19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 3 E «0 Bülent Armç Manisa'da mesir macunu kaptı... Eyvah! Aferin 0Hakan Aydoğdu: *•- "Kıbrıs'ta Rumlar sağı ve soluyla 'Enosis' düşlerken ve Rumluklanndan utanç duymazken, solcu Türklerimiz kendi kendilerine gelin güvey olarak neden 'Kıbnslılık' iddiasında bulunuyodar? Kimlerden 'aferin' almayı düşünüyoriar? Anadolu Salim Erel: "Fenerbahçe Teknik Direktörü, Samsunspor karşısında genelde oyunun hâkiminin kendileri olduklannı ifade ederek, 'Bir anlık dikkatsizlikle berabertik golünü yedik' diyor. Nedense Istanbul'un üç büyüklerinin attıklan goller, kazandıklan puanlar beceri ve üstün oyunlarla, Anadolu takımlannın golleri ve aldıklar puanlar ise bir rastlantı ve şans sonucu oluyor!" Bektrorok posta: derazsom©cumhunyet com.tr Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97 • Bir müsteşar daha laiklik karşıtıymış... "Müsteşannı sövle Bakanını sövleyeyim!" A nkara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ibrahim Kaplan, Bern Üniversitesi Hukuk Faküttesi'nde li- ı 1 sans ve doktora yapmış olmanın ve Isviç- re'de 10 yıl yaşamanın deneyimi ile Kıbrıs için "Isviç- re Modeli"nden uyarlandığı söyienen Annan Planı'nı değerlendirirken birçok tuzaktan söz ediyor... Işte bunlardan biri: "Kıbrıs Federal Devleti'nin, federal yasama orga- nının, her iki kurucu devletin seçmenlerinin oylanyla seçilen milletvekillerinden oluşan 'temsilciler mecli- si' ile "federe devletlerin temsili esasına dayanan" ku- rucu federe devletler meclisinden (senatodan) oluş- tuğu, temsilciler meclisindeki 48 üyeliğin 36'sının Rum kesiminden, Rum seçmenler tarafından Rum adaylar arasından; 12 üyesinin ise Türk kesiminden Türk seçmenler tarafından Türk adaylar arasından seçileceği hususu, federal devlet anayasası ile temi- nat altına alınmalıdır. 48 üyeden oluşacak, senatonun Federal Kıbrıs 24 üyesinin Rum, 24 üyesinin ise Türk halkınca, aynı esaslara tabi olarak kendi devlet yasalan uyannca se- çimle belirieneceği hususu, federal anayasada öngö- rülmelidir. " Bu kurallar yerine getirilirse ne olur? "Bu durumda, iki seçim bölgesi esasına göre yapı- lacak, temsilciler meclisi seçimleri ile senato seçimle- rinde, Kıbrıs Türk Devleti vatandaşlarının kendi siyasi ikametgahlan olan Türk devletinde seçme ve seçilme haklannı kullanacakları, Kıbns Rum Devleti vatandaş- larının ise, medeni ikametgahlan Kıbrıs'ın neresinde olursa olsun, siyasi katılma yani seçme ve seçilme haklarına, etnik kökenlerine dayalı olarak, siyasi ika- metgahlan olan Kıbrıs Rum Devleti seçim bölgesinde sahip olacaklan, böylece; hem kurucu devlet seviye- sindeki yasama organının oluşmasında yapılacak se- çimlerde ve varsa öngörülmüş referandumlarda, hem de federal devlet seviyesindeki yasalann oluşmasın- daki referandum haklannın kullanılmasında ve yapıla- cak temsilciler meclisi ve senato genel seçimlerinde, Federal Anayasa hükümlerine göre güvence altına alı- nan temsilciler meclisinde Türklere tanınan en az 12 milletvekili ile 24 senatörün seçiminde ve Rumlara ta- nınan 36 milletvekili ile 24 senatörün seçiminde Fede- ral Anayasa ile kurucu devletlere tanınan, yasama or- ganlannda belli sayıda kendi vatandaşlannda seçilmiş milletvekili ve senatörlerle temsil edilme hakları, huku- ken ve fiilen gerçekleştirilmesi sağlanmış olacaktır." Plan bu haliyle kabul edilirse ne olur? "Aksi takdirde Federal Anayasa ile Kıbrıs Türk Dev- leti'ne temsilciler meclisinde asgari 12 Türk milletve- kili bulundurma hakkının sonradan ortadan kalkması tehlikesi doğacaktır." Olsun... AB para verecek mi biz ona bakarız! Kes Akif Kökçe: "ABD, Irak örneğinde görüldüğü üzere genellikle 'banşkes', sıkıyı görünce de 'ateşkes' ister. SESSİZ SEDASIZ (!) Kadir Topbaş'ın önünden geçtiğl çiçekçi Yerel seçimden bir süre önce Bakırköy Florya Şenlikköy Mahallesi'nde Bağlar Mevzii Sokak'la E-5 karayolu Florya ayrımındaki yeşil alana iki adet konteynır yerleştiriliyor. Sorulduğunda burada Bakırköy Belediyesi'nin konteynırlardan oluşan bir "acil yardım istasyonu" kuracağı söyleniyor. Ancak inşaat alanının herhangi bir yerde "Bakırköy Belediyesi" yazmıyor. Yeşil alana yerieştirilen iki konteyntr uzun süre boş duruyor ve herhangi bir "istasyon" kurulmuyor. Yerel seçimden bir ay önce konteynırlar sökülerek kaldınlıyor... Birkaç gün sonra da konteynırların kaldınldığı yerde bu kez prefabrik, bir binanın inşaatı başlıyor. Yine sorulduğunda Bakırköy Belediyesi'nin "acil yardım istasyonu" binasının yenilendiği söyleniyor. Seçimin propaganda sürecinde inşaat tamamlanıyor. Karayollannın kamulaştırma alanı içinde kalmışken bir protokolle Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne devredilen ve yeşil alan olarak kayıt altına alınan yerde prefabrik tek katlı prefabrike bir yapı ortaya ^çıkıyor. Binanın etrafı çitle çevriliyor. Burada sera ve çiçekçi dükkânı faaliyete geçiyor. Bu sırada Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilen AKP'li Kadir Topbaş da, kamuya ait yeşil alana kondurulan çiçekçi dükkânının yaklaşık 150 metre kadar uzağında ikamet ediyor! Yani her gün önünden geçiyor. ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Yazanmızın yazısı elimize ulaşmadığı için yayımlayamıyoruz. Eğitim, Kiiltür, Saııat ve Sakıp Sabancı LGÜRŞENKAFKAS Kendisini, aile bireylerinin adını taşıyan Istanbul'daki okullann açılış törenlerindeki duygulu, özgün konuşmalan ve güleç yüzü ile tanıdım. Ay- rıca Sabancı öğretmenevi'nin hizmete girişi nedeniyle 1985'te "yılın öğretmeni" ola- rak tümöğretmenler adınate- şekkür telgrafı çekmiştim. Kültürde, sanatta, sanayide ve sosyal verilerde başanlı ol- muş önemli bireylerle ilgili eserleri, yazıları okumak bir tutkumdur. Bu nedenle olsa gerek merhum Sabancı'nın yaşam evreleri içinde yazdığı sekizkitaptan "IşteHayatım", "Değişen ve Gelişen Türkiye", "Bıraktığım Yerden Hayatım" adlı eserlerini okudum. Dışa dönük yapısı, dinamizmi, do- ğaçlama ve özgün anlatımı ile "Ben halk adamıyım, halktan geldim, halkla bütünleştim" deyişleri tüm söylemlerinde ve kitaplannda açıkça görülmek- tedir. 1948'lerden bugüne ka- dar, tüm girişimciliği ile kurum- sallaşmış, heralandagelişmiş sanayi ve teknoloji harikalan- na imza atan bir işadamıydı. Mertıum Sabancı, toplumsal kalkınmanın sanayi ve tekno- lojiyle oluşabilmesinin önce- likli ve çözülmesi gereken so- rununun eğitim olduğu görü- şündeydi. Toplumsal düşleri- nin eğitimin çözümü ile ger- çekleşeceği inancını taşıyor olacak ki sanayinin yanında, her düzeyde eğitim kurumla- nnı yapmak, öğretime açmak, çocuklarla, gençlerle konuş- mak, fotoğraf çektirmek onun için bir zevk, bir gururdu. llk, orta, lise, meslek liseleri, en- gelli merkezleri, öğrenci yurt- ları, kreşler, toplantı salonlan, okul kitaplıklan, laboratuvar- laronun yaptırdığı, destek ver- diği eğitim kurumlanydı. Bir- çok ilimizde, örneğin Istanbul, Ankara, Adana, Kayseri, Izmir, Bursa ve daha birçok yerle- şim bölgesinde binlerce gen- cimiz, çocuğumuz "Sabancı- SA" eğitim kurumlarında ya- nnlara hazırlanmakta, eğitim görmektedirler. "En büyük özürlülük duyarsıztıktır" özde- yişi merhum Sabancı'nın yü- reğine işlemişti adeta. Engelli çocuklarımız için eğitim ku- rumlan açmış ve kendi çocuk- lannın eğitimi için gösterdiği çabayı ülkemiz çocuklarının da faydalanabilmesi için ge- rekli destek ve katkıyı severek yapmıştır. Sanatın ve başannın da hep yanında olan Sabancı, başa- nlı gençlere yurtiçi, yurtdışı "eğitim bursları" vererek önemli değerde destek ve kajkıda bulunuyordu. O, Türk sanatının ve kültürünün dün- den bugüne ulaşabilmesi ve de uluslararası varlık göstere- bilmesi için de yatırımlarda bulunmuştur. Açtığı müze, Türk hat ve tezhip sanatının y- er aldığı sergiler, Fransa'da (Louvre), Amerika'da (Metro- politan) ulusumuzun tanıtım örnekleriydi. Atlı Köşk'ünü Türk sanatının en güzel örnek- lerinin sergilendiği bir müze evine dönüştürmesi, halka açılımı, aldığını halka verişinin örneği olsa gerek. Sanatın variığı ve görkemi Sabancı'nın onur ve mutluluk kaynağıydı. Söylevlerinde Türk sanatının evrensel boyutlarda tanıtmak- tan ve bu önemli hazinelerin Avrupa'da, Amerika'da sergi- lenmesinin imajımız bakımın- dan da önemli olduğunu an- latmaktan zevk duyardı. öğ- rendiklerini, gördüklerini, bil- diklerini veyaşadıklarını kitap- lannda topladı, topluma ak- tardı. 0, "Söz uçar, yazı kalır" özdeyişinin kalıcılığına inanı- yordu. Halk adamı olmak, halkla bütünleşmek, halka yö- nelmek ve aldığını vermek en güzel erdemdir. Sabancı, "Ak- bank Kültür Yayınlan "yla sa- nat ve kültür alanındaki eser- lere sponsorluğu, desteği ve katkısı da önemli bir konudur. Anaokulundan liseye kadar açtığı her düzeydeki eğitim kurumunun yanında, "özel Sabancı Üniversitesi"™ aça- rak örnek ve düzeyli bir yük- sek eğitim kurumunu topluma kazandırdı. Merhum Sabancı, yenilikten yana kazanımları değeriendi- ren, kendini müspet yönde aşabilen, toplumcu yapısıyla yalnız gelir edinene değil, kül- türel, sanatsal ve özellikle eği- timsel alanlarda en iyiye ula- şabilmeyi amaç edinen birya- pıdaydı. Topluma dönük yararlı ça- lışma ve başanlarına karşılık olarak halkın sevgi ve saygısı onun onurlu kazanımıydı. "Baki kalan şu kubbede hoş birsada" özdeyişi onun ve o- nun gibi eğitim, kültür ve sa- nat gönüllülerini çağnştınyor. 71 yaşında, sonsuzluğaverdi- ği erken randevu gerçekleş- meseydi çağdaşlık ve aydın- lık adına daha ne çok harika- laraimzaatacaktı. "Sanayide, teknolojide yol aldım,/ Sana- yileştim, büyüdüm, geliştim,/ Kültürde, sanatta, eğitimde- diradımjHalkıma fedadırher vartığım" dizeleriyle kendisini tanımlamak istedim. Eserleri, hizmetleri ve çaba- larıyla kendini insanlığa ada- yanlar unutulmaz. Onlar var- lıklarıyla örnek, eserleriyle anonim, katkılanyla halk ada- mıdırlar. Ruhun şad olsun. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicakfn turk.net ÇtZGÎLÎK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci <ı mynet.com H A R B Î SEMtH POROY semihporoy(â yahoo.com HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BILG YOKSULUAA, HATTA AOIK SINIRINDAyiM AMA YEMEM YE.DİKÎRÎM, IÇMEM ÎC1RIRİM.. NAPÎÎAA !.v BEN DE BOYLE MUTUUyUMI.. TARİHTE BLGÜN MLMTAZARIKAN 21 Nüan tciac.Tnumtaz-arikan.com YUNANISTAN'DA ASK£RI DARBEL 196f'OE BUSÜN, YUNAH/STMN'DA, BİG üÖ Ğ 2T. CotnhmHne . 196S ( 'NUH BABASl') ' Yü &ÖtZEVDEN ALMlÇTI. BU OLAypAU SOUKA, YUNAMİSTMN ZAYtF HüiajMET- . SONUMM, OSAL, Yl KAL&ttSMIÇ, TtİM PA&Tİ YOM£TfCİLEKİN( 77. AUCAtC, GERÇ£KTE, ASA&& CUN774NIN BAÇI OL/IN GEO&GE PHPADOPOULOS EN <SÜÇLÛ Ot ve tefiAU KOLAYGA SAF _ S . /. 1973 T£t PAPAOOPOUU3S, MO/V/f/Zf/ feş f \ Nrfi/ SOM BULDUĞUNU BlLDiREC£/CT/.. PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Bir Başkadır Benim Memleketim Diyelim, siz bir Fransız, Japon ya da herhangi bir yabancısınız Türkiye'de. Bu ülkede görevlisi- niz. Bir şirket yöneticisi, bir gazeteci ya da bir fut- bol takımının teknik direktörüsünüz. Herkes gibi siz de bilgisayar kullanıyorsunuz ve evinizde, bil- gisayannızın başına geçip internete bağlanarak dünyayla iletişim kurmak istiyorsunuz. Sözgelimi internet aracılığıyla ülkenizdeki basını izlemek, müzik dinlemek ya da tuttuğunuz takımın o haf- taki maçının sonucunu öğrenmek istiyorsunuz. Bunlan yapabilir misiniz? Hayır! Çünkü her şey- den önce taşıdığınız pasaportta "baba adı" yer al- madığı için evinize telefon bağlanmayacaktır. Ne kadar şaşırsanız da karşınızdaki görevli telefon başvurunuzu kibarca geri çevirecektir. Fakat siz karariı ve çabuk vazgeçmeyen bir insansınız. Ül- kenizdeki ilgili makamlara yazarak kimlik kayrtla- nnızı getirttiniz, bunu bir çeviri bürosunda Türk- çeye çevirttiniz, çeviriyi bir notere, noterin imza- sını da bulunduğunuz kentin valiliğine onaylattı- nız. Bir telefon sahibi oldunuz, şimdi de internet iletişimi için Kablonet'in hizmetlerinden yarartan- mak istiyorsunuz. Yararlanabilir misiniz? Hayır! Çünkü bu kez de sizden Türkiye Cumhuriyeti kimliği istenecektir. Siz bir Fransız, Japon ya da herhangi bir yaban- cı olduğunuzdan, dolayısıyla Kablonet AŞ'ye bir TC kimliği sunamayacağınızdan "hızlı internet eri- şim" olanaklanndan yararlanamayacaksınız. Is- tersenizTürkiye'de kırkyıldıryaşıyorolun, bu ger- çek değişmeyecektir. • • • Türk Telekom, sabit telefon hattı kullanıcılannın baba adlarını niçin ısrarla merak eder; Kablonet, internet kullanıcılannın ille de TC uyruklu olmala- rında niçin direnir, bunlan anlamak mümkün de- ğildir. Güvenlik kaygısıyla mı? Sanmıyorum, eğer öyleyse bu gerçekten çok aptalca bir yaklaşım olur. Çünkü "baba adı kuralı" cep telefonlan için geçerii değildir, her dileyen taşınabilir telefonuna bir kart takıp dünyanın dört bir yanıyla konuşabi- lir. Hızlı internet erişiminden ise Türk ya da yaban- cı olsun, herkes ülkenin her yanını pıtırak gibi sar- mış internet kafelerde bir-iki milyon karşılığında yararlanabilir. öyleyse Türk Telekom'un ve Kablonet'in bu ül- kede yaşayan yüz binlerce yabancıyı sabit tele- fon ve hızlı erişim başvurulannda ille de cep te- lefonlarına, kafelere ya da bir Türk uyruklu dost- lannın yardımına yönlendirmekteki amaçları ne- dir, bu uygulamalarıyla neye varmak istemekte- dirler? Bunu haklı olarak merak ediyoruz. Yoksa bu ülkede bizim bugüne dek duymadığımız bir "telefon milliyetçiliği", bir "kablo ırkçılığı" vardır da, bu uygulamalar bu özgün milliyetçiliğin, ırk- çılığın bir yansıması mısıdır? Bu da haklı bir me- rak nedenidir. Dileriz, Türk Telekom'un Kablonet'in yetkilileri bizi aydınlatırlar, bu ülkede yaşayan yabancılara uygulanan "ikinci sınıf insan muamelesi"nin ne- denlerini açıklariar. Belki de ortada hiç de derin merak konusu yoktur, olan biten yalnızca o içimiz- de hep var olan "Bir başkadır benim memleke- tim" duygusunun bürokrasideki somut görüntü- süyle sınırlıdır. Düzeltilir, düzeltirler, yabancılar ra- hat eder, biz de meraktan kurtuluruz. • • • Geçen pazar günkü "Küçük Anne" yazım üze- rine çeşitli e-posta iletileri ve telefonlar aldım. özellikle Sayın Prof. Dr. Leziz Onaran'a beni yü- reklendiren telefonu için çok teşekkür ederim. Di- lerim Muğla Valiliği'ne, Milas Kaymakamlığı'na yazdığı mektuplar, o "küçükanne"y'\cehaletin ka- ranlığından kurtarma yolunda giriştiği çabalar bo- şa gitmez. e-posta: dkavukcuoglufcsuperonline.com Faks:0212-234 68 73 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 1 2 3 4 5 6 7 8 B A C A K U L A M ıÂ LİAİM I Ş A VİAİL AİRM_ N|K AİÇ R | A ^ L I TTD S0UX4NSAĞA: 1/ Muğla 'nın Marmaris il- çesinde, deni- zi ve doğal güzelliğiyle tanınmış tu- ristik bir köy. 2/Vebahasta- lığına verilen birbaşkaad... Mevlevi der- vişlerinin, kollannı iki yana açıp dönerek yaptıklan ayin. 3/ 1 Kemiklerinyuvarlak 2 ucu... Eklem iltiha- 3 bı. 4/ Bir mandalina 4 cinsi...Vilayet. 5/Üç 5 Silahşorlar dan biri. 6 6/Yurdumuzunbatı- 7 daki en uç noktası 8 olan ve Gökçeada'da 9 yer alan burun... Bir renk. 7/Nazi partisinin hü- cum kıtasını simgeleyen harfler. Bele ya da boy- na asılı olarak taşınan su kabı. 8/Kaz Dağı'nın an- tik dönemlerdeki adı... Yel, şimşek ve gök gürül- tüsüyle ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı. 9/ Çeçenlerin kendi ülkelerine verdikleri ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Hükümdann tüm siyasal erki elinde bulundur- duğu yönetim biçimi. 2/ Istanbul'un bir semti... iki dağ arasındaki geçit. 3/Derviş selamı... Hiz- met hayvanlannın ayaklanna çakılan demir... Yi- yecek bulamayan, yoksul kimse. 4/"Kitap, takip, kâtip" örneğinde olduğu gibi, bir sözcük içinde- ki harflerin yerüıi değiştirerek elde edilen sözcü- ğe verilen ad. 5/ Sarp geçit. 6/Gümrüklerde mal- lara değer biçen görevli. 7/Oturduğu bölgede do- ğup büyüyen kimse... Nazilerin politikasında Ger- men ırkından kimselere yakıştınlan ad. 8/Bir tem- bihsözü... Tekirdağ'ın bir ilçesi. 9/Soyundange- linen kimse... Güzel çiçekli bir süs bitkisi. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ÖZGE ÖZBEY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle