Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriye! Dünya 2-
33yaşında gelen başarı
F İ KRE T D O Ğ AN
yıldır
T-Mobile
takımının
formasını giyen
Steffen
VVesemann
yeteneğini
çarçur eden bir
bisikletçi olarak
bilınır; hep bir
gün patlama
yapacağı
söylenirdi. Bu
patlama
Flandem
Bisiklet
Turu'nda
gerçekleşti.
A I isan ayında Belçika'nın
# \ # Flandern bölgesındeha-
f V va süreklı değişkendir.
Pazar sabahı Steffen VVesemann,
avını koklayan bir tazı gibı burnunu
rüzgâra tuttuğunda gün boyunca ba-
tı rüzgânnın eseceğını anladı. 33 ya-
şındaki bisikletçi Flandern Turu'nda
birincilik kürsüsüne çıkıp çıkmaya-
cağını değil ama yarışı nasıl kazana-
cağını çok iyi biliyordu.
Uzun sporculuk yaşantısın-
da bu güzergâhın tozunu çok yuttu-
ğundan hangi havada hangi taktik-
le yarışması gerektiğinı artık iyice ez-
berlemıştı. Eğer düşuncesi onu ya-
nıltmazsa, Rudi Altig'den 40 yıl son-
ra bu turu kazanan ılk Alman bisik-
letçi olacaktı ama bunun için önün-
de şimdi 257 km uzunluğunda zor-
lu bir yol vardı. Steffen VVesemann ak-
şam gazetecilerin karşısına tüm su-
ratını kaplayan birgülüşle çıktı. Kas-
lı bacakları terden ışıl ışıl parlıyor-
du. Kendisine büyük birzafer kazan-
dıran reçeteyı bir çocuk neşesi için-
de şakıdı: Yarışın kritik safhasında bi-
sikletçiler batıya doğru akacakla-
rı için rüzgâr en büyük rakiptı, bu ne-
denle Geraardsbergen Duvarı deni-
len 800 metrelik dik yokuşa ka-
daratak etmeyecekti. İşte doğru za-
manda ileri atılmayı öngören plan kı-
saca böyleydi. 200 km boyunca fa-
voriler öndeki grubu geriden takip et-
tıler. Geraadsbergen Duvan'nın yakın-
larında favoriler öndeki tavşanları ya-
kaladıklarında VVesemann uzun sü-
redır beklediği anın gelip çattığını bi-
liyordu artık. Yokuşun tam dıbinde pe-
dallara bastı; sürücülerı sarsan taş-
larla döşeli yolu uçarcasına çıkar-
ken takım şefi VValter Godefro-
ot'un yanş öncesindekı sözleri kulak-
larındaçınlıyordu: "Yokuşun dibinde
ötekılerden son sürat aynlacaksın,
gözlennı yumup tam gaz gideceksin,
ancak yokuşun başında geriye dö-
nup bakacaksın, kim peşinden gel-
mış dıye." Bu taktik VVesemann'ın
hava tahminıyle örtüşüyordu: "Yo-
kuştan sonra yol doğuya dönüyor,
bundan sonra rüzgârarkandan ese-
cek. Yokuşta kazanacağın 10 sani-
ye bıle yarışı kazanmana yetecek-
tir." Sadece taktik değil hava tahmi-
ni detutunca Steffen VVesemann se-
zonun ilk büyük yanşlanndan biri olan
Flandern Turu'ndafıniş çizgisini ilkge-
çen bisikletçi oldu.
Sözün özü; sadece yelkenciler
değil, bisikletçiler de iyi bir metero-
log olmak zorunda artık. 12 yıldır T-
Mobile takımının formasını giyen Stef-
fena VVesemann yeteneğini çarçur
eden bir bisikletçi olarak bilinir; hep
bir gün patlama yapacağı söylenen
ama hep şansızlığa uğrayan, yetene-
ğine hırsını katmayan, kilosuna pek
dikkat etmeyen, geceyaşantısından
uzak durmayan bir bisikletçi. Ancak
üçüncü evliliği onun bu kötü yanla-
rını törpüledi. Eski antrenörü Tho-
mas Scheidevvie ile tekrar çalışma-
ya başladı; beslenme planlarına uy-
du, en önemlisi bu kez bir değişiklik
yaptı, tam bir profesyonel gibi kış
antrenmanlarını sıkı tuttu. Tüm bun-
lardan sonra başarı uzakta değildi
artık.
Küçükken Flandern'e gelip gel-
mediğinı soran gazetecileri: "Berlin
Duvan vardı o zamanlar" diye yanıt-
ladı VVesemann. O zamanlar Berlin
Duvan'nın engellediği şeyi şimdi Ge-
raardsbergen Duvarı yaptı: ona bisik-
let sporu dünyasının kapılannı açtı.
Avrupa şampiyonasına tat katacak Hollanda favoriler arasında
ortakallarne yapar?
12
EMRETİLEV
kupa kimin olacak? 1960
yılında başlayan Avrupa
Şampiyonası heyecanın-
da ilk kupa Sovyet Sosyalist Cumhuriyet-
ler Bırlığı'nın. Son kupa ise Fransa'nın ol-
muştu. Kupaya evsahıpliği yapan son ül-
kelerden bırini kupanın dışına ıten biz,
diğerini eleyen Italya... Belçıka'yı yıkan
yani bız, Portekız'de yokuz... Belçıka
da yok. Ama yarı finalde elenen Hollan-
f
' da ve onu eleyen Italya yine kupada.
Hollanda 2000 yılının en büyük favorisiy-
ken yan finalde 0-0'ın ardından gelen hü-
zünle kupaya veda ediyordu. Kupa tan-
hınde Cruyff ile 1976 yılında üçüncü sıra-
ya kadar çıksa da 1988 yılına kadar şam-
piyonluk için beklemek zorunda kaldı.
Ve 1988 yılında, kupa tarihinde ilk vu-
ruştdan 28 yıl sonra başarı SSCB önünde ge-
lıyordu. Ruud Gullit, Marco van Basten,
Frank Rijkaard, Ronald Koeman, Gerald Va-
nenburg ve yaşlı kurt Arnold Mühren ile pora-
takallar zafere adlannı yazdınyordu. 1992 yarı fi-
nalinde ıskalanan kupanın sonrası portakallar için
hep hüzün oldu. Futbol fabrikası Ajax'ı ile dün-
ya markası olan Hollanda 2004 için en önemlı
favorılerden. 3. Grup'tan geldıler. Kaderleri bı-
ze benziyordu . Umutlan onları Çek Cumhuri-
yeti'nin üzerine taşıyamadı ama 22 puanlı lı-
derin ardından 19 puanla play-off'lara gitme-
lerini sağladı. iskoçya önünde oynanan ba-
raj maçında 0-1 ve 6-0 ile kupaya adlannı yaz-
dırdılar . Geniş kadro, deneyım, özlem ve
1988 yılından bugüne yaşanan 16 yıllık hasret.
Yakındaki Portekiz'e gelecek renkli seyircıleri
ile destek gücü . Grup kuralannda, çok zoriu
bir noktaya taşındı. Düşünceliler .Almanya -
Çek Cumhuriyeti ve bizi
eleyen Leton-
ya... Kendi-
, mizi sına-
ma,
F.Bahçeli Van Hooijdonk, Euro 2004'te Hollanda forması giyecek.
Edgar
Davids,
Barcelona'da
yeniden yakaladığı
formunu şampiyonaya
yansttıp yansıtmayacağı
merakla bekleniyor.
gömne açısından dikkatle izlenecek bir grup. Hollan-
da cephesı için aynı gruptan kupa bileti alma çaba-
sına giriştiği Çek Cumhuriyeti ile tekrar karşı karşıya
gelme şansı... Hollanda Avrupa Futbol şampiyona-
sı'nda ilk topa 15 Haziranda dokunacak. Rakip Al-
manya. Dört gün sonra Çek Cumhuriyeti ve yine dört
gün sonra da Letonya. Letonyatakımını ulusal takı-
mımızın beceriksizyöneticileri sayesinde gayet iyi
tanıyoruz. Almanya yenilenme sürecınde. Çek
Cumhuriyet'ini ise sürpriz ekip olarak yorum-
lamakgerek.
Portakala ısırık
Hollanda takımı ile eleme grubunda 1 -1
beraberiik, ardından Poborsky'nin muhteşem
oyunu ile 3-1 kazanan doğu Avrupa takımı yi-
ne portakala bir ısırık atabilir. Takımı bütün ola-
rak ele aldığımızda karşımıza gol noktalannda sü-
per oyunu ama son dönemde yaşadığı tutuklukla
Ruud Van Nilstelrooy çıkıyor. Son 0-0 berabere
kaldıklan Fransa maçında oynamayan bu isim büyük
güç. Zaten Portakallar futbollarında gol noktalan ve
onlan besleyen ayaklarla sonuca gitmeyi hep sever-
ler.
Gullit -Van Basten ikilisi onlara destekleyen Rij-
kaard ve savunmadan Keoman... Bu takım kurgusu
onlara başarı getırmişti. Şimdi benzeyen yüzler var.
Cocu ve Nistelrooy ikilisi onlan besleyen Van Der Va-
art ve savunmadan ileri çıkan Stam. Bir zamanların
en pahalı savunma oyuncusu ne kadar sıkıntı yarat-
sa da ileri çıkış ve hava hakimiyetinde yine çok etki-
li. Barca takımında sıkıntılarla boğuşan Hollandalılar
Rijkaard ile düzlükte.Takım kazanıyor. Kluivert etki-
li.Yedek soyunsa da birebirlerde Ovvermars çok ba-
şanlı. Davids göbekte çok özel bir silah. Reiziger çı-
kışları ve bindirmeleri ile sırtlayıcı. Birlikte oynuyor ol-
mak onlannavantajı. Barcelonalısilahlardışındason
dönemin en önemlı golcüsü Surinam asıllı Hollanda-
lı (Galatasaray-Fenerbahçe ve Beşiktaş onun için ka-
pışıyor. Hep söyledim , yine söylüyorum. Gelmez.)
J.F.Hasselbaink son vuruşlarda çok becerikli. Ma-
kaay ismi ayn bir gol yüzü. Savunma beyni Stam. Zen-
den ve Melchiot süpürücü. Orta alandan destekle-
yenler Vaart ve Cocu büyük güç. Kalede iki deneyim
abidesi. PSV takımından 34 yaşındaaki VVaterreus
ve artık ulusal takımla özdeşleşen ve ingiltere'de Ful-
ham takımında iyi bir grafik çızen yine 34'lük Van Der
Sar. Kadro genişliği dünyanın pekçok ülkesi ve özel-
likle Avrupa kıtasına yayılan isımleri ile takımın silah-
lan çokönemli. Fenerbahçeli Van Hooijdonk, (ki son
maçdafrikikleri ile bitirdi) Fransa karşısında ikinci ya-
nda şans buldu. iyi bir yedek...
Ve Portakallar'ın yetiştiricisi. DickAdvocaat. 2002
Dünya Kupası'na gidemeyen takımı Van Gaal ısmin-
den devralırken, "Yepyeni bir ekip yaratacağız, deği-
şime hazır olun" diyordu. Şimdi gençler ile yaşlı be-
denleri kaynaştırma çabasında. iskoç hırsını lbrox
Park'da Rangers takımıyla çalışırken mi aldı ya da gen-
lerinde böyle bir yapı mı var? Bilinmez ama bildiğim
sinirli, agresif, golü düşünen ve defans güvenliğini ba-
zen sert müdahalelerle sağlamaya çalışma mentali-
tesi. Güçlü ve etkileyici birkimlik. Dünya kupası 1994
deneyimi var.1984 yılında başlayan kariyerinde zirve-
de. 1998 yılında Iskoçya'da kupalan Rangers takımıy-
la süpüren bu ısim şimdi Portekiz yolunda. Kasım
2002'de göreve gelen ve İskoç futbol bilgisi ile baraj
maçındagülen Advocaat değerierinin farkında... Por-
takallar tatlandıracakları bu kupayı kazanabilirler ve
bu güçleri var. Her şeyden öte bu tatlan var...
akizifyalin@yahoo com
Takım Tutup da
Tutmuyorum'
Demek
Şimdi çıkıp da "Ben takım fa- ',
lan tutmuyorum" desek, hatta ışı da- ^
ha da allayıp pullayıp "Sadece Ulu-'
sal Takım'ın taraftanyım" dıye dıret-
sek, hangimizınanırdığerine. Elbet-
te inanmayız. Şöyle ya da böyle he-
pimizin gönlünde bir aslan yatıyor-
dur mutlak. Ve bu bağlamda spor
medyasındakı kışılenn de takım tut-
ma özgürlüğüne kısıtlama getireye-
miz. İşte arkadaşlarımızbu hafta
çuvaldızı aılemize batırdı. "Sporya-
zarları takım tutuyormu" sorusunu
çeşitli çevrelere sordu, "Kutüp mu-
habirlıği", "Kulüp yazarlığı"n\ en
ufak aynntılarına kadar irdeledı.
Alınan yanıtlar ılgınçti. Ama
inanın ki ekmeğini spordan kazanan
bırmuhabirın, birkameramanın, bir
editörün, bir şef ya da spor servis
müdürünun "tarafsızlığını" ortakoy-
ma, kanıtlama adına yaşadığı zor-
lukları anlatmaya kalksak sütunlar
yetmez, dızı olur. Çünkü adınız çık-
mıştır bir kere, "Bu Fenerbahçeli,
o Galatasaraylı, öbürü Beşiktaşlı.."
En ufak bir kusur sıze ya fanatıklık
ya da "Renginı bellı etmeme adı-
na diğer takımı kolladın"
suçlamalarıyla gerı döner.
Bızler bu işe güler geçeriz. Bi-
liriz ki spor gazetecileri ellerine ka-
lemi, mıkrofonu ya da kamerayı al-
dıklarında mantıkları ile duyguları-
nı ayrı ayrı yere koyacak kapasite-
dedirler. Ama aramızda aşkı ile işinı
karıştıranlar da yok değil. Özellikle
kendılerine ayrılan köşelerde
çığırtkanlık yapanlar ne yazık kı
mesleğe gölge düşuruyorlar. Hele
dün trıbünde beraber kalem
sallarken görduğümuz, 'tanıdık' bir
yüzün kongre sonrası falanca
kulüpte menajer olarak goreve
başlaması yok mu işte o an dünya
başımıza yıkılıyor. Çünku TV'nın
karşısındanbakıldığındaoda spor
yazarı, bız de! Bu arada merak
edenler için bir bilgi, ınsan hem
G.Saraylı, hem Trabzonlu olur mu?
Oluyor. Ama dedık ya kalemımiz
herkese eşit yakınlıkta!
Evet, 23. sayımız yine renkli
söyleşi ve yorumlarla dolu. Prof.
Kasap'ın eğıtim amaçlı görüşünü
dikkatlıce okuyun. Sebat'ın ithal
Trabzonlusu Erman Özgür'ün şi-
rin ilçedeki yaşantısı dıkkatinizı çe-
kecektir. Voleybol sayfasında Reşat
Yazıcıoğlulları, basketbol safya-
sında Okan Çevik röportajlan olduk-
ça keyifli. Otomobil safyamız, olim-
pıyat sayfamız yine sıcak haber ve
öykülerle süslendı. Posterımizı ise
bu hafta otomobil reklamı nedenıy-
le iç sayfaya aldık. Sanıyorum Hi-
dayet ve Mehmet posterı odanızı
süsleyecek kalıtede.
Yeniden görüşmek üzere.
IK KÖŞE
21 NİSAN 2004
Cumhuriyet Spor Eki'ni çıkaranları
tektek gözlerinden öpüyorum.
Ben gazetelerin spor sayfalarını oku-
yamıyorum. Çünkü spor say-
fası adı altında çarşaf çarşaf
"futbol" sayfaları yapılıyor. Si-
zin sayenizde artık spor ha-
berlerini okuyabiliyorum..
Duygu Yıldınm
Benı 15-20 yıl öncesine götürdunuz
yeniden. Hoş bir nostalji bu.
Neredeyse her spor dalından
haberler var. Çok doyurucu,
renkli bir dergi... Her sayısını
özenle kütüphanemeyerleşti-
rıyorum. Sizleri tebrik edenm.
Serkan Arsin
Her hafta bızlere sporun hemen he-
men bütün dallanndan ılginç ve
faydalı bilgıler ıçeren haberler
hazırladığınız için hepinizete-
şekküredıyorum. Fakat, tenıs
ve özellikle de masatenısi üze-
rinde biraz daha durmanızı tav-
siye etmek istiyorum..
Cengiz Kale
15 yaşında bir okurunuz olarak, yir-
mi haftayı aşkın bir süredir ba-
şarıyla çıkardığınız spor ekın-
den dolayı hepinizi tebrik eder,
yakaladığınız çizgıyı kaybet-
meden yayın hayatına devam
etmenizi dilerim.
Burcu Tekin
SAYI 23