Katalog

Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi GenelYayınYönetmenı Ibrahim Yüdız •YazuşlenMüdünı. SaHm Alpaslan • Sorumlu Müdur Fikret tlkiz • Haber Merkea Müduru Hakan Kara lstıhbaraf Cengiz Yıldınm • Ekonomı Özlem Yözak • Kultur Handan Şenköken • Şpor Abdölkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaören # Düzeltme Abduüah Yazıcı • Fotograf Erdoğan Köscoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç • Avrupa Temsılcısı Güray Öz Yayın Kurulu Ühan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner, tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankaıa Temsılcısı Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No 125,Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020 (7 bat), Faks. 4195027 • îzttur Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352S 23Tel 4411220, Faks 4419117•AdanaTemsıkısı Çetin Yiğenoğlu, lnond Cd. 119 S No 1 Kat.l, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdürü Erol Erkut 0 Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Mu- hasebe Bfilent Yener # ldare Hüseyin Gürer • Satış FazUetKnza MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gilbin Erduran 9 Koordınatör Reha Işıtman • Genel MudürYanhmcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 51395 80-513846O«l,Faks.5138463 \ a>ımla\an *e Basaır ^ enı Gun Haber Ajansı, Basın \e \ ayıncılık A Ş lürkocagıtad '3 41 Cağaloglu 34114 Istanbul PK 246 • Sırkea 34435 Istanbul Tel (O212)512O5O5(2Ohat) Faks (0 212)513 85 95 www cumhunyet com tr 3MART2001 Imsak:5.02 Güneş: 6.28 Öğle: 12.23 tkindi: 15.30 Akşam: 18.05 Yatsı: 19.25 Ata'nın evine internet tıattı • ANKARA(AA)- Kültür Bakanlığı, Atatürk'ün Selanik'teki evine bilgisayar yerleştirerek intemet hattı bağladı. Kültür Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, bilgisayar ekranında süreklı bakanlığın web sitesi açtk kalacak, böylelikle ziyaretçüer, Atatürk ve Türkiye hakkında geniş kapsamlı ve doğru bilgi edinebilecekler. Kültür Bakanı tstemıhan Talay da "Atamızın doğduğu evi, onun adına yakışır bir hale getirmek, Kültür Bakanlığı "nın en önemli görevlerinden birisidir" dedi. Harnıibar dizioluyor • Kültür Servisi - Ridley Scott'ın yönettiği 'Hannıbal', filmde kullanılmayan yaklaşık bir saatlik çekimleri de eklenerek TV dizisi haline getirilecek. Amerikan TV ağı CBS, film için MGM'ye 18 milyon sterlin ödediğini bildirdi. Film 2003 yıhndan itıbaren dizi film halinde ekrana gelecek. MGM, aynca 'Kuzulann Sessizliği' için haklannı da CBS'ye sattı. AkHlıcep teiefonu • ANKARA(AA)- Yenı geliştirilen cep teiefonu "GSM Koruyucu Melek", traf ik kazası sırasında acıl durum mesajı göndererek kurtarma ekiplerinın kaza yerine ulaşma süresini önemli ölçüde kısaltacak ve bu sayede belki de birçok hayatı kurtaracak. Alman Aerzte Zeitung gazetesinin haberine göre, Almanya'nın Magdeburg kentindeki Otto von Guericke Üniversitesi'nden 3 öğrencı tarafindan geliştirilen akıllı cep teiefonu, aracın çarpışmasıyla birlikte otomatik olarak yardım sinyali yayıyor. FHIere kıyak • NEWYORK(AA)- ABD'nin en tanınmış sirklerinden "Ringling Bros Barnum&Bailey" den "emekliye aynlan" fıller sığınma parkına gönderiliyor. Bir hayvan haklannı koruma derneği, sirk yönetimini mahkemeye vererek yaşlı fillerin sığınma parkına gönderilmesi ve yaşamlannın sonuna kadar bakım gıderlerinin sırk tarafından ödenmesi doğrultusunda karar çıkarttı.Mahkeme karannın kaç hayvanı kapsadığı ve bu iş için ödenecek paranın miktan hakkında bilgi verilmedi. Avrupa Konseyi'nin insan kopyalama yasağı, beş ülkenin daha protokolü onaylamasıyla yürürlüğe girdi Bu dünyada iıısaıı kopyalauınazSTRASBOURG (AA) - Avrupa Konseyi'nin ınsan kopyalanmasına ilişkin yasağı, üye 5 ülkenin daha onaylamasından sonra yürürlüğe girdi. Avrupa Konseyi üyesi Slovakya, Slovenya, Yunanıstan, Ispanya ve Gürcistan parlamentolannın, İnsan Haklan-Biyotıp Sözleşmesi"ne ProtokoJûTürkiyedeimzalamışa. ek protokol olan "İnsan Kopyalanması YasağVnı onaylamalanyla bu alandaki ilk uluslararası girişim yasalaşmış oldu. Protokolü, sayılan 5 ülkeden önce, Türkiye dahil 18 ülke onaylamıştı. İskoçkuzusu 199O'lı yıllarda Iskoçya'daki ilk kopya hayvan "DoDy" kuzusundan sonra hayvan kopyalanmasında ABD'den Japonya'ya büyük ilerlemeler elde edilrnesi üzerine, bu aşamada etik yönden (ölü veya diri) insan kopyalanmasının önüne geçilmesı için çahşmalar başladı. Avrupa Konseyi'nin toplam 43 üyesinden Türkiye dahil 24'ü, insan kopyalanmasını yasaklamış bulunuyor. Türkiye ile birlikte 23 ülke şunlar: Fransa, Hırvatistan, Kıbns Rum Yönetimi, Çek Cumhuriyeti, Norveç, Danımarka, Estonya, Letonya, Litvanya, Isveç, Finlandiya, Polonya, Fransa, Macanstan, Izlanda, ltalya, Lüksemburg, Moldova, Hollanda, Romanya, San Marino, Isviçre ve Makedonya. Avrupa Konseyi tüzüğüne göre, üye ülkelerin yansından fazlası ortak uluslararası yasa tasansım imzalayınca protokol veya yasa yürürlüğe giriyor. 1949'da kurulan Avrupa Konseyi'nin İnsan Haklan Sözleşmesi, 43 ülke için de bağlayıcı olan bu kararla konsey tarihmdeki en etkili icraatlardan biri olarak anılıyor. lü ve ze lüler1H1 Amerikan fınans çevrelerinin dergisi Forbes'in her yıl hazırladığı "Celebrity 100" Kstesinde bu yıl, top modellik mertebesine erişmiş ve binlerce dolan görmeden yataklanndan kalkap kamera karşısma geçmeyen güzel kadınlar önemli bir yer kaphyor. Aynı derginin yapnğı dünyanın en güçlü ünlüleri listesinde ise ûnlü aktör Tom Cruise başı çekiyor. Forbes'in "100 iinlü" listesinde Cruise, 43.2 milyon dolarhk kazancı ve artan ünü dolayısryla birinci sıraya yerleştL Tom Cruise'un 2000 yıhnda 1999'dan daha fazla kazandığı, aynı zamanda medyadaki yerinin arroğı kaydedildL Top modeller dünyasına gelince... Podyumun tozunu atüran kâğrt bebekler nasıl bu kadar çok kazanryor sorusunun yanıtı genellikle uzun vadeli kontratlar ve iş girişimJeri. Zenginler listesine bu şekilde dahil olan yahuzca Gisele Bündchen var. Öte yandan Claudia Schiffer, Revlon, Chroen ve bir mayo takvimi ile im/aladıgı raulti-milyon dolarhk kontratlar ik tüm meslektaşlannı soDarmş dununda.l994'te modelliği bırakan Christy Turlington, Calvin Klein ve MaybeUine reklamlanndan kazandıklanyla kendi cilt bakım şirketi Sundari'yi kurdu. Turlington London Financial Tunes'ta yayunlanan profık göre 20 milyon dolann üzerinde bir servete sahip. Î ^ f Cindy Crawford ise Re\1on, Pepsi ve Omega |' / saatleri ile olan anlaşmalan sayesinde 5 milyon , f dolann üzerinde bir gelir sahibL Süpermodeller arasuıda yanhş adımlar atanlar da yok değii Schiffer, Turlington, EUe Macpherson ve Naomi CampbeU, podyumdaki dosthıklannı Fashion Cafe ile ortakhğa dönüştürmüşlerdi. ancak bu girişim başanlı olmadı ve kafe 1998'de barn. Bilimsel olarak dogrulandı Kadınlar da aldatıyor Geleneksel Türk sineması ödülleri önceki gün düzenlenen törenle sahiplerini buldu SIYAD 9 uıgalibi Dar Alanda KıscıPaslaşmalarKükürServisi-Sinema Yazarian Derneği'nın ge- leneksel Türk sineması ödülleri, 1 Mart gecesi Emek Sineması'nda ya- pılan bir törenle sahiple- rini buldu. Her dalda bir ay kadar önce açıklanan beşer aday arasından der- nek üyelerince yapılan seçime göre 2000 yılı- nın en iyileri belirlendi. Şükriye Tutkun'un mi- ni konseriyle başlayan geceyi, ilk kez sunuculuk deneyimi yaşayan Ayşe- gül Akhnç ve Âtüla Dor- say sundu. Pek çok eski- yeni Ye- şilçam ünlüsünün katıl- dığı gece. barkovizyon gösterisı ve ödül alanla- nn kısa konuşmalanyla 'Türk Oscar'lan olma yolunda oldukça renk- liydi. Aytaç Arman, Er- kan Can, Hülya Koçyiğit, Nuri BDge Ceylan, Savaş A>, Ozan Güven, İzzet Günay, Türkân Şoray, UğurPolat, Füsun Demi- Sinema Yazarian Derneği' rel, Uğur Yücel, Şükran Güngör, EşrefKolçakgi- bi tiyatro ve sinema dün- yasmdan ısimlerinkatıl- dığı törende, kazanan adaylann ödülleri sine- ma eleştirmenleri ve oyunculan tarafından ve- rildi. 2000 yıbnınen iyi Türk fılmi seçilen 'Dar Alan- nin ödülflnü alan sanatçüar daha sonra tophıca fotograf çektirdi. (UĞUR DEMÎR) da Kısa Paslaşmalar'ın yönetmeni Serdar Akar, ödülünü sınıf arkadaşı Nuri Bilge Ceylan'ın elinden ahrken fılmin ya- pımcısı Üstün Karabol ise böyle bir sonucu bek- lediklerini, çünkü film için çok emek verdikle- rini ve özenli çahştıkla- nnı ifade etti. Film, en iyi film ve en iyi yönet- men ödüllerinin yanı sı- ra vizyonda iken pek il- gi görmemesine karşın en iyi senaryo, en iyi er- kek oyuncu, umut veren kadın oyuncu dallannda da ödülleri toplayarak öne çıktı. En iyi yardımcı kadın ödülünün kendisı için sürpnz olduğunu söyle- yen 'Güneşe Yoleuluk' fılmınin genç oyuncusu Mizgjn Kapazan ise fil- mi dostluk ve banş için çektiklerini ve ödülün de bu amaca aracılık ettiği- ni söyleyerek katkılann- dan dolayı Mezopotam- ya KültürMerkezi'ne te- şekkür etti. Gecenin duygulu anla- nndan biri de onur ödül- lerinin sahipleri Ömer Lütfı Akad, Eşref Kol- çak ve Çolpan İlhan'ın sahneye çıkmasıyla ya- şandı. Türk sinemasının emekçileri llhan ve Kol- çak ödüllerini alırken ço- cuklan Kerem Ahşık ve Harun Kolçak da onlara eşlik etti. Bir başka önemli emek ödülü ise Türk filmlerinin korun- masında ve bir Türk si- neması arşivi kurulma- sında büyük emeği ge- çen Prof. Sami Şekeroğ- lu'na verildi. Sinema yazarlan, ayn- ca 'Balalayka' ile Ozan Güven'i ve 'Dar Alanda KBaPasbşmalar' ile Şeh- naz Çakıralp'i umut ve- ren genç oyuncu seçerek sinemanın genç oyuncu- lannı da hahrladı. SÎYAD ödül töreni IVfr mi Leder'ın 'İyilik Bul lyiükYap' fılnunin gala- sı ile sona erdi. LONDRA - Ingilte- re'de yapdan bir araştır- ma, asırlardu- yazılan, dile getirilen bir olgu- yu bilimsel olarak doğ- ruladı: Kadınlann hare- ketleriyle erkekleri ya- nılttıklan... Dr. Gram- mer'in ve meslektaşla- nmn yaptıklan bir ça- lışma sonucu hazırla- dıklan rapora göre ka- dınlar yapı olarak oyun- cu, usta bir yönlendiri- ci ve aldatıcı. Tüketim toplumu ko- nusundaki incelemele- riyle ünlü Fransız sos- yolog Jean Baudrillard 1970'li yıllarda "Ka- dın içgüdüdür ve içgü- dü yanımr'' dediğinde femınistler ayağa kalk- mıştı. Yaklaşık 30 yıl son- ra bir başka bilim ada- mı, Ludwig Boltzmann Enstitüsü'nden Prof. Karl Grammer, benzer bir tez ileri sürüyor. "Araşürma sırasında 45 çiftin davranışlannı incefcdik'' dıyen Gram- mer yaptıklan deneyi şöyle anlatıyor: "De- neklerin hepsi20H yaş- larda 45 kadın ve er- keklerdL Dahaönce hiç karşüaşmamış bu Idşi- lerilOdaldka kadar bir odada yalnız bırakbk veyanodadabtrgjzMay- nanın arkasına geçip onlan izledik. Aynı za- mandada gizli kamera- ya aMık. Sonradan fjhn- leri kare kare izkdiğı- mizde, yamız kakblda- rnun daha ilk dakika- suıda kadmın, hiç tanı- madığı erkeğe kur yap- bğmıgördük Kadın bir tebessümle veya bir ha- reketiyle, bakışlanyla karşı cinse mesaj gön- deriyor, diyüğini kuDa- nryordu." Bütün bunlar birço- ğumuzun zaten bildigi şeyler... Grammer, "İsin ilginç yanı kadınlann bu tavuiaruun tama- men aUatmaca ohnaa'" diyor. Grammer ve arkadaş- lan kadınlara o tesa- düfi' partneri çekici bu- lup bulmadıklan, onun- la birlikte olmayı dü- şünüp düşünmediğini sorduklannda, bu kur sinyallerinin aslında bir aldatmaca olduğunu fark etmişler. e-posta: tan @ prizma. net tr MESELA DEDIK ERDAL ATABEK T 7"erkes işin ekonomisine ba- JLJ. kıyordakimseciklerduygu- lann nasıl paramparçaolduğuy- la ilgilenmiyor. tnsanlann gözü dövız bürolannın rakam tabela- lanna dıkilmiş, felaket habeTİe- rıni izler gibi sessizce bakıp baş- ları önlerinde yollanna devam ediyorlar. Turizmle ilgili habcr- ler felaketin boyutlannı ortaya koyuyor. Zamlar gehneye başla- dı. Ama hepsi bu mu? Söz konu- su olan sadece kâğıt parçalan mı? Cüzdanlannıza yerleştirdiğiniz, ceplerinıze tıkıştırdığınız kâğıt paralann acaba ruhu yok mu? Birbirleriyle duygusal bağlan yok mu? Aralanndaki yakınlaşma- lar, uzaklaşmalar nasıl sonuçlar yaratıyor, hiç düşünüyor musu- nuz? Yazık kı düşünmüyorsunuz, oysa bakın neler yaşamyor? Kızımız 'Lira' çok üzgün... T) ız onu nasıl da nazlı büyüt- D müştük. Adını eski bir mü- zik aletinin adından esinlenerek koymuştuk. Onun sesi de lırden çıkan tınılar gibi kulağa nasıl da hoş geliyordu. Kızımız " U r a " öyle sere serpe büyürken bizler de her sıkıntıya katlanıyorduk. Evierimizde gaz lambası yakı- yor. pazen entariler, patiska göm- Bunu yapmayacaktın dolar... leklerle mutlu oluyorduk. Yeter ki kızımız rahat büyüsün, daha mutlu bir hayat yaşasındı. Gerçek- ten de güzel kizunız "Lira" ço- cukluk yıllannda çok mutlu ya- şadı. Ne güzel Yerli Mallar Haf- talarımız vardı. Dışandan bir şey gelecek de kizunız üzülecek di- ye nasıl dikkat eder, üzerine tit- rerdik. Böyle böyle büyüdü, genç kız oldu. "lira" artık koyu saç- lan omuzlanndan dökülen, siyah gözleri görenleri tıtreten pek çe- kici bir genç kız olmuştu. Kısmet- leri de çıkmaya başlamıştı. Biz de "Aman bir hayuiısı çıksa da yav- rumuzun muthıluğu daim olsa" diye ınce eleyıp sık dokuyorduk. Hele de yabancılara karşı çok dıkkatliydik. Belli olmaz, kızı- mızı yabancı diyarlara götürüve- rirlerdi. Korktuğumuz başımıza gehnedi mi? çapkın Dolar karşısına çıkınca... T/r avrumuz tatilde deniz kıyısı- JL nagitmişti.Neşeiçindedeni- ze giriyor, şen şakrak oyunlar oy- nuyordu. Bakmış ki sanşın, boy- lu boslu bırisi kıyıda durmuş, ken- disine bakıyor. O da ıçinde bir kı- pırtı duymuş obnah ki "Kimdir bugençadam" diye sormuş. Ame- nkalıymış, tatilini bizim kıyılan- mızda geçirmeye gelmişmiş, adı da "Dolar''mış. Sonradan anlaşüdı ki oğlanın ana-babası bizim kızın methini duymuşlar da "Lira"yı oğullanna göstermeye gehnişler. Keşke görmez olaydı, bu sanşın çi- pil oğlan kızımızın gönlüne gir- mez mi? Ah ışte, gönül bu, ota da konar demışler, bota da. Biz anla- dık, ama iş işten geçmişti. Bu Ame- rikalı zibidi memlekerine döndü, ama bizim kıza da bir durgunluk çöktü. Ondan sonrası uzun bir hi- kâyedir dostlar. Bunlar bir danhr oldu, birbanşır. "Kızunyapma,et- me, etin gâvuruna kendini kapür- ma, bak komşulanmızda var,şun- larla da tamş" falan dedikse de ol- madı. Mark'a, Frank'a bile razı olduk, ama kızımız "Hayn-" dedi, "hayat benim hayatun, ben Do- lar'la yaşamak istryonun". Oysa herkesler bilıyor ki Dolar'la yaşa- mak çok zor, çok sıkıntılı bir şey. Işte olanlar oldu. Vicdansız Dolar yapacağını yaptı... Gene kaçtı gitti vicdansız. Bu kaçıncı, ama gel de kızımıza anlat. Artık yapacak bir şey yok, memleketkan ağlıyor. Herkes evi- ne kapandı. Şu bayram günlerin- de biraz gezip hava alalım diyen- ler bu niyetlerinden vazgeçmek zorunda kaldılar. Zira bütün ışle- rimiz ne çare kibu insafsız Dolar'm elinden geçiyordu. Nasılsa eniş- temiz oluyor diye kendimizi kap- örmıştık. Bu huyumuz, lafaramız- da, pek kötüdür. Hemen kendimi- zi kaptınnz. Şimdi bütün umudu- muz Amerika'da onu tanıyanbirin- de. Onu çağırdılar da dinleyecek- ler, güya Dolar'ın dilinden anlı- yormuş. Bakahm göreceğiz.