Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
J j j J v U I l t_flVJJL ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
İnşaat sektöründeki küçülme, GYO'lann yatınmlannı askıya almasma neden oldu
Gayrimenkuldeboşageçen yd
SOYAKOIympiakCTtiçin
40 mlyon dolar ödeyecek
• İSTANBUL (ANKA) - Daha önce
gerçekleştirdiği projelerle
Fstanbullulann kent yaşamına farkh
alteraatifler sunan SOYAK, Avrupa
yakasında Olympiakent isimli yem
bir proje gerçekleştirecek. Lütfi
Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergı
Sarayı'nda düzenlenen basın
toplantısıyla söz konusu projeyi
tanıtan SOYAK, Toplu Konut Idaresi
arazisi üzerine yapılacak olan proje
kapsamında devlete yaklaşık 40
milyon dolar ödeyecek.
Ahnanya'da banka
başkamna tepki
• BERLİN (AA) - Alman Merkez
Bankası (Bundesbank) Başkaıu Emst
Welteke (61), Euro'nun yürürlüğe
girdiği 2002 yıh başında ailesiyle
birlikte Dresdner Bank'ın başkent
Berlin'de düzenlediği bir etkinlik
kapsamında otel masraflannı bu
bankaya ödettirdiği gerekçesiyle
yoğun baskı altına girdi. Welteke'nin
Dresdner Bank tarafindan düzenlenen
yılbaşı etkınliği kapsamında, tarihi
Brandenburger Tor (Brandenburg
kapısı) yakınlannda bulunan Adlon
Oteli'nde ailesi ile birlikte 4 gün
kalması ve 7661.20 Euro'luk hesabı,
usule uygun olmamasına rağmen söz
konusu bankaya ödettirmesi
kamuoyunda büyük tepkiye yol açü.
4 milyon kîşj nemaJandı
• ANKARA (AA) - Kamuoyunda
"Zorunlu Tasarruf Hesabı" olarak
bilinen Çahşanlann Tasarruflannı
Teş\'ik Hesabı nema ödemelerinin
futannm, dün itibanyla 878 triryon
lirayı, nemasını alan kişi sayısının da
3 milyon 836 bin kişiyi bulduğu
açıklandı. Ziraat Bankası Genel
Müdür Yardımcısı Suphi Kabadayı
birinci taksit nema miktannın, ana
para miktannın yaklaşık yüzde 20'sı
ile yüzde 85'i arasında değiştiğini
söyledi.
tnzengiıunvanf'
tarüşıkyor
• Ekonomi Servisi - Dünyaca ünlü
perakende mobirya mağazalan zinciri
IKEA, kurucusu Ingvar Kamprad'ın
Isveç basınının iddia ettigi gjbi
dünyanın en zengin adamı olmadığıııı
açıkladı. IKEA sözcüsü, Kamprad'ın
basında lanse edildiğı gibi şirketin
sahibi değil kurucusu olduğunu
belirterek Kamprad'ın IKEA'yı
1982'de Hollandalı bir vakfa
devrettiğini kaydetti. Dün Isveç
basınında yer alan bir haberde,
Ingrad'ın, Bill Gates'i dünyanın en
zengin adamı sıralamasında geride
bıraktığı öne sürülmüştü.
TCnem peynip
satışları arttr
• Ekonomi Senisi - Unilever Gıda
Direktörü Hakan Behlil, yeni
ürünleri Sana Creme Bonjour'un
piyasaya sürülmesinden bu yana
krem peynir kategorisinde satışlann
yüzde 50 büyüdüğünü belirterek
"Bu trend devam ederse önümüzdeki
yıl krem peynir kategorisi 9-10
bin ton düzeyine gelecekrir. Krem
peynir kategorisinde yüzde
10-15 pazar payı hedefliyoruz" dedı.
Behlil, yeni ürünlerine toplam 3
milyon Euro'luk yaünm
yaptıklannı söyledi.
'Esnek' çalışanlara darbe
• ANKARA (Cumhurivet Bürosu) -
Çalışma süreleriyle ilgili yeni
yönetmelikler, esnek çalışma
düzeninde iş\'erenlerin çalışanlan
günde 11 saat çalıştırabilmesinin
yolunu açıyor. Yönetmeliğe göre,
genel olarak haftalık çalışma süresi
45 saat olacak. Taraflar arasında
yazılı anlaşma olması durumunda,
günlük çalışma süreleri, " 11 saati"
geçmemek koşuluyla farklı şekilde
dağıtılabilecek. Yapılan işlerin
niteliğine göre, işin başlama ve bitiş
saatleri de işçüer için farklı şekilde
düzenlenebilecek. Geçen yıl çıkanlan
4857 sayılı İş Yasası'na bağlı olarak
Çalışma süreleri yeniden düzenlendi.
• İnşaatm gayri safi
milli hasıla içindeki
payı son 5 yılda yüzde
7'den yüzde 3'ün
altına gerilerken
sektördeki
küçülmeden payını
alan GYO'lar da 2003
yılını yatınm
yapmaksızın geçirdi.
Yeni bir GYO
şirketinin kurulmadığı
geçen yılda, mevcut
şirketler de sermaye
arttınmma gidemedi.
NECDETÇALIŞKAN
Türkiye'de,2001 krizi nin
ardnıdan ekonominin loko-
motifı olarak görülen inşaat
sektöründeki daralmanın
2003 'te devam etmesi, gay-
rimenkul yatınm ortaklıkla-
n (GYO) şırketlennı de
olumsuz etkiliyor. inşaatm
gayri safi milli hasıla içinde-
ki payı son 5 yılda yüzde
7'den yüzde 3'ün altına ge-
rilerken sektördekı küçül-
meden payını olan Istanbul
Menkul Kıymetler Borsa-
sı'nda (IMKB) işlem gören
GYO'lar da 2003 yılını ya-
tınrn yapmaksızın geçirdi.
Yeni bir GYO şirketinin ku-
rulmadığı geçen yılda, mev-
cut şirketler de sermaye art-
tmmına gidemedi.
Toplam Ortaklık
Toplam Portföy Değeri (tnlyon TL)
Toplam Piyasa Değeri (tnlyon TL)
Bina ve Arsalar (%)
Gayrimenkule Dayalı Proje (%)
1996'dalşGYÖ'mm ku-
rulmasmm ardından Alarko
GYO, Atakule GYO, EGS
GYO, Garantı GYO, thlas
GYO, Nurol GYO, Vakıf
GYO ve Yapı Kredi Koray
GYO'nun sektöre girmesıy-
le 2003 sonu itibanyla bor-
sada işlem gören GYO şir-
ketı sayısı 9'a ulaştı. Geçen
yıl enflasyon ve döviz kuru-
nun seyrinin yarattığı olum-
lu havayla, tükerici kredisi
faızleri yüzde 2'ye kadar ge-
rilerken kullanılan konut
kredileri yüzde 155 artarak,
1 katnlyon lirayı geçti.
Oflsler hâlâ boş
Enflasyondaki düşüşe
karşm halkın alun gücünün
de düşmesi GYO'lann ye-
ni projeler de\Teye sokma-
sıru engellerken sektörün
2002 sonunda 1 katnlyon
33 trilyon lira olan toplam
portföy değeri, 2003 so-
nunda ancak 1 katrüyon
173 trilyon liraya çıkabildi.
GYO'lann faaliyet alanını
ilgilendiren ofis piyasası
göstergeleri de son iki yıl-
da ekonomi kümülatif
olarak yüzde 10 büyürken
inşaat sektöründe 2001 'de
yüzde 5.9,2002'de yüzde
4.9 ve 2003'te yüzde 9
küçülmenin gayrimenkul
sektörüne olan olumsuz
etkisini gözler önüne seri-
yor. 1998'de metrekare
başına 22 dolar olan ofis
kiralannın 2003 'te 10 do-
lara düşmesine karşm
boşluk oram yüzde
28'den yüzde 40'a çıktı.
Stoklar ise 700 bin metre-
kareden 1 milyon 250 bin
metrekareye çıktı.
Sektör temsilcileri
mevcut ofis stokunun eri-
tilmeden kısa vadede ye-
ni yatınmlara girilmesi-
nin mümkün olamayaca-
ğım vurguluyorlar. 2004
yılında konutta orta gelir
grubuna hitap eden pro-
jelerin ağırlık kazanaca-
ğma dikkat çeken uzman-
lar, mevcut stoklann bü-
yüklüğüne bağlı olarak
ofis piyasasındaki dur-
gunluğun süreceğini belir-
tiyorlar.
Türkiye genelinde 60
olan alışveriş merkezi sa-
yısının 2006'ya kadar
130'a çıkması beklenen
sektörde, toplam hacmi 50
milyar dolar olan peraken-
denın 2004 yılında yüzde
30 büyüyeceği tahmin edi-
liyor.
Kooperatifler, artık 'yap-sat'çılann ve büyük şirketlerin haksız kazanç alanına dönüştü
Müteahhidernı vergi vurgımu
Ekonomi Servisi-Bir zamanlar alt
ve orta gelir grubunun konut sahibi
olmasını sağlayan "kooperatifdaya-
nışmasT, artık vergi muafiyetlenn-
den yararlanmak için kooperatif ku-
ran müteahhitler ve büyük inşaat şir-
ketlerinin kazanç alanına dönüştü.
"KooperatiT' adı altında ürettık-
leri konutlar için her aşamada vergi
muafiyetlerinden yararlanarak ku-
rumlar vergisi, banka ve sigorta mu-
ameleleri vergisi ödemeyen şirket-
ler, aynca inşaatın ilk aşamasından
konut oturulacak hale gelene kadar
bütün malzeme alımlannda yüzde
18 yerine yüzde 1 KDV ödüyor. Şir-
ketler aynca geliryergisinden de mu-
af tutuluyorlar. Üyelerinin aidatla-
nyla konutlannı tamamlamaya çalı-
şanlar ıse günün ihtiyaçlannı karşı-
lamaktan uzak, kooperatif üyesi ye-
rine yöneticileri koruyan 196O'lı yıl-
lardan kalma bir yasa ile yol almaya
çalışıyorlar. Yürürlükteki 1969tarih-
li ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanu-
nu, son olarak 1988'de ele alındı.
Başıboşluğun yaşandığı koopera-
tifler için Sanayi ve Ticaret Bakanlı-
ğı yeni taslak hazırlıyor. Taslakta,
üyeye daha geniş haklar tanınırken
özellikle denetim ayağının güçlen-
dirilmesi hedefleniyor. Çünkü, bü-
yük kentlerde faaliyet gösteren 45
bin kooperariften yanya yakını üst
birliklere bağlı değil. Türkiye Yapı
Kooperarifleri Merkez Birliğı yöne-
ticilerinden Recep Gültekin, bunun
anlamının üst birlik denetiminden bi-
le kaçılması olduğunu söyledi. Türk-
kent Genel Başkanı Mehmet Aksoy
da denetimsizlikten şikâyetçi. Toplu
Konut Idaresi Başkanı ErdoganBay-
raktar da sektöre çekidüzen veril-
mesi gerektiğini dile getirdi.
Listede Aydın Doğan birinci olurken Mustafa Koç 20'nci sırada yer aldı
Uzan 'iş'siz vergi rekortmeni
Sıra/lsim Tahakkuk eden vergi
(Milyar TL)
1. Aydın Doğan
3. tbrahim Bodur
4. Semahat Sevım Arsel
5. Turgay Ciner
6. Suna Kıraç
7. Şarık Tara
8. Cem Cengiz Uzan
9. Murat Ülker
10. lsmaıl Tarman
9.003
4.663
4.555
3.011
2.935
2.791
2.571
2.564
2.518
Not İkıncı sırada >er alan mükellef ısmınuı açıklanma
w- M ^ r j
Aydın Doğan TurgayCiner
* V
Cem Uzan
Geçen yılki
sıra
1
33
3
-
14
12
44
17
4
sını ıstemedı
Mustafa Koç
Ekonomi Servisi - Doğan Holdıng Başkanı
Aydın Doğan, 9 trilyon 2 milyar 989 milyon 900
bin lira ile 2003 yıh Istanbul gelir vergisi re-
kortmeni oldu. 2003 vergilendirme dönemi ge-
lir vergisi rekortmenleri, Istanbul Defterdan
Kadir Boy tarafindan düzenlenen basın toplan-
tısıyla açıklandı.Isminin açıklanmasını isteme-
yen bir kişi, 4 trilyon 881 milyar 523 milyon
450 bin lira ile ikinci olurken Ibrahim Bodur
üçüncü, Semahat Sevinı Arsel dördüncü oldu.
Uzun süredir sanatçılar arasında kimin ver-
gi rekortmeni olacağı yönünde yapılan tartış-
malara dün son nokta konuldu. MehmetAHEr-
bil ile Hülya Avşar arasında polemiğe yol açan
rekortmenliği Avşar aldı. Avşar, 1 trilyon 218
milyar 404 milyon 50 bin lira gelir vergisi ile
sanatçılar arasında birinci sırada yer aldı. Av-
şar'ı ise 1 trilyon 196 milyar 654 milyon 600
bin lira tahakkuk eden vergiyle Mehmet Ali
Erbil izledi. Avukatlar arasında Ahmet Pekin
birinci olurken en fazla vergi tahakkuk, doktor-
lar sıralamasında M. Necmettin Pamir. 324 mil-
yar lira rekortmen oldu.
Rekortmenler lıstesinde Sabancı ailesinden
Yalçın Sabancı, 13'üncü, ŞevketSabancı 15'n-
ci, Suzan Sabancı Dinçer26'ncı, Demir Saban-
cı 27'nci, Çiğdem Sabancı Bilen 28'nci, Sevfl
Sabancı 51 'ncı. Ömer Sabancı 57'nci, AH Is-
mail Sabancı 62 ncı. DilekSabancı 63'üncüve
Mehmet Sabancı 74'üncü, sırada yer aldı.
Sıralamada aynca Mustafa Vehbi Koç 20'in-
ci, Ömer Dinçkök 22'nci, tzzet Bayraktar
33'üncü, tnan Kıraç ıse son sırada bulunuyor.
Istanbul Defterdan Kadir Boy. bu yıl alınan
yıllık gelir vergisi beyanname sayısmda ge-
çen yıla göre yüzde 11, tahakkuk eden ge-
lir vergisi tutannda ise yüzde 25 oranında
artış olduğunu bildirdi.
BîL
: şaskanı Ahmet Ertürk:
'Gruplarla
borç tutannda bile
anlaşamıyoruz
9
• Sorulan yanıtlayan TMSF Başkanı
Ertürk, Star için îtalyanlardan teklif
almadıklannı belirtirken Uzanlar'la her
gün görüşüldüğünü söyledi. Ertürk,
"Yeni Bankacılık Yasası'nda bizim de
önceliklerimiz var" dedi.
HACERBOYACIOĞLU
ANKARA - TMSF
Başkanı Ahmet Ertürk,
anlaşma imzalamayan
baûk banka sahiplerinin
büyük bir kısmıyla borç
tutannda dahi anlaşa-
madıklannı söyledi. Er-
türk, "Borç rutan, yasa-
ya göre farkh; piyasaya
koşuDarmagöreisefark-
h çıkryor. Biz hâlâ bu ra-
kamlan görüşüyoruz"
dedi. Ertürk, Uzan Gru-
bu'yla da her gün görü-
şüldüğünü; ancak bir
ılerleme sağlanamadığı-
nı belirtti.
Cumhuriyet'in soru-
lannı yanıtlayan Ah-
met Ertürk, Uzan Gru-
bu şirketlerinin henüz
net bir resminin çıkan-
lamadığını belirtti. Şir-
ketlerin çok dağınık ve
iç içe geçmiş hesaplan
olduğunu vurgulayan
Ertürk, "Hesaplan
konsoü'de etmenin çok
mümkün olduğuna da
inanmıyorum" dedi.
Satış sürecinin başlatıl-
ması için danışman fir-
ma tutacaklannı ve da-
ha sonrasında da değer
tespiti çalışmalanna
başladıklannı vurgula-
yan Ertürk, şöyle de-
vam etti:
"Uzan Grubu'yla sü-
rekh' görüşme yapıhyor.
Ancak bir Ueıieme yok.
Üerieme olması için ye-
ni bir teklif gerekryor.
Telsime ciddi tekhfler
var. Dünyanın en büyük
5 operatörünü sıralavın.
5'inin de Telsim'e dö-
nük teldifleri, talepleri
vardır. Ajııı şekilde çi-
mento grubu şirkederi-
ne de ciddi bir ilgi var."
Star Medya Grubu'yla
ilgili olarak da basında
"ftalyanlar flgfleniyor"
yönünde haberler çıktı-
ğını anımsatan Ertürk,
"Ancakbizebugüne ka-
dar hiçbir bilgi veya ta-
lep ulaşmadı" dedi.
Bankası fona devre-
dilmiş ancak bugüne
kadar TMSF'yle anlaş-
ma yapmamış gruplar-
la yapılan görüşmeler
hakkında da bilgi veren
Ertürk, bazı gruplarla
bir süre sonra anlaşma
imzalanabileceğini be-
lirtti. Ertürk, "fierleme
sağlanamayan gruplar-
la ise hâlâ borcun tuta-
nnı görüşüyonız. Borç
rutan değişik kriteriere
göre farkh çıkryor. Prya-
sa koşullanna göre
farkh,yasal düzenleme-
lere göre farkh bir ra-
kamla karşılaşıyonız"
diye konuştu.
Ertürk, Bankalar Ya-
sası'nda yapılması ön-
görülen değişikliklerle
de yakından ilgılendik-
lerini belirtti. Yeni ya-
sayla ilgili TMSF'nın
de "önceBklerinin" ol-
duğunu \Tirgulayan Er-
türk, "Önceakk,BDDK
ve TMSF'nin Uişldleri
konusundaki beürsiztik
ortadan
dedı.
kaldırümalT
Yûzde 4O'ı köprü olu^turtıyorg
Avrupa \laki Türklerin
yüzde 60hAB 'ye engel
Ekonomi Servisi -
Almanya ve Fransa'da
yaşayan Türkler ara-
sında yapılan araştır-
maya göre, aşuı uçlar-
daki gruplar ile kendi-
ni tamamen Fransız ya
da Alman olarak ta-
nımlayan, asimıle ol-
muş insanlann yer al-
dığı yü2de 60'lık ke-
sim, Türkiye-AB ara-
sında engel oluşturur-
ken, üçüncü ve dör-
düncü kuşak gençler
ile Euro-Müslüman
gruplann bulunduğu
yüzde 40'lık kesim
Türkiye-AB arasında
köprü oluşturuyor.
Istanbul Bilgi Üni-
versitesi Uluslararası
Ilişkiler Bölüm Başka-
nı Doç. Dr. Ayhan Ka-
ya ile Sosyoloji Bölü-
mü Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Ferhat
Kentel tarafindan yapı-
lan ve AB Genel Sek-
reterliği, Heinrich Böll
Vakfı, Bilgi Üniversi-
tesi Göç Merkezı ile
Açık Toplum Enstitü-
sü'nün finanse ettiği
"Euro-Türkler:Türld-
ye ile AB Arasında
Köprü mü, Engel mi?"
başlıklı anket çalışma-
sımn sonuçlan basın
toplantısıyla kamu-
oyuna açıklandı.
Ahnanya'da yaşa-
yanlann yüzde 49.9'u,
Fransa'da yaşayanlann
ise yüzde 58.5' i kendi-
lerini önce Türkiyeli,
sonra Avrupalı olarak
görürken Ahnanya'da-
ki Türklerin yüzde
39.8'i, Fransa'daki
Türklerin de yüzde
40.7'si kendilerini
Müslüman-Türk ola-
rak tanımlıyorlar.
Gİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK adenLyuzak@cumhuriyetconi.tr
Bir soru:
Insanın yaşama hakkından daha
önemli ne olabilir?
Yanıtı:
Hiçbir şey. Fikri, sınai mülkiyet hakkı
dahil hiçbir hak insanın yaşama hakkın-
dan daha önemli olamaz.
Peki ya uluslararası ilaç devleri, pa-
tent, veri imtiyazı gibi kazanılmış haklar-
la bir ulusun yerli ilaç sanayisini yok et-
meye çalışıyorlarsa?
Ya yıllar önce gümrük birliği kapsa-
mında düşünülmeden atılan bir imzanın
bedelini koca bir ulus ödemeye hazırla-
nıyorsa?
Bu sorulan sıraladıktan sonra gelin ilaç
sanayiinde neler olduğuna bir göz ata-
lım.
Türkiye'de modern ilaç sanayii 1950'li
yıllarda kurulmaya başlandı ve yarım asır
içinde küçümsenemeyecek gelişme
gösterdi. Şüphesiz bu firmalar yeni ilaç
üretmiyorlar. Ve üretemezler de. Çünkü
yeni bir ilacı geliştirmenin maliyeti çok
fazla (Yaklaşık 500 milyon dolar). Üste-
lik çok uzun yıllar sürüyor. Dünyada ilaç-
ta Ar-Ge yatınmlarının hemen hemen
hepsi (2000 yılında 50 milyar dolar) Av-
rupa Birliği-ABD-Japonya üçgeninde
yapılmakta. Dolayısıyla yeni bulunan
ilaçlann yaklaşık tamamı bu ülkelere ait.
Gelişmiş ülkeler bu yüzden patent hak-
larının korunmasını ve genişletilmesini
talep ederken gelişmekte olan ve azge-
lişmiş ülkeler ise ilaçtaki patent uygula-
masını ülke vatandaşlanna ilacı ulaştır-
mada bir engel olarak görüyor. Hatta bu
konu zaman zaman ticari alanın dışjna
çıkıp sosyal ve politik çatışmalara
da yol açıyor.
Dolayısıyla Türkiye bir jenerik
üretici. Yani jenerik ilaç üretiyor. Pa-
tent süresi dolmuş (bu süre 20 yıl-
dır) tüm ilaçları geçerli kalite ve
standartta üretenlere jenerik üreti-
ci deniyor. Türkiye'de ciddi ve ken-
di kategorisindeki birçok ülkeye
parmak ısırtacak kadar gelişmiş bir
ilaç endüstrisi bulunmakta. Kaîite-
li ve üretim kapasitesi yüksek. An-
cak pazann küreselleşmesi ile yer-
li koruma azaldığı ve yabancı fir-
malann penetrasyonlannın arttığı
dabirgerçek. özellikle gümrük bir-
liği anlaşması sonrasında giderek artan
mamul ilaç ithalatı, yerli üretimi görece-
li olarak azalttı. Bu konuda ulusal bir po-
litikanın olmayışı yüzünden Türkiye irira-
cattaki pazannda da ciddi kan kaybı ya-
şadı. Bugün Türkiye'de 115 ilaç firması
var. Bunlann 24'ü yabancı. Ancak piya-
Ulusal Bir Dava: İlaç Sanayiisanın yüzde 6O'ı da yabancı ilaç firma-
lannın elinde.
Bir diğer önemli husus ilaç endüstrisi-
nin yüzde 80'inin alıcısının devlet olma-
sı.
Bugün yaşanan sorun, veri imtiyazı
konusunda. öyle ki uzun yıllar tek çatı al-
tında buluşan İlaç Işverenleri Sendikası
bile yerli ve uluslararası ilaç üreticileri di-
ye ikiye aynldı.
Uluslararası ilaç devleri 20 yıllık patent
süresinin yeterli olmadığını ve "veri im-
tiyazı" diye adlandırdıklan 10 yıllık bir sü-
renin daha olması gerektiği konusunda
ısrariılar. Ulusal bir politikası olmadığı için
gümrük birtiği çerçevesinde veri imtiya-
zınai ocak2000'debaşlayacağınıtaah-
hüt etme başansını gösteren Türkiye'ye
şu sıralar ciddi bir baskı var. Anlaşmaya
uymadığı gerekçesiyle ÂB'nin
Dünya Ticaret örgütü'ne şikâyet-
te bulunması için girişimlerini baş-
latacaklannı ileri sürüyoriar.
Yerli sanayici açısından olaya
baktığımızda, onlar, "Madem im-
zalanmış veri imtiyazına saygılı-
yız. Ancak 200'/"de başlasın ve
10 yıl değil 5-6 yıl sürsün " diyor-
lar. Yerli îlaç Sanayicileri Demeği
Başkanı Cengiz Celayir'e "Ne-
den 2007" sorusunu yöneltiyoruz.
ilaçta patentin piyasaya etkisi-
nin 2007 yılından itibaren görül-
meye başlayacağını ileri süren Ce-
layir, bu süre zarfında en azından
AB'ye uyum konusunda gerekli hazıriık-
lann yapılabileceğini anlatıyor. Sağlık Ba-
kanlığı'nın yabancı dil bilen deneyimli
personeli olmayışı ve altyapı eksikliği yer-
li ilaç sanayicileri için önemli bir deza-
vantaj. Zira bugün AB üyesi bir ülkede bir
firma 150 günde ruhsat alıyorken Türki-
ye'de bu süre 2 yıl. Yerli ilaç sanayiinin
gümrük birliği yüzünden ciddi bir yara al-
dığını söyleyen Celayir, "Ürûnlerin karşı-
lıklı tanınması ve paralel ithalat mümkün
değil. Çünkü AB, Türkiye'de üretilenler
kapsam dışı kalacak diye birmadde koy-
muş. Bugün ilaç sanayisi olmayan Po-
lonya, Macaristan bile veri imtiyazının
AB'ye üyelikle eşzamanlı olarakyürüriü-
ğe girmesini şart koşuyor" diyor.
Uluslararası firmalann bu kadar ciddi
bir baskı kurmalannın nedeni ise ilaç sek-
törünün en büyük alıcısı konumundaki
devlet. Ve devletin ucuz ilaç uygulama-
sına geçmiş olması.
Pastayı kaybetmeyen ilaç devlerinin
istediği gibi hemen veri imtiyazı uygula-
masına geçilmesinin kamu maliyesine
zarannın 6 yıllık bir dönem için 1.2 mil-
yar dolar olduğu ifade ediliyor. Bunlar
öylesine ortaya atılmış rakamlar değil,
Monitor Group'a yaptınlan araştırmanın
sonucu.
Son olarak iki bilgi daha verelim.
Bin bugün Yunanistan'da bir tek bile
yerli ilaç üreticisinin kalmadığı...
Ikincisi, ABD'de Bush yönetiminin bi-
le jenerik ilaç üretimini sübvanse etmek
için tüm yollan denediği.
Şimdi bir daha düşünün, yanm asıriık
ulusal ilaç sanayini göz göre göre yok
edelim mi?