Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KYFA CUMHURİYET 21 TEMMUZ 2004 ÇARŞAMBA
HABERLER
Kumltayuı görkemli geçmesi için çalışan genel merkez 12 bin partiliye davetiye gönderdi
Ecevitler'ekonserlivedaANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -
DSP'nin 25 Temmuz Pazar günü
yapılacak kurultayı öncesinde İzzet
Altınmeşe ile Alişan konser
verecekler. Genel merkez
yöneticileri, adaylığını ilan
eden Aydın Tümenın önlemli
olarak disiplin kuruluna
-» sevk edilmesi nedeniyle
/ salona giremeyeceğini
savundu. Aralannda eski
bakanlann da bulunduğu 12
bin partiliye de davetiye
dağıtıldığı bildirildi.
DSP Genel Merkezi kurultay
hazırlıklannı sürdürüyor.
Mustafa Özbek Spor Salonu'nda
• DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile eşi Rahşan
Ecevit'in aktif siyasete veda edecekleri kurultayda İzzet
Altınmeşe ve Alişan konser verecek. Salona giremeyecek
partililer için dışanya konulacak ekranlarla kurultay
salonundan görüntüler aktanlacak.
yapılacak kurultaya 900 dolayındaki
delegenin yanı sıra 12 bin davetli
katılacak. Kurultayda illerden gelen
ekiplerin halkoyunlan gösterileri
yapacağı. izzet Altınmeşe ve
Alişan ın da bir konser vereceği
bildirildi. Salona giremeyecek
partililer için dışanya konulacak
ekranlarla kurultay salonundan
görüntüler aktanlacak.
Kurultayda DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit ile eşi Rahşan Ecevit
aktif siyasete veda edecekler.
5 kişi adaylığını açıkladı
Ecevit'in saat 13.00'te birkonuşma
yapması planlanıyor. Bu konuşmadan
sonra adaylann konuşmalan
bekleniyor. 5 kişi adaylığını açıklamış
olmasına karşın genel merkez Aydın
Tümen'in "parti binasına bile
giremeyecegİni'' savunuyor ve
kurultay salonuna aJınmayacağı
mesajını veriyor. Bu durumda,
kurultay girişinde gerginlikler
yaşanması bekleniyor.
Parti meclisi aday İıstesi çahşmalan
da hızlandı. Ecevitler'in genel başkan
adaylığını desteklediği
Zeki Sezer'in listesinin büyük ölçüde
hazır olduğu bildirildi. Listenin büyük
bölümünün il başkanlanndan
oluşacağı vurgulandı. Rahşan
Ecevit'in örgütü "bir hanuna"
de\Tedeceği kaydedilirken eski
bakanlardan Melda Bayer'in adı
gündeme getinldi. Bazı eski
bakanlann da PM listesinde yer
almalan bekleniyor.
DESTEK BİLDtRÎSÎ AÇIKLADILAR
Ege ilbaşkanlan
'ZekiSezer'dedi
İZMÎR (Cum-
hnriyet Ege Biiro-
su) - DSP genel
başkanını ararken
Ege'deld 6 J başka-
nı DSP Genel Baş-
kanı Bülent Ece-
vit'in adayı, DSP
Genel Başkan Yar- Zeki Sezer.
dımcısı Zeki Sezer' ı destek-
leme karan aldı.
DSP kurultayına sayıh
günler kala Izmir, Aydın,
Balıkesir, Denızlı. Manisa,
Uşak il başkanlan Sezer'e
açık desteiderini yayımla-
dıklan bildiriyle açıkladı-
lar. DSP Izmir İl Başkanı
Mehmet Çümen, Aydın II
Başkanı Onder Aksak, Ba-
lıkesir 11 Başkanı Necde* Ta-r
lat, Denizli tl Başkanı Öz-
kan Fidan. Manisa tl Baş-
kanı Famk Türkoğlu ve
Uşak 11 Merkez îlçe Başka-
nı YadigarBenli nın
ımza attığı bildiriy-
le ilgili olarak Meh-
met Çümen. de-
mokratik sol felse-
fenin gelışmesinde
Ecevitler'in ve ör-
gütün büyük deste-
ği olduğunu söyledi.
Çümen, "DSP'de tüm siya-
si güzeOikteri y aşamak, hat-
ta varoluş sebebimiz yine bu
özverinin sonucudur. 25
Temmuz kurulta>i sonrası
Bülent Ecevit partimizin ye-
niden iktidara yürüyüşünü
görecek ve yaşamak isteye-
cektir. Bunun için de parti-
mizin tüm kademelerinde
yerabnış,Genel Başkan Yar-
dımcısı Zeki Sezer'i genel
başkanımız BülentEcevit'in
tavsiye etmesi tüm örgütü-
müzce ohunlu karşılanrruş-
ör" dedı.
DSP ADAYI ŞÜKRÜ SÎNA GÜREL
'Türkiye'nin sol
çizgiye ihtiyacı varJ
Kurultayın
toplanması için
gerekli olan 350
noter onaylı imzarun
genel sekreterüğe
tüzükte beürtüen
süreçte teslim
edildiğini beBrten
tstanbul Milletvekili
Ketenci, "İmzalann
geri ahnnuş olması,
çağnnuı yapüması
zorunhıhığunu
ortadan kaldınnaz"
görüşünü savundu.
CHP'li muhalifler, tüzük kurultaymm iptal edilmesine karşı çıktı:
4
Iııızalarumz geçerlidir'
KAHRAMAN-
MARAŞ/tSKEN-
DERUN (Cumhu-
riyet) - DSP genel
başkan adayı Şük-
rüSinaGürel, Tür-
kiye'nin dışandan
ve içeriden kuşatıl-
ladıktan sonra, kısa
süredesolun büyük
çaüsı haüne gelerek
bir iktidar yürüyfi-
şüne başlayacaklar-
dır. Onun için bu ku-
rultayı olgunluk içe-
risinde geçirmemiz
dığı, AKP ıktidan-?
u k r a S n ı a G u r e L
hemdeüIkeningerek-
nm da bu duruma boyun eğ- smimduyduğuuhısalsolçiz-
diğinı belirterek "AKP'nin
Türkiye'yi kritik bir döne-
mece sürükkdiği bir ortam-
da sol çizgiye ihtiyaç duyuhı-
yor" dedi.
Pazar günü yapılacak ku-
rultay öncesinde yurt gezile-
rini sürdüren Şükrü Sina Gü-
rel dün Kahramanmaraş'ta
partililerle bir araya geldi.
DSP il binasında basm top-
lanrısı düzenleyen Gürel, bü-
yük kurultayın Türkiye için-
de bir dönüm noktası olaca-
ğını ifade ederek "Demokra-
tik sokuüar partflerinin kah-
a bir kurumoJduğuno kanrt-
gisiyle bundan sonra kabcı
bir kurum olduğunu dosta
düşmana göstermemiz gere-
kiyor" diye konuştu.
Ardından Hatay'a geçen
Gürel, partisinin il ve ılçe
örgütleri yöneticileriyle ba-
sına kapalı görüşmesinın ar-
dından gazetecilere açıkla-
malarda bulundu. Gürel, Ge-
nel Başkan Bülent Ecevit'in
partinin kökleşmiş bır ku-
rum olarak geleceğe sağlık-
lı bir şekilde taşınmasını is-
tediğini vurgulayarak "Bi-
zim duyaıthğnriE dazaten bu
noktada" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP'li muhaliflerden Istanbul Millet-
vekili AhmetGüryüz Ketenci, CHP Ge-
nel Sekreten ÖnderSavın, "tüzük de-
ğişikliği istemiyletoplanan imzalann,ge-
rekli saymın altma düştüğü" gerekçesiy-
le, tüzük kurultayının toplanmayacağı
yönündeki açıklamasına tepki gösterdi.
Kurultayın toplanması için gerekli olan
350 noter onaylı imzanın genel sekreter-
liğe tüzükte belirtilen süreçte teslim edil-
diğini belirten Ketenci, "Imzalann geri
ahnmış olması, çağnıun yapüması zo-
runluluğunu ortadan kaldırmaz" görü-
şünü savundu.
Ketenci, Amasya Milletvekili Musta-
fa Sayar ve eski Adıyaman Milletvekili
Celal Topkan ile birlıkte dün TBMM de
basm toplantısı düzenledi. Kendilerinin
tüzük kurultayı toplanması için gerekli
olan koşulu yenne getirdiklerini belirten
Ketenci, bunun kurultay çağnsı için ye-
terli olduğunu ileri sürdü. Ketenci şu gö-
rüşleri dile getirdi:
"Sonradan hangi nedenk olursa olsun
imzalann geri ahnnuş olması çağnnın
yapdması zorunluluğunu ortadan kaJ-
dırmaz. Kaldı ki noter tasdikli imza sa-
hiplerinden, kimJerin hangi yoldan im-
zalannı geri aldığı bilinmemektedir. Ge-
nel sekreter.geri çeküdiğini iddia ettiği im-
za örneklerini bize tebtağ etmek zonında-
dır. Öyle anlaşıhyor ki, genel merkez yö-
netimî 23-24 Ekim 2003 tarihinde topla-
nan olağan kurultayda kabul edilen,
CHP'nin demokrasi ve özgüriukler tari-
hine kara bir leke gibi düşen ve şanh ta-
rini lekeleyen antidemokratik hükünüe-
ri muhafaza etmeyi, böylece var olan oB-
garşikyapılanmayı nepahasmaolursa ol-
sun sürdürmeye kararfa gözükmektedir."
Ketenci bir soru üzerine de kurultaym
toplanmaması halinde demokratik ve
hukuksal her yola başvuracaklannı bil-
dirdi.
Istanbul Milletvekili Kemal Derviş'in
türbanla ilgili açıklamalan ve genel mer-
kez yönetiminin tepkisinin sorulması
üzerine de Ketenci, Derviş'in "bütün
parti kadrolan devre dışı bırakılarak
CHP'ye davet edildiğine" dikkat çekti.
Derviş'in parti içinde "A Takunı" ola-
rak adlandınlan grubun içinde yer aldı-
ğma işaret eden Ketenci, "Bugün neDer-
viş ne Zühû LhaneK, ne Yaşar Nuri Öz-
türk. hiçbirisi sayın genel başkanla bir-
Ukte değildir. Olay sadece Derviş olayi
degildir. Genel merkez, DSP'den devşir-
me taşınan insanlann yönetimindedir"
dedi.
Baykal: Polise inen tokat ve tekmenin hesabını AKP'den biz soracağız
CHP, Van skandalını inceliyor
ANK.4RA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal, Van'da po-
lis merkezinden, eski milletvekili Musta-
faBayram'ın oğlunun kaçınlması olayı ile
ilgili inceleme yapmak üzere bir millet-
vekili heyetini ile gönderdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet
Sehibaşkanlığındaki heyet, Istanbul Mil-
letvekih Kemal Kıhçdaroğhı, Antah/a Mil-
letvekili TuncayErcenkve Niğde Millet-
vekili Orhan Eraslan'dan oluşuyor. He-
yetin Van'a gittiğini dün açıklayan Bay-
kal şunlan söyledi:
" Van Vahsi'ne yönehk suikast girişimi-
nin ardından, Van'da emniyet binası ba-
sıldı. Çeşitli iddialann muhatabı aşiret
mensuplan devktin güvenHkgüçlerinito-
kaüadı, tekmeledi Bu tokatvetekmelerin
hesabını soramay an AKP iktidarından
CHPolarakbiz hesap soracağız. CHP he-
yed, VaUye yönetik suikast girişimini, em-
niyetin basüması ve gmenlik güçlerinin
tekme tokat dövühnesini ve oradâki eski
nüiletvekujnin bir bakanla konuşması ile
Van ve Vanhlan rahatsız edecekher konu-
yu araşüracak \e inceleyecekler."
Baykal, heyetin çalışmalarmı tamamla-
masının ardından hazırlayacağı raporun,
yetkili kurullarda değerlendirileceğini ve
konunun TBMM'ye taşuıacağmı beürtti.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Profesör Aydın Aybay, Alaattin
Çakıcı'nın eski bir M(T elemanının
pasaportuylayakalanması konusun-
da yazdığım yazıdan yola çıkarak
önemli saptamalarda bulunuyor. Bu-
gün köşemi Aydın Hoca'ya bırakıyo-
rum:
"Pazar günkü (18/7) 'Susurlukla
Hesaplaşma' yazınızı ilgiyle okudum.
Söz konusu hesaplaşma ciddiyetle
ve derinine yapılmadan, 'temiz bir
gelecek' kurulamayacağı yolundaki
görüşüne katılmamak mümkün de-
ğil. Bunu kim yapacak? Devlet erki-
nin sahibideğilken, 'Ben gelince ya-
panm' diyenlere kesinlikle inanma-
malı; gelip yapmadıklannı (ya da 'ye-
mediğini'!) birkaç kez gördük. Doğ-
ru dürûst olduğunu bildiğiniz biri ge-
liyor; 'hah, şimdi' diyorsunuz; he-
men bir 'Ismet Paşa' kesilip, devle-
tin yüce değerieri uğruna vaktiyle
'yaparım' dediği konuda 'lal-i ep-
kem' kesiliyor. Aslında susma nede-
ni 'yüce değerler' mi yoksa 'dağları
bekleyen korku' mu bilinmiyor.
Yazıda, hesaplaşma ile ilgili 'def-
terferi' Susurtuk olayı civan ile Abdi
Aydm Aybay'dan Geçmiş Susurluk Ornekleri
Ipekçi'ye kadargeriye açmayı öngör-
müşgibisin. Amabence, kimi 'kayıt-
lar'/n çok daha eski defterierde ol-
duğu unutulmamalıdır. Mevcutipuç-
lan ile bu kayıtlara gidilirya da gidi-
lebilirse, gıdım gıdım nerelere varı-
lır kim bilir.
Birkaç örnek vereyim: Artık adı bi-
le anılmayan Prof. ÜmitDoğanay'/n
katli olayı. Hiçbir ipucu aranmadan,
dört tetikçiden oluşan canileri bulmak
için hiçbir çaba harcanmadan olay
kapandı gitti. Halbuki birkaç nokta-
dan olay deşilse idi, bir şeylere ula-
şılabilirdi.
Bihncisi, Ümit (kendisi Amasyalı
bir Türkmen ailedendi), Diyarbakırlı
ünlü 'Pirinçcioğlu' ailesinin dama-
dıydı. Kayınpederi, Malta sürgünle-
rinden olup orada kendisine Ingiliz-
lerce 'Kürdistart Krallığı' önerilen;
ama esaretten dönünce doğru An-
kara'ya M. Kemal'e katılan büyük
birailenin reisiydi. Millet Meclisi'nde
Diyarbakır mebusu olarak hizmet
vermişti. Ümit'in onun anlattıkların-
dan oluşan (Güneydoğu ile ilgili) epey
yüklü bir 'bilgi dağarcığf olduğunu bi-
liyorum.
Ümit (Doğanay), Nihat Erim hükü-
meti sırasında 'Toprak reformu' ya-
sasını hazıhayan komisyonda da ça-
lıştı. Daha sonra 1970'lerin ilkyan-
sında, Almanya'ya bir bilimsel top-
lantıya gitmek için yaptığı pasaport
başvurusunu reddettiler. Ankara 'ya
gidip reddin gerekçesini sorduğun-
da, o zamanki Emniyet Genel Müdü-
rü, kendisine bir 'dosya" göstererek
'Ret gerekçesi bunda' demiş. Aca-
ba dosyada neler vardı? Ümit'in kat-
linden sonra, olayla ilgili tahkikatı yü-
rüten savcılann bunu sormak akılla-
nna gelmedi mi? (Ben, bu dosya teş-
hiri hikâyesini bir süre sonra Cum-
huriyet'te yazmıştım.)
Bu örnek benim çok yakından bil-
diğim bir örnek. Ama, bunun dışın-
da kamuya yansımış biryığın başka
olay olduğu bilinir. Birkaçını anımsa-
tayım: Galiba 1960'lann sonuna doğ-
ru idi; birkaç kişi, Şişli Meydanı'nda
güpegündüz, kalabalığın içinde, ora-
da bulunan iki genci yaylım ateşine
tutarak katlettiler. (Rahmetli Çelik
Gülersoy, o tarihte meydana bakan
TTOK binasının penceresinden ola-
yın görgü tanıklanndan biri olmuştur.)
Katiller, orada bulunan bir taksiye
atlayıp Çağlayan yönûnde uzaklaş-
tılar. Kimsenin aklına, nedense, 'şu
taksiyi bulalım; bir ipucu olur' diye bir
şey gelmedi. Olay kapandı gitti.
Yine o tarihlerde olacak, Beyazıt
Meydanı'nda bir cipten fırlayan iki
kişi, kaldırımda yürüyen bir genci
(sanırım Kommer'in arabasını ya-
kanlardan bir ODTÜ'lü idi -Taylan
Özgür-J kurşunlayıp öldürdüler, son-
ra da cipe atlayıp çekip gittiler. Cip
kimindi, neyin nesiydi? Plakası ney-
di? Hiç irdeleyen olmadı bunlan.
Azizdostum, bu değindiğim cina-
yetlerin hepsi o günlerin basınında
ayrıntılan ile 'kayda geçmiş'f/r. Şim-
di o karabasanı tekrar yaşamamak
için, dediğin gibi, bu konunun mut-
laka bir 'hesaplaşması' yapılmalıdır.
Yapılacak ilk iş, olaylann, toplanabi-
lir aynntılan ile saptanıp bir envan-
terini çıkarmak ve bunu kamu gücü-
nü korkusuzca kullanacak bir otori-
teye teslim etmektir.
Bunu yapabilecek olan otorite,
pariamentoda oluşturulacak ciddi
bir komisyon olabilir. Bu görev ken-
dilerine tevdi edilirken daha önceki
benzerkonulan inceleyen komisyon-
ların ve denetimcilerin tutumlanna
hiç öykünmemeleri sıkı sıkıya anla-
tılır ve güvence verilir. Namuslu ve ka-
rariı bir çalışma ile, eminim, bir yıla
varmadan her şey aydınlığa çıkar."
Aydın Aybay Hoca, bu önerilen
yazdıktan sonra duygulannı şöyle di-
le getiriyor: "Benimyakın birgelecek-
te böyle bir temizliğin gerçekleştiği-
ni görme umudum yok (yaşım 76).
Ama yine de Türkiye'de, eninde so-
nunda böyle bir şeyler yapılacağın-
dan eminim. Bunun için gereken si-
yasal yapı günün birinde mutlaka
oluşacaktır diyorum."
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
••DönüşmedenDağtrken.
Pazartesi yazımı yazarken son 4 yılda yaşa-
nanları düşündüm, yine katı olduğu sanılan her
şey hızla eriyor, yeni olduğu sanılan her şey hız-
la eskiyordu... Sonsuz sayıda küçük parçalı bir mo-
zaiğe benzeyen gerçeklik yine, tam onu kavrama-
ya başladığımızı düşündüğümüz sırada değiş-
meye başladı. Nereden geldiği belli olmayan bir-
takım taşlar, mozaiğin içindeki kimi taşların yeri-
ni alıyor, eski resim bozulmaya, bir yenisi şekil-
lenmeye başlıyor, biz gözlerimizi bu bozulma üze-
rinde odaklaştırmaya, bulanıklaşan görüntüyü ya-
kalamaya çalıştıkça da başımız dönüyor, mide-
miz bulanıyor...
Yükseklik korkusu gibi bir şey
1989 sonrasında, "tarihin sonu", "küreselleş-
me", "ulus devletin sonu..." filan derken yeni ve
kalıcı bir mozaik var sanıyorduk karşımızda. Son-
ra şöyle bir düşünsenize... 2000 yılının sonundan
bu yana sürekli değişen ekonomik gündemi, öne
çıkrnaya başlayan yeni tartışmalan, tazelenen 100
yıllık "eski" tartışmalan... Önce deflasyon, sonra
ABD'deki tüketimle/ekonomik büyümeyle Pasi-
fik havzası tasarruflan arasında oluşan, sürdürül-
mesi zor "tulumba sistemi" ya yıkılırsa korkusu...
Çin'in dünya ekonomisi içindeki yeni yeri... Son-
ra, birtaraftan dünya ekonomisinde merkezin do-
ğuya kaymaya başladığına ilişkin kaygılar ve uyum
sorunu tartışmalan (örneğin James F. Hoge, Jr.,
"A Global Povver Shift in the Making", Foreign
Affairs, Temmuz/Ağustos 2004), diğer taraflan
Asyalı ekonomistlerin, ihracata yönelik modele,
yol açtığı makro dengesizliklere, Batı'ya refah
transferi yaratmasına ilişkin eleştirileri. "ekonomik
egemenlik" tartışmalan (örneğin Daniel Lian,
"Asia Pacific: Asia's Economic Sovereignity"',
Global Economic Forum, 13/07/04), "bilgisayar,
telekomünikasyon sektörierinde, çokuluslu şirket-
lerin azgelişmiş ülkelerde, vasıflı emeğin ucuz
kullanımına dayalı yeni bir sömürge sistemi ('cor-
porate neo-colonialism') kurmaya başladığına
ilişkin uyanlar..." (ömegin Dion Dennis, "The di-
gital death rattle ofthe American Middle Class",
Ctheory.Net, 11/18/2003).
Ya siyasi degişimler?.. Bush yönetiminin (11/09),
ABD'nin herfcese meydan okuyan, militarist, im-
paratoriuk eğilimleri, sömürgeci unsurlar içeren ye-
ni bir savunma politikası, "şer ekseni"... Ülkeler
işgal edildi, işkence meşruiyet kazandı, "kaynak
savaşlannda" Ortadoğu (petrol bölgeleri) "axis
mundi" oldu, ABD-Avrupa çatlağı daha da derin-
leşti... Sonra Irak'tadireniş, işkence, Iraklı çocuk-
lara tecavüz eden Amerikan askerleri, bir katilin
başbakan yapılması {Cumhuriyet: Allavi, 6 Irak-
lı tutsağı öldürmüş), Israil'in, Filistin'le sorunu olan
birülkeden, nükleersilahlar, IV kuşak savaşlar, Kürt-
lerle kurduğu özel ilişkiler bağlamında, Türkiye
dahil tüm bölge ülkelerini tehdit eden bir ülkeye
dönüşmesi... Şimdi, Israil Iran'ı vurmakla tehdit
ediyor, 11 Eylül soruşturması Iran'ı hedef göste-
riyor... Hem dünya ekonomisinin hem de ulusla-
rarası siyasi ilişkilerin üzerinde büyük bir basınç
birikiyor...
'Büyük tarihsel fırtınaya' doğru
Geçenlerde, Climate and Air Program at En-
vironmental Defense (Çevre Savunmasında Ik-
lim ve Hava Programı) Direktörü Peter Gold-
mark, Giobalist'te, yine "kontrol edilemez güç-
lerin bildiğimiz dünyamızı yeniden şekillendirme-
ye başladığını" ve "içinde bulunduğumuzdöne-
min de I. Dünya Savaşı'ndan ve Bolşevik Devri-
mi'nden önceki geçici dinginliğe benzediğini"
yazıyordu. Goldmark'a göre Kuzey-Güney, zen-
gin-yoksul arasındaki uçurumun derinleşmesi,
uluslararası siyasi sistemin dağılmaya başlama-
sı, kitle imha silahlan tehlikesinin yeniden günde-
me gelmesi, küresel düzeyde hepimizin ortak ya-
şam alanında çevre koşullannda, üretim ve tüke-
tim tarzımızdan kaynaklanan ve artık sürdürüle-
mez duruma gelen yıpranma, bizi "tarihsel boyut-
larda büyük bir fırtınaya doğru sûrüklüyor".
Devleti geri getirme, piyasalan denetleme eği-
limlerindeki artışı bu bağlamda da değerlendire-
mez miyiz? Insanların "devlet sınıriannın baskı-
cı, engelleyici olduğu kadar, yaşam tarzını, hat-
ta özgüriükleri korumanın da birer aracı olabile-
ceğini" (Prof. Milton Santos) yeniden düşünme-
ye başlamalannın; ülkelerin, topluluklann kendi ya-
şam alanlannı koruma refleksinin, yaklaşmakta olan
fırtınayı sezmekle bir ilgisi yok mu? 1990'lann ba-
şında TheAtlantic Monthy'de R. Kaplan'ın birde-
nemesi "Demokrasi yalnızca bir an mıydı" diyor-
du, bunu "serbest piyasa projesi" için de söyle-
yemez miyiz?
Gürel, eleştirileri yanıtladı
'CHP Kemal Derviş'in
görüşlerini büiyordu
9
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- CHP tstanbul
Milletvekili Kemal
Derviş'i istifaya
çağıran açıklamalar
sürerken ekibi de
kendisine sahip çıktı.
tstanbul
millervekillerinden
Zeynep Damla GüreL
"Parti bizi davet etti,
geldik. Kemal
Derviş'in 2 yü önce de
görüşleri aymydL
Mtrine taşıdılar, genel
başkan yarduncısı
yapnlar. şimdi
taşhyorlar. Ne değişti"
diye sordu.
CHP içinde Derviş'i
hedef alan eleştiriler
sürerken CHP lideri
Deniz Baykal'ın
suskun kalması
dikkati çekti.
Baykal'ın parti
yöneticilerinin
açıklamalan
aracılığıyla Derviş'i
istifaya zorladığı
\'urgulandı. Derviş
ise, bu aşamada
istifaya yanaşmıyor.
Derviş'e yakuı
millervekillerinden
Zeynep Damla Gürel,
CHP Kadın Kollan
Başkanı Güldal
Okuducu ve Grup
Başkanvekili Haluk
Koç'un
açıklamalanna sert
tepki gösterdi. Gürel,
"Inanılmaz bir
haksızhk söz konusu.
Herkes önce kendi
üstüne düşen
görevieri bikin. Kadın
kollan genel
başkanımız açıklama
yapıyor. Önce kaç
senedir kadın
kollanmn kurultay
yapmadığını
sorgulasın" ded'