17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EKİM 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK 'Dinleyicilerim beni bırakmadı' "Titizlik ve mükem- meüyetçj|ik"SeklaBağ- can'ın müzik yaşamın- da temel ilkesi olmuş. Zamanı olsa son albü- münün üzerinde 6 ay daha uğraşırmış. Selda Bağcan'ın üç nesildir dinlenen bir sanatçı ol- masının sım da bu dik- katii çalışmasında yat- yor kuşkusuz. Yetene- ği, dünya görüşü ve duygulan Selda'nın far- kını yaratıyor: "Türki- ye'de hak ettiğim yerde- yim. Dinleyicilerim be- ni hiç bırakmadı. Sol protest müzikte önem- ü biryerdeyim ama Tür- kiye'de bir de popüler müzik var. Onlar bizi hep itip kaktılar bugüne ka- dar. Biz hep kaybeden- lerden olduk. Tek kanal döneminde hep üzeri- mize carpı işareti koy- dular. Ama biz halkı can evinden vuran protest müzikle, o sözlerle ba- şardık. O dönemde be- nim akranlanm Nilüfer, daha sonra Sezen Ak- su, Nüket Duru her gün televizyonlarda boy gösterirken 15-20yıl ba- na yasak koydular. Şim- di o yasak kalkb, özel kanallar da çıkınca bi- raz rahatladık." Selda Bağcan Denizlerin Dalgasıyım'la geçmişten günümüze Türkiye'nin öyküsünü anlatıyor îsyanındinmeyensesiHATİCETUNCER I syanın 33 yıldır dinmeyen sesı Selda Bağ- can bu kez "Denizlerin Dalgasıyım"da geçmişten günümüze Türkiye'nin hıkâ- yesını anlatıyor. Protest müzığın bir numaralı kadın sesı ve en önemli sanatçılarından biri ol- ma özelliğini yıllardır kaybetmedi. "Ben hal- kunın kavgasıynn-Yannlann sevdasıyun» Ben öhnedim ld" diye uzun bir ad taşıyan albümün- de, düşüp yeniden ayağa kalkanlar, yoksullar, evlat acısı çekenler, depremin yıkımını yaşayan- lar Selda"nın sesinde dile gelmiş. KAZAYA İNAT Unkapanı'nda tMÇ Bloklan'nda sahibi oldu- ğu Majör Müzik'teki sohbetimız "Deniderin Dal- gasynn" üzerineydı. 2000 yılında geçırdiği tra- fik kazasından sonra 2002 'de "Ben Geküm" al- bümünü çıkaran Selda, kendisini yatağa düşü- ren kazaya inat iki yılı çok yoğun geçırdi. Al- büm tanıtımı, konserler arasında koşuşturur- ken yeni albüm çahşmalannı sürdürdü. Tıtiz bir çahşmayla sevenlerine sunduğu albümde yine acı, yine isyanla sesleniyor. Selda, Sedat Çak- mak adlı bir dınleyicisınin "www.seldabagcan. net" adlı veb sıtesine yazdığı "Senin yüzünü gü- ler gördük ama sesin >ine ağhyor" sözlennden çok etkılenmış: "Duygulannr önemli olan. Ses herkeste var. Mutfağlnda şarkı söyleyen bir ka- dmın da bazen çok güzel sesi olduğunu fark ede- riz. Ben içe dönük, yay burcu insanıyım. Fırü- nalar hep içinıdeyaşanır. Şair Nihat Behram ge- çen uğramıştL' Serun içuıde fırtınalar kopuyor, saklıyorsun. Volkansın patlıyorsun" dedl İçe kapanık olduğum için duygulanmı şartalara döküyorum. Firtınalarhep içimdekoptuğuiçin şarkılarda isyan olup pathyor. Kimisi hikâyey- İe. romanla ifade eder. Benim iç dünyamda ya- şadıklanm sesimde isyana dönüşüyor. Ne kadar neşeh şarkı da söylesem o sözler acıklı çıkryor ağamdan." DüŞÜP DÜŞÜP KALKMAK "Denizlerin Dalgasıyım", söz ve müziğini Tu- nay Bozyiğit'ın yazdığı "Düşen Hep Yerde mi Kafar" şarkısıyla başlıyor. Selda bestesi ve söz- lerini çok beğendığı şarkıdan çok etkılenip ken- dı deyışıyle "Feryat figan" söylemış: "Beniet- kileyen sözdür, ondan sonra melodik yapı geür. 'Düşen hep yerde mı kalır' sözünü günlük ko- nuşmalannuzda da kullanınz. Sözkri o kadar güzekfitdherkesi anlaüyor. Hepimizin düştüğü, beimizi doğrultup kalkamayacağımızı zannet- tiğimizdönender ohnuştur. Benim hayatnnda dü- şüp düşüp kalkmak defalarca oldu. Beni ifade Selda Bağcan. "tçe kapanık olduğum için duygulanmı şartalara döküyorum. Firtınalar hep içimde koptuğu için şarkılarda isyan olup patlıyor" diyor. • Protest müziğinbir numaralı kadın sesi Selda Bağcan yeni albümüyle dinleyicisiyk hasretgideriyor. Albümün açıhş parçası Düşen Hep Yerde mi Kalır: "SözJerio kadargüzeldi ki herkesi anlatıyor. Hepimizin düştüğü, belimizi doğrultup kalkamayacağı mızı zannettiğimiz dönemler ohnuştur. Benim hayatunda düşüp düşüp kalkmak defalarca oldu. Beni ifade ettiği gibipekçok tdmseyi de ifade edebilecekbir şarh." ettiği gibi pek çok Idmseyi de ifade edebilecek birşarkL" Nıhat Behram' ın bilınen bir şiiri olan "Ay Işığı Yana Yana" Grup Sentez'den Vedat Ak- taş'ın bir bestesi. Bağcan, Banu Kırbağ'ın F tıpı cezaevlenni protesto için girdikleri ölüm orucunda yaşamını yıtırenler için yaz- dığı "Selam Sana"yı albümüne alarak du- yarlıhğını bir kez daha göstenyor. ÂşıkMah- zuni Şerifin oğlu Emrah Mahzuni'mn in- ceden inceye eleştin yüklü "Bulgunınan Tarhana" eserine klip çeken Selda, albü- mün ikinci klibini Neşet Ertaş'ın "Ah Yalan Dünya" türküsüne çekecek. A H YALAN DÜNYA... Bağcan, "An Yalan Dünya"nın. 197 l'de bü- yük çıkış yaptığı yine bir Neşet Ertaş türkü- sü olan "TatnDüBm" kadar sevileceğine ina- nıyor. Azen sanatçı Âşık Elesger'ın"Dünyaîki- mizHTınde değişık bir tını yakalayan Bağcan, Hasan Genç ısimli besteciden aldığı "Duvar- da Sazun"dan çok etkilenmiş. Bestelere ağır- lık veren Selda Bağcan, KâhtaHalayı ve Aşık Derth' Divani'nın derledığı Semah-Miraçla- ma-Tevhh gıbi anonim eserleri sesı ve yoru- muyla yeniden yaratıyor. Bağcan, üçüncü kli- bini "Sivas'ın YoDaruıda"mn bestecisi Meh- metOzcan'ın eserine çekecek "Ben de o kuşağın insamyun. O dönem De- nız'ler içerdeyken 'Mapushaneye Güneş Doğ- muyor'u söylemiştim. 20yaş civanndaydım. Oral Çalışlar'uı yaasından öğrendim. Deniz Gez- miş, cezaevininin berberinde benim plaklan- mı dinlermiş. O zamanlar cezaevleri daha de- mokratik yönetüirmiş demek kL. Ben 12 Ey- lül sonrası girdiğimde ne radyo ne gazete ne te- levizyon vanh. Deniz'k hiç tanışmadım ama haDiarasmda 'Deniz'in nişanhsı' okluğumada- ir bir > aJaşürma söylenti yayılmıştı. Bu şarkı Denizler'i anlaüyor. Dalga dalga bugüne gel- dik" demek istiyor." u Gülüm Emncan", 39 bin kişinin öldüğü 1939 Erzıncan depremıni anlatıyor. Aşık Ya- şar Tan'ın depreme karşın kentine küsmemiş, gurbette hasret çeken birinın ağzından yazdı- ğı bir eser. Kürtçe bir anonim eser olan Eman Dilo'yu da seslendıren Bağcan, Emrah Mah- zunı'nin babasına yazdığı ağıtla Âşık Mahzu- nfye saygısını bir kez daha dıle getiriyor. Bağcan, klıplerini döndürmek için bugüne kadar büyük paralar ödemesinden şikâyetçi de- ğıl. Hiç değilse, "oyunu kurahna göre oyna- VTp* parasını verip şarkılannın du>ıılmasını sağ- ladığını düşünüyor " 1992 \ıhnda yasak kalk- ü ama 1987'de' Yürüyorum Dıkenler Üzenn- de' çok satnuşü. Böyle bir beste olunca ekran- da görünmenize gerekvok. Ama ben her yü böy- le bir beste nereden bula>ım... Yanikoşuhareşh değil. hep negatiften başlamak durumundası- nız." ÇüNKÜ O HEP YASAKTI Bağcan hep acı dolu seslenmesiru de ken- dını "kaybedenler"den hissetmesine bağlı- yor. "Halkımız çok yoksul olduğu gibi ben de ömür boyu sıkıntı çektim. Hep yasakolduğum için herkesten daha fazla harcamayapmakzo- runda kaldım. Ni>e Selda ötekilerden daha çok para harcadı? Çünkü o hep yasakü. Üste- tik harcamalaruu yapacak, pahalı hediyeler alacak khnseleri de yoktu. Halkm çektiği sıkm- tüan Selda da çekince halktan kopmuyor. Es- kiden Kıaldere gibi daha slogan şarlalar söy- lerdim. O dönemde o şarkılan söylemelry dim. Şimdi Denizlerin Dalgasıyım o çünleri arüaüp \annlann se\ dasına Uerüyoruz. Üç nesil büyüt- tüm_. Babadan oğluna, anadan kı/ına geçriy- se söylediğim şarkılar, türküler, halktan kop- mayışunla ilgüidir... Hüseyin ve AH Rıza Albavrak Halk müziğine araştırmacı katkı cazgeceleri T T üseyin ve AK Rıza Albav- XT- rak 2003 yılında yayun- lanan "Batınî Nefesler" albü- münden sonra yem yayımlanan "Şah Hatavi Deyişleri''yle halk müziğine araştırmacı katlalannı sürdürüyor. Hüseyin Albayrak'ın "Yola çıkarken ana düsturumuz gelenek içerisuıde bugüne kadar söytenegetaniş Hata>ideyişleriniye- niden seskndinnekyerine bu mu- azzam ve sonsuz deviş ve nefes ummanına yine bir damla da na- çizane taraûmızca katmaktı'" di- ye anlattığı çahşma, Safevı Dev- leti hükümdan Şah lsmail Hata- yi'nin (1487-15 84) Alevi-Bekta- şi geleneğı içensınde seslendır- dıği deyışlerden oluşuyor. Erkan Oğur, Aynur ve tsmail Hakkı Demircioğlu'nun konuk sanatçı olarak destek verdığı al- bümdekı eserlenn düzenlemele- ri de Albayraklar tarafmdan ya- pılmış. Albümde Şah tsmail Ha- tayi'nin Sıvas-lmranlı, Malatya- Arguvan, Tuncelı, Erzıncan gıbi yörelerde seslendınlen deyişleri yer alıyor. Albümde Erkan Oğur, bugüne kadar yayımlanmayan "EksikHkKendiÖzümde" deyı- şını sadece sesı ve kopuzuyla yo- rumluyor. OnderFocan Hammond 1rio21Ekim Perşembe günü Jazz Cafe'de, konser vermeye hazırlanıyor. Focan'ın gitarda, YavTiz Sandere'nın orgda. Erhan Seçkin'ın yer aldığı üçlü, dinleyicilerine yine caz dolu bir akşam sunacak. Bülent Somay ve Bandosu ise 27 Ekim Çarşamba akşarrurock- balad türü eserleriyle dinleyicilerin karşısına çıkacak (Tel: 0212 245 05 16) Rojhan Beken'in Lavo-Oğul albümü Memleket hasreti ve aşk şarkılan Rojhan Beken'ın rock mü- zik ağırlıklı parçalardan oluşan Lavo-Oğul albümü Ka- lan Müzik tarafmdan yayımlan- dı. Trakya Ünıversıtesi Eğitım Fakültesı'nde okuduğu yıllarda amatör olarak gitar çalıp şarkı söyleyerek müzığe başlayan Be- ken, uzun yıllar HalukLevent'ın vokabstliğinı yaptı. Beken'ın ilk albümüne büyük destek veren Haluk Levent, "Yüreğimin Acı- sı-Jana Dile Min" parçasmı da Beken'lebuiıktehazırlamış. 1973 Mardın doğıxmlu olan Beken. aşk şarkılanna yer verdıği albü- münde memleketme hasretinı anlattığı bir şarkıyı seslendiri- yor. Tüm elektrogitar kayıtlan Italya'da yapılan albümde Be- ken kendisine ait 9 parça ve üç anonim türkü seslendınyor. MSR Müzik Yapım tarafmdan "Şirinim-Şirinamın'' adlı parça- sına çekılen klip özel bır tele- vızyonda altyazılı olarak yayım- landı. Halen bir ortaöğretim ku- rumunda Türkçe öğretmenlıği yapan Rojhan Beken. işı dışın- daki tüm zamarunı müzikle uğ- raşarak geçıriyor. GÖRÜŞ ŞAHNAZ ÇAKIRALP Aşk Halleri! Geçenlerde bir grup arkadaşımla toplanıp öte- den beriden konuşurken söz dönüp dolaşıp "Aşk"a gelıverdi birden. "Aşk"ı konuşmak böy- le sohbetlerin değişmez ana başlıklanndan bi- ridir aslında. Bu zamanlarda kendisinin pek bu- lunmaz yahut az bulunur olmasından mı nedir, muhabbetini yapmak, aşkı konuşmak hem her- kese çekici gelıyor hem de sohbetin tadını art- tınyor. Konuşulanlarabakılırsaaşk, herkesinöz- leminde, ama ortalıklarda veya görünürlerde öyle yaşanan ahım şahım bir aşk da yok. Insa- nın sorası gelıyor; ya ne oldu böyle bu aşka? In- san yaşamının tadı tuzu olan aşk birdenbire ka- yıplara mı kanştı? Aşkı yaşamak mı zoriaştı? Aşka cesaret edecek yürekler mi kalmadı? Aşk her zamankinden daha çok mu risk taşıyor? Aş- ka zaman mı yok? Herkes aşktan neden kaçı- yor? • • • Yüzyıllar boyu aşk için söylenmiş o kadar çok söz var ki.. Ancak kesin birtanımlaması yok aşkın. Biz soh- betimızde aşkı tanımlamadan çok aşkın içinde nelervarneleryokonlan belirlemeye çalıştık. Bir kere hepimiz de tensel tutkuyu, karşılıklı verme- yi, kaynaşmayı, aklı, bağımlılığı, nefreti ve daha birçok özelliği her aşkın ortak noktalan olarak beliriedik.. Ve dedik kı bu aynntılar içinde bir de aşkın üze- rinde durduğu tuhaf bir denge var kı o da, kar- şınızdakinı idealize ederken kendınizi degersiz- leştirmek, gözleri bağlanmış olarak karşıdakinin eksik olduğuna ınandığınız tüm nitelıklenni gör- mezlikten gelmek, onu bir de yukseklere çıkart- mak, buna karşılık kendi öz değerinizi düşürmek, özsevinizden vazgeçmek, ona bağımlı hale gel- mek, onu yukseklere taşıyarak kendinizı birkaç basamak aJta indimiek... Eh! Bu zamanda bun- lara katlanacak kışi kaldı mı sorusu aklımıza ilk gelen soru oluverdı. • • • Dedik ki hepimiz de, tutkusuz aşk başlamaz... Aşkın ilk yüzünde hep tutku vardır. Tutkuda yü- rekler coşar, kjşkırtmalaroluşur,fizikselarzu do- yurulmaz, bunlan sonra korku takip eder. Daha ilk aynlıkta kaybetme korkusu yer bitirir insanı. Karşıdakini özne olmaktan çıkanp nesne hali- ne getirir. öyle bir nesne ki fantezileri ve özlem- leri destekleyen duygusal eksikleri doyuran bir nesne.. Ama zamanla ötekinin gerçekliği de değişme- ye başlar. "Değtşti", "Arbk tanıyamryorum" söz- leri duyulmaya başlanır. Bu durumda ilişkinin yönü de değişmeye başlar. Eğer bu duaım ka- bullenilemezse bu kez acılar başlar ve düş kı- nklığı nefreti getirir peşinden. Ama tutku, bir iki- li ilişki içinde tek belirleyici öğe değildir. Gerçek bir ilişki için karşıdakine gerçek olarak bakmak akıl edilebilir. Karşıdakinin nitelıklenni ve eksik- lıklerini hatalan ile beğenip beğenmemeye ka- rar vermek önemlidir. Aynca insan kendinın de farkına varabılir bu arada. O zaman tutkudan uzaklaşılıp daha yapıcı, daha sakin bir aşka ge- çiş süreci başlayabilir. ••• Tutku geride bırakılabilinirse kişiler hem bir- birierine hem de dünyaya ortak olurlar. Birbirle- rini anlamaya çalışırlar, bakışlar değişir, arzular da gelişir. Diğeri tarafından sevildiğinin sanıldı- ğı ve inanıldığı an oluşur. Özgüven gelir, istismar edilme korkusu yenilır, aşkın önü açılır, cinsel sev- gi pekişir... Burada güçlü bir iletişim tutkunun yerini alır. Ama bir kısmımız da dedi ki böyle bir ilişkide olu- şan aşın güven, meraksızlıkyaratabılır, bu dagit- gıde bıkkınlığı oluşturur! O zaman da tehlike çanlan oluşur ki bıkkınlık gidermek için başka yönlere bakılmaya başlanır... . ••• ? Sonunda hepimiz karar verdik ki aşk bir duy- gular yumağıdır, ama yine de aklı aşktan uzak tutmamakta fayda vardır. Arzularia duygular ve akıl bir araya gelmelidir ve en sağlıklı aşk da ar- zulaıia aklı bir araya getiren aşktır. Bu birlikte aş- kın özgürceyaşanmasını sağlar. Kişiler birbırte- rini severier, ama birbirierine bağımlı değillerdir. X Ama bunun için de kişinin hem kendini hem de karşısındakini iyi aigılaması gerekir. Her ıki taraf da gerçekleri görmeyi başanr. "Ben", "Sen" v ve "İlişki" yani akıllı aşk! Evet, uyum olur, ça- tışma olur, neşe olur, hüzün olur. Bunlann hep- si de yaşanabilir. Ama burada önemli olan ta- raflann bağımsız olmalandır. Bağlı olmayaevet, ama bağımlılığa hayir! Bağlılık saygıyı doğurur, bağımlılık sevgiyi de aşkı da öldürür! Aklınızı aşkınızın yanında tuta- bildiğiniz ölçüde aşktan korkmanıza gerek yok- tur. Çünkü aşksız bir yaşam yavan bır yaşam- dır! scakiralp n mynet.com Yayınlanmamış dans müzikleri Yeni Dünya MüzikvePo- wer FM işbırlığiyle yayımlanan "Pöwer Party"albümünde yaz aylannda disko- teklerde, kulüplerde, plajlarda çalınan he- nüz Türkiye'de ya- yımlanmamış dans müziklen bir araya toplandı. Albümde Serdar Ortaç ve Abidin tarafmdan söylenen ve Türkçe sözlenyle ünlenen Yunanlı sanatçı Vo- lanis'in bir bestesının Ortadogu enstrümanla- nyla seslendirilmiş versiyonu ilgı çekiyor. "Dan- ce in the VVorld" sensi kapsamında yer alan al- bümde 20 şarkı 74 dakıkada tamamlanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle