Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VT 2001 PAZARTESl CUMHURtYET SAYFA
17
len'fi 1402'fikler
rirçmaa
12 Eylül sürecinde kendisi de 1402'lik
jp üniversiteden, bilimsel üretkenlik-
n koparılmak istenenlerdendi Hatdun
ren. Şimdilerde gece-gündüz deme-
sn yoğun bir maratona girdi. 1402Tık-
rin öyküsünü kitaplaştınyor. Türkiye'nln
402'likler nedeniyle Uluslararaşı Çalış-
ia örgütü'nün kara listesine girişi, ge-
»Igeler, belgeler ve elbette antlar olacak
«tapta... Örneğin, Prof. Dr. Korkut Bo-
'atav, 1402'Vık oluşunuÖzen'e şöyle an-
latmış: "YÖK Yasası'na karşı bir müca-
dete ortamı içindeydik. Doğramacı ve bir
kısım rektörierin yasayı müjdeleyen tete-
vizyon yayınından sonra rektörters 'S'ızin-
le meslektaş olmaktan gurur duymuyo-
ruz' ifadesini içeren birtelgrafçekmiştim.
Ortamın karardtğını ve tastiyelerin gün-
demde olduğunu sezmekteydik. SBF'de
ilk tasfiye Tuncer Bulutay olunca, s/ra-
da olduğumu tahmin ettim, B'ırkaç gün
sonra bir odacı san zarfı getirdi. Tank
Somel imzatı pelür kâğıda yazılı 5-6 sa-
tıriık bir metnin karbon kâğıdından kop-
yast. Sadece başhkta benim ismimiyaz-
ma zahmetine girmişler. Dekan Necdet
Serin'e gittim, 'Yaztyı şimdi tebeltüğ et-
meyeyim' dedim, 'Zira öğleden sonra sı-
navimvar. Onu tarnamlayıp kâğıtlan oku-
yup notlan vereyim, tebligatı ondan son-
ra yapalım.' Kabul ettı." Bu anıyı, "Cum-
burbaşkanı 1402'likleri önemli konumla-
ra getiriyor" diye yakınmada bulunanla-
ra armağan ediyoruz...
İSIK K\\Sl
BektrikPSyasasıYasasıinerinesoraveyamttap
Iktidar ortaklannın, uğruna TBMM
Içtüzüğü'nü değiştirerek hızla Mec-
lis'ten geçirdikleri ve "kurtancr gibi
gördükleri Enerji Pıyasası Yasası, biz
yurttaşJannyarannamı?TMMOB Baş-
kanıKayaGûvenç ile ElektrikMühen-
disleri Odası Başkanı AHYiğ'rt, bu so-
runun karşılığını aramışlar. Sorularsor-
muşlarkendi kendilerine, sonra daya-
nrtlamışlar.
Soru: Tasanyı kimler, nasıt haaria-
dı?
Yanıt Yasantn fikir ve eytem baba-
sı Dünya Bankası'dır.
Soru: Örnek alınan ülke başantı ol-
muş mudur?
Yanıt Örnek alınan Ingittece mode-
linde etektrikfiyaüan artmtş, pratikte ha-
ten tekel durumundakişirketierin depa-
zardaki dominantdurumlannı istismar
ederekfiyattan istedikleribiçimdeayar-
ladıklan görülmüştür.
Sonr. Yasa, söylendiği gibibirreka-
bet ortamı yaratacak mıdır?
Yanıt Hayır. Doğast gereği elektrik
pazan tekel karakteriidir. Elektrik da-
ğıtımteknotojisiningeldiği boyut, bir tü-
ketim noktasına birden fazla üretici,
dağıtıcının servis vermesini olanaklı
kılmamaktadır.
Soru: Elektrikte fıyat artışı ne oran-
da olacaktır?
Yanıt Yasa ile eiektıik fiyatlan, en
iyimser tahminle bile en az bugünkü-
nün üç katı olacaktır.
Soru: Yasadaki satış tarifesi sayısı
nedir?
YamtYasada6 adetsatıştariîesibu-
lunmaktadır. Her bir tarife, girdi de-
mektir,fiyatarttsı demektir.
Soru: Yabancı şirketlerin pazardaki
yeri ne olacaktır?
YanıtYabancı şirketler,Türkşirket-
leri iie ortaklık kurabiiecek veya tek
başlanna lisans alabilecek, yan şirket
bazında kontrol oluşturabilecekterdir.
Soru:Yasadışı uygulamalarda vatan-
daş hakkını arayabilecek mi?
Yanıt Hayır. Tahkim gereği yaban-
cı şirketler, itirazhallerinde ülkemizka-
nunlarmagöreyafgılanamamakta, ulus-
lararası yargıya gidilmektedir.
Soru: Üretilen elektrik ülkemizde
kullanılabilecek mi?
YanıtYasada, üretimve dağmrnşnr-
ketlerinin, Türkiye'nin dogal enerji kay-
naklannı kullanarak elde ettiklerielekt-
rik enerijsini bu ülke halkınasatma zo-
njnluluğu getirilmemektedir. Istenildi-
ği takdirde enterkonnekte sistem ile
elektrikenerjisi başka ülkeye ihraç edi-
lebilecektir.
Soru: OluşturulacakBektrik Piyasa-
sı Düzenleme Kurulu bağımsız olacak
tnı?
Yanıt Hayır. 7 kişiden oluşan kuru-
lun üyelerini siyasi iktidar atayacaktır.
Kurulda tüketicilerin, küçük üreticite-
rin, çalışanlann, elektrik mühendisle-
rinin temsilcileri olmayacaktır.
Soru: Fıyattarifelerini kimhazıriaya-
cak, fiyatlann içeriği ne olacak?
Yamt Bağlantıve sistem kuRanırn ta-
rifeleri dışındaki tüm tarifeleri lisans
sahibi özel şirketler hazırtayacak, ku-
rul onaylayacak. Fıyatlar, özkaynak,
kredi, ana para, faiz ve kur farklan ile
şirkete aityönetim giderierini, iletim ve
bağlantı ücretierini, lisans ücretlerini,
yan hizmet bedellerini, sürsari
ödemelerini, altyapı malıyetbedellerini,
amortisman, sabit ücret güç bedelini,
sayaç kirasını, fazlakullanım ücreti ve
şirket kâriannt kapsayacaktr.
•Programsûrecek"miş...Öy1esöy1ü-
yorlar. Oysa, krizden hemensonra "Ba-
ğımsız Sosyal Bitimciter-lktisat Qnı-
bu'nun açıkladığı bildirge, suya atılan
taşın dalgalan ömeği, kamuoyundadal-
ga dalga genişledi ama, "Program sö-
recek" diyenlerin kıyısına bir türiü ula-
şamadı. Onlar, bildiklerini okuyoriar.
Prof. Dr. Oğuz Oyan'ın dediği gibi, "20
yıldırpeşinden sörüktendiğimiz özairz-
mn bttmesirm, tûkenmesine karşın, yi-
ne aynı neoliberalpolitikalardaısraredi-
liyor."
Buprogramm seçeneğ»varProgram program diyetutturduklan-
nın istikrar yanı göçmüş, ne gam! "Ya-
ptsal uyum'a. devam. Ulusal ekonomi-
yiyenidenkurmada, yatınmlan arttırma-
nın, işsizliği azaltmanın önemli araçla-
n olabilecek kamusal değerierin elden
çıkanlması, tanmın çökertilmesi yine
gündemde... Diğeryandan, cumhuriye-
tin başkenti Ankara; boynubükük, tes-
limiyetçi, "Ama, canım efendim başka
çıkıpmayokki" vızartfâina yanıt verecek
güçlü bir sesekulakyermeyehazırla-
nıyor. Ankara Üniversrtesi Kamu Eko-
nomisi ve Politikalan Araştırma ve Uy-
gulamaMerkezi'nin(KEPAM) 14Mart'ta
SBF amfisinde düzenleyecegi sempoz-
yumda Tek yoi IMF, Dûnya Bankası,
neoliberalizm" diyenlere karşılıkverile-
cek: "Başka çıkış var, hem de toplum
yaranna çtkış..."
Wt günboyunca, "Hangiistikrar, han-
gi yapısal uyvm", "Serrnaye hareketle-
ri ve finansal sistem", "Kamu maliyesi
ve bunalım', "Bağımhlığın denetimi için
yapısaluyum" bâşlıkh oturumlarda de-
ğerii bilim ınsanlanRkretŞenses, Na-
zif Ekzen, Oktar Tikel, Cem Somel,
KorkutBoratav,ErinçYeklan,Özhan
Utuatam, Azk Konukman,SinanSön-
mez, tşaya Ûşür, Yakup Kepenek ve
OğuzOyan görüşterini açıklayacak, yok
sayılan "seçenekleri" dökecekler orta-
ya bk bir. Ders çıkanlsın diye! *
ÇALIŞANLARIN
SORULARl/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
tkinci bir emekli ayîığı
Sonv. Bankacıhk işkolunda çalışarak hak ettiğim birinci
işimden, 506 sayıh Sosyal Sigortalar Kanunu'nun
geçici 20'nci maddesine istinaden kurulmuş bulu-
nan bir vakrftan, 1979 yıbnda emekli olduktan son-
ra, 1983 yüında başladığım ikinci işimde 16 yü si-
gortasu çahştınldıktan sonrabenden ibraname ab-
narakve günün asgari ücretiüzerinden 16yühkkı-
dem tazrainaü ödenerek Ağustos 1999'da işten çı-
kanldım.
Sorulanm: 1) Sigortah olarakçabşmış olsaydım, Sos-
yal Sigortalar Kurumu'ndan da emekli olabüir ve
ikinci bir emekli ayhğt aVabilir miydim?
2) Sigortablık bakkı zamanaşımına uğrar mı?
(M.D.)
YANIT: 1) 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'nın geçici
20. maddesi uyannca:
"Bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odala-
n, sanayiodalan, borsalar veyabunlarmteşkilettikleri bir-
likler personeünin maluUûk, yaşhhk ve olümlerinde yar-
dım yapmak üzere" kurulmuş özel emekli sandıkları, kendi-
ne bağh çalışanlanna, "iş kazalanyla meslekhastabklan, has-
tahk, analık, maluliük, yaşbbk ve ölüm, eş ve çocuklannm
hastauk hallerinde" en az Sosyal Sigortalar Yasası'nda be-
lirtilen yardımlan sağlamakla yükûmlü tutulmuştur.
Bu sandıklardan emekli aylığı alanlar, Sosyal Sigortalar Ya-
sast kapsamma giretı işlerde çahşmaya başladıklannda emekli
ayhklan kesilmeden, Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek
çalışabilirler. Sosyal Sigortalar Yasası'nın 3. maddesvnde bu
konumda olanlara uygulanacak statü açık olarak belirtilmiştir.
"Kanunla kurulu sosyal güvenlik kurumlanndan ma-
luliük veya emekli ayhğ\ almakta iken" Sosyal Sigortalar
Yasası'na bağU bir işte çalışanlann aldıklan ücretlerden,
3279 sayıh yasa uyannca ve 6 Mayıs 1986 tarihinden geçeT-
li olarak sigorta primine esas alınan taban ve tavan suurlar
göz önüne alınarak Sosyal Güvenlik Destek Primi almması
öngörülmüştür. Bu uygulamada, "Sosyal Güvenlik Destek
Primi ödenmiş süreler" sigortalüıksüresinden sayılmaz. Bu
süreleT diğer sosyal güvenlik kurumlannda geçen sürelerle
de birleştirilmez.
TC Emekli Sandığı'ndan, Bağ-Kur'dan ya da Sosyal Sigor-
talar Yasası'mn geçici 20. maddesine göre kurulmuş emekli
sandıklanndan maluliük, emeklilik ya da yaşlılık aylığı alan-
lann SSK kapsatmnda sigortalı olarak çahşmalan, onlara
SSK'den ikinci bir yaşlılık aylığı alma hakkı vermez.
Ancak, siz banka sandığından emekli olduktan sonraSSK Ye-
rine TC Emekli Sandığı'na bağlı bir işte 15 yıl çalıştıktan son-
ra işten aynlsaydınız, bu 15 yvllık çahşmaruz boşa gitmezdi.
Size TC Emekli Sandığı bu 15 yıllık çalışmanız karşüığında,
60 yaşını doldurduğunuzda ikinci bir emekli aylığı bağlardı.
2) Kamuoyunun deyimi ile "kaçak sigortablar" kaçak ça-
lıştıklan süreleri, "hizmetleriningeçtiğiyüın sonundan baş-
layarak 5 yü içinde" yargıya başvurup çahşmalannı kanıtla-
dıklartnda, kaçak çahştıklan süreler sigortalı geçmiş sayılır.
Bir başka anlaümla, "kaçak sigortah" olarak geçen süre-
nin sigortalılık hakkı, yargı yoluyla beş yıl içinde istenmezse
zamanaşımı nedeniyle düşer.
Eymir Gölü'ne
Toprağa uzanmış şen şak-
rakşışman adamı andırır tepe-
ter. Buruk ahlatlan midesine at-
maktan hoşnuttur. Püsküllü saz-
ları pisipisi niyetine okşar, ka-
vaklar bozkır sıcağına inat, yel-
pazesidir. Eymir Gölü de ayna-
sı. Vurdu mu göl ayasına göbe-
ği, yükselen buğunun göz ya-
nıttıcı etkisiyle hoplarmış gibi-
dir.
Yıllardır tartışılır "Eymir Gölü
ölüyor mu" diye.
ODTÜ öğretim üyelerinden
Yrd. Doç. Dr. Meryem Bekli-
oğlu, kıraçtaki bu damlasakızı
üzerine saygı duyulası, sabırlı
bir biVımsel çalışrna yürütüyor.
1997'den buyana öğrencile-
ri ile birlikte örnekler almış göl-
den. Tümüyle doğal dengele-
re dayalı çözümler üretmeye
çabalıyor.
Bilmezdik, pek yaramazmış
kadife ile sazan. Dip çamuru-
na burun daldınp bulandınriar-
mış suyu. Göldeki balıkların
yüzde doksan dokuzu imişler.
Balıkçılarla işbirliğine gidilmiş,
kadife ve sazanlannyüzde 40'ı
gölden çıkarılmış. Avcı turna
balığını tutmak yasak edilmiş.
Oksijen kaynağı dip bitkileri
canlanmış, kendilerine gelmiş-
ler, omurgasızlar, böcek larva-
ları, salyangoztar artmış. Göl
konuğu su kuşlan da. Adlan da
pekyaman-. Bahri, balaban, ba-
lıkçtl. Işıkgeçirgenliği yükselmiş,
su solukalmaya, anaçlaşmaya
başlamış...
Bugıdişle Eymir'insonu, Dik-
men'in yok olan alıç ağacına
benzemeyecek hiç...
Eymir'ibalıklan, kuşlan, ağaç-
lan, böcekleri, tepeleri ile An-
karalılara yeniden kazandıran-
lann ellerine, akıllanna sağlık!
HAYVANLAR tSMAtLGVLGEÇ igulgecfnyahoo.com
KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK
HARBt SEMtH POROY semihporoybı yahoo.com
ILGIN ASLİYE HUKUKMAHKEMESt'ÎSnDEN
DosyaNo: 2000/280
Davacüar Şerife Şalgamcüar ve lrfan Çölgeçen vekiU tarafin-
dan hasımsız olarak mahkememizde açılan gaiplik davasının ya-
püan yargılaması sonunda verilen ara karan geregince;
Ugm Misafırli köyü hane 5 cüt 44'te nüfusa kayıth Osman kızı
Havva'dan 1325 doğumlu Lütfiye Öz'ûn (Çölgeçen) 30 yıl 5nce
ortalıktan kaybolmuş ve evine dönmemiş, bugûnekadar kendisin-
den de biçbir haber alınamamış, adresi tahkik ve tespit edileme-
miş gören ve bilen de olmadığından sağ olup olmadığı meçhul
olup Lütfiye Öz'ûn gaipliğine kaıar verilmesi istenmiş olup Lüt-
fiye Öz'ün ölmüş ması ihümali de göz önüne ahnaraktanıyan bi-
len ve gören buhınmadığı gibi 30 yüdan beri gaip olduğu iddia
edildiğinden Lütfiye Öz'übilenya da gören, tanıyanya da sağ ol-
ması halinde ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde llgın Asliye
Hukuk Mahkemesi'nin 2000/280 esas sayıh dosyasına müracaat
ederek büdirmesi aksi takdirde duruşmanın atıh bulunduğu
25.5.2001 tarihinde saat 9.05'te yapdacak duruşmada Lütfiye
Öz'ün gaipliğine karar verileceği, dava düekçesı ile duruşma gü-
nü yerine kaim olmaküzere ilanen teblvğ olvmur. 7.2.2001
Basın: 8487
KEDI LEVO APTütlKA
^DÜNKMB£TT/6iMrZ iSLAMÇUftj
f OTl/ffT
ÖPÜLAlÂN*-£-
Iı
>>—
.O&.U
A-/V
J
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZAMKAN UMart
TRUMAN DOKTRİNİ
İ94f'P€SUSÜn ,
AÇttUMlPI. ASt> VE SSCS'NİN B.DÜNYA SAVAÇt Sl-
KASINDAKJ İŞ8İRLÎ&İ, SOUUÇTAKİ PAYLAÇMA YE K£-
KABET U£D£NİYl£ gOZULMUÇTV- SAVA%M SİTİMİN__
DCN İKİ YIL SONRA, ABP SAÇKANI UARHY 7KUMAN,
KOMÛNİZME ve SOVYETLeegilZUĞı MİM BASK1SI-
A*4 KAHÇI TÜ&CİYE VE YUNANiSTAkl'l peSTEZLE-
i4£ye KARAR Y&z.(Yoeou.SöVYen£fL sinu&t MN
AKoeMz'e İNME isreĞiuoe OUHISU, BUNUH
PA, BATt ALEYH'mB 8İZ 6£ÜÇ*A£ YAfSATACASl PÜ-
ŞÜUÜLÜYOePU. POKTRİN YAHARJNCA 400 MİLYON
OOLARUK gid YABPIMIN ÖHGÖeÜLMÇSİ HER. İKİ
ÛUCBDB (>£ O1MMLU XAR$tU*lACAK, BU DUfUJM,
TÜKKlm'NİM TAÜAFSIZUK POÜTİMSMOA g£Lİ8GİN
BİR\ ABP YANUSI OeSi^İKUK YAZATACAKTtfî.
GÖRÜS
KEMAL KILIÇDAROGLU
VAVEK Başkanı
SaymBaşbakana
RçıkMektup...
Saym Başbakanım,
Sayın Cumhurbaşkanı'nın Devlet Denetleme Ku-
rulu'nu çalıştırmaya baştamasını yadırgamış ve ga-
zetecilerin bir sorusu üzerine "Denetimin, denetimi
herhalde..." diyerek imalı bir şekilde böyle bir uy-
gulamanın bir anlamda yanlışlığını vurgulamak is-
temiştiniz. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu ko-
nu ile ilgili olarak yaptığı açıklama herhalde sizi tat-
min etmedi ki yine gazetelerden öğrendiğimiz ka-
darıyla, DevletDenetleme Kurulu'nun bankalaria il-
gili olarak yapacağı çalışmanın durduruimasını is-
temiştiniz. Sanıyorum bu çıkışınız, son ekonomikkri-
zin patlamasında ilk somut adım oldu.
Sayın Başbakanım,
Takdir edersiniz ki yasalarla oluşturulan bir kuru-
mun çaltştınlmaması değil, çalıştmlması esastır. Bu
açıdan Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kuru-
lu'nun çalıştmlması son derece doğaldır ve olması
gereken de budur. Burada dikkat çekici nokta, hü-
kümetin sadece bankaların denetimiyle ilgili olarak
duyduğu rahatsızlıktır. Ve bunun nedenini de kamu-
oyu aslında çok iyi bitmektedir. Çünkü Devlet De-
netleme Kurulu'nun diğer denetim alanlanyla ilgili
olarak hükümet bir rahatsızlığını dile getirmemiştir.
Sayın Başbakanım,
Denetimin denetimi olur mu? Isterseniz önce bu
soruya kısa bir yanıt verelim. Evet denetimin dene-
timi olur. Bu bürokraside sık olmamaklabirlikte, za-
man zaman karşılaşıtan bir uygulama. Ama dene-
timin denetimi, daha çok aynı denetim grubu için-
de daha kıdemli denetçilerin devreye girmesiyle,
olası biryanltşlığın giderilmesi için yapılır. Daha açık-
çası, denetimin denetimi bir olayın ört-bas edilme-
si içinyapılmaz. Bu konudadoğrudan sizebağlı Baş-
bakanlık Teftiş Kurulu Başkanı'nı çağırıp daha ay-
rıntılı bilgi alabilirsiniz. Cumhurbaşkanlığı Devlet De-
netleme Kurulu'nun işlevi ise çok daha farklıdır ve.
çok daha geniş pencereden olaya bakar ve irdeler.
Bu kurulun düzenleyeceği raporlar, hükümetin da-
ha sağlıktı kararlar almasına yardımcı olur. Dolayı-
sıyla hükümetin olumsuz değil, olumlu tepki gös-
termesigerekir. Geçmişte bukurulun düzenlediği pek
çok rapor, hükümettarafından olumlu karşılanmış-
tır. örneğin Sosyal Güvenlik'le ilgili olarak düzenle-
diği rapor hâlâbelieklerdedir. O nedenle Sayın Cum-
hurbaşkanı'nın bu kurulu harekete geçirmesi, bir
anlamda anayasanın da bir gereğıdir ve öyle kabul
etmek gerekir.
Sayın Başbakanım,
Ben bu yazıda size, denetimin denetimi ile ilgili
olarakçarpıcı bir ömekvermek istiyorum. Bu örnek,
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'ndan
duyulan rahatsızlığm da bir göstergesidir. Bu örne-
ği verirken sizin iyi niyetinizden asla kuşku duyma-
dığımı da özelliktevurgulamak isterim. örnekşu: Ban-
kalar Yeminli Murakıpları bir kamu bankasında de-
netim yapar ve birden fazla rapor (beş dosya) dü-
zenlerler. Raporlar ilgili kamu bankasının içinin na-
sıl boşaltıldığını ve yöneticilerin basiretsizliğini an-
latır. Raporlar ayrıca Cumhuriyet Savcılığı'na da
gönderilir. Ancak bu kamu bankasının bağlı olduğu
Sayın Bakanbunu hazmedemez. Dosyalan yeniden
değerlendirilmek üzere Bankalar Yeminli Murakıp-
lan Kurulu Başkanlığı'na gönderir. Bankalar Yemin-
li Murakıptart Kurulu Başkanlığı, dosyalarla ilgiliola-
rak farklı bir değerlendirme yapmaz. Açıkçası gö-
rüşünde direnir. Bunun üzerine Sayın Bakan, Baş-
bakanlık Teftiş Kurulu'na 8.12.1988 tarihinde (1183
sayılı) bir yazı yazarak konunun bu kez Başbakan-
lık Teftiş Kurulu'nca incelenmesini ister. Sayın Ba-
kan teftişi '...BankalarYeminliMurakıplan Kurulu Baş-
kanlığı'nca ... Bankası AŞ ile ilgili değerlendinmle-
rin objektifliği ve tarafsızlığından kuşku duyuldu-
ğu..." gerekçesine dayandırır.
Sayın Başbakanım,
Bankalar Yeminli Murakıplarının mesleğe nasrt
alındıklarını, nasıl yetiştirildiklerini, başta akademik
çevreler olmak üzere, konuyla ilgiii olan herkes çok
iyi bilmektedir. Denetimlerde kılı kırk yaran yeminli
murakıplara güven duyulmaması, herhaldeTürkiye
Cumhuriyeti tarihinde ilk kez sizin hükümetiniz dö-
neminde otmaktadır. Daha acı olanı ise butür bir de-
netime sizin onayınızla (24.12.1998 tarihli) izin ve-
riimesidir. Oysa siz olaya çok daha farklı yaklaşan
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun
denetiminekarsıydınız. Buçifte standartneden? Lüt-
fen bu onayt Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan isteyiniz
ve dosyayı bir kez daha inceleyiniz. Acaba yakını-
nızdaki birileri, geçmişte yapılanlann ortaya çıkma-
sından rahatsızlık mı duyuyor? Bizim bundan kuş-
kumuzyok. Lütfen siz de bu kuşkumuzun haklı olup
olmadığını sorgulayınız. Çünkü biz Ecevit imajının
daha fazla yara almastnı istemiyoruz.
B U L M A C A SEDATYAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/EkmekdiU- 1
rai biçiminde
bir tür gevTek. 2
2/ Madenleri ^
yontmak için
kullanüan çe-
lik araç... Ka-
ba örgülü bü-
yük çuval. 3/
Kadınlannbluz
üzenne giydik-
leriyelek...Es-
ki îvlısu'da gü- 9
neş tannsı. 4/
Manganezelementinin
simgesi... Lezzet...
Anadoluhalklannınen 2
eski ana tannçası. 5/ 3
Yabaniyonca... Ticaret 4
eşyası. 6/ Amerika-
armudu da denüenbir
meyve. II üansta er-
keğe eşlikedenkadın...
Yağca zengin yenebi-
lir tohumlan için ye-
tiştirilen küçük bir bitki. 8/ Yük asansörü. 9/ Tann-
tanımaz... Dil devriminin ilk yülannda beledîye an-
lamında kullanılan sözcük.
YUKARIDAN AŞAĞ1YA:
1/ Dağmık, perişan, 2/ Ur ya da siğil... Kanşık renk-
li. 3/ Saçı dökülmüş olan kimse... Erkek ya da dişi
üreme hücresi. 4/ Eşyanın üzerindeki mikrop ya da
ufak böcekleri basınçh buharla öldürmeye yarayan
büyük kazan... Bir bağlaç. 5/ Köpek... Tirsi bahğına
verilen bir başka ad. 6/ Yiğit... tnce tahta, mukavva.
teneke ya da plastikten yapılmış genellikle kapakl
kap. II Bir göz rengi... Masaj yapan kimse. 8/ Bon
sesi... "Kötü, sevimsiz" anlamında argo sözcük. 9
Kayak sporunda bir yanş dalı.