16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 MART 2001 PERŞEMBE 14 KULTUR [email protected] 3. Selanik Belgesel Film Festivali'nde 99 ulusalve uluslararasıyapım yer alıyor 21. yüzyılınbinbir görüntüsü ASLI SELÇUK SELANİK - 1999'daki ilk etkin- likten sonra bu yıl da üçüncüsü ger- çekleştirilen Selanik Belgesel Film Festivali -21. Yüzyılın Görüntüle- ri, 5 Mart 2001 Pazartesi günü Yu- nanistan'm ikinci önemli kenti Se- lanik'te başladı. 11 Mart Pazar gü- nü sona erecek festivalde tam 99 ulusal ve uluslararası yapım izleyi- cisiyle buluşuyor. Kentin merkezindeki Aristotek)- us alanında, Olympion Sinema Kompleksi'ndeki Olympion I'le Pavlaos Zannas salonlan artık bel- gesel izleyicilerinin buluşma nok- tası oldu. 41 'inci yılını dolduran Uluslara- rası Selanik Film Festivali'nin ye- ni bir parçası olarak gercekleştiri- len 3. Selanik belgesel etkinliğin- de en iyi ulusal ve uluslararası bel- geseli, Yunanlılardan ve yabancılar- dan oluşan basın belirleyecek. Be- nim de Cumhuriyet gazetesi adına yer aldığım bu uluslararası jüri, fes- tivalin son günü, 11 Mart'ta oylan- m kullanacak. Bu yıl da dikkat çekici bölümler- le festivalin zenginliği bir kat daha artmış görünüyor. Osmanlı'dan bu yana hamam "Stories To TeD"de (Anlatılan Öy- küler) Isviçre'den NinoJacusso'nun Türkçe, Almanca ve ltalyanca di- yaloglu ilginç yapımı "Transito'' yer alıyor. Bölümde aynca Rusya, îsveç, Hollanda, ABD, A\ r ustralya, Macaristan, Ingiltere ve Yunanis- tan'dan ilginç, özgün çalışmalar var. "Vlews Of The Worid"da (Dün- yaya Bakışlar) Hollandah Marjike Jongbtoed'inyönettiği "FatalReae- tion: Moscow" da (Kadere Tepki: Moskova) günümüz Rusyası'nda insanlann ne tür koşullarda yaşam- lannı sürdürmeye çalıştıklannı, Rus insanınm yaşamda direnme savaşı- mını gözler önüne seren çarpıcı bir belgesel. "Habıtafta yer alan Nigel Nob- Lnlatılan Öyküler bölümünde Isviçre, Rusya, îsveç, Hollanda, ABD, Avustralya, Macaristan, îngiltere ve Yunanistan'dan ilginç, özgün çalışmalar var. Portreler'de Uluslararası Istanbul Film Festivali'nde de izleyeceğimiz ünlü belgeselcilerin çahşmalan gösterime sunulacak. k'ın Brezilya - Ingiltere ortak ya- pımı "The Charcoal People" (Kö- mür tnsanlan), Brezılyalı maden işçilerinin ağır çahşma koşullannı, Feggy Vassiliou'nun bir lngiliz - Yu- nan ortak yapımı "•Hammam Me- mories" (Hamam Anılan), Osman- lı'dan bu yana Yunanistan'da geli- şen hamam kültürünü anlatan bir ça- lışma. Aynca Meksika, Fransa, Ka- nada, Isviçre ve ABD'den katılan belgeseller de izlenecek. "Recording Our Memory" (Bel- leğimizi Kaydetmek) bölümünde önemli sosyal ve tarihsel tanıklık- lar sergileniyor. "P9rtraita"da (Portreler) ünlü bel- geselcilerin çalışmalan geçiyor. Amerikah Barbara Kopple'ın "A Conversation With Gregory Peck" (Gregory Peck ile Sohbet), Rus Ale- xander Sokhuıuv'una Doke"si (Tat- lı), Alman Rosa von Praunheim'ın "Fassbinder's \Vomen" (Fassbin- der'in Kadınlan). Amerikah oyun- cu Gregory Peck ve Alman yönet- men Rainer-VVerner Fassbinder'le ilgili, Kopple ve von Praunheim' m belgeselleri nisan ayındaki Ulusla- rarası Istanbul Film Festivali'nde Istanbullularla buluşacak. "David ve Albert Maysles'e Say- gı" bölümünde Amerikah ünlü bel- geselcilerin 1969-1997 tarihli çahş- malan gösteriliyor. Festival aynca Albert Maysles'i belgesel sinema sanatına yaptığı katkılanndan ötü- rü özel bir ödülle onurlandınyor. "Docs From lran"daysa (Iran'dan Belgeseller) ülkenin gelenek ve gö- reneklerinin zenginliğini yansıtan yapımlar yer alıyor. Ünlü yönetmen Abbas Kiarostami üzerine Mah- mudBehraznia'nın çektiği "Close Up Kiarostami'' de (Yakın Plan Ki- arostami) bu bölümde gösteriliyor. "Music Through The Lens" de (Mercekten Müzik) müzikle ilgili bir belgeseller antolojisi. "BeDeEpoque - GüzeUik Çağı"mn yönetmeni Is- panyol Fernando Trueba'nın yeni belgeseli "CaDe 54" de bu bölüm- de. "Spotlight: Lefteris Xanthopo- ıdos"ta (Spot Altında: Leftens Xant- hopoulos) belgeselden uzun met- raja geçen, "Gölge Ustası" filmi 1992 Istanbul Film Festivali'nde uluslararası yanşmada gösterilen Yunanlı yönetmen Lefteris Xant- hopoulos'un 12 çalışması yer ahyor. " Yugoslavia In Focus: Anatomy Of Horror"da (Mercekteki Ülke Yugos- lavya: Vahşetin Anatomisi) Balkan- lar'da yaşanan insan kırımını Sırp yönetmenlerin yorumu ve gözüyle yansıtan belgeseller var. Selanik'teki bu önemli festivali iz- leyenler arasında etkili bir kalaba- lığı da Selanik Üniversitesi'nin öğ- rencileri oluşturuyor. Bu üniversi- te aynca festivale genç, dikkatli ve meraklı bir izleyici kitlesi kazandı- nyor... Marmarls'te 1$ üreten sanatçıların çalışmalan, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Sanat Calerlsi'nde ağımsız bir sanat kurumu olarakIAM • Herhangi bir temanın . . belirlenmediği çalışmalarda, sanatçılar kendi çizgilerinde Marmaris'in coğrafya verilerini birer plastik ya da anlamsal öğe olarak değerlendiriyor. AYŞEGÜLGLÇHAN 1997 yıhndan bu yana yaz aylannda Marma- ris, sanatsal bir etkınliğe sahne oluyor. Bu et- küıliği düzenleyen, Türkiye Toplum Hizmetle- n Vakfı'nın kurduğu IAM (Internationale Aka- demie Marmaris). IAM, yurtiçi ve yurtdışın- dan çağnh sanatçılan yaz boyunca Turunç Ko- yu'ndaki tesislerinde konuk ediyor ve atölyele- rinde çahşma olanağı sağhyor. resim, yontu, gravür ve serigrafi atölyeleri ve fotoğraf stüd- yolan, gerek sanatçılara gerekse bu etkinlikle- re katılmak isteyen tüm sanatseverlere açık. Sa- nat eğitimi veren kurumlardan bağımsız olan IAM, demokratik bir kuruluş ve bu kurumlan da yadsımayıp eğitim kurumlarında görevli sa- natçılara da çağnda bulunuyor. Köln'de de te- sisleri bulunan IAM, Almanya'daki sanatçı köy- leriyle ilişki kurarak yabancı sanatçılan Türki- ye'de ağırlamayı, Türkiyeli sanatçılara da yurt- dışında çahşma olanağı sağlamayı planlıyor. Ilk adım olarak 2000 yaz aylannda iki yabancı sa- natçıyı konuk eden IAM, uzun vadede bir kül- tür değişim programı gerçekleştirmeyi hedefli- yor. 2000 yılı yaz aylannda IAM'ın konuğu ola- rak Marmaris'te iş üreten sanatçılann çalışma- lan, 6 Şubat - 10 Mart 2001 tarihleri arasında Istanbul Menkul Kıymetler Borsası Sanat Ga- lerisi "nde sergileniyor. 2000 yazında Marmaris'te çalışan yirmi sekiz sanatçının işleri; desen, re- sim, gravür ve heykel. Herhangi bir temanın belirlenmediği IAM ça- Coğrafyanın beürsiz olduğu bir kente kuşbakışı bakan bir öznenin not defterinden sayfalar. lışmalannda. sanatçılann genelde kendi çizgi- lerinde ürettikleri gözlemlenirken birbaşka göz- lem de çahşma amacıyla bulunduklan coğraf- yanm venlerinin kimi zaman birer plastik ya da anlamsal öğe olarak yapıtlanna girdiği yolunda. Katıhmcı sanatçılardan M. Zahh Büyükişü- yen, genelde yeğlediği kıraç ya da örselenmiş doğa görünümleri yerine bu kez Marmaris do- ğasından hareket eden bir çahşma yeğlemiş. Deniz ve gökyüzünün birbirine geçtiği manza- rada egemen renk mavi; ancak kullanılan mavi yananlamsal olarak bir uyan niteliğinde. Sanat- çının önceki işleri göz önüne ahndığında doğa konusundaki pesimist tavn anımsanacaktır; bu tavır, dingin Marmaris Turunç Koyu'ndan ha- reket eden çahşmada da alttan alta duyumsanı- yor. Bunu duyumsatan da, benzersiz koyu ya- tayda ve düşeyde kesen kuşaklar. Bu kuşaklan, sanatçının tüm doğa görünümlerini göz önüne alarak doğayı kurban eden otoyollar olarak yo- rumlamamak olanaksız görünüyor. _ Coğrafyayla ilgili işlerin bir diğeri, Hakan Özer'in tammlanamaz kent görünümleri. Iki parçadan oluşan çahşma, kimliği ve ait olduğu coğrafyanın belirsiz olduğu bir kente kuşbakı- şı bakan bir öznenin not defterinden sayfalar. Söz konusu belirsiz kenti görünmeyen özne, balon- la dolaşıyor. Deniz, dağlar, koy, sürühnüş tarla- lar, otoyollar, evler. birbiriyle ilintili veya de- ğil, tüm bu öğeler bir arada ve sonsuz bir uyum içinde var oluyor. Kent karmaşasından alabil- diğine uzak ikili yapıtın, dinginlik öneren bir mi- ni dizi olduğunu söylemek olası. Ismail tlhan'ın belirsiz coğrafyalar üzerine çahşmalannın bir değişkesi olan Marmaris işi, sanatçının son çahşmalanna egemen olan dü- zen belirtkesi simetrinin uç noktasını oluşturu- yor. Renklerin minimuma indirgendiği çahş- mada somut coğrafyaya gönderme yapan tek öğe -iyice soyutlanmakla birlikte- Turunç Koyu'nu simgeleyen ve merkezde yer alan kesit. Bunun dışında, yeniçağ harita ve portolanlanndan ke- silip birbirine eklenerek koordinatlan belirsiz kı- lınmış yeryüzü parçalan ve yönsüzlüğe gön- denne yapan ve birbiriyle sürekli kesişen rota çizgileri gibi tüm göstergeler, sanatçınm, günü- müzün belirsizlik üzerine kurulu söylemi üze- rine bir çeşitleme olarak değerlendirilebilir. Mûşerref Zeytinoğlu'nun Marmaris çalışma- sı ise sanatçının 80'li yıllardakı çalışmalanna gön- dermelertaşıyanbiryapıt. Sözüedilendönemin- de marjinallerin parçalanmış yaşamlannı konu edinen sanatçının, 9O'lı yıllarda politik içeriği ağır basan işler ürettiği biliniyor. 90'lann sonu ve 2000 yılı ise Müşerref Zeytinoğlu'nun, bi- reyin yalnızlığı ve trajedisi üzerine düşüncele- rinin görselleştiği yıllar olarak anılabilir. Sanat- çının bu dönemine ilişkin en tipik örnek olarak 1999 yılı içinde gerçekleştirdiği "Ada" adlı fo- toğrafik enstalasyon hâlâ belleklerdedir. Zeyti- noğlu'nun Marmaris Turunç Koyu'nda gerçek- leştirdiği çalışması, birey/kadının şizofrenik ya- şamı üzerine içten bir görsel-metin gibi değer- lendirilebilir: bedenden soyulmuş ve cinsel çağ- nşımlan olan kınnızı giysi, içi yazısız konuş- ma balonlan, yaşama ilişkin görüntü parçacık- lannı taşıyan demiryollan. kollan olmayan be- den, kimliği belli olmayan portre... Alabildiği- ne hızlanan yaşam içinde bir an durup solukla- nan çağdaş insanın trajik ve şizofrenik yaşamı. Sadece bir grup sanatçıya değil, isteyen her- kese çalışma ve üretme olanağı sağlayan IAM'ın, bir yandan sanatçılararası iletişim sağlamayı, diğer yandan farklı kültürleri buluşturmayı amaç- layan yapılanmasının başka oluşumlan yürek- lendirmesi, sanatla ilişkisi olan herkesin dileği... Harry Potter'ınfilmiııiııfragmanıinternette Kültür Servisi - Dünyamn en ünlü sihirbazı Harry Potter'ın Hollyvvood'da çekilen filminin fragmanı, internet sitesinde gösterihneye başlandı. 'Harry Potter ve Filozofun Tası' filminin üç dakikahk fragmanı, Potter'ı, Hogvvarts'taki arkadaşlan kızıl saçlı Ron ve kitap kurdu Hennione ile birlikte gösteriyor. Fragmanda, Potter'ın kendisine Hogwarts büyücülük ve sihir okulundan gelen, ama halası ve amcasımn sakladığı mektuplan buluşu ve okula kaydoluşu görülüyor. Fragman 'Sihir 16 Kasnn'da başhyor' mesajıyla son buluyor. Yönetmenliğini Christopher C(rfumbus'un yaptığı fihnde Potter rolünü 11 yaşındaki Daniel RadcKffe ve okul müdürü Dumbledore'u da Rkhard Harris oynuyor. Yetişkin ve çocuk, her yaştan insaru etkisi altına alan Potter serilerinin yazan J. K. Rovvling, yayımlanan dört cilde ek olarak üç cilt daha yazmayı planlıyor. Aynca Rowling'e çocuk edebiyatma hizmetlerinden dolayı îngiltere kraliçesi tarafindan da ödül verilecek. 16 Kasım'da ABD ve îngiltere'de gösterime girecek olan filmin fragmanı harrypotter.co.uk web sitesinde izlenebilir. Sitede aynca Columbus'un kitabı beyazperdeye nasıl yansıttığı konusunda bilgiler de yer alıyor IŞBLDAK VE YELPAZE ATtLLA BÎRKİYE Anlat, Şehrazat Aşkı anlatmıştır Şehrazat; mutlu aşklan, mut- suzaşklan. Bilinmeyen ülkelerin gizini, âlimlerin söz- lerini, hayatın derinliğini, büyücülerin hünerierini, dünyamn sıriannı... Ifritleri, ecinnileri, iblisleri anlatmıştır Şehrazat. Olan biten her şeyi. Sevinci, dolunayı, gülün kokusunu, suyun berraklığını... Acıyı da gözyaşını da; yeryûzündeki tüm güzel- likleri, insanı mutlandıran güzellikleri anlatmıştır. Birmasaldeğil, binbir masal; birgece değil, bin- bir gece anlatmıştır. Şehrazat. Aşkı anlatmıştır... Şehrazat, edebiyat tarihinin, yazılı (kültür) tari- hin en önemli ve en özgün (bilgili ve zekQ kadın kah- ramanlanndan biridir (belki de ilki). Bilindiği gibi, Şehrazat, Binbir Gece Masalla- n'nınanlatıcısıdır. Büyük bir kültür zenginliğini içe- ren Doğu'nun incisi Binbir Gece Masallan'nın... Belleğimizi tazelemekte yarar var. Binbir Gece Masallan, bir dünya klasiğidir. Ma- sallann sultanı olarak geçer ve Doğu edebiyatının da en görkemli yaprtlanndan biridir. Masallann ortaya çıkışı sekizinci yüzyıla kadar uzanır. Özellikle Harun Reşit döneminin bilimine, kültürüne ve hoşgörüsüne tanık oluruz. Bağdat merkezlı olmakla birlikte, bu masallann haritası ol- dukça geniştir Çin Hindi, Hindistan, Iran, Irak, Türkiye, Suriye ve Mısır'a kadar uzanır. Binbir Gece Masallan, Batı dünyasının küttür ve edebiyatını derinden etkilemiştir. Zaten, Batılı ya- zarlar, uzmanlar, masallan yüzyıllar öncesinden çevirmeye başlamıştır; bu çeviri ve derieme serü- veni hâlâ sürmektedir. Günümüzde çoğu Islam ülkesinde yasak olan bu masallar sansürsüz bir biçimde ülkemizde -ne yazık ki-1993 yılında yayımlanmıştr (çev: Alim Şe- rif Onaran, Afa Yay.). Sasani hükümdarlanndan Çin'e ve Hint'e hük- meden Şah Şehriyar kansı tarafindan aldatılınca (üstelik kardeşi de aldatılmıştır), kadınlardan acı- masız bir biçimde intikam almaya girisir. Her gece bakire bir kızla evlenir, ona sahip ol- duktan sonra sabaha karşı öldürtür. Ülke büyük bir belanın içine girmiş; kızını alan yabancı diyarlara göç etmeye başlamıştır. Vezirin kızı Şehrazat, bu ölümlere dur demek için ortaya çıkar. Şehrazat zeki ve bilgilidir. "... Şehrazat kitaplar, yıllıklar, eski hükümdaria- nn efsanelerini ve geçmiş halklann öykülerini oku- muş; hatta eski çağlardaki halklann, hükümdarta- nn ve şaiherin yaşam ve yaprtlanndan oluşan on bin ciltlik bir kitaplığı da varmış. Çok güzel konu- şur, dinlemesine doyum olmazmış." Vezir, kızını vazgeçirmek için uğraşmıştır; ancak Şehrazat son derece kararlıdır: "... Ya kurtuluryaşanm; ya da ölümüm ümmet-i müsliminin kszian için bir kurtarmalık oluşturur..." Şehrazat kendini tehlikenin içine atar; ölüme doğru bir yolculuğa çıkar. Çünkü, bu kötü gidişi, bu kargaşayı durdurmak gerekmektedir. Once Şehrazat'ın zekâsına tanık oluruz. Şah'ın yanına gitmeden önce kız kardeşi Dünyazat,'ı öğretir. Şehrazat, Şah Şehriyar'ın yanındayken ağlama- ya başlar. Şah nedenini sorunca, o da bir kız kar- deşi olduğunu ve son geceyi birlikte geçirmek is- tediğini söyler. Bunun üzerine Şah, Dünyazat'ı ça- ğınr. Dünyazat da gelip yatak ucuna ilişir. Şah, Şehrazat'a sahip olduktan sonra, konuş- malar başlar; ve daha önceden tasarlandığı gibi, Dünyazat ablasından bir masal anlatmasını ister. Bunun üzerine Şehrazat, Şah'tan -nasıl olsa sa- baha daha zaman vardır- izin alarak anlatmaya başlar. Ve böylece, birbirinden merak uyandıncı, heye- canlı, ilginç ve öğretici olan ünlü Binbir Gece Ma- sallan başlar; biz de bu kez Şehrazat'ın derin bil- gisine tanık oluruz. Şehrazat, yaşamda kalmak için masal anlatmak zorundadın en canalıcı yerinde keser masalı, sul- tan da onu öldürtmeyi ertesi güne erteler. Bu böy- le sürüp gider. Zaman içinde Şehriyar'ın âşık ol- duğuna da tanık oluruz. Şehrazat, bir bakıma bize -kimilerine itici gelse de- "aşk bir kadının bedeniyle başlar" savını doğ- rulamaktadır. Ilk görünüş hayranlıksa, zekâ ve kişilik aşkı do- ğurandır; bir erkek, kadının bedenine hayran ka- lır; sonra, zekâsına, kişiliğine âşık olur. Şehrazat'ın masallannı okumaya ne dersiniz; özellikle de bugün! •>*:•>>' Saim Akçıl'ın Özbekistan ve Moldova konserteri • Kültür Servisi - MSÜ Devlet Konservatuvan Öğretim Üyesi ve Tekfen Karadeniz Solistleri daimi şefi Prof. Saim Akçıl, bugün Özbekistan'da Taşkent Devlet Senfoni Orkestrası'nı ve 30 Mart'ta da Moldova'da Kişinev Devlet Filarmoni Orkestrasrm yönetecek. Akçıl, bu konserlerde Ferit Tüzün, Mendelsshon, Beethoven, Çaykovski ve Karloviç'in eserlerini seslendirecek. Almanya'da aşırı ırkçı bir müzik grubuna ceza • MANNHELM(AFP)-Almanya'da bir ' mahkeme, bir müzik grubunun dört üyesini ırkçı nefreti kışkırtmak suçundan dokiız ay ile on beş ay arasında hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme 'Bosheit' (Kötülük) adlı grubun üyelerini 30 kişilik bir dinleyici topluluğunun önünde Yahudi karşıtı sözler içeren 'Blut' (Kan) adh şarkıyı çaldıklan için suçlu buldu. Yaşlan 19 ve 28 arasmda değişen grup üyeleri, Yahudilere saldmyı kışkırtan bu şarkılannı daha sonra da bir konserde 300 kişilik bir dinleyiciye çahruşlardı. Kimse Ölmesin Ben İNürüm' • Kültür Servisi - Türkçe edebiyatta yeni bir öykücüyü müjdeleyen İletişim Yaymlan, Kenan Biberci'nin 'Kimse Ölmesin Ben Ölürüm' adlı kitabını yayımladı. Biberci'nin yazma tutkusunun eseri olan bu kitapta sohbetten, arkadaşlıktan, çay demlemekten, eski püsküden, gemilerden, kısaca küçük aynntılardan büyük yaşama sevinci çıkaran öyküler yer alıyor Öyküler, muhtelif insan hallerinin ve eşya hallerinin yakın plan gözlemlerinden besleniyor, can buluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle