Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MART 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET
SAYFA
HABERLER
skiSPK
önetîcilerî
lANKARA(AA)-
Jikara Cumhunyet
laşsavcılığı, eski
ermaye Piyasası
Lurulu (SPK) Başkanı
tof. Muhsin
rtengütürk'ün de
ralannda bulunduğu 7
işi hakkında, "görevi
hmal" suçundan dava
ıçtı. Cumhuriyet Savcısı
falçın Kartopu
arafından hazırlanan
ddianamede, eski SPK
ıföneticilerinin
•aporlann gereklerini
yerine getirmeyip
"görevlerini ihmal
ettikleri" öne sürülerek
eski SPK Başkanı
Mengütürk, SPK üyeleri
Ilkay Karakoç, Erdal
Batmaz, Cemıl Yılmaz,
Prof. Ömer Lalik, Cenap
Özgel ve Cahıt Sönmez
hakkında, Türk Ceza
Kanunu'nun "görevi
ihmal" hükmünü
düzenleyen 230.
maddesine göre 3'er
aydan 1 'er yıla kadar
hapis istendi.
Bakanlıktan
aydınlara tepki
• ANKARA
(Cumhumet Bürosu) -
Olüm oruçlan 135. güne
girerken Adalet
Bakanlığı'ndan yazılı
açıklama yapıldı. Adalet
Bakanlığı, "Aydın ve
sanatçılanmızın sağlık
durumu bozularak hayati
tehlike smınna gelen
kişilere yapılan tıbbi
müdahaleden
vazgeçilmesini talep
ederek bu kışilenn
ölmelerini ıma eden
açıklamada bulunmalan
bakanhğımız tarafından
hayretle karşılanmıştır"
açıklamasını yaptı.
Açıklamada, bazı yazar
ve sanatçılann, Adalet
Bakanı Hikmet Sami
Türk'ün cezaevlerine
düzenlenen operasyon
öncesınde F tıpı
cezaevleriyle ilgilı
verdiği sözleri yerine
getirerek, ölûm orucu
eylemlerinin bir an önce
bitinbnesını istedıkleri
anımsatıldı.
Görevden aknaya
mahkeme engei
• İstanbul Haber
Servisi - Büyükçekmece
Asliye Hukuk
Mahkemesi, CHPII
Başkanhğı'nca, anlayış
farklıhğı bulunduğu,
tûzük ve yönetmeliklere
göre yapılması gereken
ışlen ve verilen
görevlen yapmayarak
partı çahşmalannı
aksattıklan gerekçesiyle
görevden alınan CHP
Büyükçekmece llçe
Yönetım Kurulu
üyeleriyle ilgıli karan
ihtiyati tedbir yoluyla
durdurdu. Mahkemenin
karar gerekçesınin, ilçe
yönetim kurulu
üyelerinin hangi
görevlen
yapmadıklannın somut
olarak belirtilmemesi ve
karardan önce il
yönetimı tarafından
uyanlmamalan olduğu
bildinldı.
KEY hesabı
buharlaştı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümet, Konut
Edindirme Yardımı
(KEY) uygulamasında,
çalışanlann 8 yıllık nakit
birikimini buharlaştırdı.
Maliye Bakanı Sümer
Oral, Emlakbank'ın
sermaye arttınmı
gerekçe göstenlerek
sembolik düzeye
düşürülen KEY hesabı
konusunda FP Kocaeli
MUletvekili Mehmet
Batuk'un soru
önergesini yanıtladı.
Oral, 31 Aralık 1995
tarihindeki değerle 83
trilyon 765 milyar lira
olan KEY hesabının
henüz kuruhnayan
yatınm ortaklığında
'hisse senedine'
dönüştürüldüğünü
bildirdi.
CHP'de eski liderler, Inönü'nün başı çekeceği 'solittifak' karan aldı
Sola 'zeytiıı dah' modeliMUTLUSERELt
ANKARA - SODEP, SHP
ve CHP'nin eski genel baş-
kanlan Erdal İnönü, Cezmi
Kartavj Murat Karayalçın ve
Altan Oymen, Italya'da 1997
yılında uygulanan ve tüm sol
kesimleri bir araya getiren
"Zeytin Dah" hareketinin bir
benzerini Türkiye'de yaşama
geçirme karan aldılar. Sol yel-
pazede yer alan tüm sendıka-
• CHP'den kopan, yeni bir parti düşüncesine sıcak bakmayan eski liderler,
daha geniş kapsamlı bir hareket için düğmeye basmayı kararlaştırdüar. Bu
hareket içinde, herkes kendi konumunu koruyacak.
lan, sivil toplum örgütlerini, lin yaşama geçirilebilmesi du- sonra, başka bir toplantıyapıl-
rumunda CHP'yi de kapsaya-sıyası partileri kapsaması
amaçlanan hareketüı öncülü-
ğünü Erdal Inönü'nün yap-
ması isteniyor. Eski liderler,
Türkiye'nin ve solun içinde
bulunduğu sorunlann böyle
bir çözümle aşılabıleceği gö-
rüşünde birleştiler. Bu mode-
cağı belirtiliyor.
Eski genel başkanlar, önce-
ki gün de Istanbul'da Öy-
men'in evinde bir araya geldi-
ler. Baykal'a yapılan uyannın
kamuoyuna yansıtüması özel-
liğini taşıyan bu toplantıdan
ması planlanmadı.
CHP'den kopan yeni bir sol
parti düşüncesine sıcak bak-
mayan eski liderler, bu top-
lantının da genel merkezce
önemsenmemesi durumunda,
daha geniş kapsamlı bir hare-
ket için düğmeye basmanın
Liderler toplantısı
CHP
tutumunu
yumuşattı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP Genel
Merkez yönetimi, SO-
DEP, SHP ve CHP'nin
eski genel başkanlannın
ilk toplantısından sonraki
katı ve umursamaz tutu-
munu yumuşattı. CHP
Genel Sekreter Yardımcı-
sı Sinan Yerfikaya, "On-
lar bizim genel başkanla-
nmız. Hiçbirini kaybet-
mekistemiyoruz" dedı.
CHP Genel Sekreter
Yardımcısı Sinan Yerfika-
ya, eski liderler Erdal
Inönü, Cezmi Kartay,
Murat Karayalçın ve AJ-
tan Ö>Tnen'in önceki gün
ikinci kez bir araya gel-
melenni ve kamuoyuna
açıklama yapmalannı de-
ğerlendirdi. CHP Genel
Başkanı DenizBaykal'ın,
"Keşke benimle de görüş-
selerdi Bir araya gelmek-
ten mutluluk duyardnn"
sözlerini anımsatan Yerlı-
kaya, "Gönûl arzu eder-
di Id, eski genel başkanla-
rnnız kendi evleri olan ge-
nel merkezimize gelseler-
di" diye konuştu.
ÇtZMEDEN YUKARI [email protected] MUSA KART
ŞUKUR £RTlK
VENİ B\R Ç&
CÜAMiZ V
hem Türkiye'nin hem de so-
lun içinde bulunduğu buna-
hmlar açısmdan daha yararh
olacağı görüşünde birleştiler.
Bunun için model olarak,
1997 yüında îtarya'da yaşama
geçirilen ve bütün sol kesim-
leri kendi kimliklerini koru-
yacak biçimde tek çatı altın-
dabirleştiren «ZeytinDahHa-
reketi" seçildi. Erdal înö-
nü'den bu hareketin öncülü-
ğünü yapması istendi. Inö-
nü'nün bayramdan sonra
karannı açıklayabileceği
belirtildi.
Hareketin, sol yelpaze-
deki tüm sivil toplum ör-
gütleri, sendikalar, mes-
lek odalan ve siyasi par-
tileri kapsayacak biçim-
de geliştirilmesi düşünü-
lüyor. Böyle bir modelin
CHP'yi de içine alacağı,
böylece CHP'den aynl-
mak istemeyenlerin de
kendi konumlan içinde
hareket edebilecekleri
belirtiliyor.
Yaklaşık 5 buçuk saat
süren toplantıda, önce-
likle genel merkezin
mektubu önemsememe-
si değerlendirildi. Genel
Başkan Deniz Baykal'a
atfen gazetelerde çıkan
sözler, kamuoyu önünde
eski lıderlen "kûçûkdd-
şürücü" amaçlı bulundu.
"Eski Liderler Platfor-
mu"nun kurumsallaş-
ması gibi bir düşünce
içinde bulunulmadığı be-
lirtilerek üçüncü bir top-
lantı kararlaştınlmadı.
Erdal İnönü, CHP'den
kopacak bir partinm ba-
şına geçme ya da CHP
içinde Baykal'a karşı
muhalefet yürütme öne-
rilerinin hiçbirine sıcak
bakmadı. Türkiye'nin
içinde bulunduğu sorun-
lann, CHP'nin içinde
bulunduğu sorunlardan
çok daha önemli olduğu
görüşünde büieşildi.
CHP Genel Başkanı, bunalımın bireysel çabalarla değil ulusal istençle aşılabileceğini söyledi
Baykal esld liderlerle görüşecekİstanbul Haber Servi-
si - CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, ekono-
mik bunalımın ıyi yetiş-
miş iktisatçılann birey-
sel çabalanyla ya da
programla değil, yeni
bir siyasi anlayış ve ulus
istenciyle çözülebilece-
ğini söyledi. Baykal,
SODEP, SHP ve
CHP'nin eski genel baş-
kanlanyla bir araya ge-
lerek parti ve ülke so-
runlannı konuşmak is-
tediğini vurguladı.
Mısır Çarşısı ve Doğu
Bank esnafinı ziyaret
ederek sorunlannı din-
leyen, yurttaşlarla soh-
bet eden Baykal, vatan-
daşın sesini Ankara'ya
duyurmaya çalıştıklan-
nı söyledi. Halkınhükü-
mete tepkili olduğunu,
CHP'yi umut olarak
gördüğünü ve göreve
çağırdığını savunan
Baykal, tüm karamsarlı-
ğa karşın çıkış yolu bu-
lunduğunu, kendilerinin
de buna hazırlandıklan-
nı anlattı. Baykal, tüm
uyanlanna karşın ken-
dilerini dinletemedikle-
rini ve gelinen noktada
arabanm devrildiğini
vurgulayarak şunlan
söyledi:
"Yaşanun içinde va-
tandaşın yaşadığı krizi
görmek gerekir. Kemal
Derviş iyi yetişmiş, de-
ğerti bir iktisatçı. Ama
sorunlar, iyi yetişmiş in-
MısırÇarşısıveDoğubank esnanm zryaretedipKonyah'dayemekyiyen Baykal, kendi besabını kendisi ödedL nm
sanlarm, iyi niyetii, bi-
reysel çabalarla ortaya
kovabDecekleri çahşma-
larla aşüabilir ohnaktan
çıkn. Var olan sryasi ya-
ptlanmayla bu sorunla-
nn aşüması gûç,"
Dün sabah eski SHP
Genel Başkanı ve CHP
Parti Meclisi Üyesi Mu-
rat Karayalçın'ı tele-
fonla arayarak kendisi-
ne daha önce mektup
yazan eski genel baş-
kanlarla bir araya gel-
mek istediğini söyleyen
Baykal, "Kamuoyu
önünde karşıhldı açrida-
malarla, mektuplaria
değil, parti genel merke-
zinde eskigenel başkan-
larla bir çay içmekten,
düşünce ve değerlendir-
melerini almaktan,yap-
makta okiuklanmızı an-
latmaktan, ülke ve par-
ti sorunlannı konuş-
mnktan mutiulukduya-
dedi.
IRMIKI AYDIN ENGÎN [email protected]
Ustalanmız zamanında "Ga-
zetecinin kendisi haber oluyor-
sa orada bir yanlışlık vardır"
dertefdi.
Bu "öğüt-ilke" doğruysa bile
herhalde ustalanmın dönemin-
de doğruymuş. Bugün gazete-
cinin kendisi de, gazetesi, tele-
vızyonu da haber. Hem de in-
sanlann merakla izlediği, bek-
lediğı bir haber. Sabahtan beri
»Şu da ablmış doğru mu? Filan-
canın da çıkışı verilmiş, sizce
sebebi ne" yollu sorulara yanıt
vermekten telefonu elimden bı-
rakamadım, şu okumakta oldu-
ğunuz yazıya bir tüıiü başlaya-
madım.
Hani arayan meslektaşlar ol-
sa, "Meslek içi meraktır" deyip
geçeceğim. Ama arayan oku-
yucular, izleyiciler...
E-postalardan, telefonlardan
jşsiz bırakılan gazetecilerin liste-
leii akıyor. Ortalık toz duman.
Tartışmaya gerek yok. Med-
y}, tarihinde görülmemiş bir kri-
zıd göbeğinde, temellerinden
sjllanıyor.
Medya Krizi ve Çözüm Önerilerim
"Temelleri" terimi rastgele
kullanılmadı. Medya'nın temeli
ne rotatif, ne sayfa yapım oda-
lanndaki bılgisayarlar, ne kâğıt,
nemürekkep.
Üstüne mürekkep sürülüp ro-
tatiflerde döndürülen kâğıt rulo-
lan gazete olamıyor.
Kamera, vizöründen bakan
göz, deklanşörüne basan par-
mak olmadan sadece bir metal
ve plastik yığınından ibaret.
Medya'nın temeli insan!..
Medya bugünlerde kendi te-
mellerini yemekte.
Olup biteni salt "tensikafya-
ni toplu işten çıkarma ile açıkla-
yamayız. Daha derinlerde, daha
köklü değışımleıin tohumlan,
adımlan atılıyor gibi...
Ne olduğunu kestirmek, or-
tada -henüz- somut veri olma-
dığından pek mümkün değil. A-
ma bir yandan binlerce medya
emekçisı kapının önüne konur-
ken, bir yandan da gazetelerine
bugüne dek damgalannı vur-
muş, gazetenin yönünü belirle-
mekte sorumluluk üstlenmiş
kalemter, yöneticiler de kapının
önüne konuyor.
Hamlet'in sözlerinin tam da
sırası:
- Çürûyen bir şeyler var Da-
nimartesarayında... Danimarka
sarayında çürûyen bir şeyler
var !..
Medya saraylannda da çürû-
yen, değişen, tepetaklak edilen
bir şeyler var.
Medya göklerinde uğursuz
bir rüzgâr esiyor. Gitgide sertle-
şen ve gitgide sinsileşen bir rüz-
gâr...
Günlerdir ülkeye siyasal ve
ekonomik kriz haberleri taşıyan,
yorumiayan, yorumlatan med-
yanın kendisi, haberini verdiği
krizden daha derin bir krizin
içinde debelenmekte.
Dahası...
Bu derin ve benzersiz medya
krizi, satt ekonomik darboğaz-
lardan, devietın tepelerinde pat-
lak veren "ekonomik ve siyasal
knz"den kaynaklanmıyor. Çün-
kü medya krizi, "mali sorunlar
yüzünden personeldaraltması"
diye ifade edilen "tensikat-
/ar'dan ibaret değil ve salt ten-
sikatlarda yansımıyor.
Medyadaki kriz, ekonomik ve
sosyal sonuçlann yanı sıra etik
ve politik sonuçlar da doğur-
makta.
O yüzden, eşi menendi bu-
güne dek görülmemiş bir kriz-
den söz etmekteyiz.
•••
Valla, bugünkü Tırmık, şu yu-
kandaki "üç yıldız"a kadar olan
bölümden ibaret.
Gel gör ki bu haliyle yollar-
sam kısa kalacak, sayfanın al-
tndasolucan gibi uzanacak... O
zarnan dayazıişlerinden telefon
edip "Yazının devamını yolla-
mayı unutmuşsun" diye dalga
geçecekler; sonra da "Şunun
boyunu denk getir bakalım" di-
ye kükreyecekler.
Bu durumu açıklamak için
yazdığım son iki paragraf bile
şu "güdük Tırmık" sorununu
çözmeye yetmiyor.
O yüzden medya krizi üstüne
bir iki paragraflık sululuğa izin
verin!..
Onenmdir:
Bir Medya Bakanlığı kurul-
sun. Başına Kemai Derviş ge-
tirilsin.
Önerimdir
Medya'dan sorumlu Devlet
Bakanlığı kaldınjsın; boşta kalan
Hüsamettin Özkan'a devlet
bakanı olarak başkagorevalan-
lan verilsin.
Önerimdir
Doğan Medya Grubu, Baş-
bakanlık özelleştrme Idaresi'ne
devredilsin. Gruba bağlı gazete,
dergi, TV, dağttm şirketi gibi ku-
ruluşlar ayn ayn özelleştirilsin.
Önerimdir
Medya devtetieştirilsin.
POÜTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Kurbanlık Devekuşu...
Bir yandan, tavuk kesmenin dinen 'caiz' olup ol-
madığını tartşırken öte yandan frenleri patlayan eko-
nomimiz bir kurtana anyor...
ABD'den koşarak gelen Kemal Derviş, Başbakan
Bülent Ecevit'le görüştükten sonra gazetecilere
açıklama yaptı...
Derviş'in iyimser mi, yoksa kötümser mi olduğu
pek anlaşılmadı!..
Aynı saatlerde televizyonlarda 'tavuk ve deveku-
şu' tartışması bitmiş, üfürükçü ve altematif tıp uz-
manlannın bir bölümü Reha Muhtar'dan 'geçerli
not' almak için kıyasıya tartışmaya başlamışlardı...
Bir ara televizyonlarda Rio Karnavalı'nı izlemiş-
tim...
Kemal Derviş, Türkiye'nin yaşadığı ekonomikbu-
nalımı Brezilya bir buçuk yıl önce yaşamıştı" dedi-
ğinde kendi kendime sordum:
"Galiba toplumumuzun bir bölümü bayram tatili-
ni oralarda geçiriyor!.."
Sakıp Sabancı, ailesiyle birlikte bayram tatili için
Miami'ye giderken havaalanında gazetecilere, eko-
nominin kurtanlması için herkesin aklını başına al-
masını öğütlüyordu...
Tüm olup bitenlere karşın yaşam sürüyor...
Son akaryakıt zammından sonra Istanbul'un tra-
fiği 'arapsaçına' döndü...
Herkesin attında otomobil...
On özel otomobilden dokuzunda sadece sürücü
var...
Zam vc geliyor halkımıza!..
Gazeteler, "Bayram buruk başlıyor" deseler bile
bence toplumun bir kesimi uzun tatili sevinçle kar-
şılıyor...
Olan her zamanki gibi garibanlara oluyori..
Esnaf kepenk indirse bile sanayicilerimiz çoluk
çocuk Miami'ye uçuyor, Paris'te on gün geçireceği
için kendisini mutlu sayıyor...
Benim umudum Kemal Derviş'te...
Cem Boyner'in görüşlerine de aynen katılıyo-
rum...
Boyner diyor ki:
"IMF ve Dûnya Bankası, Derviş'in patronajında-
ki Türkiye'ye 25-40 milyar dolan gözü kapalı verir..."
Çünkü ABD hem Derviş'i hem Türkiye'yi çok se-
viyor(0
Bakın, Derviş'in Türkiye'ye gelmesiyle dolar 920
bin liraya düşmüş, borsa hızla yükselmış...
• • •
Halkımız, kendilerine kesilecek faturadan henüz
haberdar değil...
Benzinden şekere, tüp gazdan elektriğe dek uza-
nan zam yağmuru yavaş yavaş kendisini hisset-
tirse bile galiba medyanın etki alanından çıkamı-
yorlar...
"IMF'den ve Dûnya Bankası'ndan milyar dolar
gelecek!.."
Sanıyoriar ki dolar ceplerine girecek!..
O nedenletelevizyonlarda Prof. Dr. Zekeriya Be-
yaz'ın başlattığı, Kurban Bayramı'nda tavuk ve de-
vekuşu kesme önerisine pek sıcak bakmıyorlar...
Zaten Diyanet Işleri Başkanvekili Rtdvan Çakır
tartışmetya son noktayı koydu:
"Tavuk ve devekuşu gibi hayvanlardan kurban
olur demek, bu işi hafife almak demektir..."
Bu duruma besiciler çok sevindiL
Bizler de aydınlandık!..
Tartışmanın noktalanmasıyla birlikte emekçiler de
rahat bir nefes aldılar sanınm!..
Efendim, halkımızın bir bölümü uzun bayram ta-
tili nedeniyle Miami, Paris, Roma gibi kentlere; bir
bölümü de dağ havası alabilmek için Uludağ, Pa-
landöken, Kartalkaya ve llgaz dağlanna çıktı...
Eh, Ege ve Akdeniz kıyılanna da gidenler var!..
Ben, Istanbul'da kalacak olanlardanım!..
Günlük yazılanmı aksatmadan sürdüreceğimL
Elbet, Kemal Derviş'in yapacağı görüşmelerin
perde arkasını almaya da çalışacağım!..
•••
Umutsuzluğun dalga dalga yayıldığı bir toplum-
da umutlu olunabilir mi?..
Aslında ben kötümser bir insan değilim!..
Yüzüm asık olsa bile sevgıyi, aşkı, yaşamın bin-
bir renkli çicekleriyte çoğaltıp yaşamı yaşanır ha-
le getirebilirim!..
Yağmurun ardından gökyüzünün maviyle buluş-
ması, güneşin hüzünlerimizi dağıtması, tutkulanmı-
zın yalnızlığı simgeleyen ıhlamur ağaçlannda ilk-
yazı haber vermesi elbet sevindiricidir!..
Ama medyamız umudunu, carni önlerindeki dilen-
ciler gibi IMF'den ve Dünya Bankası'ndan gelecek
kredilere, dervışlere, yaşlı ve yorgun yöneticilere,
ikiyüzlü siyasilere, umut tacirlerine, cinci hocalara,
şeyhlere, şıhlara bağlamış!..
Bizler, onlardan daha fazla seviyoruz ülkemizi!..
Karanlıklarla kuşatılmış, uçurumun kenanna bıra-
kılmış toplum, geleceğin aydınlığına yürüyebilmek
için önce yurttaşlık bılincine erişmeli, sonra da ge-
celerini tavuk ve devekuşu muhabbetleriyle değil,
çağcıllık üzerine kafa yormakla geçirmeli...
O zaman mutlu oluruz, o zaman ekonomik özgür-
lüğümüze kavuşuruz!..
Yani, insan gibi yaşanz!..
[email protected]
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkay a
BİR GÜNEYDOĞU
GERÇEĞİ:NECLA
Onun öyküsüyle hiç kimse fazla ilgılenmedi, on dört yaşında
yaşamın Jarli sulannda yok ohıp gitti...
Sisli ve soğuk bir Dıyarbakır akşamıydı Karanlığın gri gölgesı
evlerin, caddelenn, sokaklann ûzenne düşüyordu..
r c u m h u r t y ^ Çağ Pazariama A Ş Turkocağı Cad No:39/41
^KitapkulûbS (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel (212)514 0196