Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 21 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA
HABERLER
CHP lideri Baykal, anayasa değişikliği için kendilerine göstermelik bilgi verildiğini söyledi:
Hükümetsaminriyetsiz
CHP Genel Başkanı BaykaL
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP lideri Deniz Bay-
kal. "iktidann anayasa değişik-
liği paketi konusunda kendikri-
ne bilgivermekiçin göstermelik
bir girişimde bulunduğunu, Dı-
şişleri Bakanı Abdullah Gül'ün
keiK&iniaradığını'' söyledi. Bay-
kal, "Paket sadece AB'nin bek-
lentiierifle cevap vennevedönük-
seeksik kalmtşür. Hükumet, do-
kunulma/Jık konusunu dışlayan
bir paketie önümüze çıkarsa de-
mokrasikonusundakisanıimiyet-
lerini sorgulanz. Muhakfetin is-
tekkri doğrultusunda anayasa-
yı değiştirmek. AB'nin istekleri
doğrultusunda değiştirnıekten
ne daha az şereflidir ne de daha
az demokratiktir" dedı.
• Kıbns konusunda görevlerini yaptıklannı söyleyen Deniz Baykal,
"En büyük yargıç tarihtir. Türkiye AB'ye giremezse bu Kıbns konusunun
tam bir fiyasko olacağını görmek için diplomat olmaya gerek yok" dedi.
Baykal, grup toplantısında
yaptığı konuşmada rtıilli müca-
delenin sadece askeri harekât
olarak anlaşılmaması gerektiği-
ni vurgularken bugün "ekonomik
bağunhhğın sürdüğüne" dikkat
çekti. Baykal, sag-sol aynmının
"Pepsi-C ocaColaarasmdakifar-
ka indiğT değerlendırmelennı
anımsatuken "Eski kleolojik tar-
bşmalar yok. Ama sağ ve solun
benzeştiği noktasına gelindiği
doğru değü" dedi. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın se-
çimlerden once bedelli askerlik
konusunda umut dağıttığını ak-
taran Baykal. "Dflekçeverin,di-
yordu. Şimdi millerveldllerine,
nasü yasa önerisi verirsiniz, di-
yor" açıklamasını yaptı.
Yargıya ihanet edilmesin
Baykal. yargı konusunda ye-
ni tartışmalara yol açacak düzen-
lemelerden kaçınılması konu-
sunda iktidan uyardı. Anayasa
Mahkemesi üyelerinin bir bö-
lümünün TBMM tarafindan se-
çilmesı önerisine de karşı çıkan
Baykal, "Bu çok tehlikelidir.
AnayasaMahkemesiyüksekyar-
gıçlannuı pariamento koridor-
lannda siyasetçi desteği peşinde
koşmasu yargıya yapılacak en
büyük ihanettir" dedı
Baykal, Kıbns konusunda da
u
Biz görevimizi yapok En bü-
yükyargıç tarihtir" açıklaması-
nı yaptı. CHP lideri, "Türldye
AB'ye giremezse bu Kıbns ko-
nusunun tam bir fiyasko olaca-
ğuıı görmek için diplomat olma-
ya gerek yok" dıye konuştu.
CHP'lilere brifing
Bu arada AB Genel Sekrete-
ri Murat Sungar ve AB 'den So-
rumlu Müsteşar Yardımcısı Vol-
kan Bozkır'ın da aralannda yer
aldığı bir grup Dışişleri Bakan-
lığı bürokratı, CHP milletvekil-
lerine "anayasa değjşikKkleri"
konusunda brifing verdi. CHP
Genel Başkan Yardımcısı Onur
Oymen, önceliğın dokunulmaz-
lıklar olduğunu, bu konuda dü-
zenleme Meclis'e gelmediğı sü-
rece anayasa değişikliğine açık
kart vermeyeceklerini söyledi.
Erdoğan: Cündemde yok
Öte yandan Erdoğan, Bay-
kal'ın askeri darbelerin önlenme-
sı amacıyla "TSKİçHizmetYa-
sas"nın35"incinıaddesinindeğiş-
tirilmesT önerisine *Türkiye1
nin
gündeminde böyle bir konunun
bulunmadığT yanıtını verdi.
CHP yönetimini suçlayarak istifa etti
Oztürk: Siyaset
anlayışıyanhş
• CHP'nin İaiklik anlayışı, dine bakışı ve
parti içi demokrasi eksikliğini' gerekçe
gösteren Öztürk'ün aynlmasıyla CHP'nin
Meclis'teki sandalye sayısı da 174'e indi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP lstan-
bul Milleh ekili Yaşar Nu-
ri Öztürk. "iaiklik anla-
yışL,dine bakışı, halkia bü-
tünleşmemesi, ideolojik
eksenli siyaset yapması ve
parti içi demokrasi nok-
sanbğuu" gerekçe göste-
rerek CHP'den istifa etti.
Öztürk, CHP'nın "Ata-
rürk'ün partisiyiz, söyle-
minden rahatsızhk duy-
duğunu, Atatürk'ün sü-
rekli yenilen bir partinin
başkam olarak gösteril-
mesinin doğru olmadığt-
nı" söyledi.
Öztürk, düzenledığı ba-
sın toplantısında istifasını
ve gerekçelerini açıkladı.
Öztürk, "CHP'ye kaülır-
ken görüşlerinden yarar-
lanarak partideki eksik-
liklerin giderümesi için"
kendisine verilen sözlenn
tutulmadığını söyledi. Se-
çimler öncesinde Baykal"a
yaptığı iltifatlar anımsa-
tıldığında Öztürk, "Ben
Anadohı çocuğuyum. Sev-
dim mi tam severim. Ha-
ram loknıa yemeyen bir
insan olduğuna inandığnn
için o desteğiverdim" açık-
lamasını yaptı.
Söylemden rahatsız
Öztürk, CHP'nın "Ata-
türk'ün partisi>iz" söyle-
minden rahatsızlık duy-
duğunu vurgularken "Ata-
türk'ü sürekh' yenilen bir
partinin genel başkam du-
nımuna getirmek yanJhş.
Atatürk'ün kurduğu par-
ti, denilebiür. Atatürk ge-
nel başkan olsaydı, CHP
barajın altmda kalmazdr
dedi. Muhalıflerin gıri-
şimleriyle ilgili olarak "So-
nuç alınmayacak yolda
ayaklanmı yormam" dı-
yen Öztürk; Istanbul Mil-
lerv ekili KemalDervişm
ekonomik anlayışıyla ör-
tüşmediğini bildirdı. Öz-
türk, bir soru üzerine "Bu
ülkeye büyükhizmetlercte
bulunacağuıT söyledi.
Vitrin dağılıyor
Öte yandan CHP'nın 3
Kasım seçımlen öncesin-
de seçmene "vitrin" ola-
rak sunduğu ısımlerden
Kemal Derviş'in genel
başkan yardımcılığı \e
merkez yönetim kurulu
üyeliğinden aynlmasının
ardından Öztürk'ün de
partiden istifa ermesi ku-
hslerde "CHP'ninvitrini
dağüıyor" yorumlarına
neden oldu.
IĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
cmpmm
Rektörleriktidan şikâyetetti
Sezer'legörüşen heyet, hükümetin uygulamalanndan duyulan rahatsızlığın doruk
noktasına ulaşüğuu vurguktyarak 'Akademisyen ve öğrencilerizor tutuyoruz' dedüer
FIRATKOZOK
ANKARA-Hükümetin son 1 yıldaki uy-
gulamalanndan bunalan üniversite rektör-
leri, Çankaya Köşkü'ne çıktlar. Rektörler,
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e, hü-
kümetin üniversiteleri özellıkle mali açıdan
darbo|aza sokan, başta araştırma fonlanna
el konulması olmak üzere, araştırma görev-
lisi kadrolannın daraltılması, yardımcı do-
çent alımının yaklaşık 1 yıl yasaklanması ve
burslann Yurt-Kur tekelinde toplanması ko-
nulanndaki uygulamalannı şikâyet ettiler.
Üniversitenin özerk yapısı ve büimsel öz-
gürlüğünün korunması gerektiğini beürten
rektörlere, Sezer'in de destek_verdiği ve
"Çahşmalannıa devam ettirin. Üzerime dü-
şen bir konu olduğunda mudaka destek ve-
ririm" dediğı öğrenildi.
Cumhumı
et'in edindiği bilgiye göre OD-
TÜ Rektörü Prof. Ural Akbulut Haçettepe
Üniversitesi Rektörü Prof. Tunçalp Özgen,
Gazi Oniversitesi Rektörü Prof. Rıza Ay-
han, tstanbul Teknik Oniversitesi Rektörü
Prof. Gülsün Sağlamer, Yüdız Teknik Üni-
versitesi Rektörü Prof. Ayhan Aflaş, Koca-
eli Üniversitesi Rektörü Prof. BakiKomsu-
oğlu. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof.
Mustafa Yiırtkuran ve Anadolu Üniversi-
tesi Rektörü Prof. EnginAtaç'tan heyet, dün
Köşk'e çıktı. Gizli gerçekleşen görüşme
yaklaşık 1 saat sürdü.
Üntversltelerl açmaksflrpftz olacafc
Rektörlerin, Sezer ile görüşmelerinde, hü-
kümetin son dönemdeki uygulamalannın,
üniversitelerin özeUikle özerk yapılan ve
bilimsel özgürlüklerini tehdit edici boyut-
lara ulaştığı şikâyetinde bulunduklan öğre-
nildi. Yaşadıklansıkmnlarnedeniylekütüp-
haneci, doğalgazcı, şoför, bilgisayarcı, aşçı
gibi kadrolara bile hiçbir yeni atama yapa-
madıklannı belirten rektörler, Sezer'e "Ge-
lecekyd üniversiteleriaçmakbüyükbirsürp-
riz olacak" dedıler.
Görüşmeyi Cumhuriyet'e değerlendiren
birrektör,uygulamalaraüniversitelerde tep-
ki olduğunu vurgulayarak şunlan kaydettı:
"Kadrolaıia OgOi uygulamalann üstüne bir
de araştırma fonlanmıza el kondu. Araşûr-
ma görevlisi almanuz neredeyse yasak. Araş-
ürma için kendi ayırdıgımız paraya da el
konmuş oldu. Bir de burs fonumuza el kon-
du. Bunahnış dunımdayız. Öğrencileri, aka-
demisyenleri arnk tutamaz hale geoyoruz."
YÖK Yasası' na ilişkın çalışmalann "doğ-
ru başjablmadığuııve doğru gitmediğini" de
Sezer'e ileten rektörler, Milli Eğitim Bakan-
lığı'nın son düzenlemeleri yaptığı yasanın,
kendi görüşlerini yansıtmadığûıı kaydettiler.
sezer'den 'Arfcanızdayım' mesajı
Sezer'inrektörierinrahatsızkklannı, istem-
lerini dinlediği ve "ArkanızdayTm" mesajı
verdiği öğrenildi. Sezer'in rektörlere, "Siz-
ler Türldye'de en önemK müesseselerin ba-
şındasınız. O açıdan sizlerie birtikte olmak
beni herzaman muthıedryor" dediği ve ken-
disine düşen birgöre\- olduğunda her zaman
yerine getireceği sözünü verdiği öğrenildi.
Anayasa değişikliği
AKPpakette
ırjaşamadı
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA -AKP Mer-
kez Yürütme Kurulu
(MYK), anayasa değişik-
liği paketınde yer alan ve
"kaduı-erkek eşiüiğine''
vıırgu yapan madde konu-
sunda anlaşmaya \ arama-
dı. Anayasada bu yönde
bir düzenleme olduğunu
belirten bazı MYK üyele-
n, maddenin paketten çı-
kanlmasını istedi.
AKP Merkez Yürütme
Kurulu, dün Genel Baş-
kan Yardımcısı DengjrMk-
Mehmet Fırat başkanlı-
ğında TBMM'de toplan-
dı. Edinilen bilgiye göre
Adalet Bakanı Cemil Çi-
çek, yaklaşık iki buçuk sa-
at süren toplantıda. 10
maddelik anayasa değişik-
liği paketiyle ilgili bilgi
\erdi. Toplantıda kadın-
erkek eşitliğine "vurgu ya-
pan" maddede uzlaşma
sağlanamadı. MYK üyele-
rinden bir bölümü. anaya-
sanın 10. maddesinde
"Herkes diL ırk, renk, cin-
siyeu siyasi düşünce, febe-
fi inanç, din. mezhep ve
benzeri sebeplerie ayınm
gözetitaneksizin yasa önün-
de eşittir" fıkrasmm yer
aldığına işaret ederek ek bir
fıkraya gereksınım olma-
dığını savundu.
Yeniden yazılacak
Toplantıda, maddenin
nasıl kaleme alınacağı ko-
nusunda teknik bir çalışma
yapılması amacıyla Ada-
let Bakanlığı yetkililerinin
dinlenmesi benimsendi.
MYK'de paketin grup baş-
kanvekilleri tarafindan ye-
niden ele alınması karar-
laştınldı. AB Genel Sek-
reterliği tarafından CHP'ye
iletilen metin ile AKP
MYK'de ele alınan metin
arasında bazı farklılıklar
olması toplantıda tartış-
maya neden oldu. AKP
Grup Başkanvekili Haluk
tpek in bu duruma tepki
gösterdiği öğrenildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Sosyalizme ne oldu? Dünyada eşit-
lik, özgürlük ve adalet kavgası bitti mi?
Sosyalizm bir teori olarak bugünün
sorularına cevap veremiyor mu? Ka-
falarda bin birtürtü soru dolaşyor. Av-
rupa'daki sosyalist partılere baktığı-
mız zaman sosyalizmin genel teori-
sinin ötesinde piyasayı kendilerine
bir temel olarak alıyorlar. Ispanyol
sosyalistleri ya da sosyal demokrat-
ları da serbest rekabeti, özelleştir-
meyi dışlamıyorlar. Geleneksel ba-
kış açısıyla bunlann sosyalizmle bir
ilgisi olmadığı da söylenebilir.
Aslında Avrupa sosyal demokrasi-
sinin kapitalizmin pazar ekonomisi-
ni benimsemesi yeni değil. Onlar da-
ha çok sosyal adalet adı verilen sos-
yal devleti korumayı amaçlayan tu-
tumlarıyla öne çıkıyorlardı. Bir de iş-
çiler lehine toplusözleşmeleryapabil-
mek amacıyla örgütlenen işçi sendi-
kaları içinde güçlüydüler.
Son dönemde sosyal demokrat
hareketler "sosyal devlet" ilkesini de
savunamaz hale geldiler. özelleştir-
me ve piyasanın kurallan, sosyal de-
îspanya'da Kadınlar ve Sosyalizm
mokratlann da reddedemedikleri ye-
ni bir eğilim olarak ortaya çıktı.
Peki bütün bu gelişmelere, biran-
lamda "sağa kayma "ya rağmen sos-
yal demokratlarla, sağcılar arasında
fark tamamen yok mu oldu? Sosyal
demokrasi sağla aynı şey haline mi
geldi?
Marksistler arasında, aradaki far-
kın çok kapandığını, yok olduğunu,
hatta sosyal demokrasinin sağcılar-
dan daha sağcı hale geldiğini düşü-
nenler epeyce fazla.
Avrupa'da sosyal demokrat hare-
ketlerin hepsi de birbirinin aynı de-
ğil. Buna rağmen onlar arasında ba-
zı benzerliklerden de söz edebiliriz.
Son Ispanyol seçimlerinde iktidara
gelen Ispanyol Sosyalist İşçi Partisi'ni
bir örnek olarak inceleyebiliriz.
Ispanyol Sosyalist İşçi Partisi, se-
çimleri kazanır kazanmaz Irak'taki
askeri birtikleri çekeceğini açıklamış-
tı. Avrupa'daki sosyal demokrat par-
tilerin hemen tamamı (Ingiliz İşçi Par-
tisi hariç) Irak'ın işgaline karşı çık-
mıştı. Ingiliz İşçi Partisi içinde de çok
güçlü bir muhalefet olduğunu biliyo-
ruz.
Ispanyol İşçi Partisi'nin 164 millet-
vekilinden 75'i kadın. Bu yüzde 46'ya
yakın bir oranı ifade ediyor. 16 bakan-
dan yarısı, yani 8'i de kadın. Sosyal
demokratlann bu farklılığı birçok Av-
rupa ülkesinde öne çıkmaya başla-
dı. Isveç'te de benzer bir durum söz
konusu; Isveç sosyal demokrat par-
tisinin milletvekillerinin yansı kadın. Al-
man sosyal demokrat partisinin mil-
letvekillerinin yine yarısına yakını ka-
dın. Bu iki ülkede de tıpkı Ispanya'da
olduğu gibi bakanlann yarısı kadın.
Norveç'te, Finlandiya'da kadınlann
ağırlığı artmış durumda.
Kadın özgürlüğü mücadelesi dün-
yada son yıllarda yükselen bir müca-
dele. Bu mücadelenin ilk etkilerini
Avrupa ülkelerinde görüyoruz. Bir-
çok Avrupa ülkesinde sosyal demok-
ratlann başını çektiği birdeğişim göz-
leniyor. Bunun son örneği de Ispan-
ya oldu. Bu Avrupa'daki yeni bir de-
ğişim dalgasını da ifade ediyor.
Kadınlann siyasi yaşamda güçlen-
mesi, dünyanın kaderini değiştirecek
önemli bir devrimci atılım olarak gö-
rülmeli. Nitekim kadınlann etkili oldu-
ğu meclisler daha barışçı ve eşitlik-
çi kararlar alabiliyor.
Kadın özgürlüğü mücadelesiyle
sosyalizmin eşitlik idealleri arasında
önemli bir paralellik olduğunu düşü-
nüyorum. Insanlığın eşitlik ve özgür-
lük mücadelesinin en önemli virajla-
rından birisi kadınların siyasi hayat-
taki ağırlığı olacak. Bu yolda son yıl-
larda çok mesafeler alındı. Tabii bu
gelişmeler henüz Avrupa merkezli bir
durumda. örneğin Türkiye gibi ülke-
ler, bu ölçülere vurulduğunda tam
aniamıyla erkek egemen bir özellik ta-
şıyorlar.
Hüm'yet gazetesinin birinci sayfa-
sında dün çok etkili bir fotoğraf ya-
yımlandı. Ispanya Meclisi'nin yeni
toplantısını gösteren fotoğrafta kadın-
lann ağırlığı açıkça göze çarpıyordu.
Kadın elinin değdiği bu meclis ilk iş
olarak Irak'tan askerin çekilmesini
kararlaştırdı. Ikinci tasan ise koca da-
yağı ile ilgiliydi. Ispanya'daki kadın-
lar koca dayağını en önemli madde-
ler içinde gördüklerine göre Ispan-
ya'da da durum ciddi.
Bu tabloya bakarak, sosyalizm için
yeniden konuşabiliriz. Sosyalistler,
kadınla sosyalizm arasmdaki ilişkiyi
yeniden değerlendirmeliler. Kadınlar
olmadan sosyalizmin olamayacağı
gerçeğini şimdi daha iyi anlayabiliriz.
Sosyalist ülkelerdeki despotik uygu-
lamalann ne kadar erkek egemen ka-
rakterli olduğunu şimdi yeniden tar-
tışabiliriz.
Ispanyol Meclisi'nin son fotoğrafı,
sosyalizm için de yeni bir çıkış nok-
tası olamaz mı? Eşitlik, özgürlük, ada-
let kavgasında kadınlar olmadan ye-
ni bir atılım yapmak mümkün mü?
GLOBALPOLÎTÎKÜLTÜR
ERGIN YıLDıZOĞLU
Çukurda ve Kazmaya
Devam...
Son günlerde Amerikan muhafazakâr yorumcula-
nn yazılarında sık sık "Kendinizi bir çukurda bulduy-
sanız, ilkyapmanız gereken kazmaya devam etmek
değildir" uyansına rastlıyorum.. Sözü edilen "çukur"
Irak, içindeki de Bush yönetimi. Muhafazakâr yo-
rumcular, özellikle iki kaygıyı dile getiriyorlar. Birinci-
si, Bush'un etrafındaki neo-con ekip hâlâ kazmaya
devam etmekten yana. Ikincisi, Irak sürecinden bu
güne kadar yalnızca Şaron-Likud'kliği ve El Kaide
kazançlı çıktı.
Muhafazakâıiann huzursuzluğu
Amerikan muhafazakârlannın önemli yayınlanndan
National Review, Bush yönetiminin Irak politikasını
başından beri desteklemişti. NR'nin editörlerinin im-
zasıyla bu hafta Web sitesine konan bir yorumda, neo-
conlar, Bush yönetimi, özellikle de Savunma Bakanı
Rumsfeld'ı sert bir biçimde eleştirildi: "Rumsfeld
Irak'ta birgerilla hareketiyle karşı karşıya olunduğu-
nu ısrarla reddetti, çatışmaları Amerika'daki sokak
cinayetlerine benzetti"... "Işgalin ilk günlerinde ya-
şanan yagma olaylarını engellemek bir yana, özgür-
leşen halkın heyecanı olaraksundu"... "Açık ki Bush
yönetimi hazırtığını Irak'ın işgalinin, yeniden inşası-
nın getireceği sorunlara göre yapamamıştı".
The New York Times'dan David Kirkpatrick'e gö-
re de "Irak'ta çözümsüzlük muhafazakâr hareketi
bölüyor". Kirkpatrick, muhafazakâıiann, "neo-con "lar
dahil, çeşitli kesimlerinin önde gelen isimleriyle yap-
tığı görüşmelere dayanarak neo-conlann tezlerinin et-
kisini giderek kaybettiğini, muhafazakârlar içinde,
Irakta "ulus inşa etme" projesinden uzaklaşma eği-
liminin güçlendiğıni, buna karşılık imparatorluk pro-
jesine karşı çıkan, eski başkan adaylanndan Pat Buc-
hanan'ın görüşlerinın giderek daha çok ilgi görrne-
ye başladığını aktarıyor. Bu aktarmaların yanı sıra
Kirkpatrick'in, "neo-con"larla ilgili olarak "Soğuk Sa-
vaş'ın ortasında, soldan sağa geçmiş çoğu Yahudi
kökenli aydınlar" ifadesi kullanılıyor. Böylece Kirk-
patrick, "neo-con "lan bir cümle içinde hem dönek
(özgün olmayan muhafazakâr) hem de Yahudi aydı-
nı olarak nitelemiş oluyordu.
ABD'de ikinci bir hükümet mi var?
Bu niteleme önemli. VVatergate skandalını anlatan
"Başkanın Adamlan" kitabının yazarı Bob Wood-
ward'ın bazı kesimleri VVashington Post'ta yayımlan-
maya başlanan yeni kitabında (Plan of Attack) Po-
vvell'ın, Bush'un çevresindeki neo-con gruptan "Ges-
tapo ofisi" diye söz ettiği, "adeta ikinci bir hükü-
met oluşturduklanndan" yakındığı aktanlıyor. Bu id-
diaları Kirkpatrick'inkilerle birleştirenler de ister iste-
mez, Bush'un yakın çevresinin eski solcu Yahudi kö-
kenli siyasilerle çevrelenmiş olduğu, dış politikanın
Şaron-Likud kliğince yönlendirildiği sonucuna ulaşı-
yortar.
Nitekim, "AntiVVar" sitesinin, geleneksel muhafaza-
kâr kanada yakın editörü Justin Raimando, konuy-
la ilgili yorumunda, "Bu 'ikinci hükümetin' amacı ne
olabilir?" diye soruyor, sonra da Bush hükümetinin O-
tadoğu'da Israil'in dış politika -ve güvenlik öncelikle-
rine göre davrandığı soncuna ulaşıyordu (19/04/04).
Hamas liderleri Şeyh Yasin'in ve Şaron, Bush'a Gaz-
ze Planı'nı onaylattıktan hemen sonra da- Abdülaziz
Rantissi'nin, "TelAviv'dekiserikatiller" tarafindan öl-
dürülmesi de bu sürecin parçasıydı. Bush'un gelenek-
sel ABD dış politikasını, hatta babasının uyanlannı bir
kenara ıtip Irak'ta bir rejim değişikliğiyle başlattığı sü-
reç, Raimonda'ya göre, ABD'yi Arap dünyasından
daha da uzaklaştınrken pazartesi günü değindiğimiz
gibi, Şaron- Likud kliğinin bölgedeki, Irak, Suriye, hat-
ta Iran gibi büyük güçleri parçalayarak etkisizleştirme,
Batı Yakası'nı kalıcı olarak ilhak ederek "banş süreci-
ne" son verme projesine çok uygundu. ABD köprü kur-
maya çalışırken Şaron'un yeniden Suriye'yi vurmak-
tan söz açmaya başlaması da...
Son sayısını Irak'a ayıran bir başka muhafazakâr
dergi, 1850'lerden beri yayımlanan The New Repub-
lic, Bush yönetiminin demokrasi ihraç etme politi-
kasını" sert bir biçimde eleştiren bir başyazının ya-
nı sıra El Kaide'nin giderek yalnızca Müslümanlar de-
ğil, ABD ve Avrupa'da beyaz Hıristiyan gençler ara-
sında da taraftar bulmaya başladığını ömekleriyle ak-
tardı (Robert Leiken, 26/04/04). Din değiştirerek Müs-
lüman olan bu gençleri 1970'lerde radikal sola katı-
lan genç kuşağa benzeten Leiken, El Kaide'nin,
gençlerin düzen, emperyalizm karşıtı refleksinden
de beslenmeye başlamasının, beyaz, Avrupa pasa-
portu taşıyan El Kaide militanlannı bulmak ve yaka-
iamak çok daha güç olduğundan, çok tehlikeli bir ge-
lişme olduğunu, bu yeni Müslüman gençlerin ken-
dilerini kanıtlamak için özellikle atak davrandığını da
vurguluyor. Bu sürecin faturasını ödemekyineABD'ye
düşüyordu.
Fransız akademisyen Ruiz:
Laik ülkelerde
haklar daha geniş
tstanbul HaberServi-
si - Sorbonne Üniversite-
si öğretim üyesi Doç. Dr.
Henri Pena Ruiz, laikli-
ğüı, tüm insanlann ka-
bul edebileceği bir ülkü
olduğunu belirterek "La-
iklik kardeşliktir" dedi.
Galatasaray Üniversi-
tesi tarafindan düzenle-
nen "Laiklik; Üke ve Te-
meller" konulu konfe-
ransta konuşan Ruiz,
cumhuriyet içinde yurt-
taşların inançlarından
vazgeçmek zorunda ol-
madığmı, buna karşın da-
yatmacılıktan vazgeç-
mek zorunda olduklan-
nı anlattı. Dünyadaki
farklılıklann, doğal ola-
rak insanlan birbirinden
ayırdığını belirten Ruiz.
"Fakat bunun insanlan
çaüştınyor oünaması ge-
rekir. İnsanlann farküol-
ması demek. ortak refe-
ranslar taşıyan bir dün-
yada vaşayamaması de-
ğfldir.lnsanoğlu birinan-
cı yaşarken kendi içine
hapsolmamalıdır. Tarihe
baküchğında, beüibirdi-
ne ait ulus orta\*a çıkar-
maya çahşıldıgında, ya-
niteokrasiortammdahep
şiddet yaşandığuıı gör-
dük" diye konuştu. La-
ikliğin militan bir ateist-
lik olmadığı gibi, mili-
tan bir inanç da olmadı-
ğını dile getiren Ruiz,
inancın ötesinde, toplum-
lann prensipleri olması
gerektiğini bildirdi.
Atatürk'ün Fransa'dan
10 yıl önce Türkkadınına
seçme hakkı verdiğini
anımsatan Ruiz, laik ül-
kelerde haklann daha ge-
niş olduğunu söyledi. La-
ikliğin dine karşı olma-
dığını da \nrgulayan Ru-
iz; tersine, inanç ve hak
eşitliği için kurulduğu-
nu ifade etti.