Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13OCAK2002PAZAR
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALt SİRMEN
Öyle de Denebilir mi?
Sevgili,
Son günlerde, hâlâ kalkmamış karfa dolu so-
kaklannda düşmemek için cambazlık yaptığım Ci-
hangir'in sevdiğim yanlanndan biri de sakinleri-
nin hayvanseveriikleri.
Cihangir'i Güzelleştirme Derneği'nin çıkardığı
"CihangirPostası "nda da yazıldığı gibi, burası bel-
ki de dünyanın en çirkin, ama sevimli kedilerinin
buluşhjğu köşe.
Beslenme diye bir sorunlan yok, çöplerden na-
siplerini yeterince alıyoriar.
Kimileri bayağı tombul, hatta iri yan, kimileri ise
afili; aralannda güzel olanlan da var.
Geceteri, sabah gelecek kamyonun toplayaca-
ğı (10 gündür kan bahane edip gelmiyor ya) çöp-
lerie dolu olan sokaklarda, zaman zaman onlan
besleyenlere de rastlıyorum.
Dedim ya, buranın insanlan bir tuhaf, arada ıs-
latlmış kuru ekmekte komşu damlannda marn bes-
leyenler, karlı havalarda balkona dan serpip,
- Nerede kaldı bu serçeleryahu, diyenlerde var.
Geçenlerde iki kişi konuşurken duydum.
- Yahu balığı ucuz görünce istavrit aiıp martı-
laraattım, çıldırdılar.. çıldırdılar. diyordu.
• • •
Cihangir Caddesi'nden Başkurt Sokak'a inen
merdivenlerin birinin kıyısını biri siyah üç köpek
mekân tutmuş.
Köpekler arasında, herhalde gücün verdiği bir
hiyerarşi var. Ne zaman onlara kemik verilse, ön-
ce kirii kahverengi olanı yiyor, sıra ondan sonra
öbürlerine geliyor.
Kar yağmaya başlayınca, baktım bunlann alt-
lanna karton kutu, çul falan koymuşlar. önceki gün
ne göreyim, bizim yanaşmalann her birine boya-
lı birer kulübe yapmamışlar mı?
Gergin bir dönemimde, içim ışıdı, puslu hava
kayboldu,bulutlarsıynldı,gökyüzündegüneşaç-
tısanki...
Cihangir'i bu yüzen seviyorum.
Bu duygulanmı anlattığım biri, suratıma tuhaf
tuhaf baktı ve "Bu karda kaç insan öldü Istan-
bul'da, biliyor musun sen" dedi.
öyleydi, onlan izliyordum. Neyse ki, bu kez si-
vil toplum kuruluşlannın da araya girmesiyle, ge-
çen yıllara oranla daha tedbirli davranıldı, birçok
evsiz barksız soğuk günlerde altına sığınacak
dam buldular.
Bunlan konuşurken aklım soruya takıldı.
Sonra karşımdakine dönüp, "Hayır, böyle dü-
şünce olmaz" dedim.
Gerçekten de olmazdı. Hayvanlara sevgi gös-
termek, onlan korumak için, son korumasız in-
sanı da güvence altına almayı beklersek, hatta da-
ha ileri gidip, bir köpeği okşayanın Sudan'ın aç-
lannı hiç düşünüp düşünmediğini sorarsak, işin
içinden çıkmamız olanaksızlaşır ve ömür süremiz
içinde bu yoksulluklar brtmeyeceği için, birtek kö-
peği bile okşayamadan göçer gideriz.
•••
Dünkü gazetelerden birinde, Erol Aksoy'un
Iktisat Bankası mameleki içinde olan çok değer-
li resim koleksiyonunun satışından son anda Kiil-
tür Bakanı Istemihan Talay'ın müdahalesiyle sa-
tışının durdurulduğunu ve devletin bunlarla bir
müze oluşturacağını veya benzeri biçimde deger-
lendireceğini okudum.
Çok sevindim.
Ama şöyle de düşünülebilir miydi?
Devlet, sigorta değerleri 20 milyon dolar olan
bu tablolan satsaydı, bir açığı kapatır, bir hasta-
ne, sağlık ocağı, okul yaptınr veya birkaç yıl bo-
yunca binlerce kişiyi doyururdu.
Evet, doğru, bütün bunlar olurdu.
Ama yine de böyle bir düşünce olamaz.
Eğer bu kafayla düşünseydik, şimdiye kadar Tür-
kiye'de tek müze, tek tiyatro olmaması gerekir-
di.
Lafın kısası Sevgili, kültürzenginliği için illayok-
sulluğun, sevinç ve sevgi için illa yoksunluğun bil-
rnesini beklersek eğer, nafileyaşar ve bunlann hiç-
binni tadamadan göçer gideriz.
Doğaigazda REFAHYOL'a suçlama
Rıısya'yla gizli
protokol yaptılar
ANKARA (Cumhu-
rijet Bfirosu) - Doğal-
gaz fîyatlannda yeni in-
dinm istemleri sürerken
yüisek fiyatın nedeni
REFAHYOLdönernirı-
de imzalanan anlaşma
ve gizli protokole da-
yasdınldı. ANAP Pro-
paganda Başkan Yar-
dıncısı EmreKocaoğlu.
docalgaz havuzuna gi-
rerıkalemlerden en pa-
haLsının Turusgaz giz-
li protokolündeki fiyat-
lar ile tran'dan alınan
gai olduğunu söyledi.
Kaaoğlu, dönemin so-
runlulan NecmetnnEr-
balan, Tansu Çifler ile
R&ai Kutan ın yüksek
fiyıtın gerekçesini açık-
lanasını istedi.
Eoğalgazdaki fiyat
yülsekliği nedeniyle
basayan tartışnıa sürü-
yoı ANAP'h Bûlent
Akırcah ve Emre Ko-
cacglu'nun yaptığı ya-
zıl: açıklamada, fiyat
yülsekliğinin Çiller'in
ba^akan yardımcıhğı,
Kuan'ın da Enerji ve
Tah Kaynaklar Bakan-
lığıdöneminde Turus-
gaz'la imzalanan özel
protokolden kaynaklan-
dığı savunuldu. Turus-
gaz ile ilk anlaşmanın
10Arahkl996tarihin-
de imzalandığı, Mesut
Yılmaz'ın imzaladığı
anlaşmanın tarihinin 18
Şubat 1998 olduğu
anımsatılan açıklama-
da, "İJdnci anlaşma in>
zalandığında, zaten bü-
tün şardar birinci aniaş-
ma DebetirlenıniştF' den-
di.
Doğalgaz fıyatlann-
daki yüksekliğin Turus-
gaz 'la imzalanan iki an-
laşmadan da kaynaklan-
madığı belirtilen açık-
lamada, "Çünkü bu an-
laşmalarda fiyat yoktur.
FryaÜaranlaşmalardan
ayn olarak özel ve gizli
birprotokolSetespitedö-
miştir. Bu gizli protoko-
lun aJOnda ise REFAH-
VOLhûkümednininıza-
sı vardır" görüşü dile
getirildi.
Açıklamada, gizli pro-
tokoldeki fiyatlann do-
ğalgazı yüzde 8-10 civa-
nndapahalılaştırdığı sa-
vunuldu.
Çalışma Bakanı Okuyan, AB ve ILO normlanna uyum için işçi ve işveren kesimiyle zirvede buluştu
EmeklilikkomisyonaANKARA (CumhuriyetBürosu) -
Emeklilikte kademeli geçişi düzen-
leyen yasa taslağı, işçi, işveren ve
hükümet yetkililerinden oluşan bir
komisyonda değerlendirilecek. Ko-
misyonda uzlaşma sağlanması duru-
munda, değışiklikierin taslağa yan-
sıtılacağını belirten Çalışma ve Sos-
yal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan,
çalışma yasalannın AvTupa Birliği
(AB) ve ILO (Uluslararası Çalışma
Örgütü) normlanna uygun hale ge-
tirilmesi için de düğmeye basıldığı-
nı kaydetti.
işçi, işveren ve hükümet temsilci-
Ien, çalışma yaşamını ilgilendiren
12 EylÜI artlğl Çalışma yasalanndaki değişiklik için dün işçi, işveren ve hükümet
temsilcileri bir araya geldi. Çalışma Bakanı Okuyan, emekliliğe kademeli geçişi düzenleyen yasa
taslağma yönelik değişiklik önerileri için sosyal taraflardan oluşan bir komisyon kurulacağını
açıkladı. Okuyan, çalışma yasalarmın 12 Eylül artığı olduğunu söyledi.
düzenlemeleri değerlendirmek için "Konfederasyoniar, 1 hukukçu, 1 üzerinde anlaşması durumunda, bu
dün bir araya geldı. Toplantı sonra- sosyalgüvenlik uzmanryla toplantila- düzenlemelerüı faslağa yansıtılaca-
sında açıklamalarda bulunan Çalışma
Bakanı Okuyan, emeklilikte kade-
meli geçişi düzenleyen yasa taslağı-
na yönelik değişiklik önerileri için
sosyal taraflardan oluşan bir komis-
yon oluşturulacağını söyledi. Komis-
yonda işçi ve işveren konfederasyon-
İanndan 2'şer kişi bulunacağını an-
latan Okuyan şöyle devam etti:
ra kaolacak. Bizimle ilgüi genel mü-
düriük. EmekH SandbğL Hazineve ko-
nuyla Ugili kuruluşlarm uzmanlan da
çahşmalara kaülacak. Salı günii baş-
layacak çahşmalann aynı gün sonuç-
lanmasmıbeklfvonjz.hinuyfeflgifiola-
rak memur sendikalaruıın görüşleri-
nin abnması da toplanada benimsen-
dL" Komisyonun ortak bir değişiklik
ğuıı belirten Okuyan. "Mutabakat
sağlanamazsa da. uzlaşma sağlanan
ve sağJanmavan bölümleri Başbakan-
hğa DetecegE" dedi. Okuyan, ış gü-
vencesiyle ilgili olarak da, yasa tasa-
nsında 4 bakanın imzasırun eksik ol-
duğunu belirterek "Ancak, ocak ayı-
nın 15'ine kadar tasarnun MecKs'e
se>kedilmesini beklrvoruz" dedi.
Okuyan \ e sosyal kesimlen bir ara-
ya getiren toplantmın sabahki bölü-
münde ise çalışma yasalannın AB ve
ILO normlanna uyumlu hale getıril-
mesi görüşüldü. Sosyal kesimler ve
bakanlığın önerdiğı 9 kişılık bilim
komisyonunun da hazır bulunduğu
toplantıda. 1475 sayılı Iş, 2821 sayı-
lı Sendıkalarve2822 sayılı Toplusöz-
leşme yasalannda değişiklik yapıl-
ması berumsendı. Çalışma yasalan-
nın 12 Eylül artığı olduğunu belirten
bakan Okuyan, bılim komisyonunun,
yasalann AJB normlan ve ILO sözleş-
melerine uygun hale getirilmesi için
çalışacağını söyledi.
'Anodilde eğitim'
isteyemediler
"Anadilde Eğitim Hakkı" konulu
basın açıklaması yapmak iste>en ve
aralannda İHD Kadın Nİasası
KomisTOnu. Yeni Demokrat Kadın,
Emekçi Kadınlar Birliği gibi sivil
toplum örgûrü ü> ekrinin bulunduğu
kadınlara polis izin vennedi Sirkeci
Postanesi önünde açıklama \apmak
isteyen >aklaşık 30 kadznın elinden
gazetecikr için ha/ırianmış bulunan
metni de alan polis, grubu ite kaka
dağrtmav'a çalışo. Bu sırada
gazetecilere de sert daAranan güwnlik
güçleri, toplu hakle postane önünden
aynlan kadınlan CağaJoğlu
Yokuşu'na dek takip etti. Cüvenlik
güçleri ile ara sıra yaşanan tartışma ve
itiş kakjşın ardından grup dağıldı.
Poüs avnca kadmlann yakalanndaki
Tûrkçe >e Kûrtçe olarak "Anadilde
Eğitim Hakkı Tanınsın'" yaalı
rozederi zorto çıkartn.
(Fotoğraf: ALPERİZBUL)
MHP lideri Bahçeli, istifa tehdidinde bulunan bakana eleştirilerini sürdürdü:
Memleketle Dervîş çok
BahçelL partisini eteşti-
ren çevrelereyanrtvwdi:
Bindikieri dalı keserier
E.\flNE K4PLAN
ANKARA - MHP Genel Başkam
ve Başbakan Yardımcısı De\1etBah-
çefi, Devlet Bakanı KemalDerviş ı sert
bir dılle eleştirdi. Derviş'ın sık sık is-
tifa tehdidinde bulunmasını "sh'aset
ve devlet adamhgıvla bağdaşürama-
dığmı" vurgulayan Bahçeli, "Mem-
lekette Derviş'ler çok, bir Derviş gi-
der bin Derv^ getir" dedi. Derviş'in
hazırladığı mali sektör yasa tasansı-
mn hortumlamaya zemin hazırladı-
ğım, MHP'nin buna teslim olmadı-
ğını bildirdi. Bahçeli, bazı olumsuz-
luklan MHP'ye mal etmek isteyen-
lerin parrisine bir zarar \eremeyece-
ğıru, bunun "kendibindikieridalıkes-
mek" anlamına geleceğini söyledi.
Partisinin Merkez Yönetım Kuru-
lu toplantısuıda, hükümet ortaklan
arasında tartışmalara neden olan ma-
li sektöre ilişkin yasayı değerlendir-
en Bahçeli, Derviş 'in tasansuıın hor-
tumlamaya zemin hazırlayan düzen-
lemeler içerdiğini, ancak buna karşı
çıktıklannı söyledi. MHP'nin verdi-
gı önergelerle milletin ve devletin
hakkının korunduğunukaydedenBah-
çeli, bu yasayla partisinin hem tesli-
miyetçi olmadığını hem de masaya
yurnruklannı vurmalan gerektiği za-
man bunu yapabileceklerini de gös-
termiş olduklanm söyledi.
Başbakan Bülent Ecevit'in ABD
gezisine de değınen Bahçeli, Afga-
nistan'ın yeni yönetiminde Türki-
ye'nin söz sahibi olacağını söyledi.
Bahçeli, 2002 yılında Kıbns ve Irak
konusunun dünya günderninde ola-
cağını \oirguladi. AbduIhalukÇay'ın
Devlet Bakanlığı'ndan azledilmesi-
ni değerlendiren Bahçeli, Türk kurul-
tayına karşı olmadıklanm, ancak
Çay'ın kendisınden bunun için 914
bin dolar istediğini söyledi. Bahçeli,
"Vakıf başkanhğı başka. bakankk
başka şeydir. Sorumluluk kundevse
yetki de ondadır" dedi. Toplantıda
eski Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz
söz alarak parti yönetimine eleştiri-
lerde bulundu. Çay'ın basın toplan-
tısma ıyi niyetli katıldıgım, ancak
hakkında asılsız dedikoduların ya-
pıldığını kaydeden Öksüz, "Partiye
zarar verebüeceğj düşüncesryJe ağâ-
mı açnuyorum. Ama arük yeter. Ge-
nd Başkan'ınçevTesindeki bazjyöne-
ticilerin bu şekflde yönkodirme yap-
ügını düsünüyonım" diye konuştu.
TüTÜNEKSPERLERJDERNEĞÎ
Sezer yılın
devlet adamı
SERDARKIZIK
İZMİR - Yeryüzünün
en iyi tütününün yetişti-
rildiği Gaziemir Yenı-
köy'de, Tütün Yasası'm,
sosyal devlet ilkesine ay-
kırı bulduğu için veto
eden Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer e
yıluı devlet adamı ödülü
verildi.
Tütün Eksperlen Der-
neği'nin, geçen yıl yaşa-
mını yitiren onursal baş-
kanı Orhan Özet anısı-
na düzenlediği Orhan
Özet Türk Tütüncülüğu-
ne Katkı ve Hizmet Ödü-
lü töreninde konuşan
Menderes Ziraat Odası
Başkanı Şemsettin Eren,
üreticmın üstüne kâbus
gibi çöken Tütün Yasa-
sı'na sert eleştirilerde
bulundu.
Şemsettin Eren, "Bu
siyasilerin elinde \ıllar-
dır o\ııncak olduk LMF
istiyor. bizim memurlar
yerine getiriyor. Diğer ül-
keler üreticisini korur-
ken biz yabancılann eDe-
rineterkediKyoruz. Sağ
olsun Cumhurbaşkanj-
mız yasavı A eto etti. Şim-
di.devanunı getirmesini
bekBvoruz" dedi.
LJODEV'BAŞKAMERCAN KAR.4KAŞ:
Siyaset yeniden
yapılanmalı
Sömürgeleşmeye karşı birleşme çağnsı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Kemalist çizgide yeni par-
ti kurulması için çalışmalannı
sürdüren Ulusal Bağımsızhk Ha-
reketi (UBH) temsilcileri, solda
yeni oluşum girişimlerini sürdü-
ren herkese "sömürgeleşnıeye
karşı birleşme" çağnsı yaptı.
geçici UBH Genel Başkanı Tun-
cay Çelen, bu kapsamda görüş-
melerini sürdürdüklerini, kişisel
çıkarlara göre değıl, programda
birleşilmesinden yana oldukla-
nm söyledi.
Partileşme yönündeki çalış-
malanm sürdüren UBH. daha
geniş katıhmı sağlamak amacıy-
la kuruluş tarihini erteledi. Bu
aşamada diğer gruplarla da gö-
rüşmelerini sürdüren geçici UBH
Genel Başkanı Tuncay Çelen,
"Durum, 19 Mayıs 1919'daki
manzaradan dahakötü gözükü-
yor. Mutlaka siyaset yapmanyız
gibi birdüşüncemizvok. Mevcut
dunım nedeniylesiyasetesoyun-
duk" diye konuştu.
Türkiye'nin sömürgeleştiril-
mek istendiğini, bundan kurtul-
mak için en geniş yurtsever bir-
üktelikten yana olduklanm an-
latan Çelen, programlarda birleş-
me ilkesiyle temaslannı sürdür-
düklerini söyledi. Çelen, "Kişi-
seJtarnşmalaraşürnah.Program
etrafinda birieşflmeh" dedi.
İstanbul Haber Senisi
- Sosyal Demokrası Vak-
fı (SODEV) Başkam Er-
can Karakaş, mevcut si-
yaset anlayışıyla. siyasi
partilerin bugünkü yapı-
sı ve işleyişiyle, ekono-
mik krizin ve sorunlann
aşılamayacağmı vurgula-
dı. Karakaş, siyasetin ye-
niden yapılanmasını, sol-
da halka güven verecek
bir siyasi oluşum yaratıl-
masını istedi.
Karakaş, yaptığı yazı-
lı açıklamada, siyesetin
yeniden güvenilir ve çö-
züm üretirhale getinlme-
sı için "SiyasiPartfler Ya-
sası" ile "Seçim Yasa-
sı"mn değiştirilmesinı,
"Siyasal Etik Vasası" gi-
bi yeni yasalann çıkanl-
masım istedi. Yasal dü-
zenlemelerin yanı sıra ye-
ni bir siyasi kültür yara-
tılmasımn gerekliliğine
de dikkat çeken Karakaş,
"Bunlar yapümadan si-
>asete>enidengü\eni sağ-
lamak ve olası bir seçim-
de olumlu sonuç bekle-
mek son derece >anhşür"
dedi. Karakaş, ekonomik
knzlerin, yıllardır yaşanan
siyasal. sosyal sorunla-
nn temelinde; mevcut si-
yaset anlayışının \e siya-
si partilenn yetersizliği-
nin yattığını ıfade etti.
Siyasi partilerin halkrn
ve ülkelerin sorunlarına
çözüm üretme ve halkı
temsil etme işlevlerini ye-
nne getiremediğinin altı-
nı çizen Karakaş, "Bu du-
nım kendilerini solda gö-
ren partiler için de geçer-
hdir. Bugünkü partiJerin
siyaset anlayışlanna. ya-
pılanna. isjeyişlerine ya-
kmdan bakıldığında, bir-
birierine çok benzedikle-
ri, aynı yarüışlan yaptık-
langöriilmektedir*
1
dedi.
Sendikalara önemli
görev verilmeli
Karakaş. siyasetin üret-
ken, saydam. demokratik
v e halka dayalı hale geti-
nlmesini ısteyerek yeni-
den yapıJanma sürecinde
sendıka ve sıvıl toplum
örgütlerine de önemli gö-
revler düştüğünü anlattı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Trakya Üniversitesi Rektörü Os-
man Inci, okuldaki olaylar konusu-
nu anlatan yazıma bircevap yollamış-
tı. Bu cevabı 15 Aralık'ta yayımladım.
ögrencilerin şikâyetlerinin haklı ol-
madığını söyleyen Inci, yazısında ba-
zı somutörneklerdevermişti. Incrnin
açıklamasıntn ardından Trakya Üni-
versitesi öğrencilerinden çok sayıda
mektup aldım. önceki gün 54 öğ-
rencinin imzalayarakyolladığı bir açık-
lama daha geldi.
Bu açıklamalarında gençler, özel-
likle rektörün dikkat çektiğı öğrenci
Temsilciler Konseyi konusunun bir
aldatmacaolduğunavurguluyorlar...
54 öğrencinin mektubu özetle şöy-
le: "öğrenci TemsilcilerKonseyi, üni-
versitelerde dikensiz gül bahçesiya-
ratmakamacıyla YÖK'ün 1996 yılın-
da ortaya attığı birkunımdur. Bu ku-
nım YÖK'ün üniversitelerdeki dayat-
ması vealdatmacasıdır. Bürokratik ve
merkeziyetçi bir yapılanması vardır.
ögrencilerin kendi öz örgütlülüğü
değildir... Bu kurula seçilen öğren-
ciler, üniversite senatosunda veyet-
kıliorganlannda söz hakkına sahip de-
ğildir. Oy haklan da yoktur."
Rektörün sözünü ettiği Bahar Şen-
Trakya'dan Mektuplar
lıkleri konusunda ise gençler şunlan
söylüyortar: "Geleneksel Bahar Şen-
likleri'nin, soruşturmaya uğrayan 46
arkadaşımızın da yer aldığı bir gru-
bun katkılanyla hazırfandığı doğrudur.
Fakat bu rektörlüğün ısteğiyle değil,
bizzat bızlerin çalışmalan ve etkinle-
riilegerçekleşti. Sayın Osman Inci'nin
belirttiği gibi demokrası kuralsızlık
değildir. Fakat 12 Eylül düzeninin
üniversitelerdeki ayağını oluşturan
ve12 Eylül mantığının birürünü olan
YÖK'ün baskıcı yönetıminin üniver-
sitelerde antidemokratık uygulama-
lara yol açtığı da unutulmamalıdır."
Gençlerin mektubu şöyle sürüyor:
"Sayın Osman Inci, mektubunun ba-
şından sonuna kadar üniversiteler-
dekiyasa veyönetmeliklere uyulrpa-
sızonjnluluğundan bahsediyor. Üni-
versite öğrencilerinin YÖK'ün bu ku-
rumlardaki tek tip disiplın yönetme-
liklerine, yasalarına, uygulamalanna
demokrası gereğince demokratik
haklannı kullanarak eleştirel birgöz-
le bakabilecekleri ve kaldırılmasını
isteyebilecekleh herhalde yadsına-
maz. Eğer en demokratik hak ve is-
temlerin öğrenciler tarafmdan dile
getirilmesi cezalandırılıyorsa bu cte-
mokrasinin değil, antidemokrasinin
kurallannın üniversitelerde geçerli
olduğunun göstergesi değil midir?"
Daha önce de belirttiğimiz gibi 14
Kasım 2001 tarihinde YÖK'e ve Sa-
vaşa Hayıreksenli bir etkinlik düzen-
ledik. Etkinlik öncesi dilekçeli izin
başvurusunda bulunduk. Etkinliği-
mizi üniversite yönetiminden bir ki-
şiye danışarak başlatıp bitirdik. Sa-
yın Osman Inci'nin belirttiğigibi özel
Güvenlik Birimi'ne yönelik hiçbir tah-
rik edici harekette bulunmadık. Ka-
mera çekimiyapan görevlileri hırpa-
lamadık. Bu etkinlik sonucunda ise
yönetim tarafmdan 46 arkadaşımıza
soruşturma açıldı."
• • •
"Sayın Osman Inci, kimseye YÖK'e
hayırdediği, savaş karşıtı olduğu için
soruşturma açılmadığını belirtiyor.
Eğer bize bu nedenle soruşturma
açılmadıysa hangi nedenle soruştur-
ma açıldı, onu bilmek istiyoruz."
"...Bizlerbu soruşturmalann üniver-
siteler özgülünde düşünmeyen, tar-
tışmayan, üretmeyen, sorgulamayan
birgençlikyaratma amacı taşıdığının
bilincindeyiz. Buna dahil olarak 26
Kasım 2001 ve 7Aralık2001 tarihle-
ri arasında soruşturmalann kaldınlma-
sı yönünde etkinlikler düzenledik. 7
Aralık2001 tarihinde velilerimizle bir-
likte soruşturma komisyonu ve bina-
sı önünde eylem yapmakistediğimiz
gerçek dışıdır. Bununla beraber bu-
nu yapmamıza engel olan özel Gü-
venlik Birimi'ne saldırmamız ise yine
aynı şekilde gerçek dışıdır. 7Aralıkgü-
nü ailelerimiz bize destek için üni-
versiteye geldiler. Hakkında soruş-
turma açılan arkadaşımız Fatma Er-
dem'/n annesi, rektörlüğün emriyle
savunmalann sağlıklı alınması gerek-
çesiyle üniversiteye sokulmadı."
"Erdem 'in annesi, ısrarlı davranın-
ca güvenlik biriminin coplu sa/dırısı-
na uğradı. Bu arada olaya müdaha-
le eden arkadaşiarımız da benzer bir
tepkiyle karşılandılar. Bu saldırıya uğ-
rayan Fatma Erdem ve diğer arka-
daşiarımız, Edirne Cumhuriyet Sav-
cılığı'na suç duyurusunda bulundu-
lar. Adli Tıp 'tan üçergünlük raporiar
aldılar."
"Sayın Rektör'ün mektubunda be-
• lirttiği, eğitim ve öğretımi engelle-
me, özgür irade ile oy kullanılması-
na mani olma, öğrenci seçim sandık
mahallerıni basma suçlamalanyla il-
gimiz yoktur. Asıl olan şudur ki; açı-
lan soruşturmalarla 46 arkadaşımı-
zın eğitim ve öğretimi engellemek
isteniyor. Ayrıca bu suçlamalann ne
zaman yaşanmış olduğu da belirtıl-
miyor."
Gençlerin mektubunun sonunda
soruşturma açılan oğrencı sayısının
54'e yükseldiğı de belirtıliyor. Trakya
Üniversitesi Rektörü Osman Inci,
gönderdiğı mektubunda, demokra-
siye ve öğrencilerin haklarına duyar-
lı olduğunu belirtiyordu. Gençler de
danışarak yaptıklarını söyledikleri bir
eylemden söz ediyorlar. Umarım, bu
nedenle gençler ögretımlerinden ola-
cak bir cezayla yüz yüze gelmezler.
Bir öğrencinin bıryılının, öğrenimınin
ne olduğunu hepımız bıliyoruz. Bu
konuda üniversite yönetıminin esnek
davranacağını umuyorum.