16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MAYIS 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mengü ErteTe saygı • Haber Merkezi - Mimar Sinan Üniversitesi Grafik Bölümü'nün düzenlediği etkinîikler çerçevesinde geçen yıl mart aymda kaybettiğimiz ünlü grafik sanatçısı Mengü Ertel de aruldı. Üniversitenin Oditoryum Salonu'nda Mengü Ertel için yapılan anma etkjnlığınde Ertel'in özgeçmişi okunduktan sonra Grafik Bölümü öğretim elemanı Melis Tuncay'ın hazırladığı gösterime geçildi. Tuncay'ın gösteriminde Ertel'in hazırladığı afiş ve grafik tasanmlan ızlendi. Çağlar'm ifadesi ahnacak • İstanbul Haber Servisi - Şişlı Cumhunyet Savcılığı'nca. Nergis Holding ile bünyesindeki şirketlere yönelik "Dağ Operasyonu" adı altında yürütülen naylon fatura ve hayali ihracat olaylanna ılişkın soruşturma kapsamında eski bakan Cavit Çağlar"uı da ifadesi ahnacak. KtştaMar kitapokhı• Haber Merkezi - Uğradığı bombalı suikast sonucu yaşamını yitiren gazetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı ile trafik' kazasında ölen eşi Nilgün Kışlalf nın yaşamöyküsü bir kitaba onu.oldu. Anadolu Ajansı ruksefremsircisi ve Kışlahlar'ın damadı Sıtkı Uluçun, Kışlalı ve eşinin yaşamöykülenni ele aldığı, "tki Türk'ûn Ölümü" adını verdiği kitabı, gelecek hafta piyasaya çıkacak. Tüpkgencinin • V>ASHINGTON(AA)- ABD'nin Georgıa Tech Üniversitesi'nde doktora öğrenimi gören Tiirk genci llkay Yavrucuk, NASA, Sıkorsky Aircraft ve American Helicopter Socıetynin sponsorluğunda düzenlenen, Mars'a gıdecek insansız uzay aracı projesiyle birinciiik kazandı. Fatura yatrmaya gitti, dönmedi • İstanbul Haber Servisi - Sefaköy'de elektrik faturasını yatırmak için evden aynlan Hakan Demir adlı genç kayboldu. Hakan Demir" in hayatından endişe duyduklarını belirten ailesi, oğullanndan bir haftadır haber alamadıklannı belirtti. Demir" i görenlerin (0212 541 01 12)numarah telefona haber vermeleri istendi. İnsan kopyalanabilir' • İstanbul Haber Servisi - IÜ Veteriner Fakültesi'run düzenlediği "3. Ulusal V'eteriner Hekimhği Öğrencileri Araştırma Kongresi"nde "GENOM Projesi"' ele ahndı. Prof. Dr. Tuncay AJtıtğ. kopyalamarun insanlarda başanlı ohnaması için bholojik hiçbır neden bulunmadığını belirtti. Yannki Italyan seçimlerinde beklenmedik bir sürpriz olmazsa başbakan olacak Berlusconi:'Az Sonraî..'NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA-Malipolise, yargıya rüşvet, şirket hesaplannda sahtekârlık, kara para aklamak, mafyayla işbirliği, ver- gi kaçakçılığı. yasadışı parti finansma- nı, rekabet yasalannı ihlal... Hakkında öne sürülen iddialar ve bir- biri ardına açılan davalar böyle. Içlerin- den bazılan zamanaşımına uğramış... Kimi sürüyor. Italya'nın "müstakbel başbakan ada- yı" SUvio Berlusconi"nın özgeçmişi bu. Yannki Italyan seçimlerinden bek- lenmedik bir sürpriz çıkmazsa Çiz- me'nin en zengin işadamı ve en güçlü medya patronu Silvio Berlusconi baş- bakan olacak. "Kaçımlmaz son" gö- züyle bakılan Berlusconi zaferine doğ- ru bir geri sayım içine giren ülkeyi Av- rupa dehşetle kanşık bir şaşkınlıkla iz- liyor. Bu özellikler ve özgeçmişe sahip bir adamın bir Batı ülkesinde başba- kan adayı olmasına kimse bir anlam veremiyor. "Economist'', "NewsHeek", • "Kaçınılmaz son" gözüyle bakılan Berlusconi zaferine doğru bir geri sayım içine giren Italya'yı Avrupa dehşetle kanşık bir şaşkınlıkla izliyor. Özgeçmişi şaibeli bir adamın bir Batı ülkesinde başbakan adayı olmasına kimse bir anlam veremiyor. "FinancialTirnes" "ElPais", "FYank- furter Algemeine Zritung", "Le Mon- de" gibi Batı basınının en etkin yayın organları hep aym soruyu soruyor: "Nasılolur?" Çızme'deki demokrat çevrelerin kay- gısıhadsafhada. Itaryanınaydınhkyü- zünü oluşturan aydınlar imza kampan- yalanyla sahaya inmiş durumda. Um- berto Eco, Norberto Bobbio gibi ülke- nin en prestijli düşünürlen. Indro Mon- tanefli gibi duayen yazar-gazetecileri, Margberita Hack, Rita Levi Montakâ- ni gibi bilim dünyasının Nobel'li isim- leri, Roberto Benigni gibi Oscarlı yö- netmenler koro halinde hep "demokra- si eJden gJdıyor" çağnsında birleşiyor- lar. Ne var ki Berlusconi seçmeni ora- lı değil. Kılı kıpırdamıyor. Son umut kararsızlarda. Ortaya çıkan bu akıldışı tablo temelde solun dağınıklığından kaynaklanıyor. Duvann yıkıhnasınm ardından on yıldır siyasi partiler siste- mınde köklü bir deprem yaşayan ülke- de güçlü bir sol lider ve homojen bir sol yok. Kendi içinde bulunmuş birbirle- riyle hesaplaşan küçük gruplar ve hi- zipleşmeler arasında sol, Berlusconi'ye karşı ortak tavır ve kitlesel tepki çıkar- makta etkisiz kalıyor. Ideolojilerin içi boşalmış durumda. Klasik sol sağ gö- rüşler yerini acil çözüm bekleyen işsiz- lik, asayiş, yabancı düşmanlığı, yaban- cı işgücü gibi günlük sorunlara bırakı- yor. Berlusconi seçmenlerin karşısına bu sorunlara nerden, nasıl üretildiği be- Konya'da gercekteşen tatbikata kanlan Sezer, Hotanuş'ta yapdan flköğretim okulu ve halk eğitim merkezini hizmete açti. (AA) Ulusal savunma sanayii ürünleri, Karapınar'da düzenlenen tatbikatla tanıtıldı TSKsanayi ile desteklenmeü SERTAÇ EŞVSABÎT HORASAN KONYA/KARAPINAR-Kara Kuvvet- leri Komutanhğrnın yerli üreticilerle iş- birliği yaparak geliştirdiği son model si- lahlar. Konya Karapınar'da yapılan tatbi- katla tanıtıldı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye'nin bölgesinde ba- nş ve istikrann korunmasında düzerdeyi- ci rol üstlendiğini. başka uluslar için önemli bir gelişme modeli oluşturduğunu söyledi. Sezer, TBMM Başkanı Ömertz- gi, devlet bakanlan Fanık Bal, Mehmet Keçectkr, Millı Savunma Bakanı Saba- hattin Çakmakoğiu ve kuvvet komutanla- n, Konya Karapınar Hotamış mevkiinde rüzgâr erozyonuna karşı gerçekleştirilen çalışmalar İcapsamında yapılan tesisleri hizmete açtı. Karapınar atışalanında ger- çekleştirilen tatbıkatta Kara Kuvvetleri Komutanlığı'mn yerli üreticilerle geliştir- diği 122 mm.'lik bilgisayar destekli çok namlulu roketatar, kaideye monteli bilgi- sayar destekli Fırtına obüs topu ile M44T "Panter" toplan atış yaptı. ABD'den ithal edilmesine karşın millileştinne çalışma- lan kapsamında yerli mühimmat ve sılah desteğıyle donatılan Cobra'lar da atış ya- parak Sezer'i selamladılar. Sezer, yaptığı konuşmada, Hotamış'ta- ki çalışmalardan kıvanç duyduğunu be- lirtti.Türkiye'nin bölgesinde düzenleyici rol üstlendiğini, başka uluslar için önem- li bir gelişme modeli oluşturduğunu belir- ten Sezer, "Türkiyecoğrafi konumu nede- niyle ve soğuk savaş sonrasında değişen je- opotitikortamın da etk&yle çokyönlü, çok boyuthı ve değişken güveniik sorunlanyia karşı karşıyadır" diye konuştu. lirsiz popülist "sihirliçözümlerle'' çıkı- yor. Zenginlere bol keseden vergi indi- rimi, emeklilere bol keseden yüksek emekli ücreti, işsizlere iş vaat ederek hemen her kesimin ağzına bir parmak bal çalmayı başanyor ünlü medya pat- ronu. Bunu elindeki üç özel TV kana- h, gazete ve dergileri sonuna dek kul- lanarak yapıyor. Sahip olduğu medya kanallannı yo- ğun ve en usta biçimde kullanan işa- damı-lider "inandıncıhğı" değil, "göz boyamayı" seçıyor. Deterjan ya da Coca Cola satmak için TV'lerden yıl- lardır kullanılagelen a slogancıreklam teknUderinin" tıpatıp aynısını, bu kez siyasetin hizmetine sunuyor. Ünlü dü- şünür Umberto Eco, Berlusconi olgu- sunun ardındaki en büyük sırn bura- dabuluyor. "Beriusconi'ninakhnıçel- diği seçmenler liderin inandıncıhğı ile uzaktan yakından Ugili değiL Çünkü slogancı propagandanın başansı inan- dıncüıkta değil, akılda kalmasında- dır_." diyor özetle: "SUvio Berlusconi so- lun yitirdiği kiöeleri bam- başka bir biçimde avucu- na ahyor. Bugün ttalya'da bir tek kitte partisi var. O da Forza İtaKa. YıDarca özdtekvizyonlardan bes- lenmiş bir 'mass-medıa partisi' bu~" Toz pembe mesajlarla satılan "slo- gancı propaganda"nın yanı sıra, gücünü yıllar içinde yarattığı başanlı "self-made man imajın- dan" ahyor Berlusconi. Kampanyanın ilk günün- den bu yana seçmen kar- şısına mutlak zaferi ga- rantilemiş "ımızaffer başbakan" edasıyla çı- kan "patron aday" rakip tanımıyor. Bu baş döndürücü bombardıman ve etkin i- maj kampanyasının özü ana hatlanyla şu: 1. Berlusconi zengin- dir. Çahnaz. 2. Berlusconi sanayici- dir. Bürokrasi istemez. 3. Berlusconi güçlü- dür. Italya'yı da güçlü yapar. 4. Berlusconi başanh- dır. Italya'yı da başanlı yapar. 5. Berlusconi vergi vermez. Biz de verme- yiz! Uygar Batı'yı dumura uğratan "Nasıl olur" so- rusunun yanıtı böyle. Devarru "Az sonra-." Yargıtay Cumhunyet Başsavcısı, suç örgütleriyle daha etkin mücadele edilmesini istedi Kanado^u^ndan Türk9 e yasa taslağı • Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, hazırladığı yasa taslağını Bakan Türk'e verdikten sonra gazetecilerin dün koalisyon liderlerine yaptığı ziyarete ilişkin soruya "Yorum yok" yanıtını verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğ- lu, çıkar amaçh suç örgütleriyle daha etkin ve hızlı mücadele için savcı görevlendirme yetkisinin Yargıtay'a verilmesini öngören bir yasa taslağını hazırlayarak Adalet Ba- kanı Hikmet Sami Tûrk'e verdi. Kanadoğlu, dün Adalet Bakanı Türk ile görüştü. Kanadoğlu, bakanlıktan aynlırken gazetecilerin sorulan üzerine, ziyaretinin nedeninin mesleki sorunlar olduğunu be- lirtti. Koalisyon partilerinin liderlerine dün yaptığı ziyarete ilişkin sorulara ise Kana- doğlu, "Yorum yok" yanıtını verdi. Adalet Bakanı Türk ise Başsavcı'yla gö- rüşmede bazı mesleki sorunlan anlattığını ve 4422 sayıh Cıkar Amaçh Suç Örgütle- riyle Mücadele Yasasf nın uygulanmasın- dan çıkan sorunlann çözümüne ilişkin gö- rüşlerini bildirdiğini söyledi. Türk, bu tür organizasyonlarla daha et- kin, hızlı ve yasaya uygun mücadele yü- rütmek için Kanadoğlu'nun hazırladığı bir yasa taslağı çalışmasını kendisine ilettiği- ni belirtti. Taslağın, başsavcılığın soruş- turmaya ya da davaya hangi DGM savcı- lığının yetkili olduğu ve soruşturmanın hangi DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nda birleştirilmesi gerektiğine karar verme yet- kisini içerdiğini belirten Türk. bazı ülke- lerde bu tür olaylara karşı ayn bir savcılı- ğın bulunduğunu kaydetti. Türk, ülke genelinde yaygın olan bazı olaylarda tek bir makamın yetkili olmasına ve bu anlamda bir Başsavcıhk Kurumu'na gereksinim duyulduğunu belirterek bunun ileride terörle mücadeleyi de kapsayacak şekilde genişletilmesinin düşünülebilece- ğini söyledi. Türk, DGM Cumhuriyet Sav- cısı Talat Şalk ile "Beyaz Enerji" operas- yonunu yürüten Jandarma Albayı Aziz Er- gen'in Sabah gazetesine yaptığı ziyaret ve ardından yaşanan gelişmeleri "etik" açıdan değerlendirmesinin istenmesi üzerine, "Bütün hâkim ve cumhuriyet savcüannu- zm, meslek onuruna uygun şekilde davran- ması şarttu: Bu, Hâkimler ve Savcılar Ka- nunu'nun da gereğidir" dedi. Demir EnerjVnin 13 gün içinde satılmak istenmesi kuşku yarattı 1 Yıldınm' satış tartışmaya yol açtı BÜLENTSARIOĞLU ANKARA - Batan bankalann mallanyla büyük bir havuz oluştu- ran Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo- nu'nun (TMSF), Demir Enerji için açıkladığı ">Tİdınm" satış süreci tartışmaya neden oldu. BOmilyon dolarlık Yemliha Barajı ~^^— projesine sahip olan şirke- tin, 13 gün içinde sıkışık bir takvimle satıhnak istenme- si ve satış yöntemi, bazı so- ru işaretlerini gündeme ge- tirdi. Yönetimi fon tarafindan açıkladı. Gizlilik sözleşmesi, firma hesaplannın incelenmesi, yatınmcı tekliflerinin teslimi, değerlendiril- mesi ve satış sözleşmesinin imza- lanması için 13 günlük takvim ön- görüldü. Şirket, Devlet Ihale Yasası ve Özelleştirme Yasası'na bağlı olma- • TSMF'nin,'YemlihaBarajı'nın da sahibi olan Demir Enerji'yi 21 Mayıs'a kadar satmak için açıkladığı takvim ve beürlenen yontem bazı soru işaretlerini gündeme getirdi belirlenen Demirbank AŞ. 2 Mayıs 2001 tarihinde açıkladığı takvime göre, Demir Enerji Sanayi AŞ_ ile ıştiraki olan Kayseri Elektrik Ure- tim Sanayi AŞ'nin 21 Mayıs 2001 tarihine kadar satılacağını duyurdu. Vönetim, satışın "kredi borçlaruun fai/i ile büiikte üstknilmesi veya ge- ri ödenmesini" satış koşulu olarak dığından, banka yönetiminin satışı yapıp yapmamakta serbest olduğu kaydedildi. Kayseri Enerji'nin aldığı ve fi- nansman gereksinimi 130 milyon dolan bulan Yemliha Barajı, De- mirbank'ın batması üzerine yanm kalmıştı. Satış sürecine ilişkin tar- tışmalar, şu soru işaretleri üzerin- de odaklanıyor: 1. En iyi öneriyi veren \r e bunu ciddi banka referanslanna ve gü- vencelerine dayandıracak kaç rakip yanşacak? 2. Şirketlerin, barajı bitirebilecek ve işletebilecek yetenekte olup ol- madığı anştınlacak mı? Yurtdışın- daki yatınmcılar, bu kısa zamanda satışa dahil edile- bilecek mi? 3. Demirbank yönetimi- nin, yalnızca tahsil edile- meyen alacağı tahsil yolu- nu izlemesi. fon açısından bir kayba neden olmayacak mı.' 4. En iyi teklif. bu garanti ve risk- lerin altında olursa, Demirbank ara- cıhğıyla TMSF'nin kaybı söz ko- nusu olmayacak mı? 5. Satışa girmek için teminat mektubu aranmayacak mı? Şartna- me hangi aşamada hazırlanacak? Herkes ihaleye katılabilecek mı? i Yol ihalesi Bakan Aydın için suç duyurusu ANKARA (ANKA) - Ankara DGM, Bayındırlık ve Iskân Bakanı Koray Aydın hakkında Kıbns Dörtyol- Geçitkaîe yolu ihalesine fesat kanştırdığı iddiasıyla yapılan suç duyurusunu, kendi görev alanına girmediği için soruşturma açılıp açılmamasına karar verilmesi istemiyle Ankara Curnhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Ostyapı Inşaat Limitet Şirketi adına Avukat Mesut Adan, 27 Şubat'ta, 22 Aralık 2000 tarihinde ihalesi yapılmış olan 8.3 trilyon keşif bedelli Kıbns-Dörtyol-Geçitkale yolu ihalesine fesat kanştınldığı iddiasıyla Ankara DGM Başsavcıhğına suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, Bakan Koray Aydın ile birlikte Bayındırlık Bakanlığı Müsteşan Ati Heh'acı, Karayollan Genel Müdürü Dinçer "Yiğit ve bakanlık müsteşar yardımcılanyla, ihaleyi alan ve katılan tüm finnalar suçlandı. GÖRÜŞ PERİHAN ERGUN Ada Dostları Dernegi Başkanı Sait Faik'le Bupgazadası'ndayız ı Beklenen ve kurumlaşan Sait Faik'i Anma Günü'nü 23. kez 13 Mayıs 2001 Pazar günü uygulayacağiz. Yerimiz, yine onun sevgili mekânı Burgazada'da ve Müze Evi'nin önünde balkonundan Rum Ortodoks Kilisesi'ne bakarken 'Papaz Efendi'yi yazdığı yerde... öykücümüz adayta o kadar bütünleşmiş ki onun 'Birlnsanı Sevmekle BaşlarHerşey' özdeyişi Ada'nın balıkçısını, emekçisini, mavisini, yeşilini, tüm yaratık- lannı da içerir. Birbirierini seven kişilerin duygulannın tıpkı elektrik akımı gibi karşılıklı etkileşim de yarattığı düşünülürse benim ve benim gibilerin insanla doğa sevgisinin biz- lere ondan yansıdığı da olasıdır sanıyorum. Ikyazlarda Burgazada'da önce mimoza, erguvan, morsalkım, daha sonra da gül kokulan benliğimi sar- maya başlar. Bu özlemle nisan ortalannda Ada'ya ko- şanm (acil yardım yokluğu nedeniyie şimdilerde kış- lan adada oturamıyorum). Bu yıl uzun süren yağmuriu-nemli nisan ayının bir- denbire ışıldayan güneşle pınltılı bir gününde şiirsel bir ânı yaşadım. Doğduğundan beri Ada'da yaz-kış otu- ran on üç yaşındaki torunum Mahir ahalına, morumo- runa bir telaşla koşarak yanıma geldi. Komşu bahçe- de banndırdığı tavuklannı yemtemekten dönerken ya- şadıklannı anlatmaya başladı. "Bak babaanne, sakın şaka yaptyonım sanma. Şu an yaşadığım tuhafbirşey oldu. Müzenin önündekiyokuşu inerken arkamdan bi- risi 'Hişt... hişt..' dedi. Baktım, hiç kimse yoktu. Yü- rûmeye devam ettim, o ses tekrariadı. Yıne baktım, yol bomboştu. Acaba evinden bana Sait Faik mi ses- leniyordu?" Onu öptüm, olabilir dedim. Kuş veya yap- rak sesidir deyip hayal kınklığına uğratmak istemedim. O an dilimin ucuna Sart'in, Uyusam, Kendimi bir son vapurda sansam.. Peşimizde yıldızlar, . ' . »: . • Peşimizde uskur, Uyusam... (Temmuz 1942) dizeleri geldi. Bence o ölrnedi. Ada'nın her tarafın- da, teknede, çamlann altında uyuyakalmış, Kalpa- zankaya'da san deftenne dişleriyle çiğnediği, yontul- maktan küçülmüş kalemiyte çevre ve doğa tutkusu- nu bizlere anlatp duruyor. Şöyleki: 'Son Kuşlar" adlı öykü kitabında 19 hikâyesi var. Bunlann 16'sı Burgazada ve çevresiyle ilgili. Sadece iki tanesi kenti -birisi Bakırköylü boya sandığı yapıcı- sı Mercan Usta'yı, diğeri, köprü altında balık tutan adamı, üçüncüsü de bir Çerkez köyünü hikâye edi- yor. Bu defa ben onu sizlere kendi dilinden anlatacağım. 'Son Kuşlar'da doğa, çevre sevgisinı, bunlann acıma- sızca yok edilişini kırklı yıllarda şöyle anlatın "Vaktiy- le bu Ada'ya bu zamanda kuşlar uğrardı. Cıvıl ctvıl öterterdi. Küme küme, birağaçtan ötekine konarlar- dı. İki senedir gelmiyorlar." Zahire tüccan Konstantin adında bir herifin ökse- lerle acımasızca kuşlan tükettiğini "içi cız ederek" söyler.. Aynı Öyküde mühendis Ahmet Bey'in, deri tütCaîı Hollandalının evinin bahçesini bezemek için yoksul çocuklara üç beş kuruşa söktürdüğü çimenleri ve bu işi yasasızlıktan dolayı önleyemediğini acıyla belirtir. "Kuşlan boğdular, çımenlen söktüler, yollarçamur içinde kaldı. Dûnyadeğişiyordostlanm. Günün birin- de gökyüzünde, güz mevsımınde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuklar, si- zin için kötü olacak. Biz kuşlan ve yeşili çok gördük." Çok kötü oldu sevgili Sait, çok... Sen Barba Vasili ile Sivriada'ya balığa giderken, basan sisin dumanıyla ka- rayı göremeyişin korku ve telaşı içindeyken Kınalıada önünde birdenbire açılan havada "Tabiat bir Van Gogh dehasıyla önümûze çıkıvermişti... renk renk topraklan, yeşili, beyazı, kiremit, gri rengiyle sisin içi- ne büyük birpano, devasa bir Van Gogh gibi asılmış- tı. O gün Barba Vasili ile... bu tablo önünde, bir sürü sperka, hanos, iskorpit yakaladık. Sis açıldı, kapan- dı. Renkler ve şekillerbüyüdü, küçüldü..." Bu güzelliklerin, panolaşan yerini şimdi Kınalıada'da 6-7 katlı beton bınalar doldurdu. Manastınn bulundu- ğu tepenin karşısına göğü delercesine yığın halinde televizyon vericilen dikildi. Bu yetmedi, senin ve gü- zellıklen sevenlerin hayran olduğu, kartpostallara ge- çen bir çift bibto yalı evlerinin önünü hantal, upuzun deniz otobüsleri iskelesiyle perdelediler. İyi ki uykudasın. Bizler gibi gördüklerinden ölümcül duygular yaşamıyorsun. Sen gene 'Kendi Kendime' başlıklı öykünde olduğu gibi "Saaf öğleden sonra dört. Karşımda Yassı ve Sivriada. O kadar yakınlarki, biraz daha genç olsam, yanımda sevdiğım bir arka- daşım olsa, 'yüzerek gidelim mi?' dese hiç düşünme- den suya atlanm" de, ama atlayamazsın. Yalova'ya veya Bandırma'ya ulaşmak için hızla seyreden feribot İDO'nun dalgalan saniyede seni yutuverir. Biz bu kor- kular ve deniz kirliliğiyle sıcak yaz aylarında Ada'nın sığ yerlerinde bile korka korka denize girebiliyoruz. Sen gene derin uykulannda son hikâyen 'Kalinikh- fa"daki gibi "Dünyanın bütün adalannı gezeceksin, bütün sandallara bineceksin. Elinde naylondan 35'lik biroltayla deniz diplerinden balık sanıp fosfohar, ya- kamozlar, pınltılaryakalayacaksın. Balığa boş veriDü- şün Yanakimu beni. Bin yıldızın sırtına. Adalann için- de bir Burgazadası vardır. Bir sandal vardır, tam Ka- loyeros'la, Laendros'un gözüktüğü nişanda. Işte o benim. Ben, sandallariçinde birsandal, denizleriçin- de bir deniz, insanlar içinde bir insan." Evet, sen insanlar içinde bir sanat insanısın Sait Fa- ik. Bizim içimizi bu ışıklı, renkli öykülerinle aydınlattm. Çocuklanmıza da doğayı, çevreyi, insanlan, yaratı- lanlann tümünü anlat. Biz seni borçlulukJa anarak, bunu yapmaya etimiz- den geldiğince çalışıyoruz. '^Şı TAŞANLAR VE BAYRAK'A DAVA 300 mflyon bağış karşıhğı sihdı ruhsab BURSA (Cumhuri- yet) -Eski Bursa Valisi Orhan Taşanlar ile es- ki Emniyet Müdürü KemalBayrak hakkm- da, "Bağış karşıhğı si- lah ruhsaü verdikleri" iddiasıyla dava açıldı. Cumhuriyet Başsav- cılığı'nca nöbetçi ağır ceza mahkemesinde açılan davanın iddiana- mesinde, Taşanlar ile Bayrak'ın Türk Ceza Kanunu'nun 240'ıncı maddeye göre yargı- lanmalan talep edildi. Iddianamede, Bay- rak'ın, Vali Taşanlar'ın direktifiyle, "silah ta- şıma ruhsaü verilmesi takbinde bulunan kişi- lerden (bağış) veya (yardım) aidaü adı aH- nnda 2500a 500 milyon ura tutannda para ahnması'' yönünde vi- layet makamına teklif- te bulunarak onay aldı- ğı öne sürüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle