Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8MART2001
8 HABERLERİN DEVAMI
Istanbul
Edime
TURKIYE
PB 12 Sinop PB 12 Adana Y 20
PB 11 Samsun Y 11 Mersin Y 18
Kocaeli PB 12 Trabzon
Çanakkale PB 12 Giresun
Izmir PB 18 Ankara
Y 14 Dtyarbakır Y 14
Y 16 Şanlıurfa
9 Mardin
Manisa PB 17 Eskişehir B 12 Sürt
Aydın
Denizli
PB 16 Konya Y 10 Hakkâri
PB 15 Sıvas 9 Van
Zonguidak PB 13 Antalya Y 14 Kars
0Açık f T ^ Parçalı bututiu
Butun bolgetenmız çok
bulutlu. Marmara'nın
doğusu, Iç Ege, Akde-
nız, tç Anadolu, Karade-
nız, Doğu Anadolu'rtun
kuzey ve batısı ıle Gu-
neydoğu Anadolu'nun
batısı yağışlı geçecek
Yağışlar yağmur, yer
yer sağanak, Batı Ka-
radenız ve Doğu Ana-
dolu'nun yükseklennde
yer yer karla kanşık yağ-
mur seklınde olacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
PB
PB
Y
Y
Y
Y
Y
2
2
4
12
10
10
14
12
Münih Y 15 Zürih
Beritn
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
Y
PB
PB
PB
Y
PB
10
9
12
11
14
12
15
18
Y 10 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflis
Kahire
K
PB
K
PB
Y
PB
Y
PB
-2
22
1
18
16
14
14
20
PB 22
Taşksnt
Bduttu k
Çok bulutlu . Yağmurtu kGCkgûrültflU
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
yasal sorumluluğunu da üzerinden atıvermeye baş-
ladı. Böylesi; görülmedik, işitilmedik olaylardan de-
ğH Türkiye'de.
Bizdeki hükümetler kendilerini aklamak için ya
geçmiş hükümetleri ya da kendi hükümetlerindeki
geçmiş zamanlan suçlamakta mahir kuruluşlardır.
Zaten hükümetimiz sayesinde anayasal ve yasal
zoaınluluklann yüzeydeki kalıcı niteliği, içerikte ya-
vaş yavaş biçim ve anlam değiştiriyor.
Başbakan Ecevit'in son bir açıklaması, bu yar-
gıya vanlmasına olanak tanıdı:
Başbakan, "aşağı yukan her gün zirve yapacak-
lannı" söyledi.
Bugüne değin, liderierin sık sık bir araya gelme-
leri dikkat çekiyordu.
Zirvede yaşamsal karaıiar alınıyor, bu karartardan
sonra yasal zeminlerden geçiriliyordu.
Karamame yoluyla çözümlenecek sorunlar Ba-
kanlar Kurulu'na getiriliyor.
Yasa gerektiren sorunlar ise üç ortağın TB-
MM'deki "yukandan gelen isteğe evet demeyi si-
yasal bir etik ve görüş sayan" Meclis gruplanna
havale ediliyor.
Özetlemek gerekirse; üç lider bir süredir kendi
variıklannı Bakanlar Kurulu ve TBMM'deki iktidar
çoğunluğu yerine koymakta artık duraksamıyortar.
Ama, Ecevit'in "aşağı yukan her gün zirve yapa-
caklanm" söylemesinden anlaşılıyor ki, yeni dö-
nemde Bakanjar Kurulu'nda sorunlann tartışılarak
sonuca bağlanması.. ya da gereksinilen yasalan
yasama platformunda çözme zorunluluğu ortadan
kalkıyor.
Hemen her gün toplanacak olan zirveyi oluştu-
ran üç liderin hemen her konuda varacağı mutaba-
kat ya bir kararname ya da yasa niteliği ve içeriğin-
de olacak.
Ecevit demokrasisinde hemen her gün yeni bir
gül açıyor.
Artık üç liderti bir demokrasi ve demokratik işle-
yiş güncel yaşamımıza egemen olacak. Artık üç li-
der bir çeşit anayasal ve yasal içerik aldıklan için
Bakanlar Kurulu ve TBMM'ye ne gereksinim var?
Para ve kur politikasının çöktüğü gerçeğini gün-
ter sonra nihayet bir hükümet adamı, sonuçlanyla
biriikte kabul etti.
Mesut Yılmaz'dan gelen itirafın bir iki ayağı var
Başbakan Yardımcısı'nagöre, hükümet "enflas-
yon oranı ne olursa olsun 'çalışanlan' bu enflasyo-
na ezdirmeyecek!"
Bu vurgulama yabancı gelmiyor kulaklara.
Başbakan Ecevit de son zamanlarda iflas eden
16. ekonomi programının "çalışan sınıflan ezdiğin-
den" yakınıyordu.
Sankı çalışan sınıflan ezdiren programın uygula-
ytcısı Başbakan Ecevit ve onun hükümeti değildi.
Ya da IMF dayatmalannın uygun politikalaria ça-
hşanlan ezdirdiğini bu kısa söylemleriyle kabul edi-
yordu.
Asıl büyük gümbürtü
Bütün bunlar hayli iyi güzel, ama Ecevit, 17. eko-
nomi programında dalgalı kur politikalanndan son-
ra emekli ve memura zam yapılıp yapılmayacağı so-
rusuna yanıt veremiyor.
Nedeni de çok basit!
Yanıtlayamıyor; çünkü IMF'nin çalışan sınıflara
hangi muameleyi reva göreceğini bilemiyor.
Şimdilerde üç liderimizin umudu dışalımla gelen
Kernal Derviş'te.
İstifasıyla ilgili "muameleleri tamamlamak" gibi
pek de inandıncı olmayan gerekçeyle ABD'ye gi-
den Kemal Derviş, kısa demeçlerinin birinde "eko-
nomideki göstergeleri 'flu' diye tanımlıyor". Aynca
rakamlan öğrendikçe karamsarlığı arttıran içerikte
ifadeler kullanıyor. Kemal Derviş'in ABD'den milyar-
lar alıp getireceği görüşü de zayrflıyor.
Ecevit, 25 milyar dolar beklentisini "temenni" di-
ye karşıladığına göre.. Dünya Bankası ile IMF'den
olağan taksitlerte olağan kredilerin büyük bir sıçra-
ma yapması olasılığı zayıf demektir.
Ya 17. program da başansız olursa?
Şimdi küpleri üst üste diziyorlar.
En alttaki küp (Kemal Derviş'in başansı) herhan-
gi bir nedenle çekilirse siz seyreyleyin büyük güm-
bürtüyü!
Çahşmayoşomuu
yoğun gündent beküyor
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu) -Çalışma ya-
şamını, uzun bayram ta-
tili dönüşü zor ve yoğun
bir gündem bekliyor.
Kamuda 450 bini aşkın
işçiyi ilgilendiren toplu-
sözleşme görüşmeleri-
nin bayram sonrası ivme
kazanması beklenirken
Emek Platformu eylem
programının da, 13
Mart'ta yapılacak baş-
kanlar kurulu toplantısı
sonrası açıklanacağı be-
lirtiliyor. Anayasa Mah-
kemesi'nce iptal edilen
emeklilik geçiş sürecin-
deki yeni düzenleme ça-
hşmalan ve iş güvence-
si yasa tasansmın da tar-
tışmaya açılacağı çalış-
ma yaşamında bayram
sonrası gündemi şu baş-
lıklar oluşturacak:
Tophısözleşme görüş-
mekri: Hedeflenen yıî-
lık enflasyon oranının
ûstünde zam yapümaya-
cağına yönelik hükümet
açıklamalannın gölge-
sinde başlayan kamu ke-
simi toplusözleşme gö-
rüşmelerinin bayram
sonrası hareketlilik ka-
zanması bekleniyor.
Grevler: Türk-Iş ve
DtSK'e bağh 8 sendika
tarafından çeşitli işyer-
lerinde sürdürülen grev-
ler nedeniyle 1233 işçi
bayramı grev çadırlann-
da karşıladı.
tşgüvencesi yasa tasa-
nsı: Türk-lş, Hak-lş,
DlSK'ten birer, Türkiye
Işverenler Sendikası
Konfederasyonu (TİSK)
ve hükümetten üçer tem-
silcinin yer aldığı Işgü-
vencesi Teknik Komis-
yonu'nun bayram sonra-
sı çalışmalannı sonuç-
landırması bekleniyor.
Emek Platformu ey-
lem takvimi: İşçi ve me-
mur sendikalanyla de-
mokratik kitle örgütleri-
nin oluşturdugu Emek
Platformu'nun yapaca-
ğını açıkladığı, hüküme-
te uyan niteliğindeki kit-
lesel eylemlerin takvimi
de bayram dönüşü netli-
ğe kavuşacak konular
arasında yer alıyor.
'IMF'ye direneceğiz'• Baştorafi 1. Sayfada
900 bin TL arasında. Bu
umut verici bir gelişme.
• Asıl kalıcı olan, dışsa-
tımdakı olumlu gidiş. Ka-
pıkule'de 1-2 kilometrelik
TIR kuyruklan başlamış.
Dışsanm iç üretimi de et-
kileyecek.
• Meclis çalışmalan,
teknik nedenlerle birkaç
ay aksamıştı. Yeniden eski
hızına kavuşacak.
• Hükümette uyum de-
vam ediyor. Bazı bireysel
tarbşmalar yaşanıyor, bun-
lar tek parü iktıdannda bi-
le olur.
• lçinde yaşadığımız
bunahm, uzun yıllann ge-
tirdiğı hastalıklara dayanı-
yor. Işimiz kolay değil.
Türkiye gibi kronik enflas-
yonun ve altyapı sorunla-
nnın yaşandığı bir ülkede
kasım ve şubattakine ben-
zer krizler olur.
• Yeni bir program ha-
zırlıyoruz. Bu, ulusal bir
program olacak. Progra-
mın özelliği, bir yandan
disiplinli ekonomi, bir
yandan özverili adalet
Ucretlileri ve dar gelüiile-
ri enflasyona ezdirmeye-
ceğiz.
• Şu anda Türkiye'de en
duyarh yapısal sorun ban-
kacılık ve finans sektörü-
dür. Burada attığımız
adımlar, çıkardığımız ya-
salar yeterli olmadı. Öyle
anlaşüıyor. Yeni bir yasal
düzenleme gerekebihr.
• Iç ve dış kaynak soru-
numuz var. Derviş'in biri-
kimı, ciddi katkılarda bu-
lunabilir. Derviş'in Was-
hington görüşmeleri bu
konuya ışık tutacak.
Ecevit, bu değerlendir-
meleri yaptıktan sonra ga-
zetecilerin sorulannı ya-
nıtladı:
- Bankaahkla flgfli dü-
zenleme dediniz;bankab-
nn iflas hükümlerine bağ-
h ohnaa mı gûndemde?
- Bu konuda bir öneri
gelmiş değil. Şunu yapa-
cağız, diyemiyorum.
- Bankacdık Düzeakme
ve DeneÖeme Kuruhı da
yeniden mi düzenlenecek?
- Bize Hazine'den bir
öneri gelmedi. 2-3 gündür
çalışıyorlar. Yaptığımız
yasal değişiklikler demek
ki yeterli degilmiş. Başka
önlemler gerektiği ortaya
çıkti.
- Kamu bankalan, kri-
zin tetiklevicisi oldu. Bu
bankalarm özeUeştirilme-
si, yeniden düzenknmesi
yotunda yeniden bir çalış-
ma yapacak nusınız?
- Ziraat Bankası, Halk-
bank ve Emlak Bankası
sorun olarak gözler önün-
de. Çok büyük görev za-
rarlan var. Ama bundan,
bu banka yöneticilerini so-
rumlu tutinak da doğru de-
ğil. Onlara görev verilmiş,
yapmışlar. Bu bankalann
özelleştirilmesi için çalış-
ma yapıyoruz.
- Programm ayrmnlan-
m VErebüir mismiz?
- Aynntüan ben de ba-
sından okuyorum. Yeni bir
Aksine, çahşmasının de-
vamını istiyorduk. lçinde
bulunduğumuz koşullarda
sakıncalı bir değişiklik hiç
istemezdik. Neden gerek
gördü, kimden ne şikâyeti
vardı, bilmiyorum.
- Etibank'la ügiK soruş-
turmanmyargı aşamasına
geçişi konusunda baskı
gördüğü kklia ediliyor-.
- Onu da bilmiyorum...
BDDK'nin ele aldığı ko-
nulan Devlet Denetleme
Kurulu'nun da ele alması
karşısında tepkisini belirt-
mişti. Onun etkisi var mı
bilmiyorum.
- Uygulanan programın
14. ayda bunalımla sonuç-
de de başan sağlamadığı
yorumlanvar-
- Doğrudur. Derviş de
söyledi. IMF ile her konu-
da anlaşamayabiliriz.
IMF'nin sosyal yönü za-
yıfhr. IMF politikalan öte-
den beri tartışma konusu-
dur. IMF yararlı bir kuru-
luş, ama işleyişi çağın ge-
risinde. Biz de önümüzde-
ki dönem IMF'den gelen
her teklifi kabul etmeye-
ceğiz. süzgeçtengeçirece-
ğiz.
- Programı uygulama
sürecindc IMF'nin Tûrid-
ye"\i\anhşyönlendinliğini
düşündüğünüzkonularol-
du mu?
BDDK'den Başbakan Ecevit'e yanıt
'DDK ile uyumluyuz'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Bülent Ecevit'in "Zekeriya
Temizel Devlet Denetleme Kuru-
lu'nun (DDK) devreye girmesinden
rahatsızlı^mifadeetmiştiv
' açıklama-
sı, Bankacılık Düzenleme ve Denet-
leme Kurulu (BDDK) yetkilileri tara-
findan "gerçekçi'' bulunmadı. BDDK
yetkilileri, "DDK ileuyum içindeyiz"
diye konuştular.
Temizerin yakm çevresinde, Baş-
bakan Ecevit'in dün gazetelerin An-
kara temsilcileriyle yaptığı söyleşi-
de, -TemizeTin DDKdenetimiııetep-
ktsüün" etkili ohnuş olabileceğine
Uişkin sözlerinin "gerçeideri yanst-
ifade edildi. Cumhuriyet'e
bilgi veren bu çevreler, şu görüşleri
savundular:
"Bütün işlemlerimiz denetimeaçık-
ür. Cumhurbaşkanlığı'na bağh ola-
rak çalışan DDK yetkiHkrinin istedi-
ği bütün bilgi belge>i veriyonız, Çahş-
malanmızdan duyduğûmuz hicbir
endişemizyokrur.''
Cumhurbaşkanı Afamet Necdet Se-
zer tarafından kamu bankalanna yö-
nelik olarak DDK'nin harekete geçi-
rilmesi üzerine Başbakan Bülent Ece-
vit BDDK'nin de denetlendiği tepki-
sini göstererek "Denetimiıı denetimi
yapüryor" demişti.
program olacak. Şimdilik
daha fazla değerlendirme
yapmayayım.
- Çalışanlara sıfir zam
koDuşuluyor. Doğru mu?
- Hayır. Kriz öncesinde
verdiğimiz sözü tutacagız.
Enflasyon oranında artış
yapacağız.
- Ücretierde adalet için
YetkiYasasıçıkarduuz,uy-
gulamadnuz. Süredohıyor.
Nezaman uygulayacaksı-
mz?
- Evet, çalışma yapılı-
yor. Bu sorunu temelden
çözmek çok zor. Kaynak
gerektiriyor.
- Yeni vergi düşünüyor
musunuz?
- Hayır. Zaten epey ver-
gi değişikliği yapıldı.
- Temizel'in istifa nede-
ninin yoğun baskı okiuğu
söykniyor. Doğru mu?
- Hiç tanık olmadım, ta-
raf olmadım, duymadım.
lanmasuuneye bağhvorsu-
nuz?
- Her şeyden önce ban-
kacılık ve finans sektörü-
nün sorunlan, faiz sorunu
ve enflasyon lobisi etkili
oldu.
- Enflasyon lobismi aşa-
bflecek misiniz?
- Kolay değil. Birkaç ay
enflasyonla mücadelemiz
aksayacak. Sonra yeniden
toparlayacağımızı düşü-
nüyorum.
- Denetim mekanizma-
smm bürokratlann çahş-
masuıa engel olduğu yo-
rumlan var. Katdryor mu-
sunuz?
- Evet, bazı üst düzey
bürokratlar imza atmaktan
çekiniyorlar. Ama enflas-
yonla mücadele, yasal pro-
sedürü tamam olan işlem-
lerin sürmesine engel ol-
mamalı.
- IMF'nin öteki ulkefcr-
- Genel tutumunda bazı
sıkıntılarçektik...
- Yeni programa nalk
desteğini nasd sağlayacak-
smız?
- Zaten programın ken-
disi halkın desteğine daya-
lı olacak. Özveriyi hakça
dağıtacağız. Esnafla, KO-
Bl'lerle özel olarak ügile-
neceğiz.
- EkonomikSosyal Kon-
sey'i toplamayı düşünüyor
musunuz?
- Evet. Zaten bu konuda
yasa hazırlığı da var.
- Derviş'in navaalanın-
daki basm toplanüsuu na-
sılbuklunuz?
- Çok iyiydi. Basınla
ihşkilerinde başanlı ve sa-
bırlı. Siz nasıl buldunuz?
- Derviş ilk sıraya özei-
leştirmevi aldL Öksüz'ün
tavn biliniyor. Bu konuda
sorun çıkar mı?
- Hayır. Aslolan genel
başkanlann uyumudur.
-BDDKve Hazine Müs-
teşarhğı'na neden atama
yapümıyor?
- Burada tartışma değil
arayış var. tkisi de çok
önemli kurum. Benim si-
ze vurgulamak istediğim
başlıca konu, her şeyin ba-
şında kaynak ve üretim ge-
liyor. Sizler de doğru bu-
lursanız dışsatım hızının
arttınlması için her türlü
öneriyi değerlendirmek
gerekıyor.
- Derviş ne kadar kay-
nak bulabflir?
- Çok bulmasını istiyo-
ruz. 25 milyar dolarbenim
sözüm değil. Bana sordu-
lar, temenni ederim, de-
dim.
- Peki ne kadar paraya
ihtiyaçvar?
- Smır yok. Ne kadar
olursa. Rakam verirsek alt
sının kabul etmiş oluruz.
- Kamuoyu yokiamala-
rmda siyasflere güven çok
düşük-
- Bu doğal. Ama seçim
sürecine girildiğinde yurt-
taş eğilimini ortaya çıkanr.
- O sürece ne kadar za-
manvar?
- Şu aşamada öyle bir
süreç gûndemde değil. Bu
konularda söylenecek tek
bir söz bile ortalığı kanş-
tırmaya yetiyor.
- Kurban kesimindeki
görfintüler için görüşünüz
nedir?
- Medyanın konuyu ele
alması sevindirici. Bunun
fenni usullere dayalı olma-
sı gerekli. Örneğin THK,
interneti de devreye soka-
rak çok temiz bir çalışma
yaptı. Bu konuyu ele ala-
cağız. Belki yasal bir deği-
şiklik gerekir.
- Yaşadığımız krizde
başlamadan biten MGK
toplandsuun etkileri taro-
şılmaya devam ediyor. Bu-
gün o toplanüyı değerlen-
dirirken
tt
YaDnıasa>dım*'
dediğiniz bir tutumunuz
varmı?
- Böyle bir tavra girer-
sem kendimi suçladığım
anlamı çıkar. Artık gende
bırakuk. Bızim gibi ülke-
lerde, hatta her ülkede, si-
yasette iniş çıkışlar olur.
Bu tür her davranışın bor-
sayı etkilemesi ilginç. Bir
sözden borsamız tavana
çıkıyor ya da yere batıyor.
Bu düzen böyle yürütüle-
mez.
Telekom'ıın anayasaya aykui
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- Hükümetin, istikrarprogra-
mının çökmesinin ardından yeni
hazırlayacağı programda Tele-
kom'un yüzde 51 'inin özelleşti-
rihnesinin hızlandınlacağı yolun-
daki tutumu, Anayasa Mahkeme-
si'nin son 9 yılda verdiği karar-
lar ve yasalarla çelişiyor. Anaya-
sa Mahkemesi'nin daha önce açı-
lan özelleştirme yasasınm iptali
istemıyle ilgili karannda "haber-
leşme stratejik bir kamu hizmeti
olduğu için yüzde 51'inin deviete
ludmasuun zorunhıluk oMuğu"
gerekçesiyle iptal kararlan ver-
diğine dikkat çekildi. Hüküme-
tin Telekom'un özelleştirilmesi-
ne ilişkin olarak aldığı Özelleştir-
me Yüksek Kurulu kararlannm
iptali istemiyle KlGEM'in An-
kara Bölge Idare Mahkeme-
si'nde, Elektrik Mühendisleri
Odası'nın da Danıştay'da açtığı
davalar sürüyor. EMO, Tele-
kom'un özelleştirilmesine ilişkin
Bakanlar Kurulu karanrun da ip-
tal edilmesini istiyor. Hükümetin
devalüasyon karan, anayasa ve
yasalara aykınhklar içeren Tele-
kom ve THY özeUeştirmesiyle i-
ki stratejik kuruluşun uluslarara-
sı tekeller tarafindan ucuza kapa-
tılmasma da neden olabilecek.
Programın çökmesinin ardm-
dan Hazine'den Sorumlu Devlet
Bakanı Kemal Derviş'in yöneti-
minde yürütülen ekonomik istik-
rar programı hazırlıklarmın bel-
kemiğini, başta Telekom olmak
üzere aralannda THY'nin de bu-
lunduğu kurumlann özelleştınl-
mesi işlemlerinin oluşturacağı,
hükümet kaynaklannca dıle geti-
riliyor.
Derviş'ten üderiere uyan
Kemal Derviş'in, önceki gün
görüştüğü liderlere ABD'den
döndükten sonra geçecek 10 gü-
nün önemli olduğunu belirterek
"Programa ilişkin kararuhğumz
ve inandıncıhğımızın oluşması
için bu 10 günü i>i değeriendirme-
miz gerekiyor'' uyansmda bulun-
ması da dikkat çekti. Telekom'un
özelleştirilmesi konusunda Ana-
yasa Mahkemesi'nin verdiği 5 ip-
tal karan bulunuyor. Anayasa
Mahkemesi 7 Temmuz 1994 ta-
rihli karannda anlattığı iptal ge-
rekçelerinde Türk milli menfaat-
lannın karşısmda hiçbir düşün-
cenin korunma göremeyeceğine
Uişkin anayasanın başlangıç hük-
mü, 2. maddesindeki toplum ve
devlet çıkarlanna tanınan önce-
lik, 5. maddedeki "Türk miDeti-
nin bağunsızhğaun, devlerin temel
amaç ve görevieri arasmda sayıl-
ması''na dikkat çekiliyor. Siyasal
ve ekonomik bağımsızlığın biri
omıadan anlam taşıyamayacağı-
nı vurgulayan Anayasa Mahke-
mesi, anayasanın 12. maddesine
göre de herkese tamnan temel
hak ve özgürlüklerin yabancılar
için uluslararası hukuka uygun
olarak yasayla sınırlandınlabile-
ceğini anımsatıyor. Kararda, Te-
lekom'un yönetim hakkının dev-
redilemeyeceği şöyle ortaya ko-
nuluyor: "Devletin geleceği üze-
rindc doğrudan etkisi olan yaşam-
sal önemdeki konularda. yabancı-
lann ağuiığuu önlevici kurallann
getirilmesi bağunsızhğuı korun-
ması yönünden zorunludur. Tele-
komünikasyon, elektrik üretim,
iletim ve dağıüm gibi stratejik
önemi olan alanlara vabancılann
girmesinin ötesinde egemen olma-
SL, gü\enlik, bağunsızhk ve ekono-
mik yönlerden çok sakıncalı ola-
bilir. Çünkü bu tür kamu hizmet-
leri ülke güvenliği ile çok vakm-
danilgükür."
Yüksek Mahkeme, halka ya da
çalışana satılsa bile yasada önlem
getirilmedikçe paylann hızla el
değiştirmesinin her zaman ola-
naklı olduğuna işaret ederek
"ÖzeUeştirilen ve ilk aşamada hal-
ka sanlan kuruluşlann sonradan
yerli ya da yabancı sermaye grup-
lannın eline geçme olasıhğı fazla-
dır. Düzenlemelerin bu tür du-
rumlan önleyecek biçimde yapıl-
ması gereklidir" uyansını yaptı.
Çoğunluk hjssesinin önemi
Kararda, çoğunluk hissesi ko-
nusunda da özetle şu uyanlara y-
er verildi: "Devletin geleceği üze-
rinde doğrudan etkisi olan yaşam-
sal önemdeki konularda yabancı-
lann ağuiığuu önleyici kurallann
getirilmesi, bağunsızhğuı korun-
ması yönünden zorunludur. Kal-
kmmayı hızlandırmak için elbet-
te dış borçlanma, yabancı serma-
ye, yabana ortakhklardan yarar-
lanmakgerekir. Ancak, özelleştir-
me yoluyla giderek yabancılann
nüfuzuna yol açılmasu ülke ba-
ğunsıziığı yönünden kabul ediJe-
mez. Bu gerçek, özelleştirme po-
litikası u>gulâ\-an gehşmiş kimi ül-
keleri bile önjem almak zorunda
bu*akmıştu*. Örneğin yabancılara
sablabilecek pay onun Fransa'da
yüzde 20, Belçika'da yüzde 20-25,
Ingiltere'de ise yüzde 10 ile smır-
landınlmıştır. Türk ulusunun çı-
kaıiaruun, ülke bağımsızlığının
ve güvenüğinin gözetilmesi özel-
leştirmenin yabancüaştırmaya
dönüşmemesi yönünden getirile-
cek kurallann önemi büyüktür.
Uygulamalann karşıakhhk ilkesi
gözetilerek yapdması gerekir.''
Hükümet, Telekom'un özelleş-
tirilecek hissesinin yüzde 25'ten
33.5'e çıkanlmasına ilişkin Ba-
kanlar Kurulu karanyla yönetim
hakkının da yabancılara devredil-
mesini sağlamaya çahştı. Ancak
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in itirazı üzerine Bakanlar
Kurulu karanndaki icra kurulu
olarak bilinen yabancılann yöne-
timde tek söz sahibi oknalannı
sağlayacak olan düzenleme, Ba-
kanlar Kurulu karanndan çıkanl-
dı. Bunun üzerine Telekom ko-
nusunda yetkisiz olan Özelleştir-
me Yüksek Kurulu'ndan yöne-
tim hakkının devredilmesini sağ-
layacak düzenlemeyi içeren bir
karar çıkanldı.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
lonun bütün duvarlan ve saiona açılan küçük ka-
pısız odalar kitaplık olarak düzenlenmiş. Gözucuy-
la kitaplann aynmına baktık; toplumsal hareketler,
felsefe, psikoloji, Uzakdoğu kürtürü, hukuk, Os-
manlı tarihi, Anadolu-Türk tarihi kitaplan agıriık-
taydı.
Gözlemimiz o ki, Ecevit gazetecilerin karşısına,
içinden geçmekte olduğumuz bunalımın aşılabilme-
si için yeni yollar bulunabileceğine ilişkin umudun
belirmekte olduğunu düşündüğü için çıktı...
Tümcenin uzunluğu bizden değil, bunalımın de-
rinliğinden ve genişliğinden kaynaklanıyor.
Başbakan, aynntılannı öteki sütunlarda bulacağı-
nız iyimser değerlendirmelerini yaptıktan sonra sc-
rulanmızı yanıtladı.
Ecevit'e göre en büyük sorun, bankacılık ve finans
sistemi. Başkent kulislerinde dolaşan haberier de
gösteriyor ki gerek özel gerek kamu bankalannın yü-
künü kesin rakamlarla telaffuz etmekten herkes ka-
çınıyor.
Kamu bankalannı soymak için özel bankanın ku-
rulduğu birortamda, kamu bankalannın devtete de-
ğil de o bankadan sorumlu iktidar partisine ait oldu-
ğu bir ortamda, bu sorunun çözümü güç görünü-
yor.
Ahh... Bank-acılanmız...
Başbakan'a sorup da yanıtını alamadığımız konu-
lardan biri, Zekeriya Temizel'in istifasıydı. Ecevit'e
sorduk:
- Temizel'in istifayı daha önce kararlaştırdığı söy-
leniyor. Size bu yönde bilgi ulaştı mı?
"Hayır" dedi, "istifa ettiği günün sabahında, isü-
fasından bin\aç saat önce böyle bir dedikodu do-
laştı..."
Ecevit'in Temizel'i bu girişiminden vazgeçirmek
için az da olsa zamanının olduğu, ancak bunu kul-
lanmadığı anlaşılıyor.
IMF'ye farklı bakış...
Yine yanıtı çengelli kalan bir başka soru da yeni
programın içeriğiydi. Ecevit'in sözlerinden anladtgt-
mız kadarıyla, Devlet Bakanı Kemal Derviş,
ABD'den dönmeden bu konuda kesin bir açıklama
yapılmayacak. Derviş, ABD'ye sadece Dünya Ban-
kası'na "istifa" dilekçesini sunmayacak, bu banka-
dan "istifade" olanaklannı araştıracak.
Ecevit'in sık sık vurguladığı bir değertendirme de
"hakça özveri" idi. Yeni dönemde herkes kemer SH
kacak... Çalışana hem kemer hern semer yok. Ece-
vit "hakça" sözcüğünü seven bir siyasetçi. Ancak
busözcüğüeskiden, "hakçapaylaşım", "hakça dü-
zen" sloganlan içinde kullanırdı. Bunlar kalmadı,
hakça özveri verelim!
Ekonomi duvara tosladıktan sonra IMF'ye bakış-
ta bazı değişiklikler dikkatı çekiyor. Başbakan'a gö-
re, IMF'nin sosyal yanı kör. IMF gerekli bir kurum, a-
ma işleyişinde hantallıklar var, çağın gerisinde. Ece-
vit, bu saptamalann ardından bir saplamada bulun-
du:
"önümüzdeki dönem IMF'nin her dediğini yap-
mayacağız. Bunu Kemal Derviş de vurguladı..."
IMF'nin sosyal yanı kör de hükümetinki nasrt?
Başbakan'ın değerlendirmelerinden, önümüzde-
ki dönem toplumla genel bir kucaklaşma ortamının
yaratılmasının zor olduğu anlaşılıyor. Ekonomik-
Sosyal Konsey bir şekilde devrede olacak, ama
programın hazırlanması için değil, hazırlanan prog-
ramın uygulamasına katkıda bulunması için.
Sezer-Ecevit ilişkileri önümüzdeki dönem nasıl
olacak?
Ecevit, başlayamayan MGK toplantısındaki tavn-
nın hiçbir şekilde masaya yatınlmasından yana de-
ğil. "Artık geride kaldı, o an o tavnmın kaçınılmaz
hale geldiğini düşûnüyorum" dedi, ekledi:
"Siyasette böyle iniş-çıkışlarolabilir. Ama birbor-
sanın, siyasetçinin en ufak değerfendirmesinden
etkilenip dibe vurmasıya da tavana çıkması olacak
şey değil..."
Ecevit'in bu sözünün yorumu şu olsa gerek:
- Ben geri adım atmam. Bunlar siyasette olağan-
dır. Borsa daha dikkatli olmalı... SezerMe önümüz-
deki dönemde de farklı yaklaşımlanmız olabilir.
Bir saatlik görüşmeyi özetlersek; öncekinin kop-
yası deöil, ama yeniden yazılımı olan bir program ge-
liyor... OnümüzdekJ birkaç ay enflasyon belimizi bü-
kecek... Hükümetin seçime niyeti yok... Finans sis-
temine yeni düzen deniyor, ama kimsenin elinde re-
çete yok, ne yapılacağı henüz betli değil...
Eldeki tek veri: . .^
Yaşasın hakça özveri! ^ •""".
l
-. . i .
ankcum@ttnetnet.tr
Süpücülepe megafonla uyan
• Haber Merkezi - Ankara-lstanbul karayolunun
Bolu Dağı kesiminde yoğun sis yüzünden görüş
mesafesi 50 metreye düşerken trafik ekipleri,
sürücüleri megafonla sise karşı uyardı. Kurban
Bayramı'nın 3. gününde yurdun çeşitli illerinde
meydana gelen kazalarda 14 kişi öldü, onlarca
yurttaş yaralandı. Erzurum Ispir ilçesıne baglı
Duru Köyü'nden yolcu getiren 25 EC 295
plakalı minibüs, Ispir'e 20 kilometre uzaklıkta
uçuruma yuvarlandı. Kazada 6 kişi öldü. • ;
Kaçak benzin operasyonu
• tstanbul Haber Servisi - Yurtdışından
gemiyle getirilen yaklaşık 50 ton kaçak benzini
piyasaya sürmeye çalışan 12 kişi, Sanyer'de
yakalandı. Jandarmamn Belgrad Ormanı'nda
yaptığı yol kontrolü sırasında, kaçak benzin
yüklü bir tankerle yakalanan Yusuf Gözübüyük,
llyas Yağmur, Murat Doğtaş, Çetin Korkut,
Atilla Uzuner, Cemil Turan, Sinan Yaman,
Ersoy Şengezer, Yusuf Korkmaz, Abdullah
Köseoğlu, Musa îlhan ve Zeki Sepetçi adlı »;*
kişilerin, benzini piyasaya sürmeye
hazırlandıklan belirlendi. . .
Baypamın beletfiyeye mafiyeti
• Istanbul Haber Servisi - Istanbul Büyükşehir
Belediyesi, bayramda ücretsiz sağlanan
belediyeye bağlı ulaşım hizmetlerinin •. v _
maliyetinin 3.5 trilyon lira olduğunu açıkladı. .