24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 2003 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI Istanbul Edirne TURKIYE Sinop S 11 Adana B 18 7 Samsun PB 9 Mersin B 19 Kocaelı S 11 Trabzon Y 10 Diyarbakır PB 11 J_ 10 Şanlıurfa PB 12Çanakkaie S 12 Giresun Irnır B 15 Ankara bAantsa A/dın _B 12 Eskışehir B 17 Konya J_ Mardin 6 Siirt PB 11 PB 10 Denizli B 16 Sıvas _6 Hakkâri 4 Van Zonguldak S 9 Antalya B 19 Kars Yurdun kuzey ve do- ğu kesımlen parçalı çok bulutlu, Doğu Karadenız ıle Doğu Anadolu'nun doğusu yağışlı. dığer yerier parçalı ve az bu- lutlu geçecek Yağışiar Doğu Karadenızın ıç kesımlen ıle Doğu Ana- dolu'nun doğusunda karia kanşık yağmur ve kar. yağış alan dığer yer- lerde yağmur şeklınde olacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Münıh B B B PB PB PB Y Y PH 5 4 3 7 2 2 3 5 ? Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına HB PB PB PB PB PB PB Y 4 3 11 1 2 5 12 14 Zürih PB 3 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahıre PB Y K Y PB PB K PB -4 11 0 12 10 11 0 24 PB 18 £_^, Parçalı bulutlu Sısl r " ~ \ Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmurlu Sulu kar i Gok gunjltulu G U N C E L CCrN'EYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada melerin dışarıda tezgâhlandığını Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman'ın Ankara gündemi ka- nıtlıyor. ABD, KKTC'deki seçimlerin şaibeli olma- ması konusunda hükümeti uyarıyormuş! AB'den sonra seçimde ibrenin iktidar-muhalefet arasında dengelenmesinden, hatta iktidar lehine so- nuçlanmasından kaygılanan ABD ile tabii aynı ağzı kullanan MAT'ın manevralarını Denktaş deşifre etti: "Seçimler şaibeli olacak diye hazıriıkyapıyortar" de- di. Bu saptamayı doğrulayan söylem, eski Dışişleri Bakanı ismail Cem'den geldi. "Denktaş cephesi kazanırsa (muhalefetin kışkırtacağı) muhalefet cep- hesinin seçimi iptal istemiyle Meclis'e yürûyeceği- ni" söyleyen Cem; "AB, Amerika, Rusya gözlemci- leri KKTC 'de acımasız bir kampanyayürûtüyor. Türk hükümeti bu senaryoyu yazan ülkelere karşı tavıral- malıydı" diye gerçeği vurguluyor. Tavır almak mı? Bu hükümetle mi? Güldürmeyin insanı! • • • Denktaş'ın talihsizliği, kocaman bir imparatorlu- ğu batıran Osmanlı paşalannın torunlarının destek- leyip kışkırttığı ver kurtul havasını dağıtmaya çalış- ması. Bunlara ve benzerlerine göre Denktaş'ın ne yapması gerekiyor? Çözümsüzlüğün temelinde yatan egemen iki dev- let kavramından, içeriğinden vazgeçmek! Denktaş ise bu türden baskılara, istemem sizin olsun, sizin olsun istemem, diyor. Seçimi kazanmasına çalışılan MAT; anavatanı KK- TC Meclisi'nde inkâr eden, bugünlerde bile bu söz- cüğü ağzına almayan bir siyasetçi. Son demeçle- rinden birinde -Radikal- TC hükümetinden yaban- cı bir devletin hükümeti gibi, "Türk hükümeti" diye söz ediyor. Bu kafa, (durmadan soldan sağa, sağ- dan sola kıvıran bu adama Rum yönetimi nasıl ina- nacak acaba) hâlâ çözümsüzlüğü Denktaş'ın üze- rine yıkmaya çalışıyor. öyle ki bu adam, Rum yöne- timinin "uzlaşmazlığı Denktaş 'a yükleyerek AB üye- liğine ulaştıklannı görmezden geliyor. Annan Planı'nın büyük göç hareketlerine olanak sağlaması söz konusu. MAT hemen, "Annan Planı gerçekleştiğinde 10-15 yılda 'buralan' Türk dola- cak" diye tersi bir görüş savunuyor. Denktaş, bu adama göre Türkiye'yi de esir almış. Lahey'den sonra Annan Planı'nı kötü gösterip An- kara'yı soğutmuş. Bu adamın mantığına göre, 70 milyonluk Ankara'nın Annan Planı nedir ne değildir diyecek kadrolan yok, aklı yok, bilgisi yok, istihba- ratı yok! Denktaş ne derse kabulll, diyor. Hay aklına turp suyu sıkılası adam! • • • llerleme raporunda Kıbrıs sorununun Türkiye'nin üyeliğini engellediğini öne süren AB'nin, birkaç gün sonra toplanacak zirveden sonra yayımlayacağı bil- diride -lütuf örneği- Ankara'nın sızlanmalarını gide- receği haberleri geliyor. Lütuf da ne lütuf ama? AB zirvesi Türkiye ve KKTC'yi bir an önce müza- kerelere başlayarak Kıbrıs sorununu çözmeye ça- ğırıyor. Çağn yine tek taraflı. Yunanistan ve Kıbns Rum Yönetimi'ne çözüme ortak ol çağnsı yok! Bu tutum, AB'nin ABD gibi, ödünleri Türkiye'den ve KKTC'den beklediğini gösteriyor. Ama lütfen telaşlanmayın, sakin olun. Tek parti ik- tidarı oldukları için başı dönen, günübirlik AB send- romu ile sarsılan RTE ile Dışişleri Bakanı Gül, ba- karsınız, tek yanlı çağrıyı -ilerleme raporuna oranla- daha yumuşak, daha uygun bulabilirler. Karşı taraftan söz edilmeyişine şöyle uzaktan de- ğiniverir ve Kıbns sorununun AB üyeliği için koşul olmaktan çıktığını bir zafer havasında yineleyebilir- ler. Olmaz mı? Bu hükümetle her şey olur! Türkiye teröre karşı merkez SERKAN DEMİRTAŞ ANKARA - Türkiye, ABD'nin küresel terorizmle savaşında "mer- kez iilke" rolü oynayacak. Ulusla- rarası terorizm ve kitle imha silah- lan tehditlerine karşı dünyadaki as- keri yapılanmasını gözden geçiren ABD, tncirlik Üssü ve Türkiye'nin oynayacağı rolü arttırmayı hedefli- yor. Türkiye, bu süreçte Türk hukuk sisteminin geçerli olacağını belir- tirken, "NATO'nun gölgelenme- mesine" de dikkat çekti. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman. asker ve dıplo- matlardan oluşan kalabahk bir he- yetle dün Ankara'da temaslarda bu- lundu. Grossman, sırasıyla Dışişle- ri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi Uğur Ziyal, Dışişleri Bakanı Ab- dullah Gül ve Genelkurmay 2. Baş- kanı Orgeneral İlker Başbuğ ile gö- riiştü. Grossman, tstanbul'a da ge- çerek 15-20 Kasım günlerinde bom- balı saldınlann yaşandığı bölgeler- de incelemeler yaptı. Yenl tehdltler Grossman görüşmenin ardından basına açıklamalarda bulunurken, Soğuk Savaş'ın sona erdiğini ve ye- ni dönemin NATO ve müttefıkleri- ne "yeni tehditler ve yeni olanak- lar" sunduğunu kaydetti. Tehditle- ri terorizm ve kitle imha silahlan olarak tanımlayan Grossman, "Biz NATO'daki müttefiklerimizle birlikte yeni teknolojileri fırsat oiarak kullanma ve önümüzdeki tehditlerle daha iyi mücadele et- mek istiyoruz" dedi. ABD'liyetki- li, Incirlik Üssü'ne ilişkin bir soru üzerine de "İncirlik Cssü bir Türk üssüdür. Geçmişte yaptığımız dü- zenlemelerin gelecekte de devam etmesini isfiyoruz" dedi. Edirulen bilgilere göre Grossman, ABD'nin askeri yapılanmasına iliş- kin yeni düşünceleri önceki gün ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Grossman, Istanbul Valisi Güler'le görüşrü. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) Grossman: Terorizmle birlikte savaşacağız İPEKYEZDANİ ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman, hem Türkiye'nin hem de ABD'nin terorizmin kurbanı olduklanru belirterek, "Terorizme karşı savaşta sizin yanınızdayız ve bu savaşı birlikte kazanacağız" de- di. Grossman. Kıbns'taki seçimlerle ilgili de ABD hükümetinin Annan Pla- nı'nı desteklediğini belirterek "Se- çimlerin,Annan Planı'nın ele alına- rak görüşmelerin tekrar başlafıl- ması için bir fırsat olmasını ümit ediyorum" diye konuştu. ABD Dışiş- leri Bakan Yardımcısı Marc Gross- man, Istanbul'da meydana gelen bom- balı saldınlarla ilgili İstanbul Valisi Muammer Güler ile Hahambaşılık'a taziye ziyaretlerinde bulundu. Gross- man, bombalı terör saldınlanmn mey- dana geldiği Neve Şalom Sinagogu ile Ingiliz Konsolosluğu'nu da ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Türkiye yalnız değil Valilikte Vali Güler tarafından kar- şılanan Grossman, "Bu gerçekleştiri- len saldınlarla işlenen suçun sade- ce 1stanbullulara değil, bütün insan- lığa karşı işlenmiş bir suç olduğu- nu" söyledi. Grossman, Türkiye ile ABD 'yi bir araya getiren güzel unsur- lann yaru sıra zor unsurlann da var ol- duğunu belirtti. Grossman, zor unsur- lann başında terorizmin geldiğini, ABD ve Türkiye'nin terörist saldırıla- ra maruz kalan ve kurbanlar veren ül- keler olduğunu kaydetti. Grossman, "Türkiye'ye, terorizmle mücadele- de dayanışmamızı ve bu mücadele- de yalnız olmadıklarını, sadece Türk hükümetine değil,Türk halkı- na ve İstanbul halkına bu mücade- lede yanlarında olduğumuzu gös- termek için geldik" dedi KKTC'de gerçekleştirilecek seçimleri de değer- lendiren Grossman, "Kıbns seçimle- ri, Kıbrıs halkjnın meselesi. Biz ABD hükümeti olarak bu seçimle- rin mümkün olduğu kadar demok- ratik, açık ve saydam seçim olması- nı istiyoruz" diye konuştu. NATO'ya dün de Ankara'ya aktar- dı. Dışişleri Bakanlığı, bu durumun, "tehditlerin karşılanması. de- mokrasinin yaygınlaştınlması ve bölgeye güvenlik ve istikrar sağ- lanmasında" Türkiye'nin büyük katkısına işaret ettiği düşüncesinde. ABP, Asya'ya kayıyor ABD'nin yeni çalışmasının çok boyutlu olduğunu, hem NATO'yu hem de Avrupa güvenliğini yakın- dan ilgilendireceğini belirten Dışiş- leri yetkilileri, "Türkiye'nin mer- kez durumu teyit edilmiş oldu" dediler. Edinilen bilgilere göre ABD, özellikle Alman- ya'ya yığılmış olan 300 bin kişilik askeri gücünü Doğu Avrupa, Kafkasya ve Orta Asya ile Ortadoğu'ya doğ- ru yaymak amacında. Ro- manya'da üs kurma çalış- malannı sürdüren ABD, Orta Asya'daki askeri var- lığını da güçlendirme ara- yışında. Bunu yaparken ağır top ve tank gibi askeri teçhizatlar yerine daha ha- reketli. küçük ama nitelik- li birliklerin devreye gir- mesi öngörülüyor. Was- hington yönetiminin bu kapsamda Türkiye'deki as- keri varhğını da arttırmak istediği kaydediliyor. Ku- zeyden Keşif Harekâtı'nın sona ermesinin ardından ağırlığı azalan incirlik Üs- sü'nün statüsünün de bu kapsamda gözden geçiril- mesi bekleniyor. Türki- ye'nin de olumlu bulduğu bu değişikliklerle ilgili 2 önemli uyansı ıse şöyle: 1. Türkiye bir hukuk dev- leti. Askeri konularda yapı- lacak her türlü yeni düzen- lemenin Türk hukuk siste- mi içinde olmasına dikkat edilmeli. Asker konuşlan- ması ya da askeri teçhizat getirilmesi süreçlerinde Türkiye'nin kurallan ge- çerli olmalı. 2. Yeni tehditlerle müca- delede yeni ka\Tamlara ve yeni düzenlemelere gerek- sinim duyulduğu ortada. Ancak bunlara ilişkin dü- zenlemeler yapılu"ken NA- TO'nun merkezi rolünün gölgelenmemesi gerek. NATO'nun önüne geçen ve onu zayıflatan bir süreç ol- mamalı. Emekçi hükümeti uyaracak AJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emekçiler, bugün ve yann AKP hükümetinin Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansı ile Kuran Kurslan Yönetmeliği'ni protesto edecek. Ankara ve Istanbul'da yürüyüşler düzenlenecek, yurt genelinde ise vizite ve iş bırakma eylemleri yapılacak. KESK Genel Başkanı Sami Evren, sendikanm aldığı kararlar hakkında bilgi verdi. Hükümetin Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansı ile kamuoyunu yanılttığını belirten Evren, AKP'nin tasanyı hazırlarken "değişim" söylemiyle yola çıktığını, karşı çıkanlan da eleştirdiğine işaret etti. Bazı köşe yazarlannın ise yasa tasansını "devrim" olarak sunduklannı anlatan Evren, AKP hükümetinin ise "hantal devlet" yapısını değiştirmekten daha farklı planlan olduğunu dile getirdi. EvTen, "Toplumun bütün kesimlerinin yapılmak istenen değişimin nasıl bir değişim olduğunu, devletin rolünün nasıl değiştirilmek istendiğini iyi kavraması gerekiyor. Hem halk hem de çalışanları ilgilendiren bu duruma karşı daha duyariı olunmah" dedi. Emekçiler olarak bugün ve yann tepkilerini ortaya koyacakJannı kaydeden EvTen, ilk gün "vizite", ikinci gün ise "iş bırakma eylemi" yapacaklannı bildırdi. Evren, Ankara ve îstanbul'da ise yürüyüşler düzenleyeceklerini kaydetti. Evren, tasan ile devletin "şirketleştirileceğini", AKP'nin kullandığı kavramlarla toplumda "kafa karışıklığı" yarattığına işaret etti. Çahşanlann nitelikli kamusal hizmetten yana olduklannı belirten E\Ten, "Tasan bir reform değildir. Değişim uluslararası finans kuruluşlanmn istediği bir değişikliktir. Bunda hiçbir toplumsal yarar yoktur. Hükümet eğer bir değişiklik yapmak istiyorsa utanç verici olan asgari ücrette değişiklik yapsın. Değiştireceklerse gelir dağıiımındaki adaletsizüği değiştirsinler" diye konuştu. SÖYLEŞİ ATTll İLHAN 11 Gâzi'nin Gösterdiği Yol! I I • Baştarafı Arka Sayfada memleketimizi, kendi tarihimizi, kendi gelenek ve göreneklerimizi, kendi niteliklerimizi ve gereksinme- lerimizi almayız. Aydınlarımız belki bütün cihanı, bütün diğer milletleri tanır, fakat kendimizi bilmeyiz..." ...İlâç. (çare-i hal) nedir? âzi'nin önerisi/ "...aydınlarımız, ulusumuzu en mutlu ulus ya- payım der, başka uluslar nasıl ol- muşsa, onu da aynen öyle yapalım der fakat düşünmeliyiz ki, böyie bir tasarım hiçbir dönemde başarıya ulaşabilrniş değildir: bir ulus için mutluluk oian şey, diğer ulus için fe- lâket olabilir; aynı nedenler ve ko- şullar, birini mutlu ettiği halde, diğe- rini mutsuz edebilir. Onun için bir ulusa gideceği yolu gösterirken; dünyanın her türlü biliminden, bu- luşlanndan, ileriemelerinden yarar- lanalım; (buraya dikkat!) fakat unut- mayalım ki, asıl temeli kendi içimiz- den çıkarmak zorundayız.." Gâzi'nin uygulama tasarımı/ "...ulu- sumuzun tarihini, ruhunu, gelenek ve göreneğini, doğru, dürüst, sağ- lam bir bakışla görmeliyiz. Itiraf ede- lim ki, hâlâ ve hâlâ, aydın gençleri- miz arasında, halkla ve ahaliyle kay- naşma (tetâbuk) muhakkak değildir. (Buraya dikkat!) Memleketi kurtar- mak için, bu iki zihniyet arasındaki aynlığı durdurmak; yürümeye başla- madan evvel, bu iki zihniyetin örtüş- mesini gerçekleştirmek lâzımdır. Bunun için de, biraz halkın yürüme- sini hızlandırması; biraz da aydınla- rın çok hızlı gitmemesi lâzımdır. (Bu- raya dikkat!) Lâkin halka yaklaşmak ve halkla kaynaşmak, daha çok ve daha ziyâde, aydınlann üstüne dü- • ••• şen bir vazifedir..." (Atatürk'ün Söy- lev ve Demeçleri, II. Cilt. s. 140-141) Karar sizin! Meraklısı zaten, onun ne demek is- tediğini, çoktan anladı: Tanzimat 'alafrangalığı', 'çağdaşlık' filân değil- dir ve olamaz; gerçekte, ahaliyi ikiye bölmüş, birbirini anlayamaz, hatta bir- birine yabancı bir hale sokmuştur; bundan çıkmak mı istiyorsunuz, ya- pılacak şey, aydınlarla halkın özdeş- leşmesi, çağdaşlığı ilmin kılavuzlu- ğunda, kendi içinden üretmesidir. Yalnız dikkat! Gâzi'nin sözlerinde, zamanın 'seçkinci ve alafranga' ay- dınlarına yöneltilmiş, son derece cid- di bir eleştiri açıkça görülüyor; zaten son cümlesinde, 'halka yaklaşmak ve halkla kaynaşmak, daha çok ve daha ziyade, aydınlann üstüne dü- şen bir vazifedir' derken, altını ka- lın kalın çizmiş! Sebebini anlamak çok zor değil, çünkü Gâzi'nin düşüncesi- ne göre, 'bu memleketin sahibi ve efendisi, hakiki müstahsil (üretici) olan köylüdür', yâni halktır; dikkat isterim, Mustafa Kemal Paşa, 'haki- ki üretici olan' diye ekleyerek, ağırlı- ğı emeğe ve emekçiye verdiğini bel- li etmiştir; bilindiği gibi, o zamanın kırsal Türkiye'sinde, işçilerden ya da işçi sınıfından söz etmek, gerçekçi ol- mazdı pek! İyi de, birdüşününüz; Gâzi'nin Cum- huriyet'in ilan edileceği yıl, çağdaşlaş- ma yolunda Türk aydınlarına önerdiği tutum ve davranış, onun tasarladığı gi- bi uygulanmış mıdır, yoksa vefatından itibaren, ulusal ve yaratıcı çağdaş uy- garlık sentezi bırakılıp, yeniden Tan- zimat'ın 'Batıcılığına' -yoksa 'batırıcı- lığına' mı desek?- dönülmüş müdür? Karar sizin! Yılmaz ve bakanlara Yüce Divan yolu• Baştarafı 1. Sayfada milletin alın terini sömüren- lerin başlan önüne düşüyor. Bu gerçek bize hem geçmişi, hem geleceği gösterecekrir" dedi. CHP lideri Deniz Bay- kal da grup toplantısında inti- kam peşinde ohnadıklannı, ge- leceği güven altuıa ahnak iste- diklerini söyledi. Genel kurulda önce Halk Bankası'nın zarara uğraması- na yol açtıklan gerekçesiyle eski Başbakan Yardımcısı Hü- samettin Özkan ile eski Devlet Bakanı Recep Önal hakkında soruşturma açıhnası isteminin yer aldığı önerge görüşüldü. Özkan ve Önal, söz haklannı kullanmak için genel kurula gehnedi. Enerji ihaleleriyle il- gili olarak haklannda soruştur- ma komiyonu kurulması iste- nen iki eski ANAP'lı bakan Cumhur Ersümer ve Zeki Ça- kan ise genel kurula gelerek konuştu. Türbank ihalesiyle il- gili olarak haklannda soruştur- ma açılması istenen eski Baş- bakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Taner ise kendilerini savunmak için ge- nel kurula gehnedi. Retler çok düşük Halk Bankası ile ilgili öner- genin oylamasında soruşturma komisyonu kurulması istemi, 17 ret oyuna karşılık 409 oyla kabuledildı. lOmilletvekiliçe- kimser kalırken 2 oy da boş Mesut Yılmaz Güneş Taner Hüsamertin Özkan Recep Önal Cumhur Ersümer Zeki Çakan çıktı. Ersümerve Çakan'ınhe- def almdığı Enerji Bakanlığı ihaleleriyle ilgili sorıışturma önergesi oylamasında 418 mil- letvekili kabul oyu kullanırken 11 ret, 7 çekimser oy kullanıl- dı, 2 oy da boş çıktı. Türkbank ihalesiyle ilgili olarak Yılmaz ve Taner'in hedef alındığı önerge ise 4'e karşı 388 oyla kabul edildi. 395 milletvekilı- nin katıldığı oylamada, bir mil- letvekili çekimser kalırken 2 oy da boş çıktı. Kurulacak soruşturma ko- misyonlannın raporlannı iki ay içinde TBMM'ye sunması ge- rekiyor. Bu sürede çalışmalar tamamlanamazsa iki aylık ek süre veriliyor. Yüce Divan'a sevk karannm verilmesi için genel kurulda yapılacak oyla- mada üye tamsayısının salt ço- ğunluğunun (276) oyu gereki- yor. AKP'li Hüsnü Ordu, Öz- kan'ın, HalkBankası'ndan so- rumlu olduğu 1997-2000 yılla- n arasında bankanın takipteki alacaklanndaki artışa dikkat çekti. Bankanın alacaklannın İ 997 yılında 12 trilyon lira ol- masına karşın 98'de 53 trilyo- na yükseldigine dikkat çeken Ordu, soruşturma izni verilme- mesi ve savsaklama nedeniyle bankarun zararlannın artrığını söyledi. AKP'li Fahrettin Poyraz da banka kredilerinin yüzde 80'inin 10 gruba kullan- dınldığına dikkat çekti. Özkan döneminde takipteki alacakla- rın 12 trilyondan 1 katrilyona yükseldiğini vurgulayan Poy- raz, 2003 yılı sonu itibanyla bu rakamın 5.5 katrilyona ulaştı- ğını kaydetti. Enerji Bakanlığı ihaleleriyle ilgili olarak verilen soruştur- ma önergesi görüşmeleri sıra- sında söz alan AKP'li Enver Yılmaz, "Ersümer, en azın- dan nıahkûm olan BOTAŞ yöneticileri kadar sorumlu" dedi. CHPh Kemal Kılıçda- roğlu da "usulsüz işlemlerin altında imzası olanlann par- lamentova ve halka hesap vermesi gerektiğini" söyledi. Ersümer ve Çakan kürsude Cumhur Ersümer kendini savunurken yolsuzluk komis- yonu rapomnun "husumet- ten doğduğunu ve toptancı bir bakjş açısı taşıdığım" söyledi. "Bakanlığı döne- minde jandarma tarafından 6 ay dinlenmesine karşın hakkında gayri kanuni hiç- bir şey bulunamadığım" kaydeden Ersümer, yaptığı tüm işlerin yasaya uygım ol- duğunu savundu. Siyasetçi siyasetçiyi yargılıyor Ersümer, konuşmasının so- nunda "siyasetçinin siyaset- çiyi suçlayamadığı, soruştu- ramadığı bir anayasa orta- mı hazırlanmasım" istedi. AKP sıralanndan parlamento dışı kalmalan anımsatılarak laf atıhnası üzerine Ersümer, "Sizin de ne zaman ne hale geleceğinizi Allah bilir" kar- şıhğını verdi. Zeki Çakan da "attığı her imzanın arkasında olduğu- nu" söyledi. Çakan, "Boş ka- sa alındığı iddia edilen göre- vimi teslim ettiğim 18 Ka- sım 2002 tarihinde Enerji Bakanı Sayın Hilmi Güler'e 1 katrilyon 755 milyar nakit para bırakılmıştır. BO- TAŞ'ın yaptığı ve Enerji Ba- kanı Sayın Hilmi Güler'in açıkladığı anlaşma, iddia edildiği gibi dönemimizde BOTAŞ tarafından yapılan anlaşmayla Türkiye'nin ile- ride yeni düzenleme yapma hakkının ortadan kaldırıl- mamış olduğunun en açık örneğidir" dedi. AKP'li Münir Erkal, Türkbank önergesi üzerinde söz aldığında "Bu ihale rüş- vet, zimmet, politik dolandı- rıcılık ve emniyeti suiistimal gibi politik yozlaşmanın toptan yaşandığı bir ihale- dir. Kirli ilişkiler yumağın- da rant kavgası yaşanmış- tır" dedi. CHP Grup Başkan- vekili Haluk Koç, "Kayıp trilyon davasında adı geçen- lerden bazıları şimdi bakan ve millenekili. Bu kişilerin şimdi burada soruşturma- lar için oy kullanacak olma- sı vahim bir hukuk dramı- dır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle