25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA HABERLER Partinin kadın kollan yöneticisi Emine Alioğlu, devletten önce yeşil kartı sonra da ihaleleri aldı ÂKP'nm MercedesTi yoksııhı ANKARA(CumburiyrtBürosu)-TC Devlet Demiryollan'ndan (TCDD) iha- le. Çankın Şabanözü Kaymakamlı- ğı'ndan ise yeşil kart aldığı ortaya çı- kan AKP'li kadın müteahhit EmineAK- oğlu'na siyasetçilerden ve iş dünyasın- dan sert tepki geJdi. Bağımsız millet- vekili Emin Şirin, olayın "ANAP'ın en yoz dönemlerindeki uygulamalannı haorlatnğın]'' belirtti. TCDD'den 10 istasyon yenileme ihalesi aldığı behrtilenAKP Kadın Kolla- n Merkez Karar ve Yö- netim Kurulu üyesi Emine Alioğlu'nun sadece fakirlik bel- • TCDD'den 10 istasyon yenileme ihalesi aldığı belirtilen AKP Kadm Kollan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi Emine Alioğlu'nun, eşi ve dört çocuğuyla birlikte sadece fakirlik belgesi alabilenlere verilen "yeşil kart"a da sahip olması şaşkuılık yarattı. gesi alabilenlere verilen "yeşilkarta" sahip olduğu da ortaya çıktı. Alioğlu'nun serma- yesi 25 mılyar lira olan şirketi Ekrim'in, TCDD'den 167 milyar liralık ıhale aldığı saptanırken 40 yaşındaJd Emine Alioğlu'nun, eşi Cavit Ahoğhı ile dört çocuğunun da ye- şil kartının bulunduğu belirtiliyor. Alioğlu'na dönük tepkıler şöyle: Cengiz EricekU, Çankın Sanayi ve Tıcaret Odası Başkanı: Allah Allah, çok ilgınç, bu tür şirketi olan bir insanın, kesinlikle yeşil kar- tını geri vermesi lazım, ikincisi böylesine bir kart almanın kolay olmaması lazım. Za- ten oda kaydı varsa, Bağ-Kur'dan sosyal gü- vencesi vardır. Şirketi sonra kurmuş olsa bi- le, şu anda kesinlikle yeşil kartı bırakması ge- rekir, başkalanrun hakkına saldındır. Aslın- da yeşil karnn en az olduğu illerden birisi Çan- kın, kendini kaymakamlığa acındırarak al- mış olabilir. Muharrem Eskrvapan, CHP Kayseri Mil- letveidB: 167 milyarlık iş alan bir kişinin ta- bii ki yeşil kartı olamaz. Yeşil kartta adalet- sizlik olduğu kesin zaten. 167 milyar liralık iş almış, 25 milyar lira sermayeli şirketi var. Ona yeşil değil, kırmızı kart verilmesi gere- kir. Eğer almışsa herhalde geri verecektir, utanır insan. Emin Şirin, îstanbul Bağımsız Mffletveld- h": Bu olay, AKP'nin kuruluş felsefesinden tamamen aynldığının ve maalesef ANAP'ın en yoz dönemleri benzeri bir döneme girdi- ğinin göstergesidir. Yolsuzlukla mücadele edeceğıni söyleyen bir partıden söz edıyor- sak bugün AKP'nin bizzat Ulaştırma Baka- nı hakkında soruşturmayı açması lazım. Bu münferit bir hadiseden çok yeni bir salgının ilk adımlandır. DHKP-C OPERASYONLAR] Tutuklu sayısı 30'ayükseldi ÖZGÜRERBAŞ Türkiye ve Avru- pa'nın 5 ülkesinde DHKP-C'ye yönelik, bir hafta önce başlatılan eş- zamanlı operasyoolar kapsamında tutuklanan- lann sayısı 30'ayüksel- di. Istanbul'da aralann- da Avukat Behiç Aşçı ve Şadi Özpolat'ın da bu- lunduğu 22, tzmir'de 4, Amasya'da 3 ve Koca- eli'nde 1 kişi tutuklana- rak cezaevine gönderi- lirken polıs, Samsun'da 3'ü kadm 10 kişiyi gö- zaltına aldı. Istanbul 'da dernek ve dergi bürolannda ger- çekleştirilen operasyon- lar sırasında gözaltına alınan 48 kişiden 19'u güvenlik güçleri, 6 kişi ise DGM tarfindan ser- bestbırakıldı. Tutuklan- malan istemiyle Nöbet- çi3No'luDGMYedek Hâkimliği'ne sevk edi- len 23 kişi ise ifadelerin- de suçlamalan reddetri. Burada sorgulanan, Av. Behiç Aşçı, Şadi Özpo- lat, Zetiha Koyupmar, canlı kalkan olduğu id- dia edilen Eylül Işcan, TAYAD üyeİeri Hıdır Gül, Çayan Güner, Gül- sen Sahnan, Hasibe Ço- ban, Yüksel Almaz, Grup Yorum üyesi Ali Aracı. Ekmek ve Ada- let dergisi çabşanlan Alp Yarbaş, Yılmaz Kaya, Yeliz Türknıen, Seval Yaprak, Yalçın Akar, Metin Yavuz, tstanbul Gençlik Derneği'nden Perihan Demirkıran, Ferhat Özdemir, Serkan Onur Yılmazve Ahmet Yayla, Halkın Hukuk Bürosu çalışanlan Kud- ret Sangül ve Mehmet Doğan tutuklanırken Gülten Tekin tutuksuz yargılanmak üzere ser- bestbırakıldı. şensoy serbest Savunman olarak da- vayı izlemek üzere DGM'ye gelen Avukat Süleyman Şensoy ise operasyon nedeniyle arandığı gerekçesiyle polis tarafindan gözaltı- na alındı. Daha sonra DGM'ye sevk edilen Şensoy burada serbest bırakıldı. Operasyonlar kapsa- mında Samsun'da ise 3 'ü kadın 10 kişi gözal- tına alındı. Operasyon- da, Kocaeli Gölcük'te Münevver Köz, Amas- ya'da SadıkTürk, thsan Ozdin,GüneşÖzdemir, tzmir'de ise Sebahartin Füazoğtu, Ozan Ömer, CSadıkEroğhıveNur- han Yılmaz tutuklana- rak cezaevine konul- muştu. TEDAVt ALTINA ALINDI Emekli başkomisere silahlı saldırı tstanbul Haber Ser- visi - Kartal'daki evinin kapısının çalması üze- rine kapıyı açan emek- li başkomiser Sabri Gü- müş, kimliği belirsiz 2 kişi tarafindan vurul- du.Göğsünden yarala- nan emekli başkomiser, tedavi altma alındı. Esentepe Mahallesi VildanSitesiBBlok'ta- ki bir dairede oturan emekli başkomiser Gü- müş (55), kapıyı çalarak açılmasını sağlayan 2 kişiden birinin ateş et- mesi sonucu göğsünden yaralandı. Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldınlan Gümüş'ün sağhk durumunun iyi olduğu açıklandı. Emniyet yetkilileri, kaçan saldırganlann yakalanması amacıy- la çahşma başlattılar. Yetkililerce, olayın si- yasi olabileceği ihti- mali üzerinde de du- rulduğu belirtildi. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkanı, uygulamalara dayanamadı Naci Görürde istifaetti A Naci Görür, AKP'nin kurumda yaptığı uygulamalann sorumluluğuna ortak otanayı istemedigini sö\ ledi. KP hükümetinin yönetimini değiştirdiği TÜBÎTAK'ta, başkan yardımcılanmn ardından Marmara Araştırma Merkezi Başkanı Görür de istifa etti. AKP'ye ağır eleştiriler yönelten Görür, merkezin ihmal edildiğini, proje ve çalışmalann aksadığını belirterek "Bu durumu içime sindiremiyorum " dedi. ANKARA(Cumhuriyer Büro- su) - AKP hükümetinin göreve gelmesinin ardından yönetimini değiştırdıği TÜBlTAK'ta, baş- kan yardımcılanmn ardından Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı Prof. Dr. Naci Görür de istifa etti. Görür, baş- kanhğın TÜBİTAK'taki yöne- tim değişikliğinden sonra ihmal edildiğini belirterek "Böylebirku- ruluşun bu hale düşürühnesi üzü- cü, bir o kadar da düşündürücü- dür" dedi. AKP hükümetinin göreve gel- mesinin ardından yasa değişikli- ği yaparak yönetimini değiştirdi- ği TÜBlTAK'ta rahatsızlık sü- rüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafindan TUBlTAK Bilim Kurulu üyeliğine yapılan atamalann ardından aralannda TÜBtTAK başkan yardımcılan- nın da bulunduğu bilim adamla- n istifa ederek ünıversitelerine dönmüşlerdı. Son olarak TÜBt- TAK'ın en önemh kurumlanndan birisi olan MAM'ın Başkanı Prof. Dr. Naci Görür de göre\inden is- tifa etti. Görür, MAM'ın yönetim, işleyiş ve üretim bakımından TÜ- BÎTAK'ın en başanlı birimlerin- den birisi olduğunu söyledi. Son 4 yılda yapmış olduğu atılımlar, gerçekleştirmiş olduğu hedefler, paydaşlan ve kamuoyunda ka- zanmış olduğu iribann bunun en açık kanıtı olduğunu dile getiren Görür, şunlan söyledi: u Bu başanlara karşın TÜBİ- TAKtaki son yönetim değişikli- ğinden sonra sürekrj olarak ih- mal edilmiş ve ber firsatta geri pfana itflnıiştir. Dünya Bankası, ye- niden yapılanma, eğitim, kurs, yurtdışı almıian, Teknoipji Serbest Bölgesi, üniversite ilişkileri vb. proje ve faahyetleri büyük ölçü- de aksamış. hafta durma nokta- sma gelmiştir. ITkemizin sivfl ve savunma sanaviinde önemli bir yere sahip olan kuruluşun bu ha- le düşürühnesi üzücü. bir o kadar da düşündürücüdür. Bugüne ka- dar başan ile v öneftigimi düşün- düğünı MAM'ın bu durumunu içime sİDdiremediğim ve yapılan- lann sorumluJuğuna ortak olma- yı istenıediğinı için görevimden istifa edrvorum." Yargıtay Başsavcılığı 'nitelikli zimmet' suçu nedeniyle beraatın bozulmasını istedi DemireFe yeniden cezae\i yohı ANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Halkbank'ı do- landırmaktan yargılanıp be- raat eden Yahya Murat Demi- reL Hüsnü Barbaros CMcay ve Gökalp Baştürk hakkındaki karann bozulmasıru istedi. Istanbul 4. Ağır Ceza Mahkeme- si'nin Demirel'in de aralannda bulun- duğu 8 sanık hakkında dolandıncılık su- çundan verdiği beraat karan, Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca temyiz edildi.Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel tarafindan hazırlanan tebliğnamede, Demirel'in şirketlerine, ıthalat güven- cesiyle kredi verildiğini. ancak ortada • Başsavcıhk, Demirel'in bankayı uğrattığı zaranrı 350 trilyon lira dolayında olduğuna işaret ederek temin edilen kredilerin önemli bir bölümünün geri ödenmediğine dikkat çekti. ithalat olmadığına işaret edildi. Itha- ların yapılacağı belirtilen Estone SA ve TFP Int. Ltd. isimli şirketlerinparavan şirketler olduğu behrtildi. Tebliğname- de, "Dempa AŞ ve Dempanel AŞ'nin yabana şirketler için düzenkdikleri po- fiçeler, bonolar ve ithalat faturası sah- tedir.Kredilerin teminiamacrvia Demi- rd gnıbu şirketterinin mah' dunımlan ve sahip olduklan gayrimenkuller aşı- n değerti gösterOerek banka alacakla- n önemli ölçüde teminatsızbı- rakümıştır" denildi. Temin edilen kredilerin önemli bir bölümünün geri ödenmediği, yapılan bazı ödemelerin de iç- leri boşaltılan bir kısım ban- ka kaynaklanndan aktanldjğının göz- lendiği kaydedilen tebliğnamede, 2003 yıl sonu itibanyla bankanın bu işlem- lerden kaynaklanan zarannın 350 tril- yon lira dolayında olduğu belirtildi. Sanıklar Yahya Murat Demirel ve Gö- kalp Baştürk'ün de banka mensubu sa- mk Olcay'ın "niteaM zimmet" suçu- na ıştirak ettıklerine işaret edilerek 3 sa- nığın da "müteselsflen nitelikli zrnımet" suçunu işledıklen \ıırgulandı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]ı Cumhuriyet Halk Partisi'nin solcu bir parti olup olmadığına ilişkin bir tar- tışma yıllardır sürer gider. Son seçim- lerin ardından Deniz Baykal'ın genel başkanlığı tartışılırken bu konu yeni- den gündeme geldi. Geçen bir TV programında da bazı konuşmacılar CHP'nin sol bir parti olmadığını söy- lediler. CHP'lilerde buna başından iti- baren itiraz ediyorlar ve CHP'nin sol- cu olduğunu söylüyorlar. CHP'nin solculuğu konusundason dönemde tartışmalann yoğunlaşma- sının bir nedeni de Deniz Baykal ön- derliğinde izlenen çizgi. Seçim ittifa- kı konuşulurken HADEP'le ittifakı red- deden CHP'nin MHP ile işbiriiği ya- pabileceği de söylendi. Bundan da ötesi CHP'nin Kıbns, AB, Kürt soru- nu gibi temel konulardaki tutumu. CHP, Kıbns'ta Denktaş ı destekli- yor. Türkiye'deki milliyetçi ve devlet- çi cephenin, biraz daha net bir ifadey- le Kızıl Elma Koalisyonunun üzerin- de en çok anlaştığı konu Kıbrıs'ta Denktaş'ı desteklemek. Kıbns Türk kesiminde de sağcı ve ülkücü parti- CHP Solcu Bir Parti mi? ler Denktaş'ı destekliyoriar, sosyalist ve sosyal demokrat partiler ise çö- zümden yana bir tutum alıyorlar. CHP, AB için çıkarılan uyum yasa- lanna hep soğuk yaklaştı. Deniz Bay- kal'ın şu sözü hâlâ hafızlarda variığı- nı koruyor: "Nedir bu sürekli uyum yasası çıkarıp duruyorsunuz. Artık yeter, daha fazla çıkarmayın." AB için 1982 Anayasası'nın da değişti- rilmesi gerekiyor. Böyle birdeğişikli- ği yıllardır isteyen CHP bir anda bu değişiklik isteğine de soğuk bakma- ya başladı. Kürt sorunu konusunda da Deniz Baykal önderliğindeki CHP geçmiş- ten daha geri bir tutum içine girdi. ör- neğin "Eve Dönüş Yasası" adı altın- da çıkanlan Pişmanlık Yasası'nı bile tehlikeli bulduklannı söylediler. Hal- buki o yasa, soaınlan çözmeyecek ka- dar geri bir yasaydı ve üstelik bu ya- sa için AKP hükümetinin Silahlı Kuv- vetler'den olur aldığı söylendi. CHP bu kadannı bile kabul edememişti. De- niz Baykal'ın Irak'ın işgalinin hemen öncesinde Kuzey Irak'a Türk ordusu- nun müdahale etmesini istemesini ve bunun 20 bin kişilik bir kuvvete çı- kanlmasını savunması, ileri bir milli- yetçi söylem ve dış politikada gerçek dışı bir macera olarak çok eleştirildi. ••• Bütün bu örneklerden yolaçıkarak CHP'nin solcu bir siyaset izlemedi- ğini söyleyebiliriz. CHP'nin bugünkü yönetiminin soldan uzak bir siyaset izlediği doğrudur. Son yıllarda CHP tabanında milliyetçi ve devletçi bir vurgunun geliştiği de doğrudur. An- cak bu vurgu acaba yalnızca CHP ile mi sınırlıdır? DSP'nin bu konularda CHP'den daha milliyetçi ve tutucu bir çizgi izlediğini biliyoruz. Sosyalist- lerin de pek parlak bir durumda ol- duğu öne sürülemez. CHP'nin tek parti döneminden ka- lan devletçi ve milliyetçi çizgisine ba- karak "CHP zaten hiç solcu olmadı ki!" demek acaba doğru mu? Bu ko- nuda benim kafamda sorular var. 1970'lerin başında Bülent Ecevit önderiiğinde o zaman partinin genel başkanı olan Ismet Inönö'ye başkal- dıran ekibin hareket noktalarından birisi CHP'nin devletçi çizgisiydi. Bü- lent Ecevit'in o dönemdeki çıkışlan- nın arkasında ciddi birsivil arayış ol- duğunu reddedebilir miyiz? Bülent Ecevit o yıllarda "halkçı" çizgisini an- latırken, partinin sivilleştirilmesini ve emekçilere yönelmesini de savunu- yordu. CHP, o dönemde bir solcu parti sayılamaz mıydı? Ecevit, hiçbir zaman diğer sosyal demokrat partiler gibi Marksizmi benimsemedi. CHP öyle bir kökten gelmiyordu. Ancak Avru- pa sosyal demokratlannın o yıllarda Marksizm'le zaten bir ilgisi kalma- mıştı ki. Çağdaş Avrupa sosyal de- mokrasisi milliyetçi değil midir? Hat- ta daha da ileri gidelim Alman sos- yal demokrasinin milliyetçiliğe tes- lim olması parti içinde parçalanma- ya neden olmamış mıydı? ••• CHP örgütü son yıllarda çok tutucu- laştı, yine de bütün bu tutuculaşmaya rağmen örgüt içinde emekçiden yana, özgürlüklerden yana, değişimden ya- na ciddı bir potansiyel olduğunu düşü- nüyorum. CHP'nin 1970'lerin başın- dan itibaren devletçilikten uzaklaşarak solculaştığını, ancak askeri darbelerin ve de Kürt sorunu gibi aynştıncı sorun- lann da etkisiyle yeniden tutucu milli- yetçi bir çizgiye geldiğini söylemek da- ha doğru olur. CHP hiç solcu olmadı, bundan so- ra da olamaz değeriendirmesi bana fazla katı geliyor. Unutmayalım, Tür- kiye'deki sosyalistler de son dönem- de çok tutuculaştılar. Marksizmden söz ediyor olmalan, somut durumu çok fazla değiştirmiyor. GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Yalan, Dolan, Kan... 11 Eylül'den sonra dünyayı ateşe veren ABD dış politikasının temelindeki yalanlar ortaya dökülüyor. Geçen hafta bu süreç iyice hızlandı. Kitle imha silahları ABD liderfiğindeki koalisyon Irak'ı, "Saddam'/r7 kitle imha silahları var, El Kaide'yl destekliyor" iddiasıyla işgal etti. Bugün artık biliyoruz, Irak'ta ne kitle imha silahlan vardı ne de Saddam El Kaide'yi destekliyordu. Hafta sonunda, Powell da, BM'de yaptığı o meşhursunuşuna temel oluşturan bilgilerin doğru olmayabileceğini itiraf etti (CNN). On binlerce insan öldükten, Irak El Kaide'nin harekât alanı olduktan, "teröreylemleri" dünya çapında yayılmaya başladıktan sonra... Bu arada, yanmış cesetleri direklere asılan "sivil" Amerikalıların, aslında Blackvvater adlı bir ABD şırketinrn kiralık askerleri olduğunu da öğrendik (Slate). Blair de biliyormuş önce, 11 Eylül soruşturmalarından, Bush yönetiminin terorizm koordinatörü Clarke'ın kitabından ve ifadelerinden, Bush yönetiminin iktidara geldiği günden itibaren Irak'ı işgale karariı olduğunu, bunu gerçekleştirmek için bir bahane aradığını öğrendik. Blair'in de bunu başından beri bildiği ama pariamentoda "Afganistan'dan sonra Irak'a yönelik bir plan yok" tezini ısrarla savunarak yalan söyledığı, geçen hafta ortaya çıktı (The Guardian). 11 Eylül engellenebilirmiş 11 Eylül komısyonunun soruşturmaları çok acı bir gerçeği ortaya koydu. Bush yönetiminin elinde 11 Eylül tipi bir eylemin yapılacağına, yapması olası militanlann bazılannın kimliklerine ve bunlardan en azından birinin uçak kullanmayı öğrenmeye çalıştığına ilişkin bilgiler varmış ama bu bilgilerden bir vazife çıkarmayı "becerememiş". Irak petrolleri Irak petrollerinin, Irak'ın "yeniden inşasında kullanılamayacağını, ileri sürülen projeksiyonlann gerçekçi olmadığını" biz bile yazılanmızda anlatacak kadar biliyorduk. Geçen hafta Financial Times'ın aktardığına göre Bush yönetimi bunun daniskasını biliyormuş. Kendisine bu konuda çeşitli raporiar sunulmuş. Ama özellikle Worfowit2, bu raporlan dikkate almamayı seçmiş, projeyi ABD halkına daha kolay satmaya devam edebilmek için... Geçen hafta Ingiltere hükümeti ve dünyanın bazı en büyük petrol şirketleri, Irak'ın petrol rezervlerinin işletilme sorunlannı tartışmak için düzenlenen bir konfe- ranstan, güvenlik nedeniyle çekildiler (The Independent) llımlı Islam (şeriat) devleti Geçen hafta ortaya dökülen bir diğer yalan da ABD'nin ılımlı Islama ilişkin yaklaşımıyla ilgiliydi. Ben daha önce, ılımlı Islam isteyenlerin aslında gerçek niyetlerini gizlediklerini ileri sürmüştüm: Laiklikle şeriat arasında, bir ılımlı Islam olamazdı. Geçen hafta Povvell, "Irak'ta bir Islam cumhuriyeti olacak. Türkiye ve Pakistan'daki diğer Islam cumhuriyetieri gibi. Ancak bu, anayasal çerçeve, şeriat hukuku, Kuran hukuku çerçevesinde olacak" sözleriyle bu savımızı doğruladı. Powell'ın anladığı Islam cumhuriyeti aslında "şeriat hukuku, Kuran hukuku çerçevesinde" bir devletti, Irak'ta kurulmaya başlanan sözde devlet gibi bir şeriat devleti... Demokratik Irak devleti Yeni Irak Anayasası, Saddam döneminden kalma sendikalaryasasının benimsenmesi gibi biraynntı bir yana, PovveH'ın saptamalan bu yeni devietin şeriat devleti olacağını ortaya koyuyor. Tabii, ABD'nin planı gerçekleşirse, şeriat halk için geçerii olacak. Gerçekte yönetim ABD'nin elinde kalıyor. örneğin Irak ordusu ABD askeri komutanlığının emrinde olacak. Yeni hükümetin (ki bu seçilmiş bir hükümet olmayacak) halen işlemekte olan özel mahkemeler üzerinde hiçbir yetkisi olmayacak. Merkez Bankası, şirketler yasası ABD tarafindan kontrol ediliyor ve edilecek, Amerikalılann kurduğu Telekomünikasyon ve Medya Komisyonu iletişim, medya ve diğer bilgi dolaşımına ilişkin lisanslan verecek tek merci olacak. Bu Irak devletinde ABD Büyükelçisi olmak üzere de Wolfowitz'in adı geçiyor (The Independent). Bir dostum bunlara bakarak "Yalanın bittiğiyere geldik" diyordu. Benimse aklımda Ahmed Arif'in birdizesi dönüpduruyor: "Dörtyanımp.... zulası". Çünkü, geçen hafta, ABD işgal yönetimi tarafindan kışkırtılan, pazar günü de Irak'ta başlayan Şiilerin ayaklanması direntş cephesini genişletti ama ABD'ye de, kendisine daha geniş bir hareket alanı sağlayacak bir Sünni-Şii çatışması yaratmak için gerekli ortamı sağladı. 'Halk isterse sandığa gkter' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan, seçimlere kanlımın düşük oldu- ğuna yönelik eleştirilere. "Halk ister sandığa gider ister gitmez. Bu onun en tabıi hürriyetidir" yanıtını verdi. Erdoğan. AKP'nin grup toplanhsında seçim sonuçlarını değerlendirdi. Erdoğan, "AKP'nin ikinci roketleme aşaması" olan seçimlerden başanyla çıktı- ğını söyledi. Seçımlerde katılımın düşük olduğuna ilişkin yorumlar yapıldığını belirten Erdoğan, "Kim- se başanja gölge düşürmeye kalkmasın" dedi. Zana tazminat kazandı • STR4SBOIÎRG (AA) - Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi (AİHM), eski Dıyarbakır Belediye Başkanı Mehdi Zana'nın açtığı davada, Türkiye'nin 7 bin 500 Euro tazminat ödemesine karar verdi. Mahkeme, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin, Zana'yı 1992 yılında Avrupa Parlamentosu'nda düzenlediği basın toplantısında ve yine aynı yıl A\Tupa Parlamentosu tnsan Haklan Alt Komisyonu'nda yaptığı konuşmadan dolayı 'bölücü propaganda'dan 1994'te hapse mahkûrn etmesinin 'ifade özgürlüğü hakkının ihlali" olduğuna hükmetti. Haluk KIPCI için yakalama emri • İZMİR (Cumhurryet Ege Bürosu) - Ödemiş Cum- huriyet Başsavcılığı, 7 TtP'li gencin öldürülmesin- den hükümlü Haluk Kırcı için, Salihli Ağır Ceza Mahkemesi'nin tahliye karanru kaldırrnası üzenne, yakalama müzekkeresi emri çıkardı. Ödemiş Cum- huriyet Başsavcılığı, emn 'yazılı' olarak Ödemiş Emniyet Müdürlüğü'ne gönderdi. ıi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle