Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edırne
KocaeU
Çanakkale
Izmir
Manısa
Aydın
Denızlı
Y
Y
Y
PB
Y
Y
Y
Y
14
17
15
26
17
17
18
15
Zonguldak Y 15 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
14
19
17
17
16
16
12
16
Adana Y 20
Y 16 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
Y
B
B
B
18
21
23
20
20
13
14
Y 14
Butun bolgelenmız
parçalı çok bulutlu, yağ-
mur ve yer yer sağanak
yağışlı geçecek Yağış-
lar Batı Karadenız, Iç
Ege.Akdenız IçAnado-
lu'nun guneydoğusu ıle
Doğu Anadolu'nun batı-
sında yer yer etkılı ola-
cak Hava sıcaklığı yur-
dun batı kesımlennde
azalacak Dığer yerterde
bıraz artacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
PB
Y
Y
Y
Y
Y
PB
PB
14
12
16
14
18
20
22
14
Münih PB 20 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
Y
Y
PB
Y
PB
PB
Y
20
20
22
19
17
11
20
19
PB 21 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tifhs
Kahıre
PB
Y
PB
Y
B
PB
Y
PB
1b
17
11
25
18
22
7
28
PB 30
Ankara ( \
T a
?
k e n t
Tahran
0Aç,K Parçalı bulutlu Sıslı t Çok bulut u • f c Yağmurlu Sulu kar > Gok gurultülü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
nı küçümsemek için tanınmış tanınmamış ama ba-
ğımsız topraklarda yaşamayı yeğleyen Denktaş'a
"Egemen idiyseniz bu kadar zaman niye bir kasa
portakal satamadınız" diye sataştı.
CHP adınatek başına plana karşı duran OnurÖy-
men, bu söylemin gerçekle ilgisi olmadığını ıstatis-
tiki rakamlarla, "Kuzey Kıbns'm sadece 2003yılında
10 milyon dolar tutannda 16 bin ton portakal ihraç
ettiğini" söyleyerek kanıtladı.
Yalan uydurma bilgî lerle propaganda yapmak Tür-
kiye'den Lefkoşa'ya kadar uzanan çizgide alabildı-
ğine güçlü. Talat'ın partisine uydu kimileri, Denk-
taş'ın Yılan Adası'nda görkemli bir konut yaptırdığı
yalanını uydurdular. Bir adayok. Denktaş'ın tek kat-
lı konutu ise Girne dolayında Yılan Adası diye anılan
yörede bulunuyor.
Ama adamlar bu tanım sanki bir adaymış ve ora-
da görkemli konut varmış gibi Denktaş'ı kötülemek,
karalamak içın kullanıyorlar.
Yavru vatan kavramı Kuzey'de değerini yitirdi, yi-
tirmek üzere. Referandumdan önce konuşmak, uya-
rılarda bulunmak ıçin Türkiye'den gelenleri, gelecek
olanları Kuzey'in yalaka yazarları -Talat'ın Türki-
ye'den "komşu" diye söz etmesinden sonra- "ya-
bancılar" diye niteliyor. Rumlara "kardeşlerimiz" di-
yorlar.
Bir zamanlar gelsin diye yalvar yakar olduklan Türk
askerinden -Rumlar gibi- kurtulmaya can atıyor ve
artık yaygın bıçimde TSK'ye "işgalci" dıyorlar.
• • •
Dünya da insanlar da dün başka, bugün başka.
Bir zamanlar "BirBilen" diye peşinde koşulan, baş-
bakanlığı, cumhurbaşkanlığı zamanında her sözü,
cümlesi, savı manşetlere geçen ve artık sadece 9 nu-
marayla anılan (ölümünden önce anıtmezarı yapılan
ya yapılmasına izin veren ya da ses çıkartmayan 16.
Türk büyüğü) eski Cumhurbaşkanı Demirel'in...
...Gözcü'de ve Cumhurıyet'teki demeçlerinin, kı-
mı söyleşilerinin... -gidişat gösteriyor ki- ne Türkı-
ye'deki yönetım üzerınde ve ne de Kuzey Kıbrıs'ta
beş paralık kıymeti harbiyesı olmadığı anlaşıldı.
Demirel, yakın geçmişi, gelişmeleri anlatarak AB'-
den tarih alma uğruna KKTC'yi yok eden Annan Pla-
nı'na karşı çıkıyor, AB'den tarih alamazsak almaya-
lım ne çıkar, dünyanın sonu değıl diyordu.
Etkısi sıfır olan bu demeçler... Estiği zaman dağ-
lar deviren Bir Bılen'in, vurdu mu ses çıkaran böy-
yük adamın, yaşayan son Türk büyüğünün yerinde
yeller esiyor. Gerıde kala kala -Erdal Inönü'nün him-
metıyle edindıği-son birsıfat, kulelıbırsokaktatüc-
cardan kaymçonun kurduğu cafcaflı bir büro, ma-
aşlarını Cumhurbaşkanlığı'nın ödediği çevresiyle
konferanslarda aranan bir Demirel kaldı.
• • •
Ankara hükümeti ise referanduma karışmayaca-
ğını sımgeleyen maskeyi ındirdı. Hayır savaşı veren
Denktaş'a karşı evef i güçlendirecek demeçler ver-
meyi hızlandırdı.
Denktaş hâlâ bağımsız bir devletten söz edıyor,
oysa Kuzey Kıbrıs halkında çoğunluk -hele Anado-
lu'dan göç edenler- AB pasaportu düşüne sarılmış,
Denktaş'ın açıklamaları yerine RTE'nın sözlerıne ku-
lak veriyor ve... ver kurtul diye tarıhte yer alan yazar-
lar Lefkoşa'dan; RTE'yı "bir daha, bir daha" diye
Denktaş'a saldıracak yenı demeçlere kışkırtıyorlar.
• • •
Doğu Perinçek; Aydınlık'takı yazısında 27 Mayıs
devrimcılerinden rahmetli Suphi Karaman'dan bir
anı aktarıyor: "Kore'deki Türk tugayını askeri yöne-
tim çekme karan alınca ABD Büyükelçisi koşarakge-
lir, niye çektiniz gibi bir şeyler söyler. Devrimin lideri
Org. Cemal Gürsel, çevirmene, 'Şu ayıya söyle,
Türkiye Cumhuriyeti'nin yöneticilerinın karşısındadır,
bize hesap soramaz. Çeviriyi eksiksiz yapacaksın,
ayı dedığımi de ihmal etme."
Ne söylense, yazılsa nafile: Nerede o eski siviller,
nerede o eski askerler!
Eniyibasmfotoğrafları
• Istanbul Haber Servisi - Dünyanın en iyi
basın fotoğraflannın yer aldığı 'World Press
Photo 2004 Ödülleri Sergısi", 29 Nisan- 29 Mayıs
tarihleri arasında Istanbul'da açılacak. İFSAK ve
Kültür AŞ işbirliğiyle Hollanda Dışişleri Bakanlı-
ğı sponsorluğunda düzenlenen sergı, Amster-
dam'daki açılışının ardından ilk kez Hamburg ıle
bırlikte Istanbul'da Cemal Reşıt Rey (CRR) Kon-
ser Salonu'nda sanatseverlerle buluşacak.
Başkan ile öğpetmen yumruklaştı
• HONAZ (AA) - Denızlı'nın Honaz ılçesimn
belediye başkanı Turgut Devecioğlu ile Honaz Cum-
hunyet İlköğretim Okulunun Türkçe öğretmenı
Şükrü Yıldız. öğrencılerin gözleri önünde yumruk
yumağa kavga etti. Dudağı patlayan Yıldız. Honaz
Sağlık Ocağı'ndan 2 günlük 'iş göremez raporu' aldı
Polise ifade veren taraflar kavganın "küfür' yıizünden
çıktığını belirterek birbirlennden şıkâyetçi oldu.
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Denizcilik
ihtisas mahkemeleri kurulması ve şabancı ortaklı ge-
milere Türk bayrağı çekilebilmesıne olanak sağlayan
yasa tasansı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edıldı.
AKP ve CHP milletvekillerinin oylanyla benimse-
nen yasayla, denizcilik ihtisas mahkemeleri kurulma-
sının yolu açıldı. Yasaya göre, ortaklık paylannın bir
bölümünün yabancılara geçmesi durumunda pay
çokluğu Türk vatandaşlannda kalmak şartıyla gemi,
Türk gemisi niteliğini korumayı sürdürecek.
Dil Denneği'nden 17. yaş kutlaması
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dil Derne-
ğı. 17. kuruluş yıldönümünü yapacağı törenle kut-
layacak. Yann Mılli Kütüphane'de yapılacak olan
tören, saat 17.30'da Aydın 1lik ile Güneş Apay-
dın'ın dinletısi ile başlayacak. 'Ulusal Egemenlik
ve Dil' başlığı altuıda yapılacak olan açıkoturumda
Prof. Dr. Şerafettin Turan, Mustafa Gazalcı ve Dil
Derneğı Başkanı Sevgi Özel konuşma yapacak.
Laiklik tarbşması• Baştarafı 1. Sayfada
nin doğduğunu söyledi. Boston
Üniversitesf nden Jenny White
ise "Türk tslamı, daha bireysel
ve modern" diyerekTürkiye'nin,
îran'dan akademisyenleri çağınp
tartışmalardüzenlemesi önerisin-
de bulundu. CHP Istanbul Mil-
letvekili Kemal Derviş iseTürki-
ye'nin AB üyelığı konusunda
ABD'de bir "isteksizlik sezdiği-
ni" belirtti. Yuvarlak masa top-
lantısında söz alan AKP Istanbul
Milletvekili Burhan Kuzu da de-
mokrası, devlet, laiklik kavramla-
nnın araç, esas amacın ise insan-
lann mutluluğunun sağlanması
olduğunu söyledi. Onursal baş-
kanlığını Gülen'in yaptığı Türki-
ye Gazeteci ve Yazarlar Vakfi ile
Johns Hopkins Üniversitesı îleri
Uluslararası Etüdler Okulu'nda
(SAIS) Francis Fukuyama nın
ev sahipliğinde düzenlenen "İs-
lanı. Demokrasi, Laiklik: Türk
Deneyimi" toplantısında birbi-
rinden ilgiç görüşler sa\Tinuldu.
Anadolu kaplanları
Toplantıda konuşan Lehigh
Üniversitesi profesörü Henri Bar-
key, Özal'a kadar Türk ekonomi-
sini çok küçük bir grup sanayici-
nin döndürdüğünü, Özal ile bir-
likte Anadolu kaplanlannın orta-
ya çıktığını ve Anadolu'dan çıkan
bu işadamlannın, sadece sanayi
alamnda değil, İslami faaliyetler
gibi başka alanlara da fınansman
sağladıklannı söyledi.
Boston Üniversitesi'nden Jen-
ny VVhite ise "Türk modelinin"
başka yerlerde yeniden üretılebı-
leceğıni söyledi. Whıte, Türki-
ye'nin tartışmalara, farklı görüşle-
re açık bir ülke oldugunu, farklı
görüşlerin ifade edilmesinin ılım-
lılığı getirdiğinı kaydettı. "Türk
Kültür ve SanatBüyük Ödülü Metin Erksan hn
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından
düzenlenen "2003 Vılı Kültür ve Sanat Büyük
Ödülü"Türk sinemasının önemli isimlerinden
Metin Erksan'a verildi. Ünlü sanatçılann da
katıldığı ödül töreninde Erksan'a ödülünü
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer verdi.
Sezer ile Kültür ve Turizm Bakanı Erkan
Mumcu Akün Sahncsi'nde yapılan törene eşleri
ile geldi. Milli Eğitinı Bakanı Hüseyin Çelik,
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ve bazı
milletvekillerinin törene türbanlı eşlerini de
beraberlerinde getirmeleri dikkat çekti.
Törende sanatçılardan; Hülya Koçyiğit. Emel
Sayın, Ekrem Bora ve Edi/ Hun da bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Angora
Kuartet tarafından verilen konserle başlamlan
törende konuşan Sezer, Metin Erksan'ın Türk
sinemasına yapıtığı katkılara değinerek, sanatın
gelişmesinde Erksan'ınTürk sineması için
örnek bir isim oldugunu belirtti. (AA)
tslamı, daha bireysel ve mo-
dern" diyen White, Türkiye'nin,
örneğin îran'dan akademisyenleri
çağınp tartışmalar düzenleyebile-
ceği önerisinde bulundu.
Dervlş: ABD Istekslz
Toplantının dünkü bölümünde
konuşan CHP Istanbul Milletve-
kili Kemal Derviş Türkiye'nin
AB üyeliği konusunda ABD'de
bir "isteksizlik sezdiğini" söyle-
di. Derviş, Amerikah düşünce ku-
ruluşlan, bazı yeni muhafazakâr
yazarlar ve eski Savunma Bakan
Yardımcısı Richard Perle gibi et-
kin isimlerin, Türkiye'nin AB
üyeliğine yönelik isteksizliği di-
le getirdiğine dikkat çekti. Der-
viş, Amerikan tarafındaki bu is-
teksizliğin açıklığa kavuşturul-
ması gereken bir konu oldugunu
belirtti. Derviş, Washington'da
başka bir iş için bulunduğu sıra-
da, gelen davet üzerine bu top-
lanhlara katıldığını kaydetti.
Dünyanın sonu olmaz
Kıbns konusundaki gelişmele-
ri değerlendirmesi istenen Der-
viş, Türkiye'nin Kıbns için ola-
ğanüstü çaba harcadığını belirte-
rek "Vanlan noktada Türki-
ye'nin AB üyeliğine de yardım
edeceğini" savundu. Türkiye'nin
AB üyeliği gerçekleşmezse ne
olacağı yönündeki soruyu yanıt-
layan Deniş, "Dünyanın sonu
olmaz. Ülkemizi ilerletmeyi
sürdüreceğiz. Ancak dünya
hem bizim için hem de AB için
daha zor olaeak" dedı.
Kuzu: Laiklik araç
Toplantının yuvarlak masa bö-
lümünde söz alan AKP milletve-
kili Burhan Kuzu, "demokrasi,
devlet, laiklik kavramlarının
araç oldugunu, esas amacın ise
insanlann mutluluğunun sağ-
lanması oldugunu" savundu.
Kuzu, Türkiye'de laikliğın ana-
yasayla güvence altına alındığını
ve bununla ilgili maddenin değiş-
tirilmesinin teklif edilmesinin bi-
le imkânsız oldugunu kaydetti.
Washington'da yapılan Abant toplantılan ve Erdoğan'ın laiklik tanımma tepki
'Şeriatın önünü açmak istiyorlar'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye, TBMM'nin açı-
lışının 84. yılını kutlamaya ha-
zırlanırken Fethullah Gülen'in
onursal başkanı olduğu Gazete-
ciler veYazarlar Vakfı, ABD John
Hopkins Üniversitesı işbirliğiyle
Abant toplantılannı bu yıl Was-
hington'a çekerek Türkiye'ye
giydirilmeye çalışılan "ılımlı Is-
lam" elbisesinı tartışmaya açtı.
Bu toplantılar sürerken Başba-
kan Erdoğan'ın da laikliği
"farklı inanç ve değerlere eşit
nıesafede olan devlet" diye ta-
nımlaması tepkı topladı.
CHP Genel Başkan Yardımcı-
sı Onur Öymen, Başbakan'ın
ifadesınin laikliğin tanımına ay-
kın oldugunu belirterek "Laik-
lik devletin din esasına göre de-
ğil, pozitif hukuk esasına göre
yönetilmesidir. Bunlann bütün
derdi laiklik tabirini sadece
inançlann teminatı için kullan-
mak" diye konuştu. Devletin
resmi dini olması durumunda la-
ik olamayacağına işaret eden Öy-
men, şunlan söyledi: "Akıllann-
dan geçen ılımlı tslam. Türki-
ye'yi laik demokratik devlet
özelüğinden çıkarıp ılımlı bir
tslami demokrasi haline getir-
mek. Ama laiklik olmazsa de-
mokrasi de olmaz."
Tanım anayasada net
Emekli Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcıst Sabih Kanadoğlu.
Erdoğan'ın laiklikle ilgili sözle-
rinin tümüyle "din ve vicdan öz-
gürlüğünü" tammladığını belir-
terek "Laiklik, yalnızca bu ta-
nınıla izah edilemez. Anayasa-
nın 24. maddesinin son fıkrası
çok açıktır. Bu hüküm. aynı za-
manda laikliğin tarifıdir."
Gazi Üniversitesi Öğretım
Üyeleri Derneği Başkanı Musta-
faAltmtaş, imamhatip lisesı me-
zunu olan Erdoğan'ın, laikliği,
kendisiyle aym eğitimi alan ke-
simlerin toplumsal alandakı et-
kinliklerini arttırmak amacıyla
dinsel kural koyma olarak algıla-
dığım vurguladı. Altıntaş, "Tür-
kiye Cumhuriyeti Devleti'nin
Başbakanı, gerçekte laiklik
söylemiyle, şeriatçılığın önün-
deki, eğitim alamnda olsun hu-
kuk alamnda olsun engellerin
kaldırılmasını istemektedir ve
laikliği de bu çerçevede kullan-
mak istemektedir" dedi.
Prof. Alparslan Işıkü, laikli-
ğin, "inanç özgürlüğünün, her
şeyi yapma özgürlüğü olarak
anlaşılmasına olanak tanıma-
yacağım" voırgularken inanç öz-
gürlüğünün, kamu düzeni gerek-
leri ve temel insan haklanyla çe-
liştiği durumlarda sımrlanması-
nın doğal oldugunu söyledi.
ABD'dekl toplantı kanıt
"Abant ToplantılarT'na dik-
kat çeken Işıkh. "Ilımlı tslamla
mevcut iktidar arasında para-
leUik kurmak için tahminlere
gerek yok. ABD'de düzenlen-
mekte olan ılımlı İslamla ilgili
toplantının en başta gelen ko-
nuklannın bu hükümetin iki
sayın bakanı olması, yeterli ka-
nıt değil midir" diye konuştu.
Lalk cumhuriyete tehdtt
TİHAK Başkanı Nevzat Hel-
vacı da. "Laiklik, dini inanç ve
dünya görüşü farklılıklarını
milletin mevcudiyetini engel
olarak görmeyen anlayışın
ürünüdür" biçimindeki görüş-
lerin, ABD'nin güdümlediği
"ılımlı tslam" düşüncesine ka-
pı aralamak için söylenmiş söz-
ler olarak algılanabileceğini be-
lirtti. Helvacı, "Büyük Ortado-
ğu Projesi de, bu yaklaşımın
ürünüdür. Bu yaklaşımlar,
Türkiye Cumhuriyeti için teh-
dit oluşturmaktadır" dedi.
Türkiye Barolar Birliği Başka-
nı Özdemir Özok ise " Laiklik,
sadece inanç özgürlüğünü sağ-
layan bölümüyle ele abnan bir
kavram değil, çağdaşuğın bir
simgesidir" diye konuştu.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
"../Çeşitleme'nin!.. Bu TürlüsüL"
Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.
ALtOSMANIŞIK
• Baştarafı Arka Sayfada
Tanzimat Sadrazamı, Keçecizâde Fuat Pa-
şa Vasıyetnamesi'nde ne diyor, önce ona bir
göz atalım:
"...yabancı müttefiklerimiz içinde en
önemlisi Ingiltere'dir, her ne olursa olsun,
dünyanın en sabırlı ve en metin milleti olan
Ingilizler, bizim en önde gelen ve en son vaz-
geçeceğimiz müttefiklerimiz olacakbr. Ben-
denizce, Bâbıâli'yi (yanı Osmanlı Hükümetı'ni)
Ingiltere'nin dostluğundan mahrum görmek-
tense, birkaç vilayetimizi elden çıkmış gör-
mek daha iyidir..." (Tevfik Çavdar'dan nak-
len, 'Türkiye'de Liberalizm'in Doğuşu', s.47 ve
sonrası, Uygaıiık Yayınları, 1982).
Buna mukabil, Türkiye Cumhuriyeti Misak-
ı Milliye dahıl bulunan Hatay'ın, Fransız ışga-
lindeki Suriye'ye bırakılmasına şiddetle karşı
çıkmış; bilindiği gibi Gâzi bir Kemalist'in ben-
zer koşullarda nasıl davranması lâzım geldiği-
ni, şöyle ifade etmiştı:
"...şâyet böyle bir zarûret karşısında, yâni
silahlı bir hareketle halletmek zorunda kalır-
sak; tutacağım yotu da çoktan karariaştınl-
mış buluyorum; böyle bir durumda derhal
devlet reisliğinden, hatta meb'usluktan isti-
fa edeceğim; serbest bir vatandaş olarak,
bu işte çalışan arkadaşlarla beraber, Hatay
topraklanna geçeceğim. Bildiğin gibi, bunun
her zaman imkânı ve çok emin yollan vardır.
Oradaki mücâhitierle ve anavatandan bize
katılacağına şüphe etmediğim kuvvetleıie
meseleyi yerinde ve içerden halletmeye ça-
lışacağım..."
"...ben bugünkü Fransız idarecilerinin, Su-
riye ve Lübnan'a öyle kolay kolay Istiklâl ve-
receklerinden emin değilim. Zaten, tatbika-
tı üç sene sonraya tâ'lik etmeleri, buna delil
telâkki edilebilin binaenaleyh biz hareketimi-
zi onlara da teşmil ederek, kısa yoldan ge-
rek Suriye ve gerekse Lübnan'a özledikleri
gerçek istiklâllerini temin edebiliriz,.." (Ha-
san Rıza Soyak, Atatürk'ten Hatıralar, Cilt II,
s.607,YKY, 1973).
Kargalar bile güler...
Bu iki tutum ve davranış yan yana konuldu
mu; Ankara'nın son elli yıldır takib ettiği dış
politıka anlayışının, Gâzi'nin Türkiye Cumhu-
riyeti için öngördüğü dış politika anlayışıyla,
uzaktan yakından bir alâkası olmadığı, hemen
göze çarpar; tam tersine sanki Ankara o vefat
eder etmez, tekrar Osmanlı'nın 'fetret dev-
n'ndeki 'yan sömürge' ülkenin, 'bağımlı' dış
politikasına geri dönmüş; tutsak olduğu devle-
ti küstürmemek için, Kıbns'ı gözden çıkarma-
ya, bu yüzden cür'et edebilmiştir.
Hadi, şehitlerin ruhu öbür tarafta kahrolur-
ken, bu söylediğıme karşı çıkın da, size karga-
lar bile gülsün! —
ABD'nin Ilımlı islam modeli'
Büyük Ortadoğu
Projesi'nin parçası
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD'nin
"Büyük Ortadoğu Projesi" çerçevesinde Or-
tadoğu'daki Müslüman ülkelerin yanı sıra Tür-
kiye'ye de monte etmeye çahştığı "Ilımlı İslam
modeli", AKP ve Diyanet Işleri Başkanlığı ta-
rafından desteklenirken, Genelkurmay Başkan-
lığı ve Cumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer' üı
tepkisini çekti. Ilımlı İslam modeli konusunda
Türkiye'deki tartışmalar şöyle gelişti:
•Başbakan Erdoğan, GeorgeW. Bush ile 28
Ocak 2004'te Beyaz Saray'da yaptığı görüşme-
nin ardından, Türkiye'nin "sınırları genişleyen
ve demokratik değerlerin yerleştirilmesini
öngören bu projeye" destek verdiğini, Türki-
ye'nin anahtar rol oynayacağını savundu.
• ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, 1 Nisan
2004'de verdiği röportajda "Neden Türkiye gi-
bi bir tslam ülkesi, Türkiye'deki gibi bir de-
mokrasi olmasın" sözleriye Türkiye'yi ılımlı
tslamm modeli olarak gördüklerini ifade etti.
•Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral llker
Başbuğ, 19 Mart'ta Türkiye'nin Washington
Büyükeİçiliği'nde düzenlediği basın toplantı-
sında, duyduğu rahatsızlığı "Hem laiklik, hem
ılımlı tslam devleti bir arada olmaz. Ya biri
ya diğeri olur" sözleriyle ortaya koydu.
• Sezer, 14 Nisan'da Harp Akademileri Sem-
pozyumu'nda uyanda bulundu: "Ilımlı tslam
modeli, Türkiye yönünden büyük bir geriye
gidiş, açık söylemiyle irticai bir modeldir."
•Diyanet lşlen Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu
ise Utah Üniversitesı'nde 21-22 Şubat'ta "ts-
lam'da Ilımlılık ve Türkiye Tecriibesi" başlı-
ğıyla bir bildiri sundu. Bardakoğlu, 3 Nisan'da
AA'ya verdiği demeçte de "Diyanet'in ılımlı,
hoşgörülü bir Islam'ı teşvik ettiğini ve bu ts-
lam kavramını kucakladığını" açıkladı.
CHP'li Kandemir tepki gösterdi
w
Arınç,'üımlı Islarn'
sorusunu geri çevirdi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM
Başkanı Bülent Arınç, CHP Izmir Milletvekili
Erdal Karademir ın "ılımlı tslam" ile ilgili so-
rusunu geri çevirdi. Annç, Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan tarafından yanıtlanması istemiyle
Meclis Başkanlığı'na verdiği ve "ABD Dışişleri
Bakanı Colin PovveH'ın,Türkiye'nin tslam
cumhuriyeti olduğu"nu ileri sürdüğü konuş-
mayla ilgili soru önergesini işleme koymadı. Ka-
rademir, önergesinin işleme konulmaması üzeri-
ne yaptığı açıklamada bu tutumu eleştirdi. Kara-
demir, "PoweH'ın açıklamalanna sessiz ve tep-
kisiz kalan Türkiye Cumhuriyeti'nin Başba-
kanının bu davranışının nedenini öğrenmemi-
zi Arınç engellemiştir. Annç'ı göreve ve ülke-
mizin temel sorunlannı görmeye davet ediyo-
rum" dedi. Karademir önergesinde, Erdoğan'a
şu sorulan yöneltmişti: "Powell'm Türldye'yi
tslam cumhuriyeti olarak görmesi ABD'nin
Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Türki-
ye'ye biçtiği bir rol müdür? Eğer Türkiye mo-
del olarak önerilecekse, 'demokratik, laik, sos-
yal bir hukuk devleti' şekliyle önermeyi düşü-
nüyor musunuz? Powell'ın açıklamalanna
tepkisiz kalmanız, onaylamanız anlamına gel-
mekte midir? Genelkurmay 2. Başkanı'nın
'Hem laik hem de ılımlı İslam bir arada olmaz'
şeklindeki ifadelerine katılıyor musunuz?"
Bilisim zirvesi 2004' tanıtıldi:
Türldyebügi toplumu
olmanın eşiğinde
tstanbul Haber Servisi - Türkiye'nin, gelişen ve
sürekli ilerleyen dünya teknolojisi ışığında bilgi
toplumu olması ve kendi teknolojisini ihraç eder
hale gelmesi gerektiği belirtildi. Bilişim sektörün-
de faaliyet gösteren firma ve uzmanlar, "Bilişim
Zirvesi 2004"te bir araya gelecek. Lütfı Kırdar
Kongre ve Sergi Sarayı'nda 31 Ağustos-2 Eylül
tarihleri arasında yapılacak zirvede, Türkiye'nin
geleceği için bilim endüstrisi, küresel rekabette
bilgi gücü, e-dönüşüm Türkiye, küresel rekabette
başan örnekleri gibi konular ele alınacak.
Bu yılki tema BHgi CÜCÜ'
Türkiye Bilişim Derneği, Türkiye Bilişim Vakfı,
Türkiye Bilişim Sanayici ve Işadamlan Derneği,
Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ve Türkiye
Zekâ Vakfı işbirliğiyle hazırlanan zirvenin bu yıl-
la teması "Bilgi Gücü". Kuruçeşme Divan'da dü-
zenlenen basın toplantısında konuşan Bilişim Zir-
vesi 2004 Yürütme Kurulu Başkanı Zafer Kur-
dakul, "Bilişim alamnda ilerleme kaydetme-
nin. Türkiye'deki kuruluşların verimlilik, glo-
balizm ve rekabet gibi geîecekte var olma ça-
balanna olumlu etki yaratacağı bir gerçek. Bu
noktadan hareketle çok iyi hazırlandık" dedi.
Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Rahmi Aktepe
de "Araştırmalar Türkiye'nin bilgiyi ve tekno-
lojiyi kullanma konusunda geri kaldığını gös-
teriyor. Ama bu, trenin kaçınldığı anlamına
gelnıez. Eşik noktasındavız" diye konuştu.