Katalog

Yasemin UZAN daha annesinin karnındayken "Banka kaynaklarını kendi amaeı için kullanmakla" suçlandı. Henüz iki aylıkken "olmayan" malvarlığına el kondu. 4 ayı dolduğunda hakkında "Banka parasını zimmetine geçirdiği" gerekçesi ile suç duyurusu yapıldı. Hemen 15 gün sonra yurt dışına çıkmasına yasak getirildi: Güya tahsilat imkansız hale gelecekti. Yasemin UZAN, sadece Hitler Almanya'sı döneminde uygulanan, bu dönemden sonra insan haklarına aykırı oldugu için tüm Avrupaüa ve dünyada yasaklanan, adına "Sippenhaftung" denilen bir zihniyetin Türkiye'ye ithal edilmesinin kurbanı. Ozel olarak çıkarılan 4969 ve 5020 sayılı yasalar ile kan bağı zihniyeti ülkemizde de uygulamaya geçirilmiş, iddia edilen konu ile hiç bir bağlantısı olmayan masum kişiler kan bağı nedeniyle suçlanmıştır. Sadece Yasemin UZAN mı? 67'si çocuk, 400'ü aşkın masum kişi bu hukuk ve akılla bağdaşmayan aynı çağdışı uygulamanın kurbanı. Yargı, bu kişiler hakkında takipsizlik kararı verdi ama, yetkililer bunu uygulamıyor, hukuk ve mahkeme kararları göz göre göre çiğneniyor. Bütün bunların anayasamıza, çağdaş ve evrensel hukuka aykırı olduğunu herkes biliyor, üstelik bu yasalar başka hiçbir aileye uygulanmıyor. İntikam duygusuyla hukukun ayaklar altına alınmasına göz yumanların bir gün o çiğnedikleri hukuka çok ihtiyaçları olacağını tarih bize defalarca öğretti. Bu çağdışı yasanın çıkarılmasında ve uygulanmasında payı olan tüm yetkililer ile hukukçular, siyasetçiler, medya organları yapılanların evrensel hukuk ilkelerine aykırı olduğunu bildikleri halde sessiz kalarak bu insanlık suçuna ortak olmaktadır. Bu bir insanlık ayıbıdır... • • Cem UZAN İşlenen bir suçtan ötürü tüm kan bağı olan akrabaları sorumlu tutma.( Kaynak: Fono Almanca Büyük Sözlük ) Ozellikle Hitler Almanyası döneminde politik rakiplere karşı uygulanan bu kanun, bir suçtan ötürü sadece suçlanan kişinin değil, tüm akraba ve yakınlarının da sorumlu tutulmasını kapsamaktadır. ( Kaynak: www.xipolis.net)