Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 t TEMMUZ 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
LJ-K. kultur@cumhuriyet.com.tr 15
ALLEGRO EVtN tLYASOĞLU
AspendosFestivaliyüz akımızAspendos Uluslararası Ope-
ra ve Bale Festnali bu yıl ilk kez
Dür.ya Festivaîler Birliği'nın
ü>esi olarak sahneye çıktı.M -Ö
5G0 yıldan bu yana sapasağ-
Lam dikilen Aspendos Antik Ti -
yatrosu'nun o görkemli orta-
mında La Scala balesinin sun-
duğu 'Bir Yaz Gecesi Rüyasrnı
izledım. Tanhöncesinden grü-
nümüze uzanan çizgiye sanatın
yüceliği ^ e düşselliğin zaman-
sızlığı yansıdı.
Aspendos Uluslararası Ope-
ra ve Bale Festivalı bu yıl, on bir
yıllık bınkimıyle büyük bir aşa-
ma kaydetmiş. Her şeyden ön-
ce artık yalnız bizden ve kom-
şulardan gelen topluluklar de-
ğil, Avrupa sahnelerinin birin-
ci sınıftopluluklan daçağnlmış.
Önceden yalnızca ortamın bü-
yüsünden söz edilırken şımdı-
den sonra festivale katılan ün-
lü isimler de festivalın nıteliği-
ni pekiştirecek. Bu festivalde
ve gelecek yılkı programda ol-
duğu gibı bizim orkestralanmız ve ko-
rolanmızla yabancılann harmanlan-
ması da ekonomık olduğu kadar, hem
kendi sanatçılanmızı yüreklendir-
mek hem de yabancı şeflenn bizi ta-
nıması açısından yararlı olmakta.
Olağanüstü bir gösteri
Örneğin kapanış konserinde izle-
diğım Teatro alla Scala'nın şefle-
rinden David Garforth'un yöneti-
mindeki Ankara Devlet Opera ve
Bale Orkestrası'nın eşliğı. bugüne
dek Türkiye'de dinlediğim en başa-
nlı yorumlardandı. Aynca Antalya
Devlet Opera ve Balesinin kadın-
lar korosu da son derece düzeyliy-
di. Bir de Ikızler Bale Okulu"nun
çocuk sanatçılan vardı: Biagk) Tam-
bone'nin çalışhrdığı bu çocuklar için
böylesi bir temsilde yer almak ne
güzel bir deneyim!
Ülkemizde nice etkinlik büyük
umutlan öngörerek başlar, kişisel ça-
balarla sürer ve geniş kesimden des-
tek bulamadığı için yok olup gider.
Aspendos Festivali'ne sahip çıkanla-
nn listesi giderek uzuyor ve bu ilgi
imrenilmeyecek gibi değil. Başta An-
talya Valisi Alaaddin Yüksel ve Bü-
yükşehir Belediye Başkaru Mende-
res Türel olmak üzere tüm yerel yö-
netim kadrolan fesrnale kucak açmış.
• 11. Uluslararası Opera ve Bale Festivali Teatro
alla Scala'nın sunduğu 'Bir Yaz Gecesi Rüyası'
balesiyle sona ererken gelecek yılın programı da belli
oldu. 2005 'te Roma Operası Bale Topluluğu ile
açılacak olan festivale gelmesi kesinleşen diğer çok
ünlü sanatçı topluluklar Valeri Gergiev yönetimindeki
Mariynsky Tiyatrosu korosu, orkestrası ve ünlü
solistleri, Kahire Operası ve Justus Franz Filarmoni
Orkestrası.
Antalya ve çe%Tesının neredeyse bü-
tün büyük tunzmcileri, reklamcılan
ve otelcıleri yanşırcasına devTeye
gırmiş. Reklam, tanıtım, billboard'lar.
flamalar. otel lobilerine ve havali-
manının dış hatlar terminahne asılan
büyük afîşler, çevTe dergileri, hava-
yollannın dergilen. gazetelerin ve
televizyonlann yerel yaymJan, her
biri özenle festival haberlerini duyu-
ruyor. Oteller sanatçılan ağırlamak-
ta sponsor oluyorlar.
Üstelik artık yalnız Antalya'ya
özgü değil, bütün yurt genelinde her
kesimi özendiren festival duyurula-
n yapılıyor. Aynca yurtdışından ge-
lecek turist kafilelerinin programla-
nna katılıyor. Doğal kı bunun bir
adım sonrası, gerçek opera ve bale
festivali kovalayan dünya aydınlan-
nm da uğrak yeri olmasıdır.
Devlet Opera ve Balesi Genel Mü-
dürü Remzi Buharah, bütün opera
birimlerimizden bundan böyle yıl
içi temsillerinde öncelikle Aspen-
dos'un doğasına göre temsil seçme-
lerini, daha geniş kapsamh dekor
hazırlamalannı öngörüyor. La Sca-
la'nın sunduğu 'Bir Yaz Gecesi Rü-
yası'nda bilgisayarla hazırlanmış
efektler nice büyük dekor panosu-
na bedeldi.
Ateşböceklerinden ormanın de-
rinlığine kadar can alıcı aynntılar
seçiliyordu. Luisa Spinateüı'nın de-
kor tasanmı kadar kostümlennın al-
benisi de masalsıydı. Balanchinentn
özgün koreografisini Patricia Ne-
ar>
-
ve Sara Leland yeniden sahne-
lemişti.
Şu sıralarda nice sanat kurumu, çı-
kacak yasaya göre geleceğini kalp
çarpıntısı içinde beklerken Aspen-
dos Festivali'nin giderek yerini sağ-
lamlaştırması iç açıcı bir durum.
Maliye Bakanlığı'ndan Kültür ve
Turizm Bakanlığı'na. Başbakanlık
Konut Fonu'na kadar kesenin ağzı
açılmış. Son derece çekici afişler, el
ilanlan, broşürler ve festival kitap-
çığı basılmış. Bütün bu örgütlenme-
nin ardında doğal ki kişisel girişim-
leryatıyor. Genel Müdür Remzi Bu-
harah yurtiçindeki örgütlenme ka-
dar yurtdışında da önemli sanat mer-
kezleriyle ilişki kurmuş. Sürekli ile-
riye yönelik planlar peşinde. Örne-
ğin La Scala'nın önce bale toplulu-
ğunu getirtmiş, onlann Aspendos'u
tanımalannı sağlamış; önümüzde-
kı yıllarda da operasını getirt-
mek için ihşkilerini sürdürüyor.
2005 programı hazır
Aspendos Festivali'nin 2005
yıh programı da şimdiden ha-
zır. Daha da ünlü şef ve solist-
lerle daha iddialı topluluklar
getirtiliyor. Aynca bizim de bir
etkinliğimizin dışandaki fes-
tivallere gönderilmesi söz ko-
nusu. 11 Haziran'daki açılışta
Roma Operası Bale Toplulu-
ğu'yla katılımıyla Stravins-
ki'nin 'Ateşkuşu' ve 'Petruş-
ka' balelerine Bilkent Senfo-
nı'nin eşliğinde sahneleyecek.
Temmuz başında Valery Ger-
giev'yönetimindeki Marünsky
Tiyatrosu korosu, orkestrası ve
üniü solistleriyle Çaykovskfnin
'Maça Kıa' operasını sergileye-
cek. 12 Temmuz'da 'Kahire'
operası Theodorakis'in 'Zor-
ba'sını oynayacak. 14 Tem-
muz'da Justus Franz Filarmo-
nı Orkestrasf nın ünJü gala kon-
serlennden birisi yer alacak. Bu ara-
da Ankara Operası'nın prodüksiyo-
nu olan 'Aida' temsili, Savaş Cam-
göz'ün görkemli dekorlanyla artık
festivalın temel taşı olarak bundan
böyle her yıl yinelenecek.
Festivaldeki çekirdek yönetici kad-
ronun giderek azalması, iyi örgütlen-
menin, profesyonelliğin bir göster-
gesi. Başlangıçtaki altmış beş kişi-
lik beyin takımı şu anda yalnız on
kişinin işbölümüyle sürmekte. Yine
de kişisel çabalar. kişisel dostluklar,
Türk konukseverliği ile özellikler
kazanıyorbu festival. Umanz, şim-
dilik aksamadan yürüyen organizas-
yon yalnızca bu yönetici kadroya
bağlı değildir, yannlarda da aynı ba-
şansını ve canlılığını korur.
Aspendos Festivali gerçekten yüz
akımız. Bu yıl yurtdışından gelen
emprezaryolann ve gazetecilerin sa-
yısı da artmış. 12 Haziran'dan 14
Temmuz a kadar on dört temsille
hemen her sefennde 4-5 bin kişiye
seslenen ve biletleri 25 milyondan
satılan bu etkinlikler, artık gişe ge-
lirinden de yararlanıyor. Aspendos
olayı onca turistin tatilini taçlandı-
nrken Türkiye için de kusursuz bir
tanıtım aracı oluyor.
www.eviniJyasoglu.com
Etkinlik kapsamındaki filmler açık havada gösterilecek
Adana'da sinema günlerî
SV\AŞKÜRKLÜ
- Adana Büyükşehir
feledi>esi, geleneksel 'Sinema
<üoleri'nı bu yıl da yineliyor.
îümar Sınan Açıkhava
"yatrosu'ndaki göstenmlerde
vyonda olan filmlerin de
ileneceğini belirten Koza AŞ
«tkilileri, "Adanah
nemaseverler, özledikJeri
x&k snema keyfıni kaliteli
intler izieyerek yeniden
dKak" dedı. Büyükşehir
ebdiyesi'nce her yıl
:leneksel olarak düzenlenen
; ücretsız olan 'Sinema
ünleri' 21 Temmuz
arşamba günü başlıyor. Bu
UJ gosterimleri Kültür
akanlığı ve Tepe
iremax'ın katkısryla
rryekieştirdıklerini belirten
Koza AŞ yetkililerinden
Candan Yaygm, etkinlikle
ilgili şu bilgileri verdi:
"Mimar Sinandaki açıkhava
sineması gösteriminde,
sinemasever Adanalılara
yazhk sinema tadım vizyonda
olan kaliteli filmlerle vermeye
çahşacağız. Her çarşamba,
perşembe, cuma ve cumartesi
günleri 20J0'da başlayacak
sinema şöleninden halkımran
mcnınun kalacağını
umuyonız."
Sinemamızdan örnekkr
Mimar Sınan'a film izlemeye
gelenler için her semte otobüs
kaldınlacağını da belirten
Yaygm, sinemaseverlenn
evlerine ücretsiz taşınacağını
anımsatırken programı da
şöyle açıkJadı: "Sinema
Günkri'nin ilk günü olan 21
Temmuz'da 'Herşey Parayla
Güzel' adh füm izlenecek
Perşembe günü 'Kızılırmak
Karakoyun', cuma 'Selvi
Boylum Al Yazmalun',
cumartesi de 'Hesaplaşma'
sunulacak. Sinamaseverier, 28
Temmuz Çarşamba günü
'Şaşkın Casus', perşembe
'Tatar Ramazan', cuma
'Zıkkımın Kökü', cumartesi
günü de 'Tehlikeli Saatler'i
seyredebilecek." Yaygın,
ağustos ayı içinde de
sürdürülecek olan 'Sinema
Günleri'nin yanı sıra yakında
'Mahallede Sinema'
uygulamasına da
başlayacaklannı, bunun için
mahalle muhtarlanyla
göriişmelenn sürdüğünü
belirtti.
18. U.t.M.F BREMEN G.S.F KONSERİYLE SONA ERDÎ
Son dinletigençlerindi
ONDER KUTAHYALI
"18. "Liuslararası Izmir Müzik Fes-
tivafi", 14 Temmuz akşamı "Bretnen
Gençhk Senfoni Orkestrası^nın dinle-
tisiyle sona erdi. Halka açık olarak Al-
sancak Gündoğdu Meydanı'nda plan-
lanan dinleti. yağmur kaygısıyla EÜ
Atatürk Kültür Merkezi'ne alındı. Bu
değişiklik müzikseverlere yetennce du-
yurulmamış olmalı ki salonda az sayı-
da izleyici vardı.
"Bremen Gençlik Senfoni Orkestra-
sı", hem festival kitabında hem de ba-
sında, iyi müzik yap- _^^_^^_^_^
tığı izlenimini veren
bir biçemle tanıtıldı.
Oysaki orkestranın
ünü, gençlere bu sana-
tın coşkusunu aşıla-
masından kaynakla-
nıyor.
Üyeler çeşitli okul-
lardan geliyor. Arala-
nnda müzik akademi-
si öğrencileri de var.
Teknik yetersizlikler.
sözgelüni \-ibrato za-
yıflığı, bazı pasajla-
nn iyi gitmemesi ve
yanlış notalar hoşgö-
rüyle karşılanıyor.
Önemli olan birlikte ^ —
çalmanın mutluluğunu duymak.
Orkestra, Bremen'de sanınm yılda bir
kez dünya gençleri ile de dinleti düzen-
liyor. DEÜ Devlet Konservatuvan'ndan
bazı öğrenciler birkaç kez bunlara ka-
tıldı.
Gençlik orkestralan gereki^or
Izlediğimiz dinletide de dört kontrbas
ile üç trombon Izmir Konservaruva-
n'ndan alınmıştı ve çalgılanndaki usta-
lıklan her ölçüde belli oluyordu; ancak
bizde müzik gücü var, fakat bunun gibi
yararlı gençlik orkestralan yok.
Gençlik orkestrasını bir yana bırakın,
hükümet, yetişkinlerin senfoni orkest-
ralannı bile kapatmanın yollannı anyor.
Şef Heiner Buhlmann yönetiminde-
ki "Bremen Gençlik Senfoni Orkestra-
sı" dinletiye A. Dvorak'ın Op. 95 Mi Mi-
nÖr<5
• 'Bremen Gençlik Sen-
foni Orkestrası'nın ünü,
gençlere bu sanatın
coşkusunu aşılamasından
kaynaklanıyor. Üyeler
çeşitli okullardan geliyor.
Aralannda müzik
akademisi öğrencileri de
var. Teknik yetersizlikler
hoşgörüyle karşılanıyor.
Önemli olan birlikte
çalmanın mutluluğunu
duymak.
son bölümüyle başladı.
Burada bir çevıri yanlışı yapılmış ve
festival kitabına 4. Bölüm yerine "4.
Ölçü" yazılmış. A. Vh-aldi'nin iki ke-
man ve yaylılar için La Minör Konçer-
tosu'nun ilk bölümü de "3. Ölçü" ola-
rak gösterilmiş. Izlencede aynca J.
Brahnıs ın 5. "MacarDansT, JJ.Stra-
uss'un "Pizzicato Polka'sı, L. Bernste-
in'in "Baü \akasınmÖ\küsü"nden seç-
meler ve D. Şostakoviç'in "Caz Sû-
ıti"nden vals gibi eğlencelı parçalar var-
dı. Kornocu Tammo Schulke de C. Sa-
in-Saens'ın "Morceau de Concerfini
_ ^ ^ _ ^ ^ ("DinletiParçası''nı)çal-
dı.
îlgi daha yoğun
olabilirdi
Böylece bir festivali da-
ha geride bıraktık. Gö-
rüştüğüm kişiler 1990 'la-
rın başındaki kalabalık
izleyici kitlelerine özlem
duyduklannı söylediler:
çünkü bu yû dinletilere
gelenlerin sayısı oldukça
düşüktü.
Bilet fiyatlannın yük-
sek tutulmuş olması
önemli bir neden. En ucuz
bilet 30 ile 40 mih/on ara-
^ " ^ ^ • ^ ^ ~ " sında değişiyor.
İki kişinin Efes'e ya da Çeşme'ye git-
mesi 100 milyon dolayındadır. Bu me-
kânlar geniş kitlelere ve turistlere ses-
lenmek amacıyla seçihniş; ama turist-
lerin varlığı, çok sayıda izleyiciye ses-
lenmenin güvencesi olamaz.
Çeşme'de, Selçuk'ta ve Kuşadası'nda
oruran halkın festı\al ile ilgilenmesi ise
bence söz konusu bile değildir.
Öte yandan yüksek bilet fıyatlanna
karşın tzmirli sanatseverlerin festivale
ilgisi daha yoğun olabilirdi. Müzikçiler
ise gösterileri zerrece dikkate almaya-
rak büyük bir günah işlemiş bulunu-
yorlar. Eleştiriler ne olursa olsun mut-
lu bir olaydı festival. tKSEV Başkanı
Sayın FUiz Sarper Eczacıbaşı'na, biz
basın mensuplannın işini kolay kılan
Sayın Sirel Ekşi'ye ve bütün emeği ge-
GUZELtN ARDINDA
BERTAN ONARAN
Oltadaki Balık Türkiye
Şöyle diyor Cengiz Özakıncı, Otopsi Yayınları'ın-
ca 8. basımı yapılan kıtabın başındaki önsözde:
"1993'teyayımlanın Oltadaki Balık Türkiye'yi 1994'te
okumuştum ilk kez... Sosyalizme ve sosyalistlere
düşman olduğunu bildiğim emperyalizmin, ulusalcı-
lığa ve ulusalcılara daenazo ölçüde düşman oldu-
ğunu seziyordum, ama bu gerçeği, ilk kez bu kitap-
ta, yadsınamaz belgeleriyle ve tüm çıplaklığıyla gö-
rüp kavradım.
Güneydoğu'da olupbitenlerin, yalnızca dış kışkırt-
malardan değil, bir ölçüde o yöremizin yoksul bıra-
kılmasından kaynaklandığını düşünüyor ve bu yüz-
den gelmiş geçmişyönetimlerimizibirölçüde sorum-
lu tutuyordum bu kitabı okumadan önce... Ama Do-
ğu ve Güneydoğumuzun 1945'ten sonra saltyerliyö-
netimlerce değil, özellikle de ABD tarafından bilinç-
li ve tasarlanmış biçimde, kasten geri bıraktırıldığını,
bu bölgenin ABD tarafından saptanan NATO savun-
ma ilkeleri uyannca, olası bir savaş durumunda Sov-
yet ordulannı oyalamak için kullanılacak 'gözden çı-
kartılmış' biralan olarak belirlendiğini ve oraya bu ne-
denle yatınm yapmaktan uzak durulduğunu, ilk kez
Oltadaki Balık Türkiye'yi okuyunca gördüm, kavra-
dım ve GAP'ınyabancılarca baltalanmasının neden-
leri ûzerinde yeniden düşündüm.
Seçimle ya da tepeden inme iş başına gelen yö-
netimlerimizin ekonomi, eğitim, üretim vb. yaşamın
tüm alanlannda çoğu ulusal çıkarianmıza aykın ka-
rarlaralmalannı, onlann bilgisizliklerine, yabancılann
çizdikleriyolda yürümelerine bağlıyordum; ama tüm
bakanlıklanmızda Amerikalı danışmanların bulundu-
ğunu ve ülkemizi bizim seçtiklerimizin değil, yerli iş-
biıiikçileri ve kendi danışmanlan aracılığıyla doğru-
dan yabancılann, Amerikalılann yönettiğini Oltadaki
Balık Türkiye kavraüı bana; hem de belgeleriyle... ABD
ve NATO'nun Ortadoğu'da Türkiye'ye verdiklerigö-
revin ne olduğunu da tüm belgeleriyle bu kitapta
buldum."
Şimdi de, Nelson A. Rockefeller'in, 1956da, dö-
nemin Başkanı Eisenhower e yazdığı mektuba bir göz
atalım:
"Askeri antlaşmalanmızı oluşturup sağlamlaştır-
mayı amaçlayan önlemleri sürdürmeliyiz. Büyük öl-
çüde siyasal ve askeri nüfuzu güvence altına alacak
genişlikteki ekonomikyayılma planını Asya'da, Afri-
ka'da ve daha başka azgelişmiş bölgelerde uygula-
makzorundayız. Yardım işinde, birinci kümeye bizim-
le dostolan, uzun süreliaskeriantlaşmalaria bize bağ-
lı ülkeler girer. Bu ülkelere yapılacak yardımlar, açı-
lacakkredileröncelikle askeri o/malıdır. OLTAYA YA-
KALANMIŞ BAUĞIN YEME GEREKSİNMESİ YOK-
TUR.
• • •
Bu türözelpara yatınmlan zamanla bütün yasadı-
şı karşı çıkışı ve siyasetimize direnişi ortadan kaldı-
rabilmeliya da etkisizleştirebilmelidir. Aynca bizides-
teklemekte kararsız ve sallantılı kalan bütün bireysel
girişim ve çıkar çevrelerini etkilemelidir. ABD ile iş-
biriiğine hazır yerii işadamlanna yardımı arttırmalı,
böylece bu işadamlarının ülke ekonomisınde kilit
noktalan ele geçirmeleri sağlanmalı, buna dayana-
rak da siyasal etkileri arttınlmalıdır."
Istanbul halkının yaşamını allak bullak eden NATO
toplantısının yapıldığı günlerde, Emin Değer'in yapı-
tının ne kadar yaşamsal olduğunu söylemeye gerek
varmı?
Son zamanlarda, G 8'lerden ülkemize gönderilen
irili ufaklı bütün sözcüler ağız birligıyle Atatürk'e ve
ulusal öğretisine saldırmaktalar; Marx, Engels, Le-
nin, Mao çoktan rahat bırakıldı, ama Mustafa Kemal
hâlâ baş hedef. Bunun nedenini de Kaynak Yayınla-
n'nın yeniden bastığı Hâkimiyeti Milliye Yazılan'ndan
kısa bir alıntıyla anımsatayım. Ulu önder bunlan 15 Tem-
muz 1920'desöylemiş:
"...Görüyoruz ki, kendimizi kurtarmak için uğraş-
mak, bütün dünya uluslannın kurtuluşunun milyon-
larca cephesinde çarpışmak demektir. Gerçekleşti-
rilecek iş o kadar bûyüktür ki, bunun karşısında in-
san ruhunun büyük bir coşkuyla titrememesi ola-
naksızdır. Bizim kurtuluşumuz dünyanın kurtuluşu
olacaktır. Ve bütün dünya şu uğursuz emperyalizmin
zulmünden kurtulmadıkça, bizim için yaşama ve ra-
hat etme olasılığı düşünülemez."
sbonarana hotmail/yahoo. com.
Sam Mendes'ten yeni film
• LONDRA
(BBQ-Sam
Mendes, yenı
film tasansı için
anlaştı. Ünlü
yönetmen,
Khaled
Hosseini'nin
'The Kite
Runner' adlı
romanını
beyazperdeye
uyarlayacak.
Filmin
senaryosunu ise
son olarak Troya
filminin
senaryosunu hazırlayan David BeniofTyazacak.
Filmin öyküsü, bir Afgan gencinin yaşamından 40
yıllık bir kesiti kapsıyor: Henüz küçük bir
çocukken 1981 'de ülkenin işgaliyle ABD'nin
Kuzey Kalifornıya bölgesine göç etmeleri. yıllar
sonra Taliban rejiminin yıkılmasıyla anavatanına
dönüşü... Amacı, çocukluk arkadaşlanndan bırınin
oğlunu kurtarmaktır. Filmin senaryo yazan
Benioff'un da içinde yer alacağı bir tasan daha şu
sıralar gündemde. Yönetmen Chnstopher
Nolan'la, Ernest Hemingvvay'in 'Çanlar Kımin
için Çalıyor'unun beyazperdeye yeni bir
uyarlaması ıçin bir araya gelecekler.
BUCUN
• TARtHİ GALATA KÖPRÜSÜ BALAT'ta
21 OO'de Sırbistan - Karadağ Belgrad Dram
Tiyatrosu ndan 'Alün Post" adlı oyun. (0 212 514
75 20)
• RUMELMSARI nda 21.15'te Cem Yılmaz
izlencesi. (0 216 454 15 55)
• AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde
18.00'de lazerdiskten Yehudi Menuhinın solist
olarak katıldığı 'Concert for the Pope' adlı konserin