Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 KASIM 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ ekonomi(â cumhuriyet.com.tr 13
Hükümetin çözümüyine zam:
• Her seferinde 'zam
yok' demeçlerinin
aıdından en temel
ürünlerde fiyat
artışlanna sarılan
hükümet, doğalgaza zam
yaptı. Akaryakıt
ürünlerindeki artışa
bağlı olarak 1 Ekim'de
de yüzde 5 oranında zam
yapılmıştı.
ANKARA (Cumhurfyet Bürosu) - Do-
ğalgaza yüzde 5.4'le yüzde 6.5 arasmda
değişen oranlarda zam yapıldı. Doğalgaz
fıyatlan, serbest tüketiciler için yüzde 5.4,
konutlarda kullanılan doğalgaz için de
yüzde 6.5 oranında artınldı. Akaryakıt
ürünlerindeki artışa bağlı olarak, doğalga-
za 1 Ekim'de de yüzde 5 oranında zam ya-
pılmıştı.
Edinilen bilgiye göre, dün yapılan fıyat
ayarlamalanyla KDV ve dağıtım payı ha-
riç, konutlara satılan doğalgazın metreküp
fıyatı 235 bin 280 liradan 250 bin 770 ü-
raya, serbest tüketicilere satılan doğalga-
zın metreküpü de 259 bin 900 liradan 273
bin 945 liraya yükseldi. Zamma bağlı ola-
rakİGDAŞ, doğalgaz saüş fiyatını 330 bin
211 lira, oto doğalgazın metreküpünü de
820 bin 230 lira olarak belirledi. Anka-
ra'da konutlann kullandığı doğalgaz fıya-
tı da arttınldı. Buna göre daha önce met-
reküpü KDV dahil, 369 bin 97 liradan sa-
tılan doğalgaz yapılan zammın ardından
19 bin 479 lira artışla KDV dahıl 388 bin
576 liraya çıktı. Istanbul'da İGDAŞ ise
dünden geçerli olmak üzere doğalgaz sa-
tış fiyatını 330 bin 211 lira, araçlarda kul-
lanılan doğalgazın metreküpünü de 820
bin 230 lira olarak belirledi.
Doğalgaz zammının olabüeceğini ge-
çen hafta içinde, ilgili bakanlar açıklamış-
tı. Devlet Bakanı AliBabacan akaryakıtta
görülen artışlann doğalgaza da yansıması
gerektiğini belirtirken Enerji Bakanı Hfl-
mi Güler de doğalgaz zammının gündem-
lerinde olduğunu kaydetmişti. Güler, kont-
rol edemedikleri noktalarda zam yapnkla-
nnı belirtirken tüpgaza ise zam yapmaya-
caklannı kaydetmişti.
Yatırım Bankası Morgan Stanley'in Türkiye raporunda büyümenin açığı kapatamadığı vurgulandı
çözülemiyorAÇIK9MİLYARDOLAR
Türkiye ile
ticaretAB'ye
yaradı
Ekonomi Servisi - Türkiye'nin AB
ülkeleriyle ticaretinde karşı karşıya
kaldığı açık, yılın ilk dokuz
aymda geçen yılın aynı dönemine
göre ikiye katlandı.
Bu dönemde Türkiye, AB'ye
karşı 9 milyar dolara yakın dış
tıcaret açığı verdi. Devlet Istatistik
Enstitüsü'nün (DÎE) verilerine göre
Türkiye'nin 25 AB ülkesine ocak-
eylül döneminde yaptığı
ihracat geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 31 oranında artarak
24.3 milyar dolar olurken
a y n l
dönemde bu
ülkelerden gerçekleştirilen
ıthalat yüzde 42 artışla 33.1
milyar
dolara ulaştı. AB
ülkeleriyle dış ticaret hacmi geçen
yılın aynı dönemine göre
yüzde 37 büyüyerek 57.5 milyar
dolarla, ilk dokuz aydaki
toplam dış ticaretin yansını
oluşturdu. Türkiye'nin AB
ülkeleriyle ticaretinde karşı
karşıya kaldığı açık, geçen yıla
göre yüzde 84 artarak
8.8 milyar dolara ulaştı.
Ocak-eylül dönemındekı 25.4
milyar dolarlık toplam dış ticaret
açığının yüzde 35'i AB ülkeleriyle
ticaretten kaynaklandı. Diğer
ülkelerle yapılan ticaretteki
Türkiyenin açığı yüzde 54
büyüyerek 17.8 milyar dolara
çıkarken serbest bölgelerdeki dış
ticaret açığı yüzde 31.8 artışla 1.2
milyar dolar oldu.
CARİ AÇIK
10 milyar
doları da aştı
Ekonomi Servisi - Cari işlemler
dengesi aylık bazda bu yıl eylül
ayında ilk defa 60 milyon dolar
fazla vermesine karşın bu yılın
ilk 9 ayı itibanyla açık 10 milyar
dolan aştı.
Merkez Bankası'ndan eylül ayı
ödemeler dengesi raporuna göre bu
yılın ocak-eylül döneminde 10.5
milyar dolarlık cari işlemler açığı
verilirken aynı dönemde kaynağı
belirsiz 1.8 milyar dolarlık para
girişi gerçekleşti. Net turizm
gelirleriyse ocak-eylül döneminde
21.2 oranında artarak 10.7 milyar
dolara ulaştı.
Öte yandan Merkez Bankası,
ödemeler dengesi
hesaplamalanndan
"bedebiz ithalat"
kaleminin
çıkanldığını
bildirdi. Bu
kalemin
çıkanlmasıyla ilk
sekiz ay 9.8 milyar dolar olan cari
açık rakamı, 712 milyon dolar
yukan revize edildı ve 10.5 milyar
dolara yükseldi.
Açıklamada, istatistiklenn
iyileştirilmesi amacıyla devam
eden "EVIF'nin Ödemeler Dengesi
5. El Kttabı
1
" çalışmalan
kapsamında, son dönemde ödeme
şekli 'bedekiz ithalat' olarak beyan
edilen işlemlere ilişkin değerlerde
gözlenen dikkat çekici artışm söz
konusu değişikliğe gidilmesine
neden olduğu belirtildi.
Pamuk üreticisi öfkeli
Diyarbakır'uı Bismil ilçesinde hükümetin tarun
politikalannı eleştiren yüzlerce çiftçi, AKP'nin ta-
ban fıyat beliıiemede bölgesel aynmcılık yapüğun
belirterek ürettikleri pamuklan yaktı. Çiftçiler," 1
küo fındık, 7 k9o pamuk. nerede adalet", "Unakı-
tan mısır satar, çiftçi mısır satamaz", "Pamuğu-
muzkefenimizoMu" şeklindesloganlararnlar.Çift-
çiler adına konuşan Mehmet Sait Akyddız, findık
ve çaya verilen fîyat arüşlanıun diğer ta- :
ürünlerine de vansrtü-
masuu isteyerek "Buğday. arpa. mısır ve ülkenin en
stratejik ürünü olan pamuk. maiiyetinin attında fi-
yatlarla sattfıyor" dedi. Haksızuğuı hesabtm san-
dıkta soracaİdannı söyleyen çiftçilerin eylenüne
destek veren CHP miUervekiUeri
Mesut Değer ve Hüseyin Güler
Bu eylem çiftçinin AKP'yi
idamı oldu" dedtter.
• îzmir'de haarhk
Pamuk ve üzüm üreticilerinin
AKP hükümetine seslerini du-
yurabilmek için ayn ayn
gerçekleştirdikleri mitingle-
rin ardından, bu kez tüm
üretkiler, CHP IzmirÜÖr-
gütü'nün düzen-
lediği Torbah
\litingrnde
bir araya gele-
cekJer. Miting
4Kasun'da.
(MAHMUT
ORAL)
• Türkiye'nin olağanüstü bir
biçimde büyüdüğünûn
vurgulandığı rapora göre,
Türkiye'de gerçek işsizlik
oranı yüzde 19.5. Raporda,
istihdam üzerindeki vergi
yükünün, 1999'da yüzde 22.8
iken geçen yıl yüzde 53.8
oranına yükseldiği ifade edildi.
LONDRA / ANKARA (AA) - Ulus-
lararası yatuım bankası Morgan Stan-
ley, Türkiye'nin, son 10 çeyrekte yük-
sek ekonomık büyüme yakaladığını,
ancak bu büyümenin. daha önceki
krizlerde ortaya çıkmış olan işsizlik
açığını ise kapatamadığını bildirdi.
Morgan Stanley'in. "Türkiye'dekiis-
rihdam" konulu raporuna göre, eko-
nomik büyüme çerçevesinde istih-
damda bir toparlanma oldu, ancak bu
henüz yeterli düzeyde değil. Bu yılın
ikinci çeyreğine kadar olan son bir
yılda, 492 bin kişiye iş imkânı sağlan-
dı. Ancak sürdürülebilir istihdam
için, bu rakamın daha yüksek olması
gerekiyor.
Raporda, resmi kayıtlara göre, da-
ha önce yüzde 12.3 düzeyinde olan iş-
sizliğin, bu yılın ikinci çeyreğinde
yüzde 9.3'e gerilediği kaydedildi. Bu-
na karşılık yaklaşık 1.1 milyon kişi
olarak tahmin edilen potansiyel iş ara-
yanlann da göz önünde bulundurul-
ması durumunda, Türkiye'de gayri-
resmi işsiz oranının yüzde 19.5 düze-
yinde olduğu ifade edildi.
îstihdama vergi arttı
Raporda, Türkiye'nin, istihdam
üzerinde vergi yükünün en yüksek ol-
duğu ülkelerden biri konumunda bu-
lunduğu vurgulanırken faiz oranlan
ve döviz kazançlannın, yatınmcılan
istihdamdan çok faizle para kazan-
maya yönelttiği kaydedildi. Morgan
Stanley raporunda, istihdamı caydı-
ran unsurlardan olan istihdam üzerin-
deki vergi yükünün, 1999 yılında yüz-
de 22.8 iken geçen yıl yüzde 53.8 ora-
nına yükseldiği ifade edildi.
Raporda aynca, ekonomik büyü-
menin doğnıdan yatınmlarla destek-
lenmesinin, istihdamın daha hızlı to-
parlanmasmı sağlayacağına da işaret
edildi.
Son bir yılda 60.4 milyar dolar satıma karşılık toplam 90.2 milyar dolarlık alım yapıldı
İthalat ihracatıkatladıBAŞAKSEZEN
ELAZIĞ - Yıllık bazda 90 milyar
dolan aşan ithalat rakamına ulaşılan
Türkiye'nin ihracatı, ekim ayında bir
önceki yılın aynı ayına göre yüzde
20.4 artarak 5 milyar 914 milyon do-
lara ulaştı. Bu rakamlarla birlikte ay-
lık bazda ihracat rekoru kınlırken
ocak-ekim dönemindeki ihracat ise
51.5 milyar dolar oldu.
Türkiye Ihracatçılar Meclisi
(TÎM) Başkanı Oğuz Saücı'nın Ela-
zığ'da düzenlediği toplantıyla açık-
ladığı verilere göre, son 12 aylık ih-
racat rakamı da 60 milyar 416 mil-
yon dolara ulaştı. Demir ve demir
dışı metaller sektöründe yüzde 68 ve
taşıt araçlan ve yan sanayi ile ma-
dencilik ürünlerinde yüzde 34'lük
bir artış gerçekleşti.
Sanayi mamulleri ihracatı bu ra-
kamlarla birlikte yüzde 23.8 'lik bir
artış gerçekleştirerek 5 milyar do-
lara çıktı. Zeytin ve zeytinyağı ih-
racatı yüzde 53 azaluken demir ve
demir dışı metallerin ihracatı yüz-
de 68 arttı.
Ök 10 aydyn fazla ihracat gerçek-
10 aylık ihracat 8.5 milyar doları buldu
Otomotivde rekor üstüne rekor
Ekonomi Servisi - Dış pazar ağırhklı
olarak büyümesini sürdüren taşıt araçlan
ve yan sanayii sektörünün ihracatı, ilk on
ayda yüzde 45'ten fazla artarak 8.5 milyar
dolarla tarihi zirveye ulaştı. Uludağ
Ihracatçı Birlikleri'nin verilerine göre, taşıt araçlan
ve yan sanayii sektörünün ekim ayındaki ihracatı,
geçen yıhn aynı ayına göre yüzde 36 artarak 941
milyon dolara çıktı. Sektörün 2003 yılının ekim
ayındaki ihracah 694. l milyon dolar olmuştu.
Sektörün ihracatı, geçen yıhn tümündeki düzeyinin
de yüzde 18.5 üzerinde
bulunuyor. 2003 yılında otomotiv sektörünün
toplam ihracatı 7 milyar I9l milyon dolar
olmuştu. Otomobil ihracatı da hızla
artıyor. Hk on aydaki otomobil ihracatı,
yüzde 82.8 artarak l milyar 734.7 milyon
dolardan 3 milyar 171.6 milyon dolara çıktı.
Otomotiv yan sanayi sektörünün ocak-ekim
dönemindeki toplam ihracatı ise 2 milyar 448.4
milyon dolar olarak gerçekleşti. Yan sanayii
sektörünün ihracatı, geçen yılın eşdönemindeki l
milyar 978.9 milyon dolarlık düzeyine
göre yüzde 23.7 arttı.
leştiren iller sıralamasında Istanbul
29 milyar 153 milyon dolarlık ihra-
cat tutan ve yüzde 57'lik payıyla bi-
rinci sırada yer aldı. Yılın ilk 10 ayı
itibanyla en fazla ihracat 7.2 milyar
dolarla Almanya'ya gerçekleştirilir-
ken tngiltere'ye 4.3, ABD'ye 3.9,
Italya'ya 3.8 milyar dolarlık ihracat
yapıldı.
TİM Başkanı Oğuz Satıcı, önü-
müzdeki 15 yılın, sadece ekonomi
ve rekabet açısından değil siyasal ve
sosyal açıdan da zorlu geçecek bir
dönem olacağını belirterek
U
AB ile
ilişkilerde yeni ve umut veren bir dö-
neme girmek, madalyonun bir yüzü-
nü, söz konusu yeni dönenıe adap-
tasyonda çeküecek zorluklar da ma-
dah onun diğer yüzünü oluşturuyor"
diye konuştu.
AB'den alınacak müzakere tari-
hinin tek başına ekonomiyi rahatla-
tacak bir olgu olmadığını söyleyen
TİM Başkanı Satıcı, müzakere sü-
recıne ilişkin koşullann hâlâ net
olarak telaffuz edilmediğine dikkat
çekerek diğer aday ülkelere getiril-
memiş şartlann Türkiye'ye getiril-
mesinin adil bir davranış olmadığı-
nı söyledi.
ÎŞÇMNEVRENÎNDEN
ŞÜKRA1N SONER
Patron Başbakan
Başbakan Erdoğan önceleri Kasımpaşalılığı ile
övünüyordu. Yetmedi, kendinetüccaıiığıyakıştır-
dı. Papa 5. Sixtus'un heykeli önünde attığı tarihi
imzadan sonra, yokluğunda Türkiye'de kendisi-
ne yönelik kimi eleştirileri içine sindirememiş ol-
malı ki.. "Ben neciyim ya? Ben buralann patronu
değilmiyim?" deyiverdi. Buralann patronu olarak
kendine hak gördüğü, SSK'lilerin mal varlığına el
koyma eylemine ilişkin eleştiri yapanlara, "O ba-
ğırıp çağıranlar, bu hastaneleri size bırakınz, ama
kalkıp da devletten bundan sonra 1 kunış para
isteyemezsiniz" tehdidini savurmayı unutmadı.
Bu tabloda işçi-işveren sendikalarının ayağa
kalkıp Başbakan'a, demokrasi, sosyal güvenlik
üzerine kimi dersleri vermeleri gerekiyor. En basi-
tiyle demokrasilerde, hukuk düzeni içinde birbaş-
bakanın, kendini ülkeyi yöneten patron olarak gör-
me lüksü olamaz. Olsa olsa iktidann başı olarak,
hukukun elverdiği ölçüler içinde, hükümet icraati-
nın yönlendiriimesi yetkisini kullanır, Meclis'teki
çoğunluk gücüne dayanarak da yine anayasal hu-
kuk düzeni içinde kalmak koşuluyla yasa değişik-
liklerine başvurabilir.
Olaya ilişkin tartışılan da zaten Erdoğan hükü-
metinin işçiler ve işverenler primleriyle oluşmuş
SSK mal varlığına bir yasa değişikliğiyle el koyma
yetkisinin olup olmadığı üzerine değil mi? Besbel-
li Sayın Başbakan, gasp niteliğindeki el koyma gi-
rişiminin haklılığını, gerekçelerini kamuoyu önün-
de içi rahat savunamıyor, SSK'ye bütçeden yapı-
lan desteği kesmekle tehdit ediyor. Tabii o nokta-
da gerçekleri saptınyor. SSK'ye hükümetlerin lüt-
fedip yardım ettikleri gibi bir görüntü veriyor. Oy-
sa kapitalist düzende de tüm devletler bütçelerin-
den çok ciddi paylarla sosyal güvenlik sistemle-
rine doğrudan destek veriyoriar. Bizde doğrudan
desteği öngören yasal düzenleme olmadığı için
sistem, SSK ve diğer sosyal güvenlik sistemlerin-
deki açıklann kapatılması biçiminde, haksız kara
delik kavramıyla işletiliyor.
• • •
Sizin anlayacağınız, kendini bu ülkenin patronu
olarak görmeye kalkışan bir başbakanın keyfine
bağlı olarak ne SSK'nin mal varlığına el konulabi-
lir ne de devletin sosyal güvenlik sistemine yap-
ması gereken destek sorumluluğundan kaçınıla-
bilir. Olsa olsa işçi haklannın karşısında, sosyal
devlet, sosyal sorumluluklardan kaçmak isteyen
bir iktidar, hükümet eliyle, yine anayasa ve hukuk
düzeninin elverdiği ölçüler içinde, kazanılmış sos-
yal haklardan geriye gidiş gerçekleştirilebilir.
Başka ülkelerde işçiler, sendikal hareketler, si-
yasi iktidarlann sosyal devlet, kazanılmış haklar-
dan geriye gidişe ilişkin icraat ve yasal düzenle-
melerine karşı etkin eylemleriyle set çekiyorlar.
Son yıllann bütün büyük işçi direnişleri, grevle-
rinin, siyasi iktidariara karşı etkili protestolann gün-
deminde sosyal devletten sapmalar, sosyal gü-
venlik sistemlerinde yapılmak istenen budamala-
n durdurmak var. Doğal olarak tekelci sermaye-
nin siyasi iktidarlar üzerindeki etkileri, belirleyici-
likleri çok güçlü olsa da hükümetler sosyal güven-
lik sistemlerini geriye götürme çalışmalarında is-
tediklerini kolay kolay gerçekleştiremiyorlar. İşçi
eylemleri, sendikal hareketlerin güçlerine bağlı
olarak kendilerine çekidüzen vermek, kazanılmış
hakları budama hırslarına fren koymak zorunda
kalıyorlar.
Elbette Başbakan Erdoğan da Türkiye işçi sını-
fı sendikal hareketinin, dünkü Cumhuriyet'\n 1.
sayfa ana yorumunda yer aldığı üzere Bu garip
gidiş nereye?" türünden bir soruyu, etkin, anlam-
lı sorabilmesi halinde olacakları çok iyi bilmekte.
Kişisel kanım, uyanıştan yana bir kıpırdanıştan
çok korktuğu için de tehditle, sendikal liderlerin
bağımlılıklannı, korkulannı besleyerek susturma-
yı çözüm görüyor. Günü kurtarmaya bakıyor. Ya-
nn için iktidan da dahil, partisinin, hükümetinin, ül-
kenin sorunlannı katlıyor. Bırakınız SSK hastane-
lerine el koyabilmeyi, sağlık hizmetlerini yoksul
halk, işçiler için paralı hale getirebilmeyi, sosyal
devletten istenen sapmalan yapmak, işçileri, sen-
dikaları, halkı sindirilmiş bu ülkede bile öyle kolay
bir iş değil.
Yıllann siyasetteki boşluğu, seçim sistemi sa-
yesinde, piyangodan, Meclis çoğunluğunu almış
olarak tek partili iktidann başı olmak başka. Baş-
bakanlık'ın bilincini, sorumluluğunu, demokrasiyi
içinize sindirmiş olmak çok başka. Dünyada se-
çimle iktidara gelmiş, kendisini "buralann patro-
nu" ilan etmiş başka bir başbakan örneği var mı-
dır bilemiyorum. Ancak bizim ülkemizde anaya-
sal hukuk düzeni, demokrasi sınırlarını çok fazla
zorlayan, bedelini hem partisine hem de halkımı-
za, demokrasiye çok pahalıya ödettiren çok faz-
la başbakanımız oldu. Kötü isim bırakarak tarihe
gömüldüler.
soner@cumhuriyetcom.tr
Maaşları ödeyemiyordu
Hema Dişli borç
yüzünden kapandı
POLATLI(AA)-
Istanbul Sanayi
Odası'nın açıkladığı
Türkiye'nin 2.
Büyük 500 Şirketı
araştırmasında
50.9 trilyon lira ile
üretimden satışlarda
ikinci olan
Hema Dişli
Fabrikası, borç
yüzünden kapandı.
lşveren Emin Hattat
yedi aydır maaşlannı
alamayan 638 işçinin
işi bırakması
nedeniyle 10 gündür
üretim yapamayan
fabrikayı kapatma
karan aldı. Hattat,
tüm malvarlığınm
ipotekli olduğunu,
fabrikayı
kapatmaktan başka
çaresi obnadığını
söyledi. 30 yıldır
faaliyet gösteren
Hema Dişli'nin
yansı bankalara ve
devlete, yansı da
SSK'ye olmak üzere
100 milyon dolar
borcu olduğu ifade
ediliyor. Hema
Dişli'ye üretim
yaptıran JBS, Uzel,
Otosan, MAN ve
Arçelik gibi
firmaların
siparişlerini iptal
ettikleri, fabrikarun
bu nedenle 1 trilyon
lira zarar ettiği öne
sürüldü.