Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 MART 2001 PERŞEMBE
14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr
3. Selanik Belgesel Film Festivali'nde 99 ulusalve uluslararasıyapım yer alıyor
21. yüzyılınbinbir görüntüsü
ASLI SELÇUK
SELANİK - 1999'daki ilk etkin-
likten sonra bu yıl da üçüncüsü ger-
çekleştirilen Selanik Belgesel Film
Festivali -21. Yüzyılın Görüntüle-
ri, 5 Mart 2001 Pazartesi günü Yu-
nanistan'm ikinci önemli kenti Se-
lanik'te başladı. 11 Mart Pazar gü-
nü sona erecek festivalde tam 99
ulusal ve uluslararası yapım izleyi-
cisiyle buluşuyor.
Kentin merkezindeki Aristotek)-
us alanında, Olympion Sinema
Kompleksi'ndeki Olympion I'le
Pavlaos Zannas salonlan artık bel-
gesel izleyicilerinin buluşma nok-
tası oldu.
41 'inci yılını dolduran Uluslara-
rası Selanik Film Festivali'nin ye-
ni bir parçası olarak gercekleştiri-
len 3. Selanik belgesel etkinliğin-
de en iyi ulusal ve uluslararası bel-
geseli, Yunanlılardan ve yabancılar-
dan oluşan basın belirleyecek. Be-
nim de Cumhuriyet gazetesi adına
yer aldığım bu uluslararası jüri, fes-
tivalin son günü, 11 Mart'ta oylan-
m kullanacak.
Bu yıl da dikkat çekici bölümler-
le festivalin zenginliği bir kat daha
artmış görünüyor.
Osmanlı'dan bu yana hamam
"Stories To TeD"de (Anlatılan Öy-
küler) Isviçre'den NinoJacusso'nun
Türkçe, Almanca ve ltalyanca di-
yaloglu ilginç yapımı "Transito''
yer alıyor. Bölümde aynca Rusya,
îsveç, Hollanda, ABD, A\
r
ustralya,
Macaristan, Ingiltere ve Yunanis-
tan'dan ilginç, özgün çalışmalar var.
"Vlews Of The Worid"da (Dün-
yaya Bakışlar) Hollandah Marjike
Jongbtoed'inyönettiği "FatalReae-
tion: Moscow" da (Kadere Tepki:
Moskova) günümüz Rusyası'nda
insanlann ne tür koşullarda yaşam-
lannı sürdürmeye çalıştıklannı, Rus
insanınm yaşamda direnme savaşı-
mını gözler önüne seren çarpıcı bir
belgesel.
"Habıtafta yer alan Nigel Nob-
Lnlatılan Öyküler
bölümünde Isviçre, Rusya,
îsveç, Hollanda, ABD,
Avustralya, Macaristan,
îngiltere ve Yunanistan'dan
ilginç, özgün çalışmalar
var. Portreler'de
Uluslararası Istanbul Film
Festivali'nde de
izleyeceğimiz ünlü
belgeselcilerin çahşmalan
gösterime sunulacak.
k'ın Brezilya - Ingiltere ortak ya-
pımı "The Charcoal People" (Kö-
mür tnsanlan), Brezılyalı maden
işçilerinin ağır çahşma koşullannı,
Feggy Vassiliou'nun bir lngiliz - Yu-
nan ortak yapımı "•Hammam Me-
mories" (Hamam Anılan), Osman-
lı'dan bu yana Yunanistan'da geli-
şen hamam kültürünü anlatan bir ça-
lışma. Aynca Meksika, Fransa, Ka-
nada, Isviçre ve ABD'den katılan
belgeseller de izlenecek.
"Recording Our Memory" (Bel-
leğimizi Kaydetmek) bölümünde
önemli sosyal ve tarihsel tanıklık-
lar sergileniyor.
"P9rtraita"da (Portreler) ünlü bel-
geselcilerin çalışmalan geçiyor.
Amerikah Barbara Kopple'ın "A
Conversation With Gregory Peck"
(Gregory Peck ile Sohbet), Rus Ale-
xander Sokhuıuv'una
Doke"si (Tat-
lı), Alman Rosa von Praunheim'ın
"Fassbinder's \Vomen" (Fassbin-
der'in Kadınlan). Amerikah oyun-
cu Gregory Peck ve Alman yönet-
men Rainer-VVerner Fassbinder'le
ilgili, Kopple ve von Praunheim' m
belgeselleri nisan ayındaki Ulusla-
rarası Istanbul Film Festivali'nde
Istanbullularla buluşacak.
"David ve Albert Maysles'e Say-
gı" bölümünde Amerikah ünlü bel-
geselcilerin 1969-1997 tarihli çahş-
malan gösteriliyor. Festival aynca
Albert Maysles'i belgesel sinema
sanatına yaptığı katkılanndan ötü-
rü özel bir ödülle onurlandınyor.
"Docs From lran"daysa (Iran'dan
Belgeseller) ülkenin gelenek ve gö-
reneklerinin zenginliğini yansıtan
yapımlar yer alıyor. Ünlü yönetmen
Abbas Kiarostami üzerine Mah-
mudBehraznia'nın çektiği "Close
Up Kiarostami'' de (Yakın Plan Ki-
arostami) bu bölümde gösteriliyor.
"Music Through The Lens" de
(Mercekten Müzik) müzikle ilgili bir
belgeseller antolojisi. "BeDeEpoque
- GüzeUik Çağı"mn yönetmeni Is-
panyol Fernando Trueba'nın yeni
belgeseli "CaDe 54" de bu bölüm-
de.
"Spotlight: Lefteris Xanthopo-
ıdos"ta (Spot Altında: Leftens Xant-
hopoulos) belgeselden uzun met-
raja geçen, "Gölge Ustası" filmi
1992 Istanbul Film Festivali'nde
uluslararası yanşmada gösterilen
Yunanlı yönetmen Lefteris Xant-
hopoulos'un 12 çalışması yer ahyor.
" Yugoslavia In Focus: Anatomy Of
Horror"da (Mercekteki Ülke Yugos-
lavya: Vahşetin Anatomisi) Balkan-
lar'da yaşanan insan kırımını Sırp
yönetmenlerin yorumu ve gözüyle
yansıtan belgeseller var.
Selanik'teki bu önemli festivali iz-
leyenler arasında etkili bir kalaba-
lığı da Selanik Üniversitesi'nin öğ-
rencileri oluşturuyor. Bu üniversi-
te aynca festivale genç, dikkatli ve
meraklı bir izleyici kitlesi kazandı-
nyor...
Marmarls'te 1$ üreten sanatçıların çalışmalan, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Sanat Calerlsi'nde
ağımsız bir sanat kurumu olarakIAM
• Herhangi bir temanın . .
belirlenmediği çalışmalarda,
sanatçılar kendi çizgilerinde
Marmaris'in coğrafya verilerini
birer plastik ya da anlamsal öğe
olarak değerlendiriyor.
AYŞEGÜLGLÇHAN
1997 yıhndan bu yana yaz aylannda Marma-
ris, sanatsal bir etkınliğe sahne oluyor. Bu et-
küıliği düzenleyen, Türkiye Toplum Hizmetle-
n Vakfı'nın kurduğu IAM (Internationale Aka-
demie Marmaris). IAM, yurtiçi ve yurtdışın-
dan çağnh sanatçılan yaz boyunca Turunç Ko-
yu'ndaki tesislerinde konuk ediyor ve atölyele-
rinde çahşma olanağı sağhyor. resim, yontu,
gravür ve serigrafi atölyeleri ve fotoğraf stüd-
yolan, gerek sanatçılara gerekse bu etkinlikle-
re katılmak isteyen tüm sanatseverlere açık. Sa-
nat eğitimi veren kurumlardan bağımsız olan
IAM, demokratik bir kuruluş ve bu kurumlan
da yadsımayıp eğitim kurumlarında görevli sa-
natçılara da çağnda bulunuyor. Köln'de de te-
sisleri bulunan IAM, Almanya'daki sanatçı köy-
leriyle ilişki kurarak yabancı sanatçılan Türki-
ye'de ağırlamayı, Türkiyeli sanatçılara da yurt-
dışında çahşma olanağı sağlamayı planlıyor. Ilk
adım olarak 2000 yaz aylannda iki yabancı sa-
natçıyı konuk eden IAM, uzun vadede bir kül-
tür değişim programı gerçekleştirmeyi hedefli-
yor.
2000 yılı yaz aylannda IAM'ın konuğu ola-
rak Marmaris'te iş üreten sanatçılann çalışma-
lan, 6 Şubat - 10 Mart 2001 tarihleri arasında
Istanbul Menkul Kıymetler Borsası Sanat Ga-
lerisi "nde sergileniyor. 2000 yazında Marmaris'te
çalışan yirmi sekiz sanatçının işleri; desen, re-
sim, gravür ve heykel.
Herhangi bir temanın belirlenmediği IAM ça-
Coğrafyanın beürsiz olduğu bir kente kuşbakışı bakan bir öznenin not defterinden sayfalar.
lışmalannda. sanatçılann genelde kendi çizgi-
lerinde ürettikleri gözlemlenirken birbaşka göz-
lem de çahşma amacıyla bulunduklan coğraf-
yanm venlerinin kimi zaman birer plastik ya da
anlamsal öğe olarak yapıtlanna girdiği yolunda.
Katıhmcı sanatçılardan M. Zahh Büyükişü-
yen, genelde yeğlediği kıraç ya da örselenmiş
doğa görünümleri yerine bu kez Marmaris do-
ğasından hareket eden bir çahşma yeğlemiş.
Deniz ve gökyüzünün birbirine geçtiği manza-
rada egemen renk mavi; ancak kullanılan mavi
yananlamsal olarak bir uyan niteliğinde. Sanat-
çının önceki işleri göz önüne ahndığında doğa
konusundaki pesimist tavn anımsanacaktır; bu
tavır, dingin Marmaris Turunç Koyu'ndan ha-
reket eden çahşmada da alttan alta duyumsanı-
yor. Bunu duyumsatan da, benzersiz koyu ya-
tayda ve düşeyde kesen kuşaklar. Bu kuşaklan,
sanatçının tüm doğa görünümlerini göz önüne
alarak doğayı kurban eden otoyollar olarak yo-
rumlamamak olanaksız görünüyor.
_ Coğrafyayla ilgili işlerin bir diğeri, Hakan
Özer'in tammlanamaz kent görünümleri. Iki
parçadan oluşan çahşma, kimliği ve ait olduğu
coğrafyanın belirsiz olduğu bir kente kuşbakı-
şı bakan bir öznenin not defterinden sayfalar. Söz
konusu belirsiz kenti görünmeyen özne, balon-
la dolaşıyor. Deniz, dağlar, koy, sürühnüş tarla-
lar, otoyollar, evler. birbiriyle ilintili veya de-
ğil, tüm bu öğeler bir arada ve sonsuz bir uyum
içinde var oluyor. Kent karmaşasından alabil-
diğine uzak ikili yapıtın, dinginlik öneren bir mi-
ni dizi olduğunu söylemek olası.
Ismail tlhan'ın belirsiz coğrafyalar üzerine
çahşmalannın bir değişkesi olan Marmaris işi,
sanatçının son çahşmalanna egemen olan dü-
zen belirtkesi simetrinin uç noktasını oluşturu-
yor. Renklerin minimuma indirgendiği çahş-
mada somut coğrafyaya gönderme yapan tek öğe
-iyice soyutlanmakla birlikte- Turunç Koyu'nu
simgeleyen ve merkezde yer alan kesit. Bunun
dışında, yeniçağ harita ve portolanlanndan ke-
silip birbirine eklenerek koordinatlan belirsiz kı-
lınmış yeryüzü parçalan ve yönsüzlüğe gön-
denne yapan ve birbiriyle sürekli kesişen rota
çizgileri gibi tüm göstergeler, sanatçınm, günü-
müzün belirsizlik üzerine kurulu söylemi üze-
rine bir çeşitleme olarak değerlendirilebilir.
Mûşerref Zeytinoğlu'nun Marmaris çalışma-
sı ise sanatçının 80'li yıllardakı çalışmalanna gön-
dermelertaşıyanbiryapıt. Sözüedilendönemin-
de marjinallerin parçalanmış yaşamlannı konu
edinen sanatçının, 9O'lı yıllarda politik içeriği
ağır basan işler ürettiği biliniyor. 90'lann sonu
ve 2000 yılı ise Müşerref Zeytinoğlu'nun, bi-
reyin yalnızlığı ve trajedisi üzerine düşüncele-
rinin görselleştiği yıllar olarak anılabilir. Sanat-
çının bu dönemine ilişkin en tipik örnek olarak
1999 yılı içinde gerçekleştirdiği "Ada" adlı fo-
toğrafik enstalasyon hâlâ belleklerdedir. Zeyti-
noğlu'nun Marmaris Turunç Koyu'nda gerçek-
leştirdiği çalışması, birey/kadının şizofrenik ya-
şamı üzerine içten bir görsel-metin gibi değer-
lendirilebilir: bedenden soyulmuş ve cinsel çağ-
nşımlan olan kınnızı giysi, içi yazısız konuş-
ma balonlan, yaşama ilişkin görüntü parçacık-
lannı taşıyan demiryollan. kollan olmayan be-
den, kimliği belli olmayan portre... Alabildiği-
ne hızlanan yaşam içinde bir an durup solukla-
nan çağdaş insanın trajik ve şizofrenik yaşamı.
Sadece bir grup sanatçıya değil, isteyen her-
kese çalışma ve üretme olanağı sağlayan IAM'ın,
bir yandan sanatçılararası iletişim sağlamayı,
diğer yandan farklı kültürleri buluşturmayı amaç-
layan yapılanmasının başka oluşumlan yürek-
lendirmesi, sanatla ilişkisi olan herkesin dileği...
Harry Potter'ınfilmiııiııfragmanıinternette
Kültür Servisi - Dünyamn en ünlü
sihirbazı Harry Potter'ın
Hollyvvood'da çekilen filminin
fragmanı, internet sitesinde
gösterihneye başlandı.
'Harry Potter ve Filozofun Tası'
filminin üç dakikahk fragmanı,
Potter'ı, Hogvvarts'taki arkadaşlan
kızıl saçlı Ron ve kitap kurdu
Hennione ile birlikte gösteriyor.
Fragmanda, Potter'ın kendisine
Hogwarts büyücülük ve sihir
okulundan gelen, ama halası
ve amcasımn sakladığı mektuplan
buluşu ve okula kaydoluşu
görülüyor.
Fragman 'Sihir 16 Kasnn'da
başhyor' mesajıyla son buluyor.
Yönetmenliğini Christopher
C(rfumbus'un yaptığı fihnde Potter
rolünü 11 yaşındaki Daniel
RadcKffe ve okul müdürü
Dumbledore'u da Rkhard Harris
oynuyor. Yetişkin ve çocuk, her
yaştan insaru etkisi altına alan
Potter serilerinin yazan J. K.
Rovvling, yayımlanan dört cilde ek
olarak üç cilt daha yazmayı
planlıyor. Aynca Rowling'e çocuk
edebiyatma hizmetlerinden dolayı
îngiltere kraliçesi tarafindan da
ödül verilecek. 16 Kasım'da
ABD ve îngiltere'de gösterime
girecek olan filmin fragmanı
harrypotter.co.uk web
sitesinde izlenebilir.
Sitede aynca Columbus'un
kitabı beyazperdeye nasıl
yansıttığı konusunda bilgiler
de yer alıyor
IŞBLDAK VE YELPAZE
ATtLLA BÎRKİYE
Anlat, Şehrazat
Aşkı anlatmıştır Şehrazat; mutlu aşklan, mut-
suzaşklan. Bilinmeyen ülkelerin gizini, âlimlerin söz-
lerini, hayatın derinliğini, büyücülerin hünerierini,
dünyamn sıriannı...
Ifritleri, ecinnileri, iblisleri anlatmıştır Şehrazat.
Olan biten her şeyi. Sevinci, dolunayı, gülün
kokusunu, suyun berraklığını...
Acıyı da gözyaşını da; yeryûzündeki tüm güzel-
likleri, insanı mutlandıran güzellikleri anlatmıştır.
Birmasaldeğil, binbir masal; birgece değil, bin-
bir gece anlatmıştır. Şehrazat.
Aşkı anlatmıştır...
Şehrazat, edebiyat tarihinin, yazılı (kültür) tari-
hin en önemli ve en özgün (bilgili ve zekQ kadın kah-
ramanlanndan biridir (belki de ilki).
Bilindiği gibi, Şehrazat, Binbir Gece Masalla-
n'nınanlatıcısıdır. Büyük bir kültür zenginliğini içe-
ren Doğu'nun incisi Binbir Gece Masallan'nın...
Belleğimizi tazelemekte yarar var.
Binbir Gece Masallan, bir dünya klasiğidir. Ma-
sallann sultanı olarak geçer ve Doğu edebiyatının
da en görkemli yaprtlanndan biridir.
Masallann ortaya çıkışı sekizinci yüzyıla kadar
uzanır. Özellikle Harun Reşit döneminin bilimine,
kültürüne ve hoşgörüsüne tanık oluruz. Bağdat
merkezlı olmakla birlikte, bu masallann haritası ol-
dukça geniştir Çin Hindi, Hindistan, Iran, Irak,
Türkiye, Suriye ve Mısır'a kadar uzanır.
Binbir Gece Masallan, Batı dünyasının küttür ve
edebiyatını derinden etkilemiştir. Zaten, Batılı ya-
zarlar, uzmanlar, masallan yüzyıllar öncesinden
çevirmeye başlamıştır; bu çeviri ve derieme serü-
veni hâlâ sürmektedir.
Günümüzde çoğu Islam ülkesinde yasak olan
bu masallar sansürsüz bir biçimde ülkemizde -ne
yazık ki-1993 yılında yayımlanmıştr (çev: Alim Şe-
rif Onaran, Afa Yay.).
Sasani hükümdarlanndan Çin'e ve Hint'e hük-
meden Şah Şehriyar kansı tarafindan aldatılınca
(üstelik kardeşi de aldatılmıştır), kadınlardan acı-
masız bir biçimde intikam almaya girisir.
Her gece bakire bir kızla evlenir, ona sahip ol-
duktan sonra sabaha karşı öldürtür. Ülke büyük bir
belanın içine girmiş; kızını alan yabancı diyarlara
göç etmeye başlamıştır.
Vezirin kızı Şehrazat, bu ölümlere dur demek
için ortaya çıkar. Şehrazat zeki ve bilgilidir.
"... Şehrazat kitaplar, yıllıklar, eski hükümdaria-
nn efsanelerini ve geçmiş halklann öykülerini oku-
muş; hatta eski çağlardaki halklann, hükümdarta-
nn ve şaiherin yaşam ve yaprtlanndan oluşan on
bin ciltlik bir kitaplığı da varmış. Çok güzel konu-
şur, dinlemesine doyum olmazmış."
Vezir, kızını vazgeçirmek için uğraşmıştır; ancak
Şehrazat son derece kararlıdır:
"... Ya kurtuluryaşanm; ya da ölümüm ümmet-i
müsliminin kszian için bir kurtarmalık oluşturur..."
Şehrazat kendini tehlikenin içine atar; ölüme
doğru bir yolculuğa çıkar. Çünkü, bu kötü gidişi,
bu kargaşayı durdurmak gerekmektedir. Once
Şehrazat'ın zekâsına tanık oluruz. Şah'ın yanına
gitmeden önce kız kardeşi Dünyazat,'ı öğretir.
Şehrazat, Şah Şehriyar'ın yanındayken ağlama-
ya başlar. Şah nedenini sorunca, o da bir kız kar-
deşi olduğunu ve son geceyi birlikte geçirmek is-
tediğini söyler. Bunun üzerine Şah, Dünyazat'ı ça-
ğınr. Dünyazat da gelip yatak ucuna ilişir.
Şah, Şehrazat'a sahip olduktan sonra, konuş-
malar başlar; ve daha önceden tasarlandığı gibi,
Dünyazat ablasından bir masal anlatmasını ister.
Bunun üzerine Şehrazat, Şah'tan -nasıl olsa sa-
baha daha zaman vardır- izin alarak anlatmaya
başlar.
Ve böylece, birbirinden merak uyandıncı, heye-
canlı, ilginç ve öğretici olan ünlü Binbir Gece Ma-
sallan başlar; biz de bu kez Şehrazat'ın derin bil-
gisine tanık oluruz.
Şehrazat, yaşamda kalmak için masal anlatmak
zorundadın en canalıcı yerinde keser masalı, sul-
tan da onu öldürtmeyi ertesi güne erteler. Bu böy-
le sürüp gider. Zaman içinde Şehriyar'ın âşık ol-
duğuna da tanık oluruz.
Şehrazat, bir bakıma bize -kimilerine itici gelse
de- "aşk bir kadının bedeniyle başlar" savını doğ-
rulamaktadır.
Ilk görünüş hayranlıksa, zekâ ve kişilik aşkı do-
ğurandır; bir erkek, kadının bedenine hayran ka-
lır; sonra, zekâsına, kişiliğine âşık olur.
Şehrazat'ın masallannı okumaya ne dersiniz;
özellikle de bugün!
•>*:•>>'
Saim Akçıl'ın Özbekistan ve
Moldova konserteri
• Kültür Servisi - MSÜ Devlet Konservatuvan
Öğretim Üyesi ve Tekfen Karadeniz Solistleri
daimi şefi Prof. Saim Akçıl, bugün
Özbekistan'da Taşkent Devlet Senfoni
Orkestrası'nı ve 30 Mart'ta da Moldova'da
Kişinev Devlet Filarmoni Orkestrasrm
yönetecek. Akçıl, bu konserlerde Ferit Tüzün,
Mendelsshon, Beethoven, Çaykovski ve
Karloviç'in eserlerini seslendirecek.
Almanya'da aşırı ırkçı
bir müzik grubuna ceza
• MANNHELM(AFP)-Almanya'da bir '
mahkeme, bir müzik grubunun dört üyesini
ırkçı nefreti kışkırtmak suçundan dokiız ay ile
on beş ay arasında hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme 'Bosheit' (Kötülük) adlı grubun
üyelerini 30 kişilik bir dinleyici topluluğunun
önünde Yahudi karşıtı sözler içeren 'Blut'
(Kan) adh şarkıyı çaldıklan için suçlu buldu.
Yaşlan 19 ve 28 arasmda değişen grup üyeleri,
Yahudilere saldmyı kışkırtan bu şarkılannı
daha sonra da bir konserde 300 kişilik bir
dinleyiciye çahruşlardı.
Kimse Ölmesin Ben İNürüm'
• Kültür Servisi - Türkçe edebiyatta yeni bir
öykücüyü müjdeleyen İletişim Yaymlan,
Kenan Biberci'nin 'Kimse Ölmesin Ben
Ölürüm' adlı kitabını yayımladı. Biberci'nin
yazma tutkusunun eseri olan bu kitapta
sohbetten, arkadaşlıktan, çay demlemekten,
eski püsküden, gemilerden, kısaca küçük
aynntılardan büyük yaşama sevinci çıkaran
öyküler yer alıyor Öyküler, muhtelif insan
hallerinin ve eşya hallerinin yakın plan
gözlemlerinden besleniyor, can buluyor.