15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MAYIS 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Inönü-Karayalçm bir araya geltfi ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Bazı temaslarda bulunmak ve son kitabının imza gününe katılmak için Ankara'ya gelen Erdal Inönü, dün Murat Karayalçın ile bir araya geldi. Inönü ve Karayalçın, birlikte öğle yemeği yedfler. Yeni oluşumla ilgili sorulan yanıtsız bırakan Inönü, 17.00 ile 19.00 saatleri arasında da Migros D&R'da, "Anılar ve Düşünceler3" adlı kitabını imzaladı. Derviş, Ecevffin yerini alabilir • NEWYORK(AA)- DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, dün New York'ta Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu'na bağlı kuruluşlann temsilcileriyle yaptığı toplantıda, Kıbns Rum kesiminin AB'ye alınabileceğini söyledi. Çiller'i konuşmacı olarak konuk eden ve merkezi New York'ta bulunan "Eurasia Group" adlı düşünce kuruluşu tarafından hazırlanan bir raporda, "Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, uzun vadede Başbakan Bülent Ecevit'in yerini alabileceğı" göıüşü ortaya atıldı. Okıri duvarmda PKKyaosı • ORDU (AA) - Ordu'nun Ünye îlçesi'nde, bir ilköğretim okulunun duvanna terör örgürü PKK lehine yazı yazdıkJan iddiasıyla yaşlan 15-17 arasında değişen 6 genç gözaltına alındı. Ilçenin Gerecülü Mahallesi'nde bulunan Reşal Akkaya Ilköğretim Ökulu'nda okuyanÜ.K. (17) ile çeşitli iş kollannda çırak olarak çalışan M.E. (16), A.A.(15),M.K.(16),A.Ş. (16) veA.Ş'yle( 15) ilgili soruşrurma sürüyor. operasyonu • GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Gaziantep'te şeriatçı terör örgürü Hizbullah'a yönelik operasyonlarda, yeniden yapılanma faaliyeti içinde olduklan belirtilen 9 kişi gözaltına alındı. Sapgın ÖDP'ye katrifh • İZIVÜR (Cumhuriyet Bûrosu)-TBKP Genel Başkanı Nihat Sargın ÖDP'ye üye oldu. Sargın siyasi yasak döneminin bitmesinin ardından düşüncelerine uygun olan ÖDP'ye geçtiğini belirtirken ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras "Sayın Sargın'ın partimize katılmasını son derece önemli buluyorum" dedi. Suikastm 20. yıh • RO\IA(AA)-Papa Ikinci Jean Paul'e 13 Mayıs 1981 'de düzenlenen suikastla ilgili davaya bakan hâkimlerden Ferdinando Imposimato, eski Sovyetler Birliği'nin gizli servisi KGB ile Doğu Almanya'nm gizli servisi Stasi adına çalışan Eugene Prammaz adlı casusun, Vatikan'ın resmi yayın organı Osservatore Romano'nın içine sızdınldığını söyledi. Mehmet Ali Ağca ile takas yapılması için 1983'te kaçınldığı iddia edilen Emanuela Orlandi"nin izine hâlâ rastlanamazken, baba Orlandi, kızının gizli servisler tarafından kaçınldığını öne sürdü. DSP mületveküleri Sema Pişkinsüt ve Rıdvan Budak, lidetieriEcevü'i topa tuttıı: Ulke yolsuzlukta boğıüuyorÖZCANÖZGÜR DALAMAN - SEKA'nın MOPAK'a satılan Dalaman te- sislerinde işten atılan 498 iş- çiyle göriişen DSP Istanbul Milletvekili Rıdvan Budak ile Aydın Milletvekili Sema Piş- kinsüt genel başkan Bülent Ecevit'e veryansın etti. Önü- müzdeki günlerde özelleştirme ve işten atılan işçiler konusun- da TBMM'de bayrak açacakla- nnı belirten Budak, "Ozefleş- tirmenin işstdeştirme olmaya- cağını söyleyen Sayın Başba- kan, SEKA'yı nasıl içinize sin- dirrvorsunuz? Sizin siyaset tar- • Partisiniyalancıhk ve unutkanlıkta suçtayan Sema Pişkinsüt, DSP'nin yolsuzluklarla mücadele sözü verdiğini anımsatarak "Yolsuzlukla mücadele edeceğiz, dokunulmazlığı kaldıracağız diyegeldik, Meclis, aklanta, çitileme tesisine dönüştü. 4 Haziran 1999 Koalisyon Protokolü 'nde söylediklerimizyer aldu Hiçbiriniyapmadık"diyekonuştu. zmızda demokrasi yok" dedi. Dört yılda yolsuzluklara boğu- lan bir Türkiye yarattıklannı belirten Pişkinsüt ise "Türki- yekime ve ne için çahşıyor? Bu- nu sorduk diye bize hizip deni- lemez" diye konuştu. Selüloz-lş Sendikası Dala- man Şubesi Lokali'nde yapı- lan toplantıda konuşan sendika şube başkanı Mehmet Maden- ci, SEKA Dalaman'ın özelleş- tirilmesi sırasında özelleştir- meden sorumlu Devlet Baka- nı Yüksel Yak>va"run, işgüven- cesi konusunda şeref ve namus sözü verdiğini anımsatarak "Bu nasıl namus ve şeref sözii ise 30 Mart itibarryla işsiz kaJ- dık" dedi. Budak, "Bana, 'de- mokratik sol kültürü bilmiyor' dnoriar. Umanm işten atilan işçilere sahip çıkmak demokra- tik sol kültüre aykın değüdir" diye konuştu. Budak, konuş- masında Türk-Iş konfederas- yonunu da eleştirerek "Bun- dan sonra ne yapılabilir? Tür- kiye"de artık özeUeştirmenin iş- sizkştirme obnayacağını söyle- mek bir şey ifade etmiyor" de- di. Pişkinsüt de partisini *ya- lancdık veunutkanhkla" suçla- yarak şunlan söyledi: "Yolsuz- lukla mücadele edeceğiz,doku- nulmazlığı kaldıracağız diye gekiik. Meclis. aklama. çitileme tesisine dönüştü. 4 Haziran 1999 Koalisyon Protokohı'nde söylediklerimizin hiçbiriniyap- madık. Bunu söyledik diye hi- zip oluvomz. Protokolde iş gü- vencesine özen gösterilecek, sermaye tabana yayüacak de- nildL Hepsi unutuldu. Özefleş- tirmeden 9 milyar elde edikti, 8 mihannı masraf yapnlar. Ha- ni yeni yabnm yapacaklardı?" ABD heyeti, Ecevit'le görüşerek Bush'un mektubunım orijinalini iletti Washinglon, desteğmi yineledî ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD, ekonomik bunalımdan çıkmaya çalışan Türkiye'nin uyguladığı ekono- mik program ve Türk hükümetine deste- ğini yineledi. Füze savunma projesini an- latmaya gelen ABD Dışişleri Bakan Yar- dımcısı Marc Grossman, Başbakan Bü- lent Ecevit ile görüşerek ABD Başkanı George W. Bush' un mekrubunun orijinal metnini iletti. ABDyönetiminin Bush'un mektubunu Grossman aracılığıyla ilk kez Ecevit'e sunmayı öngördüğü. ancak Te- lekom konusunda yaşanan tıkanıklık ne- deniyle Grossman'dan iki gün önce ABD Büyükelçisi Robert Pearson aracılığıyla ilettiği öğrenildi. Grossman, Ecevit ile görüşmesinin ar- dmdan yaptığı açıklamada, Bush'un da mektubunda ilettiği gibi Washington yö- netiminin Türkiye'ye yönelik desteğinin süreceğini bildirdi. Ecevit ve Gross- man'ın görüşmesinde Türkiye-ABD iliş- kileri ve ABD Ulusal Füze Sistemi üze- rinde de duruldu. Başbakan Ecevit, Grossman'a ABD'nin desteğinden dolayı teşekkür ederken Başkan Bush ile 13 Haziran'da Brüksel'de yapılacak NATO toplantısın- da bir araya gelmekten memnun olaca- ğını kaydetti. 'IMF'nin karşılık istemesi normaT Ecevit, dün gazetecilerin sorulannı yanıtlarken hükümete IMF ve Dünya Bankası'ndan alınacak krediler nede- niyle sert eleştirilerin yapılmaya baş- landığını ve Türkiye'nin bazı uluslara- rası kuruluşlann dayatması ile karşı kar- şıya olduğu yolundaki eleştirilerin anımsatılması üzerine IMF'nin yapaca- ğı mali yardıma karşılık bazı beklenti- lerinin olmasmın doğal olduğunu ve bunda onur kıncı bir unsur bulunmadı- ğını savundu. Avrupa tnsan Haklan Mahkemesi'nin Kıbns konusunda aldığı karann anım- satılması üzerine de Ecevit, "Avrupa tn- san Haklan Mahkemesi'nin doğru bir değerlendirme v apmadıği açıknr. Kıbns ile ilgili sonınlar ashnda hukukla ilgili değil, sivasetle ilgilidir" diye konuştu. Yerel Yönetimler Hükümet tasanyı geri çekti ANKARA/tSTANBUL (Cumhuriyet)-Hükümet, ye- rel yönetimler tasansını geri çekti. Başbakan Bülent Ecevit imzasıyla Meclis'e gönderi- len yazıda açık gerekçe bildi- rilmezken "yeniden değerlen- dirmek üzere" ifadesine yer verildi. Yerel yönetimler tasansı, TBMM Başkanlığı tarafın- dan esas komisyon olarak plan ve bütçe, tali komisyon olarak da içişleri komisyonu- na gönderildi. fçişleri komis- yonu toplantısında, tasanyla ilgili esas komisyonun kendi komisyonlan olduğunu savu- nan üyeler eleştirilerde bu- lundu. Komisyonun yetkile- rine sahip çıkılması istenir- ken "Yerel yönetimler yasa ta- sansı esas komisyon olarak bi- ze gönderilene kadar başka yasa görüşmeyeceğiz T ' karan verildi. Plan ve Bütçe Komis- yonu Başkanı Metin Şahin ise tasannın kendilerinden alına- rak esas komisyon olarak içişlerine gönderilmesi iste- ğine "yetldlerimi paylaş- mam" diyerek karşı çıktı. Ellerl kelepçelendi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Bankekspres'in eskisabjbi Korkmaz Yiğjt ile ildkardeşi rutuklu bulunduklan Kuidareti Cezaevi'nden tstanbul DGM'ye getirfldi (Fotoğraf: AA) Yığitvekanleşleıinetahliye Istanbul Haber Servisi - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen Ban- kekspres'in eski sahibi KorkmazYîğit ve kar- deşlerinin de aralannda bulunduğu 26 sanı- ğın, "Teşekkül oluşturarak usulsüz kredi ver- mek suretryte bankayı 384 miiyon doiar zara- ra uğrattıklan" iddiasıyla yargılanmalanna başlandı. Korkmaz Yiğit ile kardeşleri Gür- büzve Cengjz Yiğit' in de aralannda bulundu- ğu 5 sanık ilk duruşmada tahliye edildi. Böy- lece davanın rutuklu sanığı kalmadı. Istanbul 4 No'lu DGM'deki duruşmaya ru- tuklu sanıklar Korkmaz Yiğit. Gürbüz Yiğit, Cengiz Yiğit, Metin Pariatan ve tbrabJmSüz- me ile tutuksuz yargılanan 6 sanık katıldı. Davanın diğer tutuksuz 15 sanığı duruşmaya gelmedi. Korkmaz Yiğit sorgusunda, siyasi idarenin devletin resmi organlannı yanlış yönlendirmesi nedeniyle yargılandığuıı sa- vunarak "Bankekspres'i almcaya kadar zen- gin, varlıklı ve kredibilitesi yüksek bir insan- dım. Bankayı aldıktan sonra hayaüm allak btıliak oldu" dedi. Yiğit, Bankekspres'in, TMSF'nin el koyduğu bir banka degil, 1 mil- yar liraya zorla satın aldığı bir banka olduğu- nu ifade ederek siyasi baskılar nedeniyle ban- kayı fona vermek zorunda kaldığını belirtti. Beyoğlu Adliyesi"nde yargılamrken yurtdışı- na çıkış yasağının kaldırılmasından 2 saat sonra, döneminekonomiden sorumlu Devlet Bakam Recep Onal'ın mahkemeyi arayarak tekrar çıkış yasağı çıkanbnasını istediğini be- lirten Yiğit. siyasilerin yargıya müdahalede bulunduğunu savundu. CHP ıstanbul Topuz'a karşı Ozdemir Istanbul Haber Servisi - 20 Mayıs'ta yapılacak olan CHP Istanbul 11 Kongresi için aday- lar belh oldu. CHP Genel Merkezi'nin adayı olarak ya- nşa katılacak olan Istanbul II Başkanı Ali Topuz'a karşı mu- halefet. Beşiktaş Ilçe Başka- nı Cemal Özdemir'i aday gös- terdi. SHP-CHP birleşmesin- den önce de Beşiktaş Ilçe Baş- kanı olan Özdemir, geçen ay yapılan ilçe kongresinde Bay- kalcılann kalesi olarak bili- nen Beşiktaş'ta muhalefetin adayı olarak ilçe başkanlığını kazandı. Topuz'un adayhğına karşı olan muhalif ilçelerin başkan ve temsilcileri, dün yaptıklan toplantıda aday isimleri üzerinde durdular. Il- çe başkanlannın ısranna kar- şın Nurettin Sözen adayhğı kabul etmeyince vapılan oyla- mada Beşiktaş Ilçe Başkanı Cemal Özdemir'in, Topuz'un karşısında aday olarak yanş- ması karan alındı. Özdemir, adaylığmı pazartesi günü res- men açıklayacak. CHP Kadın Kolları 'Bir gül, bir imza' kampanyası Istanbul Haber Servisi - CHP Kadın Kollan, yolsuz- luklara karşı kadınlan duyarlı olmaya çağırarak "Birgül,bir imza" kampanyası başlatıyor. Yann, Türkiye genel inde saat 12.00'de başlayacak kampan- yayla, yolsuzluk yapanlann ve buna göz yumanlann halka açıklanmasını isteyecek. Afiş- ler, el ilanlan, pankartlar ve toplanacak imzalarla destek- lenen kampanya çerçevesin- de, CHP Kadın Kollan yöne- ticileri de yann saat 12.00'de, Taksim'de istikJal Caddesi gi- rişindeki CHP Beyoğlu Ilçe Merkezi önünde yurttaşlarla buluşacaklar. IRMIKI AYDIN ENGİN aenginC" doruk.net.tr "Pro" ve "kontra" Latince kö- kenli iki önek. Zıtlık anlatır. Ke- sinlikleyandaşsanız: Pro; kesin- likle karşıysanız: Kontra. Pro- sovyet, kontrasovyet; proame- rikan, kontraamerikan gibi... Ve bu yazının başlığı gibi... önce çuvallamış, ardından çökmüş ekonomiyi iki ayağı üs- tüne dikmek için taa Ameri- ka'lardan kalkıp gelen Kemal Derviş hayatımızın ortasına öy- le bir düştü ki Türk mutfağını ta- nımak için girdiği lokantada, ye- meğin sonundatatlılardan ne is- tediği sorulunca "Herfıangi bir tatlı, ama n'olur patlıcansız ol- sun" diyen turiste döndük: - Tamam oturup konuşalım, sohbet edelim ama n'ooolur Derviş'sizolsun!.. Sohbetlerin, ülke sorunlan üs- tüne kafa yoranın, gazetede ya- zanın, ekranda konuşanın, ma- halle kahvesinde arıkâm kesen- lerin gündeminin Derviş üstüne kurgulanması kaçınılmazlaşın- ca, toplumsal ilginin odağında- ki Derviş'in "ateşli yandaşlan" ve "ateşli karşıtlan" doğdu. Ya- ni "ProDervişler ve "Kontra- Derviş"\er... ProDerviş - KontraDerviş Peki, siz bu "pro-kontra" oyununda hangi kanatta yer alı- yorsunuz? Yani hafta sonu testimize buy- run: • • • Daha önce adı ünü duyulma- mış, ülkede tanıyanı bir avuç ki- şiyi geçmeyen Kemal Derviş na- sıl oldu da bir iki hafta içinde ara- nıp bulunup getirildi ve Türkiye ekonomisinin dizginlerini eline aldı ve hızla siyasal bir liderliğe tırmanmakta? Pro: Kemal Derviş, Türki- ye'nin yetiştirdiği en değerli eko- nomistlerden biridir. Bunu Dün- ya Bankası gibi uluslararası bir kuruluşun en üst yönetiminde yer alarak kanıtlamıştır. Niye şimdi getirildiği değil, niye bu ka- dar geç getirildiği sorgulanmalı- dır. O, bilgisi ve çok zengin iliş- kileri ileTürkiye için birşanstır ve son şanstır. Kontra: Kemal Derviş, ulusla- rarası sermayenin Türkiye'yi kü- reselleşmiş sermayenin avlağı- na dönüştürmek için son engel- leri de temizlemekle görevlen- dirilmiş bir ajanıdır. Türkiye'yi uluslararası finans kuruluşlannın siyasal-ekonomik ağına iyice oturtmak için kollan sıvamıştır ve bu onun görevidir. • • • Kemal Derviş sosyal demok- rat olduğunu, DSP ve CHP'ye yakın olduğunu ancak gönlünün bütün sosyal demokratları ku- caklayacak bir ittrfaktan yana ol- duğunu açıkladı. Siyasal görüş- leri sahiden "sol" mu? O bir "solcu" mu? Pro: Gözden kaçırmayın, Dünya Bankası'ndaki sorumlu- luk alanı da "yoksulluktan kurtul- ma programlan" üstünde yo- ğunlaşmıştı. Aynca 1970'li yıllar- da Bülent Ecevit'e danışman- lıkyapmıştı. Kolayca yükselebi- leceği DSP ya da CHP'ye gitme- mesi, dahazorolanı, "soldabir- lik" yaratma hedefini yeğlemesi onun içtenliğinin ve ciddiyetinin bir kanıtıdır ve o elbette bir "sol- cu"dur. Çağdaş sol, İngıltere'de Tony Blair, Almanya'da Ger- hard Schröder ile temsil edili- yor. Türkiye'de de Kemal Der- viş'le temsil edilecek. Türkiye merkez solu, liderini buldu. Da- nsı merkez sağın başına... Kontra: Kemal Derviş serbest piyasa ekonomisinin ve küreseJ- leşmenin ateşli bir yandaşı. Bu- güne dek liberal ekonomiyi sa- vundu ve hep onu savundu. Bu- na karşılık siyasal liberaJizm üs- tüne ağzından çıkmış tek bir sözcük duymadık. O bal gibi bir "sağcı". Elbet bizim hamhalat, çapsız, milliyet- çi, talancı, rantçı sağcılanmıza göre daha çağdaş, daha seç- kin. Ama sağcı. Siyasette yük- seldiğı takdirde silip süpüreceği partiler DSP, CHP değil, ANAP ve DYP'dir. • • • Derviş, sabahın köründe işba- şı yapıyor, tenis oynuyor, kravat ve koyu renk takım elbiselilerin kenti Ankara sokaklannda şortla dolaşıyor. sert dalgalı denizde yüzüyor, kucağına aldığı çocuk- larla ilgileniyor, kâğıt helvacının kopanp ikram ettiği helvayı yiyor. Popülerliği halk katmanlan ara- sında da artıyor. Nitekim anket- ler bunu kanıtlryor. Parti kursa tek başına iktidara gelebilecek bir destek aldığı belirtiliyor. Pro: O rahat, alçakgönüllü, ca- na yakın ve içten biri. Amacı si- yasal yatınm yapmak filan değil. Ama bu davranışlan onun siya- sal şansını da arttınyor. Kontra: Bunlann hepsı ince- den inceye planlanmış davranış- lar. Medya rüzgârı ile şimdi de Kemal Derviş pazarlanıyor. Tıpkı bir zamanlar "değişim rüzgân" diye DYP'nin başına Tansu Çil- ler'in, ANAP'ın başına Mesut Yılmaz'ın, SHP'nin başına Mu- rat Karayatçın'ın getırilmesi gi- bi. Istanbul'da kucağına küçük çocuk verilen sahneyi anımsıyor musunuz? Çocuğa bir de bur- nunu tutturabilselerdi, "al sana Clinton" olacaktı. Ama çocuk bumu tutmadı, o yüzden de plan tutmadı. • • • Haydi bakalım, kendinizi bir testten geçirin. ProDerviş misi- niz, kontraDerviş mi? POLflİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Acının Rengi... Fotoğrafına baktım uzun uzun... Siyah saçiı, güleç yüzlü bir genç kız!.. Seyrek Belediye Başkanı'nın sekreteri... Seyrek, Izmir Karşıyaka'ya bağlı bir belde... Bir aşk öyküsünün sonu bu!.. Av türfeğiyle kasığından vurulmuş!.. Bugünlerde Telekom, Kemal Derviş, Bankalar Yasası, Enis Öksüz haberleri gündemin baş konu- ğu oluyor... Oysa Türkiye acılar denizinde boğuluyor her gün!.. Adana'da 50 bin liraya ekmek almak için kuyru- ğa giren iki sivil polis memuru birbirlerini vuruyor- lar!.. O da önemli değil medyamız için!.. Intihartar, cinayetler, trafik kazalan!.. Artık bu tür haberlere aiışığız... Toplum sağır, toplumun gözleri kör!.. Masmavi bir gökyüzü var dışanda... Saçlan gülümsemelerle donatılmış genç kızlar, göğüsleri dalgalı deniz gibi sarsılan uzun bacaklı dar kalçalı kadınlar eskisi gibi görünmüyorlar or- talıkta... Kadınlara, erkeklere, gençlere, yaşlılara bakıyo- rum parklarda, iskelelerde... Hiçbirisi uzak aşkın rengini aramryorlar!.. Seyrekli Senem'in gözlerine bakıyorum!.. Gecenin içinde yankılanan çığlık, brrölüm sanca- ğı çekilmiş dudaklarda kopan fırtınayı anımsatı- yor... Bu arada düşünüyorum: "Sevginin temelinde ne yatar?" Aşk belki iki taraflı bir oyun!.. Senem, aşk yaşadığı öne sürülen evli belediye başkanından ne bekliyordu? İçinde bulunduğu durum, aile ve çevre baskısı, fi- lizlenen bir aşkı birden yok etmişti!.. Senem kurtuluşu ölümü seçerek bulacağını sanmıştı!.. Ne ekonomik ne de siyasi bunalım vız geliyordu Senem'eL Rüzgâr ve yağmuıia annan bir aşk neden bu den- li acımasızdı? • • • Senem, ölüme yolculuğu, on yıl sonra nasıt de- ğerlendirecekti? Senem'in fotoğrafına bakarken Siverek'i, Van'ı, Batman'ı anımsadım... Oralarda yaşayan genç kızları, erkekleri... Umudun ve umutsuzluğun suluboya resimlerin- de kafan görüntüsü, ekranlara yansıyan iç çekişler- le acımasızlığın resmi oluyordu!.. Alevlerin alacakaranhğında yitik yıllann sevdala- nnı toplayan insanlar ne toprağın ne de tenin koku- sunu seviyordu... Kimse bilmiyordu varlığın anahtannın, yaşamın demir sürgülü kapılannı açmak olduğunu... Sağır bir günün ortasındaydık sanki!.. Tutuşan güçlerin inci çiçeklerini göremiyor- duk!.. Yaşamı sevmiyorduk!.. Yaşamdan kaçıyorduk!.. Kadın olsun, erkek olsun, sevgiyi kendimize dö- nük çıkar çarkında öğütüyorduk!.. Saçlannda şimşek parçaları, dilinde kırağı olan kadınlar, aşkın rengini unutup ölüme yolculuğa çı- kıyoriardı!.. Ashnda ölüm bir kaçış değil miydi? Gazete sayfalarında Senem'inkine benzeyen öy- külerçok... Neslihan, bir kutu uyku hapı içip ölümün eşiğine geldiğinde "kurtarın beni" diye çığlık atarken yaşa- mın ne denli güzel olduğunun farkına vanyordu... Metin, sevdiği kız uğruna ölümü seçtiğinde, bir süre sonra da hastane odasında gözlerini açtığın- da çevresine şöyle sesleniyordu: "Yaşamak güzel!" Yaşamak elbette güzeldi!.. Ama aşkın acı olduğunu bilmeyen toplum, kendi yalnızlığını seçmek için direniyordu... En gizli düşlerimizin üzerine kanat geren, hüzün- le tutkuyu bir arada yaşamayı seçen bizim insanla- nmız, ölümleri kurtuluş olarak görüyordu... Aşkfırtınanın habercisidir!.. •; / Aşk alacakaranlığın sesidir!.. Yaşam ise umuda sanlmaktırt. '"' • • • Bir kez daha baktım Senem'in fotoğrafına... Acı ve hüzünL Izmir'de on sekiz yaşındaki Alman kurye kız, yar- gıca "Benievime göndehn" demiş... Yargıç, Adrea Rohloff u altı yıl hapis cezasına mahkûm etmiş!.. . . Onun da fotoğrafına baktım... Ağlıyordu!.. Bir gözyaşı rengi düştü o sırada gökyüzüne!.. Sanki ateşli bir yara vardı yüreklerimizde savaş günlerinden kalmış!.. Birkorku!.. ' ".' Bir kaçış!.. Unutmayın her şey ölümdür karada, denizde. dağda, ovada, şehirde: fakat daha acımasızdır in- sanın yazgısı!.. Peki, o zaman acının rengi nedir?.. hikmet.cetinkayaf« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Esenyurt Belediyesi DGM'ye sevk edilen 16 sanık serbest tstanbul Haber Servi- si - Esenyurt Belediye- si'nde "imar işlerinde yolsuzluk yapüdığı'' id- dialanna ilişkin gözaltı- na alınan ve DGM'ye sevkedilen 16 kişiden 15'i tutuksuz yargılan- mak üzere serbest bıra- kılırken, 1 kişi de savcı- lıkça salıverildi. Tutuklanan Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan'ın yerine baş- kanvekili seçmek üzere yapılan toplantı önce- sinde 8 Mayıs'ta gözal- tına alınan Meclis Baş- kanvekili Aytekin Ço- lak. üyeler Cuma Dilek, Yüksel Taşkın, Kenan Yılmaz, «Murteza Ka- lem. Rıdvan Karaboz, Ali Aksu, Alijar Elte- mur, Hıdır Güler. Höse- yin Taşar, Erol Tuna. Muharrem Çöpçü, Ah- met Pehiivan, Ayhan Su- na ile Rodi Jeans'ın sa- hibi Fettin Kazancı ve bir belediye çalışanının ll Jandarma Komutanlı- ğfndaki sorgulan ta- mamlandı. Dün Istanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na sevk edilen 16 ki- şiden 15'i mahkemece. 1 'i ise savcılıkça serbest bırakıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle