18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÛL 2001 SALJ SAVAŞ KORKUSU CiıeSttojjoıfcSinus 'ayorum yapan Gordon 'agöre terörü beslemenin bedeliağır olacak: ABDgözdağı verecekÇeviri Servisi - ABD Başkanı GeorgeW. Bush ve kurmayları ge- çen salı ülkeyi sarsarak binlerce kişinin ölümüne neden olan inti- har saldınlanna "yanıt vermeyi" planlarken öncelikli hedef olarak Afganistan'daki Taleban yöneti- mini gösteriyorlar. ABD'nin yıl- lardır başma ödül koyduğu Usame bin Ladin'i sakladığına inandık- lan Afganistan'ın Suudi kökenli teröristi teslim etmemesi halinde bu ülkeye geniş çaplı bir askeri saldın düzenlemekten kaçınma- yacaklannı ifade ediyorlar. New York Times gazetesi için yeni savaşı ve boyutunu inceleyen askeri uzman Michaei Gordon'a göre Taleban 'ı teröre verdiği des- tek için cezalandırmayı ve Afga- • Askeri uzman Gordon'a göre ABD teröristlerin ağını yok etmek istiyor. Ancak, teröristlerin bulunması zor olduğu için, özellikle onlan koruyan hükümetlerin üzerinde duruluyor. Yazıda, Bush yönetimi teröre destek çıkanlar listesindeki bütün ülkelere -îran, Irak, Suriye, Sudan, Libya, Küba ve Kuzey Kore- saldırmayı planlamadığına dikkat çekiliyor. nistan'daki kontrolünü sarsmayı hedefleyen ABD, sadece ülkede- ki terorizm ağını yok etmek iste- miyor, aynı zamanda ABD'nin düşmanlannı besleyen başka ül- kelere de bunun bedelinin ağır ol- duğunu göstererek gözdağı ver- meyi amaçlıyor. Yayımlanan ana- lize göre ABD'nin seçeneklerin- den biri Taleban'ın düşmanı olan ülkedeki muhalif gruplarla aynı safta yer alarak Afganistan'daki si- vil savaşa müdahale etmek. Bunu yaparken de başta Pakistan olmak üzere Taleban ve Usame bin La- din'e maddi destek verenlerin musluklannı kapatmalan konu- sunda baskı yapmak. Kara harekâtı Amerikan istihbaratınm verile- ri bomba saldınsı bekleyen Tale- ban ve Bin Ladin'in adamlan Af- ganistan'daki ûslerini boşalttığını gösteriyor. Gordon, kara harekâ- tıyla Sovyetlerin yaptığı gibi bin- lerce askerle işgal yoluna gidilme- sinin ise ABD'nin îslam dünya- sının büyük bölümüyle ters düş- mesine neden olacağını savunu- yor. Yazıya göre, yönetim, hava ve kara kuvvetlerini birlikte kullana- cağı bir plan düşünüyor. Ancak, Amerikan üslerinden uzak olan Afganistan'a böyle bü- yük bir saldın öncesinde Penta- gon'un kuvvetlerini yerleştirmek için zamana gereksinimi var. Bush %£ THE INPEPENDENT Belirsiz bir çaüşmaya gîdiyoruz • Amerikalılann öfkesi anlaşılır. Ancak liderlerinin kullandıklan sözler, öfkeden çok daha iddialı. Geleceğe ilişkin korkuysa, yaşanan büyük acıyı daha da arttınyor. Dış Haberler Servisi - Hiç kimse terörist saldırılann ardından ABD'den gelen dehşet dolu öyküler, kahramanlık, fedakârlık öyküleri karşısında kayıtsız kalamaz. Kaçınlan uçaktan cep telefonuyla kansını arayıp teröristlerle mücadele edeceğini söyleyen yolcu, ölümle yüz yüze gelen insanlann cesaretlerinin, aşk, şefkat ve arkadaşlık duygulannın en iyi göstergeleriydi. Geleceğe ilişkin korkuysa, yaşanan büyük acıyı daha da arttınyor. Afganistan ve Irak en olası hedefler olarak görülseler de şimdiye kadar tam olarak tanımlanamayan bir düşmana karşı sonu belirsiz bir çahşmaya sürüklendiğimiz hissine kapıhyoruz. Amerikalılann öfkesi anlaşılır. Ancak liderlerinin kullandıklan sözler, öfkeden çok daha iddialı. Birçok Amerikalmın sadece öfkelerini değil acılannı da anlatmalan, bana 20 yıl önce ABD'ye ilk ziyaretimde yaptığım görüşmeleri anımsatıyor. Ülkeyi gezerken, Tahran'daki ABD Büyükelçiliği'nde tutulan rehinelerin yakınlanyla yaptığım röportajlarda tekrar tekrar karşılaştığım şu gerçek nefesimi kesmişti: Dış dünyaya karşı cehalet. Bir ABD denizcisinin babası, oğlu hakkında konuşurken. "İranhlar bunu benim afleme neden yapülar? Biz onlara dünyadaki en iyi tekfon sistemini vernüştik" diyordu. Hoşgörüsüz rejimler Kendisine, ABD'nin, karşıtlannı öldüren ve de işkence yapan Şah'ı desteklemesi hakkında ne bildiğini sorduğumda, Ortadoğu veya kendi hükümetinin buradaki rolü hakkında hiçbir şey biknediği ortaya çıkmıştı. Orta sınıf insanlar, (buna, gelişmekte olan ülkelerde rastlayabileceğiniz türden yoksulluk içinde yaşayan milyonlarca beyazı, siyahı ve Hispanikleri dahil etmiyorum) zengin kentlerde yaşıyorlar. Banşa, hukuka ve demokrasiye olan inançlan, ditıi inançlan kadar samimi. Hoşgörüsüz rejimlerle dolu dünyada, bu kişiler kendilerini özgürlüğün ışığı olarak görüyorlar. Başkan George W. Bush bu yüzden geçen hafta özgürlüğün kendisinin saldınya ugradığını söylemişti. Birçok Filistiniinin, Şililınin, Guetemalalının, Ruandalınm ve Endonezyalının -bu liste uzayıp gidebilir- onlarca yıldır yaşadığı işgal, işkence, sürgün ve iç savaşın. bu ülkelerdeki ölüm mangalannın altında, ABD'nin acımasız bir biçimde kendi askeri ve ekonomik çıkarlarmm peşinden gitmesi yatıyor. Geçen hafta yaşanan korkunç olaylardan sonra tüm bunlan yazmak hiç kolay değil. Ancak terörist saldınlann ardında yatan nedenleri anlamak, onlann yaptıklanna gerekçe göstermek değüdir. Ingiliz hükümetinin, îrlanda kaynakh terorizmin askeri değil siyasi bir sorun olduğunu görmesi gibi, ABD'nin de güvenliğini sağlamak için terörün nedenlerini gündeme getirmesi gerekir. Ancak ABD yönetiminin bunu yaptığına dair fazla bir kanıt yok. Bu yüzden de NATO'nun Başkan'a verdiği destek ahlaki açıdan yanlıştır. Eğer özgûrlük ve demokrasinin uzun vadede savunulması gerekiyorsa, bu sadece hukukla olabilir. Suçlulan yakalayın, evet ama bir de kanunlarla yargılamayı deneyin. Onlan, misillemelerle öldünneyin. HÜZÜN BİTMEDİ Amerika'va yapılan terörist saldınnın üzerinden bir hafta geçti. Olayın etkisi ül- keler arasında sürüyor. Ama bu yakmlannı kaybeden insanlann acısını dindirmiyor. (REUTERS) yönetimi ise böyle bir saldınnın dünya kamuoyunun yaşadığı şok ve ölenlere üzüntüsünün dorukta olduğu zaman, kısaca sıcağı sıca- ğma yapıhnasının siyasi anlamda işlerini kolaylaştıracağının da bi- lincinde. Gordon'a göre ABD'nin ne yapmak istediği belli. Terörist- lerin ağını yok etmek istiyor. An- cak, teröristlerin bulunması zor ol- duğu için ABD, özellikle onlan koruyan hükümetlerin üzerinde duruyor. Gordon bu teze kanıt olarak da Başkan Yardımcısı Dick Che- ney'nin şu sözlerine yer veriyor: "Usame bin Ladin'in şu anda Afganistan'da olduğundan bile emin değiliz. Tcröristleri bulmak zor olabilir, ancak onlan koruyan hükümetleri bulmak çok kolay." Savunma Bakanı Donald Rums- feld ise teröristlerin savaş açılacak ordulan ve kaybetmekten korka- caklan değerli varlıklanrun bulun- duğu başkentleri olmadığmı söy- lüyor. Gordon, Afganistan gibi yoksul bir ülkede bu tür fazla de- ğerli varlığın bulunmadığım, an- cak, her şeye rağmen, ülkede he- def yapılacak üsler, emniyet birim- lerinin merkezlerinin olduğuna dikkat çekiyor. 'Düşmammın düşmanı' Yazıda, Bush yönetimi teröre destek çıkanlar listesindeki bütün ülkelere -Iran,Irak, Suriye, Sudan, Libya, Küba ve Kuzey Kore- sal- dırmayı planlamadığına, Che- ney'nın Irak'ınsaldınlarlabiriliş- kisi olduğuna yönelik işaret ol- madığını açıkladığına da dikkat çekiliyor. Bazı yetkililerin Taleban'ın düşmanı olan Iran ile "Düşmanı- mın düşmanı benim dostumdur" ilkesiyle işbirliği yapmaktan çe- kinmeyeceklerini söyledüderi ha- rırlatıhyor. Gordon, sonuç olarak, Bush yö- netiminin birkaç hava saldınsıyla dünyaya yayılmış bir terör ağının sonunun getirilemeyeceğini bildi- ğini ve yıllarca sürecek bir savaş- tan bahsedildiğini vurguluyor. Ve Cheney'nin, "Sanıyorum bu ABD'nin yakın gelecekte uzun sü- re karşı karşıya olacağı bir savaşın başlangtcı" sözlerini bu görüşe ka- mt olarak gösteriyor. Yunanistan, Ankara'nmjeostratejik öneminin artmasından korkuyor Tiirkîye'nîn yeni rolü • ABD'nin Ortadoğu ve Afganistan'da suçlulan araması ve gün ışığına çıkan savaş senaryolan, Türkiye'nin soğuk savaş sırasuıdaki güçlü konumunun yine ön plana çıkmasına yol açacak. NİKOSMELETtS- ABD'ye karşı yapılan saldın- nın meydana getirdiği yeni koşul- larve Washington' ın ''teröre kar- şı savaşın" başını çekme karan, Atına'da kaygılar doğmasına yol açıyor. Atina gerek bölgede doğa- cak yeni dengelerden gerekse de Türkiye'ninjeostratejik öneminin artmasından kaygı duyuyor. ABD'nin Ortadoğu ve Afga- nistan'da suçlulan aranıası ve gün ışığına çıkan savaş senaryolan, Türkiye'nin soğuk savaş sırasuı- daki güçlü konumunun yine ön plana çıkmasına yol açacak. So- ğuk savaş döneminde Batı için Türkiye, Varşova Paktı'na karşı güçlü bir müttefik iken bugün îs- lam köktendinciliğine bağlı olan uluslararası teröre karşı güçlü bir müttefik sayılmaktadır. Teröre çanak tutmakta suçlanan 5 ülkeden üçünün (Iran, Irak, Su- riye, Sudan ve Libya) Türkiye ile sınırlannın olması, aynca NATO içinde Afganistan'a en yakın ül- kenin Türkiye'nin olması nede- niyle ABD'nin uluslararası terö- re karşı büyük darbe indirmesi yolunda hazırladığı planlarda ba- şanh olması için Türkiye'nin yar- dımına büyük ihtiyacı olacakur. Tabii ki bu gelişmeler Yunanis- tan'ın dış politıka planlannı da et- kilemektedir. Gerçi bu aşamada The Economist dergisinden alınmışür. ABD'nin hazırlamakta olduğu yeni güvenlik sisteminin ne oldu- ğu bilınmiyor, ancak Atina'daki yetkililer Yunan dış politikasuu her halükârda etkileyeceğini dü- şünüyorlar. Biryandan Türkiye'ninjeostra- tejik öneminin artması, diğer yan- dan güvenlik konusunda NA- TO'nun ABD'nin önüne geçme- si, Türk-Yunan üişkilerinı ve Kıb- ns konusunu AB-Türkiye sorunu haline getirmek isteyen Yunanis- tan'ın işini zorlaşuracaktır kuşku- suz. Yunanistan, Helsinki AB zir- vesinde AB-Türkiye ilişkilerinin gelişmesinin Kıbns konusuna bağlamasını ve Türkiye'nin Ege'deki taleplerinden vazgeçme- sini başarmıştı. Türkiye bu gelişmelerden son- ra kendisinı köşeye sıkışmış bul- du. Çünkü Türkiye gerek Türk- Yunan ilişkileri ve gerekse Kıbns, insan haklan ve azınlık haklan konulannda adımlar atması için yoğun baskı altına alınmıştı. Şimdi Türkiye'nin ABD'nin en önemli müttefıki konumuna gel- mesi, kuşkusuz Türkiye'ye yöne- lik baskılann azalmasına ve AB- Türkiye yakınlaşmasına kötü gözle bakan askeri-siyasi yöneti- min daha da güçlenmesine yol açacaktır. Aynca ABD'nin başla- tacağı "cihafta NATO'nun bö- lünmez bir cephe olması zorunlu- luğu olduğundan, ABD'nin (NA- TO'nun olası operasyonlarda da- ha başanlı olması amacıyla) Ege ve Kıbns konulannda uygulaya- cağı politikayı yeniden gözden geçirmesine yol açacaktır. Öte yandan şu anda tarihınde en büyük ekonomik bunalımı ya- şayan Türkiye kaderine bırakıla- maz. Bu da son gelişmelerden sonra artık Türkiye'nin çok daha kolay bir şekilde uluslararası eko- nomik kurumlardan kredıler ala- bıleceği anlamına gelıyor. Meydana gelen bu yeni koşul- larla Türkiye, ABD'nın en sadık müttefiki olduğunu gösterme fir- satını elde edecektir. Öte yandan Türkiye'nin NATO üyesi ve AB'ye aday ülke olan tek Müslü- man ülke olması, Arap ülkeleriy- le ilişkilerinin iyi olması ve Islam Konferansı'nın bir üyesi olması, ABD'nin Türkiye'ye önem ver- mesi için ek bir unsur teşkil edi- yor. Ancak bütün bunlara rağmen ABD'nin başlatacağı "cihafta Türkiye'nin yeni rolünün yalnız- ca olumlu taraflan yoktur. Mese- la Türkiye ile Irak arasında son dönemde ticari ilişkilerin geliş- mesi yönünde büyük çabalar har- candığından, Türk yetkililer Irak'ı bombalama gibi birtalimatla kar- şı karşıya kalmaktan kaygı duyu- yorlardır. Aynca ABD'nin planladığı sa- vaş tamamen bir dın savaşına dö- nüşürse, Türkiye. tüm Arap dün- yasını karşısına alacaktır. Meyda- na gelen yeni koşullar çerçevesin- de NATO'nun güvenlik rolünün ön plana çıkması, AB savunması planlannı güçsüz bir hale soku- yor ve aynca AB'nin itibannı da sarsıyor. Bu da Yunanistan için olumsuz bir gelişme sayılır. Çün- kü NATO'da Türkiye'nin veto kullanma hakkı vardır, oysa Yuna- nistan AB'de veto hakkına sahip- tir. Türkiye AB'ye aday ülke ol- duğundan böyle bir hakka sahıp değüdir. Yunanlı yetkililer, ABD'ye ya- pılan terör saldınsının sorumlu- lannın kısa zamanda bulunmala- nnı, cezalandınlmalannı ve ola- yın kısa zamanda kapanmasını te- menni etmektedırler. Bu şekilde yapılan uzun vadelı planlann et- kilenmeyeceğine inanıyorlar. An- cak aynı çevreler, Yunan çıkarla- n açısından zor bir dönemde bu- lunduğumuzu da kabul ediyorlar. •Ethnos gazetesiyazart SALI ORHAN BURSALI Ganimet Beklentisi Türkiye'nin beynini ve organlannı kansergibi tutan kj- sa yoldan köşeyi dönme düşüncesi ve merakı, şimdi, yanı başımızda yeni bir savaşın büyük alanlan tırtuştur- ma olasılığının ortaya çıkmasıyla, iyice ve yeniden gün ışjğına çıktı. "Yann bugün olmayacak", "Yine kaçtnyomz" ve "Ye- ni bir dünya kuruluyor" sloganlanyla, bu doğan yeni fır- sattan Türkiye'nin yarartanmas), öncü konumayükseJ- mesi, böylece ekonomik getirilere ulaşması ve köşeyi dönmesi düşüncesi işleniyor... Yani, savaşıyoruz, galipler arasında oluyoruz ve ga- nimet payiaşımına da ortak oluyoruz... Bu, köşeyi kısa yoldan dönme düşüncesinin nasıl kemiklerimize kadar işlediğinin çok tipik bir ömeği... Üreterek, yeni bir ekonomik ve siyasal yönetim kav- ramıyla Türkiye'nin yükselebıleceğine, derienip topar- lanabileceğine ilişkin plansızlığın, düşüncesizliğin ve inançsızlığın tipik bir ömeği... Acaba, öyle mi? Yani kurulan savaş borsası'nda, risk alıp oynarsak, mityarder olup köşeyi mi döneceğiz? Evet diyor, bazı köşe yazan "stratejistler... Ve bu yeni dönemde, savaşta Türkiye'ye önderlik edecek siyasal lideıiiğin eksıktiğini vurguluyorlar... Ba- zılan, gel de Özal'ı arama, demeye vardınyor... Bu liderlik de tamam olsa, Türkiye, kredibilitesi ve saygınlığı tepede, modem bir ülke olacak! ••• Bunlann hepsi muğlak sözler ve düşünceler. Ortada bölüşülecek mal nedir? Somut konuşalım... Türkiye savaşa girerse, hatta en önde girerse, öme- ğin nereden 100 milyar dolar Merkez Bankası kasası- na akacak, ekonomi nasıl düzlüğe çıkacak ve üreten bir ülke olacak? Şomut düşünelim... Üçüncü Dünya Savaşı mı gündemde ve sonunda ye- ni bir bölüşüm mü olacak? Amenka'nın savaş kavramının içeriği, cephesi nedir? Amerika bütün bölgeye karşı topyekûn bir savaşı gö- ze mi aldı? Amerika, zor bir coğrafyaya sahip ve gerilla savaşn na alışmış Afganistan'da. büyük kayıplar vereceği çok açık olan kara savaşını göze alabilır mi? Yoksa, bölgede atom bombası veya ona yakın silah- lar kullanmayı mı düşünüyor? Afganistan'ın yanı sıra, ömeğin Iran da, Irak da.. ya- pılan yeniden düzenlenecek ülkeler arasında mı? Savaşın cephesi, hedefleri nedir? Bu savaş sonunda, köşeyi dönmek için örneğin Türkiye'nin ganimetine bazı petrol kuyulan mı düşe- cek? Yoksa, Amerikan Kongresi, Başkanlan Bush a ver- diği 40 milyar dolar gibi, Türkiye'ye de bir 40 veya 100 milyarlık açık çek mi verecek? Savaş üzenne düşünce üretenler, lütfen bu konulara açıklık getirsinler, ki millet takkesini önüne koyup dü- şünsün!... Yoksa, hayal taciriiği ile varacağımız yer, Özal'ın Kör- fez Savaşı taciriiğinin sonudur. Orada, en az 50 milyar dolartık bir zenginlik kaybet- miş ve azmış bir terör kazanmıştık! • • • Bu savaş, öncelikleABD'nin ve yanı sıra Ingittere'nin savaşıdır. Karşı terörün bu noktalara tırmanmasında, öncelikle bölgedeki egemeç polıtikalar sorumludur. ABD'nin, Afganistan'ın ötesınde, varsa eğer, bölge- yi yeniden düzenleme planlanna kimse kayrtstz şartsız destek veremez... Herkes, bu egemen güçlerin nihai planlannı tam gö- recek, amaçlannı tam bilecek ve ona göre tavır alacak- tır. Burada, ulusal çıkartar birinci plandadır. Türkıye'yi daha da zayıflatacak ve ülke halkını daha da yoksullaştıracak bir gınşimde yer alamayız. Türkiye, cephesi büyük bir olaya, ancak, sorumluluk- lan çerçevesınde, onlan da mınimalize ederek, zorun- lu olarak katılabılir. Savaşla da köktendinciliğe mutlaka büyük darbe vu- rulabilir, ancak kökünün kazınabileceğini sanmak saf- dilliktir. Köktendinciliği yok edecek olan, • Ortadoğu sorununun hakkaniyetle çözülmesidir; • En ilkel düşünceleri ve dolayısıyla köktendinciliği besleyen büyük düşmanlıklann yok edilmesidir; • Modern uretim ilişkilerinin egemen olmasıdır; • Ülkelerin modemleşmesine ve kalkınmasına ciddi yardımlar ve katkılar, dayanışmadır; • Ve ülke nüfuslannın okullaşma oranlannın yüzde, 1-2'lerden 10'lara doğru yükselmesidir... • • • Hayal taciriiğini bırakalım, somut düşünelim ve ger- çeklerie yüzleşelim! [email protected] Alman basını Hııkıık devleti ve ABD tarbşmaları FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) - Alman basını, saldınla- nn ardından yayımladı- ğı yorumlarda, soğuk- kanlı ve iyi düşünülmüş tepkilerle hareket edil- mesi yönünde görüşlere yer verdi. Merkez ve sol liberal eğilünli basın ya- yın organlan, hukuk devleti ilkelerine sahip çıkıhnası gerektiğini vurguladılar. Muhafazakâr gazete- lerden "Die VVelt", "Sı- nırh Dayauşma" başh- ğı altında yayımladığı bir yorumda, Ahnan- ya'nın ABD'ye muhte- mel bir savaş desteğinin sınırsız olup olamayaca- ğının tartışıldığını ve ge- rek koalisyonda gerekse koalısyonu oluşturan Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller'de farklı gö- rüşlerin bulunduğunu anımsattı. Gazete, Cum- hurbaşkanı Johannes Rau'nun "Amerika yal- nız kalmayacakür" di- yerek Almanya'nın ge- nel tutumunu ortaya koyduğunu belirtti. Süddeutsche Zeitung, Peter Münch imzalı yo- rumunda, terörün yeni bir boyuta nrmandığının altını çizerek, terörün bir amaç haline geldiği- ni belirtti. Liberal sol eğilimli Frankfurter Rundschau, "Çeresizlerin Süahı" başlıkh ve Astrid Höbc- her imzah başyazısında, siyaset adamlannın üst üste yaptklan açıklama- larda yaratılan ortamuı endişelere neden olabi- leceğine dikkat çekti: Terör eylemleri, ko- nuşulmanuş hiçbir şey vehiç kimse bırakmıjür. Ancak hukuld dönüşü- mün bir düzenleyici yö- nethne gereksinimi var. Cnlü Alman Sosyal De- mokraüCarlo Schmidt, bir Tamanlar, uluslara- rası hukuku, 'tam çare- sizlerin yegâne etkili si- lahı' olaraktanımlamış- ü.Bu silahın' kullanma kılavuzu kesinlikk geri- de kalan tek dünya gü- cünün efande buhınma- mabdır, buna izin verile- mez".
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle