Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1CYLUL2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CHPArtvin
adayı Demirel
• İstanbul Haber Servisi
-CHP Artvin
Millervekıli aday adayı
olan Nuri Kemal
Demirel, adaylık
gerekçesimn Artvin'in
sorunlannı TBMM'ye
taşıyabılmek. çözümler
üretebılmek olduğunu
sdyledi. Demirel,
geleceğin kentini
yaratmak için ekonomik
yapısını değiştirmenin,
yeni iş alanlan, üretim
alanlan planlamanın
mümkün olduğunu
belırtti. Demirel
"Artvinlinın CHP'ye
CHP'nin de Aıtvinliye
ihtiyacı var" dedi.
Seçim kararı
Resmi Gazete'de
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yüksek Seçim
Kurulunun (YSK), 3
Kasım 2002 tarihinde
yapılacak milletvekili
genel seçimlerinde
uygulanmak üzere
belirlediği seçim takvimi
ıle siyasi parti
reklamlannı
yayımlamamaları
konusunda radyo ve
televizyon loıruluşlannın
uyanlmasına ilişkin
karan Resmi Gazete'de
yayımlandı.
Sezer Güney
Afrfta'ya gidiyor
• Haber Merkeri -
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, BM Dünya
Sürdürülebilir Kalkınma
Zirvesi'ne katılmak
üzere bugün Güney
Afrika'ya gidecek.
Cumhurbaşkanlığrndan
yapılan yazılı
açıklamada, lOOülkenin
hükümet ya da devlet
başkanlanmn katılacağı
zirvede Sezer'in yann bir
konuşma yapacağı
kaydedildi. Programı
kapsamında bazı ikili
temaslar da
gerçekleştirecek olan
Sezer, 5 Eylül'de
Türkiye'ye dönecek.
Okuyan'a karşı
gövde gösterisi
• YALOVA
(Cumhuriyet)- Yalova
Milletvekili Yaşar
Okuyanın MHP'ye
geçmesi kentte tepkilere
yol açarken ANAP'lı 10
belediye başkanı, il ve
ilçe örgütleri yöneticileri
düzenledikleri bir
toplantıda gövde gösterisi
yaptılar. ANAP Genel
Başkan Yarduncısı
Selçuk Pehlivanlı da
Okuyan'ın partiyi sabote
ettiğini savunarak
"Partimizden sadece bir
kişi aynldı. Tek kişi
ancak evine gider" dedi.
_J Haber Merkezi -
Boğaziçi Üniversitesi
Rektör Veldli Prof. Dr.
Dilek Çalgan,
gazetemizde 29 Ağustos
2002 tarihinde AA
mahreciyle yayımlanan
"Birinci olrnak para
kazandırmadı" başhklı
haberle ilgili yazılı bir
açıklama yaptı. Haberde,
2000 yılı ÖSS birincisi
Oruç Baba înan'ın burs
bulamadığının
belirtildiğini ifade eden
Prof. Dr. Çalgan'ın
açıklaması şöyle devam
etti: "Üniversitemiz
belirli ilkeler
doğrultusunda ~~^= =
~
öğrencilerine burs ve
yardımlar sağlamaktadır.
Söz konusu öğrencimiz
Oruç Baba Inan
konusunda da bu
imkânlar devreye
sokulmuştur."
Hasan Celal Güzel karannda AKP lideri lehine yorumlanabilecek hükümlere yer verilmedi
Erdoğan'ıetkilemiyorANKARA (CumhuriyetBü-
rosu) - Anayasa Mahkemesi,
HasanCelalGüzel' ın parti üye-
liğiyle ilgili gerekçeli karann-
da Recep Tayyip Erdoğan'ı si-
yasi yasaktan kurtaracağı savu-
nulan genel hükümlere yer ver-
medi. Mahkemenin internet si-
tesinde "yanhşhkla'' yayımlan-
dığı belirtilen karar taslağında
yer alan bazı ifadeler son me-
tinde çıkanlarak gerekçenin
yalnızca Güzel'in özel duru-
muyla sınırlı olması sağlandı.
Taslak gerekçede yer alan
"Türk Ceza Yasası'nm 312/2.
maddesinden mahkûm olan
herkesin ertelenıe yasasından
yararlanacağını, haklan üze-
rindeki yasaklann kendibğin-
• Anayasa Mahkemesi'nin internet sitesinde "yanlışlıkla" yayımlandığı
belirtilen Hasan Celal Güzel'le ilgili karar taslağında yer alan Erdoğan'ın
lehine yorumlanabilecek ifadeler son metinde çıkanldı.
den-bütünüyie kalkacağıru ve
hiçbir engel olmadan siyaset
vapabileceklerini" içeren ge-
nel ifadeler son metinde yer
almadı.
Yayımlanma sürecinde skan-
dal gelişmelere neden olan
"Hasan Celal Güzel karan"
dün Resmi Gazete'de yayımlan-
dı. Gerekçe taslağının 29 Tem-
muz 2002 tarihinde Anayasa
Mahkemesi'nin internet sitesin-
de yayımlanması üzerine soruş-
turma açıldı. Karann taslak
metnini hazırlayan raportör
Doç. Dr Mehmet Turhan da
emekliye aynldı.
tlk karar taslağında yer alan
bazı ifadeler, Güzel'in duru-
muyla benzerliği nedeniyle
Tayyip Erdoğan'ın lehine yo-
rumlanmıştı. Anayasa Mahke-
mesi kararlan Resmi Gazete'de
yayımlandığında geçerlik ka-
zandığından, intemetteki ya-
yımın yasal anlamı bulunmu-
yor. Tartışmalı karar taslağın-
da yer alan "4454 sayıh yasanm
yeni kapsamma 23 Nisan 1999
tarihinden önce işlenmiş obnak
koşuluyla kitle iktisim araçla-
n dışında işlenen Türk Ceza
Kanunu'nun312/2. maddesin-
deki suçun da girdiği hususun-
da kuşku yoktur" ıfadesi son
gerekçede bulunmadı.
Taslak gerekçede, erteleme
yasasının 3 Eylül 1999 günü
Resmi Gazete'de yayımlandı-
ğına atıf yapılarak 3 yıllık de-
neme süresinin 3 Eylül 2002 ta-
rihinde dolacağına işaret edi-
liyordu. AKP'li hukukçular,
buna dayanarak Tayyip Erdo-
ğan içın 3 Eylül tarihinden iti-
baren yeni bir başvuru olana-
ğı doğacağını savunuyordu.
Taslak gerekçedekı "4616
sayıh yasa ile 4454 sayıb yasa-
run amacmm mahkûmlara bü-
tün sonuçlanyla birlikte eski
haledönüşünsağlanması oldu-
ğu söylenebffir" ifadeleri de çı-
kanldı. tlk metinde yer alan
genel ifadelerin yerine, son me-
tinde Güzel'in durumunu ir-
deleyen özel ifadelerin ağrrlık
tasıması dikkat çekti. Yargı çev-
releri, böylece Güzel karan ge-
rekçe gösterilerek 312. madde-
den mahkûm olan herkesin
"hiçbir engelle karşılaşmaksı-
zın siyaset yapabilmelerine",
dolayısıyla her 312 mahkûmu-
nun milletvekili seçilebılme-
sine olanak tanıyacak genel bir
düzenlemeye yol açılmadığını
vurguladı.
Erdoğan: Yönümüz aynı
Erkan Mvuııcu
AKP'ye geçti
İstanbul Haber Ser-
visi - ANAP'tan ıstifa
eden Isparta Milletveki-
li Erkan Mumcu
AKP'ye katıldı. Mum-
cu'ya rozetini takan
AKP Genel Başkanı Re-
cep Tayyip Erdoğan,
"Yönümüz aynıydı,
bundan böyle yokulu-
ğumuz da beraber de-
vam edecek* dedi.
AKP Genel Başkanı
Erdoğan, partisinin Ok-
meydanı Piyalepaşa
Bulvan üzerindeki ye-
ni tstanbul tl Başkanlı-
ğı binasının açılışuıı, ge-
çen hafta ANAP'tan is-
tifa eden Isparta Millet-
vekili Erkan Mumcu ile
birlikte yapü. İstanbul 11
Başkanlığı'nda düzen-
Mehmet Bilir
lenen törende konuşan
AKP Genel Başkanı Re-
cep Tayyip Erdoğan,
Mumcu ile ANAP'tan
aynlan Muğla Millet-
vekili Hasan Özyer ve
Malatya Milletvekili
Miraç Akdoğan'ın ya-
nı sıra Türk-Amerikan
Dernekleri Federasyo-
nu Başkanı Egemen Ba-
ğış'ın da partilerine ka-
tıldığını ıfade etti. Er-
doğan, bu katılımın bir
ittifak ya da iltihak ol-
madığmı ve son derece
doğal bir bütünleşme
olduğunu kaydetti.
Erkan Mumcu da
"Demokrasiye inandı-
ğım için, millet iradesi-
ne saygı duyduğum için
AKP'devun" dedi.
Erdoğan'ın
adayı
İSKENDERUTV
(Cumhuriyet) - Faşist
katil AbduBahÇath nın
"reis" diye hıtap ettıği
eski Hatay Kırıkhan
Belediye Başkanı Meh-
metBflh- AKP'den aday
adayhğı içinbaşvurdu.
1994 yılı seçimlerin-
de MHP'den Kınkhan
Belediye Başkanı se-
çilen Bilir, bir süre son-
ra kesin ihraç istemiy-
leMHP Hatay Disiplin
îl Kurulu'na sevk edil-
di. Bunun üzerine Bi-
lir, 1999'da ANAP'tan
Kayseri milletvekili
aday adayhğı için baş-
vurdu. ancak listeye gi-
remedi. 2000 yılında
Adana merkezli olan
ve birçok kentte yayı-
lan Uzi, susturuculu
Luger marka suikast si-
lahlann da ele geçiril-
diği Tarzanlar çetesine
yönelik operasyonda
gözaltına alınan Bilir' in
adısüreklı 1984-1986
yıllan arasmda Hatay
yöresinde sık sık Meh-
met Özbay sahte kim-
liği ile Botaş' ın taşıma
ihalelerine giren Ab-
dullah Çatlı ile anıldı.
Hahık Kırcı'nm tele-
fon defterinde "reis'"
adıyla kayıth olan Bi-
lir'e, Çath'nın da aynı
şekilde hitap ettiği be-
lirtildi.
Mehmet Bilir'in,
Çath'yı arandığı sırada
Belen'deki bir evde 45
gün sakladığı, Azer-
baycan'da devlet baş-
kanı Haydar Ah'yev'e
yönelik darbe girişi-
minde Çatlı'yla birlik-
te aktif rol oynadığı öne
sürüldü.
ÇİZMEDEN YLKARI MUSAKART
BlRGmAS
BÎRG^İM
BİRGÜKJ
BÎR
Siyasal çalışmalanyla da tanınan Prof. Hüsnü Göksel öldü
Türk tıbbı duayenini yitirdiANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türk tıbbı-
nın duayenlerinden. kan-
ser tedavisine yönehk ça-
lışmalan kadar sanatsal
ve siyasal çalışmalany-
la da tanınan ve Atatürk-
çü Düşünce Demeği'nin
kuruculanndan olan Prof.
Dr. Hüsnü Göksel önce-
ki gece yaşama veda et-
ti. Göksel, bugün Silivri
Piri Paşa Camii'nde kı-
lınacak öğle namazının
ardından, aile mezarlığı-
na defnedilecek.
Göksel, 1919 yılında
Bandırma'da doğdu.
1943 yılında İstanbul
Üniversitesi'nden mezun
olduktan sonra GATA'da
• Yaşamı boyunca çeşitli
dergi ve Cumhuriyet
gazetesinde yazılar yazan
Prof. Hüsnü Göksel,
vasiyetnamesinde, hiçbir
resmi ya da dini tören
düzenlenmemesini,
gazetelere ilan
verilmemesini istedi.
genel cerrahi uzmanı ol-
du. 1956-1960 yıllannda
ABD'de Columbia Üni-
versitesi'nde Kanser Cer-
rahisi ve Cerrahi Patolo-
ji eğitimi gördü. 1965'te
Hacettepe Üniversitesi
Tıp Fakültesi Genel Cer-
rahi Profesörü oldu.
1986"da emekliye ayn-
larak o zamanki adı Tür-
kiye Organ Nakli ve Ya-
nık Tedavi Hastanesi olan
şimdiki Başkent Oniver-
sitesi Hastanesi'ne geç-
ti.Göksel, aydrn ve ya-
zar kimliği ile de tanını-
yor. Göksel, 12 Eylül
1980 sonrası yazar Aziz
Nesin ve çok sayıda ay-
dın ile birükte askeri dar-
benin baskıcı uygulama-
lanna karşı imzalanan
"Aydmlar Dflekçesi
r>
nin
hazırlanmasında ve döne-
min Devlet Başkanı Ke-
nan E\Ten'e verihnesin-
de öncülük yapmış, bu
nedenle hakkında soruş-
turma açılmıştı.
Yaşamı boyunca çeşit-
li dergi ve Cumhuriyet
Gazetesi'nde; demokra-
si, üısan haklan, Atatürk
düşüncesi, ünıversite
özerkliği ve yargı bağım-
sızhğv konulannda çok
sayıda makale, deneme
yazan Göksel, hümanist
düşünceye bağhlığı ile
de biliniyor.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengingdoruk.net.tr
Bugün 1 Eylül.
63 yıl önce bugün Hitler'ın
ordulan Polonya'ya çullandı ve
2. Dünya Savaşı başladı. Tam
altı yıl sonra, 2 Eylul 1945'te Ja-
ponya'nın (da) teslim olmasıy-
lasavaş bitti.
Insanlık tanhinin en büyük,
en kanlı, en vahşi savaşıydı.
27 milyonu asker, 25 milyonu
sivil tam 52 milyon kişi öldü. 3
milyon kişi de resmen kayıp
ilan edildi. Insanlık nükleer
ölümle ilk kez bu savaşta ta-
nıştı ve o gün bugündür nük-
leer tehdit insanlık için bir ya-
şam gerçeği.
Savaşın bitiminde insanlığa
"dehşet dersleri" kaldı.
O yüzden savaşın bittiği 2
Eylül (1945) değil; Avrupa'da
savaşın bittiği 7 Mayıs (1945)
da değil; savaşın başladığı gün,
1 Eylül, "Dünya Barış Günü"
ilan edildi.
Bugün 1 Eylül.
Dünya Barış Günü...
• • •
2. Dünya Savaşı'ndan çıkan
dehşet dersteri'nden stnrfı ge-
çen var, sınıfta çakan var, sını-
fın kapısından bıle geçmemiş,
hiç ders almamışlar var.
3 Kasım'da Kime Oy Vereceğim?
Yeryüzünde, özellikle sava-
şın acılannın ve yıkımının yü-
reklere kazındığı Avrupa'da,
Rusya'da, Japonya'da sınıfı
geçenler her 1 Eylül'de sesle-
rini bir kezdahayükseltiyorlar.
Türkiye'de de...
1 Eylül öncesinde, sırasın-
da ve sonrasında başta İs-
tanbul, pek çok kentte savaş
karşıtları barış etkinliklerinde
buluşuyorlar. Barışı savunan-
lar bildirilerle, açıklamalaria,
konferanslar, panellerle ses-
lerini yaygınlaştırmaya çaba-
lıyonar.
Türkiye Banş Girişimi onlar-
ca sivil toplum örgütünün ve
yüzlerce aydının imzasını taşı-
yan bir "Barış Çağnsı"yay\m-
ladı.
Tam metnini bugünkü Cum-
huriyet'in 7. sayfasında bula-
caksınız. Ama yine de bir kısa
aiıntı:
"... Hepimiz, ABD'nin dün-
yayı ateşe atmaktan çekinme-
yen ve milyonlarca insanın ha-
yatını hiçe sayan keyfî şidde-
tini kaygıyla izliyoruz. Ancak,
bu pervasızca saldırı karariılı-
ğı karşısmda çaresizlik, eziklik
ve umutsuzluğa teslim olmak
istemiyoruz..."
*••
Dönün yazının başlığına.
Ben 3 Kasım seçimlerinde
oyumu, barışı açık seçik,
"amaaaa'sız, fakaaat'sız" sa-
vunan partiye vereceğim.
Bu kararlılığı gösteren bir-
den fazla parti çıkarsa (An, ne
iyi olurdu!) o zaman en karar-
lı, en âçık, en inandırıct olanı-
nı seçmeye çalışacağım ve
anamın ak sütü gibi helal oyu-
mu o partiye vereceğim.
3 Kasım seçimlerini bir ba-
nş referandumu olarak kav-
rıyorum.
Biliyorum, 3 Kasım seçim-
leri kimileri için bir "AB refe-
randumu. " Kimileri seçimi
"ulusal"ve "ulusal olmayan"
güçlerin yurttaşın hakemliği-
ne başvurması olarak değer-
lendirecekler. Kimileri seçim-
de "iş, aş, gelecek" umut ve
beklentilerinin yanıtını araya-
caklar...
Ben barışı...
•••
Peki, seçim öncesinde bol
bol banş sözü verip ABD'nin
Irak'a saldınsına karşı çıkacak-
larını söyleyip beni (bizi) kan-
dırabilirler mi?
Bunu düşünebilirler.
Ama savaşa açık seçik, ken-
dilerini bağlayacak bir netlikle
karşı çıkabilecek parti sayısı
pek fazladeğil. (Azdaha "yok"
diyecektim). Pek çok partinin
seçim öncesinde ABD'nin ör-
tülü ya da açık desteğine şid-
detle ihtiyacı var.
Kimi partiler "birkoyup üç al-
ma" gibı iğrenç hesaplar yapa-
bilecek çap ve tıynette kadro-
lann elinde.
Kimi partiler "Musul ve Ker-
kük'teki soydaşlanmızı koru-
ma" bahanesiyle petrol mus-
luklarını ele geçirme düşleri
kurmakta.
Kimi partiler Saddam reji-
minde kendi ideolojilerinden
izler buldukları için savaşa de-
ğil ama Saddam'a yönelecek
bir savaşa karşı çıkmak eğili-
mınde. Ancak bunu yaptıklan
anda IMF kapılannın kapana-
cağını, dış borç bulma olanak-
lannın kesileceğini bilecek de-
neyimdeler.
Yani...
Yani seçim yanşına giren pek
çok parti için hilesiz hurdasız,
savaşa savaş olduğu için, in-
sanlık suçu olduğu için karşı
çıkmak; ülkeler arası sorunla-
rın şiddet kullanılarak çözü-
münü açık bir dille reddetmek
ABD kovboyu Bush'la arayı
bozmak anlamına geliyor. Oy-
sa bunu düşlerinde görseler
sabah dudakları korkudan
uçuklamış uyanııiar.
O yüzden Irak'a yönelen ABD
saldınsına açıkça karşı çıkmak,
olası iktidariarında silah, asker
yollamayacağımızı, toprakla-
rımızı bu saldınnın trampleni
olarak kullandırtılmayacağını
söylemek; muhalefette kalınır-
sa savaşı, hele hele Türkiye'nin
savaşa sürüklenmesini önle-
mek üzere etkili bir engelleme
yapacaklarını belirtmek sanıl-
dığı kadar kolay değil.
O yüzden oyumu vereceğim
partiyi seçerken çok zorlana-
cağımı sanmıyorum...
POLTrtKA GÜTNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Eylül...
Mavi ışıkla yivlenen gökyüzü, yeşil ve mavi pos-
ta pullanmn baskınına uğramış kara orman düş-
leriyle öpüşürken dolgun yalvaçların boğulduğu
gizli bir havuz içimizi anndırıyordu...
Derin bir gecenin içindeydik!..
Ezik yaşamın eylülle buluştuğu gün, sislerie ço-
ğalanyalnızlığımız, korku bucağındavakitsiztelaş-
lan anımsatıyordu bize!..
Bir çocuğun gülen gözlerinde dünden bugune uza-
nan ağaç gölgeleri durgun yürekleri bile etkile-
mişti...
Eylül sizin içinizde hüzün müdür bilmem!..
Gün doğarken belki bir deniz kıyısında, belki bir
evin balkonunda düş kuruyorsunuz!..
Gökyüzü gümüş rengindedir!..
Sabahın ışıkları erguvanlann üzerine çiğ tanesi
gibi düşerken kör geceiere asılı kalan zırhlı yü-
reklerimiz nice tutkulan bir yerlere saklamıştır...
Oktay Rifat'ın gözüne uyku girmediği saatler-
de, Cevdet Kudret'in kuşları, surlara oturup ak-
sam saatlennın keyfini çıkartıyordur!..
Utangaç bir kadın göğe bakıyordur o saatler-
de, sonra sevdiği adamın elıni tutup sesleniyordur:
"Seninle o denli uğraştım ki, kendimi yitirdim!"
O saatlerde Cemal Süreya'yı arayan kadın, sev-
diği adamın ellerini bırakıp, eylülün hüznünü gör-
meyeçalışır...
Adam sadece seyreder kadını...
Der ki:
"Saaf Çini vurdu birden: p / ri nççç
Ben gittim bembeyaz uykusuzluktan
Kasketimi eğip üstüne acılanmın
Sen yüzüne sürgün olduğum kadın
Karanlık her sokaktaydın gizli her köşedeydin
Bir çocuk boyuna bir suyu söylerdi Mavi.
Bir takım genç anneleri uzatırdı bir keman
Sen tutar kendini incecik sevdirirdin
Bir umuttun bir misillemeydin yalnızhğa".
• • •
Eylül yağmuru hüznün beşiğini sallar, kadınlann
gözyaşlannı çağnştınr!..
Bekir Coşkun ne diyor 'Emine'yi anlatırken:
"Evinin karanlık köşelerine saklanan, erkeğin-
den gözyaşlannı gizleyen bir kadın gözlerimin
önünde gezinir.
Canım sıkılır!"
Nıjeryalı Emine'nin öyküsüdür bu!..
Taşlanarak öldürülecek olan Emine, Bizim Har-
ran'daki Eminelere benzer!..
Ben de dayanamam kadınlann ağlamasına!..
Ama onurlu kadınların!..
Resimlere bakanm bazen, haberier okurum...
Karanlığın o gri gölgesinde yürürken Urfa'nın
kenar mahallelennde, Diyarbakır sokaklannda do-
laşınm!..
Oysa denizi seyrediyorumdur bir yerlerde!..
Necla'yı anımsarım birden!..
On dört yaşındaki Necla'yı!..
Iki el silah sesi!..
Necla yığılır kalır, kamında altı aylık bebeğiyle!..
Adı üstünde, sözde töre cinayetidir!..
Eylül yüreğimden vurur beni!..
Işte o zaman aşklan düşünürüm, uykulann de-
rinliğinde bir sonbahara tutsak olurum...
Karl Kolow'un sevda masallannda sınırsız hü-
zünleri, acılan toplanm...
Kadınlan düşünürüm, çocuklan!..
Eylül yüreğimde bir mızraktır benim!..
Alıç çiçeğinden tanelenmiş çiçeklen Bafa Gölü
kıyılanndan seyrederim...
Erken ölümlerde Hasan Yalçın'ı görürüm Uşak'ın
Söve köyünde haşhaş üreticileriyle konuşurken...
Bir Brüksel akşamındayımdır yine Hasan Yalçın
ve dostlarta birlikte!..
• • •
Ölümler veaşklar!..
Aşkın ve ölümün ağlatısında bir yant çalı, bir ya-
nındacellatlar!..
Andre Laude'yi, Hasan Hüseyin'i hep eylülde
okur, Cemal Süreya'yla hüzünlenirim!..
"Bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında
Canımla besliyorum şu hüznün kuşlannı
Sen kalabahkta bulup bulup yitirdiğim kimya
Yokluğun gayri şuradan şuraya geldi
Bir günler şö/en/er/e egemen ülkende
Şimdi iri gagalı yalnızlıklar dönüyor
N'olur ağzından başlıyarak soyunmaya
Bir kez daha sür hayvanlannı üstüme üstüme
Çık gel bir kez daha yıkıntılardan
Çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat".
Eylül beni hüzünlendirir. Eylülde kahrolurum ben.
Eylülde bozguna uğranm!..
hikmet.cetinkaya«v cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 02127 513 90 98
Fatma Tokay Köse öldü
Olüm orucunda
96. yaşam soldu
tstanbul Haber Servisi
- F tipi cezaevleri ve
tecride karşı
sürdürülen ölüm
orucunda yaşamlannı
yitirenlerin sayısı
96'ya ulaştı. 6. ölüm
orucu ekibinde yer
alan Fatma Tokay
Köse(35)adlı
tutuklu, kaldınldıgı
Ankara Numune
Hastanesi'nde
hayatını kaybetti.
Hayata Dönüş
Operasyonu
öncesinde Çanakkale
Cezaevi'nde turulan
Fatma Tokay Köse,
daha sonra Kütahya E
Tipi Cezaevi'ne sevk
edildi. F tipi
uygulamasını protesto
etmek amacıyla 399
gün önce ölüm orucu
eylemine başlayan
Köse, yaklaşık
20 gün önce
Ankara Numune
Hastanesi'ne
kaldınlmıştı. Tokay'ın
cenazesi daha sonra
otopsi işlemleri için
Keçiören Adli Tıp
Kurumu'na
götüriildü. Halkın
Hukuk Bürosu
tarafından yapılan
açıklamada, Köse'nin
zorla müdahale
nedeniyle yaşamını
yrrirdiği öne sürülerek
"Zorla müdahalenin
hiçbir yasal da>anağı
yoktur. Bir an önce bu
uygulamadan
vazgeçilmelidir
n
denildi.