25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3EKİM2003CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishaba cumhuriyet.com.tr 11 Washington'un Irak'tan 'toplayıp' dünyaya aktardığı bilgilere Türkiye mesafeli yaklaştı Istihbarat savaşı bitmedi D izı yazının dördüncü bölümü, Ame- nka'dan bir "terör heyetTnın PKK/ KADEK'in Kuzey Irak'taki varlığıy- la ılgılı görüşmeler yapmak üzere Anka- ra'ya geldıği günle çakıştı. Amerikan heye- tinın bu kez "yeni önerilerie" geldiği haber- len var ama, son bir yıllık karşılıklı güven- lik ve istihbarat raporlan dikkate alındığın- da "somut" bir gelişme beklenmiyor. Ankara nın Washington'a da "uygunifa- delerie" aktardığı son durum şu: "PKK/KADEK, I*-ak'ta Amerikan kont- rolünde huzurlu!" Son bir yıldır Ankara ile Washington arasında sözcüğiin tam anlamıyla ''istihba- rat savaşı" yaşandığını söylemek abartma olmaz. Zıra ABD, Irak operasyonunu hak- lı kılmanın alryapısını hazırlamak üzere pek çok "yeni bUgiyi" dünya kamuoyıına sunma çabasına sık sık Türkiye'nin de or- tak olmasını istedi. .Ankara, genel olarak buna yanaşmadı. İstihbarat savaşının üç önemlı ayağı vardı: 1- Saddam yönetiminin kitle imha si- lahlannı üretme ve kullanma gücü. 2-Irak "taki tslamc ı terör örgütlerinin fa- aliyetleri. 3- PKK'KADEK' in dunımu. Birincisinden başlayalım... Birleşmiş Mil- letler tzleme, Araştırma ve Denetleme Komis- yonu (UNMOVIC) ile Uluslararası Atom Ener- jisi (IAEA) tarafından hazırlanan raporlar An- kara'yı iki bakımdan ilgilendiriyordu: • Tehdit Türkiye'yi de etkisi altına alabi- lirmi? • Tehdidin boyutlan doğrultusunda ABD bir operasyon yaparsa Türkiye'yi ne ölçüde etkiler? Bu iki sorunun yanıtını aramak üzere Anka- ra da Irak'taki gerçek durumu görmeye çalıştı. ABD Başkanı George Bush, 28 Ocak 2003'teki "ulusasesleniş" konuşmasının son bölümünü Saddam yönetimine ayırdı: "ABD'ye vedünyaya yönelik en büyiik teh- dit, nükleer, biyolojik ve kimyasal silah araş- ürmaJan yapan ve üreten yasadışı yönetim- krdir... 1999'da BM raporuna göre, Saddam 25 bin Btre şarbon üretebilecek ve milyonlar- ca kişiyi öldürebilecek kadar biyolojik silaha sahip... Amerikan istihbarat kaynaklan Sad- dam'ın eönde, 500 ton sarin, hardal ve VX ti- pi sinir gazı üretebilecek kimyasal madde, 38 bin litre solunum yetmezHği sonucu ölümlere neden olan 'botulınum toksin' maddesinin bulunduğunu saptadılarJ" irakınkimyasal. biyolojik silah gücü var' Bush'un ulusa seslenişine de kaynaklık eden kitle imha silahlanna ilişkin istihbarat raporlanna Ankara'nın bakışı sahrbaşlany- la şöyle oldu: • Irak'ın biyolojik silah gücüne ilişkin doğ- rulanmış bilgi çok azdır. • Büyük olasıhkla, 3 ton kadar şarbon bak- terisi stoku var. Biyolojik silah üretim prog- ramını sürdürmek için 18 adetmobil labora- tuvar ve mobil soğutucu bulundurduğu kuv- vetle muhtemeldir. • Körfez Savaşı sonrasında bu silahlan at- ma yeteneğini kaybetti. Bu çerçevede şarbon bakterisini taarruz amaçlı olarak kullanma gü- cü yok. Sadece iç ayaklanmalarda ya da ken- di topraklanndaki düşman askerlerine karşı değişik araçlarla kısıtlı olarak kullanabilir. • Irak'ta küçük laboratuvarlarda hardal ve sarin gazı üretiliyor. Bunlann bir kısmı yurt- İRAN dışmdan getirildi. Ancak bunu da taarruz amaçlı laıllanma gücü yok. Hava atma araç- lannı nitelik ve nicelik yönünden yitirdi. • Irak bu tür silahlan korku ve panik ya- ratma amaçlı olarak ülke içinde kullanabilir. Ankara, Bush'un abarttığı kadar Irak'ın güçlü bir kimyasal, biyolojik silah gücüne sahip olmadığını, ancak bunları üretecek ye- teneğini yitirmediğinı düşünüyordu. Asiretler bilmecesl Saddam rejiminin devrilmesinden sonra Irak'ta oluşacak yeni yapıda en etkin unsur- lann başında aşiretlerin geleceği genel kabul gören bir değerlendirmeydi. ABD'nin bu ko- nudaki yaklaşımı şuydu: • Saddam'ın mensubu olduğu Tikrit aşi- reti dışında öteki asiretler bizım tarafımı- za çekilebilir. • Aşiretlerin çoğu silahlı. Bunlann Sad- dam rejimine karşı ayaklanması planlana- bilir. • Bir ayaklanma ol- masa bile kara harekâ- tı başladığında Saddam rejiminin devrilmekte olduğunu gören asiret- ler hızia koalisyon güç- lerinin saffına geçebilir. Daha önceki bölümlerde aktardığımız gi- bi ABD bu konuda ciddi çalışmalar yaptı. Sonuçlan hakkında kısıtlı da olsa Ankara'yı bilgilendirdi. Ankara'nın elindeki değerlen- dirme ise şöyleydi: • Irak'ta 150 aşıret var. Bunlardan 30'u etkin. • Nüfiıs bakımından en küçük aşiret iki bin kişi, en büyük aşiret milyonu buluyor. Bani HaUdi aşireti 100 bin silahlı gücüyle Güney Irak'ın en etkin unsuru. • Saddam, bu aşiretlerin her an ABD'nin etkisi altında kalacağı endişesiyle onlan hem silahla destekliyor hem korkutuyor. • Aşiretler ayaklanıp Saddam'ı deviremez. Halen Ankara ile Washington arasındaki en ciddi konu, terör örgürü PKK/KADEK'in durumu. Operasyon öncesinde Irak'ın kuze- Mustafa BALBAY yindeki İslami terör örgütleriyle ilgili herge- lişmeye hassas yaklaşan ABD, konu KA- DEK olunca Ankara'nın beklediği hassasi- yeti göstermedi. Aynı "farklı bakış" bugün de dikkati çekiyor. Ankara'ya göre KADEK, geçen mart başında şu yolu izledi: • Hakurk bölgesindeki silahlı unsurlan Zap ve Metina bölgesine dağıttı. • Kandil Dağındaki bilinen karargâhı bo- şaltarak aynı bölgenin 20-30 kilometre batı- sına taşıdı. • Irak'ta siyasi faaliyetler için kurduğu Kür- distan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) ara- cılığıyla KYB ve KDP'yi etkilemeye çalışıyor. • Kandil Dağı'nda 14 Mart'tatoplanan KA- DEK Başkanlık Konseyi, ABD'ye bir rapor sun- ma kararı aldı. • Irak'ın kuzeyindekı tslami örgütler, ola- sı ABD saldınsına karşı KADEK kamplanndan yarar- lanmak istediler. KADEK. silahsız olmalan koşuluyla buna sıcak baktı. Bu değerlendir- meler ABD'ye ulaştığında-net bir karşılık gelmedi. ABD'nin Irak'ı tüm terörist un- surlardan temizleyeceğine vur- Gizli elgelerde Irak w pazarlıgı gu yapıldı. İran unsuru istihbarat çekişmesi Irak operasyonunun işgalle sonuçlanmasından sonra da devam et- ti. Ankara'ya göre, İran'ın KADEK'e deste- ği ABD operasyonundan sonra da sürdü. Ankara'nın bu konuda Tahran'a da ulaşhrma gereği duyduğu Haziran- 2003 değerlendir- mesi şöyleydi: • Irak'ın kuzeyinde yaralanan ya da has- talanan teröristler tran'ın Urumiye kentinde tedavi ediliyor. • Terör örgütünün Iran'da özel bir sorum- lusu var. • tran'ın Kelereş ve Hoy bölgelerinin Tür- D AMERİKANASKERİÖLDÜ Çek birlikleri de protesto edildi Dış Haberier Servisi - Sulann bir türlü durulmadığı Irak'ta, direnışçilerin saldınlannda 3 Amerikan asken yaşammı yitirdi. Samara yakınlannda önceki gece Amerikan konvoyuna roketatarla düzenlenen saldında 1 ABD askeri öldü. Tikrit'teki ABD askeri üssünün girişinde önceki gece bomba yüklü bir aracın patlaması sonucu 1 asker öldü, 3 asker de yaralandı. Bağdat'm El Mansur semtindeki saldında