Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 MART 2001 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbgl
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denizlı
PB
Y
PB
PB
PB
PB
PB
PB
16
18
19
15
21
21
22
20
Sinop PB 13 Adana B 21
Samsun B 16 Mersin B 21
Trabzon B 13 Diyarfaakır B 20
Gıresun
Ankara
_B 14 Şanlıuffa B 21
PB 20 Mardin B 17
Eskişehır Y 19 Siirt B 18
Konya PB 19 Hakkâri B 15
Sıvas PB 17 Van B 10
Zonguldak PB 15 Antalya B 21 Kars B 11
Trakya, Iç Ege,
Bolu, Düzce, Kas- *
tamonu ve Eski- Oslo
şehir çevreleri sa- Helsınkı
IS MERKEZLE
K 4 Beriin Y 12 Moskova PB 6
ğanak yağışlı. dı- sto c k hoim
ğer yerler az bu- , d
lutluveaçıkgeçe- L o n c l r a
K
K
_4
5
Y 12 Vıyana
Budapeşte Y 14 Aşkabat PB 9
Madrid Y 14 Astana PB -3
Y 8
cerHa7a"s,c7kh- Amsterdam Y
ğı değişmeyecek. B r u k s e l
1 _
Rüzgâr degişik Paris Y 13 Roma
_ 9
10
Y 14 Taşkent
Belgrad PB 19 Bakû PB 16
Sofya PB 18 Bişkek K
PB 17 Tiflis PB 12
yönlerden hafif Bonn
olarak esecek. Münih
9 Atina Y 16 Kahire B 26
Y 10 Zürih Y 12 Şam B 26
•Moskova
Pan^lı buluttu Bulutiu ^ Çok bulutiu ı Yağmurtu \JU,J,J,J!
Karlı Sulukar > Gûk gürûltülû
Ktizin kritik
haftasım Baştarafı 1. Sayfada
IMF'nin 'ulusal prog-
ram' ve fona yönelik
eleştirilerden rahatsız ol-
ması nedeniyle IMF
Tûrkiye Masası Şefi
Cario CottareDi'nin gö-
rûşmelerden çekildiği
belirtiliyor.
Başbakan Ecevit, dün
başbakan yardımcılan
Devlet Bahçeli, Mesut
Yılmaz ve Hüsammetin
Özkan ile Başbakan-
lık'ta 1 saat süren bir
toplantı yaptı. Zirvede.
yeni program açıklan-
madan önce Hazine
Müsteşarhğı ve BDDK
Başkanlığı'na yapılacak
atamalar görüşüldü. An-
cak atamalann ekono-
miden sorumlu Devlet
Bakanı Derviş'in gel-
mesinden sonra açıklan-
ması benimsendi. Hazi-
ne Müsteşarhğı için
DPT'den BDDK'ye ge-
çen Faik Öztrak'ın,
BDDK Başkanhğı için
de eski bankacı tbrahim
BeüTin adı geçiyor.
Öztrak'ın Hazine'de ka-
bul görmediği, Ziraat
Bankası Genel Müdürü
ve Bankalar Birliği Baş-
kanı Osman Tunaboy-
lu'nun da Hazine Müste-
şarlığı'na ya da BDDK
Başkanlığı'na getırilebi-
leceği kulislerde konu-
şuluyor. MHP'nin adayı
olmadığı, ANAP'ın
BDDK Başkanhğı için
Başkan Yardımcısı Bil-
tekin Özdemirı ıstediği
belirtiliyor.
Ekonomide yoğun
hafta
Derviş, dün akşam
Türkiye'ye dönüşünün
ardından bu sabah
06.30'da ekonomı bü-
rokratlanyla görüştük-
ten sonra koalisyonu
oluşturan partilerin li-
derleriyle bir araya gele-
cek. Derviş daha sonra
Bakanlar Kurulu'nda
ABD'deki temaslanna
ilişkin bilgi verecek.
Derviş'in dışandan
atanmış bir bakan olma-
sına ilişkin rahatsızlık
varken ekonomi yöneti-
minin tek elde toplan-
ması için ANAP'a bağlı
Özelleştirme Idaresi ve
Vakıfbank ile MHP'ye
bağlı Emlakbank'ın ye-
ni bakana bağlanması ta-
lebinin "yeni programı
geciktireceği'' belirtili-
yor. Bu hafta içerisinde
yeni programa ilişkin
olarak liderler zirvesi,
Ekonomik ve Sosyal
Konsey ile Yüksek Plan-
lama Kurulu'nun topla-
narak kararlar alması
bekleniyor.
Bu toplantılann ardın-
dan kesinleşecek prog-
rama maddi destek sağ-
lamak üzere Derviş'in
24 Mart'ta ABD'ye gi-
deceği belirtiliyor. Böy-
lece IMF Icra Kurulu
toplantısı öncesinde,
Türkiye'nin niyet mek-
tubunun kabul edilmesi
için zemin hazırlayıp
ciddi dış kaynak gereksi-
nimi karşılamaya çahşa-
cak olan Derviş, pek çok
konuda da TBMM'nin
hızla yasal değişiklikle-
ri gerçekleştirmesini is-
teyecek. Programın or-
taya çıkmasının ardın-
dan TBMM'yi de yoğun
çahşma saatleri bekliyor.
Bireysel emeklilik yasa-
sınm çıkanlması, Tele-
kom ve THY satışının
cazip kılınması için ya-
sa değişiklikleri yapıl-
ması, Merkez Bankası
Yasası'nın değiştirilme-
si ve programın en
önemli gündem madde-
si olarak Bankalar Yasa-
sı'nda yeniden düzen-
lenmesi gündeme gele-
cek.
Hükümet çıkmazda
Hükümet, 2002'de CT-
ken seçim olasılığı ve
yeni program için dış
kaynak gereksinimi ne-
deniyle IMF'yle sosyal
kesimler arasında yeni
bir çıkmaza girdi. Bu
noktada kamu işçilerinin
toplusözleşme görüşme-
leri büyük önem taşıyor.
IMF'nin, zaten yüksek
ücret alan kamu işçileri-
ne zam verilmemesi ya
da yapılacak artışın çok
düşük düzeyde tutulma-
sı, istihdamın azaltılma-
sı istemleri bulunuyor.
Hükümetin toplumsal
desteği bütünüyle yitir-
mesi anlamına gelecek
bu uygulamayı, özellik-
le seçım gündeme gelir-
se kabul etmesinin zor
olduğu belirtiliyor.
Başbakan Bülent Ece-
vit başta olmak üzere
hükümet yetkililerinin,
IMF'ye yönelik eleştiri-
leri, sosyal kesimleri de
kapsayacak 'ulusal prog-
ram' yapılacağı savlan
ise IMF'de rahatsızlık
yarattı. IMF Türkiye
Masası Şefi Cottarel-
li'nin de bu nedenlerle
görüşmelerden çekile-
rek "Progrannnınvapın,
sonra görüşetim" dediği
savlandı.
Başbakan Yardımcısı
Mesut Yılmaz'ın açıkla-
masına göre, dalgalı kur
sisteminden vazgeçile-
rek 'bant' uygulamasına
geçilecek. Bant uygula-
masıyla kura bir alt ve
üst sınır çizilecek. Bu sı-
nınn geçilirse Merkez
Bankası müdahale ede-
cek.
Başbakan Bülent Ecevit:
Geleceğe güvenle
bakıyorum
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakan
Bülent Ecevit, son aylar-
da enflasyondaki düşü-
şün Türk ekonomisinde-
ki potansiyeli gösterdiği-
ni belirterek
tt
O baknn-
dan geleceğe güvenle ba-
kıyorum. Bu zorlu birkaç
ayı geçirdikten sonra enf-
lasyonla mücadele süreci
yinenme kazanacakür"
dedi.
Bülent Ecevit, dün TV
8'de Hikmet Alnnkay-
nak'ın sunduğu 'Yıküz-
da Sohbet' adlı progra-
ma konuk oldu. Türki-
ye'nin ekonomik anlam-
da ciddi bir darboğazdan
geçtiğini kaydeden Ece-
vit, 15 yıllık aradan son-
ra ilk kez hükümetleri
döneminde enflasyonda
ciddi bir düşüş başladığı-
nı, ancak ekonomik kriz
nedeniyle gelecek birkaç
ay bu olumlu düşüşün is-
tenilen biçimde sağlana-
mayacağını belirtti. Ece-
vit, "Son aylardaki dü-
şüş Türk ekonomisinde-
ki potansiyeli gösterdL O
bakundan geleceğe gü-
venle bakıyorum. Bu zor-
lu birkaç ayı geçirdikten
sonra enflasyonla müca-
dele süreci yine ivme ka-
zanacaktır kanısında-
yım" diye konuştu.
Rejitn raydatı çıkar• Baştarafı 1. Sayfada
setin kuralhhale gelmesigereki-
yor" dedi.
Budak bu kapsamda, Siyasi
Partüer Yasası'nın mutlaka de-
ğiştirilmesi, önseçim sistemi-
nin yerleştirihnesi, seçme ve
seçilme hakkıru kullanabilecek
bir üyelik sisteminin oturtul-
tnası, seçim sisteminin değişti-
rihnesi ve barajlann aşağı çe-
kilmesi gerektiğini söyledi.
Siyasette kınlmalar
Önümüzdeki dönem siyaset-
te kınlmalar yaşanacağını, bu-
nun sağ ve soldaki tüm partiler
için geçerli olduğunu savunan
Budak şunlan söyledi:
"Yolun sonuna geündL Ba-
kanbldarred sektörün, sanayi-
nin çöküşûnü ıı*aktan seyredi-
yorlar. Bunun bir bedeti ohna-
sı lazım. Bedeli, bizatihi başan-
sız siyasetçinin kendisi ödeme-
Bdir. Siyasi hayaü son bularak
ödemelidir. Özür dileyereköde-
metidir"
Ulusal program zorunhı
Rıdvan Budak, siyasetin ve
bürokrasinin dar kadrolannm
yapacağı ve uluslararası ser-
maye kuruluşlannın istemi
doğrultusunda oluşturulmuş
bir programın "ulusal program
olamayacağı''nın altını çizdi.
Budak, ulusal programın, ör-
gütlü kesimlerin temsilcileri-
nin içinde olacağı, belki birkaç
hafta tartışacaklan, sonunda da
yüzde ellisinin üzerinde muta-
bakat sağlayacağı bir program
olarak algılanması gerektiğini
kaydetti.
Yeni bir ekonomik krizin, hi-
perenflasyona yol açacağı, re-
jimin ise "rayından çıkacağT
uyansında bulunan Budak
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Halk, 'Asker gelsin, bu si-
yaset taifesinden kurtulahm'
demeye başlamıştır. Allahtan
asker bunun bir çıkar yol olma-
dığmı bilmektedir. Ama bu ka-
dar ekonomik başansızhk so-
nuçta sos\al patlamayı getire-
cektir. Bunun büyük bir halk
harekerine dönüşmesine devlet
herhalde müsaade etmeyecek-
tir."
BDDK Başkanhğı'ndan is-
FP'denprograma eleştiri
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - FP Genel Başkanı
Recai Kutan, ekonomiden
sorumlu Devlet Bakanı Ke-
mal Derviş öncülüğünde ha-
zırlanacak ekonomik prog-
ramın başanlı olamayacağı-
nı söyledi. Programa destek
vermelerinin de söz konusu
olmadığım belirten Kutan,
"Bu arada da toplumsal bir
desteğe sahip olması ihtima-
Mfevkaladezayıftn"" dedi.
FP Başkanlık Divanı, dün
Kutan'ın başkanlığında top-
landı. Toplantı öncesinde ga-
zetecilerin sorulannı yanıt-
layan Kutan, programın ba-
şanh olamayacağını düşün-
düğünü vurguladı.
Kutan, "Vatandaşın nere-
deyse tamamına yakmı, bu
iktidara olan güvenini bütü-
nüyle yitinniş durumda. Ya-
ni diyorlar ki. 'Ağızlanyla
kuş tutsalar bizim onlara
inanmamız söz konusu de-
ğıl'. Tahnünimiz, şimdiden
başanlı bir program ortaya
ko\Tna şanslan yok, ne Tür-
kiye içinde ne dişmda güven
duyulma şanslanyok. Bu iü-
barla, kesin olmamakla be-
raber böyle bir programa
destek vermemiz söz konusu
değU" dedi.
tifa eden Temizel'e adeta "git"
denildiğini belirten Budak şu
görüşleri sa\Tindu:
"Cumhurbaşkanı çıkryor
hukuk diyor, onunla bir tartış-
maçıkanhyor. Başbakan'm dü-
rüstve temiz kişiliğinden hiçbir
endişe yok, ama bakıyorsunuz
iki temiz insan kavga ediyor. Fi-
nans kesimi disipUne edilsin,
ekonomi artık kurallara bağ-
lansm, her kazanç vergilendi-
rflsin, ahnanvergmin besabı ve-
rilsin, nereden buldun diye in-
sanlara soru sorulsun diyen
adam uzaklaştınhyor. Nasıl
müdahaleler oluyorsa adeta
'Çık git' deniyor. Adeta kaçın-
lıyor, Temizel'in gidişinde baş-
ka sebepler olduğu tartışüıyor.
En doğrusunu kendisi söyleye-
cektir.
Türk siyasetinin etrafı ağla
sanlmış. Güçlü kesimlerle uğ-
raşmak tabii ki kolay değiL Bu
çevreler Temizei'in belediye
başkanı adayı olmasmdan bile
rahatsız oldular. Bunlan üst üs-
te koyduğunuzda ortaya çıkan
sonuç Temizel gibi adamlann
siyasette yer tutmasuu istemi-
yorlar. Yer tutmasuu isteyenkr
de bilerek ya da bilmeyerek bu
çevrelerden etkilenerek Temi-
zel'in tasfiyesine sebep oluyor."
Derviş: Kesin achmlar atmahyız
tstanbul Haber Servisi - Eko-
nomiden sorumlu Devlet Baka-
nı Kemal Derviş, ABD'deki fı-
nans çevrelerinin Türkiye'den
çıkacak programı beklediğini
belirterek "Program açıklan-
dıktan sonra destek isteyeceğiz
ve bu desteğin geleceğinden de
eminim" dedi. Derviş, hazırla-
nacak ekonomik programın ka-
tılımcı bir program olması ge-
rektiğini ifade ederek "Çokhız-
bve çok kesin adımlar atmamız
gerekiyor'' diye konuştu.
Dünya Bankası'ndaki göre-
vinden istifa etmek ve çeşitli fı-
nans çevreleriyle görüşmeler
yapmak üzere gittiği ABD'den
dün akşam dönen Kemal Der-
viş, Atatürk Havalimanı'nda te-
maslanna ilişkin açıklamalarda
bulundu.
ABD'nin yeni Hazine Baka-
nı Paul O'NeüT, Dünya Banka-
sı Başkanı James Won*ensohn,
IMF Icra Direktörü Horst Köb-
ler ve yardımcısı Stanley Fisc-
her ile Türkiye'nin durumunu
görüştüklerini anlatan Derviş,
herkesin Türkiye'nin açıklaya-
cağı programı beklediğini söy-
ledi. Derviş, görüştüğü yetkili-
lerin Türk ekonomisiyle çok
yakından ılgilendiklennı belir-
terek şöyle devam etti:
"Hepsine çabşmalanmızı an-
totnm. Tüıidye'de bütün bakan-
bklara bağh kadrolann gece
gündüz çahşıp çok ciddi, tutar-
h, güveni yeniden tesis edecekve
sosyal boyutu da ihmal etmeye-
cek bir programı bir an önce ha-
zuiama çabası içinde okluklan-
m kendOerine bikhrdim. Prog-
ranun teknik olarak tutarh ol-
ması kadar siyasal ve toplumsal
desteğe sahip ohnasımn da bü-
yük önem taşıyacağuu vurgula-
Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulunan Derviş, destekten umumı olduğunu söyledi (Fotoğraf: AA)
dun. Ulusal bir program oluştu-
racağunızı, ancak bu ulusal
program içinde mutlaka IMF
başta olmak üzere uluslararası
kuruluşlardan, dost ülkelerden
destekisteyeceğimizi söyledim."
Çok hızlı ve çok kesin adım-
lar atılması gerektiğini belirten
Derviş, Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in bayram mesa-
jında belirttiği gibi, programın
katılımcı olmasını sağlamak
zorunda olduklannı vurguladı.
'KrizfirsatadönüşebihV
Türkiye'yi seven herkesin bu
günlerde hem desteğinde hem
eleştirisinde ölçülü ve yapıcı ol-
ması gerektiğini anlatan Der-
viş, "Ciddi bir bunahm bir ül-
kenin hayatında bazen çok
önemli bir firsata dönüştürüle-
bilir. Bu firsan hep buükte de-
ğerlendirebUirsek Türkiyemiz
çok daha hızlı büvüyen. çok da-
ha istikrarlı ve milli geliri çok
daha hakça bölüştüren bir eko-
nomiye sahip olabilir" diye ko-
nuştu.
Daruşmanlar grubu
Bir gazetecinin "Damşman-
lar kurulu oluşrurma> ı düşünü-
yor musunuz" şeklindeki soru-
su üzerine Derviş, mümkün ol-
duğu kadar toplumun çeşitli ke-
simlerini yansıtan, akademis-
yenlerin de görüşünü alabilecek
bir danışmanlar grubu oluştu-
rulmasında yarar gördüğünü
söyledi. Derviş, ABD'de bulun-
duğu sırada Başbakan Bülent
Ecevit ve Başbakan Yardımcısı
Mesut Yılmaz tarafından yapı-
lan IMF'ye yönelik açıklamala-
rın görüşmeleri üzerinde etkisi
olup olmadığı yönündeki bir
soruya net cevap vermekten ka-
çmdı.
Bir gazetecinin yann (bugün)
sabah saat 06.30'da ekonomi
bürokratlanyla toplantı yapıl-
masıyla ilgili olarak "Parapiya-
salan açümadan mesaj mı veri-
lecek" sorusu üzerine Derviş,
"Tabii piyasalann rahatiaması
bakımından da bu önemli. Fa-
kat yannki piyasa konusunda
da bir endişemiz yok, normal
açılacaktu-" yanıtını verdi.
YusufTopçu göreve başhyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Kızılay'da muhaliflerin
gerçekleştirdiği olağanüstü
kongrenin ardından başlayan
tartışma büyüyor. Kongrede
Kızılay Genel Başkanlığı'na
getirilen Yusuf Topçu, yasalar
içinde hareket ettiklerini belir-
terek bugün valilikten mazba-
talanm alıp göreve başlayacak-
lannı söyledi. Halen Kızılay
Genel Başkanlığı'm yürüten
Ertan Gönen ise kongreyi tanı-
madığını vurgulayarak "Kızı-
lay yeniden yapüandı. Bunu
hazmedemiyoıiar, çahşmanuzı
engeflemek istiyorlar" dedi.
Kızılay'ın, önceki gün hükü-
met komiserinin "sah çoğun-
luk sağlanamadığı'' gerekçe-
siyle yapılamayacağı uyansı-
na karşın gerçekleştirilen ge-
nel kurulunun ardından muha-
lifler ve genel merkez yöneti-
mi karşılıklı suçlamalannı sür-
dürüyor. Genel kurulda Kızı-
lay Genel Başkanlığı'na getiri-
len Yusuf Topçu, kongrenin
meşru olduğunu belirterek
"Bu meşruhık içinde valilikten
mazbatamızı ahp görevimize
başlayacağız. Kanunlar içinde
biz bu kongreyi yapnk ve seçi-
len kurul göreve başlamaya ha-
zır'' diye konuştu. Yasalar doğ-
rultusunda uygulama yapacak-
lannı anlatan Topçu şunlan
söyledi:
"Ertan Gönen, Kızılay 'ı ahp
bir yeıiere götürmek varken
YusufTopçu ile niye ilgilenivor?
Kızılay'ın bugün 17 Ağus-
tos'tan daha geride ohnası mı-
dır konu, yoksa Yusuf Topçu
mudur? 15 dolar borçla aldıgı-
mız Kızılay"ı 32 miKon dolarhk
bû" düzeye getirdik. Ertan Gö-
nen, iki tuğlayı üst üste koydu-
ğunun belgesini göstersm. KJK-
zılay'm derdi, oradaki yöneti-
min başansızhğı ve Kızılay adı-
na hiçbir şey yapmamasıdır."
Kızılay 'm hizmet beklediği-
ni belirten Topçu, TBMM
Araştırma Komisyonu'nun ra-
porlanna dayanarak Gönen
hakkında 2 dava açıldığını
bildirdi. Kızılay şubebaşkanla-
nna birtakım suçlar yüklene-
rek görevden ahndıklannı an-
latan Topçu, "Sadece lafla Kı-
zılay'm yürütülemeyeceğmi bil-
mesi lazım. Biz üretim için bu
kongreyi yaptık ve kazandık.
Delegeler korku içinde geldi,
tehdit edildiler, yollan kesildi,
genel merkeze hapsedildi bir
kısmı" dedi.
Kızılay Genel Başkanhğı gö-
revini halen yürüten Ertan Gö-
nen ise kongrenin yapılmama-
sı için "ihtiyati tedbir" karan
aldıklanna işaret ederken "Iti-
razetmişler, bunun da reddi ka-
ran var. Buna rağmen kongre
yapıhyor" dedi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
yı görmemiz için yeterli veriye sahip değildi.
1-21 Şubat Çarşamba günü başlayan ekonomi
bunalımının üzerinden 20 gün geçti. Hâlâ kaybın
ne olduğu, enkazın altında kimlerin, hangi sektör-
lerin kaldıgı resmen açıklanmış değil.
Sorumlular tedavi için gerekli olan tanıyı koy-
mak yerine zarann üzerini örtüp "önümüze baka-
lım" demeyi yeğliyor. Bizce de önümüze bakalım,
ama önce batağa nasıl saplandığımızı bilmemiz
gerekmez mi? Bilelim ki, önümüzdeki dönem ye-
niden saplanmayalım.
2- Hükümet tanıda çekimser kalmaya devam
ederse kazanan "en çok bağımn" olacak. "De-
mek ki" denecek, "bu sektörün canı çokyanmış,
önce onlan bir kurtaralım".
Bu tür krizlende deyim yerindeyse, kân yanan ca-
nı yanandan çok bağınr!
3-Kötü gidişin başlıca sorumlusunun finans sis-
temi olduğu yüksek sesle de söylenmeye başlan-
dı. Ekonomiden sorumlu hükümet ortağı Kemal
Derviş de hükümet üyelerinin dile getirmekte zor-
landığı durumu açıkça vurguladı. Saptamatamam
da çözüm üreten yok. Bulanık ortamda kimin ne
yaptığı da belli değil.
4- Türkiye'de sorumlular finans sisteminin so-
runlannı açıkça dile getirmekte çekimser davra-
nadursun, uluslararası finans çevreleri bütün olup
bitenlerin ayırdında. Gerekli önlem alınmazsa, za-
ten onuru zedelenmiş olan bankacılık sistemimi-
ze dış güven çok daha azalacak. Bu konudaki de-
dikodulan yazmaya içimiz el vermiyor...
Krizden pay çıkarma
5- Geçen haftanın tartışma konulanndan biri de
şuydu:
"önce program sonra para mı, önce para son-
ra program mı?"
Gelişmeler ikinci şıkkın geçerli olduğunu göste-
riyor. Hafta boyunca şu soruya yanrt arayacağız:
"Nasıl bir program?"
Doğal olarak programın küçük bir bölümüne ula-
şan meslektaşımız bile, "programı ele geçirdik"
haberi yazacak. Bu da beraberinde farklı anlaşıl-
malan getirecek. Hükümetin buna meydan ver-
memek için zaman geçirmeksizin nasıl yürüyece-
ğini açıklaması gerekiyor.
6- Yukandaki sorunun devamı da şu:
"Programın iç-dış desteği nasıl olacak?"
Dış destek için şimdilik, "önce programı göre-
lim" yanıtını geçerli sayarsak, iç destek konusu-
nun daha belirsiz olduğu görülüyor. Hükümet or-
taklan hep bir ağızdan "Herkesi desteğe çağınyo-
ruz" diyor, ama programı da koklatmıyor. Bu du-
rum, seyircileri tribüne dahi almadan, "Saha dışın-
da kalın, ama yüksek sesle bizi tutun" demeye
benziyor!
7- Bunalımdan çıkış yollannı ararken dikkat çe-
kici bir tartışma daha yaşıyoruz:
"Bunalımın iyi yönleri de oldu... Dalgalı kurda ih-
racat artabilir, turizm patlayabilir..."
Buna "krizden pay çıkarma" denir.
Krizden pay çıkarmadan önce krizden çıkmayı
planlamak daha gerçekçi değil mi?
Ihracatın artmasını, turizmin patlamasını elbet-
te isteriz, ama bunun bir program çerçevesinde ol-
ması, kriz ürünü olmaması gerekiyor. Bu mantıkla
yola çıkarsak, kriz bitince ihracat-turizm hedefleri
de sona mı erecek?
8- Durumu özetlersek:
- Bir an önce taze para gerekiyor.
- Bankacılıktaki olumsuzluklann giderilmesi ge-
rekiyor.
- Bir an önce güven ortamının oluşturulması ge-
rekiyor.
İlk iki sorunu çözecek kurumun başı boş... Ha-
zine Müsteşariığı'na ve Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu'na henüz atama yapılmadı.
Hükümet Temizel'le diyaloğunu kesmemeli, an-
zalı yerierin haritasını kendisinden almalı... Tabii ki
sorunu örtmek değil, çözmek istiyorsa!
Başbakan "Bir-iki gün içinde atamalar tamam"
demişti. Bir-iki günün üzerinden bir hafta geçti...
Bu durumda program girişimi, mühendissiz in-
şaata başlamaya benzer...
ankcum@ttnet.nettr
ACANU yönetiminde
Türk gazeteci
Haber Merkezi - Bir-
leşmiş Milletler Gazete-
cileri Derneği ACA-
NU'nun genel kunılun-
da, gazetemiz Cenevre
muhabiri Emine Kara-
Idtapoğhı yönetim kuru-
luna seçildi. 1949'dan
beri etkinliğini sürdüren
derneğin 9 kişilik yöne-
timinde yer alan diğer
basın kuruluşu ve tem-
sılcileri ise şöyle: Baş-
kan, Robert Kroon - m-
ternational Herald Tri-
bune: yarduncı, Tomasz
Surdel - Gazeta Wybo-
roza; sekreter, Naomi
Koppel - Associated
Press. Yönetim Kunılu,
Robert J. Evans - Re-
uters, Emine Karakita-
poğlu - Cumhuriyet;
Mohamed Cherif -
Swiss Radio Internati-
onal; ZhaodongLJ - Gu-
ang Ming Daily; Natasa
Ojdank- Swiss BRJ In-
ternational TV Produc-
tion ve Brij Khindara -
Wall Street Journal -
Business îndia.
Birleşmiş Mületler'in
hemen ardından, 1949
yılında kurulan ACA-
NU (Association des
Correspondants Aupres
des Nation Unies), ga-
zetecilerin haklannı ko-
ruyarak üyelerine ve-
rimli bir çahşma ortamı
hazırlamak için uğraş
veriyor. Her yıl olduğu
gibi 2001 yılında da Bir-
leşmiş Milletler Genel
Sekreten Kofi Annan ve
diğer BM organlannın
başkanlannın katıldığı
toplantı ve etkinlikler
düzenlemesine ek ola-
rak, sesini duyurmakta
zorlanan sivil toplum ör-
gütlerinin basın toplan-
tısı organizasyonlanna
da katkıda bulunacak.
Aynca, iç savaş yaşanan
bir ülke ile yeni bir banş
ortamına giren ülkelere
düzenlenecek 'gazeteci-
Bk gezfleri' de derneğin
2001 yılı programlan
arasında yer ahyor.