Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 2003 ÇARŞAMBA
14 JVLJJL1 U J A kultur@cumhuriyet.com.tr
'4. Sanatçılar Kurultayı'nda devletin sanata destek olması, ama kanşmaması gerektiği vurgulandı
Hedef,özerksanatkurumuSELCENAKSEL
1995 'de kurulan, üye örgüt sayısı bugün 76'ya
ulaşan Özerk Sanat Konseyi'nce düzenlenen '4.
Sanatçılar Kurultayı', ömceki gün Atatürk KüJ-
tür Merkezi'nde toplandı.
Sanatın, siyaset \ e bürokrasi karşısında özgür
olması gereğini gündeme getiren ve çözüm ola-
rak sanat alanında özerk bir yapılanmayı öneren
kuruJtaya. konsey iiyesi Heykelöraş.lar Derneği,
Film Yön, POPSAV, Karikatürcüler Derneği,
Türkiye Yazarlar Sendütası gibi dernek, vakıf,
sendika, meslek birliği temsilcileri katıldı. Kül-
tür Bakanlığı katılmadığa gibi ödenek de ayırma-
dığı içüı, îstanbul dışındaJd kuruluşlann çoğu ku-
rultayda temsil edilemedi.
Özerk Sanat Konseyi Dönem Başkanı Vecdi
Sa^ar'ın açılış konuşmasrnın ardından, 'SanatAla-
nında Özerk Yapılanma* konulu ilk oturum baş-
ladı. Başkanhğını Sayar'ın yaptığı oturumda
CengizBektaş(Türkiye Vazarlar Sendikası Baş-
kanı), Mehmet Güleryiiz (Uluslararası Plastik
Sanatlar Derneği Başkanı), HalukÜnal(Ulusal
Sinema Platformu sözcüsü), TamerLevent(TO-
BAV Genel Başkanı), BurcuKayalar(Grafiker-
ler Meslek Kuruluşu Başkanı) görüşlerini sun-
dular.
Kendl kurallanmızı oluşturmalıyız'
Levent, Türkiye'de sanat meslek birimlerinin
işlerini en iyi şekilde yapmasını sağlamanın ge-
rekliliği ile Kültür ve Turizm Bakanhğf nın bu
konudaki görevine dikkat çekerken; Güleryüz,
Dünya ve Avrupa gündemine ne denli yakın ol-
duğumuzun sorgulanması gereğini, Avrupa'da sa-
nat ve sanatçı haklan konusundaki hukukı ge-
lişmeleri anımsattı. "Bakanlığın bügi sahibi ol-
ması vebügüendJrmeagereJdr" diyen Güleryüz,
Avrupa'da sanat üretiminin ciddi boyutlarda ol-
duğu düşünüldüğünde, özerk sanat konseyinin
varlığının ve geliştirilmesinin daha da önem ka-
zandığını belirtri. Ünal, devletin sanatçıyı des-
o
tekleme sorumluluğu ve kamusal alanın ne ol-
duğu konusunun da üzerinde durulması gereken
konularolduğunuanlaftı. Bektaş, "Sağnklıoluş^
turmakistediğimiz ortamın üzerinegölgelerdüş-
memeli, baştan temel sorunlan beiûiemeli ve as-
gari müştereği doğnı saptamahyız. KüreseOeşme-
nin tanımı da yanlış yapılmış olabüir. BLder, ken-
di kurallanniLfl oluşturup dünyaya kapıianmızı
kapamamahMetümpartüerintüzükkrineginne-
Hyiz* dedi.
'Türkiye'de veDünyada Ozerk Yapılanma Mo-
delleri' konulu ikinci oturumda, 'Artscouncil'
zerk Sanat
Konseyi
Dönem
Başkanı Vecdi
Sayar yaptığı
kapanış
konuşmasında,
kamu reformu
çalışmalan
çerçevesinde
kültür ve sanat
alanında yeni
bir düzenleme
yapılarak
özerk bir sanat
kurumu
oluşturulması
gerektiğini
söyledi.
modeli ele alındı. Prof. Dr. Erol Kaûrcıoğlu, bir
özerk kuruma neden gerek duyulduğu üzerinde
dururken, Prof. Dr. Hüsamettin Koçan özerk bir
kurum oluşturma yolunda uzun zaman önce baş-
lattıklan çahşmanm Fikri Sağlar tarafindan im-
zalanan protokole karşın sonuca varmadığını
anımsattı ve konu kamuoyuna mal olmadığın-
dan ilerlemenin yavaş olduğunu belirtti.
Üçüncü oturumda 'Sanat ve Siyaset' konusu
ele alındı. GüLsünı Cengiz, başkanhğını yaptığı
oturumu. "Sanatçı, muhalif ve özgür, sanat ku-
nımlan özerkolmahdır" sözleriyle açtı. Bu otu-
rumda, kurultayı başından beri izleyen AKP mil-
letvekili Recep Girgin de söz alarak tarihsel sü-
reç içinde sanat- siyaset bağından söz etti ve ku-
rultayın devamını dilediğini, 'siyasal güdümle
sanann alanuun daralacağuu' sözlerine ekledi.
Gencay Gürün, ülkemizdeki 'küJtür erozyonu-
na' dikkatleri çekerek eğitime verilen önemin,
özerk bir sanat kurumu oluşturma yolundaki
önemini anımsattı. Yücel Erten, siyasal duruşla
gündelik siyasal oluşumlara yakın durmanın far-
kına değinerek "Çağdaş devlet, sanatın özgürce
üretilmesini sağlar, ama sanaün nasıl üretilece-
ğine karar vermez" dedi. CHP milletvekili Ber-
han Şimşek ise kültür-sanata aynlan fonun az-
lığını ve dünyada hiçbir ülkede kültür ve tu-
rizmin bir bakanhkta toplanmadığını söyledi.
'özgürlük sorumlululrttu"
Kapanış oturumunda 'Sanat Özgürlüğü ve
Özerklik' konusu ele alındı. Mehmet Aksoy,
"Özgürlük sorumluluktur. Sanata de\1et ve ye-
rel yönetimler kanşmamahdır" görüşünü savu-
nurken; OrhanAlkaya, "Kamuyönetimiyasata-
sansında yerel yönetimlere ve il özel idarelerine
bırakılan hizmederin nasıl yürütüleceği belirtil-
miyor. Aynca sosyal güvenlikle ilgili hiçbir hazır-
lık çahşması da yok" dedi.
Vecdi Sayar, kaparuş konuşmasında, konsey
üyesi 76 örgütten yandan çoğunun kurultaya ka-
tıldığını, bundan sonraki hedeflerinin kûltür-sa-
natetkinlikleri gerçekleştiren tüm örgütlerle iliş-
ki kurmak olduğunu, en kısa zamanda Türkiye
Sanat Kurumu Yasa Taslağı'nı oluşturup tartış-
maya açacaklannı söyledi. Özerk bir sanat ku-
rumu içüı uygun koşullann bulunduğunu belir-
ten Sayar şunlan ekledi: 'Kamu reformu çahş-
malan çerçevesinde kültür ve sanat alanında ye-
ni bir düzenleme yapılmah. Avrupa ülkelerinin
çoğunda var oJan "Artscouncil', 'Arts Institute'
gibi bir kurum oluşrurulmaü. Devlette piyasa
arasında sıkışan kültür-sanat aianı böylece yeni
bir dinamizm kazanabilir."
6. SİNEMA-TARİH BULUŞMASI
Yığitgil, nitelikten ödün vermeden başanlı birfilm şenliğigerçekleştiriyor
Güç koşullanninsanı
EtkinlikBertoIucri'nin 'TütkularveSuçlarıileaçUacak.
MedeniyetlerArası
Diyalog ve
însan Hakları
TÜRSAK Vakfi'nın Kültür
ve Turizm Bakanlığı ile ortak-
laşa yapacağı '6. Uhıslarara-
9 Sinema ve Tarih Buluşma-
a' (12-19 Aralık) prograrru
hakkında dün Osmanh Ban-
kası Müzesi'nde bir basuı top-
lanüsı düzenlendi. VakıfBaş-
kam Engin Yigitgil filmler-
le ilgili olarak bilgi verirken,
"Festivalin bu yıUd teması,
maalesef güncel konulaıia ve
İstanbuTun bu yıl yaşadıkla-
nyla örtüşen bir tema. Festi-
val dttnyaya önenıli bir mesaj
veriyor. Dünyada bugünkü
durumu düzdtecek olan şey
medeniyetier buluşmasıdır"
diye konuştu.
Etkinliğin bu yılki ana ko-
nusu 'MedeniyetkrArası Di-
yalog ve İnsan Haklan'. Bu-
luşmada fılmler, Uluslarara-
sı Uzun Metraj ve Belgesel
Film Yanşmalan dışında,
'Medeniyetler Buhışması ve
Aydınlanma', 'İnsan Hakla-
rı TemahFBm Gosterimleri',
'MedenrvetlerinCMuşmasmda
KadmYönetmenlerVBirÜl-
ke Sinenıası: Almanya', 'Or-
ta Avnıpa'dan Bir Sinema:
Macaristan', 'Fransız Sine-
ma Tarihinden' başhkian al-
tında sunulacak.
Ingütere, Almanya, Fransa,
Itarya, îran, Avusturya, Şili,
Küba, Gürcistan, Belçika, Da-
nimarka, Yunanistan, Çin, îs-
rail, Kanada, ABD, Polon-
ya, Macaristan olmak üzere
dünyanın pek çok ülkesiııden
90'a yakın film program-
da. Festival 12 Aralık'ta saat
20.00'de Lütfti Kırdar Ulus-
lararası Kongre ve Sergi Sa-
rayı'nda Ingiliz dansçı Mk-
haelPopper'in, 'Medeniyet-
lerArası Diyalog" teması üze-
rine koreografisini festival
için özel olarak hazırladığı
'Şinuh' ya da Sonsuza Dek'
adlı dans gösterisi ile başla-
yacak. Gece, festivalin açılış
filmi olan 'Tntkular ve Suç-
iar'ın (Bernardo Bertolucci)
gösterinüyle sona erecek. Ka-
paruş gecesi ise 19 Aralık'ta
saat 20.00'de yine Lütfı Kır-
dar'da yapılacak. Gece, ko-
reografisini Zey-
nep Tanbay'ın,
müziklerini Bur-
han Öcal'ın yap-
tığı 'KoflaraDair'
adlı solo dans gös-
terisi iye başlaya-
cak.
'En İyi Uzon Metraj FBm
Ödülü-Işık Saçan Apoüon',
'Uzun Metraj FOm Jüri Özel
Öduhl', 'EnlyiBdgesel Film',
'En îyi Sinematografi', 'En
İyi Uzun Metraj' ve 'En İyi
Belgesel Film StVADÖdülk-
ri'nin yanı sıra ulusal ve ulus-
lararası alanda verilen gele-
neksel 'Onur ÖdüTleri' ile
'İnsanHaklanÖdülü' de ge-
cede sahiplerini bulacak. Fes-
tival filmleri, Beyoğlu Be-
yoğlu Sineması, Levent Si-
nema TÜRSAK, Fransız Kül-
tür Merkezi, Alman Kültür
Merkezi ve Osmanh Müzesi
Sineması salonlannda göste-
rilecek.
(0212 244 52 51)
türsak
'Sponsorluk çağa uymalı'
TÜRSAK Başkanı Engin
Yigitgil, finansman
konusunda zorluk
çektiklerini belirterek
"Bir tek şey yok
TÜRSAK'ta. O da para.
Yani Türkiye'de sponsor
anlayışının yeniden ele
ahnması gerekiyor" diyor.
GAMZEAKDEMİR
Özverili çabalarla yıllardır sinema
alanmda festivaller ve film haftalanyla
sanatsal; panel, söyleşi ve seminerlerle
de düşünsel bir bir etkinliği sürdüren
TÜRSAK'ın (Türkiye Sinema ve
Audiovisuel Kültür Vakii), başanlı
Yönetim Kunılu Başkanı Engin Yigitgfl,
6. Uluslararası Sinema -Tarih Buluşması
öncesinde etkinliği değerlendirdi.
'Evrensel çözüm1
- Medenhefler Arası DiyaJog ve İnsan
HaklanJ TÜRSAK Vakfi'nın çagın
bu çok önemli sorunsatana yaJdaşımı,
etkinliği salt bir buluşmadan öte
düşünsel plarformlarda somut çözümkr
önermek anlanunda diğerlerinden
ayınyor, övie değil nû?
ENGİN YİGİTGİL - Evet. TÜRSAK
Vakfi'nın festivallerini
özellikle tematik bağlamda
yapmasmm amacımn altında,
bu e\Tensel ve toplumsal
sorunlara çözümler
üretebilme, önerme
düşüncesi yatıyor.
Festival programmda yer
alan ve panelist olarak doğudan,
batıdan birçok önemli düs,ünürün
katıldığı 'MedenijeÖer Çaöşması*
paneli gibi gerçekten çok önemli
düşünsel platformlann yam sıra film
programı da aynca bir düşünsel
platform olarak hazırlandı.
Film programı hazırlanırken sinemamn
gücü aynı zamanda toplumun
'avdınlanma" sürecine de katkıda
bulunacak bir düşünsel güç olarak da
vurgulanması göz önünde
bulunduruldu. Bundan dolayıdır ki
Sinema ve Tarih Buluşması dünyadaki
diğer festivallerden çok ayn bir yerde,
bir 'Sanat ve Düfünce FestivaB' olarak
saygın bir şekilde duruyor.
- TÜRSAK Vakfi'nm, düzenfcdiği
festivaDerde programı oluştururken ülke
ve dümadaki sosyal konjonktürü
özellikle iztediğini söylersek yanıinuş
olmavız sanınm.»
YİĞfTGİL - Evet. Özellikle bu
\lgitgil, Sinema ve Tarih Buhışması'nm düşünce festhaü olarak görüldüğünü söyledi
festivalin temalan, ülke ve dünyadaki
sosyal ve de siyasal konjonktürle
inanılmaz bir şekilde örtüşüyor.
Geçen yılki temamız "Dinlerarası
Diyalog'du. Dünya 11 Eylül saldınsı ile
çalkalandı. Bu yıl tema
'Medeniyetlerarası Diyalog'. Istanbul
maalesef acı bir bombalı terör saldınsı
yaşadı, Almanlann 'Ghıck im Unglück'
diye bir deyimleri \r
aı. 'Şans içinde
Şanssıznk'. Ancak bu temalar 1.5-2 yıl
önce saptanıyor.
TÜRSAK Vakfı gerek ülke, gerekse
dünya sosyal konjonktürünü, geleceğe
ait düşünceler üretebilmek amacıyla
çok yakmdan ve ilgi ile takip etmek
durumundadır. Çünkü bir sıvil toplum
örgütü olarak en önemli ilkemizin,
kültür ve sanatın yamnda, toplumsal
işlevimiz olduğunun bilincindeyiz.
'Bütün sinemalar e$it'
- Festival programında Avrupa fîlmleri
ön planda. Bunun TÜRSAK'm
Amerikan sinemasının niteükü
öraekkrini elberte göz artü etmemek
ka\dıyla Avrupa ve alternatif ülke
sinemalanmn son yıDardaki
\iikselisjnden duyduğu memnunhetin
bir ifadesi olduğunu söylevebiür miviz?
YİGİTGİL - Evet. Amerikan sineması
önemli bir sinemadır. Ancak tüm dünya
ülke sinemalan da bizim için aynı
değerdedir. Festi\aller genellikle tican
alanda gösterim şansı az , ancak
sanatsal içerikleri çok zengin olan
önemli filmlere yer verir.
Bu ilkeden hareketle A\rupa ve diğer
ülke sinemalanmn filmlerine daha fazla
yer veriyoruz. Söz konusu ülke
sinemalarının son yıllardaki çıkışı ise
film programlanmızı zenginleştiriyor.
'Sponsorluk anlayışı yeniden
ele alınmalı'
-11 başhk amnda 11 bölüm, dolayısı>1a
oldukça yogun bir program, büyük
masraJOar ve özveri gerektinyor elbette.
Bu noktada sponsorluk konusuna
TliRSAK'ın bakışını aıüabr mısuuz?
YİGİTGİL- Bence bir vakıf başkanma
sorulacak en can alıcı soru. 'Sinema ve
Tarih Buluşması' festivali dünyanın en
saygın ve önemli festivallerinden
biridir. Bu tip bir festivalin bütçesi
ashnda yüksektir. TÜRSAK çok büyük
bir kurum; her şeyi olan bir sivil toplum
örgütü. Bir tek şey yok TÜRSAK"ta.
O da para. Yani finansman konusunda
zorluk çekiyoruz. Türkiye'de sponsor
anlayışının yeniden ve çağa uygun
koşullarda ele alınması gerekiyor.
DEFNE GÖLGESÎ
TURGAY FlŞEKÇt
HeştiPide Kendine
Özgıi Olmak
Bir sanatçıda aranan en temel özelliklerden biridir
kendine özgülük. Çünkü her sanat bir yaratıcılık ye-
teneği ister. Yaratıcılığın sanatçının kişiliğini yansıtan
kendine özgü ışıltısını taşımayan yapıtlar, sanat yapı-
tından çok zenaat ürünü olarak değerlendirilir.
Edebiyat türleri içinde şiirde, öyküde, romanda bi-
rincil önceliklerden biri olarak aranan yaratıcılık ve
kendine özgülük eleştiri türü söz konusu olduğunda
ilk sıralarda akla gelmez.
Oysa Ataç'ın olsun, Fethi Nact'nin olsun eleştiri-
leri bep yaratıcılık ışığıyla pariarlar. Çekicilikleri, okur-
lar katında sevgi, beğeni kazanmış olmalannın temel
nedenlerinden biridir kendine özgü yazarlıkları.
Günümüzün sayılan çok az olan eleştirmenleri ara-
sında da Semih Gümüş, boylesi kendine özgü bir eleş-
tiri yöntemi ve dıli yaratmış yazariardan biri olarak
öne çıkıyor.
Eleştiri anlayışını açtklarken Oscar Wilde'ı anıyor
Eleştiri, "sanat yapıtını yeni biryaratının kalkış nok-
tası olarak ele alır."
Sonra da ekliyor. "Yapıttan bağımsız, kendi duru-
şunu seçmiş eleştiri, alımlama veyonımlama etkin-
liğinin öznesi olmanın da özgüveniyle hüküm vermek
yerine, birokuma biçimi ortaya koyar. Çözümlemek-
leyetinir. Böylece romanı yargılamak yerine, anlama-
ya çağınr."
Bu anlayışının yetkin örneklerini, Adalet Ağaoğlu
ve Vüs'at 0. Bener üstüne yazdığı kitaplaria verdi.
Bir eleştirmeni etkili kılan asıl yanı ise yaşadığı dö-
nemin yazariannı ve edebiyat dünyasını ne ölçüde ir-
deleyip etkileyebildiği.
Semih Gümüş, bu yanıyla da çalışkan bir yazar, Oy-
künün Bahçesi ile öykü dünyamızı, ilk krtabt olan Ro-
man Kitabı'ndan şu günlerde yayımlanan son krtabı
Yazının Sarkacı Roman'a dek de roman dünyamızı
irdelemeyi sürdürüyor.
Yazının Sarkacı Roman'ın daha içindekiler listesi-
ne baktığınızda romanımızın ne denli geniş bir görü-
nümüyle karşı karşıya olduğunuzu görüyorsunuz: Ke-
mal Tahir, Yusuf Atılgan, Yaşar Kemal, A. H. Tan-
ptnar, Hilmi Yavuz, Sevgi Soysal, Aras Ören, Se-
lim lleri, Orhan Pamuk, Latrfe Tekin, Hasan Ali
Toptaş, Selçuk Altun, Perihan Mağden, Murat Er-
man, Vecdi Çıracıoğlu, Hakan Akdoğan, Şule Gür-
büz, Ahmet Karcılılar.
Semih Gümüş, bütün bu romancılara bakarken bir
yandan günümüzün roman sanatını irdelemeye giri-
şirken öte yandan da kendi eleştiri anlayışının ömek-
lerini ortaya koyuyor.
Yazara ve yapıtlara bakarken, yaratıcı metinlerin
karşısına, kendi yaratıcı metinleriyle çıkıyor. Yapıtla ve
düşünceyle bir tür çarpışma içine girerek yaprt karşı-
sında kendi eleştiri metnini oluşturuyor. Romanın an-
lam ve anlatım derinliklerini yeniden üretiyor.
Salt değerlendirme biçimindeki eleştiriye alışmış
okuriar için zor metinler Semih Gümüş'ünkiler. Buna
karşın roman okumayı seven okurtan için, belki baş-
langıçta yadırgayacaklan, ama okudukça romanlann
ve yazariann dünyasına derinlemesine dalışlar yapa-
caklan, bilinçle okuma zevkinin buluşacağı yapıtlar.
Yazının Sarkacı Roman, böylesi bir deney için bu-
lunmaz bir fırsat. Yukanda adlan anılan romancılan-
mızın dünyasına girebilmek, onlara ilişkin önemli, ben-
zersiz saptamalarla karşılaşıp yeni yazınsa) heyecan-
lara sürüklenmek; dahası bir roman okurken ona na-
sıl yaklaşılabilecegi üstüne de düşünceler üreten me-
tinlerie edebiyat bilincimizi ve zevkimizi pariatmak...
Eleştiri türünün, yaratıcı edebiyatın bır parçası ol-
duğunu anımsattıgı ve öğrettiği için de sevmeliyiz Se-
mih Gümüş'ü.
tfisekcifr' superonline.com
Mekân'da yeni atölyeter
• Kümir Servisi - Dans çalışmalanna ağırlık
veren Mekân'da bu ay iki yeni atöh/e başlıyor. llk
atöh/e modern dansın öncülerinden Lester
Horton'ın oluşturduğu 'Horton Tekniği' üzerine.
Belçika Kraliyet Balesi'nde eğitim gören Timur
Ratlas tarafindan verilecek olan dersler 12-13-14
Aralık'ta yapılacak. Katılım ücreti 120 milyon TL.
Diğer atölye ise modern dans ve tango alanında.
Cumartesi - pazar 15.00 -19.00 arasında
yapılacak derslerin konulan Jennifer Muller
Tekniği, tango tekniğine giriş, tango müziğiyle
doğaçlama ve Astor Piazzola müziğiyle özel
çalışmalar. Uluslararası Astor Piazzolla Vakfi'nın
solo dansçısı ve Arjantin Ulusal Tangosu'nun
'Young Square' üyesi Alicia Orlando'nun
vereceği derslere katılım ücreti 70 milyon TL.
K Ü L T Ü R # Ç t Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I