Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 MART 2001 PAZARTESİ
HABERLER
ŞIHAMJOĞLU OLAYI
îkiMHP'li
hâkim
önünde
ANKARA (ANKA) -
DYP Şanlıurfa Milletve-
kili Fcvzi Şıhanboğlu'nun
ölümüyle ilgili olarak
MHP Içel Milletvekili
Cahtt Tekelioğhı ve MHP
Osmaniye Milletvekili
MehmetKundakçı'nın, 3
yıl 9'ar aydan az olma-
mak üzere hapis cezasına
çarptınlmalan istemiyle
yargılandıklan davanın
ikinci duruşması yann
yapılacak.
Ankara 9. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde 2 O-
cak'ta yapılan ve 4 saat
sûren ilk duruşmada, Te-
kelioğlu ve Kundakçı, Şı-
hanhoğlu'nun ölûmûne
kendilerinin yol açmadı-
ğını öne sûrmüş, müdahil
avukatlannın sanıklann
tutuklanması talebi ise
reddedilmişti. Mahkeme
üyesi Nihat Varol ıse Te-
kelioğlu'nun tutuklanma-
sı yönünde oy kullanmış-
n. Mahkeme Başkanı Yıl-
maz Çamhbel, tstanbul
Adli Tıp Kurumu thtisas
Dairesi'nin raporunun
beklenmesi ve TB-
MM'den gönderilen 4 vi-
deo kasetin incelenmesi
için duruşmayı 13 Mart'a
ertelemişti.
MEHMET SAĞLAM:
Hükümet
konu
mankeni
ANKARA (AA)-DYP
Genel Başkan Yardımcısı
MehmetSağlam, "Başka-
fauı birtakua fildrierior-
taya anyor,hükümetkonu
mankenliğiyapfyor.Şnndi
VVashington'dan gelecek,
modaya uygun konu man-
keniolarak elbisesini giye-
cek, rotünü üstienecek"
dedi.
Sağlam, parti genel
merkezinde düzenlediği
basın toplantısında, hûkü-
metın 'güven vermeyen,
yeteneksiz bir tavır içinde'
olduğunu öne sürdü. Hü-
kümet yetkililerinin yeni
programın 'ulusaT olaca-
ğı açıklamalan yaptığını
anlatan Sağlam, "Yeni
program ulusal olacaksa 2
yıkfar uyguladığuuz prog-
ram ulusal dep miydT dı-
ye sordu. Sağlam, hükü-
metin, uygulanan progra-
mın Türkiye'nin şartlan-
na uymadığını 2 yıl sonra
anladığını ve yeni progra-
mın da dışanya bağımlı
olacağını savundu.
ESMİKOM;
VeMUerin
moûvasyonu
arttı
ANKARA (ANKA) -
Milletvekilh' izleme komi-
telerinin parlamenterlerin
'niotivasyonlannı' arttırdı-
ğı ve 'mffletvekift-çcte-maf-
ya' ilişkilerini önlediği vur-
gulandı.
Eskişehir Milletvekili
İzleme Komitesi (ESMİ-
KOM) taranndan il millet-
vekillerinin yasama perfor-
manslanna ilişkin hazırla-
nan rapordamilletvekili iz-
leme komitelerinin yarar-
lan da sıralandı. ESMİ-
KOM'un 1 Ekim 1999 ile
31 Aralık 2000 dönemini
kapsayan '2. tzleme Döne-
mi Raporu'nda söz konu-
su komitelerin vatandaş,
parlamento, milletvekili ve
temiz toplum açısından
faydalan bulunduğu ileri
sürüldü. Milletvekili izle-
me komitelerinin milletve-
kili ve temiztoplum açısın-
dan yararlan ise raporda
söyle özetlendi:
• İzleme etkisiyle yol-
suzluklar engellenir. • Mil-
letvekilleri siyasal ahlak il-
kelerine uygun davranma
gereksinimi duyarlar.
• MiUetvekili-mafya- çete
ve benzeri ilışkileri önle-
nir. • Temiz-dürüst insan-
lann siyasete ilgisi artar.
• Çıkar sağlama amacıyla
siyasete giriş azalır.
Parti tabanının Nâzım Hikmet'e sıcak baktığını gösteren anket ortalığı kanştırdı
MHR, tabanıyla çeKşiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAR'ın MHP tabanınm Nâzım Hik-
met'e yurttaşlık hakkının geri verilme-
sini istediğini ortaya çıkaran anketi,
partiyi şaşkına çevirdi. MHP Istanbul
Milletvekili Mehmet Gül tabanın me-
seleyi derinlemesine bilmediğini belir-
tirken "NâamHikmet'ireddedip kabul
etmek de bize kahmşsa yanduV dedi.
Devlet Bakam Abdulhaluk Çay ise
"Hikmet, vatan hainidir; Türk vatan-
daşı oiamaz" açıklamasını yaptı.
ANAR'ın yaptığı ankete katılanlann
yüzde 52.8'i "Nâznn Hikmet'e Türk
vatanHa^hgıhakkıverttmesT gerektiği-
ni söyledi. MHP'li katılımcılann yüz-
de 45.5 'i de bu görüşü paylaşırken Nâ-
zım Hikmet'e karşı çıkanlann oranı
• ANAR şirketinin yaptığı ankette, MHP'lilerin yüzde 45.5'inin
Nâzım Hikmet'in Türk vatandaşlığına alınmasını istemesi, parti
yöneticilerinden tepki aldı. MHP'li milletvekili Mehmet Gül,
tabanın bazı gerçekleri bilmediğini ileri sürerken Devlet Bakanı
Abdulhaluk Çay da, "Nâzım'ın vatandaşlığı mümkün değil" dedi.
yüzde 29.5'tekaldı.
Anket sonuçlan, Nâzım Hikmet'e
yurttaşlık hakkının geri verilmesine
ilişkin karamameyi imzalamamakta di-
renen MHP'yi kanştırdı. MHP'li Meh-
met Gül, "ANAR'maraşünnasıdaol-
sa bazen sıhhatli olmayabiliyor. MHP
tabanıbefirfi görüşlerde olabüir. Nâzun
Hikmet konusunda da farkh düşünen-
ler olabüir. Buna saygı duymak gere-
kir'' diyekonuştu.
MHP yönetimi ve tabanında birikim-
li olması gereken insanlann Nâzım
Hikmet için "biziın olan taraflan var-
dff" mantığı taşıdığını belirten Gül,
"Biraz taroşoğıınızda büyük bir biigi
eksikliklerinin olduğunu gördüm" de-
di. Gül, ankette Nâzım Hikmet için
olumlu görüş bildıren MHP'lilerin
"meseleyi derinlemesine bilmediğini ve
bazı yayın organlannın etkisinde kakb-
ğnu" ileri sürdü.
Nâzım Hikmet'e yurttaşhğının geri
verilmesinin kendisi için önemi olma-
dığını, ancak bitmiş insanlann "öroden
medet umduğunu" savunan Gül,
"UNESCO'ya teküf edeceğimiz başka
şairinıiz yok mu? Nâzım Hikmet'i red-
dedipkabul etmekdebizekahmşsa yan-
dık biz. O zaman Türkiye'de bir sürü
kavramı yeniden değerlendirmek la-
znn" dedi.
Devlet Bakam Abdulhaluk Çay, ga-
zetecilerin sorulan üzerine Nâzım
Hikmet'in tekrar Türk yurttaşlığma
geçmesinin olanaklı olmadığını savu-
narak "NâznnHikmet,Türkiye'yi terk
etmiş bir vatan hainidir. Türk vatan-
daşı olması mümkün değüdir" diye
konuştu.
RTÜK'ün 7 yıllık bilançosu
Bölücü radyolar
8 bin gün kapandı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo
ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK),
kurulduğu 1994 yılmdan bu yana geçen
7 yılda yayın kuruluşlanna uyguladığı
kapatma cezalannın süresi 35 yılı geçti.
Bölücü nitelikte yayın yapan 26 radyoya
toplam 8 bin gün; irticai 22 radyoya da
1891 gün kapatma cezası veren
RTÜK'ün, çeşitli ilkeleri çiğnedikleri
gerekçesiyle tüm yayuı kuruluşlanna
uyguladığı yayın durdurma cezalan
toplam 12 bin 800 güne ulaştı.
RTÜK, 1994 Nisan ayı ile
2001 Ocak ayı arasuıda ulusal
televizyonlan toplam 398 kez uyardı ve
200 gün süreyle yayınlannı geçici
olarak durdurdu. Bölgesel televizyon
kuruluşlanna 40 uyan ve 254 gün
kapatma cezası verilirken yerel
televizyonlar 401 uyan ve
1565 gün kapatma cezası aldı. Radyo
kuruluşlanna da 595 uyan ve 10 bin 780
gün geçici yayın durdurma cezası
uygulandı. Buna göre tüm yayın
kuruluşlanna 7 yılda toplam 12 bin 800
gün süreyle geçici yayın durdurma cezası
verildi.
Bölücü nitelikte yayın yapan ve 217 kez
uyanlan 58 radyodan 26'sının yayınlan
toplam 8 bin 21 gün süreyle geçici olarak
durduruldu. Aynı türde yayın yapan 21
televizyon ise 52 kez uyan cezası, 8
televizyon da 591 günlük kapatma cezası
aldı.
İrticaya 188 kez uyan cezası
İrticai nitelikte yayın yapan 48 radyoya
188 kez uyan cezası verildi. 22 radyoya
1891 gün süreyle geçici yayın durdurma
cezası uygulanırken irticai yayın yapan
28 televizyon kuruluşu 91 uyan cezası, 9
televizyon da 916 günlük kapatma cezası
aldı. RTÜK, bugune dek bölücü yayınlar
nedeniyle toplam 8 bin 612 gün, irticai
yayınlar nedeniyle de toplam
2 bin 807 gün süreyle kapatma cezası
verdi.
Ulusal televizyon kuruluşlannın
yayınlannda ağırlıklı olarak "genel
ahlak", "yasalara saygıh ohna esası" ve
"kişilik haklan"na aykınlık ile "çocukve
gençkrin ruh sağhğmı bozacak nitelikte
yayuı yapılmaınası" ilkelerini
çiğnedikleri belirtildi. Buna karşılık
bölgesel ve yerel televizyon kuruluşlan
ile radyolann çoğunlukla "Tûrkiye
Cumhurryeti'nin varhk ve bağunsızhğT
ile "Anayasanın genel esaslar kısnunda
yer alan ilkelere uyuhnası", "İnsanlann
dini inançlan nedeniyle kmanmaması'' ve
"Toplumun şiddet, terör ve etnik
aynmcıhğa sevk edilmemesi'" ilkelerini
ihlal ettikleri bildirildi.
Erbakan ve kafilesiyanlarında 18 bidon zemzemlegeldi
Ve 'Hoca' hacdan döndü
Necmettin Erbakan, 27. kez hacı olmak için gittiği kutsal
topraklardan aiiesi ile buükte döndü. (Fotoğraf: AA)
ANKARA (AA) - Anayasa
Mahkemesi'nce kapaülan RP'nin
son genel başkanı Necmettin
Erbakan, 27. kez hacı olmak için
gittiği Suudi Arabıstan'dan, eşi,
kızlan, torunlan, kızı EKf in nişanhsı
ve yakınlanndan oluşan 18 kişilik
kafilesi ile birlikte döndü. Suudi
Arabistan Kralı Fahd Bin
Abdülaziz'ın özel davetlisi olarak
27. kez hacı olmak için kutsal
topraklara gıden Necmettin Erbakan,
Türk Hava Yollan'na ait uçak ile
önceki gece, Suudi Arabistan'ın
Cidde şehnnden îstanbul aktarmah
olarak Ankara'ya geldi. Necmettin
Erbakan, eşi Nermin Erbakan,
kızlan Elif Erbakan ve Zeynep
Baykoç, torunlan, kızı Elif'in
nişanlısı Mehmet Altmöz, Altınöz'ün
kız kardeşleri ve yengeleri. ucağa
VIP Salonu'ndan bindi ve ucağın ön
bölümünde oturdu. Erbakan ve
aiiesi, Türkıye'ye, yanlannda 10'ar
litrelik 18 bidon zemzem suyu ve
40'a yakın valizle döndü.
IFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Almanlann ünlü teknik direk-
törü Christoph Daum'un ye-
niden Beşiktaş'ın başına gel-
mesi bazı gazetelerde bir
skandal olarak kabul ediliyor.
Kokain kullandığını itiraf eden
ve bu nedenle tedavi gören
Daum'un Beşiktaş'ın teknik
patronu olması kabul edile-
mezmiş.
Bu kampanyayı başlatan
gazeteler ilginç soruşturmalar
da yapıyorlar. Ülkemizin ünlü
fikirsahibi kadınlanndan man-
ken Demet Şener'e, ünlü da-
mat Kaya Çilingiroğlu'na,
Daum'un durumunu ve Beşik-
taş'ın başına getirilmesinin
doğru olup olmadığını sor-
muşlar. Demet Şener şöyle
demiş: "Ben uyuşturvcuya
karşıyım. Bir spor kulübünün
başında olacak insan her şe-
şiyle ömek olmalı ki sporcula-
nndan sağlıklanna dikkat et-
melerini isteyebilsin." Damat
Kaya Bey de şunlan vurgula-
mış: "Daum 'Bu nasıl bir şey
acaba' diyerek hayatında bir
Şu Daum Meselesi
kez kullanmışsa ona kokain-
man damgası vuırnak yanlış
olur. Ancak camiaya ömek ol-
ma açısından öyle bihnin, tek-
nik direktöhûk gibi önemli bir
göreve getirilmesi ne kadar
doğrn o da tartışılır."
Demet Şener ve Kaya Çilin-
giroğlu böyle dediğine göre
sorun anlaşılmış demektir. As-
lında, birtcaç gündür gazetele-
ri kanştınyorum ve işin doğru-
sunu da öğrenebilmiş değilim.
Daum'un Almanya'da çalış-
masına izin verilmediği doğru
mu? Ben kendisini Almanlann
ünlü kanalı RTL'de yorum ya-
parken izledim. Yani çalışıyor-
du. Aynca, o hâlâAlmanya'nın
en başanlı teknik direktörlerin-
den birisi. Iş bulamadığı için
Türkiye'ye geldiği iddiası da
pek gerçekçi sayılmaz.
Daum, Beşiktaş'ı yönetirken
de Almanya'da teknik direk-
törlükyaparken de çok önem-
li başanlara imza atmış, etkili
bir teknik adam. Bir dönem
kokain kullanmışsa ve sonra
tedavi olup yeniden yaşamını
teknik direktör olarak sürdür-
mek istiyorsa, buna neden
karşı çıkılır ki!
Isveç'in ünlü kadın siyaset-
çilerinden Gudrun Schyman
da, bir dönem alkol tedavisi
görmüştü. Komünist Parti'nin
devamı sayılan Sol Parti'nin
Başkanı olan Schyman, bir
gün kamuoyunun karşısına
geçip alkolik olduğunu itiraf et-
miş ve tedavi olmak için siya-
setten aynldığını açıklamıştı.
Schyman tedavi oldu ve halkın
karşısına geçerek yeniden si-
yasete atılmak istediğini söy-
ledi. Partisi onu kabul etti ve
yeniden liderliğe seçti. Schy-
man önderliğinde Sol Parti,
sonraki seçimlerde tarihinin en
büyük başansını kazanarak
yüzde 6 civannda olan oyunu
yüzde 13'lere çıkardı.
Schyman, halen Isveç'in en
sevilen ve prestijli siyasetçile-
rinden. Daum hakkında yürü-
tülen kampanyayı endişeyle
izliyorum. Her insan nayatının
çeşitli döneminde, daha son-
ra pişman olduğu veya yap-
maik istemediği şeyleri yapabi-
lir. Onu ömür boyu cadı kaza-
nında kaynatmak mı gerekir?
Scala'nın Beşiktaş'ın başın-
dan aynlmatarzını eleştirebilir-
siniz. Ona haksızlık yapıldığını
düşünebilirsiniz. Ama bunu bir
başka insanı mahvetmek için
kullanmak doğru değil.
Çalışma izni için Tantan'm
vereceği karar önemli deniyor.
Bu konu Tantan'ı ilgilendiren
bir konu değil ki! Eğer Da-
um'un çalışma yeterliği varsa
ve Beşiktaş da onu çalıştırmak
istiyorsa sorun yok demektir.
Bu işe Bakanlığı kanştırmanın
ne âlemi var. Bu arada psiki-
yatrlar ve futbol insanlan, Da-
um'un kokain tedavisinden
sonra çalışmasının doğal ol-
duğunu ve başanlı olması ha-
linde iyi örnek olacağını belir-
tiyorlar.
• • •
Gelin görün ki, herşeyi abar-
tan bir toplum olarak Daum
konusunu da abartmaya karar
verdik. öyle görünüyor ki Da-
um'un kaderi de bir arabesk
öyküye dönüşecek. Gitsin mi
kalsın mı diye birbirimize dü-
şeceğiz. Çok işin içinden çıka-
mazsak Demet Şener'e, De-
niz Akkaya'ya veya Banu Al-
kan'a danışınz. Ibrahim Tat-
lıses ve Mahsun Kırmızı-
gül'ü de unutmayalım. Soru-
na bir de Reha Muhtar el ko-
yarsa tam olur. Eski deyimle
32 kısım tekmili birden film
seyrederiz.
Daum işini Demet Şener,
Kerem Alışık, Kaya Çilingi-
roğlu yerine futbol insanlanna
ve futbol dünyasına bıraksak
daha iyi olmaz mı!
2000'Lt YILLARDA
ERDAL ATABEK
Öğrenme Bozukluğu...
Beni çok şaşırtan sorular vardır.
- Biz buna layık mıyız?
- Neden bunlar hep bizim başımıza gelıyor?
- Bize ne oldu?
- Neden biz böyleyiz?
Eğer bu sorular bir merakın kıvılcımı olabilse bir
başiangıç olarak bir şeyleri aydınlatabilirdi. Ya da
buradan başlayan bir araştırmaya öncülük ede-
bilse yürünecek bir yolu ortaya çıkarabilirdi. Ama
bu sorular aslında soru olarak sorulmamakta, sa-
dece yakınmayı dile getirmektedırler.
Bu sorular yakınma, şaşkınlık, başına gelenleri
anlamakta güçlükçekme, ne olduğunu anlayama-
ma açıklamalandır. Onun için de bu sorulann so-
rulması bir şeyi değiştirmemekte, her konu kaldı-
ğı yerden aynı biçimde sürüp gitmektedir.
'öğrenme bozukluğu' bir tıp terimidir. Çocuk-
larda fark edilen 'öğrenme bozukluğu' çocuğun
Öğrenme yetilerinde güçlük, eksiklik, birbozukluk
görülerek 'Acaba böyle mi' sorusu sorulup araş-
tınlarak anlaşılır.
'öğrenme bozukluğu' 4 alt gruba aynlır.
1. Okuma bozukluğu (Reading disorder, dyslek-
sia)
2. Yazı anlatım bozukluğu (Disorder of vvritten
expression)
3. Matematik (öğrenme) bozukluğu (Mathema-
tics disorders)
4. Başka türlü adlandınlamayan öğrenme bo-
zukluğu
Adlandırmalann Ingilizcelerini yazmamın nede-
ni okurlanmın bir yerde karşılaştıklan zaman ya-
bancılık çekmemeleridir.
Şimdi bu 'öğrenmebozuktuklan', adlanndanda
anlaşılacağı gibi, okuyabilme ve okuduğunu an-
lamada bozukluk, yazılı anlatımda başansızlık,
matematik öğrenmede beceriksızlik, butün alan-
larda öğrenme bozukluklannı tanımlamaktadır.
Acaba bizim toplumumuzda bunlann biri ya da
birkaçı, belki de hepsi yaygın olarak var da biz mi
farkında değiliz?
Toplumda yaygın bir 'öğrenme bozukluğu' mu
var? Kanırbca konunun uzmanlannın bir toplum
taraması yapmasında yarar olmalıdır.
Belki de 'yaşananlardan ders alma bozukluğu'
diye henüz tanımlanmamış bir 'öğrenme bozuk-
luğu' daha vardır. Üzerinde çalışılması gereken
önemli bir konu.
Böyle düşünmemizi gerektiren ne çok konu var.
ömeğin, şu trafik kazalan. Bunlara hâlâ 'kaza'
gözüyle bakan varsa kuşkusuz onda 'öğrenme
bozukluğu' vardır. Çünkü, trafikte yaşananlar ke-
sinlikle 'kaza' değildir. Ortada öyle 'trafik canava-
n' falan da yoktur. Bir bölümü 'makine kültürû ka-
zanmaya ehil olmayan' aklı kıt, cesareti çok in-
sanın yol açtığı cinayetlerdir, bir bölümü de bu ci-
nayetlerin kurbanlandır. Buna 'kaza' demek, bu
cinayetlerin sürüp gitmesine yol açmak, bunlara
ortak olmaktır.
'Başımıza neden geldiğini' daha anlayamadı-
ğımız son 'ekonomik felaketi alalım. Bunun böy-
le olacağını açık sözlü ekonomi uzmanları yıllar-
ca anlattılar, yazıp çizdiler. Üretmeden tüketme-
nin, dışardan borç alıp içerde lüks yaşamanın bir
yerde uçuruma düşmekle biteceğıni anlatıp dur-
dular. Rüşvetle, yolsuzlukla, ihalelerde, kredilerde
yaşananlarla bu denizin biteceğini anlattılar ama
kimsenin işine gelmediği için kulak vemnemesin-
den olanlar oldu.
Cebine para giren, sesini kısıp dümenine bak-
tıkça,
Cebine para girmeyen, 'Bir gün benim de ce-
bime para girer" diye bekleyip durdukça,
Cebine para girmeyecek olan, 'Kaderim buy-
muş demek ki' dedikçe neden bir şeyler değiş-
sin?
Se) felaketi geldiği zaman inleyip ağlayan ama
çevredeki ağaçlar kesilirken farkında bile olmayan
insanlar daha çok sel felaketine uğrayacaktır.
Dere yatağına ev yapılmaması gerektiği halde
bu evleri yapanlar sonradan yakındığında bir çö-
züm olabüir mi?
Onun da başka çaresi var mıydı, diye yanlışı sa-
vunmak neyi değiştirir?
yaşananlardan ders alma bozukluğu' yaygın
olan bir toplumda felaket de bitmez, yakınma da.
Olan bitene akıl erdiremeyenler sızlanıp başkala-
nnı suçlayarak rahatlamaya çalışırlar, o kadar.
öörenmenin de malıyeti vardır:
"Onceden öğrenenler indirimli fiyattan öğrenir.
Otoriteden öğrenenler özgürtük bedelıyle öğ-
renir.
Deneyereköğrenenleretiket üyatından öğrenir.
Hayattan öğrenenler gecikme zammıyla öğre-
nir. " Hayattan da öğrenemeyenler boşagitmiş ha-
yattanyla öğrenirier.
e-mail: erdalatak@superonline.com '
Faks:0212-513 9098
'Derviş mucize yaratamaz'
ANAP'h Aslan'dan
hükümete eleştiri
ANKARA (ANKA)
-ANAP Grup Başkan-
vekili Beyhan Aslan,
ekonominin yem pat-
ronu Devlet Bakanı
Kemal Derviş'in gün-
deme getireceği eko-
nomik önlemlere hem
hükümetin hem de
Meclis'in tam anla-
mıyla siyasi destek
vermesi gerektiğini
vurgulayarak "Herkes
kendiparti programını
başka bahara sakla-
sm* dedi.
ANAP Grup Baş-
kanvekili Beyhan As-
lan, tatil süresince
halkla görüştüğünü ve
sorunlarmı dinlediğini
belirterek hükümete ve
siyasilere yönelik bü-
yük tepki olduğunu
bildirdi. Aslan, yeni
ekonomik programın
uygulanmasında hal-
kın psikolojisinin çok
önemli olduğunu, hal-
ka yeniden güven vere-
cek önlemler alınması
gerektiğini ifade etti.
Hükümetin "kurta-
n a " gibi sunduğu ye-
ni Devlet Bakanı Ke-
mal Derviş'in "rnud-
ze yaratamayacağuu"
söyleyen Aslan, "Ama
iyi bir eldp kurarsa ba-
şanr. Ancak onun ala-
cağı tedbüiere, ömeğtn
özelleştirme gibi baş-
kalan hayır derse bu
yanhş olur. Aunacak
bütün tedbirkrin kim-
senin gözûnfin yaşma
bakmadan uygulan-
ması gerekir'' dedi.