25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 MART 2001 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbgl Edirne Kocaeli Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denizlı PB Y PB PB PB PB PB PB 16 18 19 15 21 21 22 20 Sinop PB 13 Adana B 21 Samsun B 16 Mersin B 21 Trabzon B 13 Diyarfaakır B 20 Gıresun Ankara _B 14 Şanlıuffa B 21 PB 20 Mardin B 17 Eskişehır Y 19 Siirt B 18 Konya PB 19 Hakkâri B 15 Sıvas PB 17 Van B 10 Zonguldak PB 15 Antalya B 21 Kars B 11 Trakya, Iç Ege, Bolu, Düzce, Kas- * tamonu ve Eski- Oslo şehir çevreleri sa- Helsınkı IS MERKEZLE K 4 Beriin Y 12 Moskova PB 6 ğanak yağışlı. dı- sto c k hoim ğer yerler az bu- , d lutluveaçıkgeçe- L o n c l r a K K _4 5 Y 12 Vıyana Budapeşte Y 14 Aşkabat PB 9 Madrid Y 14 Astana PB -3 Y 8 cerHa7a"s,c7kh- Amsterdam Y ğı değişmeyecek. B r u k s e l 1 _ Rüzgâr degişik Paris Y 13 Roma _ 9 10 Y 14 Taşkent Belgrad PB 19 Bakû PB 16 Sofya PB 18 Bişkek K PB 17 Tiflis PB 12 yönlerden hafif Bonn olarak esecek. Münih 9 Atina Y 16 Kahire B 26 Y 10 Zürih Y 12 Şam B 26 •Moskova Pan^lı buluttu Bulutiu ^ Çok bulutiu ı Yağmurtu \JU,J,J,J! Karlı Sulukar > Gûk gürûltülû Ktizin kritik haftasım Baştarafı 1. Sayfada IMF'nin 'ulusal prog- ram' ve fona yönelik eleştirilerden rahatsız ol- ması nedeniyle IMF Tûrkiye Masası Şefi Cario CottareDi'nin gö- rûşmelerden çekildiği belirtiliyor. Başbakan Ecevit, dün başbakan yardımcılan Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz ve Hüsammetin Özkan ile Başbakan- lık'ta 1 saat süren bir toplantı yaptı. Zirvede. yeni program açıklan- madan önce Hazine Müsteşarhğı ve BDDK Başkanlığı'na yapılacak atamalar görüşüldü. An- cak atamalann ekono- miden sorumlu Devlet Bakanı Derviş'in gel- mesinden sonra açıklan- ması benimsendi. Hazi- ne Müsteşarhğı için DPT'den BDDK'ye ge- çen Faik Öztrak'ın, BDDK Başkanhğı için de eski bankacı tbrahim BeüTin adı geçiyor. Öztrak'ın Hazine'de ka- bul görmediği, Ziraat Bankası Genel Müdürü ve Bankalar Birliği Baş- kanı Osman Tunaboy- lu'nun da Hazine Müste- şarlığı'na ya da BDDK Başkanlığı'na getırilebi- leceği kulislerde konu- şuluyor. MHP'nin adayı olmadığı, ANAP'ın BDDK Başkanhğı için Başkan Yardımcısı Bil- tekin Özdemirı ıstediği belirtiliyor. Ekonomide yoğun hafta Derviş, dün akşam Türkiye'ye dönüşünün ardından bu sabah 06.30'da ekonomı bü- rokratlanyla görüştük- ten sonra koalisyonu oluşturan partilerin li- derleriyle bir araya gele- cek. Derviş daha sonra Bakanlar Kurulu'nda ABD'deki temaslanna ilişkin bilgi verecek. Derviş'in dışandan atanmış bir bakan olma- sına ilişkin rahatsızlık varken ekonomi yöneti- minin tek elde toplan- ması için ANAP'a bağlı Özelleştirme Idaresi ve Vakıfbank ile MHP'ye bağlı Emlakbank'ın ye- ni bakana bağlanması ta- lebinin "yeni programı geciktireceği'' belirtili- yor. Bu hafta içerisinde yeni programa ilişkin olarak liderler zirvesi, Ekonomik ve Sosyal Konsey ile Yüksek Plan- lama Kurulu'nun topla- narak kararlar alması bekleniyor. Bu toplantılann ardın- dan kesinleşecek prog- rama maddi destek sağ- lamak üzere Derviş'in 24 Mart'ta ABD'ye gi- deceği belirtiliyor. Böy- lece IMF Icra Kurulu toplantısı öncesinde, Türkiye'nin niyet mek- tubunun kabul edilmesi için zemin hazırlayıp ciddi dış kaynak gereksi- nimi karşılamaya çahşa- cak olan Derviş, pek çok konuda da TBMM'nin hızla yasal değişiklikle- ri gerçekleştirmesini is- teyecek. Programın or- taya çıkmasının ardın- dan TBMM'yi de yoğun çahşma saatleri bekliyor. Bireysel emeklilik yasa- sınm çıkanlması, Tele- kom ve THY satışının cazip kılınması için ya- sa değişiklikleri yapıl- ması, Merkez Bankası Yasası'nın değiştirilme- si ve programın en önemli gündem madde- si olarak Bankalar Yasa- sı'nda yeniden düzen- lenmesi gündeme gele- cek. Hükümet çıkmazda Hükümet, 2002'de CT- ken seçim olasılığı ve yeni program için dış kaynak gereksinimi ne- deniyle IMF'yle sosyal kesimler arasında yeni bir çıkmaza girdi. Bu noktada kamu işçilerinin toplusözleşme görüşme- leri büyük önem taşıyor. IMF'nin, zaten yüksek ücret alan kamu işçileri- ne zam verilmemesi ya da yapılacak artışın çok düşük düzeyde tutulma- sı, istihdamın azaltılma- sı istemleri bulunuyor. Hükümetin toplumsal desteği bütünüyle yitir- mesi anlamına gelecek bu uygulamayı, özellik- le seçım gündeme gelir- se kabul etmesinin zor olduğu belirtiliyor. Başbakan Bülent Ece- vit başta olmak üzere hükümet yetkililerinin, IMF'ye yönelik eleştiri- leri, sosyal kesimleri de kapsayacak 'ulusal prog- ram' yapılacağı savlan ise IMF'de rahatsızlık yarattı. IMF Türkiye Masası Şefi Cottarel- li'nin de bu nedenlerle görüşmelerden çekile- rek "Progrannnınvapın, sonra görüşetim" dediği savlandı. Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın açıkla- masına göre, dalgalı kur sisteminden vazgeçile- rek 'bant' uygulamasına geçilecek. Bant uygula- masıyla kura bir alt ve üst sınır çizilecek. Bu sı- nınn geçilirse Merkez Bankası müdahale ede- cek. Başbakan Bülent Ecevit: Geleceğe güvenle bakıyorum ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, son aylar- da enflasyondaki düşü- şün Türk ekonomisinde- ki potansiyeli gösterdiği- ni belirterek tt O baknn- dan geleceğe güvenle ba- kıyorum. Bu zorlu birkaç ayı geçirdikten sonra enf- lasyonla mücadele süreci yinenme kazanacakür" dedi. Bülent Ecevit, dün TV 8'de Hikmet Alnnkay- nak'ın sunduğu 'Yıküz- da Sohbet' adlı progra- ma konuk oldu. Türki- ye'nin ekonomik anlam- da ciddi bir darboğazdan geçtiğini kaydeden Ece- vit, 15 yıllık aradan son- ra ilk kez hükümetleri döneminde enflasyonda ciddi bir düşüş başladığı- nı, ancak ekonomik kriz nedeniyle gelecek birkaç ay bu olumlu düşüşün is- tenilen biçimde sağlana- mayacağını belirtti. Ece- vit, "Son aylardaki dü- şüş Türk ekonomisinde- ki potansiyeli gösterdL O bakundan geleceğe gü- venle bakıyorum. Bu zor- lu birkaç ayı geçirdikten sonra enflasyonla müca- dele süreci yine ivme ka- zanacaktır kanısında- yım" diye konuştu. Rejitn raydatı çıkar• Baştarafı 1. Sayfada setin kuralhhale gelmesigereki- yor" dedi. Budak bu kapsamda, Siyasi Partüer Yasası'nın mutlaka de- ğiştirilmesi, önseçim sistemi- nin yerleştirihnesi, seçme ve seçilme hakkıru kullanabilecek bir üyelik sisteminin oturtul- tnası, seçim sisteminin değişti- rihnesi ve barajlann aşağı çe- kilmesi gerektiğini söyledi. Siyasette kınlmalar Önümüzdeki dönem siyaset- te kınlmalar yaşanacağını, bu- nun sağ ve soldaki tüm partiler için geçerli olduğunu savunan Budak şunlan söyledi: "Yolun sonuna geündL Ba- kanbldarred sektörün, sanayi- nin çöküşûnü ıı*aktan seyredi- yorlar. Bunun bir bedeti ohna- sı lazım. Bedeli, bizatihi başan- sız siyasetçinin kendisi ödeme- Bdir. Siyasi hayaü son bularak ödemelidir. Özür dileyereköde- metidir" Ulusal program zorunhı Rıdvan Budak, siyasetin ve bürokrasinin dar kadrolannm yapacağı ve uluslararası ser- maye kuruluşlannın istemi doğrultusunda oluşturulmuş bir programın "ulusal program olamayacağı''nın altını çizdi. Budak, ulusal programın, ör- gütlü kesimlerin temsilcileri- nin içinde olacağı, belki birkaç hafta tartışacaklan, sonunda da yüzde ellisinin üzerinde muta- bakat sağlayacağı bir program olarak algılanması gerektiğini kaydetti. Yeni bir ekonomik krizin, hi- perenflasyona yol açacağı, re- jimin ise "rayından çıkacağT uyansında bulunan Budak sözlerini şöyle sürdürdü: "Halk, 'Asker gelsin, bu si- yaset taifesinden kurtulahm' demeye başlamıştır. Allahtan asker bunun bir çıkar yol olma- dığmı bilmektedir. Ama bu ka- dar ekonomik başansızhk so- nuçta sos\al patlamayı getire- cektir. Bunun büyük bir halk harekerine dönüşmesine devlet herhalde müsaade etmeyecek- tir." BDDK Başkanhğı'ndan is- FP'denprograma eleştiri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ke- mal Derviş öncülüğünde ha- zırlanacak ekonomik prog- ramın başanlı olamayacağı- nı söyledi. Programa destek vermelerinin de söz konusu olmadığım belirten Kutan, "Bu arada da toplumsal bir desteğe sahip olması ihtima- Mfevkaladezayıftn"" dedi. FP Başkanlık Divanı, dün Kutan'ın başkanlığında top- landı. Toplantı öncesinde ga- zetecilerin sorulannı yanıt- layan Kutan, programın ba- şanh olamayacağını düşün- düğünü vurguladı. Kutan, "Vatandaşın nere- deyse tamamına yakmı, bu iktidara olan güvenini bütü- nüyle yitinniş durumda. Ya- ni diyorlar ki. 'Ağızlanyla kuş tutsalar bizim onlara inanmamız söz konusu de- ğıl'. Tahnünimiz, şimdiden başanlı bir program ortaya ko\Tna şanslan yok, ne Tür- kiye içinde ne dişmda güven duyulma şanslanyok. Bu iü- barla, kesin olmamakla be- raber böyle bir programa destek vermemiz söz konusu değU" dedi. tifa eden Temizel'e adeta "git" denildiğini belirten Budak şu görüşleri sa\Tindu: "Cumhurbaşkanı çıkryor hukuk diyor, onunla bir tartış- maçıkanhyor. Başbakan'm dü- rüstve temiz kişiliğinden hiçbir endişe yok, ama bakıyorsunuz iki temiz insan kavga ediyor. Fi- nans kesimi disipUne edilsin, ekonomi artık kurallara bağ- lansm, her kazanç vergilendi- rflsin, ahnanvergmin besabı ve- rilsin, nereden buldun diye in- sanlara soru sorulsun diyen adam uzaklaştınhyor. Nasıl müdahaleler oluyorsa adeta 'Çık git' deniyor. Adeta kaçın- lıyor, Temizel'in gidişinde baş- ka sebepler olduğu tartışüıyor. En doğrusunu kendisi söyleye- cektir. Türk siyasetinin etrafı ağla sanlmış. Güçlü kesimlerle uğ- raşmak tabii ki kolay değiL Bu çevreler Temizei'in belediye başkanı adayı olmasmdan bile rahatsız oldular. Bunlan üst üs- te koyduğunuzda ortaya çıkan sonuç Temizel gibi adamlann siyasette yer tutmasuu istemi- yorlar. Yer tutmasuu isteyenkr de bilerek ya da bilmeyerek bu çevrelerden etkilenerek Temi- zel'in tasfiyesine sebep oluyor." Derviş: Kesin achmlar atmahyız tstanbul Haber Servisi - Eko- nomiden sorumlu Devlet Baka- nı Kemal Derviş, ABD'deki fı- nans çevrelerinin Türkiye'den çıkacak programı beklediğini belirterek "Program açıklan- dıktan sonra destek isteyeceğiz ve bu desteğin geleceğinden de eminim" dedi. Derviş, hazırla- nacak ekonomik programın ka- tılımcı bir program olması ge- rektiğini ifade ederek "Çokhız- bve çok kesin adımlar atmamız gerekiyor'' diye konuştu. Dünya Bankası'ndaki göre- vinden istifa etmek ve çeşitli fı- nans çevreleriyle görüşmeler yapmak üzere gittiği ABD'den dün akşam dönen Kemal Der- viş, Atatürk Havalimanı'nda te- maslanna ilişkin açıklamalarda bulundu. ABD'nin yeni Hazine Baka- nı Paul O'NeüT, Dünya Banka- sı Başkanı James Won*ensohn, IMF Icra Direktörü Horst Köb- ler ve yardımcısı Stanley Fisc- her ile Türkiye'nin durumunu görüştüklerini anlatan Derviş, herkesin Türkiye'nin açıklaya- cağı programı beklediğini söy- ledi. Derviş, görüştüğü yetkili- lerin Türk ekonomisiyle çok yakından ılgilendiklennı belir- terek şöyle devam etti: "Hepsine çabşmalanmızı an- totnm. Tüıidye'de bütün bakan- bklara bağh kadrolann gece gündüz çahşıp çok ciddi, tutar- h, güveni yeniden tesis edecekve sosyal boyutu da ihmal etmeye- cek bir programı bir an önce ha- zuiama çabası içinde okluklan- m kendOerine bikhrdim. Prog- ranun teknik olarak tutarh ol- ması kadar siyasal ve toplumsal desteğe sahip ohnasımn da bü- yük önem taşıyacağuu vurgula- Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulunan Derviş, destekten umumı olduğunu söyledi (Fotoğraf: AA) dun. Ulusal bir program oluştu- racağunızı, ancak bu ulusal program içinde mutlaka IMF başta olmak üzere uluslararası kuruluşlardan, dost ülkelerden destekisteyeceğimizi söyledim." Çok hızlı ve çok kesin adım- lar atılması gerektiğini belirten Derviş, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bayram mesa- jında belirttiği gibi, programın katılımcı olmasını sağlamak zorunda olduklannı vurguladı. 'KrizfirsatadönüşebihV Türkiye'yi seven herkesin bu günlerde hem desteğinde hem eleştirisinde ölçülü ve yapıcı ol- ması gerektiğini anlatan Der- viş, "Ciddi bir bunahm bir ül- kenin hayatında bazen çok önemli bir firsata dönüştürüle- bilir. Bu firsan hep buükte de- ğerlendirebUirsek Türkiyemiz çok daha hızlı büvüyen. çok da- ha istikrarlı ve milli geliri çok daha hakça bölüştüren bir eko- nomiye sahip olabilir" diye ko- nuştu. Daruşmanlar grubu Bir gazetecinin "Damşman- lar kurulu oluşrurma> ı düşünü- yor musunuz" şeklindeki soru- su üzerine Derviş, mümkün ol- duğu kadar toplumun çeşitli ke- simlerini yansıtan, akademis- yenlerin de görüşünü alabilecek bir danışmanlar grubu oluştu- rulmasında yarar gördüğünü söyledi. Derviş, ABD'de bulun- duğu sırada Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz tarafından yapı- lan IMF'ye yönelik açıklamala- rın görüşmeleri üzerinde etkisi olup olmadığı yönündeki bir soruya net cevap vermekten ka- çmdı. Bir gazetecinin yann (bugün) sabah saat 06.30'da ekonomi bürokratlanyla toplantı yapıl- masıyla ilgili olarak "Parapiya- salan açümadan mesaj mı veri- lecek" sorusu üzerine Derviş, "Tabii piyasalann rahatiaması bakımından da bu önemli. Fa- kat yannki piyasa konusunda da bir endişemiz yok, normal açılacaktu-" yanıtını verdi. YusufTopçu göreve başhyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kızılay'da muhaliflerin gerçekleştirdiği olağanüstü kongrenin ardından başlayan tartışma büyüyor. Kongrede Kızılay Genel Başkanlığı'na getirilen Yusuf Topçu, yasalar içinde hareket ettiklerini belir- terek bugün valilikten mazba- talanm alıp göreve başlayacak- lannı söyledi. Halen Kızılay Genel Başkanlığı'm yürüten Ertan Gönen ise kongreyi tanı- madığını vurgulayarak "Kızı- lay yeniden yapüandı. Bunu hazmedemiyoıiar, çahşmanuzı engeflemek istiyorlar" dedi. Kızılay'ın, önceki gün hükü- met komiserinin "sah çoğun- luk sağlanamadığı'' gerekçe- siyle yapılamayacağı uyansı- na karşın gerçekleştirilen ge- nel kurulunun ardından muha- lifler ve genel merkez yöneti- mi karşılıklı suçlamalannı sür- dürüyor. Genel kurulda Kızı- lay Genel Başkanlığı'na getiri- len Yusuf Topçu, kongrenin meşru olduğunu belirterek "Bu meşruhık içinde valilikten mazbatamızı ahp görevimize başlayacağız. Kanunlar içinde biz bu kongreyi yapnk ve seçi- len kurul göreve başlamaya ha- zır'' diye konuştu. Yasalar doğ- rultusunda uygulama yapacak- lannı anlatan Topçu şunlan söyledi: "Ertan Gönen, Kızılay 'ı ahp bir yeıiere götürmek varken YusufTopçu ile niye ilgilenivor? Kızılay'ın bugün 17 Ağus- tos'tan daha geride ohnası mı- dır konu, yoksa Yusuf Topçu mudur? 15 dolar borçla aldıgı- mız Kızılay"ı 32 miKon dolarhk bû" düzeye getirdik. Ertan Gö- nen, iki tuğlayı üst üste koydu- ğunun belgesini göstersm. KJK- zılay'm derdi, oradaki yöneti- min başansızhğı ve Kızılay adı- na hiçbir şey yapmamasıdır." Kızılay 'm hizmet beklediği- ni belirten Topçu, TBMM Araştırma Komisyonu'nun ra- porlanna dayanarak Gönen hakkında 2 dava açıldığını bildirdi. Kızılay şubebaşkanla- nna birtakım suçlar yüklene- rek görevden ahndıklannı an- latan Topçu, "Sadece lafla Kı- zılay'm yürütülemeyeceğmi bil- mesi lazım. Biz üretim için bu kongreyi yaptık ve kazandık. Delegeler korku içinde geldi, tehdit edildiler, yollan kesildi, genel merkeze hapsedildi bir kısmı" dedi. Kızılay Genel Başkanhğı gö- revini halen yürüten Ertan Gö- nen ise kongrenin yapılmama- sı için "ihtiyati tedbir" karan aldıklanna işaret ederken "Iti- razetmişler, bunun da reddi ka- ran var. Buna rağmen kongre yapıhyor" dedi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada yı görmemiz için yeterli veriye sahip değildi. 1-21 Şubat Çarşamba günü başlayan ekonomi bunalımının üzerinden 20 gün geçti. Hâlâ kaybın ne olduğu, enkazın altında kimlerin, hangi sektör- lerin kaldıgı resmen açıklanmış değil. Sorumlular tedavi için gerekli olan tanıyı koy- mak yerine zarann üzerini örtüp "önümüze baka- lım" demeyi yeğliyor. Bizce de önümüze bakalım, ama önce batağa nasıl saplandığımızı bilmemiz gerekmez mi? Bilelim ki, önümüzdeki dönem ye- niden saplanmayalım. 2- Hükümet tanıda çekimser kalmaya devam ederse kazanan "en çok bağımn" olacak. "De- mek ki" denecek, "bu sektörün canı çokyanmış, önce onlan bir kurtaralım". Bu tür krizlende deyim yerindeyse, kân yanan ca- nı yanandan çok bağınr! 3-Kötü gidişin başlıca sorumlusunun finans sis- temi olduğu yüksek sesle de söylenmeye başlan- dı. Ekonomiden sorumlu hükümet ortağı Kemal Derviş de hükümet üyelerinin dile getirmekte zor- landığı durumu açıkça vurguladı. Saptamatamam da çözüm üreten yok. Bulanık ortamda kimin ne yaptığı da belli değil. 4- Türkiye'de sorumlular finans sisteminin so- runlannı açıkça dile getirmekte çekimser davra- nadursun, uluslararası finans çevreleri bütün olup bitenlerin ayırdında. Gerekli önlem alınmazsa, za- ten onuru zedelenmiş olan bankacılık sistemimi- ze dış güven çok daha azalacak. Bu konudaki de- dikodulan yazmaya içimiz el vermiyor... Krizden pay çıkarma 5- Geçen haftanın tartışma konulanndan biri de şuydu: "önce program sonra para mı, önce para son- ra program mı?" Gelişmeler ikinci şıkkın geçerli olduğunu göste- riyor. Hafta boyunca şu soruya yanrt arayacağız: "Nasıl bir program?" Doğal olarak programın küçük bir bölümüne ula- şan meslektaşımız bile, "programı ele geçirdik" haberi yazacak. Bu da beraberinde farklı anlaşıl- malan getirecek. Hükümetin buna meydan ver- memek için zaman geçirmeksizin nasıl yürüyece- ğini açıklaması gerekiyor. 6- Yukandaki sorunun devamı da şu: "Programın iç-dış desteği nasıl olacak?" Dış destek için şimdilik, "önce programı göre- lim" yanıtını geçerli sayarsak, iç destek konusu- nun daha belirsiz olduğu görülüyor. Hükümet or- taklan hep bir ağızdan "Herkesi desteğe çağınyo- ruz" diyor, ama programı da koklatmıyor. Bu du- rum, seyircileri tribüne dahi almadan, "Saha dışın- da kalın, ama yüksek sesle bizi tutun" demeye benziyor! 7- Bunalımdan çıkış yollannı ararken dikkat çe- kici bir tartışma daha yaşıyoruz: "Bunalımın iyi yönleri de oldu... Dalgalı kurda ih- racat artabilir, turizm patlayabilir..." Buna "krizden pay çıkarma" denir. Krizden pay çıkarmadan önce krizden çıkmayı planlamak daha gerçekçi değil mi? Ihracatın artmasını, turizmin patlamasını elbet- te isteriz, ama bunun bir program çerçevesinde ol- ması, kriz ürünü olmaması gerekiyor. Bu mantıkla yola çıkarsak, kriz bitince ihracat-turizm hedefleri de sona mı erecek? 8- Durumu özetlersek: - Bir an önce taze para gerekiyor. - Bankacılıktaki olumsuzluklann giderilmesi ge- rekiyor. - Bir an önce güven ortamının oluşturulması ge- rekiyor. İlk iki sorunu çözecek kurumun başı boş... Ha- zine Müsteşariığı'na ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na henüz atama yapılmadı. Hükümet Temizel'le diyaloğunu kesmemeli, an- zalı yerierin haritasını kendisinden almalı... Tabii ki sorunu örtmek değil, çözmek istiyorsa! Başbakan "Bir-iki gün içinde atamalar tamam" demişti. Bir-iki günün üzerinden bir hafta geçti... Bu durumda program girişimi, mühendissiz in- şaata başlamaya benzer... ankcum@ttnet.nettr ACANU yönetiminde Türk gazeteci Haber Merkezi - Bir- leşmiş Milletler Gazete- cileri Derneği ACA- NU'nun genel kunılun- da, gazetemiz Cenevre muhabiri Emine Kara- Idtapoğhı yönetim kuru- luna seçildi. 1949'dan beri etkinliğini sürdüren derneğin 9 kişilik yöne- timinde yer alan diğer basın kuruluşu ve tem- sılcileri ise şöyle: Baş- kan, Robert Kroon - m- ternational Herald Tri- bune: yarduncı, Tomasz Surdel - Gazeta Wybo- roza; sekreter, Naomi Koppel - Associated Press. Yönetim Kunılu, Robert J. Evans - Re- uters, Emine Karakita- poğlu - Cumhuriyet; Mohamed Cherif - Swiss Radio Internati- onal; ZhaodongLJ - Gu- ang Ming Daily; Natasa Ojdank- Swiss BRJ In- ternational TV Produc- tion ve Brij Khindara - Wall Street Journal - Business îndia. Birleşmiş Mületler'in hemen ardından, 1949 yılında kurulan ACA- NU (Association des Correspondants Aupres des Nation Unies), ga- zetecilerin haklannı ko- ruyarak üyelerine ve- rimli bir çahşma ortamı hazırlamak için uğraş veriyor. Her yıl olduğu gibi 2001 yılında da Bir- leşmiş Milletler Genel Sekreten Kofi Annan ve diğer BM organlannın başkanlannın katıldığı toplantı ve etkinlikler düzenlemesine ek ola- rak, sesini duyurmakta zorlanan sivil toplum ör- gütlerinin basın toplan- tısı organizasyonlanna da katkıda bulunacak. Aynca, iç savaş yaşanan bir ülke ile yeni bir banş ortamına giren ülkelere düzenlenecek 'gazeteci- Bk gezfleri' de derneğin 2001 yılı programlan arasında yer ahyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle