23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
K»1 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOM /ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 ıa Küçüksöz, milyonlarbeslenemezken AB normlanndayaşayanlar da olduğunubelirtiyor Faş devriyleuzay çağıiç içe'ıracatçılar Birliği etim Kurulu üyesi ta Küçüksöz, dye'de "birilerinin tayemesinin değil S5 milyonun ıana çorbası bilecekkadar, ıkarna yiyebüecek dar ve ısınabüecek dar bir şeylerinin masının" önemini jrguluyor. STMAKOŞAR "Dayanışma bM, ailenin ütün rjireykri enkaz alunda Akh.Türkiyedahaöncekive okal sayuabflecek krizkrden laha farkh bir şey yaşryor şu MMİa. Bo seferki krizin athn- dan katkmak zor. Kalkama- yn. Baba oğhına yardun ede- mez bale gekti" diyen işkadı- nı Sema Küçüksöz, "3 boyut- taülke" diyetanımladığı Tür- kiye'de asıl meselenin "Taş devri ve ortaçağkoşuttarmda yaşayanlanuzayç^ınagetir- mek" olduğunu söylüyor. Bu amaçlaDoğuveGüney- doğu'ya yatmra konusunda öncûlûkedenKüçüksöz, Tür- kiye'nin üçüncüdünya ülkesi olmadığıru, ancak milyonla- nn sağlıklıbeslenemediği ül- kede ortaçağ koşuUanrunya- nı sıra Avrupa Birliği, yani uzay çağı normlannda yaşa- yanlar olduğunu belirtiyor: «40-50 nairyonkişisagıkhbes- knenıiyor,taşdevrive ortaçağ koşuttanndayaşamuu sürdü- rüyor-Kefimekr bazen anla- mnu yitiriyor. İyice gtobaBeş- û . ama! Açıhruşa; banka- bü ş çş; fauin off-shore hesaplan, bü- memneadalan.Mercanada- lannakadargjtmişiz.Ama ha- vatbudeğfl." Savunma sanayii ve turizm sektörlerinde de faaliyet gös- teren, Sema Giyim'in sahibi, Ihracatçılar Birliği Yönetim Kurulu üyesi Sema Küçük- söz, Türkiye'de "birilerinin pasta yemesinin değil de 65 mttyonuntarhanaçorbası içc- büecek kadar, makarna yiye- bikcek kadar ve ısınabuecek kadar bir şeylerinin olmast- nm* önemini vurguluyor. Kü- çüksöz'le ekonomik krizi, bundan sonra neler yapılması gerektiğini, Doğu'daki yatı- nmlannı ve kadınlann iş ve siyasetteki yerini konuştuk. - Türkiye'nin son krizin al- Undan kalkmasuun güç oklu- ğunuifade ettiniz. Neden? - Daha öncekiknzlerbütün sektörlere hitap etmiyordu ve Türkiye'de dayanışmahâkim- di, dostarkadaş dayanışmala- n insanlan ayakta tutuyordu. Dayanışma bitti. Oysa birkaç yü öncesinekadaristanbuTda güç durumda ailenin imdadı- na Anadolu'dan yetışenler çı- kıyordu ya da bunun tersi. Şimdiise aileninbütünbirey- leri çöktü birdenbire. Bütün sektörler krizde. Üretim yok, yapamıyoruz. Bütün yaptık- lanmızı tsunami dalgalan al- dı götürdü. -Nerede yanUşyapuk? Dü- zettmekmümkün mü? - AB uğruna her şeyi ver- dik, kokmuş balıklan, etleri aldık. tthalattabirdoyumnok- tasrna geHnmesi gerektiğmi düşündüğümüz noktada bile olmadı, aldıklanmız arttı. Kredi kartlan, sokaklardaki arabalar. Çılgın bir tüketim, koşa koşa gidiyoruz. Ekono- miye hiç katkısı olmayan şey- lere para verdik. Rujlar, toka- lar, farklıçoraplarvs. Ortayaş- takiteyzeler,dondurulmuşka- ridesler, hazırpizzayla torbayı dolduruyorlar. Kişibaşuıa dü- şen gelirle, ücretle ters orantı- lı harcamalar yapıldı. Tedbır alrruyoruz. Evkadınlannaçok büyük görev düşüyor diye dü- şünüyorum. Bizim yanlışımız 1950'de başlamış. 'Hayır' de- meliyız. Kendi programlan- mızı üretmeliyiz. Bir adam geliyor. Bizi kont- rol etmeye çalışıyor, adam en ciddi konularda bile eşofma- nıyla yırtık tişörtüyle. Biz adamlan alıp baş köşeye otur- tuyoruz. Biz layüc olmayan in- sanlara çok önem verdik. Çok avantajlı bir ülke olduğumuz halde kendimizi satmasım be- ceremedik. Onunbunundedik- lerini yapmaya çalıştık. Siya- sette,kişilerde reformolamadı. - tstifalar çözûmgetirir mi? - Türkiye'nin sorunu taş devriyle uzay çağı arasındaki uçunım ve bunu nasıl kapata- biliriz diye sormahyız. Ben Krizlerden sıynlamayan, gelir adaletsizliği çığ gibibüyüyen ekonomiye çocukbakışı 'Zengin-faldraynmına son verilsin 9 NİLtFERŞENSOZ, __ Ekonomik krizlerden sıyn- lamayanTürkiye'de geleceğin umudu olan çocuklar, gele- ceklerini göremez haldeler. Yaşlanndan daha büyük yük- lerin altına sokulan çocuklar, gelir adaletsizliğirdn çığ gibi büyüdüğü ülkede, özellikle de ekonomide yaşananlara göz- lerini kapayarak gündelik ya- şantüannı sürdürüyorlar. Dahadoğmadanmiryariarca dolarlık dış borcu miras alan çocuklar, artık "dayaıuşma- dan* çok "tekbaşlairmayan- şarak* yaşamı göğüslemeye çalışjyorlar. Orta ikiye giden vc fen lisesi sınavlanna hazvr- lanan Danüa Şetelenkte de Türkiye'de kentleTde yaşayan pek çok çocuk gibi "Kendim içinryİDİrşeyyapıncaülkeiçin deryibir şey yapmış oluram" atüayışı hâkim. Ancak büyü- yünce doktor olmak isteyen Damla, "zen^n-fakir aynmı dmayan bir Türkiye'de yaşa- nuuun" özlemini çekiyor. Damla, "Türkiyeherşeyineşit • Doğduğundan beri çeşitli ekonomik krizlerin yaşandığı bir ülkenin çocuğu olan Damla, "Bildiğim tek şey, her şeyin fîyatı artıyor. Bir ekmek bile alamayanlar var. Türkiye'de ya fakir ya da zengİn var. Ortası yok" diye konuşuyor. olduğu bir ülke olmah. Devlet büyükfcriykBgfisorunlarçık- mamasauterdhederdim.Hal- kıdaharyianlayansiyasikroW mair görüşünü dile getiriyor. Doğduğundan beri çeşitli ekonomik krizlerin yaşandığı bir ülkeninçocuğu olan Dam- la, şubat ayında yaşanan eko- nomikkrizle pek ilgüenmedi- ğini dile getirerek şöylekonu- şuyor: "Bu kriz btrim açırruz- dan iyi olmadı. Bildiğim tek şqr,her şeyinFryatiartıvor. Kr ekmek bik alamayanlar var. Türkiye'deya fakir ya da zen- ©n var. Ortası yok." Türkiye'deki siyasüerin kendisine umut vermediğini belirten Damla. "Geneffikk kendikrinidüşünüyorlar. On- lar oradakakhkça Türkiye'de pek bir şey depşmez" diyor. Kimlersiyasetçiolsun sorusu- na gelince Damla, "tj&ıeyi gençlerin yönetmesi daha iyi oturdu" yorumunu yapıyor. Yolsuzluklann ve rüşvetin hâ- kim olduğu bir ülkede yaşa- mak istemediğini söyleyen Damla, "Böyk gelrrdş, böyk gider anlayişı olmamah. Her- kes elinden gelenin en îyisiıü yapmaya çahşmah" diyor. 'Ttiridyebağmıhbir uttte' Uyguladığı politikalarla en çok Türkiye'deki çocuklann geleceğini etkileyen Ulusla- rarası Para Fonu'ndan (TMF) habersiz olan Damla Şele- lenk, "IMF" yi duymadun. AncakTûrkiye bağımhbir üt- ke.Getişrrûşbir ülkede olsay- dım dershaneye gjtmek zo- rundakalmazdım.Oyunaaat- marurauoiur,isted^rnizûn>- verâteye şdebüirdik'' diyor. KrizkrkbüyüyenDamla, eşüiköztemiçekiyor. SemaKüçüksöz, 'Bütün yaptıklannuzı tsunami dalgalan götürdü' diye konuşuyor. (FotoğTaflar. GÖZDE AKGÜNGÖR) iyiyimdemekbir şey ifade et- miyor. tnanılmaz bir tabloyla karşı karşvyayız. Bütünprofe- sörlerkonuşuyor, amaçokaciz ifadeler. Kardeşim benim te- lefon faturama her gün zam geliyor mu, o vergi bu vergi yükleniyor mu, örtülüödenek- ler doğru adrese gidecek mi? Kaynaklar nereyegidiyor. Hız- lı bir operasyon. Hatta bütün siyasüerin belki istifa edip çe- kikneleri gerekiyor. Bir daha siyasete girmesinler. Bu yeni bir başlangıcın da ifadesi ola- bilır. Işı bilenler başa geçsin. - Şimdi umut ihracatta. Ne derâniz? - Bütün ara ürünler yüzde 50zamlandı. Tambir firsatçı- lık. Yurtdışındaki müşteri de "5markhkmah3'ever B diyor. Her taraftan kuşatılmış du- rumdayız; alttan, üstten, aşa- ğıdanveyukardan. Bu koşul- larda ihracata umut bağlan- mamah. -Bir siyasiparnnin ktırucu üyesisiniz. - Siyasipartikanunudegiş- tirilmedi. Kadmlara hak, ço- cuklara hak deniyor. Ama pratıkte bunlar yok. Ben de kunıcu üyesi olduğum parti- de çalışamadım. Çahştırtma- dılar. Hep böyle olmuyormu? Biraz öne çıktığmız da geri çekiyorlar. Demokrat Türki- ye Partisi'nin kurucu üyesi- yim. Şu anda da Genel Idare Kurulu'ndayım. -DoğuveGüneydoğu'yailk yaonm yapanlar araandasn mz. Oradaişkr nasıl 0dtyor? - Şırnak'tahalı dokumate- sisimiz var. Halk Eğitim Merkezi'yle birlikte kadın- larla ilgili eğitim program- lan uygulanıyor. Binanın 3 katı sosyaletkinliklere ayrıl- dı. Bir katında halı işi sürü- yor. Türkçe okuma-yazma kurslan düzenleniyor. Üre- tim yapmakzor.Ulaşım ma- liyetleri buna engel. Güney- doğu'nun kalkınması için acilen raylı sistem gereklı. Insanlannhareketetmesila- nm. Havaalanlan yapüıyor. Bu çözüm değil. istanbuVda 1999yılında en çokgelirvergisi ödeyen ilk100 mükellefamsında çoksayıda kadın bulunuyor tş dünyasınakadın damgası vurulduİSTANBÜL (AA) - Gösterdikleri başanlarla, Istanbul'davergi rekort- menleriarasınagirenkadınlar, sade- ce evlerinde değil, iş hayattnda da başanh olduklannı kamtladılar. Kadınlann iş hayatında yaşadık- lan zorluklann başında kendilerini ispat edebilmek için erkeklere göre dahafazla çalışmakve özveridebu- lunmak zorunda olmalan geliyor. Bununyanı svrabazıkadınlar, kadın olmalan nedeniyle iş hayattndaba- zı kolayhklar da yaşamıyor değil. Apple/Bilkom Genel MüdürüTi- JenMergen,kadınlanniş dünyasın- dakiağırlıklannda son 10yıldacid- dibir aruş olduğunadikkat çekerek, kendi sektöründe kadın oranınm yüzde 40'ın üzerinde olduğuna ve • îstanbuTda 1999 yılında en çok gelir vergisi ödeyen ilk 100 mükellef arasında çok sayıda kadın bulunuyor. Vergi rekortmenlerinin ilk 10 sıralamasında 5, ilk 100 sıralamasında 26 kadınyer alryor. Bu da îstanbul'da en çok vergi ödeyenher 4 kişidenbirinin kadın olduğunu gösteriyor. bu rakamın her geçen yıl arttığına işaret etti. Kadm ohnası nedeniyle işhayatındaçoktemelzorluklar ya- şamadığım ifade eden Mergen, "Mücadele ettim ve sonunda ka- zançhçıktım' 1 dedi. Mergen, şunlan söyledi: "Aynı mevkjyegetebümekiçinbirerkekten dahaçokçahşmanız,kendiniziispat etmeniz gerekiyor. Diyebffirim ki eğer çok mücadeleci değilseniz er- kekadaykadmadayınyerinialacak- ür. Bu Avrupa ülkelerinde daha da bariz ortaya çıkıyor. Özellikle NCR'de Avrupa organizasyonunda çahştığım 4seneboyuncahep kadm olmarun bir dezavantaj olmadığuu ispat etmeye çahştım. Türkiye'de gördüğûmkabuL,Avrupaülketerin- den dahayüksek." İatctişimkurmakkolay Çoğu zamanolmasabilekadınol- manın bazen iş hayatındakolaylık- lar sağladığım düşünen Mergen, "Daha kolay Uetişim kurabuiyorsu- nuz. Ama3etişimkurmakdemek,iş- kri çözmek demek değil. Siâ önce çok ciddiye ahuayabiliyoriar. Hele çokgençseniz ve>a genç gösteriyor- saruz.-Kendiniziispatetmesürecin- dengeçiyorsunuz. Ancakondanson- rabaşarıgeliyor" şeklmdekonuştu. Kadmm Statüsüve Sorunlan Genel Müdür Vekıli Nevin Şenol ise Tür- kiye'de belli meslek alanlanndaka- dınlann durumunun Avrupa stan- dartlannın Önünde olduğunu belir- terek, bu mesleklerin üniversite öğ- retim üyeliği, hâkimlik ve savcılık olduğunu bildirdi. Vergirekortmenkriçok Istanbufda 1999 yılında en çok gelir vergisi ödeyen ilk 100 mükel- lef arasında çok sayıda kadmbulu- nuyor. Vergirekortmenlerininük 10 sıralamasında 5, ilk 100 sıralama- sında 26kadm yer alıyor. Bu da Îs- tanbul'daen çok vergi ödeyenher 4 kişidenbirininkadmolduğunu gös- teriyoT. Listede 4. sırada Suzan Sa- bancıDinçer, S. sırada ÇiğdemBi- kn Sabancu 7. sırada Semahat Se- \im Arsel, 9. sıradaSevûSabancı ve 10. sırada DikkSabancıbulunuyor. ÎŞÇİNtNEVRENtNDEN ŞÜKRAN SONER SorguJamasa, TamTeslim Ekonomi otoritesi olarak haftanın gelişmelerini de- ğertendiren modelin, küreselleşme, IMF patentli istik- rarprogramlannınbayraktartığını yaptıklannı bildığimiz üçlü yorumcunun bu kez ne diyeceklerini merak et- miştim. Şakaya getirerek kendi çelişkili durumlannın altını çizmek zorunluluğunu duydutar. Krizin çıkmasından sonra daprogramdadirenilme- sint, döviz çapasından dönülmemesi gerektiğini sa- vunduklannı anımsattılar. "Bir önceki programımada da kamuoyuna bu dûşüncemoi açıklamış, program- dan ödün verilmemesigerektiğinisavunmuştuk. Me- ğer bizim konuştuğumuz saatierde ve daha öncesin- deIMFtam tersinisöyiüyormuş. Hükümetidövizinsa- bit tutulması yolundaki karanndan dönmesi için zor- luyormuş. Doğnısu biz iktisatçılar ofarak bu durumu atladık, pek de yonımtayamıyonjz''diyeitiraftabulun- dular. Henüz boyutlan kesinleşmemiş, ancak çok büyük ölçekte, en az üçte-dörtte bir oranlannda Tiirk para- sınındeğerinindövizkarşısında düşürülmesiantamın- daki karannTürkiye için çokyönlü, ağır bedelinin tar- tışılmazlığını onayladıktan, katlanan kimi borçlanmıza ilişkin rakamlarla örnek verdikten sonra da karartar, programlarüzerindeyorumyapmamaya özenerek,i%- »erin eskisindençokdahakötüotduğunuvurgulamak- layetindiler. Dün sabah Prof. Coşkun Özdemir'in, kendi deyişi ite "dertleşme" telefonunda soytedikleri üzerine, olup biteni bizden, insandan yana yorumlayacak ekono- mistlere gereksinimimizin ne kadar da derinleşmekte oldugunun daha dabir aynmınavardım. Coşkun Ho- ca, "Böyle bir zamanda üniversiteden sağduyulu, güç/ü birses çıksa, ne kadarönemli, değil mi? Bizim- kileri toplanmaya, olup biten hakkında görüş gelişti- rip açıklama yapmayayönlendirmeye çalıştım, başa- ramadım. Bu nasılduyarstzlık? Nereyegidiyoruzböy- le?.." diye söyleniyordu. Aynı andasabah haberleriarasında, ekonomikmu- cize beklenen, super yetkiterle donatıtmış çiçeği bur- nunda Bakan Kemal Derviş'i hattye gibi izleyen ga- zetecilerim'ızden gelen bilgiler aktanlıyordu. Derviş'in yukandasözünüettigim'ızekonomiotoritesisayılanar- kadaşian ile özel göruşmeterinden görüntülereşliğin- de ulusal Ç) oldugunun aftını çizdiği programının pa- rolasıotan "haiktanfedakâriık"istenecegi açıklanryor- du. Aynntı bilgiler arasındaise örnegin kamu çalışan- lannın sözleşmelerinde ücretlerindondurulmasınmis- tendiği vardı. Bir yandan da Kemal Derviş'in ABD ge- zisinin resmt yüzünde Dünya Bankası'ndaki görevin- den aynlmak olduğu, özelinde ise dışandaki kredibıli- tesi, güveniliriiği ile yeni program için destek, kredi, borç arayışının bulunduğu açıklanıyordu. Hemen her haberdeTHY ve Telekom özelleştirme- lerinde aykın seslerinkesilmesi, ne karşılığındaolursa olsun gerçekleşmesi, bunlardan gelecekparanın çok daha büyük önem kazandığının altı çizılerek toplum- da istenen şartlı refieks çoktan yaratilmtştı. özal bu işe başlarken, hattaÇiHer zamanınakadar uzananbirdilimde, toplum özelleştırmeyerazıedilme- ye çalışılırken, özelleştırmelerden gelecekkaynaklann borç kapatmaya kullanılmayacağı, verimli kamu hiz- metterine aktanlacağt üzerineyemin billah ediliyordu. Şimditoplum teslim alınmış, pervasız; "Kaça satılırsa satıisın, neye mal olursa olsun, kaç kunış gelirse gel- sin, yeter ki bir delik kapatrtsın... "lı bir söyleme kimse isyan etmiyor. Parlamento dışı sol geçinen partiter bi- le bu söylemi onaylıyor. Sendikalar çoktan teslim... Coşkun Hoca'nın ısyan halinde söyledıği gibi, "Sahi Tûrkiye, bütün örgütlenmeleriile, bu teslimolmuş na- liyle nereye gidiyor?" Bayram akraba, dost ziyaretierinde, sohbetlerde, en aykın, eleştirici bildiğim insanlann bile, artıktartış- masız, aslında birbiri ile çelişen programlara sorgula- masız, çaresizteslimolduklannaiçimsızlayaraktanık- lıkediyorum. "Çaresiyok, Türkiyebu yoldangeçecek" çizgisinde buluşuluyor. Sadece bulunulan konuma göre, kimi kurtuluş ça- reieri aranryor. En sağdan en sola geliş yelpazesi ne- redeysefarketmiyor. Sadeceömeğindostsağlıkçı ise sağltkhizmetlerine, ilacayönelik aykın karartann eleş- tirisiileyetiniyor. Sol, şendikal kökentileryoksutlaşma- nınhayîftanmasında. Üretimleilgiliolanlaruretimınbal- talanmasının... Böylebirzamandatoparianma, ses, umutolnnaşarv sı envüksekpartiCHP'de, CHP'iilerkafayıpartiiçitar- tışmayatakmışlar.KonumlannagöreBaykal'ınyanın- da ya da karşısında olanlar, sadece ve sadece dele- ge oyunlan üzerinde duruyorlar. "Programdan ne ha- ber? Kriz karşısında ideolojik, insandan yanayorum- lanna var mı? Farklı ses, program, ilkelerden ne ha- ber?.." çıkışlannız hiç ilgi çekmiyor. En çok ders alırv masıgereken birsüreçte, örgütlülükte, medyayönlen- dirmesi ve moral degerier çöküşü ile bireyse! refleks- lerde sorgulamasE, tam teslim günleryasanıyor. sukransoner@yahoo.com Paroyıyaratan kadınıneliİSTANBUL (AA) - HeykeltıraşNesrinEk- şi, Darphane'nin beyni olarak nitelendirilen para, rozet ile madal- yalann basıldığı ve Cumhuriyet'inkurulu- şundan 1980'li yıllara kadar yabancı heykel- tıraşlara emanet edilen bölümde, erkek mes- lektaşlannın arasında tekkadın olarak görev yapıyor. Marmara Üniversi- tesi Güzel SanatlarFa- kültesi Heykel Bölü- mü'nü 1997yılındabi- rincilikle bîtiren hey- keltıraş Mesrin Ekşi, Darphane'nin Madal- ya Atölyesi'nde, teda- vüle çıkan, hatıra ola- rak basılan paralann yanmda rozetler, ni- şanlarve madalyalann yapmunı gerçekleştiri- yor. Kendisine ilk iş olarak, Cumhuriyetm 75. yılı için hazvrlanan "Atatûrk ve Kaduı" konulu hatıra para işi verilenNesrinEkşi,bu görevi başanyla ta- mamlaymca erkek meslektaşlannca tak- dir edihneye başlandı. Ekşi, geçen yıllarda "Türk Lirası'ndan a- ftr atdması" gündeme gelince 100 kuruş ça- lışması yapmış. Ancak kahplanhazırlananku- ruşlann, basımı isten- memiş. Tek sıkıntısı, devlet memuru olrna- sından dolayı eline ge- çen maaş olan Ekşi, "Enfiasyon olmasa da hiçparayapmasakkeş- ke,ozamanherkesda- ha mutiu olur. Ancak böyk 0derse yakmds 250bintiravapmamız da isteyebüirkr" diyı konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle