarak "AKP höküme- tinin eğitim poBtikalanyla bir- VkteokuBarînuzda molblarye- tiştiniyor. Bbande uyknbrmz kâçıyor" dedi. Şahkulu Sultan Vakfî Genç- lik Komisyonu tarafindan 6. Gençlik GûnJeri" etkinliJderi kapsamında eğitim sistemin- deki sorunlan irdelemek ama- cıyla "Nasıl Bir Eğitim İstiyo- raz" konulu panel düzenlen- di. Vakfîn Göztepe'deki genel merkezinde gerçekJeşririlen panelde konuşan Yıldınm, "Eğitim sisteminin nlusal ÇH kariaıia ilgisinin olmadığını. şeriat sistemine nygun şekilde dü/enlenmeye çahşıldığmı" söyledi. Yıldınm, seçmeli din dersinin kabul edilemez oldu- ğunu vTirgulayarak şöyle de- vam etti: "Üköğretim 6. sınrf- lara seçmeli din dersi koynyor- lar. Bu tutumla tüm okuflan- nuza moDaüğı sokmaya çah^- yorlar. İmamhanplerdeyedşen moflalar yetnuyor mu?" Küreselleşmenin önemli bir sorun olarak Türk insamnın karşısında durduğunu ifade eden Yıldınm, "Küreselleş- menin ürettiği insan tektipin- sandır. Küresefleşmeden knr- tulabilmek için doğru _va>ın or- ganlanm taJdpedipmedyanın tyyah ftijisiiMtaı kıntııtnignny gerekiyor'' dedi. Belediye tasarısı Durak: Dağfare doğurdu ÇETİNYİĞENOĞLU ADANA - Türkiye Bele- dıyeler Birlıği (TBB) ve Adana Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Aytaç Durak, Önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu'nda görüşülerek yasalaşması beklenen "Büyükşehir Be- lediye Yasa Tasansı"nın beklentilere yanıt vermek- ten çok uzak olduğunu, karmaşa ve israfa yol aça- rak verimli hizmet üretimi- ni engelleyeceginı söyledi. Durak, "Dağ fare doğur- du" dedi. Söz konusu, 3030 Sayıh Büyükşehir Belediye Yasasf nın değjş- tirihnesi yönünde yıllar- dır çaba harcandığını be- lirten Durak. yasanın yü- rürlüğe girdiğı 1984'ten bu yana yol açtığı sıkınh- lan, "Birdelikuyuyiıbirtaş atar,kırkakdbçtkaramaz" ıfadesiyle anlattı. Durak, önümüzdeki günlerde çıkması olası ya- sa için hazırlanan ve son- radan değiştırilen tasan hakkında Başbakan Tay- yipErdoğan. bazı vahler ve belediye başkanlannın da kahldığı bir toplantıda gö- rüş btrliğine vanldığını an- latarak "Tasan o halhle Ankara ve İstanbul'un dı- şmda beledi\«lerde birviik- şehir yapilanmasmı kaidı- nyordu. Savm Erdoğan da bu görüşü benimsemiştL Sayın Cumhurbaşkanı Se- zer ise Uçe beJedhelerinin 'şube' statüsünegetirilme- sini saMinuyordu. Ancak ne olduvsa oldu, tüm bu vakJaşımlardan vazgeçil- dl başa dönülerekkarma- şadaısrareünevekararve- rildj" dedi Durak, tasanrun bu şe- kılde yasalaşması duru- munda, Türkiye'de nüfu- sun yansına yakın bir bö- lümünün yaşamını doğru- dan olumsuz bıçimde etki- leyeceğine dikkat çekerek şöyle konuştu: "Butasany- lacöziimsüzlükterrihedil- m^tir. \edd karmaşası de- vam edecektir. bu bÖylebi- linsinr IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Deniz otobüslerindeki basın indi- riminden yararlanmak üzere mayıs ayında Akbil almak için çalışmalara başladık. Çalışmalara başladık diyo- rum, çünkü basın indirimli Akbil'in nereden alınacağını keşfedebilmek amacıyla epeyce ön çaiışma yapmak zorunda kaldık. Taksim'deki İETT merkezine gittik, derdimizi bile an- latamadık. Sonra Tünel'e gidin de- diler. Oradan da elimiz boş dönün- ce, hedefimiz Yenikapı'daki Deniz Otobüsleri işletme binası oldu. Halk- la llişkiler Bölümü'ne başvurduk. llgiyle karşılandık. Müdür Bey, "OraJ Beyburaya kadarnezahmet ettiniz, birçok yerden bu kartlan alabilirdiniz" dedi. Halbuki Yenika- pı dışında böyle bir hizmet verilme- diğini öğrenmiştik. Neyse buradan basın indirimli kartlanmızı vendiler. YaJ- nızca bir sorun kalmıştı: Bu kartla- ra Akbil butonu taktırmamız gereki- yordu. Bu da çok kolaydı gidip her- hangi bir İETT bürosundan bu bu- tonu taktırmamız mümkündü. Bizi sempatiyle yolcu ettiler. Şehir Hatlannda TV Yayını... Artık her şeyin çözüldüğüne ina- nıyorduk. Birkaç yere başvurduk- tan sonra Karaköy'deki Tünel giri- şinde bu butonlann takıldığını söy- lediler. Gittik, "Burada onlardanyok" cevabını verdiler. Bostancı'ya gidin oradan takıyorlar dediler. Adaya gel- dik ve bir vapurla Bostancı'ya geç- tik. Bostancı'daki İstanbul Deniz Otobüsleri bürosuna başvurduk ve yine elimiz boş döndük, çünkü bun- lan oradan da vermiyorlardı. Gideceğimiz yer kalmadı. Bu ka- dar zaman yitireceğimizi bilsek hiç böyle bir işe girişmezdik. Şimdi eli- mizde indirirn kartımız, Akbil buton- suz olarak duruyor, tabii bir işe de yaramıyor. Yeniden Yenikapı'yagrt- mek mi gerekiyor acaba? Orada bir çözüm bulabilir miyiz? Bu dolaş- maları yaparken, güler yüzlü Halk- la llişkiler Müdürü'nü düşünüyorum. Acaba kendisine bir telefon etsem de ne yapacağımı sorsam mı? İstanbul Deniz Otobüsleri Işlet- meleri Halkla llişkiler Müdürü'y'e ko- nuştuğumuzda, deniz otobüslerin- de ve Ada vapurlanndaki TV yayın- lanndan şikâyet etmiştik. Deniz oto- büslerinde her köşeye konulan TV vericileri iki saat boyunca susmak- sızın ve sonuna kadar açılmış bir şekilde yayın yapıyorlar. Dinlemek is- teyip istemediğinizi, rahatsız olup olmadığınızı soran yok. özellikle de Yenikapı-Bandırma ve Yenikapı-Ya- lova seferleri TV yayınları nedeniy- le bir eziyete dönüşüyor. Halbuki bir TV odası yapılsa meraklısı oraya toplansa sorun çözülecek. Yahut TV yayınlı bölümler, TV yayını olmayan bölümler şeklinde bir aynm da ya- pılabilir. Bizler bu şikâyetlerimizi dile geti- rirken gazetelere yeni bir haber da- ha yansıdı: Şehir Hatları vapurların- da kapalı devre TV yayınlan yapıl- ması için ihale açılacakmış. Şehir hatlan vapurlannın işportacılannı he- pimiz biliriz. Yolculuk boyunca en üst düzeyden bağırarak mallarını satmaya çalışırlar. Eskiden birçeşit mal getirir satar ve giderdi bu pazar- lamacılar. Sonra buranın kıymetli bir pazar olduğu anlaşılınca satıcı sa- yısı arttı. Zaman zaman rekabet kav- gaları yaşandı. Onlann bağırtıların- dan güzelim vapur yolculuklan tat- sız bir hale geldi. Pazarlamacılann yararlandığı bu sistem, şimdi ihale yoluyla tam bir esarete döndürülmek isteniyor. Ge- çen yıllarda denenen ve vapuriarı bir gürültü bombasına çeviren bu kapalt devre yayınlann yeniden iha- leye çıkarılacağını duymak bile can sıkıcı.Biryandan işportacılar, biryan- dan TV bağırtıları, tam bize uygun bir yolculuk biçimi diye de düşüne- bilirsiniz. Şimdiden bu ihaleye itiraz ediyo- ruz. Gerekirse Idare Mahkemesi'ne dava açmak için harekete de geç- mek niyetindeyiz. Şehir Hatlan ilgi- lilerine duyurulur. Bir ikinci itirazımız da şu: Adadan adaya gidişler yine paralı oldu. Her yer iki milyon. İki saatlik yoldan gelen- ler için iyi de, 10 dakikalık adadan adaya seferter için bu para çok yük- sek. Üstelik bugüne kadar adadan adaya gidiş gelişlerin parasız ol- duğunu hatırlarsak. Büyükada'da oturmayan diğer Adalılar, her türlü resmi işleri için Büyükada'ya gel- mek zorundalar. En küçük bir iş için 4 milyon lira masraf etmeleri gerekiyor.Anlaşılan gişelere jeton geçişi koyarken adadan adaya giriş için özel bir çözüm bulamayıp, bütün yol paralannı eşitlemişler. Neden bizde yapılan hizmetler bir eziyete dönüştürülür, anlamak müm- kün değil. Adalara yolculuk neden bu kadar sıkıntılı hale getiriliyor? Neden bir gün de halkın ihtiyaçlanna uygun yollararaştınlıp keşfedilmiyor. Gürültü ve engel bir mil\i hasletimiz mi acaba?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle