22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
r ' / Basketbol CumhurtycK Ü'kerspor antrenörü Ergin Ataman, Türk çalıştırıcıların korunması gerektiğini söyledi Kamuoyu bize sahip çıksın tfesten sonra niçin başka bir Türk takımı çalıştırmayı düşünmediniz? Bunda iki önemli neden vardı. Bir tanesi çok büyük bir hayal kınklığı içindeydim. Düşünün, yıllarca yatınm yapıyorsunuz, o göreve gelmek için. Geliyorsunuz tarihi bir başarı yakalıyorsunuz, orayı bir yuva olarak benimsemişsiniz . Ama olması gereken şekilde davranılmıyor. Ikincisi de özellikle basketbol kamuoyunun yıpratması, sürekli asılsız dedikodular yapılmasıydı. Bugün de aynı şeylerin tekrarlandığını görüyorum. O dönemde gençliğin verdiği duyguyla artık fürkiye'de jalışmayacağım jemiştim. <endime güveniyordum. ^vrupalılar'ın bu arz ^ıpratmalarla jğraşmayıp, nsanlann /aptıklanna inem /erdiklerini jildiğim için, Wrupa'da smim olduğuna nanarak Türk akımı :alıştırmayı iüşünmedim. îonunda da laklı çıktım. ' NİSAN 2004 ESRA PEKER E fes Pilsen'de antrenörlük yaşantısına başladı Ergin Ataman. Lacivert-Beyazlı kulüpte, yardımcı antrenör olarak kari- yerinin temellerini atb. Sonra daha da pro- fesyonelleşmesi amacıyla O'nu ABD'ye staja gönderdiler. 1 yılın ardından tek- rar Efes'e döndü hem de başantrenör olarak. Ancak, O'nu ABD'ye gönderen Lacivert-Beyazlılar, tarihinde ilk kez Dört- lü Final'e kalmalanna karşın, bu kez ka- pı önüne koymuşlardı. Hayal kınklığına uğrayan genç antrenör, Italya'nın Siena takımını çalıştırmaya başladı. Genelde ligin yedinci-sekizinci sırasında yer alan takıma Saporta Kupası'nı kazandırdı, Avrupa Ligi'nde Dörtlü Final'e kaldı, el- de ettiği başanyla tüm rtalya ondan sö- zeder oldu. Ancak eski heyecanının kal- madığını düşünerek Türkiye'ye döndü. Şimdi Ülker'i çalıştnyor. Sezon or- tasındaTolga Öngören'den görevi dev- ralan Ergin Ataman, ılk periyotta göster- dikleri çizginin devam etmedığinı belir- terek başansız olduklannı vurguluyor. Hiç de lyı bir dönem geçirmedıklerini söyleyen Ataman ile Dörtlü Final'e er- ken veda edişlennı, şampiyonluk şan- sını, ulusal takımı ve tabii ki Italya gün- lerinin öncesini, sonrasını konuştuk. Efes'in temelini oluşturdum - Efesteyken Aydın Örs'ün ve- liahtı olarak gösteriliyordunuz. Ama sonra gönderildiniz. Bu konu hak- kında çok fazla konuşmadınız. Neler oldu, sizden dinleyebilir miyiz? ERGİN ATAMAN: Efes'te ıki fark- lı dönemim var. llkınde uzun yıllar Aydın Örs'ün yardımcılığını yaptm. Aynı zaman- da da altyapı sorumlusuydum. Bu, Ko- raç Kupası'na kadar devam ettı. Ancak Koraç Kupası'nı kazandıktan sonra be- nim antrenör olmak için deneyim ka- zanmam ve kendimi başka biryerde is- pat etmem gerekiyordu. Bu periyotta, 2 yıllıkTurkTelekom serüvenim oldu. üg- definal oynadık, Cumhurbaşkanlığı Ku- pası'nı aldık ve Eurolig'e katılma hakkı- nı elde ettik. Bütün bunlar beni bir an- da, genç bir antrenörken kariyerli bir antrenör haline getirdi. Sonra Efes, Ay- dın Örs'ün ardından beni antrenör yap- mak istediğini, ancak o aynlana kadar ABD'de kendimi geliştirmemi istedi. Stanford Koleji'nde 1 yıl araştırmaa asis- tan antrenör olarak görev yaptım. Dö- nüşte Efes'e her an gidebilecekmış şe- kilde Karşıyaka'yla anlaştm. Aydın örs'ün ani istıfasıyla Efes'te antrenörlük döne- mim başlamış oldu. Sezon başladıktan 2 ay sonra takımı almıştım. Çok kaliteli bir kadro vardı. Ibrahim KutJuay, Drobj- niak, Hidayet Türkoğlu, Hüseyin Be- şok gıbı. Ancak Efes Pilsen'ın bir geçış dönemıydi. Bir anda kötü gidişatı tersi- ne çevirdik ve tarihinde ilk kez Dörtlü Fi- nal'e taşıdık. Ama Türkiye li- ginde play-off finalinde To- faş'a kaybettik. Suprolig'de beklenmedik bir kaç yenilgi yaşadık. Takımın içinde bazı sorunlar vardı. Yönetim de bu sorunlan gidermek için benim ayrılmam gerektiğini uygun gördü. Benim hedefim uzun yıllar devam etmekti. Bunun için yatınm yapmıştım.2000'li yıllann Efes'ini oluşturmaya çalıştığımı söylüyordum. Şu andaki Efes'in iskeletini oluş- turdum. Kaya Peker, Kerem Tunçeri, Alper Yılmaz'ı trans- fer etmiştik. - Burada çelişki yok mu? Önce size ABD'de ya- tınm yapıyorlar, sonra takı- mın başından gönderiyor- lar? Tatsız birdönemdi. Özel- likle Efes Pilsen çevresi dışın- da, çok yıpratılıyordum. Tür- kiye'nin kalburüstü bütün genç oyunculannı; Kaya'yı Karşıya- ka'dan, Kerem'i Galatasa- ray'dan, Alper"i Türk Telekom'dan, Meh- met Okur'u Tofaş'tan transfer ederek bir anda tekel oluşturmuştuk. Bütün ulu- sal takım oyunculannı bünyemizde bu- lunduruyordum. Bu tabii Efes dışında- ki kamuoyu tarafından pek iyi karşılan- mamıştı. Sürekli bir yıpratma politikası uygulanıyordu. Bundan da yönetim et- kilendi. Benim de bazı hatalanm oldu. Çok gençtim. Takım dışında saha dı- şındaki bu yıpratmalarta da savaşmaya başladım. Benim için bir hayal kınklı- ğıydı. Yerime yardımcım Oktay Mahmu- ti'yi antrenör yaptılar. Sonuçta aynı sis- temle devam ettiler. - Siena gibi bir takımda çok önemli başan elde ettiniz. Bununla, Türkiye'de söylenenlere cevap ver- diğinizi düşünüyor musunuz? Tabii ki. Ben oraya bir Türk antre- nörünAvrupa'da başanlı olabileceğini ıs- patlamaya gittim. Giderken ben de en- dişeliydim. Sonuçta kalya gibi büyük bir cadı kazanına gidiyordum. Ama bir gün ben de gideceğim dıye düşünüyordum ve hayatımdaki en güzel, en enteresan, en gurur duyduğum 2 yılı geçirdim. - Italya'daki 2 yıl kariyerinize ne gibi artılar kazandırdı? Bir Türk antrenör olmanın dışında arbk Avrupalı bir antrenör olduğumu dü- şünüyorum. Bu çok zor bir olay. Bir Ital- yan kulübünün başantrenöriüğünü ya- bana bir antrenörün yapması çok önem- li bir başan. Henüz 38yaşındayım. Önüm- de çok uzun yıllar var. Bu başanmı de- vam ettirmem gerek. Avrupa piyasası- nın önünün açıldığını düşünüyorum. Her ne kadar Türk basketbolunu yöneten insanlar buna çok fazla önem vermese- ler de basketbolla çok uzaktan ılgile- nen insanlar bile bir Türk antrenörün Italyan takımla Saporta Kupası'nı ka- zanmasının, Dörtlü Final oynamasının, Italya Kupası finaline kadar çıkmasının değerini bilir. Bu da benim için kariye- rin ötesinde çok büyük gurur kaynağı. 3 bin kişilik veda yemeği - O çizgiyi yakalamışken niçin Siena'dan aynldınız? akımın kimyası önemli - Sezon ortasında Ülker'i dev- raldınız. Ama en büyük hedefler- den biri olan Dörtlü Final'e ulaşa- madınız. - Bir takımın başansındaki en önemli faktörtakımın kimyasıdır. Bu- nu sezon başında oluşturursunuz. Her antrenör, kendi basketbol tarzı- na göre bir takım kurar. Ülker ekolü çok farklı. Ben ortadan girdiğim bu ekolde, ilk başlarda başansız oldu- ğumu düşünmüyorum. Üst üste beş maç kazanıp en alt sıralardan üçün- cülüğe kadar tırmandık. Ama ondan sonra yaşadığımız çok büyük şans- sızlıklar var. Maccabi'nin favori gös- terilmesi motivasyon sorunu yarattı. Rakipler de çok sert olunca toparla- namadık. Benim hedefim Dörtlü Fi- naldi, başaramadık. Ve ben bunu ba- şansızlık olarak görüyorum. Hiç iyi bir dönem geçirmiyoruz. Ama toparianacağız. - Şimdiki tek hedefıniz lig. - Efes'in dışında bir rakibimiz da- ha var o da Beşiktaş. Büyük olasılık- la yan finalde karşılaşacağız onlaria. Beşiktaş'ı geçersek Efes'le karşıla- şınz. Efes bence bu sezon Avrupa'nın en iyi basketbol oynayan ekibi. İlk yıl inanılmaz başanlarla geçti. Italya'nın en büyük gazetesi La Gazet- ta Della Sport beni yılın antrenörü seç- ti. Bir yabancının böyle bir ünvana sa- hip olması önemli bir olay. Ikinci yıl cid- di yatınmlar yaparak önemli transferler gerçekleştirdik. İlk kez Avrupa ügi'nde oynamayı hak ettik. Bütün bunlar da bir anda beklentileri arttırdı. Fakat sezon başında istikran yakalayamadık. Bunun faturası bana çıktı. Mirsad'ın ilk üç ay performansından uzak olması çok eleş- tirildi. Niçin birTürk'ü getirdiğim sorgu- landı. Özellikle seyirciyle benim aram- da polemiğe yol açtı. Bir yıl önce maç- larda bana Siena valiliği teklif eden se- yirci, "Türkler evinize dönün" der oldu. Bu beni çok etkiledi. Sonra, Mirsad be- nim verdiğim krediyi iyi kullandı. Takım çok büyük sürpriz yaparak Dörtlü Fi- nal'e katıldı. Finalde Benetton'a son 30 saniyede kaybettik. Bir anda her şey düzeldi. Ama ben iki yıl bir kulüpte ya- bancı antrenör olarak çalıştıktan sonra, bir sıçrama daha yapmam gerektiğini gördüm. Heyecanımı kaybetmıştim. Ya- şananlar da beni psikolojik olarak yıp- ratmışt. Benim için spor salonunda 3 bin kişinin katıldığı mükemmel bir yemek düzenlendi. Bunu da unutamam. - Sezon başında Türkiye'den herhangi bir teklif olmadı mı? - Hayır. Bunun nedenini ben de bilemiyorum. Ama belki insanlan korkut- muş olabilirim. Yani hep lig ve Avrupa şampiyonluğunu hedefleyen kulüplerin dışında çalışmayacağımı belirtmiş ol- mam bunda etkili olmuş olabilir. Ya da böyle bir ihtiyaç görmemişlerdir. Kişiliğime hakaret ettiler - O dönemde ulusal takım ant- renöriüğü için adınız geçti. Hatta fe- derasyon başkanının sizin açıklama- lanntz karşısında demeçleri oldu. - Avrupa şampiyonası biter bit- mez Aydın Örs istifa etmeden bütün spor kamuoyu benim adımı ön plana çıkardı. Bunun üzerine ben de "Ulusal Takımı seve seve çalıştınnm. Ama ulu- sal maçlar, sadece yılda bir ayın içine sıkaşacağı için bu yaşta bütün kariye- rimibırkenara bırakıp sadece ulusal ta- kımı çalıştırmam. Aynızamanda birku- lüp takımını da çalıştınnm. Ulusal takı- mı çalıştırdığım için para da almam. Çünkü zaten kulüple profesyonel anlaş- mam olacağı için buna gerek yok" de- dim. Ama bu basketbolumuzu yöneten- ler tarafından, sanki ben ulusal takıma talipmişim, illa ki istiyormuşum gibi bir tepki uyandırdı. Bunun sonucunda ina- nılmaz olaylarla karşılaştım. Federas- yon başkanı çıktı, farklı olaylar ortaya atti. Benim kişiliğime saldınp, bu yüzden uygun olmadığımı söyledi. Başanlanm- dan dolayı en ufak bir övgü ya da tak- dirde bulunmayan insanlar, bu kez çir- kin bir yıpratma politikasına girişti. Ben de geri çekildım. Zaten pişman da oldum. Ekol oluşturduk - Ulusal takımda yaban- cı antrenöre karşı mısınız? - Ben bir Türk antrenör olarak iki yıl boyunca gücümü- zü göstermek için çaba sarfe- dip başanlı olduysam ve be- nim gibi en az 7 - 8 kişinin ol- duğunu biliyorsam tabii ki kar- şıyım. Federasyon, yabancı bir hoca getirmek isteyebilir. Ama benim karşı olmam ve fikrimi söylemem insanlan neden bu kadar etkiliyor, anlamıyorum. Bir yabancının gelip Türk Ulu- sal Takımı çalıştrması bana do- kunuyor. Bugün Avrupa'nın üst düzeydeki bütün ülkelerin ant- renörleri kendi antrenörleri. Tür- kiye'de bir basketbol ekolü oluş- muşken, böyle bir arayış içine girilmesı bana çok saçma ge- liyor. Ama benim bunun karşı- sında olmam çok önemli değil. Önemli olan kamuoyunun bun- da göstereceği hassasiyet. - Federasyonda şu andaki yö- netim devam ettikçe ulusal takım antrenörü olamam diyor musunuz? - Durum onu gosterıyor malesef. Benim Turgay Demirel federasyonuy- la hiçbir sorunum yok. Ama gördüğüm kadanyla onlann benimle bir problemle- ri var. Bunun neden kaynaklandığını da bilmiyorum. Bundan 1 ayöncekendisin- den kişisel sorunlan çözmek için rande- vu istedim. Ama o randevuyu da verme- di. Sürekli benim aleyhimde konuşuldu- ğu haberleri kulağıma geliyor. Sonuçta ben sıradan bir antrenör değilim. Onlar beni sıradan olarak görebilirler, ama ben ismi olan bir insanım. Ve bunlar beni ra- hatsız ediyor. Evet, bu ilişki düzelmedi- ği sürece, benim ulusal takımın başında olma durumum karanlık görünüyor. Dananın Kuyruğu Kopuyor SERDAR APAYDIN Efes Pilsen ve Ül- kerspor bugün ve yarın gruplarındaki son maçla- rını yapacaklar. Hedeften uzaklaşan Ülker, geçen hafta Tel Aviv'i yenerek büyük sürpriz yapıp mo- ral bulurken, Efes Pilsen Italya'da Skipper Bo- logna'ya Basile'nın son sanıye üçlüğü ile bir sayı farkla yenıldi ve Dörtlü Final şan- sını bu akşamkı maçlara bıraktı. Efes, çarşamba günü Skipper'a kaybettiği bir sayılık maç sonucunda, bu akşamki son karşılaşması öncesı, başka birtakımın rakiplennı yenmesi ıçin dua et- mek dışında çare bırakmadı. Bu arada ma- çı bir sayı ile kaybetmeleri averaj açısın- dan Efes'in yaranna oldu. Herşeye karşın bu yenilgi yine de normal sayılabilır. Final havasında geçen ve genelde Efes Pil- sen'in üstünlüğünde oynanan maç, ev sahibi Skipper Bologna'nın seyirci, saha ve hakem avantajına rağmen son sani- yede şans üçlüğü ile kaybedilmiş bir karşılaşma olmuştu. Ancak Slovenya'da deplasmanda oynanan, nasıl olsa galibi- yetin veya yenilginin ıleride çok etkili olmayacağını düşünerek ve başka bir basketbol oynayarak Unıon Olimpija'ya kaybettiklen maç, Efes'in umutlarını Dört- lü Final vizesi ıçin, Pau Orthez'in kendi sa- hasında, Italyan ekibini yenmesine bağ- ladı. Daha önce Efes'in Dörtlü Final ıçin kadrosunun yeteriı olmadığını savunmuş- tum. Ancak yaşanan sakatlıklara karşın takıma oturtulan sert ve başanlı savun- ma sayesinde buraya kadar gelmeyı ba- şardılar. Şu an Top 16'da 64.5 sayı ile en az sayı yiyen takım Efes Pilsen. Bu da bu- raya gelmelerinin en önemli nedeni. Ver- dikleri mücadelenin karşılığının da Dört- lü Final olması gerekiyor. Son maçta şans- lan yaver giderse Pau Orthez Kalyan tem- silcisini yener ve Efes de kendi sahasın- da Union Olimpıja maçını kazanırsa hakkı olan finallere gıder. Dananın kuyruğu da bu akşam kopacak. Ulker ıse ınışli çıkışlı grafik çizme- ye devam ettı. Şanssız kaybedildiğini dü- şündüğüm Kaunas maçı morallerı boz- du. Ardından yine Istanbul'da 20 sayı ön- deyken Pamesa'ya kaybettiler. Bu iki ma- çın kaybedilmesı sonucunda Dörtlü Final defteri Ülkerspor için kapanmış oldu. Bu maçların yitinlmesinin, Ülker'in kadrosu- nun yetersizliğinden kaynaklandığını dü- şünmüyorum. Asıl sorunun, Haluk Yıldı- nm'ın rahatsızlığının (İlk başta bayağı kor- kuttu. Ama iyi ki önemlı bir şeyi yok) oyun- cular üzerinde yarattığı baskı ile ılgıli ol- duğu düşüncesındeyım. Şampiyonluğun büyük adayı olan Maccabı Tel Aviv takımını Ibrahim ve Rentsiaz'dan yoksun oynamalanna karşın yenmeyi başardılar ve büyük bir sürpriz yaptılar. Bu maçı kazanmalarındaen bü- yük etken ise uzun zamandır oynamayan Muratcan'ın hücum ve savunmadaki ar- zusunun takıma yansımasıydı. Bu karşı- laşmadaki oyunu ile de "Bu takımda be- ni de kullanın" dedi. Diğer bir etken ıse Ibrahim'in gölgesinde kalan Serkan Er- doğan'ın varolma savaşıydı. Ergin Ata- man'ın son 4 dakikada dört kısa şutör oyuncuya dönmesi de Top 16'da ilk maç- larını kazanmalarını sağladı. Bu gruptaki son maçta Kaunas dep- lasmanda Maccabi Tel Aviv'le karşılaşa- cak. Kazanan takımın Dörtlü Final vizesi alacağı maçta, Kaunas biraz daha şans- lı. Bu maçı Maccabi kazanmak zorunda. ULEB yine 'İsraiP dedi H amas üderi'nin Israil ordusu tarafından öl- dürülmesinin ardın- dan, Ortadoğu'da terörist saldınla- nn artacağı bekJentisi basketbola da olumsuz yansıdı. Tel Avıv'de oynanacak olan Maccabi - Pame- sa Valencia maçı için Pamesa takı- mı, Hamas örgütünün yaptığı teh- dit dolu açıklamalan gerekçe gös- tererek maç için Israil'e gitmedi. Pamesa Valencia 20-0 hükmen yenik sayıldı ve de hakem, göz- lemci masraflan ile biriikte 5000 Euro para cezası ödemek zorunda kaldı. 30 Mart tarihinde özel gün- demle önemli bir toplantı gerçek- leştiren ULEB yetkilileri kendilerine yapılan büyük baskı sonucunda, yönetimde yer alan Alba Beriin, Benetton Treviso, Cibona Zagreb, Maccabi Tel Aviv, Olympiakos ve FC Barcelona'nın kulüp temsilcileri ile biriikte terör olaylan ile yaşama- ya alışık Israil'de önemli riskleri alarak Tel Aviv'de yapılması planla- nan Dörtlü Final ıçin detaylı ve ye- terii güvenlik önlemlerinin alındığı açıkladı ve de Dörtlü Final'in yerini değiştirmediler. SAYI 2 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle