Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 OCAK 2004 ÇARŞAMBA CUMKUPİY5T SAYFA
17
£
Artnc: "AB'nin
lokomotifiyiz."
Hele bir ragon
olalon da!
Bektronft posta: deraz3omecumhuriyetcojn.tr mvmdenizsoınconı Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- AKP, ABD için anayasayı
delmiş...
"Aksi halde ABD. AKP'vi
delecekti!"
Safranbolu
Safranbolu Beledi-
yesi'nin düzenlediği
4. Altn Safran Bel-
gesel Film Festivali
üç ay önce yapıldı.
Festival bünyesinde
profesyonel ve amatör
kategoride belgesel film
yarışması da düzenlen-
di. Her şey çok güzeldi.
Ama nedense aradan
geçen üç ay boyunca en
büyük ödülün 5 milyar li-
ra olduğu yarışmada
derece alan belgeselci-
lere ödülleri verilmedi.
Ödülünü almak isteyen-
leri festival komitesi be-
lediyenin muhasebesi-
ne, muhasebe servisi de
festival komrtesine gön-
derip duruyor. Bu da
başka bir belgesel olsa
gerek!
Borçlanma
Yrd. Doç. Dr. M.
Atilla Öner. "Os-
manlı Imparator-
luğu 1875 yılında
yıkılma sürecini
yaşarken yüzde 7 faizie
33 yıllık ve aylık yüzde
1.5 faizie kısa vadeli In-
giliz lirası borçlanmıştı.
Türkiye Cumhuriyeti
2004 yılı ocak ayında
yüzde 8.23 faizie 30 yıl-
lık ABD Doları ve aylık
yüzde 2 faizie Türk Lira-
sı borçlanıyor."
H
ükümet iç ve dış borçlanma dışında her şey-
den "tasarruf" yaptığı için dikkatinizi çekti mi
bilmem, ocak ayının ilk haftası "Enerji Tasar-
1 rufu Haftası"ydı. Elektrik Mühendisleri Oda-
sı Yönetim Kurulu'nun "enerji" ve "tasarruf" üzerine
yaptığı açıklama ise oldukça çarpıcıydı:
"Enerji tasamıfu, enerjinin doğru kullanımı ile müm-
kündür. Enerjinin doğru kullanımındatemel amaç, en
az enerji miktan ile en çok işi yapmaktır.
Ülkemizde çokça lafı edilen ve yanlış biçimde bir-
likte kullanılan kayıp-kaçak elektrik miktan dünyada-
ki ülkelere göre çok yüksektir. Kayıp elektrik, elekt-
rik dağıtım şebekelerinin yetersizliği ve anzalar ne-
deniyle kullanıma girmeden kaybolan yani faydala-
nılamayan elektriktir. Kaçak elektrik ise aboneler ta-
rafından bedeli ödenmeyen elektriktir.
Elektrik kaybı, Almanya'da yüzde 5, Amerika'da
yüzde 8.3, Belçika'da yüzde 5.6, Avustralya'da yüz-
de 8, Ispanya'dayüzde11.3, Italya'da yüzde 7.4, Ja-
Elektrik
ponya'da yüzde 4.3. Portekiz'de yüzde 13, Yunanis-
tan'da yüzde 9'dur. Kaybettiğimiz elektrik enerjisi
Portekiz'in toplam tüketimine yakındır. Türkiye'de bu
kaybın yüzde 15'lere düşürülmesi halinde Danimar-
ka sanayisinin yaklaşık toplam tüketimi kadar enerji
tasarruf etmek mümkündür.
Elektrik ıletim ve dağıtım tesislerindeki kayıplann
yanı sıra doğru kullanılmaması nedeni ile enerjinin bü-
yük bir kısmı kaybedilmektedir. Uygulanacak ulusal
verimlilik programlan ile ilk etapta, tüketilen enerjinin
yüzde 15-20 kadannı sanayide ve konutlarda tasar-
ruf etmek mümkündür. Aynca, özellikle konutlarda ve
sanayideki kaçakların önlenmesiyle de büyük bir ta-
sarruf sağlanacaktır. Ülkemizde kaçak oranı yüzde
22'lere ulaşmakta, bu oranın rakamsal maliyeti ise 1.5
milyon dolara varmaktadır. Günümüzde enerji eko-
nomik değer anlamında para demektir. Enerjinin ve-
rimli kullanılması ile özellikle konutlarda aile bütçe-
sinde tasarruf olanaklan yaratılabilmekte, sanayici-
mize ise yeni istihdam alanı ve yeni yatınmlar anla-
mını taşımaktadır.
Elektrik Işleri Etüt Idaresi'ne göre, enerjinin doğru
kullanımı halinde hiçbir ilave masraf yapılmaksızın
3.5 milyar dolar tasarruf olanağı bulunmaktadır. Ül-
kemizde elektrik enerjisi ortalama olarak sanayide
yüzde 54, ticarethane, resmi daire ve konutlarda yüz-
de 35, genel aydınlatmada yüzde 5.5 oranında tüke-
tilmektedir. Konutlar ve sanayi kesimi, enerji tüketi-
minin en yüksek oranda tüketilmesi nedeni ile ener-
ji tasarrufunda öncelikli yerierdir. Gelişmişlik günü-
müzde kişi başına tüketilen enerji miktan ile değıl, az
enerji kullanarak çok ekonomik değer yaratabilmek-
le ölçümlenmektedir."
Demek ki bizim daha çok yolumuz var!
Kıbrıs halkı Türk soykırımını anacak
Geçenlerde Kıbns'ın güneyindeki
Rum yönetimi tarafından Rum resmi
gazetesinde bir yasa yayımlanıyor.
Yasanın 1. maddesi, 14 Eylül'ü
"Küçük Asya Yıkımı Anı ve Şeref
Günü" olarak kabul ediyor.
Küçük Asya neresi?
Küçük Asya, Anadolu'nun ta kendisı.
14 Eylül'de neoldu?
14 Eylül 1922'de işgalcı son Yunan
kuvvetleri Türk Ordusu tarafından
Anadolu'dan atıldı.
Yasanın 2. maddesi "Bu gerçekliğı
kabul eden Kıbns halkı, 14 Eylül
1922'de yerlerinden edilen ve haksız
yere soykınma maruz kalan Küçük
Asya Yunanlannın bu gününü
resmen anı ve şeref günü olarak
kabul eder" diyor...
Hem yıkım...
Hem de soykınm!
Bu yasa ile Türklerin yıkım ve
f
soykınmını kabul eden Kıbns halkı
arasında acaba BM Genel Sekreteri
Kofi Annan'ın gözetiminde
Rumlarla kucaklaşmak için can
atan Kuzey Kıbns'taki kimi Türkler
de var mı?
Bunu, yasanın 3. maddesi
uygulanınca göreceğiz:
"Heryıl 14 Eylül günü Kıbns halkı
Bakanlar Kurulu'nun karan ile 14
Eylül 1922 tarihinde Türkler
tarafından Küçük Asya'da
yerlerinden edilen Yunanlar için
konuşmalar, etkinlikler, anma
törenleri ve başka tür etkinlikler
yapılmasını onaylar."
Yüksek Yerilim Hath
GERiciIer ortamı GERiyorlar!
erdincutku " yahoo.com
ÇED KOŞESÎ
OKTAY EKİNCİ
IMişanyan Evleni' ve Jandarma...
"Ermeniler"le kardeşhğımı-
zi yıllardır savunanlardanım...
Azeri olsalar bile. aile büyükle-
rımin en yakın dostlan arasında
Ermeni'lerin ayn bir yerleri var-
dı... ReşitBehbutovun sesinden
Sayat Nova'nın şarkılanyla bü-
yüdük .. Iğdır'a dikilen "Erme-
ni mezatimi" anıtıru "şoven" bu-
larak eleştirdığim için "miDiyet-
çi" (!) yerel basın adırru "Ekin-
dyan" koydu...
Elbette ki aynı ta\Timız, di-
ğer "yurttaş" olduğumuz tüm
"Anadohı kültürlerT için de ge-
çerli...
Pekı, bunlan neden söylüyo-
rum?..
Çünkü Şirince köyündeki
"ortak kültür mirasımız" eski
evlere. Nişanyanlar tarafından
"yasadışı" yapılan müdahalele-
n. "bu düşünceleriırüedebiıük-
te" başından beri uygun bulmu-
yorum...
Tam tersine, biraz da "Hiç de-
ğflse siz o güzetim uvgariık gele-
neklerinizie bu kural tanımazh-
ğın simgesi ounasayduuz-." di-
dan "dahaağır" yaptınmlar dü-
zenlenmesı de aslında "insanb-
ğın ortak yasalarT olarak, her
devletin "evrensel yükümlülük-
leri" arasındadır...
Jandarma da işte bu yüküm-
lülüğün "gereğuü" aslında sa-
dece Şirince'de değil, son yıl-
larda ülke düzeyinde gösterme-
ye başladı...
Bu amaçla da oluşturulan
"çevre timleri" ile örneğin Is-
tanbul'un içme suyu havzala-
nnda ve ormanlık alanlannda-
ki "koruma ve imar hukukuna
aykırT yapılaşmayı da önleme-
ye çalışıyor.
Kent kültürû semineri
Hükümet kaçak yapılara
elektrik, su vb. tüm kamu hiz-
metlenni armağan ederken Jan-
darma Genel Komutanüğı da
yakında Bursada yapacağı
"eğhiın seminerrnin konusunu
"kaçak yapılaşnıayla mücade-
le" olarak belırlemış.
Programa göre "sKU toplum
kunıhışlanmn" da katılacakJa-
ÎAflİMi n 00ÖM. OOzaÜKLERtMtZİ
JftNDflRMfl GENEL KOMUTflNLIGI 156
Köy kahvelerini süslejen bir "jandarma afişi"...
yerek aynı "inatian" yüzünden
geçen yıl "hapis" cezası bile
alan Nişanyanlar için hem üzü-
liiyor hem de onlara "yakışür-
tnadığunı" belırtiyorum...
Yasalann uygulanmasını iste-
yen jandarmaya karşı 'Irkçı bas-
kıyapıhyor-.'" gibisinden sözler-
le direnip kendilerine siyasal ya
da entelektüel görünümlü taraf-
tar bulmaya çalışmalannı da ya-
dırgıyor, bunu bir ölçüde "ba-
şardüdannr da kaygı>la izliyo-
rum.
İnsanlığın ortak yasalan
Nişanyanlar" ın. "özgün mi-
marilerhie korunmalan gerek-
i " eski Şirince evlerinde, "ku-
raDara uymadan" onanm ve ta-
dilatlaryapıp ardından "izinsiz''
kullanmalan, sıradan bir "imar
suçu"değıldir...
Çünkü bu evler, herhangi bi-
rsr yapı değil, aynı zamanda
uluslararası hukuİcta da "insan-
fcğm ortakdeğerteri"sa>ılırlar...
Bu nedenle kurallara aykın mü-
dahaleler için sıradan yapılar-
n bu seminerde, yasadışı yapı-
laşma sorunu "timı yönlerijie"
ele alınacak; çe\Tesel tahribatın
yanı sıra "kültürel erozvon" ve
"tophımsal suç" gibi, imar tala-
nının yarattığı sosyal sorunlar
da irdelenecek...
Şınnce'deki Nişanyan Evle-
ri'nde de "uygarhk kurallannın
gereğine uyulmasını" isteyen
Koruma Kurulu'yla birlikte
jandarma>ı da "ırkçıbaskmuı"
aracı olarak görenler, işte bu
sempozyumu izlemeliler...
Sadece kaçak yapı konusunu
değil, "kent kültürunün" de ne
demek olduğunu, aslında "köy-
lerde" görevli olan jandarma-
dan öğrenmeleri için...
Evet... Nişanyanlar, ne yazık
ki "hakh" değiller... Tıpkı di-
ğer sayısız "Türk" gibi. kültür
mirasına karşı insanlık yasala-
nyla davTanmak yerine "yağma
kültürünün kural tanımaz alış-
kanhğı" ıçmde davranmayı yeğ-
ledıler... Yanlış yaptılar...
Oekinci« cumhuriyet.com.tr
KİMKtME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak ı turk.net
ÇİZGİLÎK KIVÎL MASARÂCI
HARBİ SEMİH POROY semihporoy(q yahoo.com
HAYAT EPİK TtlATROSU MLSTAFA BILGİN
AMERtKA'NIN
İNCİRLİK'TEN
SON GEÇİŞİ
HUKUK DIŞI MI?
SU TÜRKLERİ ANLAAMYORUM CORÇ.
TA BAISDATA KADAR KOSKOCA BA6LARDAN
BOSTANLARDAN SECERKEN
HUKUKU TAKMADIK DA,
SU MÎNNACIK tNCÎRLİICTEN
SECERKEN Mİ HUKUKU
TAKICAZ l..
DEDS RAYT
VALLA !..
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKA* 14 Ocak wtcw.mumtaz-arikan.com
AMERIKA KfTASININ ZIRVESI.,
1857'P£ BU6UN, /SVİÇgELı DAĞCl
&EN, AMERİtCA KITMSININ EN YÛKS£K &AĞI OLAN
ACONCA&UA (AKONKASvAyYA TIRMAMMIŞT1. <SÜ-
NEY AMER/KA 'DA, A/ZSANrtN TOPBAKLAIZı Ü2LE-
RİNOE; ANP St&*DA£LAR<N/N BU DEV TEPESf,
$İLİ SfMtGIUA ÇOK. YA/mtM BİfS YEGDE KOUUIUILA'N-
MtŞTTR. 69S3 METKEUK ZİRVESl, AÇIH HAVA KO-
ŞULLAe/MPA, Ç'i-/ '0EA/ DE RAH4rUK2j4 &öe.Ü-
LE-BİLMEKTEP/IS. DASCt ZuRBRtGGEN'İN İZLEMİŞ
OLOUĞU KU2EY ÇlKIÇ/, GÜNErDEKİNE GÖISE PA -
UA KOCAYOf- GÜNEy YAMAÇT/tfJ TEPEYE
ANCAK 19S3'TE gAŞABtL/lglL£C£-A
RAPAĞLARINPA BikçoK SÖNMÛŞ
YANA&MĞ BULUNMA&NA KA£ÇtN,ACONCAGUA
PANO
DEIVİZ KAVUKÇUOĞLU
Korsanlar ve
Korsancılar
Pazar günkü "Korsana Başkanlar" başlıklı yazım
üzerine yedi adet okur mektubu düştü bilgisayanm-
daki elektronik posta kutuma. Gelen mektuplar, ge-
çen aylardayazdığım benzeryazılaragösterilen tep-
kilerden dahafarklı. Yedi okurumdan hiçbiri, "Ucuz
olduğu için korsan kitap almakzorvnda kalıyorum"
ya da "Eğer korsan kitaplar yasaksa yetkililer satı-
şını engellesinler, biz de almayalım" türünden e-
mek hırsızlığını "mazur" gösteren gerekçeler ıleri
sürmüyor bu kez. Tam tersine, yönelttikleri sorular-
la, yaptıklan önerilerle korsan yayıncılıkla savaşıma
katkıda bulunmak ıstediklerinı gösteriyorlar.
Bir okurum konuya ilişkin gözlemlerinı özetlemış,
korsan satışların en çok Kadıköy, Beşiktaş, Fatih ve
Şışli'de yoğunlaştığını saptamış. "Bu belediyeler-
den biriAKP'li, biriANAP'lı, ikiside CHP'Iİ" dedik-
ten sonra, kendisinin de CHP'Iİ olduğunu söyleyip
bana "Ne yapayım" diye soruyor. Aynca Pangaltı
Caddesi'nde "gizlice" çektıği bir korsan kitap tez-
gâhının fotoğrafını da göndermiş. Nişantaşı'nda
oturduğumdan ben de her gün Teşvikiye Cadde-
si'nde, Valikonağı Caddesi'nde adım başı "korsan
kasetçi" tezgâhlanna rastlıyorum. Mustafa Sangül
çalışkan ve iyi işler yapan bir başkan. Onca işin al-
tından kalkabilen bir insanın nasıl olup da "korsan-
cı esnafı" ile baş edemediğıni anlamakta zorianıyo-
rum. Üstelik Teşvikiye Caddesi'ndeki korsan satış-
lar polis karakolunun karşısındaki kaldırımda yapı-
lıyor. Demek oluyor ki Şişli llçe Emniyet Müdürlüğü
ile Şişli Belediye Başkanlığı el ele verip bu yasadışı
durumu önleyemiyor.
"Neyapalım" sorusunu içeren bir mektup da Ka-
dıköylü bir okurumdan gelmiş. Doğrusunu söyle-
mem gerekirse ben de Kadıköylü olsam ne yapa-
cağımı bilemezdim. Çünkü Başkan Selami Oz-
türk'ün ilçesi kitap, kaset, CD korsanlan için tam an-
lamıyla bir "cennet". Aynen Başkan Yusuf Namoğ-
lu'nun Beşıktaş'ı gibi Kadıköy'de de korsanlar bü-
yük birözguvenle çalışıyor. Şişli'de, Fatıh'te ve za-
man zaman Beyoğlu'nda "faaliyet" gösteren kor-
sanların ürkekliğinden eser yok Kadıköy'le Beşik-
taş'takilerde. Insan onlann "özgü\/en/en"ne tanık
olunca ister istemez "Herhalde özellikle özendirili-
yorlar" duygusuna kapılıyor.
Bu okurum mademki bana somut bir soru sor-
muş, ben de somut bir yanıt vereyım. Şişli bir yana,
ama Kadıköy'de ya da Beşiktaş'ta da bu faaliyetler
"zabıta - korsan kovalamacası"r\dan farklı bir dü-
zeyde sürdürülüyor. Bu yoğun "emek hırsızlıklan"
karşısında böyle vurdumduymaz kalabilen kişileri
bu önemlı ilçelerin belediye başkanlıklarına layık
görmüyorum. "Yo/"du, "park bahçe düzenleme-
s/"ydi, "çöp top!ama"yö\, bunlar belediyelerin ol-
mazsa olmaz görevleri, fakat "emeğe saygı" ben-
ce daha önemli bir ölçüt. "İyi başkan" olabilmek
için Cumhuriyet Bayramı'nda nutuk söylemek, Ih-
lamur Caddesi'nde ağaç süslemek, Bağdat Cadde-
si'nde tören düzenlemekten başka şeyler de gere-
kiyor. CHP'nin olsun ANAP'ın olsun, önümüzdeki
yerel seçimlerde içlerinden bu "başka şeylere" de
sahip yeni adaylar çıkarabileceklerni düsünüyooım.
Bu okurum da "Turizm ve Kültür Bakanı Erkan
Mumcu'nun kamuoyuna verdiğisözne oldu" diye
sormuş. Bilindiği gibi Sayın Bakan, yeni bir yasa çı-
kacağını ve 2003 yılı sonu itibariyle "korsancılık" ia-
alıyetlerinın tümüyle ortadan kalkacağını söylemiş-
ti. CHP Istanbul milletvekilı ve TBMM'deki ılgili ko-
misyonun üyesi, dostum Berhan Şimşek'ten öğ-
rendiğime göre söz konusu yasanın çıkması mayıs
ayını bulacakmış. Sayın Bakan'ın herhalde bu ko-
nuda üzerine düşeni yapacağını, beş aylık bir ge-
cikmeyle de olsa verdiği sözü tutacağını umuyo-
rum.
Kimı okurlanm bu yazıyı okuriarken "Bu adam da
kafasını korsanlara takmış, acaba özel bir beklen-
tisi mi var?" diye düşünebilirier. Evet, var! "Alage-
yik..." ile "Zarife"den sonra son kitabım da korsan
satılıyor tezgâhlarda. Alınterimin, beyin emeğımin
kaldırımlarda yağmalanmasını içime sindiremiyo-
rum. Emeğimin çalınmasına, bu yağmaya, "Neya-
palım, korsan yayıncılık da bir tür kültür hizmeti!"
diyerek göz yuman, bu yağmayı önlemek için kılla-
rını bile kıpırdatmayan yetkililere, hangi siyasal eği-
limden, hangi partiden oluriarsa olsunlar aynı ölçü-
de öfkeleniyorum. Yerimde olsanız siz de aynı öfke-
yi duymaz mısınız?
(e-posta: dkavukcuoglu / superonline.com)
(Faks:0212-234 68 73)
BULMACA SEDAT YAŞAYAJ\
SOLDANSAĞA:
1/ "Buhuru-
meryem" de
denilen bir süs
bitkisı. 2/Ölçü
aygıtlannda
sayılan ya da 4
işaretleri gös-
teren devingen
iğnc.Maksat.
3/ Olaylann
birbiri ardınca
sırayla yazıldı-
ğı tarih... Rus-
çada "evet". 4/Göze
takılan bir tür mer-
1 2 3 4 5
1 2 3 4 5 6 7 8
E N V
K A O
S U L
T R A
RİUİP
IMÜ
A
S
A
K
I
R
cek... Yunan mitoloji-
süıde tannlarrn haber-
dsi olan kanath kız. 5/
Bir yere çağırma, da-
vet etme. 6/Jimnastik-5
te, yatış sırasında göv- 6
deyi esnetme hareke- 7
ti... Çelikçomak O>TI- 8
nuna ve bu oyunda 9
kullanılan değneğe ve-
nlen ad. 7/Rütbesiz asker... Bir takvim türü. 8/Zen-
gin bir kadının yardimcısı olan kadın... Kale hendeği.
9/Kırklareli'nin Vize ilçesinde, "tabiatı koruma ala-
nı" kapsamına alınan orman ve körfez.
YUKARTOAN AŞAĞIY4:
1/ Kımuzıya çalar eflatun renk. 2/ Çam, ardıç. sedir
gibi a|açlann yaprağı... Tokat ilinde yetiştırilen bir tü-
tün cinsi. 3/Uzun süren hastalıklar için kullanılan söz-
cük... "Hastalık, dert" anlamındaeskı sözcük. 4/Fran-
sa'da bir kent... "Süsen" de denilen bir süs bitkisi. 5/
Her türlü işareti çözme eylemi. 6/0>f
a yapmakta kul-
lanılan küçük araç... Gel-git olayında denizin kabar-
ması. 7/Koca... Gaziantepyöresindeyetişenbeyazbir
üzüm cinsi. 8/Kadın arkadaş... Tümör. 9/Tüfeğın nam-
lusuucunu takılan bir çeşitbıçak... * ı