19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JŞUBAT2001PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yılın ilk rakamlan açıklandı. TÜFE'deyüzde 2.5, TEFE'deyüzde 2.3'lvk artış yaşandı Eııflasyoıı hedefin uzağmda• Enflasyonda önceki yıllara göre önemli bir düşüş görûldü. 2000'in aynı ayınaj>öre fiyat artışlan TUFE'de yüzde 35.9, TEFE'de yüzde 28.3 oldu. Bu rakamlar, ocakayında enflasyonda geçen yıllara göre yaşanan düşüşe karşın hükümetin 2000 yılsonu hedefınden hâlâ TÜFE'deyüzde 10.9, TEFE'de yüzde 8.3 uzakta olduğunu gösteriyor. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yılın ilk ayında tüketici fiyatlan endeksinde yüzde 2.5, toptan eşyafiyatendeks- lerinde yüzde 2.3'lük ar- tış yaşandı. Enflasyonda önceki yıllara göre düşüş görülürken yıllık ortala- mada TÜFE artışı yüzde 52, TEFE artışı yüzde 48 oldu. Bir önceki yılın ay- nı ayına göre fiyat artış- lan TÜFE'de yüzde 35.9, TEFE'de yüzde 28.3 ol- du. Bu rakamlar, ocak ayında enflasyonda geçen yıllara gö- re yaşanan düşüşe karşın hü- kümetin 2000 yılsonu hede- finden hâlâ TUFE'de yüzde 10.9, TEFE'de yüzde 8.3 uzakta olduğunu gösteriyor. Devlet îstatistik Enstitüsü 2001 yılının ilk ayının enflas- yon rakamlannı açıklandı. Bu- na göre tüketici fiyatlan ba- zında ocak ayında yüzde 2.5'lik artış oldu. TÜFE'de ay- lık yüzde 2.5 olan artışm 0.5'i gıda, içki, tütün; 0.9'u konut; 0.2'si ev eşyası; 0.2'si sağlık; 0.3'ü ulaştırma; 0.1 'i eğlence; 0.1 'i lokanta, pastane ve otel; Maliye Bakanı sümer Oral 'Programı uygulamaya mecburuz' Bakan Sümer Oral, enf- bsyonu aşağı çekerekgehr riagıhmını düzeltmeyi a- maçladıklannı söyiedL MANİSA (AA) - Maliye Bakanı Sümer Oral, uygulanmakta olan ekonomik programla enflasyonun yüzde 60-70'ten yüzde 30 bandına; bütçe açığının, yüzde 11 'den yüz- de 3.4'e çekildiğini kaydederek 2001 hedeflerinin dengeleri kurul- muş bir Türkiye olduğunu söyledi. Maliye Bakanı Oral, dün Ege Çağdaş Eğitim Vakfi'nın (EÇEV) Manisa'da kuracağı kız öğrenci yurdununtemeliniatü. Oralbura- da yaptığı konuşmada, ekonomik programı uygularken birtakım sı- kıntılarla karşılaştıklannı, bunlann doğal olduğunu ifade ederek karşı- laşılan sıkıntılara karşı hükümet olarak son derece duyarlı oldukla- nnı anlattı. Oral, "Bu programı uy- gtdamaya mecburuz. Programıuy- gulamanuşolsaydıkbugünçokda- ha bûyük sıkmülar yaşanfak"dedi. Türkiye'nin çok önemli fırsat ya- kaladığını anlatan Oral, programın başansıyla üîkede gelir dağılunı- nın da düzeleceğini; yatınm, üre- tim, istihdam ve refahın da artaca- ğını kaydetti. Hükümet olarak üzerinde en çok durduklan konunungelirdağıhnu- nı düzeltmek olduğunu söyleyen Oral, enflasyonu yüksek, gelir da- ğılımı düzgün olan hiçbir ülkenüı bulunmadığım vurguladı. Oral, enflasyonu aşağı çekerek gelir da- ğılımını düzeltmeyi amaçladıkla- nnı sözlerine ekledi. Oral, "2001'de dengeJcri kurul- muş Mr Türkiye bedeffiyoruz" di- ye konuştu. Doğru yolda oldukla- nnı, yolun yanlış olduğunu söyle- yen kesünlerin de bulunmadığını ifade eden Oral, "Sadece baa ke- simlerin şfltâyetieri var. Doğru yol- dayız, miDetin desteğrvle her şeyi aşacağız. Kardeşük, sevgi, bans ve demokrasinin hem krymetini bile- tim hem de hakkmı verefim"' dedi. 0.5'i çeşitlı mal ve hizmetler grubundan kaynaklanırken gi- yim ve ayakkabı grubu 0.3'lük düşüş etkisi yaptı. Yılhk ortalama hâlâyfiksek TÜFE'de bir önceki yılın ay- nı ayma göre artış, Aralık 2000'deki yüzde 39'luk düze- yinden yüzde 35.9'a geriledi. Ancak yıllık ortalama TÜFE gerilemekle birlikte hâlâ yüz- de 52 gibi yüksek düzeyde seyrediyor. Yıllık ortalamaya göre en yüksek artış, yüzde 55.7'yle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanırken en dü- şük artış yüzde 50.5'le Ege Bölgesi'nde görüldü. Yıllık ortalamada Marmara Bölge- si'nde yüzde 51.6, Akdeniz Bölgesi'nde yüzde 52.9, Iç Anadolu Bölgesi'nde yüzde 52.7, Karadeniz Bölgesi'nde yüzde 52.5, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 54 artış ol- du. Iller bazında en fazla artış ise yüzde 57.5'le 17 Ağustos depremini yaşayan Koca- eli'nde yaşamrken en düşük artış, yüzde 48.3'le Antalya'da gerçekleşti. TÜFE'de ocak ayındaki en yüksek artış, yüzde 5.1 'le Gü- neydoğu'da, en düşük artış ise yüzde 2'yle Iç Anadolu Böl- gesi'nde görülürken ocak ayında enflasyon şampiyonu olan iJ, yüzde 5.6'yla Gazian- tep oldu. Ocak ayında en dü- şük enflasyonu yüzde 1.8'le Konya yaşadı. Zam şampiyonu noter ücreti "' Tüketici fiyatlannda zam şampiyonu, yüzde 51.1 'lik ar- tışla noter ücreti olurken zam sıralamasmda ilk 5 'te yer alan diğer ürünler şöyle: "Köprû geçit ücreti yüzde 50, cenaze masrailan yüzde 44.6, şans oyunlan masraflan yüzde 33.1, doğum ücreti yüzde 13.9." TEFE'deki yüzde 2.3'lük ocak ayı artışının yalnızca 0.3'ü devletten kaynaklanırken 2'sini özel sektör yarattı. Yıllık ortalama TEFE'ye baktı- ğımızda devlette artış oranı, ocak ayı itibarıyla yüzde 61 düzeyindeyken özelde yüzde 43.8 düze- yinde bulunuyor. Ocak ayındaki artışın 1 'i tarım, avcılık, ormancılık ve ba- lıkçılık; 1 'i ünalat sana- yii; 0.3'ü elektrik, gaz ve su sektöründen kaynak- landı. Yüzde 30'un attında Toptan eşya fiyatlan, bir önceki yılın aynı ayı- na göre yüzde 28.3'e ge- riledi. Böylece ocak ayın- da bile hükümetin 2000 yılsonu için öngördüğü yüzde 20'lik enflasyon hedefine ulaşılabılmesi için 8.3'lük fark bulunu- yor. Yıllık ortalama ba- zında ise TEFE yüzde 48 oldu. Yıllık ortalama TE- FE'de sektörler bazında en yüksek artış, yüzde 67.7'yle madencilik ve taşocakçılığı sektöründe olurken en düşük artış yüzde 38'le tarım, avcı- lık, ormancılık ve bahkçılık sektöründe gerçekJeşti. Yıllık bazda TEFE ünalat sanayiin- de yüzde 51.2; elektrik, gaz ve su sektöründe ise yüzde 49.6 arttı. TEFE'de en yüksek artışı gösteren ilk 5 ürün şöyle: "Taze fasulye yüzde 73.4, hamsi yüzde 31.9, amonyak yüzde 21.4, mandalina yüzde 20.8, mikronize dolgu madde- leri yüzde 17A" KISA... KISA... • Izmit'in Arslanbey beldesindeki Tezvan Galva-2 fabrikası ile Arslanbey Kooperatifi arasında yaşanan nakliye gerginliği sonuçu, 29 kamyon sürücüsü gözaltına alındı. • MuğfaıETipi Cezaevi'nde koğuş sisteminden oda sistemine geçüdiğL rutuklu ve hükümlülerin 58 odaya yerieştiriJdiği bikiirildi. • Bursa'nın Iznik ilçesi ile Yunanistan'ın Nikea kenti arasında "kardeş şehir" protokolü dün törenle imzalandı. • Nevşehir'in Ürgüp flçesi, Dünya Sağhk Örgütü(WHO) tarafindan yürütülen "Dünya Sağhkh Kentier Birüğj" uygulaması için Türkiye'deki 7 aday arasına ahndı. • Istanbul Tabip Odası, akaryakıt istasyonlannın mağaza ve lokantalannda alkol satışına ilişkin kanun değişikJiğini eleştirerek maddenın ıptalıni ıstedi. • Sosyalist İktidar Partisi'nden yapılan açıklamada, Valova'da "50 Bin İmza 500 Bin Oldu - Nâzmı Yeniden Vatandaş Olacak" ve u Bu Memleket Bizim - Nâzun Bu Memleketin" konulu afîşlerin, partililerce asıldıktan sonra ülkücü bir grup tarafindan yırülmaya başIandığıbfldirfldL • Ümraniye ve Esenler'de kömür sobasından sızan gazdan zehirlenen 2 kişi öldü. • Maltepe Bekdiyesi'nde usulsüz imar işleri yapıkhğı iddiasryla tmar İşleri Müdürü Mahmut Ağn-başh, Hesap İşleri Müdürü Aytekin Aydm ile Zabıta Müdürü Ali Osman Yurter'in de aralannda bulunduğu 7 kişinin gözaltına ahnriıgı bildirildi. KarikatiirciilerAU UM'yiandı Ali Uhi Ersoy, öiümünün dördüncüyıhnda Karikatürcüler Derne- ği'nin düzenlediği birtoplantıyladün anıkfa.ToplantryaAli Uhi Er- soy'un eşi Alev Ersoy başta olmak üzere meslektaşlan ve arkadaş- lan kaakblar. Karikatürcüler Derneği Genel Sekreteri Metin Ptker yaptığı sunuş konuşmasında, üstat kabul ettUderi Ali Uhi Ersoy'un öiümünün 4. yıhnda kendisini saygı, sevgi ve özlemJe andıklannı, Ersoy'un 50 yıDıkCumhuriyet gazetesinin birinci sayfa serüvenin- de Tfirk halkma ve karikatürcülere çok şey öğretâğini, çizgileriyle tüm karikatürcülere örnek olduğunu söyiedL Peker'den sonra söz alan,Ali Uhi Ersoy'unyakuı arkadaşı vemeslektaşı Tan Oral, Tür- kiye'de, 20. yüzyıhn son 50 yıhnda, çok etküi isleryapan ve bu 50yı- h hakkryla dolduran bir grup sanatçuun içinde AU Uhi Ersoy'un çok özel ve üst düzeyde bir yeri okhığunu, kendisi daha yolun ba- şmdayken Ersoy'un bu üîkede karikatür sanaönm önemli isünle- rinden birisi olduğunu söyiedL Son olarak konuşan Orhan Doğu, Ali Uhi Ersoy'un Cumhuriyet gazetesine girdikten sonra kendisi- ni daha çok ortaya koyduğunu, unutuhnaz 'düşünen adam' kari- katürünü örnek vererek anhunh ve vurucu esprflerie yüklû, dünya çapmda, dflnyayla buhışabilen unutulmaz karikafürter yaratağmı söyiedL Doğu, konuşmasuu Ali Uhi Ersoy'un sözleriyle noktaladı: "Asnnda karikatür, insanuı gehşmeyen ortak sorunlannı anlatan, insanı ele alan; zamanın va da coğraryanın herhangi bir yerindeld kişi>e insanı anlatabilen bir sanat dafaduf BAKAN OKUYAN, HÜSREV DtNÇEUÎN tŞLEMLERİNÎN TAMAMLANDIĞEVIAÇIKLADI Haberi yayımlandı9 eıııekli oldu • 13 aydır emeklilik işlemlerinin tamamlanmadığından yakman polis Hüsrev Dinçel'le ilgili gazetemizde çıkan haber üzerine bakanlık devreye girdi. Hantal sistemden yakınan Okuyan, yıllarca ülkeye hizmet etmiş birine acı çektirilmesine karşı olduğunu belirtri. Okuyan,uygulama>a konulacakolan SmartKartile emeklilik işiemlerinin 1 günde Camamlanacağmı beKrtti. İstanbulHaberServisi- Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı Yaşar Okuyan, gazete- mizde yayımlanan "O ne emekli olabihyor ne de çahşa- biüyor" başhklı haberde 13 aydır emekJilik işlemlerinin tamamlanmadığından ve dosyasının kaybolduğundan yakman polis Hüsrev Din- çel'in emeklilik işlemlerini tamamlattı. Bakan Okuyan, "hantal devlet" yapısından yakmarak "Düıçel'in işJemJeri tamam- landı, ancak bu geçici bir çö- züm. Asü çözüm tam otomas- yon sistemknr'' dedi. Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı Yaşar Okuyan, 28 Ocak'ta gazetemizin 3. sayfa- sında "O ne emekü olabihyor ne de çahşabiliyor" başlığıy- la yayunJanan haberle ilgili yazılı açıklama yaptı. Okuyan, Dinçel'in işlemle- rinin, hantal devlet yapısı ve gereksizpekçokmevzuat ne- deniyle geciktiğini vurgula- yarak "YıDardırüIkemizehiz- met etmiş bir vatandaşımıza bu şekilde acı çektirihnesine şiddetle karşıyun" dedi. 36 milyon kişiye hizmet veren Sosyal Sigortalar Kuru- mu'nun (SSK) hâlâ tam oto- masyon sistemine geçemedi- ğini anımsatan Okuyan, "2 yıhn sonunda tamamlamayı planladığımız otomasyon sis- temi 9e vatandaşlanmıza ve- receğhniz Smart Kart (Akuo Kart)buişkenceninönünege- çecek" dedi. Smart Kart ile emeklilik iş- lemlerinin 1 günde tamamla- nacağını belirten Okuyan, bu kartla SSK hastaneleri önün- de yaşanan "kuyruk cile- si"nin de son bulacağuıı vur- guladı. Okuyan, 21. yüzyılda insanlara, hak ettikleri kalite- de hizmet üretmeyi amaçla- dıklannı belirterek "Vatan- daşlannuzmuayeneohnakis- tediklerinde pek çok gereksiz mevzuatia uğraşmayacak, tüm sağhkkarneleri, reçetder, vizite kâğrtlan tarihe kansa- caknr" dedi. BİR YOL HİKAYESİ TAYFUN TALtPOĞLU KIZILCABÖLÜK önce, kızılca kıyamet... Çünkü bizim köyün hikâyeleri, hepsinden daha acıklı, hepsinden daha komik. Gündemi saptırmada hemen her şey bitti. Sıra, gazetecilerin kapışmasına geldi. Yayın gününün sabahında afişler, çok tutan filmlerin yeni versiyonunu haberverirgibiy- di: "Çölaşan'/a Barlas, rövanşta..." O gece Çolaşan, haklı olarak stüdyoyu terk etmeseydi, dizi film olarak bile çekilebilirdi bu komedi... ilk beş dakikada geçen konuşma- larbile -tüm meslektaşlanmı bilmiyorum ama- beni rencide etti. "Sizin grubun gazeteleri", "bizim grubun gazeteleri" "ve köyle birlikte satılan marabalar" rolünde gazeteciler, "acı ama gerçekti." Artık, "otuz iki kısım, tekmili bir- den" deyimi, "tavana çıkan reyting" palavrası ile yer degiştırdi. Işin suyu çıkmakla kalmadı, mesleğin posasından "daha ne kazanabiliriz" hesaplan- makta. Zannetmeyin ki benim için aynlan bu köşeyi, bu kirienmeyi anlatarak kirteteceğim... Bizimkisi, meslekte sürekli hayal kınklıklanna ugrayan bir muhabir lakırdısı işte... Bir sitem, bir serzeniş... Bizim işimiz, insan ve yol hikâyeleri ki biz, bu rezilliğin yaşandığı gün, Denizli'nin Kızılcabölük Belde- si'ndeydik. "Belde" dediysek, bu yasanın tanımlamasına göre öyle. Çünkü orası kimine göre kasaba, kimine göre ilçe, ama herkes için, az konuşup üreten insanlann diyan. VE HİKÂYEMİZ Telefondaki ses biraz ürkek ama ne demek istediğini bilenlerden: "Size mektup yazmıştım, aldınız mı'? Ben Sadık, Denizli'nin Kızılcabölük kasabasın- dan." Yanıt vermeme izin vermeden de- varneÇti:" "Sakın yanlış anfamayın! Size birpaket göndereceğim. Hanımlar daha iyi anlar Istersen yengeye göster, - sonra konuşuruz. Biz, bir şey istemiyoruz. Sadece üretiyorvz ve ürettiğimizi tanıtamıyoruz." önemli olan istemesini bilmek, ne değil, nasıl söyleyecegini iyi seçmek. Hatta "Biz, ûretiyoruz" demek... Uzun süredir unuttuğumuz, duymadığımız sözcüklerdi bunlar. Belli kı daha başından, yaşanacak hikâyelerin en keyiflılerinden biri. Gönderdiği paketten bir masa örtüsü çıktı. Ikj gün sonra, telefonda yine Sadık Usta vardı. "Beğendin mi ağabey?" Böyle güzel bir dokumayı takdır etmemek olanaksızdı. Zaten o da, ürettiği malın kalitesinin farkınday- dı. Ses tonu, kendine güvenen insan- lann edasındaydı. "Gel, gör... Biz, burada yaşlı, genç, bu bezi dokuyomz. Modeller çıkanp piyasaya girmeye çaJışıyonız. Ama isim hep Buldan'ın oluyor. Onlann bezi bizimkisinden fahdıdır ama , biz sesimizi duyuramıyoruz. Düşündük, bu da sana düşer..." Geldik, gel/yoruz derken, yaklaşık bir sene geçti. Telefon trafiğimize artık Belediye Başkanı Osman Erfdi de girmişti. Ve nihayet, geçen hafta Kızılcabölükteydik. "Denizli'den Muğla'ya giderken Tavas'ı geçince Karacasu ve Afrodisias tabelasın- dan sola dönüp, 5 km. içeri gireceksiniz ya da Izmir'den gelirken Kuyucak makasından, Karacasu üzerinden ulaşacaksınız." Bu tarifi hemen hepsi ezbertemiş. Siyasi aynmlan aşmış ,cı Belediye başkanları Osman Erk-' li'yibile ' ' ""'! partisinden dolayı değil, sevdiklerinden seçmişler. Tek ses çıkıyor Kızılcabölük'ten: "Bizi tanıtın!" 1960 yılında elektriğin gelmesiyle kaybolan el tezgâhlan, 1992'de tekrar devreye girmiş Kızılcabö- lük'te. öncüsü de, Sadık Salıman. Ama "Biz" diye soze başlaması etkiliyor bizi. Dokumacılığın çeşitli dallannda çalışmış, pazarlamacılık yapmış. 1992'de köyüne dönüp eskiden kalma bir tezgâhı ortaya çıkarmış. önce çocuklanna öğretmiş ve üretime başlamış. Ve bırçoğunun anlayamadığını an- lamış. "Baktım ki, tuhstler ülkemizden teknoloji ürûnü satın almıyor, zaten onlarda â/âsı var. Bir de, Mustafa Kemal'/n sözü geldi aklıma: 'Sanatna sahip çıkmayan toplum- lar, yok olmaya mahkûmdur' Beymen ve Vakko, Muğla yöresin- de el dokumacılığını teşvik etmektey- di. Onlarla bağlantı kurdum. önceleri bana 'Bu çağda ilkel tezgâhlarla iş mi olur' deyip deli gözüyle bakanlar, şimdi artık 'üretici' diyor." Kızılcabölük'te şimdi yüz ellinin üzerinde tezgâhta, yaşlı genç demeden iki yüz kişi çalışıyor. Bir şeyler yapmış olmanın keyfini çıkanyorlar. Kahvehaneler gerçek amacında kullanılıyor. Günde iki üç saat bir araya gelip yaşamı paylaşıyortar,' o sohbetlerinde de "pazahama için ne yapabiliriz" i tartışıyorlar. Devlet kapılannda çocuklanna iş ve lütuf beklemiyor, "farkımıza vann" diyorlar. Oy için kasabalanna gelip "Sizi ilçe yapacağım "diye söz ve- ren ve sözünü yerine getirmeyen, belde teşkilatı tabelasını değiştirip "DYP İlçe Başkanhğı" yazanlara hiç aldırmıyorlar. ÇÜNKÜ ONLAR, ÜRETİYORLAR...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle