19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2004 SALI SAGLIK Hastalardan para aldığı için görevden uzaklaştınlan doktor, 'operasyonlannı' başka isimle sürdürdü Her şey 'bıçak parası' içinFARUKKIKIAY' YALÖVA-Yalova Devlet Hastanesi'nde gö- revliyken bıçak parası aldığı gerekçesiyle hak- kında dava açılan -ve suçlu bulunduktan son- ra görevden uzaklaştınlan Opt. Dr. Celal O- haner'in başka daksorlann adını kullanarak ay- nı hastanede bir dLzi ameliyat gerçekleştirdi- ği ortaya çıktı. Cihaner'in hastaJardan bıçak parası almaya devam ettiği ileri sürülürken II Sağlık Müdü- riitshakÇaltşkan'tnuygulamadanhaberdarol- masına karşınhiçbir işletn yapmadığı iddia edil- di. 3 yıl Yalova Devlet Hastanesi'nde çalışan bir hemşirenin şikâyeti üzerine Kadın Doğum Uzmanı Opt. Dr. Celal Cihaner'in sezaryen ya- pılan hastalanndan bıçak parası aldığı ortaya çıktı. Savcılığın soruşturmasırun ardından Ciha- ner hakkmda "görevikötüye kuflanma" suçun- dan dava açıldı. Suçlu bulunan Cihaner, Sağ- lık Bakanlığı'nca görevden uzaklaşurıldı.Emek- li olan Cihaner'in yasadışı yollardan yeniden Yalova Devlet Hastanesi'nde göreve başladı- ğıbelirlendi. Cihaner'inbaşka doktorlann adı- nı kullanarak ameliyatlara katıldığı ve 750 miryon lira ile 1 miryar lira arasında bıçak pa- rası almaya devam ettiği saptandı. Skandal, bir hastanın CHP Yalova Milletvekili Muharrem Ince'ye bu durumu şikâyet etmesiyle ortaya çık- tı. HastaneJer bitinçh" olarak yıpratilryor Yalova Devlet Hastanesi'ndeki skandaldan II Sağlık Müdürü Ishak Çalışkan'ın haberi ol- duğunu, ancak Cihaner hakkında hiçbir işlem yapmadığını savunan tnce, "II Sağlık Müdü- rü derhal istifa etmeüdir. Hastalar birer müş- teri olarak görülüyor. Devlet hastaneferi Özel- Kkfc yıpratrimak isteniyor. Hastalar özel has- tanelere yönJendirütyor" dedi. Çalışkan'ın özel birhasiane sabibi olduğunu ve AKPII Yö- netüni'nce II Sağlık Müdürlüğü'ne atanması- nın sağlandığını belirten înce şöyle konuştu: "Hastalannözelhastanelere yönlendiriane- süıe karşı çıkacak, bu hastaneleri denedeyecek obn kişi, özel hastane sahibL Bu bilgfleri Sağ- nk Bakanhğı'na ulaşOrmama karşın şu ana kadar herhangi bir işlem yapdmadı. Önünıûz- deld günferde bu skandaOarla flgili Mecüs'e bir soru önergesi vererek konunun araşünl- masuu fcteyeceğnn." SSK'ninve tüm kamukurumlannabağlı sağlık kuruluşlannınbakanlığa devrini öngören tasarı Meclis'te Alan dasatandaErdoğanANKARA (CumJıuriyet Bürosu) - SSK hastanelennin Sağlık Bakan- lığı'na devrini öngören yasa tasan- sı, TBMM Başkanlıgı'na sunuldu. Tasanya göre, kamu kurum ve ku- ruluşlanna ait tüm sağlık birimleri ile her türlü taşınır, taşınmaz ve ta- Şitlar bedelsiz, SSK'ye ait olanlar ise rayiç bedel karşuıgında Sağlık Ba- kanlığf na devredilecek. Tasanda, Köy Hizmetleri 'nin tas- fiyesini öngören tasanda olduğu gi- bi anlaşmazlık durumunda Başbakan Tayyip Erdoğan a " h a k e n T yetkisı veriliyor. Baa Kamu Kurutn -ve Kuruluşla- nna Ait Sağlık BirimlerininSagJıkBa- kanhğfna Devredilmesine Dair Ya- sa Tasang, TBMM, Cumhurbaşkan- • AKP'nin hazırladığı tasanyla SSK hastanelerinin taşınır ve taşınmaz mallan rayiç bedel karşıhğında Sağlık Bakanlığı'na devredilecek. Tasan hükümlerine göre, devir sırasında ortaya çıkan anlaşmazlıklan ise hem satma hem de satın alma kararını veren Başbakan Tayyip Erdoğan üstlenecek. lığı, yüksek mahkemeler, TSK, üni- versiteler, mahalli idarelerve bazı va- kıflara ait sağlık birimleri ile Genç- lik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne ait sporcu eğitim ve sağlık merkezleri hariç ohnak üzere, bakanlıklar, ba- kanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkin ku- ruluşlanru ve diğer kamu kurum ve kuruluşlannı kapsıyor. Tasan uyannca, kamu kurum ve kuruluşlanna ait tüm sağlık birim- leri, bunlara ilişkin her türlü görev, hak ve yükümlülükler, taşırurlar, ta- şınmazlar ve taşıtlarla birlikte be- delsiz olarak, SSK'ye ait olanlar ise rayiç bedeli karşıhğında Sağlık Ba- kanlığı'na devredilecek. Bütçe uyannca genel ve katma bütçeli idarelerden devredilen sağ- lık birimlerinde istihdam edilen per- sonele ve buralarda kullanılan araç, gereç, malzeme, demirbaş ve taşıt ah- mı ile bunlann bakım ve onanm gi- derlerine ilişkin olarak belirlenmiş bütçe ödeneklerinin devir tarihi iti- banyla kalan tutan, devirle birlikte Sağlık Bakanlığı bütçesine aktanla- cak. Yasanın yayımı tarihinden itibaren 3 ay içinde, devredilen her bir sağ- lık birimi için biri Maliye Bakanlı- ğı, biri Sağlık Bakanlığı ve biri de sağlık birimi devredilen kamu kurum ve kuruluşlanndan olmak üzere 3 kişilik bir komisyon kurulacak. Bedeli Hazine ödeyecek SSK'ye ait sağlık birimlerinin dev- re konu taşırur, taşınmaz ve taşıtla- nnuı bedeli Maliye Bakanlığı tem- silcisinin koordinatörlügünde Sağ- lık Bakanlığı ve SSK temsilcilerin- den oluşan komisyonlarca tespit edi- lecek. Anılan bedel Hazine tarafın- dan karşılanacak. Öte yandan Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Osman Küçükosma- noğtu, "SSK'nin gerçeksahiplerine daıuşümadan, anayasamr/m çerçeve- lediği hukukanlaytşma aykm olan bu devir gjrişimi mülkijet hakkuıa mü- dahaledir" dedi. Türkiye 3. sırada Akraba evliliğinin düşmanı eğitim ŞULEKÖKTÜRK Çok sayıda genetik hastalığın ortaya çıkma olasılığını arttıran akraba evliliğı Türkiye'rün yüzde 22'sinin yaşamını etkiliyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bazı köylerde ise akraba evliliği oranı yüzde 38'lere çıkıyor. Uzmanlar, özellikle kadın eğitiminin arttığı bölgelerde akraba evliliği oranının düşüklüğüne dikkat çekerek dini ve etnik gruplarda ise akraba evliliğinin çok yüksek olduğunu vurguluyorlar. Türkiye akraba evlilikleri yapan ülkeler arasında Mısır ve Hindistan'dan sonra üçüncü sırada yer alıyor. Ortalama yüzde 22 oranında akraba evliliğinin yaşandığı Türkiye'de, Kanada'nın 10, Belçika'nın 16 katı daha fazla akraba evliliği yapılıyor. Oran bölgelere göre de değişiyor. llk sırayı yüzde 32 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi alıyor. Burayı yüzde 25-30 ile Doğu Karadeniz, yüzde 22 ile Güney Anadolu, yüzde 21 ile Kuzey Anadolu, yüzde 16 ile Barı Anadolu izliyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genetik Araşhrmalar Merkezi'nden Prof. Dr. Adnan Yüksel, akraba evliliğinin eğitimle ters orantılı olduğunu belirterek araştırmalann, eğitilmiş kadın sayısının yüksek olduğu yerlerde akraba evliliğinin azaldığını gösterdiğini söyledi. Amca, teyze, dayı, hala çocuklan ile evliliklerin fazlahgına dikkati çeken Yüksel, "Akrabahk varsa ve o akrabalarda genetik bir hastahk varsa bu hastalığın çocukta görülme oranı çok yükseliyor. Ne kadar yakmsa o hastalığın ortaya çıkma olasüığı artar. Nornıal olmayan doğumsal hastahk görülme riski toplumda yüzde 2-3'ken akraba eviiliklerinde 5-6'ya çıkryor" diye konuştu. Yüksel, akraba eviiliklerinde hasta olan genlerin çekinik olsa dahi bir araya gelip baskın gen olarak hastalık ortaya çıkardığını söyledi. Yüksel, akraba evliliğinde ortaya çıkma riski artan hastalıklan şöyle sıraladı: "Zekâ geriliklerinin bir kısrru. fenilketonüri, ailevi akdeniz ateşi, taj sack hastahgı, andoffhastanğı, konjenital adrenal hiperplazi, genetik sağırtyc albinizm ve akdeniz anemisi." GenetiğiDeğiştirümişOrganizmalara HayırPlatfbrmu'nun domatesbalonu Ankara'ya getirikti. (AA) CanavardomatesAnkara'da GDO 'lu ürünlerin ticaretinin serbest olmaması gerektiğini vurgulayan Bakan Güçlü, önlemlerin arttırılacağını söyledi • Prof. Dr. Adnan Yüksel, araştırmalann, eğitilmiş kadın sayısının yüksek olduğu yerlerde akraba evliliğinin azaldığını gösterdiğini söyledi. L ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tanm ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, genetiği degişti- rilmiş ürünlerin saptanması için laboratuvar alt- yapısmı iyileştireceklerini vurguladı. Bakan Güçlü, 90 sivil toplum kuruluşu tara- fından oluşturulan Genetiği Değiştirilmiş Orga- nizmalara (GDO) Hayır Platformu'nun Abdi Ipekçi Parkı'nda sergilediği "canavar domates bakmu"nu ziyaret etti. Güçlü, yurttaşlan tedirginlik içinde bir beslen- me sorunuyla karşı karşıya bırakmak isteme- diklerini belirterek, bunun için GDO'lu ürünle- rin ithalinin, üretiminin ve ticaretinin serbest ol- maması gerektiğini söyledi. Halen Türkiye'de, tohum dışında GDO'lu ürünlerin ithalininyasak olduğunun da altını çizen Güçlü, şöyle konuş- tu: "Tophımumuzdabnüıiinleıieflgifi olarak ar- tan kaygılan ve sivil toplum kuruhışlaruun has- sasiyetferini de dikkate alarak. bu konuda labo- ratuvaraHyapanızıdahaö1feştiri}t>ruz,Günırük- lerde bu konuda yeni incdeme imkaıılan ve tes- ph imkânlannı geBştireceğiz.'' GDO'ya Hayır Platformu adına konuşan Zi- raat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gök- han Günaydm da, canlılar için son derece zarar- h etkiler doğuran GDO'lu ürünlerin, 1998 yılın- dan beri Türkiye'ye hiçbir denetime tabi tutul- madan girdiğini söyledi. Cenetik ayıklama Kansere karşı ısmarlama bebek • Kanser yapıcı geni taşımadığı belirlenen embriyon ya da embriyonlar, anne adayının rahmine yerleştirilecek. LONDRA(AA)- Ingiltere'de anne babalara, çocuklanna, kanser yapma riski bulunan genlerini geçirmelerini önleyebihnek amacıyla tüpte döllenen embriyonlar arasında seçim yapma izni verildi. Üreme ve Embriyoloji Kurumu sözcüsü, bu tekniğin yakında dört çifte uygulanacağını bildirdi. Sözcüye göre, tüpte döllenme sonucu elde edilecek embriyonlar, 6 ila 10 hücreden ibaretken incelenecek ve kısaca FAP olarak adlanduılan kanser yapıcı geni taşımadığı belirlenen embriyon ya da embriyonlar, anne adayının rahmine yerleştirilecek. FAP geninin, rektum ya da kalın bağırsak kanserine yol açabildiği kaydedildi. Ingiltere'de, genetik tedavi amacıyla embriyon seçmeye geçen temmuzda izin çıkmıştı. O zamanki amaç, tedavi edilmesi imkânsız hastalıklara yakalanan çocuklann "sjpariş" kardeşlerden alınacak hücrelerle tedavi edihnesiydi. Prof. Korkmazlar: Uyum sorunu yaşayan çocuklann özel ilgiye ihtiyaçlan var HiperaktİYİte hastahk değil • Dikkat eksikliği, aşın hareketlilik ve dürtüsellikle karakterize olan hiperaktivite, okul çağı çocuklannın yaklaşık yüzde 3- 5'inin sosyal yaşama uyumunu zorlaştrnyor. tstanbul Haber Servisi - Dikkat ek- sikliği, aşın hareketlilik ve dürtüsel- likle karakterize olan hiperaktivite, okul çağı çocuklannın yaklaşık yüz- de 3-5'inin sosyal yaşama uyumunu zorlaştınyor. Özel Kültür Okullan Geliştirme ve Eğitim Merkezi (KUGEM) tarafin- dan düzenlenen "HiperaktiviteveÖğ- renme Bozukluğu" konulu seminerde konuşan Prof. Dr. Ümran Korkmaz- lar, erken hiperaktivitenin en beürgin özelliğinin dikkat eksikliği, sürekli hareketlilik ve acelecilik olduğunu belirtti. Bunun bir hastalık değil zihin- sel bir farklılık olduğuna işaret eden Korkmazlar, anne-babalara şu öneri- lerde bulundu: • Bu özel durum erken yaşlarda tes- pit edilirse 30-40 dakika egzersiz, da- ha geç yaşlarda ise 1-2 saat egzersiz yapmayı gerektirir. • Cocuğu olduğu gibi kabul edin. Onun pek çok işi başarabilecek kadar zeki, uyanık ve istekli olduğunu bilin. • En önemlisi, çocuğa değerli oldu- ğunu hissettirin. • Başarması için baskı yapmayın, destek olun, yönlendirin. •Üstesinden gelebileceği görevler verin, diğer çocuklarla kıyaslamayın. • Kolay anlaşıhr, aynntısız bir dil kullanın. > SALI ORHAN BURSALI Sopun TÜPklüğün Değerinde! Türkiye'ye ne demeli? "AzınlıklarRaporu" ile baş- layan tartışmada bir isim aranıyor!? Tabii arayan biz- ler.. Türkiyeli mi desek, yoksa ne!.. Avnjpalının ise böy- le bir derdi yok.. Yüzyıllardır kullandıklan Türk, Tür- kiye sözcüklerini değiştirerek kafalarında kanşıklık isteyeceklerini de sanmam.. En aşın uçtakileri bir de Kürt devletinin kurulmasını isteri Çerkezler, Lazlar, hele hele Kürtlerin bol olduğu bu ülkede herkese Türk demek ayıp olmuyor mu tartış- ması, şüphesiz yeni değil. Biz de gençliğimizde Tür- kiye halklan, Türkiyeli demeyi tercih ederdik daha çok... Kültürel olarak bilinçli bir Kürt yurttaşın kendi- ni Türk olarak tanımlaması zordur. Karadenizliler, kim- senin şüphesi olmasın, "Hepumuz Turkuz da" der- ler.. Bir Çerkez Çerkezdir.. Türkiye'de kendilerini Türk olarak nitelendiren etnik azınlıktan yurttaşlar şüphe- siz vardır.. Onlar pragmatist davranır, Türklükleriyle ekonomik ve toplumsal yarar sağlar, en azından za- rara uğramaz! Bir kimlik bunalımı şimdi üst düzeye tırmanmış du- rumda.. Ne zaman? AB üyeliği söz konusu olunca.. Bazı aydınlar, AB üyeliğine engel olabilecek ne var- sa, peşinen güverteden aşağı atmak niyetinde.. Ba- zılannın Lxızan'ı tartışma konusu yapması bundan. Bir- çoğu, çok samimi olarak, federatif yapıdan yanadır. Gerekirse, Kürtlerin ayrılması fikrini sepetlerinde tu- tarlar; zaman uygun olunca dışanya salmak için.. Federatif yapı? Niye olmasın! Ama, şu koşullar- da; federatif yapı, sadece Anadolu'nun, ülkenin aley- hine çalışacaktır.. Niyesine gelince: Çünkü Türklüğün, Türkiye'nin "değeri düşük"! Bütün sorun da burada! Bir kısım aydınlar, çok ar- zuladıklan AB'nin yüksek değerlerine, Türklüğü de fe- da etmeye hazırdır. Zaten çoğu kimse "TürklCık"ten memnun değildiri Raconu olmayan bir ırk ve ülke! • • • Mehmet Atabek ile 12 Eylül koşullannda Çanak- kale'ye hapishane ziyaretlerine taşındığımız günler- de savaş alanlarını gezerdik.. Birgün arabayla boğa- za nazır bir alana geldik. Tepede bir araba vardı, ka- pılan açıktı ama içinde kimse yoktu. Derken biraz aşağıda üstlerini başlannı derteyip toparlayan bir genç çift göründü! Çanakkale savaşlannın gölgesinde, kutsal yerler! Birbirimize baktık. Mehmet "Işte atalanmız herhalde bu özgürlüğümüz için öldüler" dedi. Gülüştük! Bu öyküyü şunun için anlattım: Çanakkale Sava- şı, Kurtuluş Savaşı, Mustafa Kemal'in bütün devrim- leri, bugün bazı aydınlann "Neden liberalizme geç- medi" diye eleştirerek aklıevvel fikirler ileri sürdüğü ekonomik devletçiliği bile, Türkiye'ye hep değer ka- zandırdı. Bu degerier bir bir üstüne katlanarak, bütün dün- yada saygın Türkiye Cumhuriyeti ortaya çıktı! Türki- ye, Türklük gibi kavramlann değerinin üst düzeyde seyrettiği dönemlerdi! ••• [ Ama sonra? özellikle 1946'lardan itibaren, ülkemi^ zin ve Türklüğün değerinde yıldan yıla azalma oldu! Bütün bu değer azalma-azaltmalarda, birinci de- recede merkezin, merkez sağ politikalann ve sahip- lerinin ayak ve parmak izleri vardır! Bu değer azaltmalann ana kaynağı şüphesiz eko- nomiktir. Ekonominin her ıktıdar dönemınde yediği de- rin dip vurgunlanyla, Süleyman Demirel'in deyimiy- le "1 Cent'e muhtaç" ülke yaratıldı, kapağı dışan at- ma niyetinde milyonlarca yurttaş oluşturuldu.. 40 yıl- da 18 kez IMF'nin kucağına oturtulan bir ülke dere- kesine düşürüldü, Türkiye Cumhuriyeti! Bugün; ı • kendi ekonomik kalkınmasını planlamaktan aciz, • ulusal irade zayıflığından mustarip, • kendi sorunlannı tartışma ve ulusal çözüm üret- me akıl ve yeteneğinden yoksun, • geleceği için AB'den başka bir seçenek göreme- yen bir ülke! Şimdi boyle bir ülkenin değerinin yüksek olduğu- nu kim söyleyebilir? Türkiye ve Türklüğün sosyolojik değeri ön planda- dır. Bu değer, ne Avrupa düşmanlığı yaparak, ne ırkı yücelterek, ne en ulusalcı kesilerek yükseltilemez. Uç noktada hamasetler, keskinlikler, ancak daha da küçülmeyi, büzülmeyi beraberinde getirme tehlike- sini içinde taşır. Türkiye'nin ve Türklüğün değerinı yükseltmedikçe, yani çok çalışmadıkça, aklı kullanmadıkça, pınl pırıl bir ekonomi ve mutlu insanlar ülkesi yaratamadıkça, bu değer zor yükselir.. Federatif bir yapı mı? Tabii.. Niye olmasın.. Türkiye çekim gücü yüksek bir ülkeye dönüştürül- meli öncelikle, kıskançlıkla, akılla, bilimle, hemen ve derhal! O zaman çevrede, bölgede büyüyen bir federatif ülke olabiliriz.. Ama şimdi, sadece, küçülen... ' obursali(5 cumhuriyet.com.tr FAIİH1. ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN 2002 872 Davacı lstanbul Valilıği (11 Özel ldare Müdürlüğü'ne ızafeten) vekili tarafından davalılar Abdurrahman oğlu Ali, Mehmet oglu Osman, Mustafa kızı Zeliha Naside, Abdullah oğlu lbrahım, Mustafa oğlu Osman, Sadberk, Maide, Cemal, Necdet. Doğan, Nezihe, Fikret, Ayşe Esın, Mehmez Remzi, Mehmet Nusret, Hatice Kevser aleyhlerine açılan tapu kaydı iptali (tescil davası sonun- da;) Mahkememizin 27.2.2004 tarihlı 2002 872 Esas No: 2004 98 Karar sayılı karannda davalılann paylan yazılırken, fazladan (üç) sıfır konulmuş olup, kararda sehven yapılan maddi hatanın düzeltilmesi için davacı vekili 27.9.2004 tarihli dilekçesi ile tavzih talebinde bu- lunduklanndan, mahkeme karannda davalılann hısseleri aşağıdakı şekilde, (tapu kaydına göre) düzeltilmesini; 1- Abdurrahman oğlu AJı: 30.000 600.000 2- Musta- fa kızı Naşide: 23580 600.000 3- Mehmet oğlu Osman: 19. 200 600.000 4- Abdul- lah oğlu Ibrahim: 19.200,600.000 5- Mustafa oğlu Osman: 9. 600600.000 6- Sad- berk: 9.339 600.000 7-Maide: 9.339,600.000 8-Ce- mal: 9.339/600.000 9- Necdet Doğan, Nezihe Fikret, Ayşe Esin. Mehmet Remzi ve Mehmet Nusret: 9.339/600.000 10-Hatice Kevser: 1965/ 600.000 Fatih 1. Asliye Hukuk Mahkemesı'nin 27.2.2004 ta- rih ve 2002872 Esas, 2003'98 Karar sayılı karannda davalılann hisselerine yapılan maddi batanıo düzeltil- mesini talep eden davacı vekilinin 27.9. 2004 tarihli tavzih dilekçesinin tebligat yapılamayan davalılar, 1- Abdurrahman oğlu Ali, 2- Mehmet oğlu Osman, 3- Mustafa kızı Zeliha Naside, 4- Abdullah oğlu Ibrahim, 5- Mustafa oglu Osman, 6- Sadberk, 7- Maide, 8- Ce- mal, 9- Necdet Doğan. 10- Nezihe, 11- Fikret, 12- Ayşe Esin, 13- Mehmet Remzi, 14- Mehmet Nusret, 15- Hati- ce Kevser'e ilanen tebliğinden itibaren 10 gün içmde davalılann itirazlan varsa bildirmelerine, ilanen tebliğ olunur. 27.9.2004 Basın: 49498
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle