10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLUL 2002 PAZAR HABERLER DinSYADA BUGUN ALİ StRMEN Öliim Mahkûmları Sevgıli, Melih Cevdet Anday'ın enfes cuma yazılann- dan birinde, birdolmuşta geçiyordu öykü. Okuduğumda hem gülümsemiş hem de do- nuo kalmıştım. Kısacık bir dolmuş yolculuğu sı- rasında bu kadar yoğun olayın nasıl yaşanabile- ceğini sorduğumda, Meiih Cevdet Bey. - Bir rtirafta bulunayım, aslında bütün olaylar doğ- ru da, üçü de üç ayn dolmuş yolculuğunda olmuş- tu, ama ben hepsini bir arabaya sığdırdım, demiş- ti. - Biliyor musunuz Melih Bey, bu türolaylann hep size rastlaması tesadüf değil, sizde bir şey var, bir çekim olsa gerek, hep sizin başınıza geliyor, diye yanıtlamıştım. Sonradan aramızda tekerleme olmuştu bu "Hep sizin başınıza gelir" deyişi. Neyse, biz öyküdeki olaya dönelim: Melih Cevdet Bey, dolmuşun ön koltuğunda şoförün yanında oturmaktadır. önlerinde giden, kafesler içinde tavukçuya götürülüp kesilecek olan tavuklan taşıyan kamyona bakar, - Ölüme gidiyorlar haberleri yok, der. Şoför yanrtlar - Bizim gibi. • • • Şoförün inceesprisi, beni gülümsettiği gibi don- durmuştu da. Gerçekten öyle değil miydi Sevgili? Her gün biraz daha ölüme yaklaşıyoruz güle oy- naya. Insan da hercanlı gibi, şaşmaz bir ölüm mah- kûmu, doğduğu andan itibaren her gün adım adım oraya doğru ilerfiyor. Her an, her saniye şaşmaz bir şekilde amaca doğru ilerliyoruz. 20. yüzyılın en büyük Ingiliz yazarlanndan So- merset Maugham, "Hayatın Esiriyiz" adlı yapı- tında, yaşamın amacını arar durur boşuna. Sonunda bir Iran halısının motiflerinde bulurya- nıtı. 0 motiflerin biranlamı olmadığı gibi, onlan do- kuyan da motifleri oluşturmaktan başka bir amaç taşımamakta, onlar aracılığıyla bize bir mesaj ilet- meye falan da çalışmamaktadır. Kısacası, yaşamın anlamı, yalnızca kendisidir. Kitabı yıllar yıllar önce ilk okuduğumda, bu yo- rum bana tüyler ürpertecek kadar kötümser gel- mişti. Daha gençlik yıllanna yeni yeni adım atıyordum ve kendi kendime, "Hayır" dedim, "yaşamın bir anlamı, biramacı olmalı." Aradan çok zaman geçtikten sonra, Maug- ham'ın yorumunun iyimser olduğunu kavradım. Yaşamın kendisinin bir anlam ve bir amaç ol- duğunu düşünmezsek, daha korkunç bir sonu- ca, yaşamın amacının ölüm olduğu gerçeğine va- nnz. Bir açıdan yanlış da değil. • • • Sen yine de aldırma Sevgili, çünkü yaşamın ol- duğu yerde ölüm yok. Hep düşünmüşümdür, "ölüm bana vızgelir, çünkü ben varsam ölüm yok ya da henüz yok, ölüm varsa ben yokum, o zaman neden dert ede- yim ölümü kendime?" diye. Bu düşünce insanı rahatlatıyor. Ama asıl soru- nu da ortadan kaldırmıyor. Evet ben varsam ölüm yok, ölüm varsa ben yokum. Ama o iki varlık, da- ha doğrusu variıkla yokluk anı arasındaki kaçınıl- maz kısacık zaman parçası, yani ölmek olayı var. Onu, en son olarak onu yaşayacaksın ve son- ra bunu bir daha ne kimseye anlatabilecek, ne de anımsayabileceksin. Cumartesi sabahı çalan telefondan aldım, dos- tum Gürel Somtürk'ün ölüm haberini. Çok konuşmayan, hep dinleyen, her türlü so- runumla ilgilenen, ama sormayıp, sen kendini açarsan dinleyen ve konuşan, varlığıyla insanla- ra keyif ve huzur veren, yurtiçinde ve dışında bir- çok yolculuğu birlikte yaptığım dostum, dün sa- bah Tuzla'da tenis oynarken ölmüştü. Gürel bu son yolculuğunu yalnız yapacak, biz dostlan ve yakınlan, orada yalnızca tanık olarak bulunacağız. Çok dostumuzun ölümünü birlikte yaşayıp, ta- şıdık Gürel ile. Artık o yok. Yıllar geçtikçe bir birgiderken dostlanmız ve dost- luklar antya dönüşürken artıyor yalnızlığımız. Bulunduğun yerden elini uzat Sevgili, onu gör- mesem bile, böyle acı anlannda, inan bana his- sedeceğim. Kahvehanede bildiri kavgası ODP'li gençlere saldın: 1 ölü İstanbul Haber Servi- si-Okmeydanı'ndaki bir kıraathanede Özgürlük veDayanışmaPartisi'ne (ÖDP) ait bildiri dağıt- mak isteyen gençiere, iş- yeri sahibınin ateş açma- sı sonucu 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. Ahnan bilgiye göre bir gnıp ÖDP'li genç, Yü- cetepe Gençler Kıraat- hanesi'nde, partiye ait bildiri dağıtmak istedi. Gençlere izin vermeyen kıraathane sahibi Ziya KesJdn ile partili gençler arasında tartışma çıktı. Kcskin, tartışmanın bü- ytmesi üzerine gençlere siiahla ateş açtı. Olayda SinanKayış(22)ıIeYal- çnKöse. vücutlanna isa- ba eden kurşunlarla ya- raiandı. Kayış, kaldınldı- ğıTaksim Ûcyardım Has- tanesi'nde hayatınıkay- betti. Köse ise Özel Oİc meydanı Hastanesfnde tedavi alnna almdı. Kıaat- hane sahibi Keskin, olay yerinden kaçarken kar- deşi MehmetKeskm, po- lis tarafindan gözalöna almdı. istanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir. olay yerinde yaptığı in- celemelerden sonra yap- tığı açıklamada "Kıra- atfaanesahibi,kendisfla- hıyla gençlere ateşetmiş. Olayın siyasi bir yanı gö- zükmüyor" dedi. Öteyandan, ÖDP'li bir grup, olaydan sonra Özel Okmeydanı Hastanesi 'ne gelerek saldınyı kınayan basın açıklaması yaptı. Yaklaşık 100 kişilikgrup, buradan yaya olarak, slo- ganlar atarak olayın ger- çekleştiği kıraathaneye geldi. Kayış 'ınkatilinin bir an önce yakalanma- sını isteyen gruptakiler daha sonra dağıldı. CHP lideri adaylık başvurulannın sayısının ve niteliğinin kendilerini terleteceğini söyledi Baykal: ListedezorlanacağızANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin ekonomikprogramının es- ki Devlet Bakanı Kemal Dcrviş'e uyarlandığına ilişkin değerlendir- melere karşı çıkarak, "Derviş'leçok uyumlu bir çahşma içindeyiz. Biz ekonomiye bakışımızı yıllaröncesİD- den netleştirdik, bunda bir değişik- Hk yoktur" dedi. Baykal, CHP'ye yapılan milletvekili adaylık başvu- rulannın sayısından ve niteliğınden son derece hoşnut olduğunu belirt- ti ve "Ne yazık ki baa kişüeri üzece- ğiz, herkese yer vernıemiz olanak- sız. Aday seçimini özenle yapıp gfi- zel bir yeipaze oluşturacağızn dedi. Cumhuriyet" in sorulannı yanıtla- yan Baykal, Derviş'le ilgili çıkan • Oluşturulan özel bir ekibin adaylık başvurulannı titizlikle incelediğini söyleyen Baykal, "Ne yazık ki bazı kişileri üzeceğiz, herkese yer vermemiz olanaksız. Aday seçimini özenle yapıp, güzel bir yeipaze oluşturacağız" dedi. leri, esnafi ekonominin vazgeçilmez lannı belirterek şu değerlendirmeyi unsuru olarakgörüyoruz. Genelyak- yaptı: laşım, günün sorunlanna uyarianır "Ozel bir eldp oluşrurduk. Arka- ve yürûnür. Tabii bu konularda da- daşlanmız her başvunıyutitidiklein- haber ve yorumlar üzerine konuşma- yı gerekli görmediğini söyledi. Bay- kal, "Kimi haber ve yorumlarda CHP'nin ekonomi poBtikasmm Der- viş'e uvariandığına değiniliyor, bu yaldaşmı ne ötçikk gerçeğjyanaüyor" sorusuna şu karşılığı verdi: Ekonomiye balaşımız belB "Bizim ekonomiye baJaşımız bel- K. Türkiye ekonomisini yeniden ya- pdandırmak gerekiyor. Büyüme sü- redne, sosyal adalet unsunınu da gö- zeterek yeniden geçmek gerekiyor. Kobüeri, küçük ve orta boy işletme- BUGÜN TEKİRDAĞ'DA Ecevit meydanlara çıkıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan BüJent Ecevit Düzce ve Bolu Kaynaşlı'dan sonra bugün Tekirdağ'a, haftaya da Siirt'e giderek mitingler düzenleyecek. Seçim sonrasına ilişkin programlannı ve vaatlerini anlatacak olan Ecevit, DSP'nin nasıl parçalandığına ve ihanete uğradığına vurgu yapacak. Ecevit, salı günü ise DSP standının yer aldığı ve kamu kurumlannın elektronik ortaraa geçişinin "e- devtet" adıyla tanıhldığı îstanbui'daki Bilişim Fuan'nın açılışını yapacak. Ecevit, daha önce Bolu'da başlattığı mitinglerini sürdürüyor. 3 Kasım'da yapılacak erken seçim öncesinde, programlannı yoğunlaştırmaya başlayan Ecevit, art arda mitingler düzenleyecek. Tekirdağ'da bugün saat 13.00'te kendi deyişiyle "açık hava toplantısına'' katılacak olan Ecevit, haftaya da Güneydoğu Anadolu'ya gidecek. Ecevit'in Güneydoğu Anadolu illerini kapsayan programı ise Sürt'te başlayacak. Ecevit, 3 Eylül Salı günkü programını ise tamamen Istanburdaki Bilişim ha çok söyleyeceklerimiz var. Sayın Derviş de bizim yaklaşımlaruıua bi- liyor. Bunu değiştirmeden, geüştire- rek önümüze bakacağız." Baykal, hedeflennin aynntılannı önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıkJayacaklannı söyledi. Partisinden seçime gümek üzere başvuran adayların sayıca ve nitelik olarak kendisini mutlu ettiğini söy- leyen Baykal, zor bir seçim yapacak- •J-. cenyoriar. Yâşadiğunız bu aday pat- laması CHP'ye yönelimin bir başka göstergesi. CHP'ye yönelim sayın Derviş'in katılımından önce de var- dı ama, medya bunu Devriş'in kaO- hmından sonra gördü. Bu adayiar arasından zor bir seçim yapacagız. Maalesef kinülerini üzeceğiz. Eleme yaparkeo. pariamentonun gereksi- nimkrini dikkatealaraksağhkh,gü- zel bir yeipaze oluşturacağEz." Aday belirlemede örgütün de dev- rede olduğunu anımsatan Baykal, "Başvuran adaylarla ilgiliolarak ör- güöerimizden de bilgi ahyoruz. On- lann yaklaşımı da liste sıralamasuı- da önemü olacak" dedi. Baykal, seçimlerin ertelenmesi- nin de artık söz konusu olamayaca- ğını belirterek, "Tfirldye'nindeınok- ratik yapLsı, bu tür ucuz potitikalan, entrikalan aşacak olgunluğa eriş- miştir. Seçimi ertelemek için hesap- lar yapmak, yeni hükümet kurmak için bir dizi gizh' pazarhğm içine gir- mek çok çirkin bir yaklaşımdır. Te- selKmiz, Türkiye'nin bunlan aşmış obnasdır.3Kaamseçinılerininönün- de herhangibir engeJgörmüyonım" diye konuştu. CHP ve DYP • 3 Kasım seçimleri öncesinde, programlannı yoğunlaştırmaya başlayan Ecevit, art arda mitingler *^-. düzenleyecek. Bugün Tekirdağ'da "açıkhava toplantısına " katılacak olan Ecevit, haftaya da Güneydoğu Anadolu 'ya gidecek. Fuan'naavırdı. HaheTya takipsizHk Bu arada Başkent Üniversitesi Hastanesi ile yollannı ayıran ve'bu hastanenin doktorlanna kontrole gitmeyen Ecevit'in son dönemdekı en yakın kurmaylanndan olan DSP Grup Başkanvekilı Emrehan Haba ve DSP İstanbul Milletvekili Yöcd Erdener hakkında açılan soruşturmaya da takipsizlik karan verildi. Havaalann mezuntyet gunu i Hava HarpOkuJu 2002 . yıh mezunJarma i diplomalan, Cnmhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in kaoldığı törenk verildl Sezer, Veşilyıırt'taki okula gelişinde askeri törenle karşılandı. Tören alanında da öğrenci afleterince alkışlarla karşüanan Sezer, tribünlere dönerek afleteri selamladı. Törende konuşan Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Şevket Dingüoğlu, okulun görevini Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda çağdaş bilimsd bir yatdaşımla yerine getirme yeteneğine ulaşnğını t vıırgulavarak laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin böhınmez bütünlüğünün konınmasında çağda^ ışıgı rehber edindigini dik getirdl Diploma töreninin ardından. Hava HarpOkuiuAIay Sancağı de\ir teshm töreniyapddL (Fotograf: AA) Önseçim bugün ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Milletvekili genel seçimi kapsamında önse- çim- aday yoklaması Türki- ye genelinde bugün yapıla- cak. Önseçim ve aday yok- lamasına yahuzca DYP ve CHP katıhyor. CHP'nin aday yoklamasma gideceği illerde DSP'den aynlarak CHP'ye geçen Mustafa YA- maz ile eski DYP'li millet- ' vekili Şerif Ercan ve eski CHP'li milletvekili Hasan Basri Eler'in de aralannda bulunduğu isimler yanşa- cak. DYP, milletvekili adayla- nnı Adana, Aiyon, Antalya, Ayduı, Balıkesir, Bilecik, Denizli, Gaziantep, Hatay, Mersin, Konya, Manisa, Or- du, Tokat, Trabzon ve Ka- raman'da aday yoklaması; Çorum, Giresun, Gümüş- hane, Isparta, lzmir (1 ve 2. bölge), Kırklareli, Kocaeli, Kütahya, Muğla, Van, Bay- burt ve Barnn'da da önse- çünle tespit edecek. CHP ise milletvekili aday- lannı belirlemek için Amas- ya, Artvin, Corum, Edirne, Erzincan, Gaziantep, Kırk- lareh', Kırşehir, Sakarya, Si- nop ve Tekirdağ'da aday ,^T O __- - _______»W , yoklaması yapacak. YTP'de Özkan'ın milletvekilliği adaylığı için başvuruda bulunmaması sıkıntı yarattı Cem: Unutulan insanlann temsilcisiyiz Başbakan Ecevit'in Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne sağlık kontrolüne gitmemesine ilişkin söylentileri aktaran DSP Grup Başkanvekili Emrehan Hahcı ve DSP istanbul Milletvekili Yücel Erdener'e Başkent Üniversitesi'nin suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma sonuçlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Beldr Selçuk; TBMM kulislerinde çeşitli partilere ait milletvekilleri arasında konuşulan ve kamuoyunca paylaşılan söylentilerin Halıcı ve Erdener tarafindan aktanlmasının, Türk Ceza Yasası'nın 480. maddesine göre suç oluşturmadığına hükmetti. YTP lideri îsmail Cem, seçim gezilerini sürdürüyor. Istanbul'da balıkçılann sorunlannı dinleyen îsmail Cem, ekonomiyi canlandırmak için üretime destek vereceklerini belirtti. HaberMerkeri- Yeni Türkiye Par- tisi (YTP) Genel Başkanı îsmail Cem, işsizliğe karşı el birliğiyle mü- cadele başlatmak iddıasında olduk- lannı söyleyerek ekonomiyi can- landmnak için üretime tam destek verecekierini belirtti. Partide Hüsa- meöinÖzkan'ın milletvekilliği aday- lığı için başvuruda bulunmaması sı- kıntı yaratttı. Sanyer Vapur Iskelesi'nden bir balıkçı teknesiyle geldiği Beykoz'da- ki PoyTazköy balıkçı bannağında basın açıklaması yapan Cem, siya- setçinin dinlemesini bihnesi gerek- tiğini vurgulayarak balıkçılann Tür- kiye'nin unutulan insanlanndan ol- duğunu söyledi. Türkiye'de ekme- ğini denizden çıkaran 1 milyona ya- kın insanbulunduğunu anlatan Cem, bunlann büyük kısmınnı sigortasız olduğunu ifade etti. Türkiye 'de bahkçılann yanı sıra es- naf ve köylünün de unutulmaya baş- landığını ve neredeyse her evde bir işsiz bulunduğunu söyleyen YTP Genel Başkanı Cem, u Biz,o unutu- lan insanlann temsilcisiyiz, savunu- cusuyuz. Sadece gönlümüzle değl, ak- hmızla, fıkrimizie, getirdiğimiz yeni çözüm yöntemleriyle o insanlanmı- zm derdine deva olacakyoüan açma iddiasındayız"1 dedi. Türkiye "de üretime tam anlamıy- la destek olacaklannı anlatan Îsma- il Cem şunlan söyledi: "Tiirkiyetniz- de taş üstüne taş koyana devlet kul köle olacak. Akhmızla, bilgimizle, birUdmimizle, hepsinden önemösi, gönlümüzle, vicdannnızla insanla- runızın meseielerini çözeceğiz.'' YTP'nin kuruluşuna öncülük et- mesine karşın, eski Devlet Bakanı Ke- mal Derviş' ın partiye kahlımını bek- lediği gerekçesiyle kendisi içın ay- nlan genel başkan yardımcılığı gö- revine başlamayan Hüsamettin Oz- kan, milletvekili aday adaylığı için henüz başvuru yapmadı. Derviş'in YTP yolunu kapatarak CHPye ka- tılması partide moralleri bozmuştu. Bunun üzerine Özkan'ın yakın çev- resine 3 Kasım seçimlerinde aday ohnayacağını ifade ettiği ileri sürü- lürken YTP bu iddialan yalanladı. Adaylık başvurulannın 6 Eylül'de sona ereceğini söyleyen YTP Genel Sekreteri tstemihan Talay. Özkan'ın adaylık işlemlerini yann tamamla- yacağmı belirtti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Sezen Aksu. Efes Antik Tıyatro'da- ki olağanüstü konserine Kürt siyaset adamı ve şair Kemal Burkay'ın "Ha- di Gülümse"siyle başladı. Yılmaz Güney'in sembolü haline gelen "Ar- kadaş" şarkısıyla bitirdi. Antik Tiyat- ro'nun bu konser için açılan en üst bölümleri bile dolmuştu. Pek çok ki- şinin içeriye giremediği 30 bin kişilik konser, bir büyük sanatçının, kendi kentinde verdiği dev bir özgürlük zi- yafetine büründü. Feriköy Vartanant Ermeni Kilise Ko- rosu'yla Ermenice "SanGelin"\ söy- leyen Aksu, ardından "Ermenice söy- ledik, Türkiye bölünmediğine göre şimdi de Kürtçe bir türkü söyleyeyim" dedi. Etkileyicı bir Kürt türküsüne başladı. Diyarbakır Büyükşehir Bele- diyesi Çocuk Korosu sahneye çıktı- ğında, seyircilerin arasından Güney- doğu şiveli bir kadın "Türkiye senin- le gurur duyuyor" diye bağırdı. Kürt- çe türküler söylenirken zılgıtlar çeki- liyordu. Los Paşaros Sefaridis'le Ibranice, Oniro Rum Müzik Korosu ile Rumca Efes'te Sezen Aksu Dersi şarkılar söylerken yitip giden bir kül- tür, 2000 yıllık sahnede yeniden can- lanıyordu. Sezen Aksu, şarkılann bir yerinde vokalisti Nurcan'ı dans et- mesi içinyanınaçağırdı. Enderun Kla- sik Türk Müziği Topluluğu'nun müzi- ği sırasında dans eden erkek, bir baş- ka geleneksel kültürü yansıtıyordu. Konserin sonunda karşılaştığımız Cü- neyt Özdemir, "Erkek, Televole prog- ramları için hazıhanmış mizansenler- deki dansçıya hiç benziyor muydu? Doğal bir Kasımpaşalı 'ydı, kendi ha- vası içinde dans etti" diyordu. On- dan önce de bir kadın dansöz şarkı- lara eşlik etmişti. Oniro Rum Müzik Grubu, ana, ba- ba ve bir oğuldan oluşuyordu. Zaten Türkiye'de kaç Rum kalmıştı ki! Baba ile oğlun birlikte oynadığı zeybek, 30 bin ktşiyi ayağa kaldırdı. Çıkışta Fatoş Güney'le karşılaştık, konserin Yılmaz Güney'in "Madas'ıyla bitmesi onu çok duygulandırmıştı: "Kendimi tutamadım, ağladım" dedi. Çevremdeki birçok in- sanın gözleri yaşlıydı. • • • Sezen Aksu'nun "Türkiye Şarkıla- n" konseri, bir konserolmanın çok öte- sinde bir anlam taşıyordu. Daha dü- ne kadar azınlık vakıflarının mallan- na, mülklerine bu ülkedeel konuyor- du. Kürtçe türkü söyleyenin başı dert- ten kurtulmuyordu. Sezen Aksu, bu ülkenin büyük sanatçısıydı. Bu üike- nin bütün kültürlerini sahipleniyordu. Buradaki zenginliği kavramıştı. Ken- di kentlilerine mesaj veriyordu. "Ba- kın Kürtçe türkü söyleyince bir şey olmuyor. Tersine büyük bir zenginli- ği banş içinde bihikte yaşatıyoruz" di- yordu. Sezen Aksu'nun bu anlamlı mesa- jına 30 bin kişilik büyük topluluk coş- kuyla destek verdi. Orada kimsenin bir siyasi hesabı yoktu. Seçimlere hazır- lanan Türkiye'de idam üzerinden, dil üzerinden prim yapmaya çalışanlara Izmirlilerden destek yoktu. Izmirliler, sevgili Sezen'lerinin verdiği mesajı al- mışlardı. Çıkışta karşılaştığım herta- nıdık Izmirlinın yüzü sevinçle parlıyor- du. Efes'te Sezen Aksu önderliğinde bir kültür gösterisi yapıldığını dile ge- tıriyorlardı. Bir Izmirii "Sezen büyük bir sanatçı olarak en büyük gösterilerin- den birisini yaptı. Ona da buyakışır- dı" diyordu. ••• İki gün önce Efes harabelerini gez- miştim. 2000 yıl önce burada yaşa- mış buyük ve zengin kültüre bir kez daha hayran kalmıştım. Efes Antik Tiyatrosu'ndan yüzyıllarönce kim bi- lırhangi kültürler, hangi millıyetlerge- lıp geçmişti? Hangi diller, hangi top- luluklar yok olup gitmişti? Hangi glad- yatörler belki Özgüriüğümü kazanınm diyerek karşısındakini acımasızca öl- dürmüştü? Yamaç Evler'de hangi şa- raplar içilip, kim bilir hangi balıklar yenmıştı? Efes Antik Tiyatro'nun ışıklar içinde- ki görüntüsü, heybetli ve büyüleyiciy- di. 2000 yıllık bir tarihin içinde, şu kı- sacık ömrümüzde, yıllarla ifade edi- len çeşitli kavgalardan arta kalan bir gece yaşıyorduk. Sayıları 2000'lerci- varında olan Rumlann şarkılannı din- lerken gözlerimiz buğulanıyordu. Bel- ki de izleyicilerden pek çoğumuz Rum müzik topluluğunun üyeleriyle birlik- te Efes'lilerin torunlanydık. Ermeniler 50 bin kişi kalmışlardı. Yahudiler 25 bin. Vrtip giden bir tarihin içinde, Sezen Ak- su bizlere yitip giden bir kültüre sahip çıkmamız gerektiği dersini verdi. Hak- lıydı, onun için çok büyük destek al- dı, çok büyük sevgi gördü. Yılmaz Güney yad ellerde ölmüştü. Belki iki bin yıl önce yine bu toprak- ların bazı sanatçılan Efes'ten kaçmak zorunda kalmışlardı. Tıyatronun hemen yanı başında yakılmış bir kütüphane duruyordu. 2000 yıl sonra bu ülkede hâlâ kitap toplatılmıyor mu? Türküler yasaklanmıyor mu? Sezen Aksu'ya, o muhteşem gece için sonsuz teşekkürier...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle