06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Futbol Cumhuriyet SPQR 9 Aralık 1998'de A.Bilbao'dan tur vizesini alamayan Sarı-Kırmızılılar bugün Sociedad önünde Bask'ta 5yılönce 5yılsonra 1 golle yıkılmıştık Atletic Bilboa: 1 Galatasaray: 0 STAT: San Mames HAKEM: Urs Meier ATLETtC BİLBAO: L. Etxeberna, Larrainzar, Felipe, Ferreira, Carlos Garcia, Larrazabal, NagorefCesar 84.dk.), J. Guerrero, J. Gonzales(Etxerria 76.dk), Jorge Peroz(J. Etxeberria 76.dk), Jorge PerezfLasa 73.dk.), S. Esguerra. GALATASARAY: Taffarel, Filipescu, Popescu, Fatih, Okan, Tolunay(Burak 3.dk), Suaî(Vedat 64.dk), Hasan Şaş(Emre 80.dk), Ümit, Arif, Hagi. GOL: 44.dk. Guerrero SARIKARTLAR: Suat, Okan, Ümit(Galatasaray), Nagore(Atletic Bilbao). N E V Z A T D İ N D A R 7 arih: 9 Aralık 1998. Galatasaray, Is- panya'nın Bilbao kentinde Athletic Bilbao takımıyla "olmak ya da ol- mamak" maçına çıkıyor. San-Kımnızılılar, bu kar- şılaşmadan 1 puan bile alsa bir ilke imza ata- cak ve adını Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek fina- le yazdıracaktı. Ne var ki grupta hiçbir iddiası olmayan Bask bölgesi takımı, 44. dakikada Fatih Akyel'in bır anlık hatasından yararlanan Guerrero'nun golüyle maçı 1-0 kazanmıştı. Sarı-Kırmızılılar içın bu yenilgi dramatik bir son olmuştu. Gru- bun lideri Juventus'la aynı puanı paylaşan ve iki maçta da bu takıma yenilmeyen Sarı-Kırmızılı- lar, averaj üstünlüğünün rakipte olması nedeniy- le ıkinci sırada yer almıştı. O zaman tek takımın gruptan çıkması ise Cim-Bom için bir şansızlık- tı. 5 yıl sonra rakip yeni bir Ispanyol takımı. Üs- telik yine Bask bölgesinden. Ve aylardan yine aralık. Ancak bu kez tarih 9 değil, 10 Aralık'ı gös- teriyor. Sarı-Kırmızılı ekip, Anoeta'da galip ge- lirse 2. tura yükselecek. Beraberlik ve mağlubi- yet durumunda ise Devler Ligi'ndeki yolculuğu- na noktayı koyacak. llginç bir nokta da rakibin bu karşılaşmada en önemli silahı bir Türk ola- cak. Geçen sezon La Liga'da attığı gollerle ta- kımının Şampiyonlar Ligi'ne katılmasını sağla- yan Nihat, Kovaceviç'in yokluğunda Real So- ciedad'ın kozu olacak. Abone oldular G.Saray,1993-94 yılında Barcelona, Mo- naco ve Spartak Moskova ile aynı grupta yer alır- ken 6 maçta 2 puan elde etti. Ertesi sezon ise bu kez rakipler; M.United, Barcelona ve Göte- borg'tu. Sarı-Kırmızılılar'da alınan tek 3 puan Barcelona galibiyetiyle gelmişti. 3. Şampiyon- lar Lıgı deneyimi 1997-98 sezonunda yaşanıl- dı. B.Dortmund, Parma ve Sparta Prag'la eşle- şilirken grup sonunculuğu yazgısı (4 puanla) ise yine değişmemişti. Bir sonraki yıl ise Juventus, Rosenborg ve A.BİIbao'yle aynı grupta yer alan San-Kırmızılı ekip, 8 puan toplamıştı. Ancak bir üst tura çıkamamıştı. UEFA Kupası'nın kaza- nıldığı 1999-2000 yılında Sarı-Kırmızılı ekip, Chelsea, Hertha Berlin ve Milan'la eşleşmışti. Sa- rı-Kırmızılılar, 7 puanla grubunda üçüncü sırayı aldı ve UEFA'da yoluna devam etti. 2000-2001 sezonunda Galatasaray, en büyük başansını el- de etti. Strum Graz, G.Rangers ve Monaco'nun olduğu grupta 8 puan alan Cim-Bom, ikinci tu- ra yükselme başansını gösterdi. Bir üst grupta da başansını sürdüren San-Kırmtzılılar, Depor- tivo, Milan, PSG'nin olduğu grupta 10 puanla çeyrek finale yükseldi. İstanbul'da Real galibiyeti Çeyrek finalde Real Madrid'ı İstanbul'da 3-2 yenen Sarı-Kırmızılı ekip, deplasmanda 3- 0 yenilerek yan final düşünü gerçekleştireme- mişti. 2001-02'de de Devler Ligi'ndeki başarı çizgisini sürdürdü. Nantes, PSV ve Lazio ile ay- nı grupta yer alan Cim-Bom, topladığı 10 pu- anla ikinci sırada yer alıp bir üst tura yükseldi. Barcelona, Liverpool ve Roma gibi güçlü ta- kımlar arasında 5 puanla son sırayı alan Aslan- lar, bu kez çeyrek finale kalamadı. G.Saray içın geçen sezon hiç de lyi geçmedi. San- Kırmızı- lılar Barcelona, Brugge ve LMoskova'nın yer al- ı dığı grupta favori gösterilmesine karşın topla- dığı 4 puanla son sırada yer aldı. istanbul'daki Bilbao maçında Hakan vardı, ama rövanşta kart cezasına takıldı. Burak: Ah keşke geriye dönüş olsa eurak Akdiş, 1998 yılında G.Saray'ın A.Bilbao'yla Is- panya'da oynadığı ve 1 -0 yenilerek çeyrek final şansını yitirdiği maçın son dakikalannda atamadığı golle anılıyor. 26 yaşındaki futbolcu, şu anda İkinci üg (A) Kategorisi'nde Sa- karyaspor foımasını giyiyor. Burak, Cumhuriyet'e konuştu. -O golü atsaydınız, Galatasa- ray çeyrek finale yükselecekti. Bu- rak denilince akla hep o şansız po- zisyon geliyor. Bu hoşunuza grtmi- yor olsa gerek? BÜLENT AKDİŞ: Gittiğim her yerde Bilbao'ya karşı kaçırdığım gol pozisyonu anımsatılıyor. Pozisyon göz- lerimin önünden gitmiyor. O maçtan sonra birkaç gün kendime geleme- dim. Takım arkadaşlanm ve ailem des- tek verdi. - Peki, o maçta oynayacağınızı düşünüyor muydunuz? BA : Hakan Şükür, kart cezalı- sı olduğu için oynayamamıştı. Idman- larda iyi çalıştığımı ve de 11 'de başla- yacağımı sanıyordum. Ancak yedek soyundum. Girdiğimde de maçın bit- mesine 20-25 dakika vardı. Karşılaş- manın son dakikalannda Arif'in arka- ya aşırdığı top bir anda önüme geldi. -Golü atsaydınız hayabnızda ne değişecekti? G.Saray'ı yenemeyen Juventus, yan finale kadar grtti. BA: En az 1 -2 yıl daha Galata- saray'daJ<alırdım. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrekfınali getiren isim olacaktım. 21 yaşındaydım ve önüm açıktı. Bu maç benim hayatımda bir dönüm noktası- dır. Biz Juventus'la oynadığımız iki maçta da yenilmedik. Aynı puana sa- hip olmamıza karşın onlar çeyrekfina- le kaldı. Eğer 1 puan alsak, önemli bir başanya imza atacaktık. - Şu an geçmişe dönmek müm- kün olsa, hangi anı yaşamak ister- diniz? BA: Herinsanın hayatnda birdö- nüm noktası vardır. A. Bilbao maçına dönüp o pozisyonu golle değerlendir- mek isterdim. Burak, G.Saray'ın A.Bilbao'ya 1 -0 yenilerek çeyrek final şansını yitirdiği maçın son dakikalannda atamadığı golle anılıyor. BÎR YAZ AR İR KİTAP Futbolcuların hayat hikâyeleri 'MAÇI KAYBETTİK AMA ZEMİN FUTBOL OYNAMAYA MÜSAİT DEĞİLDİ' HAKAN DİLEK "*• ^ ™ o p a küsüp mahalleden ayrılan- f lar ama yine de mahallesiz ya- f pamayanlar, kale arkası, kahve önleri muhabbetleri ve aynı tribünde piknik yapan farklı takım taraftarlarının olduğu ve küfür olmayan, kara mizah içeren alaturka tezahüratlan özlediyseniz bu kitabı okuma- lısınız. Hakan Dilek yozlaşan ve kaybolma- ya yüz tutmaya başlayan mahalle hayatla- rımıza bir hatırlatma yapryor. -Bu kitabı yazmadaki amacınız neydi? HAKAN DİLEK: Benimki ayrı bir kul- var. Eski futbolcuların hayat hikâyelerinden oluşan aynı zamanda bir sözlü tarih çalış- ması. Eski futbolcularfutbola başlarken ne- ler yaşamışlar, bir mahalleden, kasabadan başlayan futbol hayatlarını içeren minik bir laboratuar çahşmasıdır. -Kitaplarınızın ilginç isimleri var. "O gol kaçmazdı" ve "Maçı kaybettik ama zemin futbol oynamaya müsart değildi" gibi isimlerdeki kaynağınız nedir? H.D.: Futbolun literatüründekiterimle- re yer veriyorum. Bize yönelik şeyler. Ma- halle havasını koruyacak şeyler. Bugün or- tadan kaldırılan şeyler, mahalle hayatımız- daki şeyler. -Geçmişteki spor anlayışı ile günü- müzdekinin farkı nedir? H.D.: Derin bir fark var. Hayata bakı- şımızda derin bir fark var. Sporda da derin çelişkiler ıçinde değışmeler var. Bizı yan ya- na getiren takımdaşlık bugün ayıran bir un- sur halinde. ÜNDER'LE O SORU ö CEVAP 5 yıl önce G.Sa- ray'da yardım- cı antrenörluk yapan Bülent Ünder'e o gunlerı ve bugünkü maçı sorduk. -iki takım arasında karsılaşbrma yapar mısı- nız? BÜLENT ÜNDER: G.Saray o zamanlar çıkış- taydı. Çok iyi bir ekip vardı. O takım ertesi yıl UEFA Ku- pası'nı alarak kalrtesını orta- ya koydu. Hedeflere ulaşıldı. Futbolcuların kendıne aşın güvenı oluşmuştu. A.Bıl- bao'yu yenseydık çeyrek fi- nale yükselecektık. Fafh'ın hatası bıze pahalıya mal ol- du. Aynca son dakıkalarda Burak ın kaçırdığı çok onem- lı bırpozisyon var. Bıraztec- rübeli olsa golü atabılırdı. - A.Bilbao'dan 1 pu- an alsaydınız çeyrek fina- le yükselecektiniz. R. So- ciedad karşısında G.Sa- ray'ın şansı nedir? B.Ü.: Yıllar sonra ben- zer bır durum oluştu. O gun- kü takımla şımdıkı arasında belırgın farklar var. Istıkrarı yakalamayan bırekıbın ınış- çıkışları yaşanıyor. Ancak yi- ne de Galatasaray'ın iyi bır sonuç alacağını umuyorum. - Galatasaray'daki başarısızlığın sebepleri ne? Niye bir türlü istikrar yakalanamıyor? B.Ü.: Istıkrann yaka- lanamaması sıkıntının en bü- yuk nedenı. G.Saray'ın iyi oynamadığı bırgerçek. Butür ınış-çıkışlar her zaman ola- bılıyor. Sonuçlar kotu olduk- ça kendıne guven kaybolu- yor. Birkaç maç ust uste ga- lıp gelselerproblem bıtecek. BU ÜLKENİN FUTBOL ADAMLARI RIZA ÇALIMBAY Tl 10 ARALIK 2003 "ürk futbolunun geldiğı yerı, dünyafutbolundaki yerinitar- tışmaya gerek yok. Galatasa- ray'ın Avrupa şampıyonu olması; Ulusal Takımımızın Avrupa Şampiyo- nası'nakatılması, DünyaKupası'nda- ki üçüncülüğümüz, Denizlispor'un kısıtlı olanaklarla yaptığı çıkış, yi- ne bu sezon Beşiktaş, Galatasa- ray, Gençlerbirliği ve Gazianteps- por'un yarattığı heyecan, Türk futbolunun ve fut- bolculannın çok iyi yerlere geldiğini gösteriyor. Ancak en önemli gelişmelerden birı Türk fut- bolcularının Avrupa'nın sayılı ülkelerinde boy gös- termesi olarak dikkat çekmektedir. Kısa bır süre öncesine kadar en ufak, en uzak ülkelerin temsil- cileri Avrupa'da ses getirirken, bizim yetenekli isimlerimiz Edirne'yi aşmakta zorlandı. Yıllar ön- ce bir Avrupa takımı Türk oyuncuya öneri getirin- ceyeryerinden oynardı. Şimdiyse durum çok fark- lı. Türk futbolcuları artık Avrupa'daki kulüplerinfa- vorileri arasında yer alıyor. Hatta artık oyuncuları- mız Avrupa'daki her kulübe gitmiyor, seçıci dav- ranıyor. Peki bu arada ne oldu da durum tersine dön- dü? Işte bu soruya yanrt aramak gerek. Futbolcu- larımızda potansiyel biryetenek vardı. Bu zaman içerisinde, sadece kendilerine olan güvenlerini ka- zandılar. Güven eksiklığinin temelinde ise Avrupa takımlarını gözümüzde fazla büyütmemız gerçe- ğiyatıyordu. Eskiden bizonlardan çekinirken şim- di Avrupa'lı futbol takımları bizden çekiniyor. Du- rum tam tersine döndü. Bu başarıda gecesini gündüzüne katarak ça- lışan yerli teknik adamların payı en büyük etken- lerden biri. "Türk Teknik Adamlar" dünya futbo- lundaki gelişimi ve değişimi izleyerek kendilerini yenilediler. Çokça çalışarak hem kendilerini hem de Türk futbolunu hakettiği yere taşıdılar. Galatasaray Avrupa şampiyonu olduğunda teknik direktörü Fatih Terim'di. Ulusal takımımız Avrupa Şampiyonası'na katıldığında, ilkinde yine Fatih Hoca ve Rasim Kara vardı. Ikıncisınde ise Mustafa Denizli, Nurettin Yıldız ve bu satırların yazarını görüyoruz. Ulusal takımımızın ilk defa ulaştığı Dünya üçünçülüğü başarısının altındaki imza da Şenol Güneş'e aitti. Yine bir Anadolu ta- kımı olan Denizlispor'un 4.ncü tura kadar çıkma- sınınardında; yardımcılarım Bülent Albayrak, Za- fer Öğer'in katkıları çok büyük. Bu sezon Avru- pa'daki başarıların isim sahipleri Ersun Yanal ve Nurullah Sağlam'dır. Elbette yabancı teknik adamların da Türk futboluna katkıları göz ardı edilemez Piontek, Dervvall, Gordon Milne, Stankoviç ve son zaman- larda Lucescu. Ama en büyük başarılar yerli tek- nik adamlarla geldi. Bu başarılar daha büyükleri- ni yakalayacağımızın göstergesidir. Yeter kı teknik adamlarımıza güvenelim ve sahip çıkalım. SAYI4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle