23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 7 EKİM 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 KULE CANBAZI SUNAYAKIN Bir miniatürkmasalı...Dünyanın en ilginç merdive- ni İstanbul'dadır... Bu merdive- nin basamaklarını yıllar önce çıian bır Istanbullu, soluklan- nnak içın durur bır an... Başını kaldınr ve yukarıya doğru uza- nan basamaklara bakar... Ora- da. merdıvenın sonunda kendı- sinı neyin bekledığını bılme- mektedir: uçmayı başanp başa- ramayacağından emin değil- dir... Başını aşağıya, çıktığı ba- samaklara çevırir.. Bır tek şey- den emındır yalnızca; bu mer- diveni asla yürüyerek inmeye- cektir!.. Hezarfen Ahmet Çelebi'dır, kendi yaptığı kanatlarla uçan Is- tanbullu nun adı .. Sultan IV. Murat döneminde. kendinı Ga- lata Kulesı'nden rüzgâra bıra- kır ve ürkütür Galata'nın kedı- lenni... Zavallı hayvanlar, nasıl korkmasınlar kü... Üstelik, o dev kuşun kuleden çıktığını gördükleri günden beri, et ye- mez oldu bu semtın kedilen... Hezarfen Ahmet Çelebi'nın uçuşuna tstanbul'un kedı tarı- hinden bakıldığında görebılırız bu öyküyü!.. Galata nınkedıle- ri "Aman ha. sakın kuşlara sulanmayın, kulede öyle bir abileri var ki!.." uyarısını ken- dı aralarında günümüze dek ta- şımışlardır! $alr Andrea Chanler Uçan bır insan gölgesinin üs- tüne ilk kez düştüğü kent, tstan- bul'dur... Aslına olmasa bile, Haliç'in kıyısındaki Minı- atürk'te yer alan Galata Kule- si'nin üsrüne de insan gölgele- ri düşmektedir... Kim bilir, bel- ki de tstanbul'un kuşları, bu parktakı Galata Kulesi'nin mın- yarüründe uçma eğitimi veriyorlardır yavrularına... Dıyorlardır ki "Bakın yavrularım, bu kulenin aslından bir insan uçmuştu; siz kuş halinizle bu- radan uçamazsanız, ayıp vallahi!.." Galata Kulesı, yolun tek yönlü oldu- ğunu gösteren bır tabeladaki ok gıbi uzanır gökyüzüne... Onun bu özellığini yalnızca Hezarfen Ahmet Çelebi görebilmiştir. 62 merre uzunluğunda, insanı bulutlann arasına çağıran bir ok!... 62 deyince, Galata Kulesi'nin hemen dıbindekı Eski Banka Sokağı'na doğ- ru yürümeliyiz... Kulenin gölgesinin düştüğü bu so- kakta bulunan Sen Pıyer Han'ın duva- nna konulan bir tabela, yürürken gök- yüzüne bakmayı unutmayanlar tarafın- dan görülebılir ancak!.. Tabelada Fran- sızca olarak şu yazmaktadır: "Andrea Chanier bu binada doğdu... 30 Ekim 1762".. 62 metre uzunluğundakı Gala- ta Kulesi'nin hemen dibinde yer alan bu binada, gözlerinı dünyaya 1762 yı- lında açan Andrea Chanier kimdir?.. Öncelikle şunu söylemeliyız: And- rea Chanier'in doğum günü 30 Ekim değil, 20 Ekim'dir. Sen Piyer Kilisesi'nin kayıtlannda Chanier'in 20 Ekim günü doğ- duğu, vaftizinin ise 30 Ekim'de yapıldığı yazılıdır. Yani, taş pla- kettekı tarih yanhştır!.. Andrea Chanier, çuha ticareti yapmak için îstanbul'a gelen ve burada bir Rum kadınla evlenen bir Fransız tüccarın oğludur. Adına plaket konulmasının ne- deni ise onun Fransız şürinin ün- lü bir şairi oluşudur... Çocuklu- ğu Galata Kulesi'nin dibinde ge- çen Andrea Chanier, şiirleriyle kısa sürede büyük bır üne kavu- şur. Ne var ki, Fransız ihtilalin- de, Concorde Meydanı'na konu- lan gıyotin sehpasına çıkan mah- kûmlar arasmda görürüz onu... Giyotin, Andrea Chanier'in ba- şını bedeninden ayırmadan ön- ce, şaır, birazdan kopacak olan başını avuçlarının arasına alır ve şu sözü hayknır: "Bunun için- de daha çok şey varduıı..." Dü$en yaprağa yazılan son sllrler Galata Kulesi'ne bakmak is- teyenler başlannı yukanya kal- dırırlar. Miniarürk'teki Galata Kulesi'ne bakmak ıçinse, boy- nunuzu eğmeniz gerekır... Ne dersinız, bu boyun eğiş, kuledı- bınde doğan Andrea Chanier'in anısına bır saygı duruşu olmu- yor mu?... Ne de olsa Andrea Chanier'in başı Paris'te, göbe- ğı Istanbul'da kesıldi!.. Şaırin, Sen Lazar Hapıshane- sı'ndeki eşyalarını alan arka- daşları, ceketınin ceplerinde al- tı yaprak olduğunu görürler. Hapishanedeki mahkûmlar, sa- vunmalannı yazarlarken And- rea Chanier, avludakı ağaçtan yaprak- lann düşmesini bekliyordu... Cünkü, düşen her yaprağın üstüne son şürinin kıtalannı yazıyordu!... Bu yüzden, Istanbul sokaklannda yürür- ken, ayağınıza takılan ya da çöpçünün süpürdüğü yapraklann sesine kulak ve- nn; onlann da size anlatacağı bir öykü- sü vardır!... Kültür Servisi - Bizim Tiyatro Barry Collins'ın yazıp Enver Özen'in dilimize çevırdiği, Zafer Diper'in oynadığı ve yönettiği 'Yargı' 23 Ekim Cumartesi saat 20.30 ve 30 Ekim Cumartesi saat 18.30 Kadıköy Banş Manço Kültür Merkezi'nde izleyiciyle buluşacak. tkinci Dünya Savaşı'nda bir hücreye yiyeceksiz, susuz ve çınlçıplak bırakılan rutsak yedi Sovyet askerinin yaşam savaşımı... On birinci günde kura çekerek (Vukhov'un deyişiyle: Diğer kardeşlerinin, yoldaşlannın yaşayabilmeleri adına) içlerinden binni 'yeme' yargısı... Kurtanldıklan altmışıncı günde geriye sağ kalan yalnızca iki kişi: Bılincını yitirmiş binbaşı Rubin ve yüzbaşı Vukhov... Vukhov'un, başlanndan geçenleri askeri heyete (izleyiciye) rapor etmesi. hakkında verilecek yargıyı beklemesi... Yüzbaşı Vukhov' un, bir manastınn hücresinde geçen 60 günlük tutsaklığı, kurtanlışı ve kendi ülkesinde yargılanışınm öyküsü, savaşm içerdiği şiddet. Yaşamayı sürdürebilmek için birbirini yok eden askerler ve ülke politikalannuı insanlara yansıtılması, bir bakıma, yüzyılımızdaki adalet anlayışının sorgulanmasma dönüşüyor. (0 216 418 95 49) ESINTILER ZEYNEP ORAL Yaşar KemaL. Legion d'Honneur Zeynep Göğüş'ün önensiy- di. Uzun yıllar Türkiye AB iliş- kileri üzerine çalışmış, emek vermiş gazeteci Zeynep Gö- ğüş, Tempo dergisindeki yazı- sında, Fransız politikacılann Türkiye'nin Avrupa Birliği üye- liğine karşı tutumunu irdeler- ken, kimi olası tepkilere yer ve- riyordu. Eğer 17 Aralık'ta Fran- sızlar yüzünden Türkiye 2005 için müzakere tarihi alamazsa, Yaşar Kemalin Legion d'Honneur'ü -Fransa'nın bu en değerli şeref madalyasını- geri vermesini öneriyordu. Bu nişanı alan herkesın bu tepki- de birleşmesini istiyordu. "Tam da Fransızlann anlayaca- ğı dilden bir tepki olur" diyor- du. Zeynep Göğüş'e yüzde yüz katılıyorum. Yalnız anlayacak- ları dilden değil, aynı zamanda Fransa'daki kamuoyunu da etkileyecek güçlü bir tepkı olur. Şu sırada ne kadar kızarsak kızalım, Fransızlar okuyan bir millet. Onların büyüklük komplekslerine ya da şoven duygularına değil de, okuma tutkularına, entelektüel algıla- malarına yönelik bır eylem da- ha etkili olacaktır. Ancak o güne, 17 Aralık ta- rihine dek Fransız aydınlarla uzun ilişkilerı olmuş Türki- ye'deki aydınların da boş dur- maması, çeşıtli projeler üretıp bunları yaşama geçirmeleri gerek. Bu arada günlerdir telefon- lara "Hayır, benim Legion d'Honneur'üm yok" demek durumundaydım. Zeynep Gö- ğüş, dil sürçmesı ya da gönül sürçmesi, benim de adımı, bu şeref madalyasını alanlar ara- smda anmış. Ondan alıntı ya- panlar da beni Legion d'Hon- neur sahibi yapıp durdular... Fransız devletinden iki nişanım var. Biri Eğitim Bakanlığfnın verdiği "Palmes Academiqu- es", ötekı, Kültür Bakanlığı'nın verdiği "Chevalier de L'Ordre des Arts et des Lettres". Her ikisini de almaktan onurlan- dım. Her ikisini de, benzer nı- sanları alanlarla birlikte iade etmeye hazırım. ••• Dün sizlere Brüksel'de "Av- rupa Birliği İçin Türkiye Kadın Inisiyatifı>"nin düzenlediği "AB Kadın Diyaloğu"nu anlatırken, hep dilimın ucuna gelen, içimi acıtan birşeyi, biranı unutma- ya çalıştım. Bugün paylaşıyo- rum: Brüksel, Palais des Beaux Arts-Güzel Sanatlar Merke- zi'nde malum, Anadolu'nun on bin yıllık kültür birikimini göz- ler önüne seren "Analar, Tan- nçalar, Kadın Sultanlar" sergi- si var. Daha önce gezmiştim, (6 Ekim, Cumhuriyet) yeniden gezdim. Doyamadım. Kültür Merkezi'nin Belçikalı müdürlerinden bıriyle sohbet- teydim. Ne büyük ilgi olduğu- nu, milletin kuyruğa girdiğini anlatıp duruyordu. Okullar, parlamenterler, meslek odala- rı, sivil toplum kuruluşları grup halinde geziyorlarmış. Grup gezisine ancak 20 Kasım'dan sonrası için randevu verebili- yorlarmış... Bir ara durdu, ne dedi bıliyor musunuz? "Yalnız dikkatimi çekti, bura- daki Türkler pek gelmiyor, ga- liba ilgilenmiyoriar!" Yüreğime bir hançer saplan- dı. Belçika'da, yanılmıyorsam, 100 bin Türk yaşıyor. Bırakın Türkiye'de, hiçbir ülkede göre- meyecekleri nıtelıkte, sayısız müzeden toplanılmış eserlerle oluşturulmuş bir sergi... Onla- ra, kendi geçmişlerini anlata- cak bir sergi... Ve "Galiba ilgi- lenmiyoriar!" Bütün gün, Boğaziçi Üniver- sitesi'nden Binnaz Toprak'ın yönettiği kolokyumda, eski Adalet Bakanı Aysel ÇelikeTin tarihsel açıklamalarıyla; Şirin Tekeli'nin Türkiye'deki kadın hareketıni anlatmasıyla; Fat- magül Berktay'ın, kadın ko- nusunda Avrupa'nın çifte standartlığını vurgulamasıyla; Nebahat Akkoç'un Dıyarba- kır'da başlattığı ve Doğu'da, Güneydoğu'da yaygınlaştırdı- ğı kadın merkezleriyle; Engin Ozendes'in gerçekleştirdiği tanıtım filmiyle gururlanmış- tım... Kolokyumun sonunda tüm katılımcılar ve dinleyicilerle bir- likte sergiye yönelirken, duy- duğum o cümle... Türkiye'den gelip Belçıka'yayerleşmişbir- kaç kuşağın, birinci, ikinci, üçüncü kuşakların kendi geç- mişlerine ilgisizliğini belirtmek- ten öte bir anlam taşıyordu, o cümle... Bu ilgisizlik, daha pek çok şeyi, düşünce yapısını, dünyaya bakışı, yaşam stan- dardını, değer ölçülerini ve bir zihniyeti ortaya koyuyordu!.. Evet, "galibailgilenmiyoriar"... AB ülkelerinde Türkiye'ye karşı kimi tepkilerle bu "galiba ilgilenmiyoriar" arasındaki ba- ğı görebiliyorsunuz, değil mi... Zeynep@zeyneporal.com Faks:0212 257 16 50 Bugün • Kadıköy Iş Merkezi zemin katta saat 14.00'da Nuri Kurtcebe Kuvay-i Milliye çızgi roman kitabını imzalayacak. Geleri • Sergi • Atelye • Sanatevi ORHAN TAYLAN "Doğa Resimleri" Sergisi 6 - 28 Ekim 2004 HoBi Valıkonağı Cad Pasaj73Nışantaşı802OGTel 13212]2252337 • Fax (0212)2966470 www hobıgalen com «ınfo<g>hobıgalen com Müzayede 1 de 500 er Milyon'a satılan ZEKİ YEĞİN tabloları koileksiyonunu galerimizde 1/4 fiyatına bulabilirsiniz. Topağacı, Orhan Ersek Sk No: 56/1 Teşvikiye Tel: 0212. 233 01 50 ESMER ERDEM TAKI SERGİSİ 29 Eylül 2004 / 29 Ekim 2004 RAVELLI sanat galerisi Haödat Cad No 50S Bostantı.'İstanhul Tel 02 K 464 86 77 ı'4 haı doku sanat galerileri 1.SALON 2.SALON YUSUF TOPRAK MURAT TOLGA 14 Ekim - 3 Kasım 2004 IhlamurTeşvıkıyeYolu(AvSüreyyaAğaoğluSok) No-4'2-3-4 Teşvıkıye-İST Tel-0212 246 24 96 / Fax : 0212.246 38 42 GALERİ ve SERGİ İlanlannız İçin (0212) 293 89 78 perarekkm@perareklam com tr perareklam@superonlıne com.tı »TIW perareklam com tr Yanşma Bırmcısı Sabrıye Çelık SKF Türk Ltd Ştı.'nın düzenlediği "KENT VE İNSAN" konulu fotoğraf yarışmasının dereceye gıren ve sergılenmeye değer görülen 48 fotoğrafı 18 - 30 Ekim 2004 tarıhlerı arasında Tarık ZaferTunaya Kültür Merkezi Sergi Salonu'nda sergılenıyor Tüm fotoğrafseverlerı beklıyoruz. pjbakraç NATÜRMORT USTALARI METİN GÖNÜL ABİTGÜNER JULİDE SEVGİ KOÇ İSMAİL F. SOYSAL 02 - 22 Ekim 2004 Tel 0216 362 1826 Fax 4109197 Sınan Ercan Sok No 38 Öztor Sıtesı B Bk)k 61090 Kozyatağı Istanbul www bakrac com Pazarhançaçığız '1 00 18 00 (^AI.MEI.EK FAHRİ SÜMER Resim Sergisi 14 Ekim-T Kasım 2004 Tel (0212) 269 80 H Fax 10212) 294 35 66 fcpetye AytarCd Ni ApL No24,*6 Leven(-IST oazar-ptesı hanç ' t 00-19 00 arası açıktır GALERİ ve SERGİ jfğmk İlanlarmız İçin ^ ^ V . J ^ C ^ (0212)293 89 78 f.%,, ^ ^ perareklam@perareklam com tr perareklam@superonlıne com tr wwwperareklam.com tr orsanat gcderisi & evi VELISAPAZResim Sergisi 8 Ekim - 4 Kasım 2004 tarihleri arasında izlenebilir. Caferağa Mh. Moda Cd. Güneş Apt. No:19 K 1 D:1 Kadıköy - İST. Tel 0216 45017 69 / Fax 0216 45017 68 e-maıl in1o@morsanal.com web www.morsanat.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle