Katalog

ASIM2004SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER işçiden 3 ü kurtarıldı Madende çöçük BAKTIN(AA)-Bartın'ın Amasra il- ;esinde, Türkıye Taşkömürü Kuru- nu'na (TTK) baglı Amasra Müessese Müdürlüğü maden ocağında meydana gelen göçük sonucu 9 işçi mahsurkal- dı. Kurtarma çahşmalan sonucu 3 işçi yaralı olarak ocaktan çıkanldı. TTK. Genel Müdürlüğü yetkililerin- den alınan bügiye göre, akşam saatle- rinde ocağıneksi 185. katmdakitaşh da- mar üretim ayağında tavan kısmından toprak kaymasıyla göçük oluştu. Gö- çüksırasmdaçalışan9 işçiocakta mah- surkaldı. Arama-kurtannaekipleri Mu- harremBayrak,İzzetOdabaş ve Meh- met Akgûl adh ışçileri yaralı olarak kurtardı. Dığer işçileri kurtarma çahş- malan geç saatlere kadar sürdü. koa saldırı • FOÇA (Cumhuriyet) - Foça'ya bağlı Yeni Foça'da, sahilde güneşlenen Alman genç kıza saldırdığı gerekçesiyle H. C. (32) gözaltına ahndı. tngiliz Burrıu bölgesindeki sahilde önceki gün tek başma güneşlenen C H. (22), bir kişının saldırısına uğTamış. ve bir süre boğuştuğu saldırgandan kurtularak 500 metre uzakhktaki yola çıkmayı başarmıştı. Askeri personele akamedik unvan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gülhane Askeri Tıp Akademisı (GATA) Yasası, Harp Akademileri Yasasv, Harp Okullan Yasası ve Astsubay Meslek Yüksek Okullan Yasasında Değişiklik Yapılmasına Daır Yasa Tasansı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Tasanya göre doçentlik sınavına girecek GATA Yasası kapsamındaki personel için Genelkurmay Başkanhğt'ndan izin ahnmayacak. Yardımcı doçentlik sınavı içın ise sicil şartı aranmayacak. lorunlu değil, gönüllülük var 1 • İstanbul Haber Servisi - Güngören Haznedar Abdi tpekçi îlköğretim Okulu'nda "zorunlu bağış" toplandığı iddialaruun doğnı olmadığı belirtildi. Okul Aile Birliği Yönetim Kurulu üyesi Hedıye Gök'ün açıklamasında, okulun ihtiyaçlannın karşılanması için gönüllülerden bağış ahndığı, " zorunlu bağış" toplandığını öne sürenlerin "çıkan bozulan" çevreler olduğu ve arkasında okul müdürünün görevden alınmak istenmesınin bulundugu savunuldu. Birkişiye 123 milyar • ANKARA (AA)-On Numara'da 10 bilen 1 kişi 123 milyar 10 milyon 700 bin lira kazandı. Numaralann 4,6. 7,9,12. 15,17,22.29,30,39.41,43,46. 57, 62,67,69,72.74,76 ve 77 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilenler 1 milyar 464 milyon 950'şer bin. 8 bilenleT 64 milyon 600'er brn, 7 bilenler 7 milyon 150'şerbin, öbilenler l'er milyon, hiçbir numarayı tutturamayanlar 600'er bin lira kazandı. SİTalanı olarak ilan edilmiş Kayaköy'de yamaçta kaderlerine terkedikn evfcr yıkümaya bırakıuyor. Evlerin taşlaruun sökülüp yeni inşaatlarda kullaruldığı açık açık söyleniyor. DUZYAZI 1922'de Rum nürusun terk ettiğiyamaç evlerinin yanında kaçakbinalar yükseliyor Kayaköy'de 'beton' işgali LEYLA TAVŞANOĞLU Yine Kayaköy'deyim... Fethiye ya da Rumca adıyla Makri'nin Kayakö- yü'nde... 1922mübadelesindeRumnü- fusun terk ettiği yamaç evleri bana hüzünle bakıyor... Yoksa doğanın hış- mından, son gördüğüme göre daha mı fazla nasıplenmışler? Sırtımı yamaç evlere dönüyor, aşa- ğı, ovaya bakıyorum. llenlerde birta- kım inşaat çahşmalan... Hanl hanl yapılardikiliyor... Küçüklerihadiney- se... Ama bir de koca koca inşaatlar mzlabitirilmeye çalışüıyor. Yangından mal kaçınr gıbi... Utanmasalar gökde- lenler bile dikecekler bu canım tarihi Kayaköy'e... YanımdaKayaköy Muh- tan ErdoganKayaileTürkiye Mimar- larOdası Fethiye Şubesi Yönetim Ku- rulu üyesi mımar Sema Kumyol Rid- path var... Son iki yü içinde Kaya- köy'de tam 280kaçak yapı yapüdığı- nı anlatıyorlar. Düzgün bir şeyler ol- salar, hadi neyse... Koca koca beton bloklan dikivermışler... Hem de bazı- lan eski bir kilisenin ya da tarihi bir kahntınınüzerine... Kayaköy'ün altıyıldır muhtan olan Erdoğan Kaya çok öfkeli. Diyor ki: "Siyasikr soysuz». Hep rant pesin- dekr_ 'Bir dahatekrar oraya nasıl gı- derim'den başkakaygüan yok.tşimiz çokzorT •Yasa» ekslMHc var' Peki,buKayaköy'ünhaline olacak? Ova tarafında kaçak yapılaşma, rant paylaşımı almış başını gidiyor... Muhtar yanıthyor. "Bütünbuko- kuşmuştuk,yasalann eskiBğinden kay- naklanıyor. Bak,yü 2004.- Beni muh- tar seçmişler. Bütün sorumluluk ben- de, ama hiçbir yetkim yok. Adam gö- zümüniçinebakabakaşakırşakır ka- çakinşaatyapıyor. Gidip eundenkaz- ma küreğini alamıyorum. Ancak şjkâyet edeceksin. O zaman da gelecekler de, zabıt tutacaklar da, para cezas yazacaklar-, Ceza önerrüi dep, sorunu çözmekönemlL. Sen imar planını bitir, yapılaşma şartiannı ortaya koy. Bu pîana aykuı birişgörürsendeyıkkafasınayapıyL- Dogru dürüst, adam gibi yapılar ya- pdsaydı bu köy böylebozutanazdıf Sonra da eski, terk edilmiş Kaya- köy'deki harap yapılara getiriyor so- zü. "Burada üd küise, 30 tane de şa- pelvar.Önceuklebunlannrestore edü- mesi lazun. Bu kitiseler açüsa dini tu- rizm de başlar. Böylece köy de, köytü de kalkınır. BugünköyerantgirdLBu çoktehliketi.İnşaatlanticariamaçhN'a- pıyorlar. Adamikidönümyeredörtta- nebina dikmiş. Besbeflibu işinricare- tininpeşinde. Başka türlü ne yapacak ki? Benbuköyegddiğhndeengüzel tarianın dönümü 2.5 milyar liraydı. Şimdi 102.5 milyar lira oldu. Bu,"be- nim çahşmam,benimkadromlaoldu. son iki yıl içinde Kayaköy'de tam 280 kaçak bina yapıldı. Kayaköy Muhtan Erdoğan Kaya, "Bugün köye rant girdi. Bu çok tehlikeli. Inşaatlan ticari amaçlı yapıyorlar. Adam iki dönüm yere dört tane bina dikmiş. BesbelH bu işin ticaretinin peşinde" diyor. Bizher şeyiekipolarakyapıyoruz.Bu- raya kafayı koydum. Ardundan bir eser bırakmak istiyorum." Pekirantçılarlanasılmücadele ede- büecek 0 "Bir kere köy muhtarianna kesin- tikle >etkiverürnesilazun. Yetkinin ol- madiğı yerde hiçbir şey obnazT Bu sefer söz mimar Sema Kumyol Ridpath'm... "Bir taraftan burada büyük projeler üretiHyor. Kayaköy'le UgÛibir\iğmbelge,yaa var. Uluslara- rası konumu olan bir köyde bir taraf- tanbuçahşmalarsürüyonbirtaraftan da buranın gerçeğiyaşamyor. Bu ger- çek de şu: Her geçen gün kaçakyapt- laşmayla Ka>aköy'ün tarihi ve doğal çevresiyok ediliyor.'" İyi de bunun nasıl önüne geçilebi- lir? Mimarlar Odası bunakarşı ne ya- Rant mafyası işbaşında Heryerde olduğu gibigaliba Ka- yaköy'ü derantmafyasının eünetes- braettnişdurumdayız... Eğersorum- luveyetkiübirileriburayasahip çı- karlarsa da bu son yazdıklanmın hepsini geri almaya hazınm. Ama iş bunurüa bitmiyor ki... Fethiye'nin tamamı da rantçüann ağına düşmüş... Bir süreöncekimi îngilizlet Fethiye'ye gelip gider- ken buradan ev almak istemişler... Veee, birdenkonutfıyatlan Ingiliz Sterlini cinsinden roket gibi firla- mış... Bazı açıkgöz emlakçiler de yıkık dökük, gecekondu mahalle- sininburnunundibindekievleri 50 bin sterlinden başlamak uzere pa- zarlamayagirişmişler. Tapuyagit- medenyıkıkdökükevlerialanlar acı gerçekle karşılaştıklannda ayüıyor ve alışverişten geri dönmekistiyor- lar, ama bu sefer de bir türlü yaka- larıru kurtaramıyorlarrmş. KonuştuğumFemiyehler, çoksa- yıda Ingihzin buraya yerleşmesi- rün hem konut, hem kka fiyatlan- nı zıplattığından yakırurken "On- lann ahm güçleri olabilir. Ama bi- zimyok.Konutvekirapıyasasmı al- tüsteöiler''diyorlar. Düzgün iş yapan emlakçiler ise "Arük denizbitti.Herkesdönendo- laplannfarkmavanb.tşlerdurdu"1 diye yakınıyorlar. pıyor? Sema Hamm diyor kv. "Bizim Mimarlar Odası olarakya- pabikceğunizpekfazlabirşey de yok. Kolluk gücü bizde de§ü. Biz sadece kaçak yapdaşmaya karşı gürültü ya- pabiüriz. Adam kilisenin üzerine, sit alanınainşaadarNupnuş. Bunlan her- kes, Çevre Koruma Kurulu, Muğja Vaüliği, muhtaruk büiyor. Herkesin haberi \%r. Bir de üsteuk bu iş herke- sin gözünün önündeyapıhyor. Yani de%1et bunun yıkumasuu sağ- layacak olan organ zaten bu işibiuyttr. Benimbundanhaberimv'ok.diyemez.'" Peki, burada ne yapılmak isteniyor? "Kayaköy'leUgÛibaaoyunlannoy- nandığıgftn bir his\TLT içimde. Bu be- nim tamamıylakişbeldüşüncem.Tür- khe'nin her yerinde olduğu gibi Ka- yaköy de bir rant kapısı. Tabii kiplan obnayışıbu rantçüann işine yanyorT Plansızlık bunlann nasıl işine yan- yor? "Planohnayıncaburantçüarda inşaadannı istedUderi biçimde yapt- yorlarr Evlerin sahlbi Hazlne Niçinyamaçtakaderlerineterk edi- len evleryıkıhiıaya bırakıhyor da res- tore edilmiyor? Neden bunun yerine ovada kaçak yapılaşmaya böylesine hız veriliyor? Rantsa, burada da rant var... "Burasıbirsitalaru.Sahibiyok. Sahibi devlet Yani Hazine.J" lyı de Hazıne neden bu kadar ilgi- siz? Neden bir şey yapmıyor? "Benimbununyamtmıvennemçok zor. Neden buraya bir şey yapümadı- ğuu kendilerine sormaklazunT Bir debuterkedılmiş taş evlerin taş- lannın sökülüp yeni inşaatlarda kul- lanıldığı açık açık söyleniyor... "O dogru.Birde açıkmekâıuarbü- tün iklim koşullanna maruz. Her ge- çengünyapdardantaşlar da düşüyor. Restorasyondabu> ı apüanbuşeküyle koruma yöntemleri de var. Birtakım kimyasal malzemeyle teknik olarak bunu yapmak mümkün. Burada bir restorasşTMprojesibayatageçeceksebu yapuannoldugugibik£)runmasıgerek.* Buranın sahibi var, ama sahip çık- mıyor. O zaman ne olacak? "Şu anda bir yığın söylentivar. Bu- radaorijinaltigi bozmadan çokdogru birrestorasyony^pumahdır. Bununla flgilibirsmlinisivutifvdr.Burasuuntu- rizm tesisi gibi nitelendiruip beş yü- dızhotelyada tatilköyühavasmdaya- pümaması gerektiği konusunda Mi- marlarOdaa'nmgjrişinüoldu. Busü- rüyor. Şuaşamadabirçokarayışvar. Uluslararasıalandafon arayişmagjdil- di Bununamacıda bir sokağın tama- mryla restore edümesiydL Interreg 3 Projesi kapsamında Yunanistan'dan fon bulundu. Amabu tür fonlann ha- yatâ geçmesi devietten destekgörme- ane bağh. Ama ne yaak ki böyle bir destekgebnedL Asunda bana göre bu en doğrusuydu." ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet(5 cumhuriyet.com.tr 1 Hiç Türkiye de Irak batağına saplansa ne olurdu, düşündünüz mü? Hiç, AKP hükümeti- nin hazırladığıtezkereTBMM'de onansaydı ne olurdu, düşündünüz mü? Başbakanlık tezke- resini kabul etmeyen TBMM'de aksine bir ka- rar çıksaydı, topraklanmızişgal askerierine açıl- saydı, ne olurdu, düşündünüz mü? Irak'ın iç- ı lerine Türk askeri gönderilseydi ne olurdu, dü- 1 şündünüz mü? Belki de oğlunuz, yeğeniniz, kocanız veya bir yakınınız hatta kardeşiniz kan ve ateş dolu top- raklara gönderilecekti. Kaosun kol gezdiği, ki- min kimdenyanaolduğunun bilinmedigi, bu top- raklardan gelecek her kötü haberde içiniz trt- reyecekti. Günleriniz tıpkı Irak'a giden Türk şoförierin aileleri gibi yürek çarpıntılan içinde geçecek- ti. Intemet sitelerinde yayımlanan rehine ha- berlerinin TV'lerdeki bozuk görüntüleriyle her karşılaştığınızda içinizden ılıktlıkrüzgâHar akıp Fahrenheit 9/11 ve Tezkepe gidecekti. Evleri yıkılmış, işkenceye uğramış, aşağılan- mış Iraklılar umutsuzca tanklann, uçaklann, helikopterlerin saldınlanna karşı durmaya ça- lışırken siz de yürek çarpıntılan arasında ne yapacağınızı bilemez olacaktınız. Tankın için- de belki de sizin bir yakınınız olacaktı. Yıllarca umutla, sevinçle büyüttüğünüz sevginin bir anda yok olabilecegini aklınıza getirip kahro- lacaktınız. Hedef ayırt etmeyen bombalar Irak'ta can al- mayı sürdürüyor. Şairin dediği gibi kurşun ad- res sonmuyor. Irak'ta her gün kaybolan bir sü- rü yaşamdan biri sizin canınızdan bir can ola- bilecekti. Fahrenheit 9/11 filmini çeken Michael Mo- ore'un da benzer duygular taşıdığını hissede- biliyorsunuz. Bir yandan Ortadoğu batağına niye yurttaşlannın gittiğini sorgulamaya çalı- şan Moore, diğer yandan da oradaki askerle- rin yaşamından endişe ediyor ve hemen geri getirilmelerini istiyor. ABD'Iİ bir anneyle konuşuyor Moore. Kadın şöyle diyor: Evimin önünde hâlâ bayrak ve sa- n kurdeleler asılı. Çocuğum eve sağ sağlim dö- nebilsin diye.. herkesin çocuklan dönebilsin di- ye dua ediyorum. Moore, bir başka anne ile daha konuşuyor; kadının öfkesi yüzünden okunuyor: "Protesto- cu/ardan hep nefret ettim... Surattma atılan bir tokat gibiydi. Oğluma saygısızlık ediyoriar- rnış gibi geliyordu. Ve onlara, anlamıyorsunuz, demek için yanıp tutuştum. Orada olmak ıs- tedikleri için gitmedilty. Ama sonra, orada olan erkek ve kadınlan değil, savaş kavramını pro- testo ettiklerini anladım." Ve başka bir görüntü geliyor. Irak'ta bir ABD askeri konuşuyor. "Ahlaksız birdavranış ahlak- sız başka davranışiar doğurur. Bir başkan bir yalanı temel alarak başka şartiaraltında iyi olan çocuklan savaşa yollarsa elinize geçecek olan budur." http://www.fahrenheit911 .com adresinde Moore'un bu derslerie dolu filmi seyretmek is- teyen herkese bedava ulaşıyor. Şimdi tekrar düşünmenin zamanı. Ya Erdo- ğan'ın TBMM'ye yolladığı tezkere kabul edil- seydi ne olacaktı? Moore'un fılminde yer alan askerierin ve an- nelerin yerinde ABD'liler değil, bizim ülkemiz- den yüzler mi olacaktı? Ve bu İiimi George W. Bush un ABD'de yasaklamak istediği gibi Tür- kiye'de de birileri yasaklamak isteyecek miydi acaba? ORHAN BİRGİT Avransız Kalıra Ama.. Dünkü gazetelerimizin çoğunda Başbakanımı- zın Paris'teki AB pazarlığına bağlı Airbus alımı sı- rasmda Almanlardan bir de beleş VtP uçağı talep ettiği haberi vardı. Almanlar, Airbuslar konusunda pazarlığın azamisinin yapıldığını ileri sürerek iste- nilen uçağtnyerine "DaimlerChrysler'in ürettiği May- bach 62 model bir Mercedes binek otomobili" he- diye edebileceklerini söylemişler. Sözü edilen otomobil, benzerlerinin en lüksü ve aynı zamanda teknoloji açısından da en çağ atla- mışı. Ederi de yaklaşık 1.5trilyon lira! Nitelikleri ya- zılayazılabitirilemeyen Maybach 62'nin dünyanın en pahalı otomobilleri arasında olduğunu, maaş- lanna hakça bir zam isteyip de Erdoğan'dan na- sihat alan kamu emekçileri de öğrenmiş oldular. Sahi, iktidara gelir gelmez Acil Eylem Planı adı al- tında kimi tasarruf önlemlerini alt alta sıralayan ve o arada kamuda yeni taşıt alınmasını da yasakla- yan, dahası bağış yolu ile de olsa bu yasağın de- linmemesini isteyen AKP Hükümeti değil miydi? Sayın Başbakan, bir yandan çevresindeki dalka- vuklardan şikâyet eder görünüyor. öte yandan Ankara'da hizmete açtığı Mercedes Benz otobüs fabrikasından kendisine verilen maket otobüsü, sa- hicisi ile değiş tokuş ettirdiği; ya da Güney Kore'de- ki Hyundai şirketinden limuzin tipi iki lüks binek oto- mobili kabul ettiği için yapılan eleştirilere de ku- laklannı tıkıyor."7steyen dilediği kadar bağırsın dursun. Ben bildiğimi yapanm. Çünkü çoğunlu- ğum" düşüncesi ile hareket ediyor. Böyle davranmakta belki de haksız degil Sayın Başbakan. Çünkü öncelikle koşullanmış medya, kendisinin her adımını överek anlatıyor. Airbus pa- zarlığı sırasmda VİP uçağı talebinin binek otomo- bili ile sonuçlanması bile Kasımpaşalılık gösterisi olarak nitelendiriliyor. Başbakanlığın ATA uçağı- nın eskidiğinden yola çıkılarak, THY'ye üç uçaklı bir VİP fılosu kurulması için görev verildiğini bildi- ren satıriardaki gerekçeyi, bir gazetecinin değil de özelyönlendirici haber kaynağmm yazdığı inkâr ka- bul etmez biçimde ortaya çıkıyor. "Türkiye'nin dış ülkelernezdindeki itiban açısından uçaklardan bi- risinin özellikle büyük gövdeli olması isteniliyor" denilirken AB'ye aday, IMF'den yardım alan, ge- lişmekte olan bir ülkeden mi yoksa bir Arap şeyh- liğinden mi söz edildiğinin bile farkında olunma- dığı anlaşılıyor. ATA uçağı eskimiş. Onarım pahalı oluyormuş. O nedenle bir yenisi alınmalıymış, sö- zünü anlayışla karşılayabilirsiniz belki. Ama niçin üç uçaklı bir filo? Ve o üç uçak isteminde Başba- kan'ın yani sıra Bakanlann, yüksek bürokratlann da iç ve dış gezilerinden söz edilmesindeki anla- mı anlayan var mı? Üç uçaklı VİP filosunun pilotlan. Yer bakım gö- revülerı. Hostesleri, kabin görevlileri. Alanlarda bağlama ücretleri... Galiba yıllar sonra Devlet Ha- va Yollanna yeniden adım atılıyor. Lojmanlar azaldı m»? Hanı bakan sayısı bile azattılıyordu? Tıpkı AKP'nin hükümet kurduğu zaman 224 bin 401 olan lojman sayısının önce dondurulacağı, sonra satılarak el- den çıkartılmadöneminin başlayacağı söylenmiş- ti de. Dün iki yıllık dönem içinde devletin elindeki lojman sayısının 232 bin 484'e yükseldiğini öğren- dik! Olan Oran'daki milletvekili lojmanlanna oldu. Boşaltılan konutlann hemen beşte biri bile satıla- madı ve işyeri haline dönüştürüleceği bildirilen o binalar şimdi kendi hallerine bırakıldı. Bakanlar Kurulu'nunemrinde şimdiliküç özel uçak. Birisi özel- likleTürkiye'nin dış itiban açısından büyük gövde- li olmalıymış. öteki ikisi ise Falcon tipi. Yani sürat- li uçaklar. CHP, il genel meclisi tipi muhalefet ile baştan savma görev yaparak kendi iç kavgaları ile uğraşırea,AKPGmbu'nda"evetefend/m"cilikağır basarsa gelecek yıl bugünlerde Türkiye'nin her sayın bakanına bir özel uçak alacak kadar zengin- leştiğini bildiren müjdeli haberier okumaya hazır- lanmalıyız. AKP'nin Istanbul İl Başkanı, kendisinin iyi haber alacak bir konumda olduğunu göstermek amacıy- la kaç ay önce kabinede değişiklik yapılacağından söz etmişti ya. O haber bir süre gündemde parta- dı. Daha sonra asılsız olduğu anlaşıldı ve unutul- du. Daha doğrusu uyutuldu. Başbakan'ın amacı hükümette değişiklikten çok, kimlerin beklentisi ol- duğunu saptamak olmalıydı. O öğrenildi. Grup ise "Ses/nı çıkartma; beyefendiden tebligat bekle. Uyum içinde ol" sürecine geri döndü. Faks: 0 216 302 82 08 obirgtt(a e-kolay.net Kültür Girişimi ve İKSV tstanbul'da BOP tarüşılacak HaberMerkezi- Kül- tür Gmşimi, Istanbul Kültür ve Sanat Vak- fı- yla(ÎKSV)birlıkte8- 9-10 Kasun tarihlerin- de, The Marmara Ote- li'nde "Büyük Ortado- ğuveKuzey .\firikaPro- jesi" (BOP) konulu üç gün sürecekbir sempoz- yum düzenlıyor. SempozyumaTürki- ye'denkatvlacak isimler arasında, Başbakanlık Başdamşmam Ahmet Davutoğju, eski Dışiş- leri Bakanı Emre Gö- rtensay. Org. KemalYa- vuz, eski kültür bakan- lanndan TalatHalmaa SosyalDemokrası Vak- fı Genel Başkanı Er- canKarakaş, eski Kül- tür Bakanhğı Müsteşa- n, gazetemiz yazan ve danışmam Emre Kon- gar, eski Devlet Baka- m AtiBaKaraosmanoğ- lu. Büknt Gühekin. es- ki Büyükelçi Yalım Eralp, TÜSİAD Dışi- lişkiler Komisyonu Başkanı Cem Duna, ekonomistler Mustafa Sönmez. Öztin Akgüç, Yusuf Işık, Türkel Mi- nibaş ve Enis Berbe- roğlu ile Kültür Girişi- mi'nden ŞakirEczacı- başı ve HrfaTopuz var. Sempozyumun ya- bancı katılımcılan ara- sında ise şu isimler bu- lunuyor: îngiltere'den eski Av rupaBirliğjTürkiyeBü yükelçisi MichaelLak( Londra Üniversite si'nden WMam Hal< Belçika'danAvrupaP< litikalan Araşurma Me kezi Başkan Yardımcı Staffan Jerneck. Princ ton Üniversitesi'nd RkhardFalk, eski tsli Konferansı Orgütü C nel Sekreteri Arsbad] man.UNESCO'dan^ redo Picasso, eski B Türkiye Masası ^ef yazar Andrew Man (0 212>334 07 51