19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ARALIK 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA J V U lj J. LJ M\ kultur(g cumhuriyet.com.tr 15 EVtN İLYASOĞLU ALLECRO Altın madalyanın altn sesi Sevda Cenap And Müzik Vakfı, bu yılki Altın Onur Madalyası'nı değerli opera sanatçımız bas Ayhan Baran'a verdi. Yanm yüzyılı aşkın bir süredir sahnelerde olan Ayhan Baran hâlâ kabma sığamayan, yaratıcılığıyla coşup taşan bir delikanlı. Önceki akşam tören sırasında piyanist Cana Gürmen'in eşliğinde seslendirdiği şarkılar, yılların damıtılmış lezzetini taşıyordu. Yıllann birikimiyle kazandığı deneyimle tüm teknik sorunlan çözmede kendine özgü yöntemler geliştirmiş; sesini kullanmadaki ustalığı kadar dramatik yorumu da kaç kuşak operacıya örnek olmuştur. 0nun yeteneğindeki, onun özelliklerine sahip bir operacı dünyanın bir başka ülkesinde dünyaya gelseydi, bugüne dek sesini nerelere ulaştırmıştı kimbilir! Yurtdışında da başarılı oldu Ayhan Baran 1929'da Ankara'da doğmuş. Ankara Devlet Konservaruvan'nda F. Böhm ve operada A. Granforte ile çalışmış. 1951 'de sınıf atlayarak okulun opera bölümünübitirmiş. 1960'takansertanısıyla yurtdışına tedaviye gitmiş. Ve yurtdışındaki ilk konserlerini de o sıralarda Münih'te Bavyera Radyo Senfoni Orkestrası ve Hannover'de Niedersachsische Senfoni Orkestrası ile vermiş. Bugüne dek Avrupa'nın hemen tüm sanat merkezlerinde, Kahire, Tunus ve nice kentte konser vermiş, operalarda başroller oynamış, nice festivale katılmış. 1962'de Londra'da ünlüeşlikçi piyanist Gerald Moore ile resitaller vermiş. Iki mevsim Düsseldorf Operası'nda 'Deutsche Oper am Rhein'da konuk sanatçı olarak sahneye çıkmış. Bugüne kadar yurtiçinde ve yurtdışında elliden fazla operada rol almış. Ben, Don Carlo'daki Kral tkinci Philip rolünü kaç kez gidip izlediğimi ve kansının onu aldattığını öğrenen krahn acılı aryası 'Dormirö sol nel manto'yu dinlerken göz yaşlanmı tutamadığımı anımsanm. Onun, romantik dönemin büyük opera aryalan söylemesi kadar antik aryalan söylediği konserinden de ne kadar etkilendiğimi unutamam. Ayhan Baran rejısör olarak da • "Ses bir enstrümandır. Herkesin kendi ses rengine göre özdeşleştiği bir enstrüman vardır. Sesin iyi yönünü kullanmak, ses tellerinin rezonansta tınlamasını bilmek gerekir. Bir arşe çekiyormuş gibi, çello çalıyormuş gibi kullanmalıdır sesi. Ne güzel ses denir. Oysa şancı ne güzel yorum getiriyor demek daha doğru. Müzikalite ve teknik birleşmeli. Sanatçı kendi ses rengine göre bir dağarcık seçmesini bilmeli." operalar sahnelemiştir. Örneğin, Figaronun Düğünü, Saraydan Kız Kaçırma, Don Pasquale, gibi. Aynca Türkçe oynadığı operalarda sözün sese uygunluğu konusunda büyük titizlik gösterip kendince düzeltmeler yaptığı da bilinir. 1961 Bükreş Enescu Müzik Yanşması'nda, 1963 Verviers (Belçika) Şan Yanşması'nda ödüller alan sanatçı, 1963'te Harriet Cohen (Londra) Yanşması'nda Altın Şan Madalyası'nı kazanmış. Türkiye'de de 1987'de Devlet Sanatçısı oldu ve 1996'da Kültür Bakanhğı tarafından 'En Başaniı Erkek Opera Sanatçısı' ödülüne değer bulundu. Adnan Saygun'un Halk Türküleri'ni Budapeşte Filarmoni eşliğinde seslendirdiği 'Dört Türk Eseri' plağı (LP ve CD) 1986 Fransız Akademisi Plak Ödülü'nü aldı. Çok daha eskilerden bir kayıt, 1968'de Mario Rossi yönetiminde Londra'da seslendirdiği Verdinin 'Les Vespres Sicilliennes' operası, LP ve CD yapıldı. Opera sahneslnde neredeyse elll be; yıl Ayhan Baran ilk kez 1951 yılında, Ankara Devlet Konservatuvan'nı bitirdiği yıl sahneye çıkmış: Menotti'nin Konsolos operası ile sanat yaşamına başlamış. Onunla zaman içinde yaptığımız söyleşileri anımsıyorum: "Şan yapmak, şarkı söylemek için bir sanatçı öncelikle her türlü teknik aşa mayı yenmiş olmalı. Sahneye çıktığında hâlâ teknik zorluklarla savaşıyorsa, ne kadar yetenekli olursa olsun başansız kalır." Ayhan Baran, çok iyi piyano çalar, çok az şancıda görüİen kendi kendine piyanoda eşlik etme özelliğine sahiptir. Ve ilk gençlik günlerinden beri onun kabına sığamadığı, opera çalışmalannın yanı sıra sürekli bir şeylerle uğraştığı bihnır. Örneğin bıryanda bahçe çapalarken, öte yanda marangozluk yaptığı; uzun saatler transkripsiyon çalışması yaptıktan sonra heykel yapmaya başladığı; kara kalem resimler ve röprodüksiyonlar ürettiği, bütün bunlann yanı sıra mahallenin esnafıyla sohbetler ettiği de bilinir. Örnek bir opera sanatçısı çok boyutludur Ayhan Baran için: Mimariden resme, baleden edebiyata bilgi sahibi obnalıdır: "Gerçek bir operacı, bilinçli bir şan eğitimi Üe belki de otuz yılda ancak yetişir. Bir operacı için her şey önemlidir: Yaşam biçimi, hava koşulları, psikolojik durumu, teknik kusursuzluk için tükenmeyen enerjisi, belli bir sistenı edinmiş olması. Hamur gibi yoğuracaksınız bunları. Bütün çaba evrensel düzeye ulaşmakta. Sesim evrensel boyuta ulaştı mı, artık ona benim de saygı göstermem gerek. O ve ben iki ayn kişiyiz. Ona iyi bakmam, düzeyini sarsma mam, dinleyicimi hayal kınklığına düşürmenıcm gerekir. Sesime kötü davranmaya hakkım yok." Seçtiği eserin bestecisi ile bütünleşmek, yaşadığı dönemi bilmek ve o dönemin özgün sesini duyurmak için sürekli araştırmayı öğütler: "Ses bir enstrümandır. Herkesin kendi ses rengine göre özdeşleştiği bir enstrüman vardır. Sesin iyi yönünü kullanmak, ses tellerinin rezonansta tınlamasını bilmek gerekir. Bir arşe çekiyormuş gibi, çello çalıyormuş gibi kullanmalıdır sesi. Ne güzel ses denir. Oysa şancı ne güzel yorum getiriyor demek daha doğru. Müzikalite ve teknik birleşmeli. Sanatçı kendi ses rengine göre bir dağarcık seçmesini bilmeli." Sahne her zaman ciddiyet ister ona göre. Örneğin opera temsilinde oynamak ile konser vermek arasında büyük bir farkyoktur: "Temsil içindeki büyük oyunun parçası olursunuz. Konserde küçük cümleler içindeki şan oyunlarını dikkate almak gerekir." Bir de her sanatçıda pek rastlanmayan, (hele ki operacılanmızda çok az rastlanan) bir özelliği vardır Ayhan Baran'ın: Kendi dışına çıkıp kendini eleştirmek. Şu sıralarda belleğine güvende ısrarlı olmaması gerektiğini, konser operalan yapacağını söylüyor. Örnek alınması gereken bir olgunluk. Ondan yeni kuşaklann öğrenecek çok şeyi var. www.evinilyasoglu.com • Kültür Servisi Kadıköy'deki Antikahane'de 12 Aralık Pazar saat 14.00'te yapılacak olan müzayedede, çeşitli türlerden yapıt ve antika eşyalar satışa sunulacak. Bu 200 parçanm arasında en ilgi çekici olanlardan biri, ünlü sinemacı Baha Gelenbevi'nin 'elle çevrilerek çalışan film makinası'. Resim, hat çahşmalan, beratlar, fotoğraflar, el işlemeleri, taş baskı yapıtlar, kartpostallar, çeşitli belgeler, harita ve kitaplar da müzayedede satışa sunulacak olan antika eşyalar arasında. Antikahane yetkilileri, yaptıkJan açıkJamada, amaçlannı şöyle özetliyorlar: "Mini müzayedemizin amacı, eski ve yeni antika meraklılanna, koleksiyonerlere veya koleksiyon yapmak ısteyenlere yardımcı olmak ve kültür hizmeti sunmak. Başlangıç fiyatlan 10 milyon TL ile 400 milyon TL arasında değişecek. Gelenbevi'nin kamerasının başlangıç fiyatı ise 2.5 milyar TL." (0 216 449 18 29) • Kültür Servisi Alkım Yayınları'nda yaklaşık bir yıldır bulunduğu genel yayın yönetmenliği görevinden aralık başında istifa eden Korkut Tankuter, bir basın açıklaması yaparak aynlma nedenlenni anlattı. Tankuter, "Kaliteli edebiyat, seçkin yazarlar, kalıcı olabilecek başucu kitabı olma niteliklerine sahip bilimsel, felsefı, tarihsel ve sanatsal kitaplar yayımlamayı öncelikli hedeflerim arasında görerek sürdürdüğüm görevimden aynlmamı gerektiren, işverenim tarafından özenle açıklanmaması istenen istifa nedenlerim şunlardır" diyerek açıklamasını maddeler halinde sürdürdü: " Yazarlara sözleşmeler çerçevesinde verilen sözlerin yerine getirilmemesi, sözleşmesi yapılan kimi yapıtlann basılmama kararının tek taraflı olarak alınması, telif ücretlennin zamanında ödenmeyerek yazarlann mağdur edilmesi, Oluşturduğum yaym kurulunun kararlanna bir süredir uyulmaması ve yayın kurulunun görevine son vermemin istenmesi, Kimi yazarlann hukuksal yollara başvurma tehdidiyle teliflerini zorla alabilmeleri, Mayıs ayından bu yana kitap tanıtım ve dağıtımının ıhmal edilmesi, Kaliteye önem veren, geniş yelpazeli yayın anlayışının yerine, sadece çoksatar kitaplar, yüksek tıraj uygulanabilecek tasanlar üzerinden ayda en fazla iki kitap yayımlama karannın işverence tek taraflı olarak alınması." • Kültür Servisi Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı'nın (ZOKEV) düzenlediği 'Behçet Kalaycı'ya Saygı' gecesi 27 Kasım 2004'te yapıldı. Geceye, sanatseverlerin yanı sıra kentin ileri gelenleri de yoğun ilgi gösterdi. Klasik müzik dinletisiyle başlayan etkinlikte, şairyazar Ahmet Özer, 'Seçkin değerimiz tbrahim Behçet Kalaycı'nın Yaşamnıa Izdüşümü' başlıklı bir konuşma yaptı. Kalaycı'nın yaşamını konu alan bir sinevizyon gösteriminin de sunulduğu gecede, Zonguldak Belediye Başkanı Secaatin Gonca, Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen, Genel Maden Işçileri Sendikası Genel Başkanı Çetin AJtun, Çaycumahlar Derneği Başkanı Savaş Çiloğlu ile ZOKEV Başkanı Prof. Dr. Vedat Didari, kentin kültürel yaşamına olan katkılanndan dolayı'Kalaycı'ya birer şükran plaketi sundular. Plaket töreninden önce konuşan Kalaycı, yapılan çalışmadan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Kalaycı'nın 'Amlar Geçidi' adlı anlatı, 'Türküsüz Kent' adlı şiir ve 'Kıvırcık Genç Bir Madencinin Öyküsü' adlı roman olmak üzere üç yapıü var. Aıitikahane'rJe müzayede Tankuter'in basın açıklaması Behçet Kalaycı'ya Saygı' gecesi Tekebaşoğlu'nun yapıtlan Evin Sanat Galerisi'nde Porselen çalışmalann yer aldığı sergi 30 Aralık tarihine kadar ziyaret edilebilecek T ekebaşoğtu sanat tarihinde çekiciliğini koruyan bir form olan insan bedeni üzerinde, malzemenin sağladığı olanaklarla kendi düş dünyasının sınırlarını zortuyor. Kültür Servisi Evin Sanat Galerisi, 930 Aralık tarihleri arasında Serdar Tekebaşoğlu heykel sergisine ev sahipliği yapacak. Ozgün yorumlamalannda, geçmiş zaman imgelerini modenı formlarla ortaya koyan Tekebaşoğlu, bu kişisel sergisinde, porselen çalışmalanna yer veriyor. Ateşin ve barışın temsllclsi Sanatçınm bu sergisinde ağırlıklı olarak 'ateşin ve banşın temsilcisi' olarak nitelediği porselende biçimlendirdiği torslar yer alıyor. Çıkış noktası dönem içindeki duygulan olan sanatçı, 'yaşanmışın, yaşanıyor olanın ve geleceğin belirsizliği, heykellerin yalın ve şiirsel bir anlatımla şekillendırdiğini' söylüyor. Sanatçınm yorumuna biçem ve tema olarak şöyle yaklaşılıyor: "Porselen inceliğinde biçimlenen gizemli bedenlerde mitoslann somutlaşması, sanatçınm doğaya ve doğanın güçlerine bağhhğı ile özdeşleşmekte. Sanat tarihinde çekiciliğini koruyan bir form olan insan bedeni üzerinde, malzemenin sağladığı olanaklarla kendi düş dünyasının sınırlannı zorluyor Tekebaşoğlu. Bütün olarak betimlenmemiş, bir bakış açısına göre eksik heykeller, izleyenin düş dünyasını harekete geçirmeye yönelik bir seçim. tnsan vücudunu ele ahp keyfince oynayan, deforme eden sanatçı, fantastik eklemeler olarak yorumlanan melek kanatlan ile abartılı ama kendine has bir estetik anlayışı ortaya koyuyor. Temel biçim ve ölçekler dahilinde, beden yüzeyleri sürekli değişim geçiren, şekil değiştiren bir kafesle kuşahhyor. Boşluğa direnen kadın ve erkek bedenleri üzerinde renk ve malzemenin kendi içindeki hareketi söz konusu." (0212 265 81 58) Uluergüven'in sağlık durumu • İstanbul Haber Servisi Sahnede geçirdiği kaza sonucu komaya giren tiyatro sanatçısı Eren Uluergüven'in beyninin sol tarafında kan akımının sürdüğü, durumunda bir değişiklik olmadığı belirtildi. tÜ tstanbul Tıp Fakültesi Transplantasyon Ünitesi'nden Dr. Yalçm Seyhun yaptığı açıklamada, Eren Uluergüven'e, kan akımına bakmak için beyin anjiyosu uygulanacağını söyledi. Suni solunum cihazı ve diğer destek tedavileriyle Uluergüven'in yaşamsal parametrelerinin stabil tutulmaya çalışıldığı bildinldı. • Kültür Servisi Emin M. Çizmeci'nin 'Yol Yolcu Yolculuk' konulu karikatür sergisi, Schneidertempel Sanat Merkezi'nde yann açılıyor. Sergi, 9 Ocak 2005'e dek görülebir. "Altyazısız karikatürün evrensel dili; okuma, yazma ve konuşma dilinizi bilmeyen tüm dünya insanlanyla aracısız iletişim kurmanıza olanak verir. Karikatürün bu evrensel becerisiyle yolculuğu buluşturan sergi, sizleri görsel ve zihinsel bir yolculuğa davet ediyor. Eski yolculuklannızı anmanız ve yeni yolculuklann düşlerini kurmanız için" diyor sanatçı. KULTUR • SANAT www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 Yer: Bogazıçı Unıversitesi Açıiış Konseri (Ozel Konser) ^"^ Hacettepe Üniversitesi Senfoni Şef : Erol Erdinç 12 Aralık, Pazar 13.30/Ayhan Şahenk Salonu Serap Mutlu Akbulut, Recep Birgit, Münip Utandı ve Klasik Sazlar Beşlisi 13 Aralık, Pazartesi 20:00 Ayhan Şahenk Salonu Önder FocanBirol Yayla 14 Aralık, Salı 20:00/Ayhan Şahenk Salonu GULNIHAL ^ * Tivatro Bovalı KıışH o.vun atölvesi www.oyunatolyesı con BOYLE BİR AŞK MASALI İlanlannız İçin (0212)293 89 78 M0.TM2 trtUı (MıflM y«r UMniftır. GUNLERI 12 18 ARALIK 2004 [email protected] [email protected] www perareklam.com.tr 8 Arallk Çarşamba Saat: 20.30 STÛDYO DRAMA SAHNESİ Rez. Tel: 0212 244 77 12 İlanlannız İçin (0212)293 89 78 [email protected] rr [email protected] www perareklam.com.tr Ctmn İ5^ Yöaetenj Işü Haluk Bil|iııer KBCMI taf9rŞ«bMm SSnmezFtdik AUsoyZqnup 81İK6S OSkcer OflnçÖıbek Tüdız>Eınrı]ı KebıkUfTakl* Taui Yol, Yolcu, Yolculuk'sergisi : (0?%} 34S Î 9 39 tfKÜfcartrıiafaer.asfüa yapfesafcîaar. Neyzenler Gecesi 16 Aralık, Perşembe 20:00/Ayhan Şahenk Salonu Anouar Brahem Trio Anouar Brahem Ud François Couturier Piyano Jean Louis Matinier Akordeon 17 Aralık, Cuma 20:00/Albert Long Hall Timur Selçuk 18 Aralık, Cumartesi 20:00/Albert Long Hall Bilgi için : 0(212) 293 65 42 www.biletix.com EĞİTİM FAKÜLTESİ MÛZİK BÖLÜMÜ ve KONSERVATUAR GİRİŞ SINAVLARINA HAZIRLIK KURSLAR1 Solfej / Armoni Enstrüman Şan 5 1885 ORTAOYUNCULAR UZUN DONLU KIŞOT Perşembe ve Cuma 20.00 Ferhan Şensoy'un P b C 20 00 ÖZEL ETÜT MÜZİK KURSU Kurucusu: Doğan Canku Ön Kayıt: 01 Aralık 2004 31 Aralık 2004 Yetenek Tespiti: 04 Ocak 2005 15 Ocak 2005 Kurs Başlama Tarihi: 01 Şubat 2005 BENİ BEN Mİ DELIRTTİM? M Cunurtad 20.00 / Pmr 17.00 Ferhan Şensoy'un BUCUN • • • Ferhan Şensoy FERHANGI ŞEYLER 8 Aralık Carşamba 20.00 E33J Ferhan Şensoy (0216) 3261143 Koşuyolu / www.etutmuzik.com "Hazırlık kurslanna yetenek tespıtıyle pğrencı alınacaktır" FELEK BİR AreMc Çanamba 20.00 GUN SALAKKEN R 15 İST1KLAL CAD. N0:140 TEL: (0 212) 251 18 6566 FAX: (0 212) 244 43 27 • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda 19.30'da Gülsin Onay (piyano) resitali. (0 212 232 98 30) • BABYLON'da 21.30'da Jane Birkin konseri. (0 212 292 73 68) • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde 15.30, 18.30 ve 20.30'da 'Akbank Kısa Film Festivali' gösterimleri. (0 212 252 35 00) ^ +
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle