Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
3
E
«0
Bülent Armç
Manisa'da mesir
macunu kaptı...
Eyvah!
Aferin 0Hakan Aydoğdu: *•-
"Kıbrıs'ta Rumlar sağı
ve soluyla 'Enosis'
düşlerken ve
Rumluklanndan utanç
duymazken, solcu
Türklerimiz kendi
kendilerine gelin
güvey olarak neden
'Kıbnslılık' iddiasında
bulunuyodar?
Kimlerden 'aferin'
almayı düşünüyoriar?
Anadolu
Salim Erel:
"Fenerbahçe
Teknik Direktörü,
Samsunspor karşısında
genelde oyunun
hâkiminin kendileri
olduklannı ifade ederek,
'Bir anlık dikkatsizlikle
berabertik golünü yedik'
diyor. Nedense
Istanbul'un üç
büyüklerinin attıklan
goller, kazandıklan
puanlar beceri ve üstün
oyunlarla, Anadolu
takımlannın golleri ve
aldıklar puanlar ise bir
rastlantı ve şans sonucu
oluyor!"
Bektrorok posta: derazsom©cumhunyet com.tr Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97
• Bir müsteşar daha laiklik
karşıtıymış...
"Müsteşannı sövle Bakanını
sövleyeyim!"
A
nkara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
öğretim üyesi Prof. Dr. Ibrahim Kaplan,
Bern Üniversitesi Hukuk Faküttesi'nde li-
ı 1 sans ve doktora yapmış olmanın ve Isviç-
re'de 10 yıl yaşamanın deneyimi ile Kıbrıs için "Isviç-
re Modeli"nden uyarlandığı söyienen Annan Planı'nı
değerlendirirken birçok tuzaktan söz ediyor... Işte
bunlardan biri:
"Kıbrıs Federal Devleti'nin, federal yasama orga-
nının, her iki kurucu devletin seçmenlerinin oylanyla
seçilen milletvekillerinden oluşan 'temsilciler mecli-
si' ile "federe devletlerin temsili esasına dayanan" ku-
rucu federe devletler meclisinden (senatodan) oluş-
tuğu, temsilciler meclisindeki 48 üyeliğin 36'sının
Rum kesiminden, Rum seçmenler tarafından Rum
adaylar arasından; 12 üyesinin ise Türk kesiminden
Türk seçmenler tarafından Türk adaylar arasından
seçileceği hususu, federal devlet anayasası ile temi-
nat altına alınmalıdır. 48 üyeden oluşacak, senatonun
Federal Kıbrıs
24 üyesinin Rum, 24 üyesinin ise Türk halkınca, aynı
esaslara tabi olarak kendi devlet yasalan uyannca se-
çimle belirieneceği hususu, federal anayasada öngö-
rülmelidir.
" Bu kurallar yerine getirilirse ne olur?
"Bu durumda, iki seçim bölgesi esasına göre yapı-
lacak, temsilciler meclisi seçimleri ile senato seçimle-
rinde, Kıbrıs Türk Devleti vatandaşlarının kendi siyasi
ikametgahlan olan Türk devletinde seçme ve seçilme
haklannı kullanacakları, Kıbns Rum Devleti vatandaş-
larının ise, medeni ikametgahlan Kıbrıs'ın neresinde
olursa olsun, siyasi katılma yani seçme ve seçilme
haklarına, etnik kökenlerine dayalı olarak, siyasi ika-
metgahlan olan Kıbrıs Rum Devleti seçim bölgesinde
sahip olacaklan, böylece; hem kurucu devlet seviye-
sindeki yasama organının oluşmasında yapılacak se-
çimlerde ve varsa öngörülmüş referandumlarda, hem
de federal devlet seviyesindeki yasalann oluşmasın-
daki referandum haklannın kullanılmasında ve yapıla-
cak temsilciler meclisi ve senato genel seçimlerinde,
Federal Anayasa hükümlerine göre güvence altına alı-
nan temsilciler meclisinde Türklere tanınan en az 12
milletvekili ile 24 senatörün seçiminde ve Rumlara ta-
nınan 36 milletvekili ile 24 senatörün seçiminde Fede-
ral Anayasa ile kurucu devletlere tanınan, yasama or-
ganlannda belli sayıda kendi vatandaşlannda seçilmiş
milletvekili ve senatörlerle temsil edilme hakları, huku-
ken ve fiilen gerçekleştirilmesi sağlanmış olacaktır."
Plan bu haliyle kabul edilirse ne olur?
"Aksi takdirde Federal Anayasa ile Kıbrıs Türk Dev-
leti'ne temsilciler meclisinde asgari 12 Türk milletve-
kili bulundurma hakkının sonradan ortadan kalkması
tehlikesi doğacaktır." Olsun... AB para verecek mi biz
ona bakarız!
Kes
Akif Kökçe: "ABD, Irak
örneğinde görüldüğü
üzere genellikle
'banşkes', sıkıyı
görünce de 'ateşkes'
ister.
SESSİZ SEDASIZ (!) Kadir Topbaş'ın önünden geçtiğl çiçekçi
Yerel seçimden bir süre önce
Bakırköy Florya Şenlikköy
Mahallesi'nde Bağlar Mevzii
Sokak'la E-5 karayolu Florya
ayrımındaki yeşil alana iki adet
konteynır yerleştiriliyor.
Sorulduğunda burada Bakırköy
Belediyesi'nin konteynırlardan
oluşan bir "acil yardım istasyonu"
kuracağı söyleniyor.
Ancak inşaat alanının herhangi bir
yerde "Bakırköy Belediyesi"
yazmıyor.
Yeşil alana yerieştirilen iki konteyntr
uzun süre boş duruyor ve herhangi
bir "istasyon" kurulmuyor.
Yerel seçimden bir ay önce
konteynırlar sökülerek kaldınlıyor...
Birkaç gün sonra da konteynırların
kaldınldığı yerde bu kez prefabrik,
bir binanın inşaatı başlıyor.
Yine sorulduğunda Bakırköy
Belediyesi'nin "acil yardım
istasyonu" binasının yenilendiği
söyleniyor.
Seçimin propaganda sürecinde
inşaat tamamlanıyor.
Karayollannın kamulaştırma alanı
içinde kalmışken bir protokolle
Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne
devredilen ve yeşil alan olarak
kayıt altına alınan yerde prefabrik
tek katlı prefabrike bir yapı ortaya
^çıkıyor.
Binanın etrafı çitle çevriliyor.
Burada sera ve çiçekçi dükkânı
faaliyete geçiyor.
Bu sırada Istanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı'na seçilen
AKP'li Kadir Topbaş da, kamuya
ait yeşil alana kondurulan çiçekçi
dükkânının yaklaşık 150 metre
kadar uzağında ikamet ediyor!
Yani her gün önünden geçiyor.
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKİNCİ
Yazanmızın yazısı elimize ulaşmadığı için yayımlayamıyoruz.
Eğitim, Kiiltür, Saııat
ve Sakıp Sabancı
LGÜRŞENKAFKAS
Kendisini, aile bireylerinin
adını taşıyan Istanbul'daki
okullann açılış törenlerindeki
duygulu, özgün konuşmalan
ve güleç yüzü ile tanıdım. Ay-
rıca Sabancı öğretmenevi'nin
hizmete girişi nedeniyle
1985'te "yılın öğretmeni" ola-
rak tümöğretmenler adınate-
şekkür telgrafı çekmiştim.
Kültürde, sanatta, sanayide
ve sosyal verilerde başanlı ol-
muş önemli bireylerle ilgili
eserleri, yazıları okumak bir
tutkumdur. Bu nedenle olsa
gerek merhum Sabancı'nın
yaşam evreleri içinde yazdığı
sekizkitaptan "IşteHayatım",
"Değişen ve Gelişen Türkiye",
"Bıraktığım Yerden Hayatım"
adlı eserlerini okudum. Dışa
dönük yapısı, dinamizmi, do-
ğaçlama ve özgün anlatımı ile
"Ben halk adamıyım, halktan
geldim, halkla bütünleştim"
deyişleri tüm söylemlerinde ve
kitaplannda açıkça görülmek-
tedir. 1948'lerden bugüne ka-
dar, tüm girişimciliği ile kurum-
sallaşmış, heralandagelişmiş
sanayi ve teknoloji harikalan-
na imza atan bir işadamıydı.
Mertıum Sabancı, toplumsal
kalkınmanın sanayi ve tekno-
lojiyle oluşabilmesinin önce-
likli ve çözülmesi gereken so-
rununun eğitim olduğu görü-
şündeydi. Toplumsal düşleri-
nin eğitimin çözümü ile ger-
çekleşeceği inancını taşıyor
olacak ki sanayinin yanında,
her düzeyde eğitim kurumla-
nnı yapmak, öğretime açmak,
çocuklarla, gençlerle konuş-
mak, fotoğraf çektirmek onun
için bir zevk, bir gururdu. llk,
orta, lise, meslek liseleri, en-
gelli merkezleri, öğrenci yurt-
ları, kreşler, toplantı salonlan,
okul kitaplıklan, laboratuvar-
laronun yaptırdığı, destek ver-
diği eğitim kurumlanydı. Bir-
çok ilimizde, örneğin Istanbul,
Ankara, Adana, Kayseri, Izmir,
Bursa ve daha birçok yerle-
şim bölgesinde binlerce gen-
cimiz, çocuğumuz "Sabancı-
SA" eğitim kurumlarında ya-
nnlara hazırlanmakta, eğitim
görmektedirler. "En büyük
özürlülük duyarsıztıktır" özde-
yişi merhum Sabancı'nın yü-
reğine işlemişti adeta. Engelli
çocuklarımız için eğitim ku-
rumlan açmış ve kendi çocuk-
lannın eğitimi için gösterdiği
çabayı ülkemiz çocuklarının
da faydalanabilmesi için ge-
rekli destek ve katkıyı severek
yapmıştır.
Sanatın ve başannın da hep
yanında olan Sabancı, başa-
nlı gençlere yurtiçi, yurtdışı
"eğitim bursları" vererek
önemli değerde destek ve
kajkıda bulunuyordu. O, Türk
sanatının ve kültürünün dün-
den bugüne ulaşabilmesi ve
de uluslararası varlık göstere-
bilmesi için de yatırımlarda
bulunmuştur. Açtığı müze,
Türk hat ve tezhip sanatının y-
er aldığı sergiler, Fransa'da
(Louvre), Amerika'da (Metro-
politan) ulusumuzun tanıtım
örnekleriydi. Atlı Köşk'ünü
Türk sanatının en güzel örnek-
lerinin sergilendiği bir müze
evine dönüştürmesi, halka
açılımı, aldığını halka verişinin
örneği olsa gerek. Sanatın
variığı ve görkemi Sabancı'nın
onur ve mutluluk kaynağıydı.
Söylevlerinde Türk sanatının
evrensel boyutlarda tanıtmak-
tan ve bu önemli hazinelerin
Avrupa'da, Amerika'da sergi-
lenmesinin imajımız bakımın-
dan da önemli olduğunu an-
latmaktan zevk duyardı. öğ-
rendiklerini, gördüklerini, bil-
diklerini veyaşadıklarını kitap-
lannda topladı, topluma ak-
tardı. 0, "Söz uçar, yazı kalır"
özdeyişinin kalıcılığına inanı-
yordu. Halk adamı olmak,
halkla bütünleşmek, halka yö-
nelmek ve aldığını vermek en
güzel erdemdir. Sabancı, "Ak-
bank Kültür Yayınlan "yla sa-
nat ve kültür alanındaki eser-
lere sponsorluğu, desteği ve
katkısı da önemli bir konudur.
Anaokulundan liseye kadar
açtığı her düzeydeki eğitim
kurumunun yanında, "özel
Sabancı Üniversitesi"™ aça-
rak örnek ve düzeyli bir yük-
sek eğitim kurumunu topluma
kazandırdı.
Merhum Sabancı, yenilikten
yana kazanımları değeriendi-
ren, kendini müspet yönde
aşabilen, toplumcu yapısıyla
yalnız gelir edinene değil, kül-
türel, sanatsal ve özellikle eği-
timsel alanlarda en iyiye ula-
şabilmeyi amaç edinen birya-
pıdaydı.
Topluma dönük yararlı ça-
lışma ve başanlarına karşılık
olarak halkın sevgi ve saygısı
onun onurlu kazanımıydı.
"Baki kalan şu kubbede hoş
birsada" özdeyişi onun ve o-
nun gibi eğitim, kültür ve sa-
nat gönüllülerini çağnştınyor.
71 yaşında, sonsuzluğaverdi-
ği erken randevu gerçekleş-
meseydi çağdaşlık ve aydın-
lık adına daha ne çok harika-
laraimzaatacaktı. "Sanayide,
teknolojide yol aldım,/ Sana-
yileştim, büyüdüm, geliştim,/
Kültürde, sanatta, eğitimde-
diradımjHalkıma fedadırher
vartığım" dizeleriyle kendisini
tanımlamak istedim.
Eserleri, hizmetleri ve çaba-
larıyla kendini insanlığa ada-
yanlar unutulmaz. Onlar var-
lıklarıyla örnek, eserleriyle
anonim, katkılanyla halk ada-
mıdırlar. Ruhun şad olsun.
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicakfn turk.net
ÇtZGÎLÎK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci <ı mynet.com
H A R B Î SEMtH POROY semihporoy(â yahoo.com
HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BILG
YOKSULUAA,
HATTA AOIK SINIRINDAyiM AMA
YEMEM YE.DİKÎRÎM,
IÇMEM ÎC1RIRİM..
NAPÎÎAA !.v
BEN DE BOYLE
MUTUUyUMI..
TARİHTE BLGÜN MLMTAZARIKAN 21 Nüan tciac.Tnumtaz-arikan.com
YUNANISTAN'DA ASK£RI DARBEL
196f'OE BUSÜN, YUNAH/STMN'DA, BİG
üÖ Ğ
2T. CotnhmHne
. 196S
(
'NUH BABASl') ' Yü &ÖtZEVDEN ALMlÇTI.
BU OLAypAU SOUKA, YUNAMİSTMN ZAYtF HüiajMET-
. SONUMM, OSAL,
Yl KAL&ttSMIÇ, TtİM PA&Tİ YOM£TfCİLEKİN(
77. AUCAtC, GERÇ£KTE, ASA&& CUN774NIN BAÇI OL/IN
GEO&GE PHPADOPOULOS EN <SÜÇLÛ
Ot ve tefiAU KOLAYGA SAF
_ S . /. 1973 T£t
PAPAOOPOUU3S, MO/V/f/Zf/
feş f \ Nrfi/ SOM BULDUĞUNU BlLDiREC£/CT/..
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Bir Başkadır
Benim Memleketim
Diyelim, siz bir Fransız, Japon ya da herhangi
bir yabancısınız Türkiye'de. Bu ülkede görevlisi-
niz. Bir şirket yöneticisi, bir gazeteci ya da bir fut-
bol takımının teknik direktörüsünüz. Herkes gibi
siz de bilgisayar kullanıyorsunuz ve evinizde, bil-
gisayannızın başına geçip internete bağlanarak
dünyayla iletişim kurmak istiyorsunuz. Sözgelimi
internet aracılığıyla ülkenizdeki basını izlemek,
müzik dinlemek ya da tuttuğunuz takımın o haf-
taki maçının sonucunu öğrenmek istiyorsunuz.
Bunlan yapabilir misiniz? Hayır! Çünkü her şey-
den önce taşıdığınız pasaportta "baba adı" yer al-
madığı için evinize telefon bağlanmayacaktır. Ne
kadar şaşırsanız da karşınızdaki görevli telefon
başvurunuzu kibarca geri çevirecektir. Fakat siz
karariı ve çabuk vazgeçmeyen bir insansınız. Ül-
kenizdeki ilgili makamlara yazarak kimlik kayrtla-
nnızı getirttiniz, bunu bir çeviri bürosunda Türk-
çeye çevirttiniz, çeviriyi bir notere, noterin imza-
sını da bulunduğunuz kentin valiliğine onaylattı-
nız. Bir telefon sahibi oldunuz, şimdi de internet
iletişimi için Kablonet'in hizmetlerinden yarartan-
mak istiyorsunuz.
Yararlanabilir misiniz? Hayır! Çünkü bu kez de
sizden Türkiye Cumhuriyeti kimliği istenecektir.
Siz bir Fransız, Japon ya da herhangi bir yaban-
cı olduğunuzdan, dolayısıyla Kablonet AŞ'ye bir
TC kimliği sunamayacağınızdan "hızlı internet eri-
şim" olanaklanndan yararlanamayacaksınız. Is-
tersenizTürkiye'de kırkyıldıryaşıyorolun, bu ger-
çek değişmeyecektir.
• • •
Türk Telekom, sabit telefon hattı kullanıcılannın
baba adlarını niçin ısrarla merak eder; Kablonet,
internet kullanıcılannın ille de TC uyruklu olmala-
rında niçin direnir, bunlan anlamak mümkün de-
ğildir. Güvenlik kaygısıyla mı? Sanmıyorum, eğer
öyleyse bu gerçekten çok aptalca bir yaklaşım
olur. Çünkü "baba adı kuralı" cep telefonlan için
geçerii değildir, her dileyen taşınabilir telefonuna
bir kart takıp dünyanın dört bir yanıyla konuşabi-
lir. Hızlı internet erişiminden ise Türk ya da yaban-
cı olsun, herkes ülkenin her yanını pıtırak gibi sar-
mış internet kafelerde bir-iki milyon karşılığında
yararlanabilir.
öyleyse Türk Telekom'un ve Kablonet'in bu ül-
kede yaşayan yüz binlerce yabancıyı sabit tele-
fon ve hızlı erişim başvurulannda ille de cep te-
lefonlarına, kafelere ya da bir Türk uyruklu dost-
lannın yardımına yönlendirmekteki amaçları ne-
dir, bu uygulamalarıyla neye varmak istemekte-
dirler? Bunu haklı olarak merak ediyoruz. Yoksa
bu ülkede bizim bugüne dek duymadığımız bir
"telefon milliyetçiliği", bir "kablo ırkçılığı" vardır
da, bu uygulamalar bu özgün milliyetçiliğin, ırk-
çılığın bir yansıması mısıdır? Bu da haklı bir me-
rak nedenidir.
Dileriz, Türk Telekom'un Kablonet'in yetkilileri
bizi aydınlatırlar, bu ülkede yaşayan yabancılara
uygulanan "ikinci sınıf insan muamelesi"nin ne-
denlerini açıklariar. Belki de ortada hiç de derin
merak konusu yoktur, olan biten yalnızca o içimiz-
de hep var olan "Bir başkadır benim memleke-
tim" duygusunun bürokrasideki somut görüntü-
süyle sınırlıdır. Düzeltilir, düzeltirler, yabancılar ra-
hat eder, biz de meraktan kurtuluruz.
• • •
Geçen pazar günkü "Küçük Anne" yazım üze-
rine çeşitli e-posta iletileri ve telefonlar aldım.
özellikle Sayın Prof. Dr. Leziz Onaran'a beni yü-
reklendiren telefonu için çok teşekkür ederim. Di-
lerim Muğla Valiliği'ne, Milas Kaymakamlığı'na
yazdığı mektuplar, o "küçükanne"y'\cehaletin ka-
ranlığından kurtarma yolunda giriştiği çabalar bo-
şa gitmez.
e-posta: dkavukcuoglufcsuperonline.com
Faks:0212-234 68 73
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3
1 2 3 4 5 6 7 8
B
A
C
A
K
U
L
A
M
ıÂ
LİAİM
I Ş A
VİAİL
AİRM_
N|K
AİÇ
R |
A ^
L I
TTD
S0UX4NSAĞA:
1/ Muğla 'nın
Marmaris il-
çesinde, deni-
zi ve doğal
güzelliğiyle
tanınmış tu-
ristik bir köy.
2/Vebahasta-
lığına verilen
birbaşkaad...
Mevlevi der-
vişlerinin,
kollannı iki
yana açıp dönerek
yaptıklan ayin. 3/
1
Kemiklerinyuvarlak 2
ucu... Eklem iltiha- 3
bı. 4/ Bir mandalina 4
cinsi...Vilayet. 5/Üç 5
Silahşorlar dan biri. 6
6/Yurdumuzunbatı- 7
daki en uç noktası 8
olan ve Gökçeada'da 9
yer alan burun... Bir renk. 7/Nazi partisinin hü-
cum kıtasını simgeleyen harfler. Bele ya da boy-
na asılı olarak taşınan su kabı. 8/Kaz Dağı'nın an-
tik dönemlerdeki adı... Yel, şimşek ve gök gürül-
tüsüyle ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı. 9/
Çeçenlerin kendi ülkelerine verdikleri ad.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Hükümdann tüm siyasal erki elinde bulundur-
duğu yönetim biçimi. 2/ Istanbul'un bir semti...
iki dağ arasındaki geçit. 3/Derviş selamı... Hiz-
met hayvanlannın ayaklanna çakılan demir... Yi-
yecek bulamayan, yoksul kimse. 4/"Kitap, takip,
kâtip" örneğinde olduğu gibi, bir sözcük içinde-
ki harflerin yerüıi değiştirerek elde edilen sözcü-
ğe verilen ad. 5/ Sarp geçit. 6/Gümrüklerde mal-
lara değer biçen görevli. 7/Oturduğu bölgede do-
ğup büyüyen kimse... Nazilerin politikasında Ger-
men ırkından kimselere yakıştınlan ad. 8/Bir tem-
bihsözü... Tekirdağ'ın bir ilçesi. 9/Soyundange-
linen kimse... Güzel çiçekli bir süs bitkisi.
Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.
ÖZGE ÖZBEY