17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYTA CUMHURİYET 17EKİM2004PAZAR 10 P A Z A R Y4ZILARI dishabta cumhuriyetcom.tr Fransa'da 'lezzet' seferberliği... F ransızlar yalnızca midelerine düşkûnlüîde değil ağızlannın tadını bilmekle de ünlüdürler. Hatta "mutfağT, yemek pişırmeyi bilimselleştiren, damağın ışlevlerini yücelten veya ömeğin şarap gibı bır içkiyle ağzımıza koyduİdarımız arasında doğan ahengi sanatlaştıran geleneklen dünyaya örnek olmuştur. "Gastronomi", "gunne". "kordon blö" gibi kavramlar "nnıtfak" literatürüne buralardan geçmiştir. Her bölgesıne has özel yemeklerin yalnızca "Sultan Sofralan"nda değil basit, ortalama bir Fransızın evinde *zevk"le pişirildiğine olan inanç, yakın zamanlara kadar süregelmiştir. Gastronominın atası kabul edilen, 1625-1671 arasında yaşamış efsanevi usta aşçı, Maitre d'Hotel François Vatel'in efendisi Prens Conde'nin Kral 14. Louis onuruna verdiği 600 kişilik, 3 gün 3 gece süren törenli yemeğin sonunda med- cezir nedeniyle geciken balık yemekJerinden ötürü intihan dillere destandır. Hatta Roland Joffe 2000 yılında başrolünü Gerard Depardku'nün oynadığı "Vatel" isimli bir film çevirmişti. Ancak halen aşçıbaşı ve lokantalan, yeterlilik yıldızlanyla bir askeri hiyerarşi düzeninde ^ ~ ^ ~ sıralayan yıllık "Micheün Restoran Rehberi"nde "bir" yıldız kaybetti diye intihar eden aşçılann varlığına rağmen Fransızlann o "zevJd" PARİS UĞURHÜKÜM kısmen yitirdikleri bugün teslim edilmesi gereken bir gerçek. Çağdaş yaşamın acımasız ritmi, tanmın endüstnyelleşmesi, damak tadı ve beğenilerin, beslenme anlayışlannın değişmesi ilk ağızda ^~~~~~ herkesin aklına gelebilecek doğal etkenler. Ama bu gerçeği teslim etmek başka, teslim olmak daha başka... Geçen hafta Eyfel Kulesi'nin karşısmda, Seine Nehri"nin öte yakasındaki görkemli Chaillot SarayTnın herkese, özellikle de "gourmand" ve "gourmet", yani "•obur" ve "ağız tadını" bilenlere açık bahçesine dev bir çadır kurulmuştu. Tanm, Balıkçılık ve Kırsal Işler Bakanlığı ve meslek kuruluşlannın himayesinde dikilen bu çadır, artık tüm Fransa çapında 15 yıldır kutlanan bir faaliyetin merkeziydi. Yine bir usta aşçı, Jean-Luc Petitrenaud ve "Şeker Kolektifir 'nin gınşimiyle 15 Ekim Hangi Türkiye AB'ye girecek? T" aila zenginliğiyle Afrika / yoksulluğu, MTV gençliğiyle * J yıkılmayan, ayakta olan arabesk delikanlılığı. çağdaşlıkla şeriat özlemciliği gibi birçok çelişkiyi ve farklı dünyayı içinde banndıran Türkiye, bugünlerde Brüksel'de (çağdaş) yüzünün akıyla temsil ediliyor. Brüksel'de edebiyat alanında çeşitli etkinliklerin düzenleneceği Uluslararası Edebiyat Evi-Passa Porta, açılışını. Fransa'da yaşayan yazar Nedim Gürsel'le yaph. Passa Porta'da farklı ülkelerden yazarlann, bir taraftan Brüksel'de konaklayarak çahşmalanru sürdürmelen sağlanırken diğer taraftan başka yazarlarla ve edebiyatseverlerle buluşmalan da çeşitli söyleşilerle gerçekleştirilecek. içinde, yazarlarla edebiyatseverlerin karşılaşmalarına olanak sağlayan okuma-sohbet bölümü, kitap satış noktası, sergi salonu gibi bölümlerin bulunduğu Edebiyat Evi'nin yazarlann ikametine aynlan bölümünün ilk sakini Gürsel oldu. 1-18 Ekim arasında Edebiyat Evi'nde konaklayan yazarla 14 Ekim'de bir de söyleşi yapıldı. Aynı gün ve saatte Brüksel Güzel Sanatlar Sarayı'nda Türkiye Festivali kapsamında Sezen Aksu konseri vardı. 1-9 Ekim'de Anvers'te çağdaş sanatlar ağırlıklı 0090 Festıvali'ni ise Türkiye"de olduğum için kaçırdım. 6 Ekim'de AB'nin Türkiye ilerleme raporu açıklandığı sırada Istanbul'daydım. Ucu açık ve her an askıya alınabilecek bir şekilde koşullu yeşil ışık yakılan Türkiye, 17 Aralık'ta müzakerelere başlama müjdesi bekliyor. CHP lideri Deniz BaykaTın söylediği gibi, "Üyeük umudunu sıcak tutan, ancak hiçbir zaman gerçekieştirmeyecek kadar da engeUeyici bir rapor. Türkiye, 20 yü daha AB beklenüsi yohında, eti kolu bağh bir konumda ohnaya devam edecek". Müzakere basınımızın bayram havasını manşetlerine taşıdığını Brüksel uçağında üzülerek okudum. THY uçağı Brüksel Havaalaru'na inmesine karşın uçak çıkışındaki pasaport kontrolü nedeniyle bir süre beklemek zorunda bırakıldık. lltica etmek isteyen kaçaklann varlığından şüphelenen polis, uçak kapısında kimlikleri denetliyor, bizleri 30 dakika uçakta hapsedıyordu. Yolcular hemen AB geyiğine başladılar... u Yokabi,bizi AB'ye falan almazlar, oyalryorlar. Baksana yapüklan muameleye" dedi birisi. "Hakhlar, niye alsınlar kL. Bu BRÜKSEL ERDtNÇUTKU kafayla AB'ye girmemiz imkânsız" diye çıkıştı Belçika'da doğup büyümüş, ülkücü bır delikanlı. Bu delikanlının yavuklusunu görmek için 3 günlüğüne gittiğı Cumhuriyetin başkenti Ankara'da, Keçiören'deki Atatürk Parkı'nda (parkın ismine dikkat) sevgihsiyle el ele dolaşırken park (namus l bekçisi tarafindan uyanlması ve benim bir haftalık ızlenimlenm "AKP'lilerin AB'ye girmek gibi bir dertleri olmadığuu, çok uğraşbk ama almadılar deyip ülkenin yönünü Doğu'ya çevirme hesaplan yapüklannr söyleyenlen haklı çıkanyor. Türkiye'de yolum Tokat SSK Hastanesı'ne düştü. Hastanenin eczanesinde Bay Veznesi- Bayan Veznesı yazılı gişeleri ve bayan veznesınde bayan eczacı bulunduğunu görünce gözlerime inanamadım. Bır an kendimi, daha önce 6 ay çalıştığım Suudi Arabistan'da sandım. Samsun Devlet Hastanesi'nde de Bay Doktoru-Bayan Doktoru uygulaması başlamış. Bu bir "haretn- selamlık uygulaması" ve şeriat düzenine geçış hazırlığı gibi geldı bana. Alıştıra alıştıra... Yavaş yavaş... Zaten Istanbul'daki 7. Bedıüzzaman Sempozyumu, Nurculann propagandasına dönüştürüldü. AB bizi kabul ederken bayağı zorlanacak; önünde birbirinden farklı onlarca Türkiye var. Hangisini üyeliğe alsın? Anvers'te 1-9 Ekim'de çağdaş sanatlar ağırlıklı 0090 Festıvali'nde sunulan "Baöü Türkiye'' mi? Brüksel'de üç ay sürecek "Türkiye FesthaK"nde uygarlık tarihıyle ve aydınlık yüzüyle tanıtılan "çağdaş Türkrye" mı? Evliliklerin yüzde 8'inin sadece imam nikâhıyla yapıldığı, 4 çocuktan birinin nüfusta kaydının olmadığı "çağdışı ve kayıt dışı Türkrye" mi? En büyük kenti su ve elektrik kesintisine maruz kalan, yağmur sulan altında yaşam savaşımı veren. trafik kazalannda, çocuk ölümlerinde, adil olmayan gelir dağılımında ve mafyalaşmada birinciliği elinde tutan "alryapısız ve dengesiz Türidye" mı? Brüksel'de 13 Ekim'de Avrupa'nm önde gelen kadınlanyla "AB İçin Türkiye Kadın Guişimi Platformu"nun düzenlediği sempozyumda buluşan "Laik Cumhuriyet Kadınlanmn Türkiyesi'' mı. yoksa plajlan, eczaneleri, hastaneleri "harem- selamhk" olarak aynlan, ortalığı namus bekçilennın kapladığı, "ortaçağı yaşayan Türkiye'" mi? erdincutku a binfikir.be Isviçre katiar altında tsviçre'de yılın ilk karı yağdı. Dün gece başlavan yağışm ardından ülkenin dağnk kesünleri 30 sanrimetre kalınhğuıda karia kaplandı. Kara en çok sevincnler >ine çocuklar oldu. Klosters'te yaşayan Nurja, Irina ve Alicia koca bir kardan adam yaptılar. (Fotoği-af: AP) Haydi buyrun biraya! M ünih haftalardır bira kokuyor! Kente neredeyse damgasmı vuran 171 yıllık geleneksel Oktoberfest sarhoşluğu hâlâ daha sürmekte... Dünyamn en büyük toplu sarhoşluğu olarak nitelendirilen ve bu sene. 3.1 milyon biraseverin akın ettiği Münih'te, her yer ttalyan turist kaymyor... Istasyonlar, oteller nkabasa dolu... Münih' in ünlü Theresenwie Meydanı'nda yapılan bu halk şenliği için her biri onar bin kişi alan dev çadırlardan 14 tane kuruldu bu sene. Daha çok hafta sonlannda adım atacak yer ohnayan ve büyük bir itiş kakış içindeki çadrrlarda bugüne kadar 2.3 milyon litre bira satıhmş ki, bu sayının son günlerde katlanarak artacağı kesin!.. E\ et dünyanm en büyük dev sarhoşluğudur Oktoberfest. Bu ünlü mü ünlü, yeme içme maratonunun en büyük kazançlısı ise biracılarla sosis ve tavukçular olmah. Geçen seneki ekim şenliği curcunasının toplam cirosu 955 milyon Euro olarak açıklanmıştı. Bakalım bu sene ne olacak rakamlar, diye merakla bekliyorum. Aynca bu şenlıkte 12 bin kişinin çalıştığı ve çadırlardaki güvenlik görevlisi gençlerin çoğunun Türk genci olduğunu da buraya sıkıştırahm. Rengârenk giysiler içinde, yetmiş iki buçuk milletin kafa çektiği çadırlan arada sırada dolaşmak da keyifli bir merak. Ellerindeki litrelik bira bardaklannı arka arkaya deviren yeniyetme delikanlılarm daha sonra iyiden iyiye "cmüp" soyunduklannı ve dillerden düşmeyen "Hey baby" şarkısıyla masalann üstüne çıkıp deşarj olduklannı da TV ekranlannda mutlaka görmüşsünüzdür. Bu kadar büyük içki tüketiminin ardmdan, polisiye olaylann peş peşe yaşandığı, hırsızhklann arttığı şenlik alanında, VTZIT vızır dolaşan ambulanslar ve manzaralar alkolün insam ne hale getirdiğinin kanıtı adetaf.. Ve bu sene iki ölüm olayınm yaşandığı çadırlarda aynca bir kenarda sızıp kalmış polislerle tartışan gençlik görüntülerine sık sık rastlanan Oktoberfest gerçekleri Münih'te şimdilerde... Ve işte bütün bunlar Almanya'da yılda 42 bin kişinin doğrudan alkol tüketimi nedeniyle yaşamını yitirdiği gerçeğini akla getiriyor. Alkole başlama yaşının 14 olduğu Almanya'da, aynca 4.3 milyon insanın resmen alkolik olduğu açıklanmıştı geçenlerde. Evet, açıklandı da ne oldu! Sanki içki satışlan ikiye katlandı gibi. Öteden beri biranm merkezi sayılan ve bira fabrikalannın adeta yanştığı Münih'te, sabahın köründe bile MUNIH EROLÖZKAN istasyonlannda bira höpürdeten insanlara rastlamak hiç de şaşırtıcı değil. Eskiden beri istatistiklere önem veren, uzmanlann lafinı dinleyen Ahnan milleti, koca ülkede bira tüketiminin kişi başma yılda 123 litre olduğunu görüp okuyunca şaşırdı. Ben bu oranın Münih'te biraz daha fazla olduğu kanısındayım. Nereye giderseniz gidın, alkol her yere damgasmı vurmuş gibi. Kasvetli hafta sonlannda evlerine kasalarla bira taşıyanlar bir yana, köprü altındakiler bile sert içkileri zıkkımlanıp. "CEİamı'' çekmek için adeta yanşıyorlar... Kim ne derse desin Münih birayla iç içe yaşıyor bu haftalarda.. Kekremsi bu kokulan ekim ortalanna kadar da sürer bu gidişle.. Sonbahann el koyduğu yağmurlu akşam alacalannda binlerce insaıun topluca kafa çektiği dev çadırlan sırasıyla "teftiş" ediyorum. Lunapark estetiği içinde bir sarhoşluk yaşanan. Aynca dev atlı kanncalar, dönme dolaplar, çarpışan otomobiller arasmda kaybolmuş, gerilerde kalmış çocukluğumu anımsıyorum. Münih birayla yaşıyor şimdilerde. Siz bu satırlan okurken Oktoberfest belki de bitecek amma Münih'te sarhoşluklar hep sürecek! 1990'da "Journee du Gout - Lezzet Günü" diye başlayan bu eğitim ve tamtım günü, 1992'de "Semaine du Gout - Lezzet Haftası"na dönüşüyordu. 9-10 Ekim'de Chaillot bahçesindeki çadm dolduran veya girmek için kuyrukta bekleyen binlerce kişinin büyük merakı, kuşkusuz Bakan Herve Gaymard'm gerçekte son derece ilginç söylevine değildi. Hayran kitlesi aşçıbaşı, finncı ve pasta ustalannm pişirdikleri eserlerin tadma bakmak, hiç değilse göz zevklerini okşamak, bu arada mutfak hayatı, beslenme alışkanlıklan ve/veya hatalan konulannda bilgilenmek üzere gelmişlerdi: INPES (Ulusal Sağlık Eğitimi ve Önlem Enstitüsü) ve TNS Media Intelligence Enstitüsü'nün ayn ayn ancak yaşlan 12 ile 75 arası değişen, toplam 13 bin denekle 9-10 yıl aralıklarla düzenledikleri araştırma ve kamuoyu soruşturmalannın sonuçlan anlamlı ve uyancı: "Fransızlar sofra başında gittikçe daha az zaman geçiriyor, ama özellikle hafta sonunda yemek pişirmeyi keyifli bir boş zaman değeriendirme aracı görüyoriar.'' Hanı şu hepımızın en azından ismini bildiği Amerikan "hızh yemek" ejderhası şirketin simgeleştirdiği beslenme tarzı, Fransa'yı bütünüyle etkilemekten çok uzak. Fransızlar henüz yeterince sebze-meyve tüketmiyorlar. fakat paşa paşa pazarlannda alışverişlerini yapıp evlerinde hafta sonunu veya akşam yemeği hazırlamayı yeğliyorlar. 10 kişiden 9'u, çoğunluğu evinde olmak üzere üç öğün yerken öğünler 10 yılda ortalama 4-5 kaptan 1-2 kaba düşmüş. Evde yemekleri yapan çoğunluğun 20-65 yaş grubunda, yüzde 75'inin çalışan kadın olması, yemek hazrrlamak için sarf edilen ortalama süreyi 20 dakikanın altına düşürmüş. Bu süre yalnızca 35-49 yaş grubundaki çocuklu ailelerde 30 dakikanm üstüne çıkıyor. Fransızlann yüzde 80'i yeterince. muhtemelen fazlasıyla et, yumurta ve deniz ürünleri tüketirken balık pek revaçta değil. Meyve ve sebze tüketimi de epeyce sınırlı. Kuru hatta bireysel çorba, hazır ve kolay yemekler, paket salata tüketimi pratiklik nedeniyle hızla artarken erkekler ve yaşhlar peynir, kadınlar ve gençler yoğurdu yeğliyor. Son 10 yılm en olumlu eğilimlerinden biri zeytinyağı kullanımında: Artı yüzde 65... Her gün şarap içenler 8 yılda yüzde 30'dan 23 e inerken diğer içkilerin tüketimi yüzde 45'ten 39'a düşmüş. "Lezzet Haftası" süresince binlerce çiftçi, kasap, manav, peymrci, finncı vs. 5 bin ilkokulun 2. ve 3. sınıfmı kapsayan bir kampanya çerçevesüıde çocuklara "Lezzet-Tat Dersleri" verecekler. Hafta boyunca 60 tanm lisesi öğretmen ve öğrencisi kamuoyunu bilgilendirme seferberliğine giriştiler. Amaç, dengeli ve güvenli beslenmeyi anlatmak. Bakan Gaymard açış konuşmasmda, yiyeceğin ilacm yerini tutamayacağını, ancak Fransa'mn güvenilir beslenmeyle yiyecek kalitesi ve leziz bir çeşitliliği bağdaştrrabilen harika bir ülke olduğunu vurguluyordu. Bu yıl okul kantinlerinde daha fazla mey\e ve sebze verileceğini ve TV önünde ıvır-zıvır atıştırmaya karşı savaş açıldığını hatırlatan bakana. meyve ve sebzenin gerçekten sultan olduğu bir başka ülke mutfağı olduğu hatırlatılabilseydi diye düşündüm. Yahıızca kalplere mi, AB'ye girişin bir yolu da niye mideden geçmesin? ugur.hukumŞ paris.com Tatilcilerin %10'u reklamla, %90'ı tavsiye ile kendi otellerini bulurlar... Ristomnt i H3na /(Öaçöw sUtmöan öena gddmsûnû ^tamedk. Gefn gtıan... C lub Onent, Antik Çağın adalet sağUt ve batış ıçın buluşma merkezi olan Ûren'de denee "sıfır* bınbtr yıldızlı bır tatıl koyudur. Homeros'un doğum yeri "Iştldar SahtlPnde Dûnyanın atmosfennde oksifen oranı en yüksek ıkı noktastndan biri olan Edremıt KörfeziTıde Zeytın Rıvierasfndadıt Club Orienfte Ege sitflmde yapılmış 62 dubleks yapının her dairesı 2-4 veya 4-6 kişilik aıleler ıçın tasarfanmış. ıçfennde duş.^C ve telefon oian odatardan oluşur Tüm kapdar dev bır botanik bahçesine açıiır. Barıçe btter, mcecik kumKı pla| baştar. Ozürtüler ve engellıler ıçın tümiıyte dûzayak vejetaryenler ve dıabetikter Içın sorunsu? tatıl GCınlük doktor vİ7* Ekim 2004 Kl? bafi YP 39.000 000 TL, 0-12 yaş ücretsız, (3.)-i-S-,S. klfikr 22.000.000 TL Clob Orlent Holiday Resort, Ören-Burb»ııive Tel: 0.266.416 53 54 - 416 34 45 • Fu: 0.266.416 40 26 Antik Cağın Konrentusu Öreflde yer alan Club Orient uluslararaa sanatcılann, arkeologların ıc pevrecilefin gOnOmflzdeM Bmuşma Mertcezıdir. »•ww.club-onent com Düsledlğinlz tatil gerçek oluyor!.. AğahanMımarlık Ödüllü Akyaka yöresinde GÖKO\'A, dünya güzeli bır belde.. Bır yanda çam ağaçlan. bir yanda masmavı bir deniz. Buz gibi kaynak sulan arasında doğa ile başbaşa bır dınlence. Bu diiılence yerinin adı YL'CELEN HOTEL • Denize sıftr • Deniz ve orman manzaralı • Özel plajlı • 250 yataklı • Tüm odalarda KJuna. Minibar, Televizyon. Telefon, Saç kurutma makınesi. Banyo ve Balkon mevcuttur. • 3 açık ( 2'si yetışkinler, 1 'ı çocuklar için) yüzme havuzu, 1 kapaü ısıtmalı yuzme ha\oızu. • Su sporlan (Wind surf. kıteboard.) Rezervasyon ve daha fazla bilgi için: Tel: 0.252 243 51 08 - 243 54 34 Faks: 0.252 243 5435 e-mail: gokova <( yucelen.com.tr www.yucelen.com.tr J MANASTIRHAN BOUTIOUE OTEL "KAZDAĞI ETEKLERİNDE BİNPINARLI İDA'da DOĞA SEVİNCİ, DENİZ TUTKUSU İLE FARKLI YAŞAM için MANASTIRHAN'da konaklamak ayrıcalıktır. ALTINOLUK 0266 388 45 20 - 22 - 23 web. srte : www. manastirhan. com Tatil için bir yer mi anyorsunuz? Bozburun'agelin... Ege"nin Akdeniz'le kesiştiği bu kı>ı beldesinde "Möwe Hotel/Restaurant"ta dingin bir yaz tatıli geçirebilirsiniz. Bülent Ortaçgil şarkıları... Masada Cumhuriyet... Rakı şişesinde kıtap... Bir telefon veya tıklayın! MÖWE Hotel-Restaurant 48710 Bozburun'Marmaris Tel ve Fax:(0252)4562661 .moewe-tr.com. Türkiye Gazetealer Cemiyet'nin yayınladığı günlük Bizim Cazete Ülke soaınlanna ilişkin raporlanyla, araştırmalanyla, köşe yazılanyla, tarafsız haberteriyle sıvıl toplumlann gazetesi. Düzenlı okumak ıçın abone olun. Tel: 0.212.5110675 Ders kitabı resimlemesi alanında çalışmak isteyen ressamlar aranıyor. (0212) 520 01 39 - 520 04 05
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle