Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
«SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2001 SALJ
8 SAVAŞ KORKUSU
KAVŞAK
OZGEN ACAR
niATO'nun 5. maddesi ve Türkiye
NATO'nun, örgüt antlaşmasının 5.
maddesini, ABD'deki terör saldınsın-
dan dolayı "ilk kez" harekete geçirece-
ği yazılıyor. Bu madde, "bir NATO üye-
si ülkeye saldınlmasının tüm üyelere
saldınlması" anlamına geliyor ve "top-
lu savunmayı" öngörüyor.
Körfez Savaşı sırasında Türk hükü-
meti NATO'ya başvurarak "Irak saldın-
sı olasılığı" karşısında "güvenliğinin sağ-
lanmasını" istemıştı. NATO, bu olasılığı
"dddi" görerek 5. maddedekı "toplu sa-
vunma güvencesinin" gereği olarak "ACE
Çevik Gücü'nû Turkıye'ye göndermiş-
ti. Almanya, Italya, Belçıka, Hollanda ha-
va kuvvetterinin savaş uçaklan Malatya'da
konuşlanmıştı. Ayrıca Incırlik Ussü'ne
Patriot füzeleri de yerleştirılmişti.
0 günkü savaş ortamında Türkiye'nin
"kınlgan" konumda olması nedenıyle
oluşturulan bu ortak hava gücü NATO
Bunalım Yönetimi'nin emrinde olarak
bir saldırıyı "caydırmakamactyla" gön-
derilmişti.
Ikı Almanya'nın birleşmesi, SSCB'nin
dağılması olaylarının da yaşandığı o
günlerde Doğu Avrupa'daki gelışmeler-
den kaygılı Federal Almanya, bu kara-
ra istemeye istemeye katılmıştı.
Dolayısıyla, NATO'nun geçen hafta
5. maddenin işletılmesı kararı "ilk kez"
olmuyor. Ancak, "ilk kez" olan nokta,
bu maddenin "terör saldınsına" karşı
"iikkez" işletılmesidır. Bununla birlikte,
ilk günü karara coşku ile katılan Avru-
palılann gün geçtikçe "ama" sözcüğü-
nün arkasına sığınmaya çalıştıklan göz-
leniyor!
Ermenı ASALA teröristlerine yataklık
yapan Avrupalılar, Türkiye'deki terör
olaylarına "Beni sokmayan yılan bin ya-
şasın" diyerek sıröannı dönmekle kalma-
mış, "insan haklan ihlalleri" savlan ile
utanmadan Türkiye'yi suçlamışlar, si-
lah satışlannı, baraj yapımlarını da dur-
durmuşlardı.
Bütçesıni Alman devletinden alan
Hamburg'dakı bir enstitü, 11 Eylül gü-
nü, PKK terör eylemlerini övmekten ge-
ri kalmadı. Yunanistan, APO'ya suç or-
taklığı yapmış, Italya, Roma'da villalar-
da ağırlamışt. Neydi amaçlan? Türkiye'ye
yönelen terönstler kendi topraklannda
eylem yapmadıkları sürece orada ban-
nabılirler, hatta maddi destek görebilir-
lerdi. Orly Havaalanı'nda ASALA bom-
balan patladığında, Paris uyandı. Myko-
nos restoranında kan gövdeyı götürdü-
ğünde Almanya Iranlı teröristlere yüklen-
di. Tipik Avrupalı çıfte standardı!
Medyamızda bir başka konu daha
dikkatı çekıyor. El âlem, bu olaylardan
uzak durmaya çalışırken, hatta Usame
bin Ladın bıle, "son terör olayı ile ilgisi
olmadığını" savlarken, sorumsuz med-
yamızherzamanki "mazoşist" yaklaşı-
mı ile "Türk parmağını" bulaştırmaya
çalışıyor! Lütfen biraz sağduyu!
Uluslararası siyasa ertelenirken
Bodrumluların "San Yaz", Amerika-
lılann "Indian Summer (Kızılderilı Yazı)"
dedikleri eylül-ekım ayları ABD'nın Do-
ğu yakasında ıklim açısından en güzel
aylardır. Hava ne sıcak ne soğuktur ne
de nem vardır. Bu nedenle Bırleşmış Mil-
letler (BM) Genel Kurulu New York'ta;
Uluslararası Para Fonu (UPF) ve Dün-
ya Bankası toplantıları da VVashing-
ton'da eylül sonunda yapılır.
Dünyanın "dış siyasasını ve ekono-
misini" yönlen-
diren bu ulusla-
rarası toplantıla-
nn ertelenmesı
olasılığı belırdi.
NevvYork'takı
olaylarda yerel
polisin yanı sıra
FBI'nın da so-
ruşturmalarını
sürdürmesı ne-
denıyle BM Ge-
nel Kurulu'na
gelecek "devlet
başkanlannın
konınamayaca-
ğı" bildirildi. Dışişlen bakanlarına ise
hiç koruma sağlanamayacağı da 190
ülke temsilciliğıne duyuruldu. BM Ge-
nel Sekreteri Kofi Annan, FBI ve yerel
polis ileyarın genel kurulun ertelenme-
sini görüşecek.
Resmen söylenmese bile "koru-
ma" sorunu dışında tehlikenin orta-
dan kalkmadığı da göz önünde tutu-
luyor. BM Karargâhında pek çok dev-
let başkanı, dışişleri bakanı ve diplo-
matın bulunduğu sırada yapılacak bir
terör eyleminin, yetkilileri düşündür-
Kofi Annan
düğü anlaşılıyor.
ABD'nın yenı Başkanı George W.
Bush 24 Eylül'de bir konuşma ile ge-
nel kurulu açacaktı. Bush'un göreve
geldikten sonrakı uluslararası siyasa
üzerine yapacağı ilk konuşma merak-
la bekleniyordu. Bu toplantıya Türki-
ye'den Dışişleri Bakanı Ismail Cem
katılacaktı. Cem'in toplantı yapılacak-
mışçasına hazırlandığı biliniyor. Cem,
ABD ve Rus dışişleri bakanlan dışında
20'yı aşkın mes-
lektaşı ile görü-
şecek, genel
kurulda ve çe-
şrtli yan toplan-
tılarda konuşa-
caktı.
Aynı sorun
VVashington'da
UPF ve Dünya
Bankası toplan-
tılan için de ge-
çerii ıdi. Her iki
kuruluş, toplan-
tılarını bilinme-
yen bir tarihe
erteledi. Toplantılara ekonomiden so-
rumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in
başkanlığında bir heyet katılacak idi. Bir
başka erteleme ise ABD Dışişleri Ba-
kan Yardımcısı Richard L. Armita-
ge'dan geldi. Bugün Ankara'da olma-
sı gereken Armitage, son gelişmeler
üzerine temaslarda bulunmak üzere
Moskova'ya ve NATO için Brüksel'e
gidiyor. Avrupa ve Avrasya Işleri Müs-
teşar Yardımcısı Beth Jones ile birlik-
te Armitage'ın "yalnızca Ankara'ya gel-
mesi" ilginç olacaktı.
George W. Bush
Türk bankaları verilerini yedekliyor
Cumartesi günü ikinci bir "Kav-
şak" yazdık. Dünya Ticaret Merke-
zi'nin ikiz binalan ile birlikte uluslara-
rası şirketlerin bilgisayartannın çök-
tüğüne, verilerinin yedeklenmeyişi-
nin önemli sorunlara yol açabilece-
ğ(ne değindik. Bir bankanın yazılım
müdüriüğünü de yapmış olan okuru-
muz Fırat Ertem Türkiye'de "banka-
cılık sektöründe, büyük ölçekü özel
sektör bankalannda yedeklemenin
yapıldığınr bildirdi. "Finans kuruluş-
lan için yonım yapamayacağını" ek-
ledi. Ertem, yedektemede şu aşama-
lan öngörüyor
1. Derhal kullanım için kopya sis-
tem odasında bulundurulur.
2. Yectek, bina içindeki bir kasada
saklanır.
3. Yedek, kent içinde farklı bir ka-
saya gönderilir.
4. Yedek, bir başka kentte koruma
altına alınır.
5. Yurtdışında bir başka yerde "on-
line" olarak "miror(ayna)" sistemi ite
yedekfenir.
Ertem, yedeklemenin öneminin 17
Ağustos depreminden sonra daha
iyi anlaşıldığtnı belirtiyor. Mafıyet yük-
sekliği nedeniyle, IBM Izmir'de, HP
Istanbul'da "bunalım merkezlerin-
de" bu hizmeti müşterilerine kiraln
yormuş. Kredi kartlannı düzenleyen
Bankalararası Kart Merkezi (BKM)
de Izmir'de yedekliyormuş. Okuru-
muz, Türkiye'de olağanüstü bir fela-
kette sistemın çokmeyeceğini "bü-
yük bir rahatltkla" savianıyor. Inşal-
lah, "büyük ölçefdi özel sektör ban-
kalan" tanımının dışında kalan kamu
ve özel bankalanyla, öteki ftnans ku-
ruluşlan da yedekliyoriarchr!
Türkçe'ye çeviri karmaşası
"Bastın " sözcüğü size ne söylüyor?
Peki "Lejboj" ya da "Şilayman" söz-
cüklerinden ne anlıyorsunuz? Ister-
senizbirde "Boston", "Mıdilir, "Schli-
emann (Şiliman)" diye soralım. Anın-
da algıladınız değil mi?
TVçıkalı garip birTürkçedinliyoruz.
Amerikalının, "Boston" kentine "Bas-
tin" demesi doğaldır. Ancak, Türkçe'de
bu "Boston "dur. Ayvalık'ın karşısında-
ki "Lesbos (Midilli) "Adası'nı "Lejboj",
Troia'yı bulan Alman Heinrich Schli-
emann'ın soyadına "Şilayman" de-
mek, ilgisizliğin ya da bilgisizliğin so-
nucudur.
ABD Kongresi'nde bir parlamen-
terin söze başlarken kullandığı "Mr.
Speaker" sözlerini "Sayın Başkan"
yerine "Sayın Konuşmacı" diye çe-
viren ile "Bildiğiniz gibi altı köşeli bir
bina olan Pentagon" diye haberi ak-
taran TV sunucusuna ne demeli? Oy-
sa Yunanca kökenli olan bu sözcük
"penta-gon (beş köşe)" demek de-
ğil mi?
Usame bin Ladin'in adı da çeşitli
biçimlerde yazılıp söyleniyor. Kimile-
ri Türkçe'de "an pisliği" anlamında
"laden", kimileri bir çam olan "ladin"
gibi söylüyor. "Ladini" deseler Arap-
ça'daki "dindışı" anlamına gelen söz-
cükie bu teröristi adlandıracaklar. Yok-
sa ünlü teröristin soyadı gerçekten bu
anlama mı geliyor? Türkçe'de yaban-
cı adlann yazılışında temel bir kural var.
Eğer, kişinin özgün dili Latin harfleri ile
yazılıyorsa aynen yazılır, Türkçe oku-
nur. Churchill (Çörçil), Schliemann (Şi-
liman), Boston (Boston) gibi. Latin al-
fabesinin kullanılmadığı Rusça, Çin-
ce, Hintçe Arapça, Ibranice, Yunan-
ca gibi dillerde ise adlar Türkçe okun-
duğu gibi yazılır. Kruşçev, Nasır, Şa-
ron, Humeyni gibi...
Geçen hafta, Van doğumlu Ermeni
Ressam Ars Vosdanik Manoog Ado-
ian'ın adını daha sonra ABD'de tanın-
mak için Arshile Gorky'ye çevirdiği-
ni yazmıştım. Gültekin Orhon adlı
okurumuz Türkçe'de adının Arşak
Vasdonik Manuk Adonyan olması
gerektiğini bildirdi. Az önceki kural ne-
deniyle okurumuz haklıdır. Ancak, o ya-
zıda önerdiğim çağnya katılacaklar
için ünlü ressamın eski adının Ingiliz-
ce yazılışını vermiştim.
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
ABD Başkanı'nm teröre karşı savaşı tanımlarken kullandığı benzetme dikkat çekti
Bush'un 'Haçlı Seferi'WASHINGTON (AFP) - ABD
Başkanı George Bush, 11 Eylül'deki
intihar saldınlannın ardından
terorizme karşı "Haçlı Seferi"
başlattığını söyledi, ancak
bunun zaman alacağını, bu
yüzden de Amerikan
vatandaşlannın sabırlı olmasını
istedi. ABD'de ve Avrupa'nın çeşitli
yerlerinde "Müslûman karşjü"
duyguların yükselmeye başladığı şu
günlerde Bush'un terorizme karşı
başlatılan savaşı "Haçlı Seferi"ne
benzetmesi dikkat çekti. Bush,
ulusal güvenlik konusunda
danışmanlanyla Camp David'de
önceki gün yaptığı istişare
• George Bush, ABD'de halka hitaben yaptığı
konuşmada, "Terorizme karşı bu Haçlı Seferi, bu savaş
zaman alacaktır. Amerikalılar sabırlı olmalıdır" dedi.
toplantısının ardından başkent
Washington'a dönüşünde ABD
vatandaşlanna hitaben bir konuşma
yaptı. Bush, konuşmasında,
"Terorizme karşı bu Haçb Seferi, bu
savaş zaman alacaktır. Amerikalılar
sabırlı obnalıdır" ifadelerini
kullandı. Yalnızca
teröristlerin değil, bunlan
destekleyenlerin de suçlu
olduğunu söyleyen Bush, "21.
yüzyılın ilk savaşuu kararlı bir
biçimde kazanmak zamanı artık
gelmiştir. Evet, ulusumuz
korkmuştur, ancak eli kolu
bağlanmamıştır" dedi. ABD
Başkanı, "Biz büyük bir ulusuz, bu
kararlı ulus ipten kazıktan
kurtulmuşlar tarafindan
sindirilemez" şeklinde konuştu.
İslam merkezini ziyaret etti
ABD Başkanı George Bush dikkat
çeken açıklamasına karşın, New
York ve Washington'da düzenlenen
saldınlardan sonra Müslümanlara
yönelik tepkilere son vermek
amacıyla dün bir İslam merkezini
ziyaret etti. Beyaz Saray
sözcüsü Ari Fleischer,
Bush'un başkent Washington'da bir
İslam merkezine yapacağı ziyarette
Müslûman liderler ve merkezdeki
diğer yetkililerle görüşeceğini
söyledi. Sözcü Ari Fleischer,
Başkan Bush'un ABD'deki
bütün liderlerin, Amerikalılar gibi
Müslûman Amerikalılann da
bayraklannı sevdiği yolunda mesaj
vermesinin çok önemli olduğuna
inandığını belirtti.
Başbakan, 'Haçlı Seferi' benzetmesi yapan ABD Başkanı'nı savundu
Ecevit: Yanhş anlaşıldı
• Başbakan Ecevit
ve îspanyol
Başbakanı Aznar,
terorizmle
mücadelesinde
ABD'ye destek
vereceklerini
açıkladılar.
tstanbulHaberServisi-Baş-
bakan Bülent Ecevit ve Ispan-
ya Başbakanı Jose Maria Az-
nar, terorizmin kimden gelir-
se gelsin haklı tarafının ol-
mayacağını vurguladılar ve
ABD'ye bu konuda destek
vereceklerini açıkladılar.
Ecevit, "Haçlı Seferi" ben-
zetmesi yapan ABD Başka-
nı Bush'un yanlış anlaşıldığı-
nı belirtirken ABD'nin mü-
cadelesinde demokratikliğı
üzerine kuşku duymaya gerek
olmadığını vurguladı. Konuk
Başbakan Aznar, "Unutul-
maması gereken bunlann te-
rörist faaliyetler olduğu ve
mutlaka yanıtianması gerek- CERVANTES ENSTtfÜSÜ - Ispanya Başbakan. Aznar ve Başbakan Ecevit basın toplanüsının
ardından, Tarlabaşı'ndaki Cervantes Enstitüsü'nün açıhşmı yapular. (Fotoğraf: VEDAT ARIK)tiğL Terörist faaüyetiere kar-
şı en ufak bir çekince göstere-
ceklerin bundanpişman olacaklarma ina-
myorum" diye konuştu.
Ecevit, çalışma ziyareti için Türki-
ye'de bulunan Aznar ile yaklaşık bir sa-
at süreyle görüştü. Çırağan Kempinski
Oteli'nde gerçekleşen görüşmeye, Ece-
vit, Dışişleri Bakanı Ismail Cem ile gel-
di. Ispanya ve Türkiye'nin uzun yıllar-
dır terorizmden büyük sıkıntılar çektik-
lerini vurgulayan Ecevit, ABD'deki son
eylem karşısında iki ülkenin deneyim-
lerinin önem taşıdığıriı belirtti. "Dün-
yanm neresinde mevdana gelirse gelsin,
bir terörist eylemin hiçbir şekilde haklı
olamayacağına inanıyoruz" diyen konuk
Başbakan da, tüm ülkelere, üzerlerine dü-
şen tüm vazifeyi ve tüm gereklerini ye-
rine getirmeleri konusunda çağn yaptı.
Basınm sadece üç soru sormasına izin
verilen toplantıda, Ecevit, ABD Başka-
nı Bush'un "Haçh Seferi" benzetmesi-
nin yanlış anlaşıldığını söyledi.
Desteğin sının
Ecevit, "Terörün dinlere göre aynmı
yoktur. Terör terördür. Ortak mücade-
k gerekü" dedi. Aznar da soruyu "Te-
rorizmle mücadele edilecektir ve yenile-
cektir" diye yanıtladı. "ABD'ye verile-
cek desteğin sınuiannın" sorulduğu bir
başka soruya ise Ecevit, "Her iki ülke,
demokrasi ilkekrinden en küçük bir sap-
ma yapmaksızın terorizmle mücadele
ettiler. ABD' de her bakundan demok-
ratiktir. Bu konuda kaygı duymaya ge-
rekyok" diye konuştu. Aznar da konuş-
masında şunlan vurguladı: "Bukonuda
uluslararası konsorsiyum geüştirilmesi-
nin yararhoiacağmı düşünüyorum. Unu-
tulmaması gereken bunlann terörist fa-
aüyetler olduğu ve mutlaka vanrtlanma-
sı gcrekuğL Terorizm dün> anın düşma-
rudır. Bazılanmız bunu uzun süredir söy-
lüyordu. Bugün trajik olarak kanrtlandL
Dünya, umanm bundan ders çıkanr."
İki başbakan ortak bildirilerinde sal-
dmyı kınadılar. Bildiride, "Hiçbir şeyte-
rörist faaliyetieri haklı çıkaramaz. Tür-
kiye ve tspama, nereden geldiği ve ktaıe
yöneküği önemsenmeksizin. dünyanuı
her taranndaki her tür terörist e>lemle-
ri reddetmekte ve terorizme ait kaynak-
lann ve kutsal yerierin yok edilmesi için
işbirliği çağnsı yapmaktadır. Her iki ül-
ke de 12 Eylül 2001'de NATO'nun aldı-
ğı karara heryönüyle uyacaklannı yine-
lemektedb*" denildi.
ABD'de, Müslümanlara ve Araplara yönelik saldınlar endişe veriyor
Korkudan']
takmaya başladılar
Dış Haberier Servisi -
ABD'yi sarsan terörist
saldmlann ardından, ül-
kede milliyetçilik duygu-
lannın arttığı gözleniıken
Müslümanlara ve Arap
kökenlilere yönelik sal-
dınlann artması da endi-
şelere yol açıyor.
Bir Sih'in önceki gün,
"Ortadoğulu bir kişiye
benzetilerek" öldürülme-
sinin ardından birçok
Sih'in de saldınlara maruz
kaldığı belirtiliyor.
New York'ta yaşayan
Güney Afrika kökenli
Hindubir kadın, saldınlar-
dan korktuğu için, ucun-
da haç olan bir kolye tak-
maya başladığını söylü-
yor. 26 yaşındaki Kams-
hana Singh, Johannes-
burg'da yayımlanan The
Star gazetesine yaptığı
açıklamada, kendisini
Arap veya Müslûman sa-
nan ABD'lilerin sözlü ta-
cizlerine uğTadığını, bu
yüzden haç takmaya baş-
ladığını kaydetti.
Au-pair olarak çalışan
Singh, "Bir keresinde
gençler bana şöyle bağu*-
dı: Biz ülkenin kapüannı
size açıyoruz. Bunun kar-
şıhğında siz ne yapıyorsu-
nuzî." Singh. kütüphane-
ye gittiği bir başka seferin-
de de oradaki gençler ta-
rafindan "köktendinci"
olmakla suçlanmış. Singh,
eve dönüş yolunda kendi-
sine yapılan son tacizin
ardından karakola gide-
rek durumu anlatmış.
Patronu verdi
Polis de Müslümanlara
yönelik saldınlann arttı-
ğını doğruluyor. Singh'e
göre, "NewYorkÜniver-
sitesi'ndekiMüslûman öğ-
rendler, evlerinden a>xü-
maya korkuyorlar. Çün-
kü insanlar çok düşman-
ca davranıyor." Singh'e,
boynundaki haçı da ko-
runması amacıyla patro-
nu vermiş.
ACIPAYLAŞBLIYOR - ABD'de farkh dinlerden, farklı uidardan
insanlar terörü ajıu acıyla lanetnyorlar. (Fotoğraf: REUTERS)
174 yıl sürdü
Seferler
amacına
ulaşamadı
tstanbul Haber Servisi - Haçh
Seferleri, 1096-1270 yıllan
arasında Batılı Hıristiyanlann,
Kudüs ve diğer kutsal yerleri
Müslümanlann elinden almak
amacıyla düzenledikleri sekiz
askeri dini seferdir.
Haçlı Seferleri bir anlamda
Akdeniz havzasının yansuıın
400 yılda Müslümanlann eline
geçmesine Huistiyan
dünyasmın tepkisidir. Dini
duygular, Doğu ülkelerinin
zenginliği ve ekonomik
durumu ile Bizans'ın
Avrupalılan Türkler aleyhine
kışkırtması, Haçh Seferleri'nin
genel nedenleri arasnıdadır.
174 yıl süren Haçlı Seferleri
sonucunda her iki taraftan da
yüzbinlerce insan öldü.
Çekilen büyük sıkıntılara
rağmen bu seferler amacına
ulaşamadı. Dini açıdan bu
durum papalann ve kilisenin
otoritesinin sarsılmasına neden
oldu. Bu savaşlarda,
Hıristiyanlarla Müslümanlar
birbirlerini daha yakmdan
tanıma firsatı buldular. Siyasi
açıdan bu seferler Doğu ve
Yunan'da Latin devletlerinin
doğmasma neden oldu. Haçlı
Seferleri, Avrupalılar için
ekonomik açıdan kazançlı
olurken islam dünyası,
özellikle de Türkler için son
derece zararlı oldu. O dönemde
Anadolu'nun fethini
tamamlayarak Avrupa'ya
geçmek emelüıde olan
Türklerin bu arzulan iki yüzyıl
kadar geri kaldı. Avrupalılar
ise kültür ve medeniyet
yönünden çok ileride olan
Müslümanlardan sanat ve
teknik alanda birçok
icat ve keşifleri
öğrendiler ve ülkelerine
götürdüler.
Camilere saldırı
Öfke
Avrupa'ya
sıçradı
Dış Haberier Servisi - New
York ve VVashington'daki
saldınlann ardından ABD'de
yükselen Müslûman ve Arap
karşıtı duygular Avrupa'ya da
sıçradı. Hollanda'nın
Nijmegen kentinde, Müslûman
çocuklann çoğunlukta
olduklan bir ilkokul önceki
gün kundaklandı. Çoğunlukla
Faslı ailelerin çocuklannın
devam ettiği "Abibakr"
ilkokulunda önceki gün
kundaklama sonucu çıkan
yangında iki sınıf tamamen
yanarken diğer üç sınıf büyük
ölçüde zarar
gördü.Danimarka'da polis,
Kopenhag'daki bir camiye
molotofkokteylli atmayı
planlayan bir kişiyi yakaladı.
Extra Bladet gazetesi de hafta
sonu Kürtlere ait bir pizza
dükkânına düzenlenen taşlı
saldında camlann kuıldığını
duyurdu.
Polonya'nın Gdansk kentinde
bir camiye hafta sonunda taşlı
saldın yapıldığı bildirildi.