Katalog

3 EKİM 2003 CUMA CuMHURlYET SAYFA 17 e <Q0 MMGdtçek, Aakara'üa 10tanealt-ü$t geçtt açarsa ne okrf frafflk affnsf ofer/ Etektronlk posta: [email protected] www.denizsofn.com Tel; 0.212.512 05 05 Faks; 0.212.512 44 97 - Meclis'in lavabolanna aptes ayan yapılmış... "Aman. balans avan vapılmasın da!" TacizUmut Vakfı'ndan: "Beli silahlı bır baba ve ona sürekli ıtaat ve hürmet eden bir anne, çocuğa kötü model olurlar. Ba- ba, silahı aılesinin can ve mal guvenliğını ko- rumak amacıyla bulun- durduğunu sanırken, aslında ailenin diğer fertlerine ve kendini sakınma becerisinden uzak, temel ihti- yaçları içın ken- dısıne muhtaç çocuğuna kor- ku saldığını, böylece; saygınlığıyla aile ve toplum içınde kurdu- ğuna ınandığı otorite- nın, aslında kendi kişi- lık becerılen ve bilgi- sinden kaynaklanmak yenne sılahla kuruldu- ğunu bılmelıdir. Bu du- rumda sılahın, aile içinde ve yakın çevre- de tehdrt edici olmasa bile taciz edici bir alet olduğu gerçektir. Saraylı f Akif Kökçe: "Türk halkının çoğunluğu ge- cekonduda ya- şasa bıle, onlar ıçin çalışan; merkezı yöne- timler hükümet kona- ğında, yerel yönetımler belediye sarayında." nkara Unıversıtesı'nın yenı akademıkyılının açılışı nedenıyle, Sıyasal Bılgıler Fakultesı oğretım uyesı ve YÖK uyesı Prof Dr Al- paslan Işıklı'nın, "Nasıl bır unıvesıte" baş- lığı ıle verdığı "açılış dersı"nden ders çıkartılacak bırkaç alıntı "Nasıl bır unıversıtesorusununyanrtınıvermek, sı- yasal ıktıdar açısından hıç de zor gorunmemekte- dır Başbakan, geçenlerde bu sorunun yanrtına te- mel oluşturacak goruşlerını açıkça ortaya koymuş- tur Başbakana gore, bır butun olarak eğıtımden devlet elını çekmelı ve eğıtım faalıyetı ozel sermaye ve 'uçuncu sektor' elıyle yurutulmehdır, dolayısıyla eğıtım faalıyetı ve bu arada unıversıteler, kamusal alanın dışına çıkarılmalıdır Burada uçuncu sektor olarak anılan olgunun vakıfları ve ozellıkle de bırta- kım sozde tarıkatların gudumundekı vakıfları ıfade ettığını tahmın etmek zor olmasa gerekır Bunun an- lamı tarıkat, sıyaset, tıcaret uçgenının, eğıtım alanın- llk ders da da butunlenmesınden başka ne olabılır" "Bır yandan unıversıte hocalarının ıdeolojık eğılım taşımalan şıddetle eleştınlırken, dığeryandan ve ay- nı gunlerde eğrtımın de ozelleştırılmesını savunmak suretıyle neolıberal ıdeolojının katıksız bır temsılcı- sı olarak ortaya çıkmanın doğurduğu çelışkılı durum duşundurucudur" "Kuşkusuz, toplumsal ekonomıkfaalıyetlen, pıya- sa duzenıne terk etme ve kamusal alanı olabıldığın- ce daraltma eğılımlerı, gunumuzun egemen ıdeolo- jısının gereğıdır Ancak şu da var kı neolıberalızmın onde gelen savunucularının dılınde ve değışık ulke- lerdekı neolıberal uygulamalar bağlamında bıle eğı- tım, sağlıkla bırlıkte ozelleştırılmesı en az duşunu- len veya hıç duşunulmeyen bır alandır " "Bugun pek çok Avnjpa ulkesınde, ozel yuksek oğretım ku- rumlannın sıstem ıçındekı payı sıfır veya sıfıra yakın- dır özel sektorun kalesı sayılan ABD'de bu oran an- cak yuzde 18'dır Buna karşılık aynı oranın Fılıpın- ler'de yuzde 85, Kore'de yuzde 78, Endonezya'da yuzde 63, Kolombıya'da yuzde 61 olması anlamlı- dır" "Kendı ulkelennın oğrencılenne eğıtımı bır kamu- sal hızmet olarak sunmakta ozenlı davranan yeryu- zunun varlıklıları, gelışmekte olan ulkelenn oğrencı- lerının paralı ozel oğrenımın kıskacında tutulmasın- da hertıangı bır sakınca gormemektedırler "Gunumuzde OECD ulkelennde, yuksek oğrenı- mın fınansmanına ılışkın verıler ıncelendığınde de kamunun ağırlığını gozlemlemek mumkundur OECD ulkelennde yuksek oğrenımın finansmanın- da kamunun payı ortalama olarak yuzde 80'dır Ustelık, 26 OECD ulkesınden 15'ınde bu oran yuzde 90'ın uzerınde veya yuzde 100'e yakındır" SESSİZ SEDASIZ (!) Yuksek Yerilim Hattı erdıncutku n yahoo.com Sahte ılaçlar ıçın reçete yazma ışını de sahte doktorlara verelım abıler1 Tarım Bakanlığı ve Hablemitoğlu adı Ankara'daalçakçabırsuıkastsonu- cu katledılen Dr Necip Hablemitoğ- lu'nun Ankara Unıversıtesı Ev Ekono- mısı Yuksek Okulu Mudur Yardım- cısı eşı Doç Dr Şengül Hablemi- toğlu'nu 15 Ekım'de duzenlenecek panele soyadından dolayı ısteme- mışlerdı ya Tanm Bakanlığı'ndan açıklama geldı Açıklamada panelı, Bakanlığın tek başına duzenlemedığı, panele konuş- macı olarak katılabılecek kışıler ıçın sı- vıl toplum kuruluşları ve unıversıtelerın arandığı bıldınlıyor, "Ertesı gun Tarım ve Koyışlen Bakanlığı'nı arayan Şengul Hablemitoğlu, panele konuşmacı ola- rak kendısının katılacağını ıfade etmış, yetkılıler ıse Hablemıtoğlu'na kendıle- rınden ısım talep edılmedığını, ıhtıyaç olması halınde, başvurulduğu takdırde ısım ısteneceğı, bırçok kuruluştan ısım geldığını ancak dort panelıst belırlene- ceğını ıfade etmışlerdır" denıyor Panelıstlen de panelı duzenleyen Turk Kooperatıfçılık Kurumu, Gazs Unıversıtesı ve Tarım Bakanlığı'nın ortaklaşa belırledığı açıklanıyor özetle, Şengul Hablemıtoğlu'nun soyadı nedenıyle değıl, organızasyon komıtesı konuşmacı olmasını uygun gonmedığı ıçın panelıst yapılmadığı bıl- dınlıyor Şengul Hablemitoğlu ıse, tam tersı- nı soyluyor Sonuçta, Bakanlıkaçıklamasındada bıldınldığı gıbı "organızasyon komıte- sı ıstedığı panelıstı seçme ozgurlu- ğu"nu kullanıyor 1 ABDveAB TURKKAYA ATAOV Amerıka nın dunya hege- monyasına karşı çıkabıleceğı zaman zaman ılerı surulen guçlerden bırı de Avrupa Bır- lığı'dır Bu bağlamda bazı so- rular Transatlantık guvenlık anlayışı hâlâ geçerlı mı 9 ABD'nın AB konusunda tavrı ne 9 AB gunumuz kureselleş- mesını desteklıyor m u 9 ABD'ye rakıp olabılır mı 9 NA- TO'nun rolu ne 9 Kımden ya- na, kıme karşı 9 Genışlemesı- nın ardında ne var 9 ABD Avrasya'ya bır kopru olan Batı Avrupa'nın hem ko- munızmın gırmesını onlemek, hem de kendı mal ve hızmet- len ıçın kârlı bır pazar sağla- mak amacıyla ekonomık ba- kımdan (rakıp olmayacak ol- çude) guçlenmesını ıstemıştı Sonrakı Ortak Pazar ve AB bırleşmesı, kuresel çerçeve- nın Amenkalı ışadamına (fark- lı ulusal olçuler yenne) tek tıp kurallarla başa çıkma kolaylı- ğınıgetırenbırparçasıydı Ba- zıları Avrupa'yı ayrı bır ağırlık gıbı goruyorlarsa da, bu ana- kara resmı VVashıngton çevre- lerınde Amerıkan ımparator- luğu içınde kuçuk bır ortaktır Hangısı gerçekçı 9 AB dev- letlennın ulusal guçlen bırbın- ne eklendığınde ortaya ABD ıle rakabet edebılecek bır po- tansıyel çıkıyor Her bınnın ulusal guç hazınesı içınde je- opolıtık konumları, nufusları, doğal kaynakları, endustrı ye- teneklerı, asken guçlen ve dıploması geleneğı gıbı çeşıt- lı oğeler yer alır Nukleer guce sahıp Bntanya ve Fransa, Gu- venlık Konseyı'nde sureklı uyedır Yalnız Bntanya "Ulus- lar Topluluğu"na 53 bırım bağlıdır Almanya ve Avustur- ya'nın Orta ve Doğu Avru- pa'da ispanya ıle Portekız'ın de Latın Amerıka'da etkılerı var AB'nın ortak para bınmı (Euro) 1 Ocak 1999'dan bu yana dolara rekabetı surduru- yor Bunlara madalyonun bır yuzu dıyelım Bır de otekı yuzu var AB, Amerıkan hegemonyasına bır rakıp mı, onu tamamlayan bır destekçı mı9 AB'ye rekabet mı, ışbırlığı mı yararlı 9 önce, ABD dunya hegemonyası oyununu hesaplı oynuyor En- gellerı, tum yollan deneyerek kaldırma peşınde Bntanya tam desteğınde, Fransa ve Turkıye gıbılerıne (kendı he- defını şaşırmadan) esnek AB'nın NATO'ya eşıt sayılabı- lecek ortak bır savunma/sa- vaş orgutu yok Batı Avrupa Bırtığı'nın (VVEU) artacak har- camalarına Avrupa halkları onayvermez Amsterdam Zır- vesı'nde (1997) AB'nın askerı kanadına Bntanya karşı çık- mıştı NATO'nun Avrupa'dakı variığı ıse ABD'ye AB'nın as- kerı yapısını kısa yoldan de- netlemek ıçın bır olanak tanı- yor Doğu Bloku'nun ortadan kalkmasından sonra NATO feshedılmedıkten başka ABD aynı anakarada yenı yerlerde usler edınıyor NATO'nun bu- yumesı, ABD etkısının doğru- dan artması demektır Yenı NATO uyelıklerının yenı AB uyelıklennden daha once ger- çekleşmesının nedenı de bu- dur ABD her'zaman kendının egemen olduğu ortaklıklardan yanadır Kendının başat rolu oynayacağı kuruluşlar dışın- da orgutlenme ıstemez ABD ve AB'nın buyuk ser- maye çevrelerı temelde anla- şıyor AB bınmlennın her bırı ayn devletse de, içınde ırkçı- lık ve bolgecılık yukselıyor Butun bu guçlerın ABD'ye karşı bırleşmesı çok guç Ay- nmcılık, neo-faşızm, antısemı- tızm, saldırı ve etnık temızle- me, AB'nın kokundekı kurtlar- dır Boyle bır bırlık kendı ıçıde butunleşmış bır grup değıl kı, başka bır guce karşı topluca rekabet etsın Her bınnın ka- rar verıcılerıne gelınce, Was- hıngton'dakılerden çok farklı değıller Bntanya'da Işçı Partısı ıktı- dannın bıle VVashıngton'a ne denlı arka çıktığı bıhnıyor Amenka'nın ıstedığı daha ge- nış ama kendı ıçın tehlıke ol- mayacak bır AB'dır ABD Av- rupa'yı bu yollardan her ge- çen gun avucu ıçıne daha ko- lay alıyor AB de onun eşıt bır ortağı bıle değıl bır uygulama aracı olmalıdır KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK behieakdı turk.net ÇİZGİLİK KÂM1L MASARACI kamilmasaraciut mynet.com HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA BILGIN PARA ÎSTEMEZ ABI IÇÎMDEN OEUDI OTOBÜSTEKİLER KEMAL IRGE\Ç kjurgenc n yahoo.com KLÇÜKÇEKMECE 3. ASLİ\T HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 2000 712 Davacı EL A.Ş vekılı tarafindan davalılar Fendun Gu\en Bırsen Selçukoğullan Nıhat Guven, Melıke Gu\en Zafer Kerae Ibrahım Kerse, Suat Gu\en. Abdulbahn Guven, \eda kesre Melıke Gınen alevhıne ıkame olunan tescıl da\asının \enlen ara karan gereğınce Da\alılann Şenlık Koyu Florya Cad \ o 70 \e Flona Şenlık \s- faltustu No 39 2 Florya Istanbul adresınde bulunmadığı zabıta araştırması ıle tesbıt edıldığınden davalılann dunışmanın vapılacağı 20 11 2003 gunu saat 09 00 da bızzat mahkememızde hazır bulun ması \eva kendını bır vekılle temsıl ettınp dıveceklennı \e delıl lerını bıldırmesıne aksı takdırde gıvabında karar verıleceğı ılan olunur 26 09 2003 Basın 46178 TARİHTE BUGÜTV VÜMTAZ ARIKAN 3 Ekim wictc.mumtaz-arikan.com Kırlenen Dunyamızı Fıdan Dıkerek Arıtalım ORMAN BAKANLIĞI Oğrencı kımlığımı kavbettım Hukumsuzdur GÜL Ur ECE\ SOS SINYALI 13O6'DA BUGUN, "SOS", ULUSUKAeAV tMPAT SİN- YAU OLASAK KABUL COlCDl 8£RLIH'l>e TOPLAAIAN ULUSLAGARASI 7ELSI2- TBLGRAf: KnN^eRANS'l, DE- fJ/2 ItAZAlARJMDfl KULLAAIILACAK Bu SiNYALI, IH- GlUZCS "SAVE OUR SOULS" (jH£AULAe.ltol2l KUR_ TARlN*) SO2ÛNDBN K/SAirA/SAK ONAyt-AKnlçn.' SOS, MOflS A£-FAB&S/A/Oe,UÇ K1OK-TA,UÇÇIZ- & , ÛÇ NOKTA OLAEAH- BELl£J-eMMlŞr< BU SlNYALl ALAAl DBAJI2 7*fırL4&/, BÛruN H'Z- OLAY YSK-INE GtTMEKLE Ü f SOS 0/f/A/P/) SlR &4ÇKA S-lfJYAL DE HAVACl- UKTfi KULLAHILACAK OLAN "MAYMY*'CV/S. FRANSIZCA ) ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Melodi! Yıllarca once Sovyet ozan Yevtuçenko geldı An- kara'ya. Onuruna venlen oğle yemeğınde yan yana oturduk Devlet Konukevı'nde Akşamustu de "Kın- dergarden" adlı fılmını ızledım Sovyet Elçılığı'nde Kımı sahnelerı acıyla anımsarım her zaman Ikıncı Dunya Savaşı'ndayaşanan bırolaybu Moskova'dan Sıbırya'ya gıden bır çocuğun oykusu, belkı de Yev- tuçenko'nun oykusu Bır subayın oğlu, yedı yaşında keman çalıyor, kucağında kemanıyla gıdıyor Sıbır- ya'ya 0 yolculuk suredursun, subay babasını tutsak alı- yor Almanlar Bır Sovyet subayıyla Nazı subayı ara- sında ılgınç bır konuşma başlıyor karargâhta Oğul- ları nedenıyle Sovyet tutsağın cebınden çıkan res- me bakarken dalıyor, gulumsuyor Nazı subayı - Benım de bır oğlum var, dıyor, o da keman çalı- yor Belkı de aynı yaştalar ve aynı melodıyı çalıyorlar Daha once de yazdım galıba, fılmın sonunda gor- kemlı bır barış sahnesı var Savaş gerıde kalıyor, ba- nş şarkısı soyluyor ınsanlar Yuzierce çocuk keman çalıyor, Avrupalı, Asyalı, Amerıkalı çocuklar, beyaz- lar, karalar, çekık gozlu sanlar hep bırlıkte aynı melo- dıyı çalıyor Yevtuçenko şımdı nerede, ne yapıyor acaba9 Kuçuk kemancılar da çoktan buyudu ama aynı me- lodıyı çalamıyor Çunku çaldırmıyorlar' Savaş bıtmıyor, kan ve gozyaşı dınmıyor dunyamız- da Bombalar patlıyor, kentler yıkılıyor, savaşın acı- masızhğını yansıtan olaylar yaşanıyor bırçok ulkede Yıkmak, yok etmek, daha çok oldurmek yarışı var ul- keler arasında Bır sılah gosterısı sergılenır gıbı acı- masız deneyler yapılıyor, yenı pazarlar oluşuyor, kı- mı kazanıyor, kımı de her şeyını yıtırıyor Açıklamam gerekır, ekranda baştan sona ızledık önce Kosova olaylarını, sonra Afganıstan'ı, şımdı de Irak'ı Kosova'da yaşanan olaylara yorum yaparken zorlandım doğrusu Afganıstan ve Irak'takı olaylara da yorum yapmak guç Antık hantanın yenıden çızı- leceğını soyluyor kımı dostlar Belkı de haklan var, an- cak çok kanlı bır hanta Başta Belgrad, T'rto done- mınde gıttığım kentlen, kıyıları hayal de edemıyorum şımdı Taş taş ustunde kalmadı, evler yıkıldı, ocaklar sondu, dağlan aşarak savaş ateşınden kaçtı ınsan- lar, olum yolculuğu yaptı Kaç kışının yaşamı dalga- landı yollarda Kımı dırendı, kımı canını, soluğunu yı- tırdı Gerıde kalanlar da banş umudunu yıtırdı bence Geleceğe guvenle bakamıyor ınsan Bugun de aynı belırsızlığı yaşamıyor mu 9 Sılahlanma yanşı nasıl sona erebılır, erebılır mı kes- tıremıyor, kalıcı barışın gerçekleşeceğıne ınanamıyo- rum, kavramlardeğışıyordurmadan Bakın NATO'ya, nerden nereye geldı Sorulara, yorumlara açık bır ge- lış ama olay bıtmedı henuz Bolgemızde daha neler yaşanacak kımbılır 1 Duşunurken urperıyorum, daha- sı utanıyorum, boynum bukuk bakıyorum çocuklara Teknolojık gelışmelere karşın ınsan sevgısını gelıştı- rememenın ezıklığını duyuyorum Insan olarak, yazar olarak, dahası 1920'lerde doğan bın olarak, "Yurtta banş dunyada banş" sozlerı doğrultusunda yetışen bır kuşağın bıreyı olarak bansa katkıda bulunamama- nın utancıyla kızarıyor yureğım Bızgeldık, gıdıyoruz, guzel gunlerde gorduk, umu- dun yeşermesını de yaşadık, ama çocuklar 9 Onlara ne venyor, nasıl bır yaşam hazırlıyoruz, nasıl bır ge- lecek 9 Kımı açmadan kapıyor gozlerını, kımı açlıktan, kımı ılaçsızlıktan oluyor, yardım elı uzanamıyor Kımı soykınmıyla dırı dın mezara gomuluyor kımı de dın kıyımıyla Toprak yenı kıyımlara gebe kalıyor Bır sa- vaş sona ererken başka savaşlara tırmanıyor ınsan- lar Sozun kısası aynı melodıyı çalamıyor çocuklar 1 Banş ozlemı dınmıyor, buruk bır acıya donuşuyor her gun, her yerde Guç bırlığı de guçsuzluğe 1 NA- TO'nun Avrupalı uyelerı 1950'lerde nerde, 2000'ler- de nerde Dahası NATO'nun gucu kanıtlanırken, guç- suzluğu de sergılemıyor mu acaba 9 Guney kanadın- dakıçatlaklardennleşmıyormugıderek 9 Ege'nın ba- nş golune donuşmesıne yonelık çabalarda ılerleme değıl genleme var 1 Okyanusun otesınden uyanlar da kuşkuyu dağttamıyor doğrusu Çunku onunu de ar- dını da şaşınyor ınsan Yonunu, yontemını bulamıyor, dahası hıssedememenın huznune kapılıyor gıderek Yalnızlığı derınleşıyor, yaşama sevıncını de soluyor Karamsarlığı ıçıme sındıremıyorum ama bugun lyımserbıryazı beceremedım Belkı de havadan otu- ru, guneş açarken yağmur boşanıyor Kan ve gozya- şı, kır ve pas akar, dunyamız annır dıye umutlanıyo- ruz ama gokyuzu yenıden karanyor Çocuklanmız da aynı melodıyı çalamıyor bu karan- lıkta B U L M A C A SEDAT }AŞ>AYA1\ SOLDAN S\Ğ\: 1/ Özelhkle Trakya yore- sınde yetıştı- nlen, sulu ve hoş kokulu kavun cınsı 2/Bır ılımız Eksığı olma- yan 3/Kuçuk yapıh bır kanguru cın- sı Bır nota 4/ Ek\ator bolgelennde yetışen bır mey\ e ağacı 5/ Akıl Bır organı- mız ABD"h bır rock muzık grubu 6/ Bır şeyın fıyatını 5 aıtlııına Sarp ge- 6 çıt II Kabuğunun uzen purtuklu, lez- 8 zetlı bır hıyar cınsı 9 8/ Uç bentten oluşan bır Batı şıın turu Bır bağ- laç 9/ Dıl devnmının ılk yıllannda belediye anla- mında kullanılan sozcuk Kulak ıltıhabı YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Lazımlık, orurak Bır gosterge sıfatı 11 Ka- dastro hantalannda parseller topluluğu Sık sık kuçuk \ e onemsız kazalar yapan kımse 3/ Cema- atı bayram ya da cuma namazına çağırmak ıçın mmarelerde okunan salat Dmlenmek ıçın çalış- mayaaraverme 47Gelenek Demıryolu 5/4 Nı- san 1953'te Çanakkale Boğazı'nda Dumlupınar denızaltısına çarparak batmasına neden olan Is- •veçyukgemısı 6/Kuçukmağara Ilgıekı 7/Bır gıda maddesı Yerfıstığı 8/ Uçurum Italya'da bır kent 9/ tyı nıtehk, uğur, hayır