Katalog

BL U.TBOI CumhuHyet SPOR Fenerbahçe'nin yeni transferi, hazırlık maçlarındaki performansıyla alkışlanıyor Murat Hacıoğlu tam isabet renerbahçe Diyarbakırspor'u konuk ediyor. Maç son derece heyecanlı, temposu da çok yüksek. 90 dakika skoru 2-2, galibiyeti kaçıran taraf konuk ekip. Fenerbahçe defansına maç boyunca zor anlar yaşatan Murat, daha teri kurumadan babası Kemal Beyi anyor: "Bu statta oynamak insanın ayaklarını titretiyor. F.Bahçe'de oynamak en büyük hayalim." H 1 L M İ TÜ RKAY urat Hacıoğlu Fener- bahçe'nin yeni transfer- lerinden... 1979 Arde- şen doğumlu. 1998 yılı Murat'ın futbol- da profesyonelliğe geçişi. Diyarbakırs- por, Bursaspor, Ankaragücü ve şimdı de Fenerbahçe... Nasıl oldu?.. Rüya- larının takımıydı Fenerbahçe... Başlar- da aklıma gelmişken hemen bir anısı- nı anlatayım sizlere: Fenerbahçe ken- di evinde Diyarbakırspor'la oynuyor. Maç son derece heyecanlı, temposu da çok yüksek. 90 dakika skoru 2-2, galibiyeti kaçıran taraf konuk ekip. Fe- nerbahçe defansına maç boyunca zor anlar yaşatan Murat daha teri kuruma- dan babası Kemal beyi anyor. Işte Mu- rat'ın babasına söylediklerinden bir- kaçı: "Bu statta oynamakinsanın ayak- lannı titretiyor. Muhteşem bir seyirci desteği var. Insant büyülüyor. Bu ta- kımda oynamak en büyük hayalim..." Ve sonuçta Murat Hacıoğlu, genç yaşta muradına erdi. 3 yıllığına sözleş- me imzaladığı gün son derece heye- canlıydı. Ne de olsa yıldızlartoplulugu- nun içindeydi artık.. Düşünüyordu sü- rekli "Olacâkmı, başaracakmıyım, ya- pabilir miyim" diye. Ama bir taraftan da kendine güveniyordu, başaracağına inanıyordu. İdmanlarda zorfandı Idmanların başında hayli zorlan- dı, tempo ağır geldi, fakat kısa sürdü bu. Hemen toparladı kendisini. Arka- daşla- rıyla çabuk uyum sağladı, yani ba- zı şeyler düşündüğü gibi çık- mamıştı. Fenerbahçe'nin ilk sınavı olan Mannheim maçında Murat çok ba- şarılı bir performans gösterdi. 1 gol attı, 4 de asist yaptı. Gördük ki çok isabetli bir karardı Murat Fenerbahçe için. 2002-2003 sezonunda transfer olduğu Diyarbakırspor'da gösterdiği performansı ile A Ulusal Takım'a kadar yükselen 1979 doğumlu bu futbol- cu, yeni jenerasyonun en önemli isımierinden biri olarak anılıyor şimdilerde... Annesi Beşiktaşlı Murat'ın babası da koyu bir Fenerbahçetaraf- tan olmakla beraber müzis- yen ve müzik öğretmeni... Annesi Hatice hanım ise Beşiktaşlı. Murat'ın trans- feri gündeme geJdiğinde ba- ba Kemal bey Fenerbahçe, anne Hatice hanım ise Beşık- taş'a grtmesi içn uğraş ver- di. Ama Murat'ın kafasında- kı karar belliydi. O Fenerbah- çe'den başka bir takımı düşlemi- yordu... Imza attıktan sonra doğru- ca koştu, babasının, annesinin eli- ni öptü. Annesi Hatice Hacıoğ- lu'na kulak verelim: "Murat so- kakaralannda çok camlarkır- mıştır. Ama beni üzen tek birşeyevde top oynarken yeni aldığımız vazoyu kır- masıydı. O gün bana ilerde daha iyısini alı- rım demişti. Büyük hayalleh vardı. Şim- di bunların hepsi oldu.Aıtkbende Fenerbahçeli- yim. Onun için süreklidua edi- yorvm." Son- ra sözü Ke- mal Hacı- oğlu alı- yor: "Çok çalıştı, şımdi hakkını alıyor. - Gece hayatı yok, sigara- yaelsürmez. Hayatı futbol- dur." Lorant'ı gönderdi Evet, bu arada birtarih ha- tırlatması. 2002-2003 sezonunun Aralık ayı. Fenerbahçe, Diyarbakır dep- lasmanına çıkıyor. O dönemde Fener- bahçe için iyi şeylersöylemek mümkün değıl. Sahanın heryerinde Diyarbakırs- porlu futbolcular. Murat, Fenerbahçe'ye ilk golü atan futbolcu oluyor. 90 daki- ka sonucu Diyarbakırspor:3 - Fener- bahçe:0. Işte bu maç sonrası takımın başında olan teknik direktör Lorant'ın da ipi çekiliyor. Anlayacağınız Murat Hacıoğlu, Lorant'ın ipinin çekilmesine yardımcı olanlardan birisi. Gol attırmayı seviyor Murat futbola orta saha oyuncu- su olarak başlamış, ancak daha son- ralan forvette de oynar olmuş. En bü- yük özelliği kendi ifadesiyle defansın ar- kasına atılan toplan iyi değerlendirme- si. Gol atmanın yanında gol attırmayı da çok seviyor. 2002-2003 sezonda oynadığı 31 maçta 9 golü 10 asisti var. 2003-2004 sezonunda ise 31 karşılaş- mada 13 gol atmış 6'da asist yapmış. Özetlemek gerekirse Murat Hacı- oğlu Fenerbahçe için iyi bir ilaç. Oysa geldiği gün fazla ilgi görmemişti. Taraf- tar "işe yaramaz" demiş, medya da kendisine sıcak bakmamıştı. Ama şim- di durum çok farklı. Herkes futbolcu için söyledikleri- ni geri almalı. Unutmayın ki Murat Ha- cıoğlu bugün Fenerbahçe forması gi- yenlerin içinde en az para ödeneni. Unutulmamalı ki o, geleceğin en bü- yükyıldızlanndan birisi olacak. Nereye koyarsanc koyun as- lanlar gibi oynuyor. Müteva- zı bir kişiliği var. Lutfen bey- lerdereyi görmeden paçalan sıvalamayalım. Norveçli Carevv'in maliyeti sekiz kulubün transfere harcadığı paraya eşit Futbol asla futboldeğildirBaftarafr 1. sayfada. larını altüst etti. Yayın ihalesi sonucu or- taya çıkanın takımların bekle- diği miktarın altında olması bu sezonkı başka bir sorun olarak yer alıyor. Geçen yıllarda aldık- lan parayı alamamalan bu olum- suz tabloyu belirginleştiriyor. Takımlar daha fazla gelir elde etmek ve altyapılarını güçlen- dirmek anlamında hiç birşey yapamıyorlar. Ve yapılan transferler... Bütçe sorunları nedeniyle ya- pılan yabancı transferlerin ta- kımlara bir şey katamadığı or- tada. Sadece Gençlerbirliği ve Gaziantepspor'un yıllardır isa- betli transferleri dışında bu ko- nuda istikrarlı takım da bulun- muyor. Yabancı futbolculara bel bağlamanın zorluklannı yıl- lardır yaşayan kulüplerimiz, alt- yapılannı da güçlendiremedik- leri için futbolcu üretminde kı- sır kalıyorlar. Takımlarımızın yaptıkları transferlerarasında da tam bir uçurum bulunuyor. Örneğin üç büyüklerin tek bir futbolcu için ödedikleri rakamlar diğer ta- kımların tüm transfer bütçele- rini katlıyor. Beşiktaş'ın Nor- veçli golcüsü Carew'in maliye- ti 10 milyon Euro. Bu da neredeyse A.Se- batspor, Ankaragücü, Ç.Rizes- por, Denizlispor, Konyaspor, Sakaryaspor, Samsunspor, Ga- ziantepspor'un toplam trans- fere harcadıklan paraya denk. Bütçeler arasındaki bu uçu- rumlararalanndaki mücadele- ye de yansıyor. Tesis ve altyapılann du- rumları da ıçler acısı. 4 Büyük kulübün ve birkaç Anadolu ta- kımının dışında tesisleri iyi du- rumda kulüp bulunmuyor. Te- sisleri iyi durumlardaki takım- lann en belirgin özellikleri de /ukanda belirttiğimiz başkanlarıyla bzdeşleşmiş camıalar olmalan. Sam- sunspor, GaziantepsporveGençler- Dirliğı'nin tesisleri diğerAnadolu ku- üplerine oranla iyi durumda. 2. üge baktığımızda da karşı- Tiıza farklı bir tablo çıkmıyor ne ya- :ık ki. Aslında burada var olan tab- o çok daha üzücü. Ekonomik açı- »1 TEMMUZ 2004 NE D E D I L E R ? Umudumuz sponsorluk yasası dan sıkıntılar içinde bulunan kulüp- ler başarıdan çok ayakta kalma mü- cadelesi veriyorlar. Kadrolarındaki oyuncularına odeyecek para bulmakta güçlük çe- ken kulüpler ilerisi için altyapıya ge- reken yatınmı yapabilecek durum- da değiller. Çoğu toprak sahalarda, oldukça zor olanaklaria futbol dün- yasında var olmaya çalışryorlar. 3.Lig ise futbolun üvey evladı gibi. Burada ter döken oyuncular bu ülkenin futbolu için emek harcamı- yorlar sanki. Bırakın gönül verdikle- ri bu sevdadan kazanç elde etme- yi, kimileri malzemelerinden deplas- man yolculuklanna kadar pek çok şe- yi kendi ceplerinden karşılıyorlar. • Kayseri Aksarays- por (2. Lig B Kategorisi C Grubu): Hamza ŞensesfKu- lüp Müdürü): Sorunlanmızın başındatüm Türkiye genelin- de ekonomik ve tesisleşe- memesorunu geliyor. Bulun- duğunuz ilin mülki amirlerinin spora bakışlannın düzgün ol- maması bir başka etken. Be- lediyeler yasası çıkması bizi zordurumda bıraktı. Gençlik Spor ll Müdürlüğünün tesis- lerinde antrenman yapıyo- ruz. Kentin ileri gelenlerinin oluşturduğu bir yönetim yö- netim kurulumuz var. Bizim umudumuz sponsorluk ya- sası. • Gaziosmanpaşa (3. Lig 3. Grup) Coşkun Kolso (Genel Sekreter) En önemlisorunlann ba- şındaekonomikyokluklar ge- liyor. Takımların gelirleri gi- derierini karşılayamıyor. 3. Ug takımlannın havuzdan aldık- lan katkı payı çok az. Yöne- tim olanaklan ile takımı yürüt- meye çalışıyoruz. Bölgeler itibarı ile saha ve tesis soru- numuz var. Örneğin bizim antrenman sahamızyok. Bor- cumuz yok ama kısıtlı olanaklaria başarı yakalama- nız çok zor. • Ünsal Kıraç (2. ve 3. Lig Kulüpler Biriiği Başka- nı): 17 Ağustos 20O3'te 52 ku- lüp olarak Kulüpler Biriiği adı- na Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'e 22 maddelik bir dosya sun- duk. 2. ve 3. Lig takımlarının en büyük sorunu ekonomik kaynakJı. Bunlararasında ver- gi, sigorta borçları yer alıyor. Bazı kulüplerimiz hazineye ait arazileri kullanıyoriar, bun- lardan dolayı da borçlar var. Havuzdan 2. ve 3. lıgdeki ta- kımlara yeterii pay aynlmama- sı da ekonomik olarak beli- mizi büken bir etken. Aynca lisans yenileme zamanında oyuncu başına3. ligden 200 dolar, 2, Lig B Grubundan 300 dolar, A Grubundan ise alınan 400 dolar para da biz- ler için yetersiz miktarlar. Kesınlikle kaldırılması gerekiyor. Ayrıca, yerel yö- netimler yasasıyla yerel yöne- timlerden kulüplere yardım hakkjnın engellenmesi de kö- tü bir durum. Kasasında 70 trilyon bulunup da bızlere ak- tarmayapmayan bir federas- yonun bir daha seçilmesini istemiyoruz. Sadece dört bü- yüklerin değil, 2. ve3. Ligde- ki takımların da futbolda var olduğun unutmamak gere- kir. • ismini vermek iste- meyen 2. Lig A kategori- sinden bir futbolcu: Türki- ye'de futbol sadece Süper Lig'den ibaret. Biz de aynı sahaya çıkıyoruz, aynı teri döküyoruz. Ancak aradaki fark dağlar kadar. Hiç bir sek- törde bu kadar fark olmaz. Süper ligde oynayan futbol- cular özellikle de 4 büyükler- dekiler biraz daha şanslı ve ayncalıklı olanlardır. Bizim de haklanmızkorunmalı. Bu ko- nuda en büyük görev Futbol Federasyonu ve derneğimi- ze düşüyor. Ancak bize şim- diye kadar sahip çıkmadılar. Özellikle 2. Lig'de kulüp-fut- bolcu arasındaki güven iliş- kisi sağlam bir zemıne otur- tulmalı. Sözleşmelerden do- ğan ıtılaflarçözüme kavuştu- rulmalı ve cezai şartlan ağır- laştınlmalı. UEFA Kriterleri ve Federasyon Türkiye Futbol Federasyonu yönetim yapısına yeni bir şekil getıren yeni yasa yü- rürluğe gırdiği halde, yasanın getirdıkJen ve götürdükleri karşısında kayıtsız kalan fut- bol kulüpleri, Türk futbol sektörünün ya- pılanması ile ciddi bir şekilde ilgilenmek ye- rine, seçimlerin ve yayım ihaiesinin bir an önce yapılması sonucu kasalanna gire- cek olan paralar ile daha ilgili görünüyor- lar. Diğer taraftan UEFA ulusal federas- yonlara futbol kulüplerinin malı yapısını ve işlemlerini incelemeye mecbur kılan bir lı- sans verme sıstemi getırmeyı empoze et- mekte ve bunun 2004/05 sezonundan iti- baren yürürlüğe koymaktadır. Bu knterie- rin uygulamaya konması ile sektörün kısa ve uzun dönemde yaşayabileceği olum- suzluklar ise kimseyi ilgilendirmiyor. Böy- le bir yöntemin getirilmesi ile; kulüplerin eko- nomik ve mali kapasitelerınin artacağı, şeffafiıklannın ve saygınlıklannın yüksele- ceği, kurumsallaşmanın teşvik edileceği, yönetim yapılanmasının iyıleşeceği, ku- lüplenn yıllık malı yapılannın kontrollen va- srtası ilegelecek sezon ayakta kaJabilecek- lennın kanıtlanacağı, alacaklann koruna- cağı, kulüplenn ulusal ve uluslararası re- kabet gücünün artacağı, öne sürülüyor ve futbol sektöründe böyle bir mali inceleme sısteminin kurulmasından sektörün bir bü- tün olarak yararianacağı düşünülüyor. UEFA Kulüp üsans Sistemi esas olarak artyapı, ıdari, hukuki ve mali kriterterden olu- şuyor. Kriterier ve uygulama yakından ın- çelendığınde amaçlananlar ile istenenle- rin pek uyum halinde olmadığı gözlenıyor. Burada mali knteriere kısaca göz ataca- ğız ve kulüplerin önünde hangi tuzaklann oluştuğuna işaret edeceğiz. Dönem içerisinde meydana gelebilece- ği planlanan bütün yükümlülüklerini yeri- ne getirebilecek yeterii mali kaynaklara ve kullanılabilir kredi olanaklanna (gerektiğin- de) sahip olduğunu gösteren kanrtlar; fon ve nakit akım tablolannın hazırianması. Bankalar ve özel finans kurumlan ile ya- pılan kredı sözleşmelerinin ve varsa ban- ka garantilerinın orijınal veya notertasdık- li kopyalarının ibrazı. Kulüpler, tescil yöntemınin bir parçası ola- rak bağımsız denetçilertarafından denet- lenmek ve bu denetçilertarafından hazır- lanacak raporian süresindefutbol federas- yonuna göndermek zorundadırlar. UEFA'nın asıl amacı Bu maddelerden görulebildiği gibi UE- FA, TFF ve Futbol Kulüpleri arasında ga- rip ve asimetrik bir kontrol ilişkisi oluş- maktadır. Görünüşte lisans olayı kulüp ile ulusal federasyon arasında gibi görülmek- le birlikte gerçek bu değil. Bu ilişki UEFA ve Futbol Federasyonlannın variığını ge- rektiren sportif disiplinın sağlanmasından çok öteye bir mali disiplin empoze etmek- tedır. Bu tür birfinansal disiplin serbest Pa- zar piyasa kurallannda alışkın olduğumuz disiplinden çok farklıdır. Kulüpler devlet- lerine karşı sorumlu olmadıkları mali yü- kümlülükleri UEFA'ya karşı yüklenmek du- rumunda kalacaklar düzenlenmesi nor- mal olmayan malı tablolan düzenleyecek- lerdir. Federasyonlar bu tür tablolan değer- lendırebileceklen uzmanlara ve uzmanlık- lara sahip değildir. üsansı verecek olan ger- çek mercı ise UEFA'nın kendısidir. Bu tab- lolan istemekle neyi amaçladığı ise açık de- ğildir. Kulüplenmiz lisans denetçileri ve Fede- rasyonla olan ilişkılen sayesınde bu lisans- lan kolaylıkla alabileceklenni düşünüyor- lar. Gerçek ise böyle değıl. Bu lisanslar kazanılmış bir hak değıl yüklenilen bir hu- kuki sorumluluk. Arkasındaki hukuk des- teği son derecede kuşkulu olmakla birlik- te, taraflar konuya gereklı önemi verme- diklen için konunun ciddi bir hukuki tartış- ması gündemde değil. Bu lisansı alarak Av- rupa Şampiyonlar Ligıne katılan bir takım finale kadar çıktığı halde, o anda kriterle- ri sağlamadığı konusunda yapılan bir iti- raz nedeniyle bir anda lig dışında kalabi- lir. Lisans krfteri kulübün her an lig dışına atılabilmesinin yasal zeminini oluşturuyor. Stat ve yönetimle ilgili bütün diğer kriter- ier sağlandığı halde. ömeğin bir masörün ihmal edilmiş veya sonraya bırakılmış bir alacağı lisansın bozulması için yeterii ola- bilecektir. Kriterier ve uygulama yakından incelendiğinde UEFA'nın uzun dönemde bırgizli stratejisi olduğu izlenimi doğmak- tadır. İşadamı deneyimleri Futbol kulüpleri. ticarileşme eğilimine uyabilmek için kulüplenn iş adamlannca yönetilmesini yeterii görüyoriar. Gerçekte futbol sektörijnün finansal veekonomik ya- pısı iş adamlannın başanlı olmayı öğren- diği ortamlar ile uyumlu değil. Endüstriyel sektörierde iyi çalışan finansal kaldıraçlar futbol sektöründe çalışmıyor. Bu nedenle Avrupa'da ve ülkemizde iş adamlan tara- fından yönetilen kulüplerciddi borç batak- lanna sürüklenıyorlar ve iflas sorunlan ya- şıyoriar. Avrupa'da Fıorentina gibi bir çok kulüp borçlan nedeniyle küme düşürüldü ve düşmeye devam ettiler. UEFA üsans Kriterleri bunu önlemek için düzenlenmiş görülmekle birlikte talep edilenlerin bu amaçla uyum halinde olmadığı çok açık. SAYI36