ise 1 ABD askeri öldü, l'i yaralandı. Felluce'de devriyegezen 10 Amerikan askerinin üzerine ateş açılması sonucu 2 asker yaralandı. Amerikan birliğinin karşı ateşiyle de yoldan geçmekte olan bir çocuk, bir kadın, bir erkek ve bir Iraklı polis yaralandı. Siiler aösteri yaptı Öte yandan, Bağdat'm El Beiya bölgesinde yüzlerce Şii, ABD askerlerinin, geçen salı Ali El Beiya Camisi'ne düzenlediği baskını protesto etti. ABD askerlerinin ateş açmasıyla, bir Iraklı yaralandı. Amerikan zırhlı araçlan, göstericilerin üzerine ateş açarken bazı eylemciler de ateşe karşılık verdi. Basra'da ise Kuran'a hakaret eden Çek askerler, 5 bin kişinin protesto gösterisiyle karşı karşıya kaldı. Çek askerlerin, Kurandan ayetlerin yer aldığı bir tabelanın üzerine, küfür içeren sloganlar yazması öfke yarattı. Irak'ta her gün saldınya uğravan işgal güçlerinin morali giderek bozuluyor. ABD askerinin tek isteği bir an önce evlerine sağ salim geri dönebflmek. (AP) . nkara ile Washington arasında PKK/KADEK'le ilgili "farkh bakış" bugün de dikkat çekiyor. Ankara'ya gelen ABD heyeti üyeleri dün sorunun çözümü için şunu önerdiler: "Diplomatik, siyasi, finans kaynaklannı kesme dahil olmak üzere, terör örgütüne karşı her türlü yöntemle mücadele edilecek... Birazzaman!" Bakalım terörle ; diplomatik mücadele ne sonuç verecek! kiye'ye yakın yerlerinde terörist gruplar var. • KADEK, Iran'da da ayn birparti kurmak için girişimlerini başlattı. Ankara'nın tran'la terör örgürü pazarlığı bu- gün de devam ediyor. Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'ın bu ülkeye yapacağı gezinin sürekli ertelenmesinde ana unsur ABD ise bir başka unsur da Iran'ın terör örgütüne verdi- ği desteği tümüyle çekmemesi. KADEK-ABD dlyaloğu Şimdi gelelim en sıcak rapora... Son ola- rak Ağustos 2003 'te yapılan değerlendirme- ler terör örgütünün durumunu ve örgüte ve- nlen destekleri değişik açılardan ele alıyor. Önce örgütün Ağustos 2003'teki gücü: • 950-1100 arasında silahlı terörist Türki- ye içinde. • 3200-3800'ü Irak'ın kuzeyinde olmak üzere 4000- 4650 silahlı terörist Türkiye'nin komşulannda. • Büyük çoğunluğu Avrupa ülkelerinde ol- mak üzere 3800-4300 silahsız terör örgürü üye- si yurtdışında aktif faaliyette. • Terör örgütünün silahlı gücünün yakla- şık yansı 1999 sonrasındaki katılımlardan oluşuyof. •• ' Terör örgütünün durumunu değerlendiren güvenlik raporunun son döneme yani ABD işgali sonrasına ilişkin bölümü ise şöyle: • ABD'nin Irak'a müdahalesinden sonra terör örgürü herhangi bir sıkıntı yaşamıyor. • ABD. Irak'ın kuzeyindeki kimi KDP ve KYB unsurlannın etkinliğini azaltarak dolay- lı biçimde KADEK'in bölgede daha güçlü ol- masını. bölge halkı üzerinde sözünün geçme- sini sağlıyor. • Harekât sonrasında, terör örgütünün Irak'ta siyasi faaliyette bulunmak için kurdu- ğu PÇDK daha etkin rol almaya hazırlanıyor. Şu aşamada böyle bir belirti yok ama, parti- nin hazırlığı bu yönde. • ABD ile KADEK arasında değişik dü- zeylerde görüşmeler yapıhyor. Terör örgürü üyeleri görüşmeler sonrasında kendi aralarrn- da yaptıklan değerlendirmelerde. ABD'nin kendilerine hiçbir dayatmada bulunmadığı sonucunda birleştiler. • KYB lideri Talabani, yakın çevresiyle KADEK olayını masaya yatırırken "Biz ABD'nin istekleri doğrultusunda hareket ediyoruz. ABD, bu örgütk ilişkünizi geliş- tirmemizi istiyor" dedi. KADEK kendisini ABD'ye mi hazırlıyor? Ankara yukanda aktardığımız güvenlik ko- nulannı ABD'ye aktardığında şu karşılığı aldı: "Biz Irak'ı tüm terörist unsuriardanan- tacağımıza dair sözümüze sadığız. Ancak Irak'rn merkezinde ve güneyinde güvenüği tam sağlamadan kuzeyde bir harekât zor. ÖncelikK değil. Kamplardaki terör örgürü elemanlannın çoğu hiç teröre bulaşmamış ki- şiler. Eve dönüş yasasryla onlann eriûinıesi sağtanabilir. Bunun sonuçlanm bekleyefim." ABD bunu söylüyor ama, KADEK'in yaymaya çalıştığı hava başka yönde. KA- DEK'e göre ABD, îran ve Suriye'ye de mü- dahale edecek ve bu aşamada kendilerine ge- reksinim duyacak. KADEK yöneticileri bu zeminden hareket ederek ABD ile ilişkile- rini ıyi turmanın yollannı anyorlar. Terör ör- gütünün Avrupa'daki temsilcileri de aynı yönde propaganda yapıyor. Dünkü sıcak gelişmeler, yukanda aktar- dığımız konulann devamı niteliğindeydi. Ankara'ya gelen ABD heyeti üyeleri dün Dı- şişleri yetkilileriyle görüştükten sonra soru- nun çözümü için şunu önerdiler: "Diplomatik, siyasi, finans kaynaklarmı kesme dahil olmak üzere, terör örgütüne karşı her türlü yöntemle mücadele edilecek— Birazzaman!" Bakalım terörle diplomatik mücadele ne sonuç verecek! BİTTI BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI AKP Hükümeti, Batı'ya En Yakın Hükümettir AKP hükümeti "Batı" ile çok yakın işbirliği için- de bulunuyor. Türkiye'nin yönetiminde AKP hükü- metinin bulunması, - hem Batı'nın bölgeye yönelik politikaları, - hem de doğrudan doğruya Türkiye üzerinde- ki politikalan bakımından, ABD ve Avrupa Birtiği için bulunması zorfırsatları da beraberinde getirmek- tedir. AKP hükümeti kurulduktan sonra Amerika'nın ve Avrupa Birliği'nin Türkiye ile ilişkilerinde önemli ilerlemeler oldu. Meclis'ten geçemeyen tezkere olayını, birtrafık kazası, "hükümetinistediğinin ve çizgisinin dışında" bir şanssızlık olarak görmek gerekir. Bu şanssızlık hem hükümet, hem de Batı için söz konusu oldu. Türkiye'de kamuoyu yoklamalarında yüzde 90'ın üzerindeki büyük çoğunluk zaten tezkereye karşı idi. AKP hükümeti Bush yönetimi ile çok yakın ol- duğunu, Başbakan RTE veya Dışişleri Bakanı "Gü/"ün açıklamaları ile ortaya koymaktadır. Bush yönetiminin, - Irak'ın işgal öncesinde ve sırasında "Türkiye'ye karşı düşmanca tutumu", - ABD ve Ingiltere'nin K. Irak'ta Talabani ve Bar- zani'yi iyıce öne çıkaran tutumu, - PKK (KADEK) ile Türkiye'ye karşı ABD ve In- giltere'nin ortak hareketleri, - Israil-Kürdistan cephesinin ABD ve Ingiltere'nin güdümünde geliştirilmesi gibi Türkiye'nin stratejik çıkarlanna karşı yürü- tülen faaliyetler karşısında AKP hükümetinin ge- reken tepkiyi göstermemesi oldukça anlamlıdır. AKP hükümeti bu davranışlara sert tepki gös- termeyerek Bush yönetimine karşı "iyi niyetini" ortaya koymaktadır. Bu durum, Bush yönetiminin onayladığı bir gelişmedir. - AKP hükümeti, Avrupa Birliği'nin de bütün ta- leplerine evet demektedir. Türkiye 12 adaydan so- yutlanıp tecrit odasında kilit altına alınırken Türki- ye'de "ulusal yapının gevşetilmesi ve çözülmesi için AB'nin yaptığı talepler" hükümet tarafından sıcak bir ilgi ile karşılanmaktadır. AKP hükümeti- nin bu tutumu AB tarafından destek görmektedir. - TSK'nin siyasetteki ağıriığından ve öneminden AB de, AKP de hoşlanmadıklan için bu konuda sağ- lanmış olan beraberlik, AKP'nin AB ile olan işbir- liğini, stratejik bir işbirliği durumuna getirmektedir. - Batı'ya yakın olan bazı sermaye çevrelerinin AKP ile de yakınlığının ve işbirliğinin görülmesi, AKP- Batı ilişkilerinde özel bir anlam ifade etmektedir. AKP, Batı ile doğrudan doğruya yakınlığı ve işbir- liği yanında, "Türkiye içinde de Batı'ya en yakın bir ucu" kendine adeta bir ortak gibi belirlemiştir. - Hükümet, Kıbns konusunda da Batı talepleri- ne sıcak yaklaşmaktadır. AKP hükümetinin Denktaş'a karşı AB'nin ve ABD'nin yakınındaki bir noktada durması ve bazı bü- yük sermaye çevrelerinin Kıbns tezlerinı benımse- mesi 45 yıldan beri ilk defa görülen bir durumdur. Bu durum hem ABD'yi hem de AB'yi fazlasıyla memnun ediyor. AKP hükümeti ile çok yakın ve sı- cak ilişkileri yanında, bazı büyük sermaye çevre- lerinin her iki taraf ile kurmuş olduğu köprüler ve bağlar, Türkiye-Batı ilişkilerine çok özel bir anlam katmaktadır. Buradaki en kritik mesele, "Hangi Türkiye" so- rusuna verilen yanıtta yatmaktadır. Kimilerine göre bu, Türkiye çoğunluğun Türki- ye'si, 70 milyonun Türkiye'si değildir. Kimilerine göre ise Batı ile işbirliği içinde olan bir Türkiye'yi yöneten hükümettir. Ancak bazı büyük sermaye çevreleri ile, Batı'nın talepleri doğrultusun- da ortak hedefler belirlemiştir. Batı kapitalizminin soğuk savaş sonrasında Tür- kiye'de "bulunmasını istediği hükümetler içinde" AKP hükümeti en uygun olanıdır. Şöyle ki; a) AB ve ABD'nin Türkiye için isteklerine en olum- lu yanıtlar AKP'den gelmektedir. b) Batı'nın ve AKP hükümetinin Türkiye içinde "rahatsızlık duydukları öğeler örtüşmektedir". c) AKP hükümeti Batı'nın bölge ile ilgili politika- larında da olumlu yanıtlar vermektedir. Batı kapi- talizminin komşu ülkeleri işgali karşısında hükümet tepki göstermemiş, hatta destek vermiştir. Dolasıyla AKP hükümeti, Batı kapitalizminin so- ğuk savaş sonrasında Türkiye'de bulunmasını ar- zulayabileceği "ideal bir hükümet" konumundadır. Bush yönetiminin Yeni Muhafazakârlar Komis- yonu adı ile Yahudiler ve Amerikan köktendincile- rini birleştiren yeni politikasının, Türkiye ile olan iliş- kileriyle örtüştüğünü de görüyoruz. Böylelikle Ankara ile ABD arasındaki ilişkiler, işin özünde, daha da bütünleşmiş oluyor. Batı bo_yut- lu kapitalist düzen bugün Türkiye'ye, "Turgırt Ozal dönemindeki çizgisini de aşmış olarak" yansımak- tadır. AKP hükümeti Batı için ideal bir yönetimdir. An- cak Batı'nın bugün yeni sömürgeci politikalannı yü- rütmeye başladığı gerçeğini yukandaki yazının içi- ne oturtmamız gerekiyor. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali İlham Aliyev'e destek Baba Aliyev adaylıktan çekildi BAKÜ (AA) -Azer- baycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, 15 Ekim'de yapılacak cum- hurbaşkanhğı seçimle- rinde oğlu İlham Aliyev lehine adaylıktan çekil- diğini bildirdi. Merkezi Bakü'de bu- lunan Azertac' ın haberi- ne göre, "Azerbaycan haikına müracaat" adıyla yazılı bir açıkla- ma yapan Haydar Ali- yev, cumhurbaşkanlığı seçimlennde kendi aday- lığı için çalışanlara te- şekkür ederek, "Sağlı- ğıma kısa zamanda ka- vuşarak vatana dönece- ğimi ümit ediyorum. Şimdiyse kendi aday- lığımı İlham Aliyev le- hine geri çeldyorum'' dedi. Aliyev'in açıklama- smda şöyle denildi: "Vatandaşlarımı, önü- müzdeki cumhurbaş- kanlığı seçimlerinde cumhurbaşkanlığına aday olan, benim siya- si varisim, Yeni Azer- baycan Partisi'nin Ge- nel Başkan Birinci Yar- dımcısı İlham Aliyev"i desteklemeye çağmyo- rum. O yüksek bilgi ve birikim sahibi bir şah- siyettir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle