Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 2003 ÇARŞAMBA
HABERLER
CHP lideri Deniz Baykal'dan, AKP'nin 'büyükşehir sınırlannı genişletme planı'na sert tepki
'Hükümet vurgunpeşinde'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP'nin yerel seçimlerden önce büyük-
şehir belediyelerinin sınırlannı genişlet-
me planı CHP'nin sert tepkisıne yol aç-
tı. CHP lideri Deniz Baykal, düzenleme-
yi "kapkaç vasası,firsatçı, anridemokra-
tik ve vurguncu" diye nitelerken, Cum-
hurbaşkanı Ahmet.\ecdeiSezer'in bu ter-
tibe izin vermeyeceğini söyledi.
Yerel yönetimlerle ilgili kapsamlı
bir yasa değişüdiğine hazırlanan iktı-
dar, bu tasanyı beklemeden 3 madde-
lik bir yasa önerisini hemen komis-
yondan geçirerek büyükşehir belediye-
lerinin sınırlannı genişletme planını
uygulamaya koydu. AKP, 28 Mart se-
çimlerinden önce mücavir alandaki
seçmen oylannın büyükşehirlere kay-
dınlmasını sağlamayı planlıyor.
• Deniz Baykal, AKP'nin bir gece yansı baskınıyla,
siyasi hesaplarla büyükşehirlerin sınırlanm değiştirme
arayışına girdiğini kaydetti. Düzenlemeyi "kapkaç
yasası" olarak nitelendiren Baykal, Cumhurbaşkanı
Sezer'in bu tertibe izin vermeyeceğini söyledi.
CHP lideri Baykal, dün partisinin grup
toplantısında yaptığı konuşmada, dü-
zenlemeye tepki göstererek, yerel seçim
için süreç başladıktan sonra AKP'nin
bir gece yansı baskııuyla. siyasi hesap-
larla büyükşehirlenn sınırlannı değiş-
tirme arayışına girdiğini kaydetti. Düzen-
lemeyi "kapkaçyasasT diye niteleyerek
bunun adaletle ilgisi olmadığını vurgu-
layan Baykal, tasannın "firsatçuantide-
mokratik, vurguncu" bir zihniyeti yan-
sıttığıru söyledi. Baykal, "Bu ne gözü-
karahk? Buniar ne biçim ölçü? Yanhş-
ür, sakmcalıdır. BeiedheciHk böyle çığı-
nndan çıkarüüvor. Bu zUınhetle demok-
rasi yürümez. İktidar biraz başj sıJoşsa
kbnbüir neler yapar? Cumhurbaşkanı
herhalde bu tertibe izin vermez. Koca ik-
üdan kim parmağındaoynatryor. Bu em-
rivakivi kabul edemeyiz'" diye konuştu.
Eskı Kocaeli Beledıye Başkanı, CHP
Milletvekili SefaSirmenisedüzenleme-
ye destek verdi. CHP Grup Başkanve-
kili Haluk Koç, düzenlemeye karşı çık-
tıklannı açıkladı. Koç, "Elbetiekarşıyız.
Amaçlan beDL Sefa Sirmen arkadaşınuz
farktı düşünüyor olabihV dedi.
CHP Istanbul Millervekili Nurettin
Sözen de düzenlemenin içeriğine katıl-
dığını, ancak zamaniamasının kabuJ edi-
lemez olduğunu söyledi. Sözen, şu gö-
rüşleri dile getirdi:
"Yerel yönetimlerle ilgili kapsahın bir
tasan hanrianıvor. Başbakan Yardım-
cısı bizebrifîng vertü Görüşkrimizior-
taya koyduk. Şimdi bunu beklemeden
alelacele bir tek konu çekttip getirtttyor.
Düzenlemenin içeriği doğnı anıa böy-
le tek başuıa getirilmesini kabul ede-
meyiz. İktidann samimivetsiziiği orta-
ya konuyor. Amaç bellL Hükümet, bu-
na tenezzül etmemeti. Cumhurbaşka-
m'ndan döneceğini düşünüyorum."
DSP'li belediye başkanlarına kusatma
CHP seçim
için transfer
atağında
• CHR Eskişehir, Bursa ve Bartın'ın
DSP'li belediye başkanlannı partiye
katmak için çalışmalannı hızlandırdı.
Baykal, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip
çıkanlann tümünü CHP'ye çağırdı.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP, yakla-
şan yerel seçimler önce-
sindeözellikle DSP'li Es-
kişehir, Bursa ve Bartın' ın
belediye başkanlannı
CHP'ye transfer etmek için
çalışmalannı hızlandırdı.
CHP lideri Deniz Baykal,
geçmişte hangi partide
olursa olsun Atatürk ilke
ve devrimlerine bağlı, la-
ik demokratik cumhuriye-
te sahip çıkanlann tümü-
nü CHP'ye çağırdı.
CHP, yerel seçimlere yö-
nelik hazu-lıklanm hızlan-
dınrken yeni katılımlarla
"CHP'ıün merkez soldaki
asriadres" olduğu mesajı-
nı vermeye çalışıyor.
CHP'nin dünkü grup top-
lantısında eski SHP'li ba-
kan Halil Çulhaoğlu ile
ANAP'li Karadeniz Ereğ-
li Güneşli Beldesi Beledi-
ye Başkanı Önder Ozsay
törenle CHP'ye geçtiler.
Culhaoğlu'nun İzmir Ti-
re'den belediye başkan ada-
yı olacağı belirtildi.
CHP'nin özellikle
DSP'li belediye başkanla-
nnı partiye katmayı hedef-
lediği vurgulanırken Es-
kişehir Büyükşehir Bele-
diye Başkanı Yılmaz Bü-
yükerşen, Bursa Belediye
Başkanı Erdoğan Bilenser
ve Bartın Belediye Baş-
kanı Rıza Yalçuıkaya ile
temaslann sürdüğü belir-
tiliyor. Büyükerşen'e
CHP'den giden teklıfön-
ceki gün toplanan Eskişe-
hir Büyükşehir Belediye
Meclisi'nde değerlendiril-
di. Ancak henüz bir kara-
ra vanlamadığı belirtildi.
CHP ve AKP'nin kentte
anket yaptırdığı öğrenilir-
ken anketlerin sonuçlan-
masının ardından Büyü-
kerşen'e AKP'den de tek-
lif gittiği bildirildi. Öte yan-
dan CHP'nin yerel seçim-
ler için çahşma yapmak
üzere illere gidecek mil-
letvekilleri de belirlendi.
'Belediyeciük
yasakçı olmayacak'
CHP lideri Baykal, dün
partisinin Meclis grup top-
lanhsında yaptığı konuş-
mada, tüm CHP'li yerel
yönetici adaylannın ka-
muoyuna net taahhütler-
de bulunacaklannı söyle-
di. Sosyal demokrat bele-
diyeciliği yasaklayıcı, za-
bıtacı anlayıştan çıkart-
mak istediklerini vurgula-
yan Baykal, "Esnafzabı-
tanm hasmı ofanaktan çı-
kacak" dedi.
Belediyeciliğin bir
"makyaj, göz boyama be-
lediyeciüğine'' dönüşme
tehlikesi içinde olduğu-
nu anlatan Baykal, göçler
sonucu ortaya çıkan par-
çalanmışhğı belediyele-
rin aşması gerektiğini ifa-
de etti. Bu gereksinimin
bir bölümünün şu anda
dinsel yapılanmalarca
karşılandığını anlatan
Baykal şöyle dedi: "Kim
bflirldmlertarafindan fi-
nanse edilen, toplumu şe-
IdOendirme çabasuu ço-
cuklanmızın sırtından
sürdüren çeşidi güçlerin
üJkenin geteceğmiyönlen-
dirmesineizin veremeviz."
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Yerel seçimlerde AKP hedefe alınarak popüler adaylar belirlenecek
MHP de meıteze oynuyor
MUSTAFAÇAHR
ANKARA - MHP, Mart 2004 ye-
rel seçimlerine yönelik "stratejisi-
ni" belırledı. AKP'yı "temelheder
seçen MHP, belediye başkan aday-
lannı "tophımun üzerinde uztaşağT
isimler arasından seçecek. II. ilçe ve
belediye başkanJanndan AKP poli-
tikalannın "gerçek dışdığmj" halka
anlatmalannı isteyen MHP
Genel Başkanı DevletBahçe-
li. Mersin, Antalya, Kayseri,
Gaziantep ve Kahramanma-
raş'ın ise "mutJaka kazanıl-
maa" talimatıru verdi.
MHP Genel Başkanı Dev-
let Bahçeli, hafta sonu il, il-
çe ve belediye başkanlan ile -wmm
yaptığı toplanü ile yerel seçim
çalışmalannı başlattı. Bahçeli top-
lantıda, başkanlann görüş ve öneri-
lerini dinledi, parti politikalannı an-
lattı.
Türkiye genelinde 523 belediye
başkanlığına sahip olan MHP, aynı
zamanda en fazla il genel meclisi
üyesine sahip parti konumunda bu-
lunuyor. Erzurum büyükşehir ile 21
il MHP'li belediye başkanlan tara-
findan yönetiliyor. Kendi adaylan
ile seçime katılacak olan MHP, mev-
cut belediye başkanlannın büyük
bölümünü yeniden aday gösterecek.
Dığer partilerle oy farkının az ol-
duğu Mersin, Antalya, Kayseri, Ga-
ziantep, Kahramanmaraş illeri ise
"pilotbölge'' olarak seçildi. MHP Ge-
• MHP yerel seçimlerde AKP'yi hedef
seçti. Yerel seçim çalışmalannda AKP
politikalan eleştirilerek halktan oy
istenecek. Adaylannı 'popüler isimler'
arasmdan belirleyecek olan MHP,
5 ile ise özel önem veriyor.
nel Başkanı Bahçeli, il örgütlerinden
bu 5 ilin kazamlması için yoğun ça-
ba göstermelerini istedi.
MHP, belediye başkanlannı ise
"tophunun üzerindeuztaşoğT isim-
lerarasından seçecek. Parti, "popü-
ler isimlerle" yerel seçimlerde ken-
disine merkezde yer bulmaya çalı-
şacak. Adaylann belirlenmesinde
ise son söz yine genel merkezin ola-
cak. Adaylar aralık ayuıın sonunda
kamuoyuna açıklanmaya başlana-
cak.
MHP yerel seçimlerde hedefola-
rak ise AKP'yi seçti. İl, ilçe ve be-
lediye başkanlanndan seçim çalış-
malan sırasmda AKP'nin politika-
lannı irdelemelerini isteyen Bahçe-
li, hafta sonu yaptığı konuş-
mada da hükümeti sert bir
dille eleştirerek bu süreci
başlattı. MHP Genel Baş-
kan Yardımcısı Mehmet
Şandır, kendilerini
AKP'nin alternatifı olarak
gördükJerini, bunu da hal-
nmggJÜ ka anlatacaklannı söyledi.
Alanlarda, "AKP'nin tesfi-
miyetçi poütikalan ile söz veriiip de
yapılrna>an >aaÖeri" dile getirecek-
İerini be'lirten Şandır, "AKP'nin da-
ha fazla yanhş vapmasına izin ver-
meveceğiz. AKP aldığı yüzde 25 oy-
la toplumun hukukunu değiştirme
hakkını kendinde görüyor. Bövte bir
bakkı yok" dedi.
CHP'ye yanıt:
Erdoğan:
Yasada
ısrarlıyız
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan,
büyükşehir sınırlannı
genişleten yasa önerisine
tepki gösteren
muhalefete "Ee sen oy
sağia! Yani biz
vatandaşımızın siyasi
iradeani ipotek aimıa
almadık ki" sözleriyle
yanıt verdi.
Erdoğan, partisinin grup
toplantısında büyükşehir
sınırlannı genişleten
yasa önerisini savunarak
bu düzenJemede ısrarlı
olduklanru belirtti. Kent
varoşlanndaki ünar
planında büyükşehir
belediye başkanlannın
belde başkanlan kadar
yetkiye sahip olmadığını
belirten Erdoğan, şunlan
söyledi: "Eğer
Türidye'ye zerre kadar
merhametiniz varsa, şu
çirkin şehuieşmeden
kurtulmaya
inanryorsanız. bu y^saya
destek vermek
zorundasınız. Diyoriar
ki, bundan AKP ov
sağlanacakmış? Ee sen
sağla! Sen sağja... Yani
biz Natandaşımtan siyasi
iradesini ipotek alüna
almadık kL. Eğer
Türidje'ye zerre kadar
aayoriarsa desteklemek
durumundadıriar."
Topuz'u eleştirdi
Erdoğan, kendisini
IBDA-C yöneticisi
olmakla suçlayan CHP
Grup Başkanvekili AB
Topuz'a tepkisini de
sürdürdü. "Bizeçamur
atanlar kendi ldrleriyle
bas başa kalmaya
mahkûm olmaktan
kurtulamayacakûr"
diyen Erdoğan, CHP
yöneticileri için "çatlak
sesleriyle gündemde
kalma\n çaoşan siyaset
tacüieri, seviyeb' siyaset
üretmekten aciz zevat"
suçlamasını dile getirdi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Alman devletinin isJamiyet konusun-
da uzmanlaşmış yetkilileriyle görüş-
melerimizden çıkan manzaraşu: Al-
manya artık başörtüsü sorunuyla kar-
şı karşıya. Türkiye'nin içindeki so-
run, adım adım Fransa ve Alman-
ya'nın da gündemine taşınmış du-
rumda. Fransa'daki sorunu Türkiye
ile bağlantılandırmak o kadar ger-
çekçi olmayabilir.
Çünkü, Fransa'dayaşayan Müslü-
manların çoğu Türkler değil. Fran-
sa'da Kuzey Afrikalı Müslümanlar
(Cezayir, Tunus, Fas) çok eski tarih-
lerden beri burada yaşıyorlar. Bu ne-
denle Fransa'nın sorunu daha çok on-
larla. Fransa'daki sorunu asıl tetikle-
yen 11 Eylül.
Almanya'da ise tam anlamıyla bir
sorun ithalinden söz edebiliriz. Bu-
radaki Islamcı Türklerle, laik Türkler
arasındaki gerilim, Türkiye'deki
kamplaşmanın Almanya'ya yansı-
ması sayılabilir. Tabii Almanya'da da
11 Eylül'ün Alman toplumu üzerin-
de korkutucu biretkisi olduğunu ka-
bul etmek gerekiyor. Görüştüğümüz
Alman yetkililer de buna dikkat çek-
tiler.
Başörtüsü Sorunu Almanya'nın Gündeminde
Görüştüğümüz Alman yetkililerden
önümüzdeki günlerde Almanya'nın
nasıl bir tavır alacağı belli oluyor. Al-
manlar, kamusal alanda görev ya-
pan (öğretmenlikgibi) kadınların tür-
ban takmasını reddedecekler. Eğili-
min bu yönde olduğunu görüştüğü-
müz bütün uzman yetkililer belirttiler.
Her ne kadar Federal Anayasa Mah-
kemesi, kararı yerel yönetimlere bı-
rakmış gibi görünse de bu konuda or-
tak bir kanaat oluştuğu anlaşılıyor.
Bize söylenen de önümüzdeki dö-
nemde Berlin eyalet parlamentosun-
da da bu yönde bir karar çıkacağı şek-
linde.
Ancak, bu eğilim Almanya'da cid-
di tartışmalara yol açacak gibi görü-
nüyor. Çünkü, Almanlann dinle olan
ilişkileri Fransızlardan farklı. Alman-
ya'da kilise ile devlet arasında çok cid-
di bağlar olduğu biliniyor.
örneğin, kiliselerin bağımsız büt-
çeleri ve güçlü ekonomik dayanak-
lan bulunuyor. Kiliselerin halktan ver-
gi toplamasına devlet aracılık ediyor.
Kiliseler eğitim kurumlan açabiliyor-
lar.
Aynca Almanya, eyalet sistemi ne-
deniyle dinle olan ilişkisinde de fark-
lılıklar gösteriyor. örneğin, kadın öğ-
retmenin türbanlı olarak derslere gir-
mesine karşı çıkan kararlarda, rahi-
belerin de başörtülü şekilde okullar-
da ders vermesi istenmiyor. Çünkü
başörtülü öğretmenin ders vereme-
mesinin gerekçesi bunun bir siyasi
sembol olarak kabul edilmesi. Bura-
da öğrendiğimiz kadanyla rahibele-
rin ders verebildiği Bavyera eyaleti gi-
bi Katoliklerin güçlü olduğu eyalet-
lerde bu tür bir sınıflandırmayı kabul
etmeme eğilimi söz konusu.
Sonuç olarak burada işler kanşa-
cak gibi görünüyor. Çünkü Alman-
ya'da bazı kadın parlamenterler ge-
çenlerde yaptıklan bir basın toplan-
tısıyla bunu kadın haklannın bir ihla-
li olarak gördüklerini açıkladılar. Türk
kökenli kadın parlamenterlerin ise
başörtüsünün siyasal sembol olarak
kullanıldığını söylediklerine Alman
yetkililer dikkat çektiler. Türk köken-
li kadın parlamenterlerin bu konuda
etkili olduklan da anlaşılıyor.
Başörtülü öğrencilerin ise okullar-
da şimdilik bir sorun yaşamayacağı
da söylenebilir. Tabii, bu başörtüsü,
başka dinsel gerilikleri de okullara
taşıyabiliyor. örneğin bazı Müslüman
aileler, aldıkları geri dini eğitim nede-
niyle çocuklannın fotoğraf çektirme-
lerine bile karşı çıkabiliyoriar. Bütün
bunlann önümüzdeki dönemde bir so-
run olarak gelişeceği görülüyor.
Almanya'daki Türk çocuklannın
eğitimi, Alman eğitim sisteminde son
dönemde ortaya çıkan büyük sorun-
larla daha da karmaşıklaşacak gibi bir
sonuç yaratıyor. Geçen yıl dünya ça-
pında eğitim sistemleri üzerine yapı-
lan ve adına "Pizza araştırması" de-
nen araştırma, Almanlann eğitimde
oldukça geri bir noktada bulundu-
ğunu gözlerönünesermiş. Almanlar
telaş içinde. önce bu geriliğin ya-
bancı çocukJanndan kaynaManıp kay-
naklanmadığını araştırmışlar. Sonuç
bu geriliğinin asıl nedeninin yaban-
cılar olmadığını ortaya çıkarmış. Is-
tatistiklere göre, ilkokul çağına gelen
Alman çocuklann yüzde 45'i o çağ-
da Almancayı iyi öğrenmediklerini
göstermiş. Bu oran yabancı çocuk-
larda yüzde 85 düzeyine kadar çık-
mış.
Bu rakamlar üzerine Almanlar eği-
tim konusunda yeni tartışmalar baş-
latmışlar ve yeni arayışlar içine girmiş-
ler. Örneğin Bertin'deki Türklerin yo-
ğun olarak yaşadığı Kreuzberg sem-
tinde kanşık okullan gündeme getir-
mişler. Dün bizim ziyaret ettiğimiz
Hector Peterson okulunda yabancı
ve Alman öğrencilerin oranı yan ya-
nya. Burada bir uyum sağlamaya ça-
lışıyoriar. Bazı başarılar elde ettikle-
rini de söylüyorlar.
Her şeye rağmen Almanya'da eği-
tim sisteminde büyük sorunlar var. Di-
siplinli yaşayan ve zengin bir geçmiş
kültüre sahip Almanlar, bu sorunun
üstesinden gelmek için çaba sarf edi-
yorlar. Şimdi bu karmaşık durumun
ortasına bir de türban sorunu eklen-
miş durumda. Işleri daha da zorlaş-
mış...
GLOBALPOIİTİKÜLTÜR
ERGİIV YILDIZOĞLU
İntihan Eylemcileni -
Kitle İmha Silahları
Hayır "Terorizme karşı küreselsavaş" değil ya-
zımın konusu, çok daha vahim bir şey.
Kyoto'nun sonu
Geçen hafta, çelişkili demeçlerden sonra, cu-
ma günü, Rusyatutumunu açıklığa kavuşturdu, Pu-
tin'in bir sözcüsü, The Guardian'ın bildirdiğine gö-
re küresel ısınmayla ilgiii uluslararası protokol, Kyo-
to anlaşmasını "bu haliyle, Rusya'ya ekonomik
büyümeyi sınırtayan çok ciddi engellergetirdiği için
onaylamayacağını" açıkladı. Bush, 2001 yılında
ABD'yi Kyoto'dan "dünya ekonomisinde rekabet
gücünü olumsuz etkileyeceği" gerekçesiyle çek-
mişti. Böylece dünya nüfusunun yüzde 4'ünü oluş-
turmasına karşılık, küresel ısınmaya neden olan se-
ra gazlannın yüzde 25 ile yüzde 36'sını üretmek-
ten sorumlu ABD ile, yüzde 17'sinden sorumlu
Rusya'nın çekilmesiyle biriikte, uygulanabilmesi
için sera gazlan üretiminin en az yüzde 55'inden
sorumlu ülkeler tarafından imzalanması gereken
Kyoto anlaşmasının da sonu gelmiş, serbest pi-
yasa, ABD'nin uluslararası rekabet hırsı, Rusya'nın
ekonomik büyüme arzusu yüzünden, insan türü-
nün yok olmasıyla sonuçlanacak bir sürecin dur-
durulması da engellenmiş oluyor.
Şimdi, iklim değişiklikleri çalışmalan alanında
saygın bilim adamı Sir. John Houghton'un "iklim
değişikliğini, bir kitle imha silahı olarak nitelemek-
te hiç tereddüt etmem" sözlerini (New States-
man, 01/12) dedüşünerek, birilerinin bu "kitle im-
ha silahıyla " kendileri de dahil herkesi yok edecek
bir intihar eylemi tezgâhlamakta olduğunu söyle-
yemez miyiz?
Son yüzyılımız
Kimi yazariar, örneğin, Cambridge Üniversite-
si'nden Kozomolojist Martin Rees, teknolojik
gelişmelerin etkilerinden hareketle insanlığın en
son yüzyılına girdiğini düşünüyor. Rees'in duru-
mu abarttığını söylemek çok kolay değil, en azın-
dan küresel ısınmanın yaratmaya başladığı iklim
değişikliklerine ve bunların hissedilmeye başla-
yan etkilerine bakarak... Durum aslında şu kadar
açık: Bundan 250 milyon yıl önce, hava sıcaklı-
ğında, küresel düzeye yüzde 6'lık bir artış canlı
türierinin yüzde 95'inin yok olmasıyla sonuçlanan
bir sürecin tetiğini çekmişti. BM bünyesindeki
hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'ne(IPCC)
göre, küresel ısınma çoktan başladı bile. Tüm
sera gazlannın üretimine yann son versek bile ge-
zegenin sıcaklığının yüzde 1.1 oranında artma-
sını engelleyemeyeceğiz. Birçok araştırmacıya
göre bu dünyanın mercan kıyılannın hemen hep-
sini, doruk buzlarının çoğunu eritmeye yeterli.
Üsteliktoplam sıcaklık, artışı bataklıklardaki me-
tan gazının serbest kalmasıyla başlayacak bir kı-
sırdöngü sonucu devam ederek, 2100 yılına ka-
dar toplam yüzde 5.8 dereceye ulaşabilecek. Bu
kötümser senaryo gerçekleşmese ve sıcaklık yal-
nızca yüzde 1.4 derece artsa bile, geniş tanm alan-
lan yok olacak, birçok ülke yükselen deniz sula-
nnın altında kalacak, tropik bolgelerde geniş alan-
lar yaşanmaz hale gelecek. (New Statesman)
Londra, New York, Miami, Bombay, Kalküta,
Şanghay, Lagos, Tokyo büyük ölçüde sular al-
tında kalacak (The Independent, 07/12).
Küresel ısınmadan kaynaklanan mevsim istik-
rarsızlıkları kapımıza dayandı bile. Antarktika'nın
deniz buzlannın yarısı geçtiğimiz 50 yılda eridi,
dünyanın en büyük buz dağı geçenlerde çatladı.
Ozon deliği malum... Ingiltere'de kayıtların baş-
ladığı 1659 yılından bu yana sıcaklık ilk kez bu yıl
10 Ağustos'ta 38 C'ye çıktı. 1860'tan bu yana en
sıcak yıllar 1990'dan sonra ve en sıcağı 1998. East
Anglia Üniversitesi'ne göre 2003 belki de 1000
yılın en sıcak yılı. Bu yıl, Hindistan, Sri Lanka, ABD
rekor düzeyde yüksek sıcakhklar, yağmuriar ve
fırtınalar yaşadı. Italya'da Po Nehri yazın ufacık
bir ırmak düzeyine küçüldü.
Alman hükümeti bünyesindeki Küresel Deği-
şim Danışma Konseyi'ne göre kutuplardaki buz-
lann tümüyle erimesini engelleyebilmek için Kyo-
to anlaşmasından dört kat daha yüksek hedef-
lere sahip bir anlaşmanın uygulanmaya konma-
sı gerekiyor. Buna karşılık, serbest piyasa, reka-
bet, büyüme adına Kyoto gibi mütevazı bir an-
laşma bile uygulanmaya konamıyor. Imzalayan
Avrupa ülkelerinin bile, Ingiltere ve Isveç hariç Kyo-
to hedeflerini tutturamadığı gözleniyor. Bugün
en güçlü kitle imha silahıyla tezgâhlanan bir inti-
har eyleminin hedefi durumundayız. Bu eylemin
arkasında, El Kaide kadar fanatik "serbet piya-
sa ayetullahlan" var.
İlçelere de çocuk mahkemesi
• ANKARA (AA) - Nüfusu yüz binin üzerinde
olan ilçelerde de çocuk mahkemesi
kurulabilmesine olanak tanıyan yasa tasansı,
TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Cocuk
Mahkemeleri'nin Kuruluşu, Görev ve
Yargılama Usulleri Hakkuıda Kanunda
DeğişikJik Yapılmasına ılişkin tasan,
büyükşehir belediyeleri içinde kalan ve
merkez nüfusu yüz binin üzerindeki ilçelerde
de çocuk mahkemeleri kurulmasını hükme
bağhyor. Tasanya göre, çocuk mahkemelerinin
yargı çevresi, kurulduğu il ve ilçenin
mülki sınınyla belirlenecek. Ancak yargı
çevresi ihtayaca göre, Adalet Bakanlığı'nın
teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'nca değiştirilebilecek.
Vakfn yeni genel sekreteri Genç
• Haber Merkezi - Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti Sosyal Dayanışma Vakfı Genel
Sekreterliği'ne Yönetim Kurulu Üyesi
Selami Turgut Genç getirildi. Yönetim
Kurulu üyeliğine ise Yüksel Baştunç'un
hastalığı üzerine Şemsi Mısır getirildi.
Turgut Genç, yaptığı açıklamada, vakfın
yeniden yapılanduılması çalışmalanna
başlandığuıı açıkladı. Genç, herperşembe
saat 14.00 ile 16.00 arasında yapılan üye
buluşmasının da sürdüğünü belirtti.