Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 MART 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Emekçi Kadrtara
tstanbul Haber Servisi-
Sosyalist Iktidar Partisi
(SİP) tarafindan yapılan
açıklamada, 8 Mart'ın
emekçi kadınların
kapitalizme karşı
verdikleri eşitlik, özgürlûk
kavgasının günü olduğu
belirtilerek kadınlara
yapılan çagnda şöyle
denildi: "Oysa türbanın
temsil ettiği şeriatçılık
kadın üzerindeki en
karanlık baskı ortamıru
ifade ediyor. 8 Martlar
sömürûye ve sömûrûyü
gizlemekten başka işlevi
olmayan gerici ideolojilere
karşı mücadele günü
olmalıdır."
EtkMder
İitaledldi
• Haber Merkezi - Kadın
Eserleri Kütüphanesi ve
Bügi Merkezı Vakfi, 8
Mart Dünya Kadınlar
Günü nedeniyle
gerçekleştireceğini
duyurduğu etkinlikleri
iptal etti. Vakıftan yapılan
açıklamada Kurban
Bayramı nedeniyle
etkinliklerin duyurusunun
yeterli derecede
yapılamadığı, bu yüzden
iptal edildikleri bildirüdi.
*entterde
Günü
1
• BOLU(AA)-
Çadırkentlerde kalan
depremzede kadınlar, 15
aydır, çamaşırlannı ve
bulaşıklannı
konteynerlerde yıkıyorlar.
Mehmetçik-1
Çadırkenti'nde yaşayan
Mahsure Yılmaz, 15 aydır
çadırda yaşadıklannı
anlatarak "Ortaklaşa
kullandığımız
bulaşıkhane, tuvalet ve
benzeri yerler artık sağlık
açısından hijyenik olma
özelliklerini yitirdi. Bu
alanlan kullananlann
hasta olma riski arth"
dedi. Bolu'daki
çadırkentlerde yaşayan
fadınlann orîak ihtiyaçlan
ise "temizlikte kullanüan
deterjanlar, pet ve çocuk
maması."
latiteeşler
kavga ediyor
• İSTANBUL (AA) - Tatil
günlennde eşler arasındaki
şiddet olaylannda büyük
bir artış görüldüğü, eşler
arasındaki şiddetin
nedeninın ise 'güç ve
hâkımıyetin gösterilmesi'
olduğu belirtildi. Istanbul
Üniversitesi Adli Tıp
Enstitüsü öğretim Uyesi
Prof. Dr. Fatih Yavuz,
eşlerin birlikte geçirdikleri
zamanın tatil günlerinde
daha fazla olduğuna
dikkat çekerek şiddettin
uygulanmasının belli bir
gerekçesi olmadığını
söyledi.
AtiMyeter
kooperatif olacak
• GÖLCÜK(AA)-
Kadınlarla Dayanışma
Vakfi'nın (KADAV),
Gölcük Şirinköy'deki "Ev
Tekstil ve Mum
Atölyesi"nin, üretim
kooperatiflerine
dönüştürülmesi
planlaruyor. KADAV Alan
Koordinatörü Şevval
Yakut, depremzede
kadmlann üretime katılma
ihtiyaçlan bulunduğuna
işaret ederek "Üretim
becerisini geliştiren ve
meslek edindiren bu
atölyeler, önümüzdeki
gimlerde birer üretim
kooperatifine
dönüştürülecek" dedi.
Başvurular
gizfiyap*yor
• DİYARBAklR(AA)-
Diyarbakır'da faaliyet
gösteren Kadın
Merkezi'ne, kadmlann
eşinden veya babasmdan
gizli olarak sorunlannı
anlattıklan bildinldi.
Sosyal Danışman Hayriye
Aşçıoğlu, binden fazla
kadının kendilerine
başvurduğunu bildirerek
"Başvuranlann yüzde
5O'si evli. Kadınlann
yüzde 28'ine psikolojik
danışmanlık yaparken
yüzde 32'si ile yüz yüze
görüşerek sorunlannın
çözümüne yardımcı
olmaya çalıştık" dedi.
Medeni Yasa 'da öngörülen değişiklikler, kadın örgiitieri için yeterli değil
Kadınlannyolu uzunHATİCETUNCER
Türkiye'de kadınlar 8 Mart
Dünya Kadınlar Günü'ne 'bu-
ruk bir sevinçle' giriyor. TB-
MM Adalet Komisyonu, ka-
dınlara 8 Mart armağanı verir
gibi Medeni Yasa'da "Aile bir-
liğinin retsi kocadır" maddesi-
ni kaldırarak evlilikte eşleri eşit
duruma getirdi.
Adalet Komisyonu, kadın ör-
gütlerinin yıllardır değiştiril-
mesi için mücadele verdiği
Medeni Yasa'yı görüşmeye
bayramdan önce başlamıştı.
Bu değişiklik "buruk se-
vinç" çünkü Medeni Yasa'da
değişiklikler, toplumun de-
mokratikleşmesinde önemli bir
adım gibi görünse de Türki-
ye'de kadınlar için almacak
yol daha çok uzun.
Her şeyden önemlisi kadm-
lann yüzde 28'i, yani 7 milyo-
nu aşkm kadın, henüz okur ya-
zar değil. 1935 'te 18 olan kadın
ABD\)'de, 8 Mart 1857'de 8 saatlik işgünü ve daha iyi
çalışma koşullan için New Yorklu binlerce dokuma işçisi
kadının gerçekleştirdiği direnişte 129 kadın işçi öldü. Kadın
dokuma işçilerinin mücadelesi anısına 1910'da sosyalist
kadın önder Clara Zetkin bugünün, Dünya Emekçi
Kadınlar Günü olarak kutlanmasım istemişti. Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu, 1977yılında 8 Mart'ın Dünya
Kadınlar Günü olarak kutlanmasım kabul etti.
milletvekili sayısı, günümüzde
22. Bu sayıyla Türkiye, 174 ül-
ke arasında 101. sırada yer alı-
yor. Nüfusun yüzde 52'si kadın
olan ve parlamentoda yüzde 4
oranmda temsil edilen kadm-
lann, Meclis'te ve diğer karar
mekanizmalannda daha fazla
yer alabilmeleri için zorlu bir
mücadele vermeleri gerekiyor.
Mor çatı kapandı
Şiddet, tecavüz, cinsel taciz,
dünyada olduğu gibi Türki-
ye'de de kadının yaşamını ka-
rartıyor. Kadınlann aile içi şid-
detten kaçıp sığmdıklan Mor
Çatı Vakfı sığrnma evleri ge-
çen yıl maddi olanaksızlar ne-
deniyle kapandı.
Kadınlara hukuksal ve psi-
kolojik danışmanlık vermek
amacıyla kurulan Mor Çatı Ka-
dın Sığınağı Vakfı'na toplam 9
bin başvuru yapılmıştı. Vakfa
başvuranlann yüzde 50'den
fazlası eş dayağı nedeniyle, di-
ğerleri baba, ağabey dayağın-
dan şikâyet ettiler. Şiddet mağ-
duru kadınlann yüzde 70'i res-
mi nikâhh, daha çok ilkokul ve-
ya ortaokul mezunu. Yüzde
40'ı 19-29 yaş grubunda, yüz-
de 80'i çocuklu ve yüzde 25'i
de ev dışmda çalışıyor. Bu ka-
dınlann yüzde 34'ü yasal hak-
lannı ve bunlan nasıl kullana-
cağını bümiyor. Iş yaşamında
sendikalaşma önündeki engel-
ler, kadınlann büyük çoğunun
örgütsüz kalmasma neden olu-
yor. Çalışan kadmlar arasında
sendikalı olanlann oranı yal-
nızca yüzde iki. Türk Sanayici-
leri ve Işadamlan Derneği'nin
(TÜSÎAD) hazırlatnğı ve şubat
ayında açıklanan Kadın Rapo-
ru'ndaki veriler de kadının ha-
zin manzarasım rakamlarla
gösteriyor. Rapora göre, kadm
emeğinin kullanımı 1955'te
yüzde 72 iken 1999'da yüzde
29.7'ye düştü. Devlet Istatisrik
Enstitüsü'nün 2000 yıh 4. dö-
nem anketlerine göre ise bu o-
ran yüzde 23'e düştü.
TUSİAD raporunda kentlere
göçün, kadınlann işgücü piya-
sasımn dışmda kalmasma ne-
den olduğu kaydedilirken üni-
versite ve üstü eğitim görmüş
kadınlann bile aylık kazançla-
nnın daha düşük olduğu belir-
tildi. Devlet tstatistik Enstitüsü
(DÎE) anketlerine göre, Türki-
ye'de işgücüne dahil olmayan-
lann yüzde 53.4'ünü ev kadın-
lan oluşturuyor. DlE'nin anke-
ti kırsal alan kadımnm zorlu
yaşamını rakamlaria bir kez da-
ha ortaya koyuyor. Tanm sek-
törünü oluşturan ücretsiz aile
işçilerinin yüzde 68.5'ni de ka-
dın nüfus oluşturuyor.
Prof. Dr. Berin Engin:
Eşitsi:Jik
eğidmle
aşüacak
Istanbul
Üniversitesi Hukuk
Fakültesı öğretim
üyelerinden Prof.
Dr. Berin Ergin, iş
yasalannda kadın ve
erkek arasında
herhangi bir
aynmcılığın
olmadığını belirterek "Ancak dolayh
yoMan var. Uygulamadaki eşitsiztilder
işverenlerin ve kadınlann eğfâhnesiyie
aşüacak" dedi. Prof. Dr. Berin Ergin,
u
iş hukukunda kadının durumu
n
sorulanmızı şöyle yanıtladı:
Ayrımcılılc
- İş yasalanmızda cinsiyete dayah bir
aynmcıhk var mı?
- Anayasanm 10. maddesine göre
kadın-erkek, yasalar karşısında herkes
eşit. Bizim bütün yasalanmız kadın ile
erkek arasında hiçbir fark
gözetmeksizin çıkanlmıştır. Yani
kadınlarla ılgıli ayn hükümler,
erkeklerle ilgili ayn hükümler diye
yasalanmızda hüküm yok. İş Yasası'na
gelince, her şey tamamen cinsiyet
aynmı gözetümeksizin düzenlenmiş.
- Bu durumda neden çalışan kadınlar
sıksık 'eşit işe eşit ücret' istemlerini
gündetne getiriyor?
- Aynmcı hükümler olmamasma
rağmen dolaylı olarak kadınlara daha
az imkânlar tanınmış olduğunu
görüyoruz. Dolaylı olarak erkek
egemen toplum olduğu için kadınlarla
ilgili sözleşme yapılmasında
aynmcılık yapılabiliyor.
Kadınlan koruyan maddeler
- Kadmm korunduğu maddeler var
mı?
- Kadınlann yer altında, su altında
çalıştınlamayacağma ilişkin maddeler
var. Kadına evlenme durumunda istifa
ettiğinde kıdem tazminatı ödenir. 70.
madde ise analık halinde kadının
çalışunlmasını yasaklıyor. Kadınlann
doğum izinleri var. Hem Emekli
Sandığı hem Bağ-Kur hem SSK, hem
de tanmla ilgili olan yasalarda, kadın
hep erkeğe nazaran daha erken emekli
oluyor.
- Yasada avTimcınk olmadığuıa göre,
eşit işe farkh ücret alan kadm hakkmı
nasü arayabflir?
- Kadma aynı şartlarda aynı işe farklı
ücret veriliyorsa dava açılabilir. Bunun
sonucu olarak hizmet akdini fesih
hakkı doğar ve kıdem tazminatı
alabilir. Ama işinden olur. "Bana eşit
öcret verflsm" diye dava açsa
kazanamaz.
- Aynma uygulamalar nasıl önlenir?
- Işverenlerin eğitihnesiyle, iş
şartlanmn yasalara uygun hareket
edilmesinin zorunlu olduğunu,
toplumun refahı, mutluluğu için bunun
böyle yapılması gerektiğini
öğretebilmekte, inandırabilmekte.
Daha önemlisi, önce kadını
güçlendireceğiz, bilinçlendireceğiz. 10
sene sonra zaten kadın daha güçlü
olacak.
Hamuriu ellertaş işliyor Olağanâstû Hal Bölge Yaliliği'ııin Karacadağ'dald taşak
arazilerirj anndmlması amacıyla geüştirdiği projede ka-
dmiardayerakn.OiağanûstüHalBölgeVfeHsiGökhan Ay-
dmer'in,KaracacUğrjölgesme8ayönCTyaptığıgezMeortayaa
lenerek parke taşı üretilmesi ve yörenin taştan armdırıiarak ekonomiye kazandınlmasıjırojesi geüşiyor. Diyarbakır
merkeze bağb Tokaçh, Övündükr ve Ihcdar köyterindeki kadmlar bazah taşı iştfyorlar. Ovûndfikr Köyû'nde Akyüz
aüesinin kadınlan, eşkriyle ve babalanyla taş işleyerek aile büteesine katiada bulunuyorlar. Taş işleyen kadmlar, er-
keklerin kendilerine taş işleme işine önceieri zor olacağı düşüncesiyle destek vennediklerini belirterek zamanla yar-
dımcı olduklarmı söylediîer. GAP GİDEM (Girişimci Destekleme Merkezi) uzmanı Selma Yılmaz, "Bir aik gûnde
ortalama 500 kilogram taş işliyor. İşlenerek parke haline getirikn taşiarm saüşına başlandı" dedl (Fotoğraf: AA)
Tuskan, kırsal alanda resmi nikâhın yaygınlaştınlmasını istedi
Aile nıalıkemesi kurulmahTürkiye Barolan
Kadm Hukuku Ko-
misyonu (TÜBAK-
KOM) Temsilcisi
avukat Aydeniz Alis-
bah Tuskan. Mede-
/•••- /jfM
m
Yasa Tasan-
sı'ndaki değişiklik-
leri olumlu bir gelişme olarak değerlen-
direrek evlilikte. iş seçiminde eşlere *ai-
lenin onur ve huzunınu göz önünde bu-
hındurma" yükümlülüğü getirmesini
kınadı. Avukat Tuskan, Medeni Yasa ge-
rekçesinintarihi birbelge olduğunu, de-
ğiştirilmemesi gerektiğini kay-
detti. Tuskan sorulanmızı şöy-
le yanıtladı:
-Türk Medeni Yasas'ndade-
ğişüdik neden gerekfiydi?
-TMY, 1926"dakaduunbirey
olduğunun kabul edıldiğı, eşit-
likçi bir anlayışla getirilmiş bir
devrim yasasıdır. 1950'lerden
sonra Türkiye'de kadını yine toplumun
gerisinde gönne hareketi başladı. Kadı-
nın önüne din kurallan, toplum kural-
lan konularak yasalar hiçe sayıldı. Aile
meclisleri toplanıp, "sevdiği gençle ev-
tendi" diye genç kızlann ölümüne ka-
rar verdi. Kadm "günahnr" diye örtül-
meye çahşüdı. Kadınm özgürieştirilme
hareketine bir set çekildi. Türkiye taraf
olduğu uluslararası sözleşmelerden do-
ğan taahhütlere de uymadı. Türkiye,
şimdi Avrupa Birliği'ne girişsürecinde.
Bu süreçte imzaladığı anlaşmalara, be-
lirli kurallara uymadığı takdirde yasal
olarak bu işi başaramayacak. Bunlar-
dan en önemlisi de yasalardaki kadın-
erkek eşitliğinin sağlanması.
- Sözkşmekr neden hayata geçmedi?
- Bunun için çok ilen, çok eşitlikçi bir
toplum anlayışının olması gerekiyor.
Kızlann, yetişkin kadmlann eğitimine
özellıkle Doğu ve Güneydoğu'da yete-
rince önem verilmedi. Yetişmiş kadın,
haklannı bümiyor, aile planlaması ko-
nusundan habersiz. Zaten eğitimi yok,
erkeğin ikinci veya üçüncü kansı duru-
munda. Kadın, dinınikâhıyada dınitö-
reni geçerii sanıyor.
-KiKİınnasUbilinçknciirilrndhdi?
- Türkiye'de aydmlann da bu konuda
eksiklikleri var. Her aydın kadının, mes-
leğine göre toplum için bir şeyler yap-
ması gerekli. Göç nedeniyle Anado-
1 ürkiye Barolan Kadın Hukuku Komisyonu
Temsilcisi avukatAydeniz Alisbah Tuskan,
Medeni Yasa Tasansı 'ndaki değisiklikleri
olumlu bulduğunu söyledi Tuskan, yasalardaki
kadın-erkek eşitliğinin sağlanması
gerektiğini söyledi.
lu'dan İstanbul'a gelen kadın gecekon-
duda oturdu, birtakım şeyler öğrenme-
yebaşladı. Gecekondu bölgelerinde şid-
det daha fazla, çünkü kadının istekleri
artmaya başladı.
- Komisyonda görüşükn tasanyı na-
sd değeriendiriyorsunuz?
- Tasan dilde bir yenileşme getiriyor.
Evlenme yaşını biz 18 istiyorduk, ko-
misyonda 17 olarak kabul edildi. Ancak
8 yülık eğitim, Doğu ve Güneydoğu'da-
ki kızlar için önemli. Evlendüme yaşı-
nı bu 8 yılhk eğitim yükseltri. Eğitimi
11 yda çıkanrsak belki daha başanlı
olur. "Koca ailenin reisidir" hükmü ye-
rine, eşlerin eşit haklara sahip olma il-
kesi getirildi.
-Aflemahkemeleridebugânlerdetar-
oşdryor-
- Aile mahkemeleri Adalet Bakanlı-
ğı'nın gündeminde. Yasa kesinleştiğin-
de aile mahkemelen mutlaka kurulma-
lı. Aynca kırsal alanda resmi nikâhın
yaygınlaşhnlması gerekli.
- Komisyonda mal pa>laşımı rejimle-
ri çok tarrişıkfa. Sz hanğisini onaybyor-
sunuz?
- Tasanda "edinflmiş maliarakatdma
rejimi" var. Eşler arasında eşitliği öngö-
rüyor. Her mal ortak paylaşıhyor. Aka-
demisyenler tasanda esas sistem olarak
kabul edilen "edmibniş maflara kaül-
ma" rejimini, mallanntasfıyesinin uzun
zaman alması durumunda
kadını mağdur edebileceği
düşüncesiyle eleştiriyor.
Fakat bence Türkiye'de
yüzde 80-90 ailenin zaten
paylaşması zor olacak malı
yok. Çok mal olduğunda
bunu da ihtisas mahkeme-
leri çözer ki bu ancak yüz-
de 10'u ilgüendirir. Bir araştırmaya gö-
re, tapuya kayıtlı mallann ancak yüzde
8'i kadma ait Anadolu'da mal erkeğin
üzerinedır. Kadın, boşandığı zaman hiç-
bir şey elde edemezdi. Medeni tasanda
en önemlisi, kadınm ev içindeki emeği
değerlendirildi.
- Tasanda karşı plrfıgınnr nuddcier
varmı?
-192. maddeye eklenen "Eşler işse-
çinıinde aflwım huzurunu göz önünde
tutar" fikrasının kaldınlmasını ıstiyo-
ruz. Bufikrakadınmaleyhine işleyecek.
Diyelim, erkek gece bekçiliği yapınca
huzur bozmayacak, kadm yapmca bo-
zacak. Bu şekilde geçmesinden rahatsı-
zız. Komisyonu da protesto ediyoruz.
Mutlaka son tartışmalarda yeniden ko-
nuşulmah, ikinci fıkra kaldınlmalı.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Saimbeyli'nin Kısa
Oykusu
IÜ Orman Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof.
Dr. Tahsin Tokmanoğlu'ndan bir süre önce çok
ilginç bir mektup almıştım. Bugün bu mektubu siz
değerli okurlanmla paylaşmak istiyorum, Zira ba-
zı şeyieri unuturken bazı şeyleri hiç bilmiyoruz.
Sayın Toktamış Ateş, Ben IÜ Orman Fakülte-
si'nde öğretim üyesiydim, şimdi emekliyim. Fakül-
tede asistanlığa başlamadan önce, Orman Genel
Müdürlüğü'nde 6 yıl çalıştım ve bu süre içinde, çe-
şitli orman bölgelerinde 1/25 000 ölçekli askeri
haritalar yaptm. Yaptığımız haritalar, ülkemizin te-
mel haritalanydı ve en fazla Orman Teşkilatı ile as-
keriyenin işine yaramaktaydı. Bütün diğer harita-
lar, örneğin kadastro haritalan, bu temel haritalar-
dan yarartanılarak yapılmaktadır.
Bu çalışmalann ıçerisinde 1952 yılında Ada-
na'nın Saimbeyli ilçesine gönderildim. Saimbey-
li'nin hemen hemen her köyüne gittim; tepelerine
nirengi işareti dikerek gerekli ölçülerini yaptım. Yaz
sonunda da askeriyenin fotoğraf uşağı gelerek
arazinin fotoğraflannı çekti; kışın da haritalannı
Ankara'da yaptık.
Saimbeyli ilçe merkezinin girişinde, anıt olarak
dikilmiş bir beton sütun bulunmaktadır. Sütunun
üzerinde de "Türk olduğumuz için öldüriıldü" di-
ye bir yazı bulunmaktadır. Bu yazı, ilçeye gelen
herkesi etkilemektedin beni de çok etkiledi. Bu sü-
tunun niçin dikildiğini, birçok kimseden sordum.
Askeri harita yapmakta olduğumu öğrenen kim-
seler, bana iyice açıldılar ve çok ilginç olaylar an-
lattılar. Anlattıklannın çok kısa özeti şudur:
Birinci Dünya Savaşı'ndan önce Saimbeyli'de
yaklaşık olarak 20 000 insan yaşamaktaymış, bun-
lann yansı Türk diğer yansı da Ermeniymiş. Birbir-
lerinden ayn iki mahalle halinde yaşariarmış fakat
aralan iyiymiş. O yıllarda Saimbeyli'nin ismi Ha-
cin'miş. Türkler de Ermenice olan bu ismi kulla-
nırlarmış. 1952 yılında da Saimbeyli ismine alışa-
mamış çok sayıda insan vardı; halen "Hacin" di-
yor, sonradüzeltiyorlardı. Birinci Dünya Savaşı so-
nunda Fransızlar Adana'yı ışgal ederken gizlice
Saimbeyli'deki Ermenilere büyük çapta silah yar-
dımında bulunmuşlar ve "Kuracağınız Ermeni
devletinin merkezi Hacin olacaktır. Buna göre ha-
zırlanın, bizler de her an yardıma hazınz" demiş-
ler. Ermeniler de bu sözlere inanarak Fransızlann
her dediğini yapmışlar. Bizim Türkler de bu hazır-
lıklan görememişler ve Ermenilere inanmaya de-
vam etmişler...
Bir gece Ermeniler tamamıyla silahlanmış ve
Türk mahallesini basarak hepsini öldürmüşler.
Sözcüğün tam anlamıyla bir soykınm yapmışlar ve
ilçe merkezine hâkim olmuşlar. llçenin köyleri ta-
mamıyla Türk'müş ki Ermeni köyü yokmuş. Türk
köylüleri durumu öğrenince, çeteler kurarak gel-
miş ve ilçe merkezini devirmişler. Ermeniler içer-
den, Türkler dışardan olmak üzere, günlerce sa-
vaş yapılmış. Ermenilerin çok miktarda silahlan ve
cephaneteri varmış. Buna karşılık Türklerin pek bir
şeylen yokmuş, süngüyle savaşmak zorunda ka-
lıyoriarmış. Bu nedenle savaş bir hayli uzamış,
Türkler içeri girememiş, Ermeniler de dışan çıka-
mamışlar.
İlçe merkezinde bulunan Ermeniler devamlı şe-
kilde, Adana'daki Fransızlann gelip kendilerini kur-
taracağı günü beklemişler. Fransızlar da "Geldik,
geliyonız" gibi sözlerle Ermenileri oyalamışlar.
Esasen gelmeleri de çok zor olurdu. Çünkü yol çok
bozuk ve çok engebelidir. Sırtları tutan Türk çete-
lerinin önünden geçmeleri, olanaksız denecek ka-
dar zordu.
Saimbeyli'deki çatışma aylarca sürmüş, sonun-
da Saim isimli bir Türk subayı gelmiş ve durumu
görmüş. İki küçük dağ topunu parçalar halinde ve
hayvanlar sırtında taşıyarak Adana'dan Saimbey-
li'ye getirmiş. Uygun yerlere kurarak Ermenilerin
üzerine top mermilerini yağdırmaya başlamış. Er-
meniler, sonlannın pekfenaya gitmekte olduğunu
ve Fransızlann da gelmeyeceğini anlayınca, güne-
ye doğru bir yanma yaparak canlannı kurtarmaya
çalışmışlar. Fransızlann göze alamadığı işi onlar
yapmaya kalkışmışlar. Günlerce süren yarma ça-
tışmalannın sonunda, kaç tanesinin Adana'ya ka-
dar sağlam gidebildiği bilinmiyor.
İlçe merkezine giren Türk çeteleri, Ermeniler-
den bütün hırslannı almış ve binalannı da tama-
mıyla yok etmişler. Bu olaydan sonra da ilçenin adı
Saimbeyli olmuş, girişine de yukanda anlattığım
heykel dikilmiş. ölen Türklerden kalan cesetleri de
bu heykelin aftına gömmüşler.
Bugün, Ermeni soykırımıyla ilgili haberleri din-
ledikçe Saimbeyli'de gördüklerim ve halktan din-
lediklerim, gözlerimin önünde canlanmaktadır.
Gördüklerimi ve duyduklanmı çok özet halinde si-
ze ulaştırmayı gerekli buldum. Siz de başkalanna
duyurursantz, özellikle yazılannızda bahsederse-
niz, çok iyi olur diye düşünüyorum.
Mutluluklar diliyorum.
Prof. Dr. Tahsin Tokmanoğlu
İHD'nin arastırması
100kadından60'ı:
Aile içi şiddet var
tstanbul Haber Ser-
visi - Istanbul'da yaşa-
yan 100 kadından 60'ı,
"Aile bireyleri birbirie-
rine karşı şiddet kulla-
myorlar mı" sorusuna
"Evet" yanıtuıı verdi.
İnsan Haklan Derne-
ği (IHD) Istanbul Şu-
besi'nce Istanbul'un
çeşitli semtlerinde ger-
çekleştirilen "Aile içi
şiddet" konulu anket
çalışması sonuçlan
açıklandı. Anketin so-
nuçlannı, dernek mer-
kezinde düzenlenen bir
toplantıyla kamuoyuna
açıklayan İHD Istanbul
Şube Başkanı Eren
Keskin, ankete katılan
kadmlann yaşlarmın
14 ile 52 arasında de-
ğiştiğini belirtti. Kes-
kin, bu kadınlardan
35'inin üniversite me-
zunu, 27'sinin lise me-
zunu, 8'inin ortaokul
mezunu, 24'ünün ilko-
kul mezunu olduğunu,
6'sının ise okuma-yaz-
ma bilmediğini söyle-
di. Ankette "ailede Id-
min şiddet kullandığı''
sorusuna ise yüz kişi-
den41'i«baba", 12 si
"ağabey", 1 l'i "anne",
3'ü ise "kardeş" yam-
tını verdi. Evlilikte ya-
şanan şiddetle ilgili so-
rulan ise 65 evli kadm-
dan 33'ü eşinden kay-
naklı şiddet yaşadığı
yönünde yanıtladı.