22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edıme Kocaelı Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denizli PB Y PB Y Y Y Y PB 18 22 22 18 19 20 21 19 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas B B B B B B S 22 18 18 19 19 17 16 B 15 Adana B 24 Zonguldak PB 18 Antalya PB 21 Kars Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siırt Hakkâri Van B S B B S S S 21 19 23 17 20 12 10 S 10 Yurdun kuzey balı ve ıç kesımlefi parçah çok bu- lutlu, Marmara'nın batı- sı. kıyı Ege sağanak ya- ğışlı, dığer yerier az bu- lutlu ve açık geçecek Yurdun ıç ve dogu ke- sımlennde yer yer sıs gorulecek Havasıcaklı- ğı yurdun guneybatı ke- sımlennde değışmeye- cek Dığer yerterde 1 ıla 3 derece artacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn B B B Y Y Y Y K 7 6 6 11 9 10 13 4 Münıh Y 12 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y B Y Y Y B B 12 14 21 12 17 17 16 20 Moskova B 8 Y 8 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahire B Y B A Y B B 18 4 14 18 7 5 24 B 22 ParçaA faulutlu B ü l u t l ü k Çok bulutıu . Yagmuriu Gok gurultülu • * G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK M Baştarafı 1. Sayfada MGK toplantı halinde olduğu saatlerde Ra- uf Denktaş, anavatana rica ediyor; derogas- yonların AB'de kalıcı duruma getirilmesini isti- yor, yoksa... Bir zaman sonra, belki yarın bel- ki yarından da yakın bir süreçte Annan Planı ile kazanıldığı öne sürülen haklann ortadan kaldı- nlabileceğini söylüyor. Denktaş yer yer duygusal anlar yaşatan ko- nuşmasını bitirdikten bir süre sonra yayımlanan MGK bildirisi: "Planın olumlu yönleri yanında kimi istekleri- mizi karşılamadığı veplanın uygulamasında so- runlann çıkabilme olasılığı bulunduğunun gö- rüldüğünü" saptamakla birlikte: "...Çözümün AB birincil hukuku durumuna getirilmesinin önemi ve müzakere süreci için- de buyönde Türkiye ve KKTC'ye verilen güven- celerin fiilen uygulamaya geçirilmesini" ısrarla istemesine karşın: "...Annan Planı'nın son şeklinin resmiyet ka- zanmasf için gerekli sürecin (9 Eylül'de BM'ye tek imza ile hükümetin göndereceği yazıyla) başlatılmasının, hükümetin takdir ve sorumlu- luğunda olduğuna işaret ediyor. Adadaki Türk vartiğının Türkiye'nin garantörlüğünün veikike- simlilik ilkesinin zayıflatılması amacıyla uygula- mada gerekli dikkat ve özenin gösterilmesini is- tiyor." RTE; kurulda sayı itibarıyla üstün durumda olan sivil kanat adına planı "Bundan sonra el- de edilemeyecek imkânlar içeriyor" diye yo- rumluyor. MGK'yi istişari ve kararlarını tavsiye niteliğinde bir kurum olarak görüyor; asker ka- nadın uyarılarından da fazla rahatsız olmadığı anlaşılıyor ve: Bildirinin yayımlanmasından sonra, RTE, - MGK'de- "sıkıntı yok" diyor. Devletin kurumlarıyla sorunları görüşürüz, tartışırız, önerilerini alırız ama... Anayasa açı- sından karar verme yetkisi hükümete aittir de- mek istiyor. • • • Üstelik askerlerin sorumluluğu üstlenmeme- si tartışmalara olanak sağlıyor. Zira birçok noktanın açığa kavuşmasında sa- yısız yararlar var. RTE, özellikle Isviçre'de An- nan'ın planı doldurmadan önceki pazarlıklar- dan "Denktaş'ın ve Genelkurmay'ın haberi ol- madığını kimsenin söyleyemeyeceğini" altını çizerek vurguladı. Ne demek istediği ortada. Plana ne girdiyse bu isimlerin onayıyla girdi, demeye getiriyor. Bu açıklamadan; Denktaş'ı görüşmeleri baştan sona izleyen Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı Müste- şarı Ergün Olgun'un, Genelkurmay'ı da Plan ve Prensipler Dairesi Kıbrıs ve Yunanistan Da- iresi Başkanı Tuğamiral MücahrtŞişlioğlu'nun bilgilendirdiği sonucu çıkıyor. • • • Şimdi yanıtlanması zorunlu sorular geliyor: Iki kurum yaşamsal konular karara bağlan- dıktan sonra mı bilgilendirildi? Görüşmelere geçilmeden, karar öncesi B- M'ningetirdiğiyadaTürk tarafının BM'ye sun- duğu önerilere Denktaş ve Genelkurmay'ın ya- nrtı, yaklaşımı ya da karşı önerileri alındı mı? ör- neğin Isviçre'den gelen kimi bilgilerden sonra Genelkurmay, varsa itirazlarını veya onayını Türk tarafına bildirdi mi? öncelikle RTE ile Gül, Denktaş'ın ve Genel- kurmay'ın görüşlerini dikkate alarak mı BM ile pazarlığı yürüttü? Sorulara açık yanıtlar alınmadıkça; planı onayladığımız günden beri yazılan, eleştirilen örneğin, birincil hukuk gibi duyarlı konuyu MGK bildirisinde yinelemek yeterli değil. Sorumluluğu hükümete yüklemek Kıbrıs gi- bi ulusal birsorundaönemli payı olanlann dün- kü, bugünkü ve yarınki sorumluluklarını orta- dan kaldıracak nitelik ve içerikte değil. Bu nedenle "Kim sorumlu, kim değil" sorusu gündeme geliyor. Kıbrıs konusunu görüşen parti grubunda milletvekilleri konuşturulmadı AKP'de soruya îzin yokANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Recep Tayyip Er- doğan, Kıbrıs konusunda devlet kurumlan arasında görüş aynlığı bulunduğunu kabul etti. Erdoğan, "Bazı konularda mutabık olama- ma durumu olabilir" dedi. AKP grubunun basına kapalı bölümünde milletvekillerinin soru sormalanna izin verilmedi. AKP grubunda dün Kıbns müza- kereleri değerlendirildi. Toplantı öncesinde milletvekillerine "Çö- züme Doğru Kıbrıs Notları" adlı kitapçık dağıtıldı. Toplantının ba- sıdoğan ile Dışişieri Bakanı Abdul- lah Gül, milletvekillerine bilgi ver- di. Kıbns sürecıni değerlendiren Gül, sorunun çözülememesi duru- munda adanın Berlin gibi ikiye ay- nlacağını söyledi. Güney Kıbns'ın AB'ye girmesi durumunda adanın güneyinin AB toprağı haline gele- ceğine işaret eden Gül, bu durum- da sınırlann katı bir şekilde kapatı- lacağını dile getirdi. Toplantıda mil- lervekillerinden soru sormamalan istendi. Erdoğan ile Gül, milletve- killerine "randevuları olduğu- nu", referandum sonrasında konu- nun yeniden TBMM'ye geleceğını belirttiler. Erdoğan ve Gül, referan- dumdan sonra bir toplantı daha ya- pacaklannı, millervekillerinin so- rulannı o zaman sormalannı istedi- ler. Böylece muhalif düşünen mil- lervekillerinin grupta konuşmalan da engellenmiş oldu. Erdoğan da toplantının kapalı bölümünde, Türk tarafının hayır demesi durumunda sorunun çözümüne katkı sağlana- mayacağını ve çözüm sürecinin zorlaşacağım belirtirken, Rumlann "hayır" demesi durumunda zor durumda kalacaklannı kaydetti. Erdoğan, grup toplantısının ba- sına açık bölümünde yapfığı konuş- mada, devlet kurumlan arasında görüş aynlıkJan olduğunu kabul et- ti. Erdoğan, "Tabii bazı konular- da mutabık olmama durumu ola- bilir. Bu konuda da hükümet ola- rak orta yol neyse bunu tuttur- mak suretiyle karanmızı verdik, adımlanmız attık" dedi. Erdoğan'dan itiraf Erdoğan, "Anlaşma sonucunun AB birincil hukuku haline getiril- mesi konusunda neticeyi yüzde 100 aldık diyemeyiz" itirafında bulundu. Erdoğan, gerekTBMM'- den çıkacak karara, gerekse Kıb- ns'ta yaşayan Türk ve Rum halkla- nnın ortaya koyacaklan iradeye ka- dar saygılı olacaklannı bildirdi. Uzmanlar ilgilensin Erdoğan, "hazırlanan belgenin 9 bin sayfa olduğu ve 9 bin sayfa- nın referanduma kadar olan za- man içinde halka anlatılamaya- cağına" yönelik eleştıriler konu- sunda da ilginç değerlendirmeler yaptı. Erdoğan, 9 bin sayfanın bü- yük bölümünün AB'ye uyum yasa- lan çerçevesinde yapılması gereken tali düzenlemeler olduğunu ve bun- larla işin uzmanlannın ilgilenmesi- nin yeterli olacağını savundu. Dışişieri Bakanı, Annan Planı'nın Türkiye'ye mali sorumluluklar yükleyeceğini söyledi Gül: Sıkmtılar yaşanacak• Baştarafı 1. Sayfada kip etti. Kuzey Kıbns Türk Cumhu- riyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ra- uf Denktaş bir davet olmadığı için Meclis'e gelmezken Denktaş'ın da- nışmanı ve eski Dışişieri bakanla- nndan Mümtaz Soysal da görüş- melen izledi. Dışişieri Bakanı Gül, konuşmasının başında CHP ile SH- P'yi kanşrırdı. Abdulah Gül, Türki- ye'nin Kıbns sürecinde bu noktaya nasıl geldiğini hatırlatırken " Tür- kiye'nin gümrük birliğine girme- si karşılığında Rum kesiminin AB'ye tam üyelik sürecinin başla- ması kabul edildi. O zaman biz iktidarda değildik, CHP vardı ko- alisyon ortağı olarak" deyince CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "CHP 30 Ekim'de seçim öncesi koalisyon olmuştur, bahsettiğiniz SHP hükümetinin CHP ile hiçbir ilgisi yoktur" diye çıkıştı. Gül'ün o zamanki Dışişieri Baka- nı olarak Karayalçın'ın ismini ver- mesi üzerine Baykal, "O SHP'dey- di" dedi. Gül, "Ben Refah'ta, Fa- zilet'te genel başkan yardımcısı olduğumu kabul ettim, her zaman üstlendim, siz hayır diyorsanız öyle yapalım" şeklinde hatasını sürdürmesı üzerine Baykal yerin- den kalkarak "O zaman da CHP vardı ama hükümette değildi" ya- nıtını verdı. Bunun üzenne Gül, u Tamam, kabul ediyorum" diye ortamı yumuşattı. Türkiye'nin bir seçeneğinin Annan Planı'nı kabul etmek olduğunu söyleyen Gül, di- ğer seçeneğin ıse statükonun devam ettirilmesi olduğunu belirterek şun- lan söyledi: "Benim gönlümden geçen, Kıbrıs davası olarak ken- dime dava ettiğim, Kıbns'ın ba- ğımsız bir devlet olarak kabul edilmesidir. Ama bu olmamıştır. Geriye statükoyu devam ettirmek TBMM'de dün yapılan Kıbrıs konulu görüşmede, hükümetin görüşlerini Dışişieri Bakanı GüJ açıkladı. (AA) kalıyor. Bu sefer de ambargo de- vam edecekrir." CHP'li Öymen, Kıbns'la ilgilı olarak hazırlanan metne Annan'ın son şeklini verdiğine dikkat çekerek "Bunun dünvada örneği bulun- duğunu sanmıyoruz. Kendisine saygısı olan hiçbir devlet son sö- zü başkalarına bırakmayı kabul etmiyor" diye konuştu. 9 bin sayfalık metni görmedikle- rini vurgulayan Oymen, şu görüşle- ri dile getirdi: "Bu hükümetin Kıbrıs konusunudaki turumunu teslimiyetçilik olarak nitelendir- diğimizde bazıAKP'li arkadaşlar üzülmüştü. Bunu geri alıyorum, yapılan teslimiyetçilikten daha beterdir. Tarihimizin yüz karası Sevr Antlaşması'nı imzalavanlar KARAYALÇINDAN CÜL'E YALANLAMA ANKARA (ANKA) -TBMM'deki Kıbns görüşmeleri sırasında Dışişieri Bakanı AbduUah Gül'ün Kıbns Rum Kesimi'nin AB üyeliğınin 1995'te imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması'yla sağlandığı yönündeki ıddıasına, dönemin Dışişieri Bakanı Murat Karayalçın dan yalanlama geldi. Karayalçın, Gümrük Birliği karannın alındığı OrtakJıJc Konseyi toplantısının karar metninde Kıbns sorununun hiçbir biçimde yer almadığını belirtti. Karayalçm, "Dönemin Dışişieri Bakanı olarak tarafımdan çok kesin bir tavır ortaya konularak, iki kesimliliğe, iki toplumluluğa ve siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm olmadan ve Türkiye AB'ye girmeden Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin AB'ye alınması durumunda, Türkiye'nin KKTC ile bütünleşmeye gideceği uyarısı yapümıştır" dedi. bile hiç değilse neyi imzaladıkla- nnı biliyorlardı. Şimdi hiç kim- senin baştan sona okumadığı bir metin hükümetçe kabul ediliyor." AKP sıralanndan "Doktora mı yapacağız" itirazlan gelince, Öy- men, "Evet, doktora yapacağız. Uzmanlar okudu diye geçiştirile- cek bir konu değildir. Hükümetin Kıbrıs Türklerini ve Türkiye'yi sürüklediği süreç, çözüm değil, çözülme sürecidir" dedi. Öymen, Denktaş'ın "olmazsa olmaz" de- dikJerine hükümetin "olmasa da olur" dediğine dikkat çekti. 'Kıbrıs feda ediliyor' Öymen, "Eğer Kıbns'ı üyelik müzakere tarihi almak için feda ediyorsanız, bunun garantisi yok- tur. Verip de kurrulamama riski büyüktür. Şimdi ilk defa bir Türk hükümeri Kıbrıs'ı bir milli dava olmaktan çıkartıyor ve Meclis'te- ki parmak çoğunluğuna dayana- rak Kıbrıs'ı feda edecek bir poli- tika izliyor" diye konuştu. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 'Din' Başka, 'Millet' Başkaı ıt M Baştarafı Arka Sayfada 'Memleketlnl sevmemek olur mu?..' /r^unların hepsi yaşandı; 'Müt- ^Dtefikler'tasarladıkları 'planla- rın' hiçbirisinde 'muvaffakiyet' ka- zanamadılar; Sovyetler'de, Çek, Polonyalı, Slovak vb. askerlerden oluşturulan. 'Beyaz Ordular', Kızı- lordu tarafından mağlubiyete uğra- tıldı. Dersaadet'te ise, Ankara'da- ki Kuva-yı Milliye'ye karşı Ingilizle- rin, Padişah ve 'Damat Ferit Paşa' -bir de tabii, Sait Molla- tarafından onca gayretle düzenlenen Kuva- yı Inzibatiye-i Osmaniye, Rusya'da- kinin onda biri kadar bile dayana- madı; dağıltı gitti; nedenini herkes biliyor ya, az bildikleri ya da bazıla- rının hınzırca sakladıkları bir taraf daha var ki, o da, şudur...) (Istiklâl Harbi'nde, vatanın 'Istir- dâdı'na olduğu kadar, inkılâbın ger- çekleşmesine katılan, küçümsene- meyecek miktarda gayrimüslim Os- manlı yurttaşı olmuştur; bunların arasında, Bogos Nubar Paşa ile 'Kürt' Şerif Paşa'nın iddiaları hilâ- fına, -başta o unutulmaz Diyap Ağa ve Pandikyan Efendi olmak üze- re- pek çok Ermeni ve Kürt yurtta- şımız mevcuttur.. MillîSavunma Ba- kanlığı kayıtlannda bu konuda ilginç bilgiler veriliyor; dostun düşmanın onları da görmesi, bilmesi ve hiç unutmaması lâzım...) "...Mim Mim Teşkilâtı'na çalı- şanlar, Pandikyan Efendi, Terzi- yan Efendi, Hogasyan Efendi; hiz- metine mukâbil, 'şeref madalyası' ile tartrf edilen, Jan Vahe Tosunyan Efendi', -ki, merasimi müteâkip aynen şunları demiştir. '-...ben Türkiye'nin malıyım, orada doğmu- şum: memleketini sevmemek olur mu? O memleket hepimizin değil mi, din başka, millet başka!..' O kadar başkadır ki, memleket için Kuva-yı Milliye'ye katılarak 'düşman'la savaşan şu Ermeni yurttaşlarımız, gösterdikieri üs- tün hizmet karşılığında Istiklâl Madalyası ile taltif edilmişlerdir: Er Kevork Gülsöken (Zir), Er Ka- rabet Ayvat (Sivrihisar), Doktor Yzb. Ohannes Kasapyan (Afyon), Er Agop Özel (Zir), Inzibat Eri Hrant Kiremitçi (Ankara), Er Agop Ayık, Er Vahan Keleşoflu (Eskişe- hir), Er Karabet Kargıcı (Beyşe- hir)..." (Bu da üç! Isterseniz, artık soru- na girebiliriz.) Başbakan, BM Genel Sekreteri Annan'a taahhüt mektubu gönderecek Erdoğan Denktaş'ı dinlemedi EBRU TOKTAR AYHAN ŞİMŞEK ANKARA - AKP'nin davet etme- mesi nedeniyle Annan Planı'na ilişkın endişelerini TBMM'de dile getireme- yen KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bu konudaki kaygılannı Baş- bakan Tayyip Erdoğan'a aktarabildi. Denktaş, derogasyonlann kalıcı olma- ması ve planın AB'nın birincil hukuku haline getırilmemesi durumunda ada- nın Rumlaşacağını belirterek "Plana evet demem" dedi. Denktaş'ı ve kay- gılannı dikkate almayan Erdoğan, An- nan Planı'nı referanduma götüreceğine ve referandumdan evet çıkması halin- de TBMM'de onaylatacağına ilişkin ta- ahhüdü bugün kendi imzasıyla BM'ye göndermeye karar verdi. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'in davetı üzerine Ankara'ya geldi. TBMM'de Kıbns konulu genel görüş- menin yapıldığı gün Ankara'yı ziyaret eden Denktaş, Meclis Başkanı Bülent Annç'ın davet etmemesi nedeniyle Meclis'te konuşma yapmadı. Bu ne- denle hükümete sitemli olduğu gözle- nen Denktaş, "Meclis'te konuşmanın formülü vardır. usulü vardır. Davet aür, giderim. 'Meclis, isterse kendisi- ne açıktır' denildi. Ama usulüne göre TBMM'ye gidilir" dedi. Denktaş, Kıbns'a dönmeden önce bilgi almak için Ankara ile telefon temaslan yaptı- ğını söyledı. Bu nedenle son dakikada programını değiştırdiğini ifade eden Denktaş, akşam saatlerinde Sezer ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından yapılan yazılı açıklamada, içinde bulu- nulan süreç "duyarlı bir aşama" ola- rak nitelendirildi. Açıklamada, "Kıb- ns'taki çözüm arayışımn Türkiye ve KKTC bakımından en yararlı yönde sonuçlanabilmesi için yakın temas ve danışmaların sürdürülmesinin ka- rarlaşrırıldığı" vurgulandı. Denktaş ile Sezer'in bugün yeniden bir araya gelmeyi kararlaşttrdı. 'Bu plan, inanılmaz tehlikeli' Denktaş, ardından Başbakan Recep Tajyip Erdoğan ile görüştü. 1 saat 20 dakika süren bu görüşmede Dışişieri Bakanı AbduUah Gül de yer aldı. Denktaş, Annan Planı'nın Kıbns Rum kurucu devletini öngörürken, Türk ta- rafi için "karma devlet öngördüğü" uyansında bulundu. Rumlann Türk ta- rafındaki toprakJara göç etmesi ile Kıb- ns Türk kurucu devletinin karma dev- lete dönüşeceğini anlatan Denktaş, Rumlara yerel hakJann da verileceğine işaret etti. Denktaş, Rumlann Türk ta- rafinda mülkiyet alabilmesini suurla- yan istisnalann (derogasyonlann) da kalıcı olmadîğına dikkat çekerek "Ben bu plana olumlu oy kullanamam. Bu plan, inanılmaz tehlikeli" dedi.Planı savunan Erdoğan, Türk tarafimn çıkar- lannın korunduğunu, derogasyonlar ve birincil hukuk konusunda girişimleri olacağım söyledi. Bazı bölümler yalan' Erdoğan anlaşmanın bu haliyle refe- randuma götürülmesi için bugün kendi imzasıyla Annan'a taahhüt mektubu göndermeyi kararlaştırdı. Bir televiz- yon programıııda bu konudaki görüşü sorulan Denktaş, "Bunun anayasal ve yasal yönleri var, Türkiye açısından. Türk hükümeri düşünür, karar ve- rir. Bu süreç, bu şekilde sonuçlandı- ğında adada Kıbns Türkü kalmaya- caktır" dedi. Sevr'i anımsatan Denk- taş, "Tarihi dönemlerde insan yumu- şamaz, sertleşmez ama dik durur. Haklannı korur" dedi. Denktaş, AKP hükümetinin planın olumlu yanlanna ilişkin hazırladığı raporun bazı bölüm- lerini de "yalan" diye niteledi. Askerlerden uyari: Kriûkyerler Rumlara bırakılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kıbns'ta gelinen aşamanın değerlen- dirildiği olağanüstü Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında askeri konularda önemli uyanlarda bulunul- du. Plana ilişkin Genelkurmay 2. Baş- kanı Orgeneral tlker Başbuğ bir su- num yaptı. Sunumda, planın kabul edilmesi durumunda Birleşik Kıbns'la Türkiye arasında; Ege'de Yunanis- tan'la olduğu gibi kıta sahanlığı soru- nu yaşanacağma ve Türk taraftnda bu- lunan kritik taarruz bölgelerinin Rum tarafına bırakıldığına dikkat çekildi. MGK'de planın askeri yönleri de de- ğerlendirildi. Değerlendirmeler kıta sahanlığı ve harita üzerinde yoğunlaş- tı. Kurul üyelerine verilen brifingte plan gereğince oluşturulan haritanın stratejik açıdan Türk tarafının aleyhi- ne oluştuğu kaydedildi. Brifingde Türk tarafında bulunan ekonomik ve askeri açıdan stratejik öneme sahip noktalann Rum tarafına verildiği dile getirildi. Rum tarafına bırakılan böl- gelerde adanın önemli savunma ve ta- arruz noktalannın bulunduğu da vur- gulandı. Yeni kıta sahanhğı sorunu Brifingde dikkat çekilen diğer nok- ta ise kıta sahanlığı sorunu oldu. Ta- raflara sunulan antlaşma ile oluşturul- ması öngörülen Birleşik Kıbns Cum- huriyeti ile Türkiye arasında kıta sa- hanlığı konusu nedeniyle yeni sorun- lann yaşanacağı \iirguiandi. Kıbns ile Türkiye arasında kalan denizin payla- şımı nedeniyle yaşanacak bu sorunun Türkiye-Yunanistan arasındaki sorun- la aynı olacağına dikkat çekildi. Kıbrıs birlesmeli' ArınçAB güvence vermeli tZMİR/lSTANBUL (Cumhuriyet) - TBMM Başkanı BülentAnnç,Annan Plam'nın bazı konularda kendisini tat- min etmediğini vurgulayarak "Ama Kıbns, 1 Mayıs'ta birleşik bir halde Avrupa Biriiği'ne girmelidir. Bu so- run, bu planla değişmeli ve doğru bir statüye kavuşmabdır" dedi. Istanbul'da yapılan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanlık Divanı toplantısında konuşanAnnç, adadaki re- ferandumdan çıkacak sonucun, TBM- M'nin karannı etkileyeceğini anlattı. Annç, "KKTC halkı, planın ne geti- rip ne götüreceği konusunda en doğ- ru karan verecektir. Planın yüzde yüz başarılı, yüzde yüz uygun olduğunu, her iki tarafı da tatnıin ettiğini söyle- yemem" dedi. Izmir'deki Türkiye-Avru- pa Karma Parlamento Komisyonu top- lantısına da katılan Annç, Kıbns'ın AB'nin birincil hukuku kapsamına gir- mesinin beklendiğini belirterek "Bu ko- nuda bazı güvenceler verildiğini du- yuyoruz. Bu güvencelerin yeterince tatmin edici olup olmadığı konusun- da kuşkular bulunmaktadır." dedi. Kıbrıs politikası Hükümete tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP iktidannın, bir bakanın imzasıy- la Annan Planı'm referanduma götür- me karan, hükümetin Kıbns politika- sma yönelik tepkileri arttırdı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıküoğ- lu, Kıbns'taki anlaşmanın AB birincil hukukunu oluşturmaması halinde bu- nun Türk tarafına çok pahalıya mal ola- cağı uyansuıda bulundu. AB'li yetki- lilerin "Kıbns sorununun çözümü- nün Türkiye'nin AB'den müzakere tarihi almasını kolaylaştıracağı yö- nündeki" sözlerini anımsatan Hisar- cıklıoğlu, gelinen noktada Türkiye'nin aralık ayında müzakere tarihi alabil- mesi için bağlantı kurulmadığmı söy- ledi. Hisarcıkhoğlu, "Annan Pla- nı'nın içindeki şartlann değişmesi için artık imkân yok" dedi. BMTürk Derneğı Başkam Rahmi Kumaş, dün yayımladığı bildiride, Annan Planı'nın Türk ulusal çıkarlanna uygun ohnadı- ğı uyansında buIundu.Kumaş, Kıbns- lı Türklerin AB özlemiyle aldahlması- nın hainJik olduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle