23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
«SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2001 SALJ 8 SAVAŞ KORKUSU KAVŞAK OZGEN ACAR niATO'nun 5. maddesi ve Türkiye NATO'nun, örgüt antlaşmasının 5. maddesini, ABD'deki terör saldınsın- dan dolayı "ilk kez" harekete geçirece- ği yazılıyor. Bu madde, "bir NATO üye- si ülkeye saldınlmasının tüm üyelere saldınlması" anlamına geliyor ve "top- lu savunmayı" öngörüyor. Körfez Savaşı sırasında Türk hükü- meti NATO'ya başvurarak "Irak saldın- sı olasılığı" karşısında "güvenliğinin sağ- lanmasını" istemıştı. NATO, bu olasılığı "dddi" görerek 5. maddedekı "toplu sa- vunma güvencesinin" gereği olarak "ACE Çevik Gücü'nû Turkıye'ye göndermiş- ti. Almanya, Italya, Belçıka, Hollanda ha- va kuvvetterinin savaş uçaklan Malatya'da konuşlanmıştı. Ayrıca Incırlik Ussü'ne Patriot füzeleri de yerleştirılmişti. 0 günkü savaş ortamında Türkiye'nin "kınlgan" konumda olması nedenıyle oluşturulan bu ortak hava gücü NATO Bunalım Yönetimi'nin emrinde olarak bir saldırıyı "caydırmakamactyla" gön- derilmişti. Ikı Almanya'nın birleşmesi, SSCB'nin dağılması olaylarının da yaşandığı o günlerde Doğu Avrupa'daki gelışmeler- den kaygılı Federal Almanya, bu kara- ra istemeye istemeye katılmıştı. Dolayısıyla, NATO'nun geçen hafta 5. maddenin işletılmesı kararı "ilk kez" olmuyor. Ancak, "ilk kez" olan nokta, bu maddenin "terör saldınsına" karşı "iikkez" işletılmesidır. Bununla birlikte, ilk günü karara coşku ile katılan Avru- palılann gün geçtikçe "ama" sözcüğü- nün arkasına sığınmaya çalıştıklan göz- leniyor! Ermenı ASALA teröristlerine yataklık yapan Avrupalılar, Türkiye'deki terör olaylarına "Beni sokmayan yılan bin ya- şasın" diyerek sıröannı dönmekle kalma- mış, "insan haklan ihlalleri" savlan ile utanmadan Türkiye'yi suçlamışlar, si- lah satışlannı, baraj yapımlarını da dur- durmuşlardı. Bütçesıni Alman devletinden alan Hamburg'dakı bir enstitü, 11 Eylül gü- nü, PKK terör eylemlerini övmekten ge- ri kalmadı. Yunanistan, APO'ya suç or- taklığı yapmış, Italya, Roma'da villalar- da ağırlamışt. Neydi amaçlan? Türkiye'ye yönelen terönstler kendi topraklannda eylem yapmadıkları sürece orada ban- nabılirler, hatta maddi destek görebilir- lerdi. Orly Havaalanı'nda ASALA bom- balan patladığında, Paris uyandı. Myko- nos restoranında kan gövdeyı götürdü- ğünde Almanya Iranlı teröristlere yüklen- di. Tipik Avrupalı çıfte standardı! Medyamızda bir başka konu daha dikkatı çekıyor. El âlem, bu olaylardan uzak durmaya çalışırken, hatta Usame bin Ladın bıle, "son terör olayı ile ilgisi olmadığını" savlarken, sorumsuz med- yamızherzamanki "mazoşist" yaklaşı- mı ile "Türk parmağını" bulaştırmaya çalışıyor! Lütfen biraz sağduyu! Uluslararası siyasa ertelenirken Bodrumluların "San Yaz", Amerika- lılann "Indian Summer (Kızılderilı Yazı)" dedikleri eylül-ekım ayları ABD'nın Do- ğu yakasında ıklim açısından en güzel aylardır. Hava ne sıcak ne soğuktur ne de nem vardır. Bu nedenle Bırleşmış Mil- letler (BM) Genel Kurulu New York'ta; Uluslararası Para Fonu (UPF) ve Dün- ya Bankası toplantıları da VVashing- ton'da eylül sonunda yapılır. Dünyanın "dış siyasasını ve ekono- misini" yönlen- diren bu ulusla- rarası toplantıla- nn ertelenmesı olasılığı belırdi. NevvYork'takı olaylarda yerel polisin yanı sıra FBI'nın da so- ruşturmalarını sürdürmesı ne- denıyle BM Ge- nel Kurulu'na gelecek "devlet başkanlannın konınamayaca- ğı" bildirildi. Dışişlen bakanlarına ise hiç koruma sağlanamayacağı da 190 ülke temsilciliğıne duyuruldu. BM Ge- nel Sekreteri Kofi Annan, FBI ve yerel polis ileyarın genel kurulun ertelenme- sini görüşecek. Resmen söylenmese bile "koru- ma" sorunu dışında tehlikenin orta- dan kalkmadığı da göz önünde tutu- luyor. BM Karargâhında pek çok dev- let başkanı, dışişleri bakanı ve diplo- matın bulunduğu sırada yapılacak bir terör eyleminin, yetkilileri düşündür- Kofi Annan düğü anlaşılıyor. ABD'nın yenı Başkanı George W. Bush 24 Eylül'de bir konuşma ile ge- nel kurulu açacaktı. Bush'un göreve geldikten sonrakı uluslararası siyasa üzerine yapacağı ilk konuşma merak- la bekleniyordu. Bu toplantıya Türki- ye'den Dışişleri Bakanı Ismail Cem katılacaktı. Cem'in toplantı yapılacak- mışçasına hazırlandığı biliniyor. Cem, ABD ve Rus dışişleri bakanlan dışında 20'yı aşkın mes- lektaşı ile görü- şecek, genel kurulda ve çe- şrtli yan toplan- tılarda konuşa- caktı. Aynı sorun VVashington'da UPF ve Dünya Bankası toplan- tılan için de ge- çerii ıdi. Her iki kuruluş, toplan- tılarını bilinme- yen bir tarihe erteledi. Toplantılara ekonomiden so- rumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in başkanlığında bir heyet katılacak idi. Bir başka erteleme ise ABD Dışişleri Ba- kan Yardımcısı Richard L. Armita- ge'dan geldi. Bugün Ankara'da olma- sı gereken Armitage, son gelişmeler üzerine temaslarda bulunmak üzere Moskova'ya ve NATO için Brüksel'e gidiyor. Avrupa ve Avrasya Işleri Müs- teşar Yardımcısı Beth Jones ile birlik- te Armitage'ın "yalnızca Ankara'ya gel- mesi" ilginç olacaktı. George W. Bush Türk bankaları verilerini yedekliyor Cumartesi günü ikinci bir "Kav- şak" yazdık. Dünya Ticaret Merke- zi'nin ikiz binalan ile birlikte uluslara- rası şirketlerin bilgisayartannın çök- tüğüne, verilerinin yedeklenmeyişi- nin önemli sorunlara yol açabilece- ğ(ne değindik. Bir bankanın yazılım müdüriüğünü de yapmış olan okuru- muz Fırat Ertem Türkiye'de "banka- cılık sektöründe, büyük ölçekü özel sektör bankalannda yedeklemenin yapıldığınr bildirdi. "Finans kuruluş- lan için yonım yapamayacağını" ek- ledi. Ertem, yedektemede şu aşama- lan öngörüyor 1. Derhal kullanım için kopya sis- tem odasında bulundurulur. 2. Yectek, bina içindeki bir kasada saklanır. 3. Yedek, kent içinde farklı bir ka- saya gönderilir. 4. Yedek, bir başka kentte koruma altına alınır. 5. Yurtdışında bir başka yerde "on- line" olarak "miror(ayna)" sistemi ite yedekfenir. Ertem, yedeklemenin öneminin 17 Ağustos depreminden sonra daha iyi anlaşıldığtnı belirtiyor. Mafıyet yük- sekliği nedeniyle, IBM Izmir'de, HP Istanbul'da "bunalım merkezlerin- de" bu hizmeti müşterilerine kiraln yormuş. Kredi kartlannı düzenleyen Bankalararası Kart Merkezi (BKM) de Izmir'de yedekliyormuş. Okuru- muz, Türkiye'de olağanüstü bir fela- kette sistemın çokmeyeceğini "bü- yük bir rahatltkla" savianıyor. Inşal- lah, "büyük ölçefdi özel sektör ban- kalan" tanımının dışında kalan kamu ve özel bankalanyla, öteki ftnans ku- ruluşlan da yedekliyoriarchr! Türkçe'ye çeviri karmaşası "Bastın " sözcüğü size ne söylüyor? Peki "Lejboj" ya da "Şilayman" söz- cüklerinden ne anlıyorsunuz? Ister- senizbirde "Boston", "Mıdilir, "Schli- emann (Şiliman)" diye soralım. Anın- da algıladınız değil mi? TVçıkalı garip birTürkçedinliyoruz. Amerikalının, "Boston" kentine "Bas- tin" demesi doğaldır. Ancak, Türkçe'de bu "Boston "dur. Ayvalık'ın karşısında- ki "Lesbos (Midilli) "Adası'nı "Lejboj", Troia'yı bulan Alman Heinrich Schli- emann'ın soyadına "Şilayman" de- mek, ilgisizliğin ya da bilgisizliğin so- nucudur. ABD Kongresi'nde bir parlamen- terin söze başlarken kullandığı "Mr. Speaker" sözlerini "Sayın Başkan" yerine "Sayın Konuşmacı" diye çe- viren ile "Bildiğiniz gibi altı köşeli bir bina olan Pentagon" diye haberi ak- taran TV sunucusuna ne demeli? Oy- sa Yunanca kökenli olan bu sözcük "penta-gon (beş köşe)" demek de- ğil mi? Usame bin Ladin'in adı da çeşitli biçimlerde yazılıp söyleniyor. Kimile- ri Türkçe'de "an pisliği" anlamında "laden", kimileri bir çam olan "ladin" gibi söylüyor. "Ladini" deseler Arap- ça'daki "dindışı" anlamına gelen söz- cükie bu teröristi adlandıracaklar. Yok- sa ünlü teröristin soyadı gerçekten bu anlama mı geliyor? Türkçe'de yaban- cı adlann yazılışında temel bir kural var. Eğer, kişinin özgün dili Latin harfleri ile yazılıyorsa aynen yazılır, Türkçe oku- nur. Churchill (Çörçil), Schliemann (Şi- liman), Boston (Boston) gibi. Latin al- fabesinin kullanılmadığı Rusça, Çin- ce, Hintçe Arapça, Ibranice, Yunan- ca gibi dillerde ise adlar Türkçe okun- duğu gibi yazılır. Kruşçev, Nasır, Şa- ron, Humeyni gibi... Geçen hafta, Van doğumlu Ermeni Ressam Ars Vosdanik Manoog Ado- ian'ın adını daha sonra ABD'de tanın- mak için Arshile Gorky'ye çevirdiği- ni yazmıştım. Gültekin Orhon adlı okurumuz Türkçe'de adının Arşak Vasdonik Manuk Adonyan olması gerektiğini bildirdi. Az önceki kural ne- deniyle okurumuz haklıdır. Ancak, o ya- zıda önerdiğim çağnya katılacaklar için ünlü ressamın eski adının Ingiliz- ce yazılışını vermiştim. Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 ABD Başkanı'nm teröre karşı savaşı tanımlarken kullandığı benzetme dikkat çekti Bush'un 'Haçlı Seferi'WASHINGTON (AFP) - ABD Başkanı George Bush, 11 Eylül'deki intihar saldınlannın ardından terorizme karşı "Haçlı Seferi" başlattığını söyledi, ancak bunun zaman alacağını, bu yüzden de Amerikan vatandaşlannın sabırlı olmasını istedi. ABD'de ve Avrupa'nın çeşitli yerlerinde "Müslûman karşjü" duyguların yükselmeye başladığı şu günlerde Bush'un terorizme karşı başlatılan savaşı "Haçlı Seferi"ne benzetmesi dikkat çekti. Bush, ulusal güvenlik konusunda danışmanlanyla Camp David'de önceki gün yaptığı istişare • George Bush, ABD'de halka hitaben yaptığı konuşmada, "Terorizme karşı bu Haçlı Seferi, bu savaş zaman alacaktır. Amerikalılar sabırlı olmalıdır" dedi. toplantısının ardından başkent Washington'a dönüşünde ABD vatandaşlanna hitaben bir konuşma yaptı. Bush, konuşmasında, "Terorizme karşı bu Haçb Seferi, bu savaş zaman alacaktır. Amerikalılar sabırlı obnalıdır" ifadelerini kullandı. Yalnızca teröristlerin değil, bunlan destekleyenlerin de suçlu olduğunu söyleyen Bush, "21. yüzyılın ilk savaşuu kararlı bir biçimde kazanmak zamanı artık gelmiştir. Evet, ulusumuz korkmuştur, ancak eli kolu bağlanmamıştır" dedi. ABD Başkanı, "Biz büyük bir ulusuz, bu kararlı ulus ipten kazıktan kurtulmuşlar tarafindan sindirilemez" şeklinde konuştu. İslam merkezini ziyaret etti ABD Başkanı George Bush dikkat çeken açıklamasına karşın, New York ve Washington'da düzenlenen saldınlardan sonra Müslümanlara yönelik tepkilere son vermek amacıyla dün bir İslam merkezini ziyaret etti. Beyaz Saray sözcüsü Ari Fleischer, Bush'un başkent Washington'da bir İslam merkezine yapacağı ziyarette Müslûman liderler ve merkezdeki diğer yetkililerle görüşeceğini söyledi. Sözcü Ari Fleischer, Başkan Bush'un ABD'deki bütün liderlerin, Amerikalılar gibi Müslûman Amerikalılann da bayraklannı sevdiği yolunda mesaj vermesinin çok önemli olduğuna inandığını belirtti. Başbakan, 'Haçlı Seferi' benzetmesi yapan ABD Başkanı'nı savundu Ecevit: Yanhş anlaşıldı • Başbakan Ecevit ve îspanyol Başbakanı Aznar, terorizmle mücadelesinde ABD'ye destek vereceklerini açıkladılar. tstanbulHaberServisi-Baş- bakan Bülent Ecevit ve Ispan- ya Başbakanı Jose Maria Az- nar, terorizmin kimden gelir- se gelsin haklı tarafının ol- mayacağını vurguladılar ve ABD'ye bu konuda destek vereceklerini açıkladılar. Ecevit, "Haçlı Seferi" ben- zetmesi yapan ABD Başka- nı Bush'un yanlış anlaşıldığı- nı belirtirken ABD'nin mü- cadelesinde demokratikliğı üzerine kuşku duymaya gerek olmadığını vurguladı. Konuk Başbakan Aznar, "Unutul- maması gereken bunlann te- rörist faaliyetler olduğu ve mutlaka yanıtianması gerek- CERVANTES ENSTtfÜSÜ - Ispanya Başbakan. Aznar ve Başbakan Ecevit basın toplanüsının ardından, Tarlabaşı'ndaki Cervantes Enstitüsü'nün açıhşmı yapular. (Fotoğraf: VEDAT ARIK)tiğL Terörist faaüyetiere kar- şı en ufak bir çekince göstere- ceklerin bundanpişman olacaklarma ina- myorum" diye konuştu. Ecevit, çalışma ziyareti için Türki- ye'de bulunan Aznar ile yaklaşık bir sa- at süreyle görüştü. Çırağan Kempinski Oteli'nde gerçekleşen görüşmeye, Ece- vit, Dışişleri Bakanı Ismail Cem ile gel- di. Ispanya ve Türkiye'nin uzun yıllar- dır terorizmden büyük sıkıntılar çektik- lerini vurgulayan Ecevit, ABD'deki son eylem karşısında iki ülkenin deneyim- lerinin önem taşıdığıriı belirtti. "Dün- yanm neresinde mevdana gelirse gelsin, bir terörist eylemin hiçbir şekilde haklı olamayacağına inanıyoruz" diyen konuk Başbakan da, tüm ülkelere, üzerlerine dü- şen tüm vazifeyi ve tüm gereklerini ye- rine getirmeleri konusunda çağn yaptı. Basınm sadece üç soru sormasına izin verilen toplantıda, Ecevit, ABD Başka- nı Bush'un "Haçh Seferi" benzetmesi- nin yanlış anlaşıldığını söyledi. Desteğin sının Ecevit, "Terörün dinlere göre aynmı yoktur. Terör terördür. Ortak mücade- k gerekü" dedi. Aznar da soruyu "Te- rorizmle mücadele edilecektir ve yenile- cektir" diye yanıtladı. "ABD'ye verile- cek desteğin sınuiannın" sorulduğu bir başka soruya ise Ecevit, "Her iki ülke, demokrasi ilkekrinden en küçük bir sap- ma yapmaksızın terorizmle mücadele ettiler. ABD' de her bakundan demok- ratiktir. Bu konuda kaygı duymaya ge- rekyok" diye konuştu. Aznar da konuş- masında şunlan vurguladı: "Bukonuda uluslararası konsorsiyum geüştirilmesi- nin yararhoiacağmı düşünüyorum. Unu- tulmaması gereken bunlann terörist fa- aüyetler olduğu ve mutlaka vanrtlanma- sı gcrekuğL Terorizm dün> anın düşma- rudır. Bazılanmız bunu uzun süredir söy- lüyordu. Bugün trajik olarak kanrtlandL Dünya, umanm bundan ders çıkanr." İki başbakan ortak bildirilerinde sal- dmyı kınadılar. Bildiride, "Hiçbir şeyte- rörist faaliyetieri haklı çıkaramaz. Tür- kiye ve tspama, nereden geldiği ve ktaıe yöneküği önemsenmeksizin. dünyanuı her taranndaki her tür terörist e>lemle- ri reddetmekte ve terorizme ait kaynak- lann ve kutsal yerierin yok edilmesi için işbirliği çağnsı yapmaktadır. Her iki ül- ke de 12 Eylül 2001'de NATO'nun aldı- ğı karara heryönüyle uyacaklannı yine- lemektedb*" denildi. ABD'de, Müslümanlara ve Araplara yönelik saldınlar endişe veriyor Korkudan'] takmaya başladılar Dış Haberier Servisi - ABD'yi sarsan terörist saldmlann ardından, ül- kede milliyetçilik duygu- lannın arttığı gözleniıken Müslümanlara ve Arap kökenlilere yönelik sal- dınlann artması da endi- şelere yol açıyor. Bir Sih'in önceki gün, "Ortadoğulu bir kişiye benzetilerek" öldürülme- sinin ardından birçok Sih'in de saldınlara maruz kaldığı belirtiliyor. New York'ta yaşayan Güney Afrika kökenli Hindubir kadın, saldınlar- dan korktuğu için, ucun- da haç olan bir kolye tak- maya başladığını söylü- yor. 26 yaşındaki Kams- hana Singh, Johannes- burg'da yayımlanan The Star gazetesine yaptığı açıklamada, kendisini Arap veya Müslûman sa- nan ABD'lilerin sözlü ta- cizlerine uğTadığını, bu yüzden haç takmaya baş- ladığını kaydetti. Au-pair olarak çalışan Singh, "Bir keresinde gençler bana şöyle bağu*- dı: Biz ülkenin kapüannı size açıyoruz. Bunun kar- şıhğında siz ne yapıyorsu- nuzî." Singh. kütüphane- ye gittiği bir başka seferin- de de oradaki gençler ta- rafindan "köktendinci" olmakla suçlanmış. Singh, eve dönüş yolunda kendi- sine yapılan son tacizin ardından karakola gide- rek durumu anlatmış. Patronu verdi Polis de Müslümanlara yönelik saldınlann arttı- ğını doğruluyor. Singh'e göre, "NewYorkÜniver- sitesi'ndekiMüslûman öğ- rendler, evlerinden a>xü- maya korkuyorlar. Çün- kü insanlar çok düşman- ca davranıyor." Singh'e, boynundaki haçı da ko- runması amacıyla patro- nu vermiş. ACIPAYLAŞBLIYOR - ABD'de farkh dinlerden, farklı uidardan insanlar terörü ajıu acıyla lanetnyorlar. (Fotoğraf: REUTERS) 174 yıl sürdü Seferler amacına ulaşamadı tstanbul Haber Servisi - Haçh Seferleri, 1096-1270 yıllan arasında Batılı Hıristiyanlann, Kudüs ve diğer kutsal yerleri Müslümanlann elinden almak amacıyla düzenledikleri sekiz askeri dini seferdir. Haçlı Seferleri bir anlamda Akdeniz havzasının yansuıın 400 yılda Müslümanlann eline geçmesine Huistiyan dünyasmın tepkisidir. Dini duygular, Doğu ülkelerinin zenginliği ve ekonomik durumu ile Bizans'ın Avrupalılan Türkler aleyhine kışkırtması, Haçh Seferleri'nin genel nedenleri arasnıdadır. 174 yıl süren Haçlı Seferleri sonucunda her iki taraftan da yüzbinlerce insan öldü. Çekilen büyük sıkıntılara rağmen bu seferler amacına ulaşamadı. Dini açıdan bu durum papalann ve kilisenin otoritesinin sarsılmasına neden oldu. Bu savaşlarda, Hıristiyanlarla Müslümanlar birbirlerini daha yakmdan tanıma firsatı buldular. Siyasi açıdan bu seferler Doğu ve Yunan'da Latin devletlerinin doğmasma neden oldu. Haçlı Seferleri, Avrupalılar için ekonomik açıdan kazançlı olurken islam dünyası, özellikle de Türkler için son derece zararlı oldu. O dönemde Anadolu'nun fethini tamamlayarak Avrupa'ya geçmek emelüıde olan Türklerin bu arzulan iki yüzyıl kadar geri kaldı. Avrupalılar ise kültür ve medeniyet yönünden çok ileride olan Müslümanlardan sanat ve teknik alanda birçok icat ve keşifleri öğrendiler ve ülkelerine götürdüler. Camilere saldırı Öfke Avrupa'ya sıçradı Dış Haberier Servisi - New York ve VVashington'daki saldınlann ardından ABD'de yükselen Müslûman ve Arap karşıtı duygular Avrupa'ya da sıçradı. Hollanda'nın Nijmegen kentinde, Müslûman çocuklann çoğunlukta olduklan bir ilkokul önceki gün kundaklandı. Çoğunlukla Faslı ailelerin çocuklannın devam ettiği "Abibakr" ilkokulunda önceki gün kundaklama sonucu çıkan yangında iki sınıf tamamen yanarken diğer üç sınıf büyük ölçüde zarar gördü.Danimarka'da polis, Kopenhag'daki bir camiye molotofkokteylli atmayı planlayan bir kişiyi yakaladı. Extra Bladet gazetesi de hafta sonu Kürtlere ait bir pizza dükkânına düzenlenen taşlı saldında camlann kuıldığını duyurdu. Polonya'nın Gdansk kentinde bir camiye hafta sonunda taşlı saldın yapıldığı bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle