Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYTA CUMHURİYET 17EKİM2004PAZAR
10 P A Z A R Y4ZILARI dishabta cumhuriyetcom.tr
Fransa'da 'lezzet' seferberliği...
F
ransızlar yalnızca midelerine
düşkûnlüîde değil ağızlannın
tadını bilmekle de ünlüdürler.
Hatta "mutfağT, yemek pişırmeyi
bilimselleştiren, damağın ışlevlerini
yücelten veya ömeğin şarap gibı bır
içkiyle ağzımıza koyduİdarımız
arasında doğan ahengi sanatlaştıran
geleneklen dünyaya örnek olmuştur.
"Gastronomi", "gunne". "kordon
blö" gibi kavramlar "nnıtfak"
literatürüne buralardan geçmiştir.
Her bölgesıne has özel yemeklerin
yalnızca "Sultan Sofralan"nda değil
basit, ortalama bir Fransızın evinde
*zevk"le pişirildiğine olan inanç,
yakın zamanlara kadar süregelmiştir.
Gastronominın atası kabul edilen,
1625-1671 arasında yaşamış
efsanevi usta aşçı, Maitre d'Hotel
François Vatel'in efendisi Prens
Conde'nin Kral 14. Louis onuruna
verdiği 600 kişilik, 3 gün 3 gece
süren törenli yemeğin sonunda med-
cezir nedeniyle geciken balık
yemekJerinden ötürü intihan dillere
destandır. Hatta Roland
Joffe 2000 yılında
başrolünü Gerard
Depardku'nün oynadığı
"Vatel" isimli bir film
çevirmişti. Ancak halen
aşçıbaşı ve lokantalan,
yeterlilik yıldızlanyla bir
askeri hiyerarşi düzeninde ^ ~ ^ ~
sıralayan yıllık "Micheün Restoran
Rehberi"nde "bir" yıldız kaybetti
diye intihar eden aşçılann varlığına
rağmen Fransızlann o "zevJd"
PARİS
UĞURHÜKÜM
kısmen yitirdikleri bugün
teslim edilmesi gereken
bir gerçek. Çağdaş
yaşamın acımasız ritmi,
tanmın endüstnyelleşmesi,
damak tadı ve beğenilerin,
beslenme anlayışlannın
değişmesi ilk ağızda
^~~~~~ herkesin aklına
gelebilecek doğal etkenler. Ama bu
gerçeği teslim etmek başka, teslim
olmak daha başka... Geçen hafta
Eyfel Kulesi'nin karşısmda, Seine
Nehri"nin öte yakasındaki görkemli
Chaillot SarayTnın herkese, özellikle
de "gourmand" ve "gourmet", yani
"•obur" ve "ağız tadını" bilenlere
açık bahçesine dev bir çadır
kurulmuştu. Tanm, Balıkçılık ve
Kırsal Işler Bakanlığı ve meslek
kuruluşlannın himayesinde dikilen
bu çadır, artık tüm Fransa çapında
15 yıldır kutlanan bir faaliyetin
merkeziydi. Yine bir usta aşçı,
Jean-Luc Petitrenaud ve "Şeker
Kolektifir
'nin gınşimiyle 15 Ekim
Hangi Türkiye
AB'ye girecek?
T" aila zenginliğiyle Afrika
/ yoksulluğu, MTV gençliğiyle
* J yıkılmayan, ayakta olan arabesk
delikanlılığı. çağdaşlıkla şeriat
özlemciliği gibi birçok çelişkiyi
ve farklı dünyayı içinde banndıran
Türkiye, bugünlerde Brüksel'de
(çağdaş) yüzünün akıyla temsil
ediliyor. Brüksel'de edebiyat alanında
çeşitli etkinliklerin düzenleneceği
Uluslararası Edebiyat Evi-Passa
Porta, açılışını. Fransa'da yaşayan
yazar Nedim Gürsel'le yaph. Passa
Porta'da farklı ülkelerden yazarlann,
bir taraftan Brüksel'de konaklayarak
çahşmalanru sürdürmelen
sağlanırken diğer taraftan başka
yazarlarla ve edebiyatseverlerle
buluşmalan da çeşitli söyleşilerle
gerçekleştirilecek. içinde, yazarlarla
edebiyatseverlerin karşılaşmalarına
olanak sağlayan okuma-sohbet
bölümü, kitap satış noktası, sergi
salonu gibi bölümlerin bulunduğu
Edebiyat Evi'nin yazarlann
ikametine aynlan
bölümünün ilk sakini
Gürsel oldu. 1-18 Ekim
arasında Edebiyat Evi'nde
konaklayan yazarla 14
Ekim'de bir de söyleşi
yapıldı. Aynı gün ve saatte
Brüksel Güzel Sanatlar
Sarayı'nda Türkiye
Festivali kapsamında
Sezen Aksu konseri vardı. 1-9
Ekim'de Anvers'te çağdaş sanatlar
ağırlıklı 0090 Festıvali'ni ise
Türkiye"de olduğum için kaçırdım.
6 Ekim'de AB'nin Türkiye ilerleme
raporu açıklandığı sırada
Istanbul'daydım. Ucu açık ve her an
askıya alınabilecek bir şekilde
koşullu yeşil ışık yakılan Türkiye,
17 Aralık'ta müzakerelere başlama
müjdesi bekliyor. CHP lideri Deniz
BaykaTın söylediği gibi, "Üyeük
umudunu sıcak tutan, ancak hiçbir
zaman gerçekieştirmeyecek kadar da
engeUeyici bir rapor. Türkiye, 20 yü
daha AB beklenüsi yohında, eti kolu
bağh bir konumda ohnaya devam
edecek". Müzakere basınımızın
bayram havasını manşetlerine
taşıdığını Brüksel uçağında üzülerek
okudum. THY uçağı Brüksel
Havaalaru'na inmesine karşın uçak
çıkışındaki pasaport kontrolü
nedeniyle bir süre beklemek zorunda
bırakıldık. lltica etmek isteyen
kaçaklann varlığından şüphelenen
polis, uçak kapısında kimlikleri
denetliyor, bizleri 30 dakika uçakta
hapsedıyordu. Yolcular hemen AB
geyiğine başladılar... u
Yokabi,bizi
AB'ye falan almazlar, oyalryorlar.
Baksana yapüklan muameleye" dedi
birisi. "Hakhlar, niye alsınlar kL. Bu
BRÜKSEL
ERDtNÇUTKU
kafayla AB'ye girmemiz imkânsız"
diye çıkıştı Belçika'da doğup
büyümüş, ülkücü bır delikanlı. Bu
delikanlının yavuklusunu görmek için
3 günlüğüne gittiğı Cumhuriyetin
başkenti Ankara'da, Keçiören'deki
Atatürk Parkı'nda (parkın ismine
dikkat) sevgihsiyle el ele dolaşırken
park (namus l bekçisi tarafindan
uyanlması ve benim bir haftalık
ızlenimlenm "AKP'lilerin AB'ye
girmek gibi bir dertleri olmadığuu,
çok uğraşbk ama almadılar deyip
ülkenin yönünü Doğu'ya çevirme
hesaplan yapüklannr söyleyenlen
haklı çıkanyor. Türkiye'de yolum
Tokat SSK Hastanesı'ne düştü.
Hastanenin eczanesinde Bay Veznesi-
Bayan Veznesı yazılı gişeleri ve
bayan veznesınde bayan eczacı
bulunduğunu görünce gözlerime
inanamadım. Bır an kendimi, daha
önce 6 ay çalıştığım Suudi
Arabistan'da sandım. Samsun Devlet
Hastanesi'nde de Bay Doktoru-Bayan
Doktoru uygulaması
başlamış. Bu bir "haretn-
selamlık uygulaması" ve
şeriat düzenine geçış
hazırlığı gibi geldı bana.
Alıştıra alıştıra... Yavaş
yavaş... Zaten Istanbul'daki
7. Bedıüzzaman
Sempozyumu, Nurculann
propagandasına
dönüştürüldü. AB bizi kabul
ederken bayağı zorlanacak; önünde
birbirinden farklı onlarca Türkiye var.
Hangisini üyeliğe alsın? Anvers'te
1-9 Ekim'de çağdaş sanatlar ağırlıklı
0090 Festıvali'nde sunulan "Baöü
Türkiye'' mi? Brüksel'de üç ay
sürecek "Türkiye FesthaK"nde
uygarlık tarihıyle ve aydınlık yüzüyle
tanıtılan "çağdaş Türkrye" mı?
Evliliklerin yüzde 8'inin sadece
imam nikâhıyla yapıldığı, 4 çocuktan
birinin nüfusta kaydının olmadığı
"çağdışı ve kayıt dışı Türkrye" mi?
En büyük kenti su ve elektrik
kesintisine maruz kalan, yağmur
sulan altında yaşam savaşımı
veren. trafik kazalannda, çocuk
ölümlerinde, adil olmayan gelir
dağılımında ve mafyalaşmada
birinciliği elinde tutan "alryapısız ve
dengesiz Türidye" mı? Brüksel'de
13 Ekim'de Avrupa'nm önde gelen
kadınlanyla "AB İçin Türkiye
Kadın Guişimi Platformu"nun
düzenlediği sempozyumda buluşan
"Laik Cumhuriyet Kadınlanmn
Türkiyesi'' mı. yoksa plajlan,
eczaneleri, hastaneleri "harem-
selamhk" olarak aynlan, ortalığı
namus bekçilennın kapladığı,
"ortaçağı yaşayan Türkiye'" mi?
erdincutku a binfikir.be
Isviçre
katiar
altında
tsviçre'de yılın ilk
karı yağdı. Dün gece
başlavan yağışm
ardından ülkenin
dağnk kesünleri
30 sanrimetre
kalınhğuıda karia
kaplandı. Kara
en çok sevincnler
>ine çocuklar
oldu. Klosters'te
yaşayan Nurja,
Irina ve Alicia
koca bir kardan
adam yaptılar.
(Fotoği-af: AP)
Haydi buyrun biraya!
M
ünih haftalardır bira
kokuyor! Kente neredeyse
damgasmı vuran 171 yıllık
geleneksel Oktoberfest sarhoşluğu
hâlâ daha sürmekte... Dünyamn en
büyük toplu sarhoşluğu olarak
nitelendirilen ve bu sene. 3.1 milyon
biraseverin akın ettiği Münih'te,
her yer ttalyan turist kaymyor...
Istasyonlar, oteller nkabasa dolu...
Münih' in ünlü Theresenwie
Meydanı'nda yapılan bu halk şenliği
için her biri onar bin kişi alan dev
çadırlardan 14 tane kuruldu bu sene.
Daha çok hafta sonlannda adım
atacak yer ohnayan ve büyük
bir itiş kakış içindeki çadrrlarda
bugüne kadar 2.3 milyon litre bira
satıhmş ki, bu sayının son günlerde
katlanarak artacağı kesin!..
E\ et dünyanm en büyük dev
sarhoşluğudur Oktoberfest.
Bu ünlü mü ünlü, yeme içme
maratonunun en büyük kazançlısı
ise biracılarla sosis ve tavukçular
olmah. Geçen seneki ekim şenliği
curcunasının toplam cirosu
955 milyon Euro olarak açıklanmıştı.
Bakalım bu sene ne olacak
rakamlar, diye merakla bekliyorum.
Aynca bu şenlıkte 12 bin kişinin
çalıştığı ve çadırlardaki güvenlik
görevlisi gençlerin çoğunun Türk
genci olduğunu da buraya
sıkıştırahm. Rengârenk giysiler
içinde, yetmiş iki buçuk milletin
kafa çektiği çadırlan arada sırada
dolaşmak da keyifli bir merak.
Ellerindeki litrelik bira bardaklannı
arka arkaya deviren yeniyetme
delikanlılarm daha sonra iyiden iyiye
"cmüp" soyunduklannı ve dillerden
düşmeyen "Hey baby" şarkısıyla
masalann üstüne çıkıp deşarj
olduklannı da TV ekranlannda
mutlaka görmüşsünüzdür. Bu kadar
büyük içki tüketiminin ardmdan,
polisiye olaylann peş peşe yaşandığı,
hırsızhklann arttığı şenlik alanında,
VTZIT vızır dolaşan ambulanslar ve
manzaralar alkolün insam ne hale
getirdiğinin kanıtı adetaf..
Ve bu sene iki ölüm
olayınm yaşandığı
çadırlarda aynca bir
kenarda sızıp kalmış
polislerle tartışan gençlik
görüntülerine sık sık
rastlanan Oktoberfest
gerçekleri Münih'te
şimdilerde... Ve işte bütün
bunlar Almanya'da yılda 42 bin
kişinin doğrudan alkol tüketimi
nedeniyle yaşamını yitirdiği
gerçeğini akla getiriyor. Alkole
başlama yaşının 14 olduğu
Almanya'da, aynca 4.3 milyon
insanın resmen alkolik olduğu
açıklanmıştı geçenlerde. Evet,
açıklandı da ne oldu! Sanki içki
satışlan ikiye katlandı gibi. Öteden
beri biranm merkezi sayılan ve bira
fabrikalannın adeta yanştığı
Münih'te, sabahın köründe bile
MUNIH
EROLÖZKAN
istasyonlannda bira höpürdeten
insanlara rastlamak hiç de şaşırtıcı
değil. Eskiden beri istatistiklere
önem veren, uzmanlann lafinı
dinleyen Ahnan milleti, koca ülkede
bira tüketiminin kişi başma yılda
123 litre olduğunu görüp okuyunca
şaşırdı. Ben bu oranın Münih'te
biraz daha fazla olduğu
kanısındayım. Nereye giderseniz
gidın, alkol her yere damgasmı
vurmuş gibi. Kasvetli hafta
sonlannda evlerine kasalarla bira
taşıyanlar bir yana, köprü
altındakiler bile sert
içkileri zıkkımlanıp.
"CEİamı'' çekmek için
adeta yanşıyorlar... Kim
ne derse desin Münih
birayla iç içe yaşıyor bu
haftalarda.. Kekremsi bu
kokulan ekim ortalanna
kadar da sürer bu gidişle..
Sonbahann el koyduğu
yağmurlu akşam alacalannda
binlerce insaıun topluca kafa çektiği
dev çadırlan sırasıyla "teftiş"
ediyorum. Lunapark estetiği içinde
bir sarhoşluk yaşanan. Aynca dev
atlı kanncalar, dönme dolaplar,
çarpışan otomobiller arasmda
kaybolmuş, gerilerde kalmış
çocukluğumu anımsıyorum. Münih
birayla yaşıyor şimdilerde. Siz bu
satırlan okurken Oktoberfest belki
de bitecek amma Münih'te
sarhoşluklar hep sürecek!
1990'da "Journee du Gout - Lezzet
Günü" diye başlayan bu eğitim ve
tamtım günü, 1992'de "Semaine
du Gout - Lezzet Haftası"na
dönüşüyordu. 9-10 Ekim'de Chaillot
bahçesindeki çadm dolduran veya
girmek için kuyrukta bekleyen
binlerce kişinin büyük merakı,
kuşkusuz Bakan Herve Gaymard'm
gerçekte son derece ilginç söylevine
değildi. Hayran kitlesi aşçıbaşı,
finncı ve pasta ustalannm
pişirdikleri eserlerin tadma bakmak,
hiç değilse göz zevklerini okşamak,
bu arada mutfak hayatı, beslenme
alışkanlıklan ve/veya hatalan
konulannda bilgilenmek üzere
gelmişlerdi: INPES (Ulusal Sağlık
Eğitimi ve Önlem Enstitüsü) ve
TNS Media Intelligence
Enstitüsü'nün ayn ayn ancak yaşlan
12 ile 75 arası değişen, toplam
13 bin denekle 9-10 yıl aralıklarla
düzenledikleri araştırma ve kamuoyu
soruşturmalannın sonuçlan anlamlı
ve uyancı: "Fransızlar sofra başında
gittikçe daha az zaman geçiriyor,
ama özellikle hafta sonunda yemek
pişirmeyi keyifli bir boş zaman
değeriendirme aracı görüyoriar.''
Hanı şu hepımızın en azından ismini
bildiği Amerikan "hızh yemek"
ejderhası şirketin simgeleştirdiği
beslenme tarzı, Fransa'yı bütünüyle
etkilemekten çok uzak. Fransızlar
henüz yeterince sebze-meyve
tüketmiyorlar. fakat paşa paşa
pazarlannda alışverişlerini yapıp
evlerinde hafta sonunu veya akşam
yemeği hazırlamayı yeğliyorlar.
10 kişiden 9'u, çoğunluğu evinde
olmak üzere üç öğün yerken öğünler
10 yılda ortalama 4-5 kaptan
1-2 kaba düşmüş. Evde yemekleri
yapan çoğunluğun 20-65 yaş
grubunda, yüzde 75'inin çalışan
kadın olması, yemek hazrrlamak için
sarf edilen ortalama süreyi 20
dakikanın altına düşürmüş. Bu süre
yalnızca 35-49 yaş grubundaki
çocuklu ailelerde 30 dakikanm
üstüne çıkıyor. Fransızlann yüzde
80'i yeterince. muhtemelen
fazlasıyla et, yumurta ve deniz
ürünleri tüketirken balık pek revaçta
değil. Meyve ve sebze tüketimi de
epeyce sınırlı. Kuru hatta bireysel
çorba, hazır ve kolay yemekler, paket
salata tüketimi pratiklik nedeniyle
hızla artarken erkekler ve yaşhlar
peynir, kadınlar ve gençler yoğurdu
yeğliyor. Son 10 yılm en olumlu
eğilimlerinden biri zeytinyağı
kullanımında: Artı yüzde 65...
Her gün şarap içenler 8 yılda yüzde
30'dan 23 e inerken diğer içkilerin
tüketimi yüzde 45'ten 39'a düşmüş.
"Lezzet Haftası" süresince binlerce
çiftçi, kasap, manav, peymrci, finncı
vs. 5 bin ilkokulun 2. ve 3. sınıfmı
kapsayan bir kampanya çerçevesüıde
çocuklara "Lezzet-Tat Dersleri"
verecekler. Hafta boyunca
60 tanm lisesi öğretmen ve öğrencisi
kamuoyunu bilgilendirme
seferberliğine giriştiler. Amaç,
dengeli ve güvenli beslenmeyi
anlatmak. Bakan Gaymard açış
konuşmasmda, yiyeceğin ilacm
yerini tutamayacağını, ancak
Fransa'mn güvenilir beslenmeyle
yiyecek kalitesi ve leziz bir çeşitliliği
bağdaştrrabilen harika bir ülke
olduğunu vurguluyordu. Bu yıl okul
kantinlerinde daha fazla mey\e ve
sebze verileceğini ve TV önünde
ıvır-zıvır atıştırmaya karşı savaş
açıldığını hatırlatan bakana. meyve
ve sebzenin gerçekten sultan olduğu
bir başka ülke mutfağı olduğu
hatırlatılabilseydi diye düşündüm.
Yahıızca kalplere mi, AB'ye girişin
bir yolu da niye mideden geçmesin?
ugur.hukumŞ paris.com
Tatilcilerin %10'u reklamla, %90'ı tavsiye ile kendi otellerini bulurlar...
Ristomnt i H3na /(Öaçöw sUtmöan öena gddmsûnû ^tamedk. Gefn gtıan...
C
lub Onent, Antik Çağın adalet sağUt ve batış ıçın buluşma merkezi
olan Ûren'de denee "sıfır* bınbtr yıldızlı bır tatıl koyudur. Homeros'un
doğum yeri "Iştldar SahtlPnde Dûnyanın atmosfennde oksifen oranı
en yüksek ıkı noktastndan biri olan Edremıt KörfeziTıde Zeytın Rıvierasfndadıt
Club Orienfte Ege sitflmde yapılmış 62 dubleks yapının her dairesı 2-4 veya
4-6 kişilik aıleler ıçın tasarfanmış. ıçfennde duş.^C ve telefon oian odatardan
oluşur Tüm kapdar dev bır botanik bahçesine açıiır. Barıçe btter, mcecik kumKı
pla| baştar.
Ozürtüler ve engellıler ıçın tümiıyte dûzayak vejetaryenler ve dıabetikter Içın
sorunsu? tatıl GCınlük doktor vİ7*
Ekim 2004
Kl? bafi YP 39.000 000 TL, 0-12 yaş ücretsız, (3.)-i-S-,S. klfikr 22.000.000 TL
Clob Orlent Holiday Resort, Ören-Burb»ııive
Tel: 0.266.416 53 54 - 416 34 45 • Fu: 0.266.416 40 26
Antik Cağın
Konrentusu
Öreflde yer alan
Club Orient
uluslararaa
sanatcılann,
arkeologların ıc
pevrecilefin
gOnOmflzdeM
Bmuşma Mertcezıdir.
»•ww.club-onent com
Düsledlğinlz tatil gerçek oluyor!..
AğahanMımarlık Ödüllü Akyaka yöresinde
GÖKO\'A, dünya güzeli bır belde..
Bır yanda çam ağaçlan. bir yanda masmavı bir deniz.
Buz gibi kaynak sulan arasında doğa ile başbaşa bır dınlence.
Bu diiılence yerinin adı YL'CELEN HOTEL
• Denize sıftr • Deniz ve orman manzaralı
• Özel plajlı • 250 yataklı
• Tüm odalarda KJuna. Minibar, Televizyon. Telefon,
Saç kurutma makınesi. Banyo ve Balkon mevcuttur.
• 3 açık ( 2'si yetışkinler, 1 'ı çocuklar için)
yüzme havuzu, 1 kapaü ısıtmalı yuzme ha\oızu.
• Su sporlan (Wind surf. kıteboard.)
Rezervasyon ve daha fazla bilgi için:
Tel: 0.252 243 51 08 - 243 54 34
Faks: 0.252 243 5435
e-mail: gokova <( yucelen.com.tr
www.yucelen.com.tr
J
MANASTIRHAN
BOUTIOUE OTEL
"KAZDAĞI ETEKLERİNDE
BİNPINARLI İDA'da
DOĞA SEVİNCİ,
DENİZ TUTKUSU İLE
FARKLI YAŞAM için
MANASTIRHAN'da konaklamak
ayrıcalıktır.
ALTINOLUK
0266 388 45 20 - 22 - 23
web. srte : www. manastirhan. com
Tatil için bir yer mi anyorsunuz?
Bozburun'agelin...
Ege"nin Akdeniz'le kesiştiği bu kı>ı beldesinde
"Möwe Hotel/Restaurant"ta
dingin bir yaz tatıli geçirebilirsiniz.
Bülent Ortaçgil şarkıları... Masada Cumhuriyet...
Rakı şişesinde kıtap...
Bir telefon veya tıklayın!
MÖWE Hotel-Restaurant
48710 Bozburun'Marmaris
Tel ve Fax:(0252)4562661
.moewe-tr.com.
Türkiye Gazetealer Cemiyet'nin yayınladığı günlük
Bizim Cazete
Ülke soaınlanna ilişkin raporlanyla, araştırmalanyla,
köşe yazılanyla, tarafsız haberteriyle sıvıl toplumlann gazetesi.
Düzenlı okumak ıçın abone olun.
Tel: 0.212.5110675
Ders kitabı resimlemesi
alanında çalışmak isteyen
ressamlar
aranıyor.
(0212) 520 01 39 - 520 04 05