17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4- CumhuriYet Eski formundan uzak kalan Venus VVilliams bir yıldır turnuva kazanamıyor Büyüsü kaybolduŞ.FURKAN ERBAY G I am adıyla Venus Ebony St, VVilliams... 2000'den bugüne dek yapılan 17 grand slam tumuvasının 9'unu kazanan VVilliamslar Tennis AŞ'nin büyük ortağı. Kardeşi Serena'dan daha önce "piyasaya atıldı". SıPantani'nin ölümü yeni iddiaları gündeme getirdi. FEYZÎ AÇIKALIN ünümüz bayan tenisinin hiç kuşku yokki en önemli yıl- dızları arasında yer alan ve 4 grand slam şampiyonluğu bulunan Venus Williams, son aylanda adeta hayalet gibı. Son grand slam şampiyonluğunun üzerinden 29 ay geçtı ve aşağı yukarı bir yıldan bu yana tur- nuva dahı kazanamıyor... Tam adıyla Venus Ebony Starr VVilli- ams... 2000'den bugüne dek yapılan 17 grand slam tumuvasının 9'unu kazanan VVilliams- lar Tennis AŞ'nin büyük ortağı. Kardeşi Se- rena'dan daha önce "piyasaya atıldı". 1997'de son 40 yıl içinde Amerika Açık'ta seribaşı olmadan finalist olan ilk bayan tenisçi ünvanını kazandığında he- nüz 17 yaşında olan Venus, kendisinden üç ay küçük Hingis'e tarihin en genç fi- nali olan karşılaşmayı 6-0, 6-4'le kay- betmişti. Bu başarıdan sonra bir an- da ilk 30'a giren Venus, tüm dikkat- leri üzerine çekti. Eşi görülmemış servisleri, "power tennis" diye ta- bir edılen ve tamamen fizik güce dayalı dominant oyun planı, ba- yan tenisindeki değişimin de işa- retleri sayıldı. 1998 ve ertesi yıl Venus için turda deneyim kazanma yılları oldu. Her ne kadaroy- nadığı grand slam turnu- valarında sadece bir kez çeyrek final öncesinde elense de yan finali de aşmayı başarama- dı. Ancak ozellikle sertzemintumu- valarında Hin- gis ve Daven- port'a yaşattı- ğı "acı yenilgi- ler" gelecek şampiyonluklann habercisıydi. Kendisinden iki yıl geç tura adım atan Serena VVilliams, ailenin ilk grand slam kupasını 1999 Ame- rika Açık'ta elde ederek ablasını geride bıra- kınca, Venus bir şeylerde geç kaldığının far- ' kına vardı. Abla, en parlak yılına hazırlanma- lıydı... Sonraki iki yıl VVimbledon ve Amerika Açık'ta gelen ikişer şampiyonluk, Sydney'de- ki olımpiyat artını, kardeşiyle kazandığı çiftler Venus VVilliams, tahtını kardeşi Serena'ya kaptırdı. zaferleri ve de 11 hafta keyfini sürdüğü dünya klasmanının bir numaralı koltuğu, Venus'un "zevk- ü sefa devri" başarı silsilesinin birkaç önemli no- tu olarak kayıtlara geçti. Sonra, biraz dramatik bir dönem başladı ve bu "bahtsız kader" hep Ve- nus'le gönül eğlendirmeyi sürdürdü. 2002'nin sı- cak bir Temmuz günü veda ettiği bir numaralı kol- tuğunun yanında, oynadığı üst üste beş grand slam finalinde de kardeşine boyun eğdi. Tartış- masız turun hakimi haline gelen Serena'ya artık bir abla olarak "O bile" söz geçiremiyordu! 2003 ise, Venus'un parlak kariyerındeki di- ğeryılların yanında tam birfelaketti. Sakatlığın da etkisiyle koca sezonda oynanan yalnızca yedi tur- nuva, sadece bir şampiyonluk (Antvverp), dünya klasmanında hiç kimsenin beklemediği düşüş... Bu yıl başlarken tüm tenis severlerin aklın- da tadı lyıden iyiye kaçan WTA Tour'daki zirve mücadelesinde BelçikalılaraVVİIIiams'lann yeniden katılıp katılamayacağı sorusu vardı. Venus, sezo- nun ilk grand slamine katılarak VVTA'e yeniden heyecanı getirmek için kararlı olduğunu gösterdi. Ancak, Melbourne'e hiç beklenmedik bir şekilde 3.turda veda etti. Avustralya Açık sonrası katıldı- ğı bu sezonki ikinciturnuvası olan Pan Pacific'ten de sakatlığı nedeniyle çeyrek finalde aynldı. Son yaşananlar, Venus'un turdaki zirve ka- pışmasının içine girebılmek için hala zamana ih- tiyacı olduğunu gösteriyor. Sakatlığının ötesinde, hala kafasının karışık olmasından kaynaklanan bazı problemleri var. Uzun süredir Belçikalılara karşı oynamamış olmanın üzerinde yarattığı bas- kı da cabası. Ancak, şunda herkes hem fikir ki gerek bu sorunlardan kurtulmuş bir Venus VVilli- ams, gerekse bu günlerde VVTA'in atmosferine geri dönüş hazırlığı yapan Serena VVilliams, heye- can için bayan tenisinin olmazsa olmaz element- leri arasında. ışı bisikletçinin sıradışı ölümü Yılın Sporcusu H erşey 1998yılındakı Fran- saBısıkletTuru'yla başladı. Ekip arabalan Belçıka'dan Fransa'ya geçiş yaparlarken, Fransız pc- lisi, Festina bisiklettakımının araçlannda arama yaptı ve uyancı dopıng maddele- ri buldu. Yapılan testler sonucu aralann- da ünlü şampiyonlann da bulunduğu dört sporcu yanştan ihraç edıldi. Pandora'nın kutusu açılmıştı. Oysa daha birkaç yıl önce, lıianda- lı eski profesyonel bisikletçi Paul Kimma- ge'nin doping aldığı günlere ilişkın itiraf- lannı açıklayan kitabı ve uyanlan dıkkate alınmamış, Kımmage'nin çıkışı "Başan- sızbirsporcunun atıp tutması" olarak yo- rumlanmıştı. Bisiklet spooında dopingin her düzeyde yaygın kullanımı bir sır de- ğildi. Ama konu hep görmezlikten gelin- mişti. Festina olayından sonra Uluslara- rası Olimpıyat Komitesi'nin de konunun üstüne gitmesiyle bisiklet sporundaki do- ping kontrolleri artınldı. Asiında ilk ölüm- ler 1980 sonu 1990 başlarında, EPO (Erythropoıetin) kullanımının yaygınlaş- masıyla görülmeye başlamıştı. Oksijen taşıyan kırmızı kan hücreleri ile doyurul- muş olan bu ilaç, kanı posa haline geti- riyor ve kalbin tıkanmasına yol açıyordu. 16 - 35 yaş aralığındaki sporcuların hep- si de nedense doğal nedenlerle(!), kalp kri- zinden ölüyordu. Son 13 ayda, aralann- da ünlü Ispanyol bisikletçi Jose Maria Ji- menez'in de bulunduğu 7 sporcu aynı ne- denlerleölmuşlerdı. Bisiklet tanhının gör- düğü en büyük yokuşçulardan binsi olan Marco Pantani 1992 yılındaki mini Ital- Pantani, hem İtalya hem de Fransa turunu 1998 yılında kazandı. yaTuru'nu kazandıktan sonra profesyo- nel, 1995 yılında ise Dünya Üçüncüsü ol- du. Aynı yıl Pantani'ye, Mılan - Torino ara- sındaki yarışta bir cip çarptı. Bir daha spor yapamaz deniyordu. Oysa o, 1998 yılında hem İtalya (Gıro), hem de Fransa Bisiklet turunu kazanacak, Italyan Faus- to Coppi'nın 1952 yılındakı başansına ortak olacaktı. Büyük kulaklan yüzünden ilk yıllarında "Elefantino" takma adıyla anılan Pantani, Daha sonralan imaj de- ğiştirecek; kazıttığı kafası, bandanası ve kulağındakı büyük küpesı ıle daha sert bir tanım olan "// Pirata" (korsan) diye anıla- caktı. 1999 yılı İtalya Turu, birbüyükşam- piyonun trajik yokoluşunun dönüm nok- tasıydı. Yapılan sürpriz bırtest sonucu, kanında 50 olması gereken hematokrtt de- ğen, sadece 52 olduğu için, UCI'nin spor- cuları koruma (!) adına daha önce aldığı karanyla yanştan alınıyordu. Bundan sonra başlayan yargı sürecinde kendi de- yimiyle basın olayı "sirk gösterisi" haline getırmıştı. Pantani, bir daha duygusal olarak iyileşemeyecekti. 2002 yılı yarış sezonuna hazırlanır- ken UCI'den bir kötü haber daha geldı. 2000 yılındaki bir yarışta, odasında insü- lin dolu bir şırınga bulunduğu için altı ay yarışmalardan men cezası almıştı. Asiın- da, Pantanı'de hiç bir zaman somut do- pıng bulgusuna rastlanamadı. O da za- ten bunu mahke- mede hep red- detti. Pantani son bir çırpınışla 2003 İtalya Tu- ru'na hazırlanır. lyı götürdüğü yanşı 14'üncü- lükle tamamlar. Amacı, Fransa Turu'nuniOO.yıl- dönümüyanşlan- na katılabilmektir. Seçilemezve2003 Temmuz'undan sonra da ortalıktan kaybolur. "Yalnızım. Ailemden ve bisiklet camiasından kimse benıanlamıyor" ya- kanşları sanki gele- ceğin habercisidir. Oysa yakın arkadaş- lannın yardım elinı hep reddetmektedir. 15 Şu- bat günü yan çıplak ölü bulunduğu Rimini'deki otel odasında, yan etkileri ola- bilen yatıştıncılaria, beyaztoz artıkları yanı başındadır. Pasa- portunun boş sayfalarına karala- dıkları ise ölümünün en büyük ipuçlandır. Italyan yargı sistemı ile ba- sının kendisini hedef almasını ve "günah keçısı" ilan etmesini birtür- lü ıçıne sindirememektedir. Pirata ha- yatına kıydığında, gözlerden uzakta, Bo- livya'daki bir kliniğe şubat sonunda yat- mak için hazırlanmaktaydı. ARÎF KIZILYALIN Yılın sporcusu, yı- lın antrenörü, yılın hake- vanlar. Heletarafsız birjü- rinin karanyla takıyorsa- nız bu apoletlerı omuz- lannıza; spor sahalarında, havuzlarda, açık denızlerde, pıstlerde döktüğünüz alın tennın bedelı ödenmış demektır. Iş- te Sabah gazetesi de geçen hafta böy- le bir organızasyona ımzasını atıp yılın başanlı sporculannı beliriedı. Millıyet'ınyıl- lardırsürdürdüğü geleneksel yanşmanın modernızasyona uğramış, kuponla de- jenere edilmemış birşekliydı. ön kurul ta- rafından beliıienen adaylar, deneyimli isımlerin oluşturduğu jün tarafından oy- landı. Futbolda Sergen'in Tuncay'a ge- çılmesı, yüzmede şu an ıçın tek adam po- zısyonundakı Türkıye rekortmenı Orel Oral'ın Emre Çelik'in ardında kalması, yelkende de Onur Derebaşı'nın genç kardeşine birincılığı kaptııması yarışma- nın henüz rayına oturmayışının ufak ör- nekleri. Eğer ön seçiçi kurul Oral'ın han- gi rekorlan kırıp kımlerle ya- nştığı Avrupa Şampiyona- sı'nda (B)finalyüzdüğünü jü- riye aktarabilse, ya da Onur Derebaşı'nın şu an ıçın Tür- kıye'dekı en önemli yelken- cı olduğu duyrulabilse eminiz sıralama farklı- laşırdı. Kuşkusuz kür- süye çıkan isimler de gerçekten yılın sporcu- luğunu hak ettiler. Ama jüri sisteminin geçerlı ol- duğu mahkemelerde bı- leyeri geldiğinde 'yanlış hüküm' verildiği düşü- nülürse oy kullanan dostlanmız çok da sap- madılar gerçeklerden. Bu bağlamda genç müdür Altan Tanrı- kulu ve ona sınırsız bir kaynak sağlayan müessesesini kutlamak gerek. TV des- tekli iyi bir organızasyon düzenlediler. Ama eminiz kı gelecek yıl pastayı geniş- letip eksiklen belirleyıp dığer branşlan da değerlendırmeye alacaklardır. Yoksa ser- zenişlerini açıkça dıle getiren okçular, ju docular, atıcılar, engellıler zaten kızgın olduklan ve 'başlarını futbol sahasına gömen spor yazahan' diye eleştırdikleri bızlere hepten küsebılırler. Istersenız Sa- bah Sporödülleri'nın şeref listesıne Na- talia Nasaridze, Şeref Eroğlu ve bızım- de unuttuğumuz 3-5 ısmı ekleyelim. Evet, Spor Eki'nın bu sayısında yı- ne röpartajlar, değerlendırmeler, yorum- lar var. Usta gazetecı Kanraman Bapçum'un olimpıyat dızısı başladı. Bu sayıdaki posterimizde ise bir atlet var. Adı Süreyya Ayhan. Sabah Ga- zetesi'nin yılın sporcusu seçtığı ve bızce de bu onuru hak eden Süreyya ınanıyo- rum ki Atina'da boynuna altın madalya- yı takacak. Ve gelın olımpıyatlara kadar Süreyya'nın postennı odanıza asın. Çünkü onun sinerjiye gereksınımı var. Yeniden görüşmek üzere. işte Sabah Spor Ödüleri'ni kazananlar Sabah gazetesının düzenlediği Spor ödülleri geçen hafta içinde sahiplerini buldu. Dünya ıkincisi Süreyya Ayhan'ın yılın sporcusu seçildiğigecede Nihat Kahveci fut- bol, Neslihan Demırvoleybol, Meh- met Okur basketbol, halterde Halil Mutlu, hentbolda Yeliz özel, yüz- mede Emre Çelık, yelkende Em- recan Kaptan yılın sporcusu seçıl- di. Voleybol Ulusal Takım teknık direktörü Resat Yazıcıoğlullan yılın antrenörü, Ümit Sokullu da yılın hakemi ödülüne layık görüldü. akizilyalirKy yahoo.com flÇIK fÇSŞE Böyte bir yayından dolayı he- pinizi kutlarken, çalışmala- nnızın devamını diliyorum. Yaklaşan olimpiyatlar ön- cesi, olimpiyatlara yönelik kapsamlı bir ek vermenizi tavsiye ederim. Serdar Gülener Günümüz sporunda şiddet bu kadar artmışken, sor nere- deyseanlamından uzuklaş- mışken, dahası endüstrile- şen futbol diğer branşları hegemonyası altına almış- ken.futbolcular birer popü- ler kültür ikonu haline gel- mişken, sporun sadece fut- boldan ibaret olmadığını gösterdiğiniz için sonsuzte- şekkürler. Hasan Saka 25 ŞUBAT 2004 -SAYI15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle