25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4ŞUBAT2001PAZAR HABERLER DÜIYEADA BUGÜN ALt SİRMEN İkiİsim f ^ , > Sevgili, Psikiyatriye olan güvensizliğim, bilime güvenme- mekten kaynaklanmıyor. Ama içinde yaşadığımız çağda, özellikle ABD'de bu dalın fazla abartıldığını düşünüyorum. Sigmund Freud'un beliıii bir za- man dilimi ve belirli birtoplum içinde geliştirdiği gö- rüşlerinin, günümüzün tüm toplumlannda kişioğlu- nun bunalımlannın, çıkmazlannın aşılmasında ev- rensel bir anahtar olamayacağını düşünen bilim adamlannın sayısı da az değil. Her neyse, psikiyatrfye gidenler olduğuna, bu se- anslardan sonra rahatladıklanna göre, bu "alan memnun, satan memnun" ilişkisi içinde oianiara fazla bir şey söylemeye gerek yok. Ama psikiyatrinin özel durumu dolayısıyla, özel- likle bu dalda hasta-hekim ilişkisi çok daha dikkat edilmesi gereken bir boyut kazanıyor. Hekimin kendisine teslim olmuş hastasının ruh durumu dolayısıyla ilişkilerde son derecededikkat- li olmasj, belirli sınırlann aşılmamasmaözen göster- mesi, bu dalın en yüksek ciro yaptığı ABD'de belir- li kurallara bağlanmış durumda Bu kurallara uyul- mamasının da ciddi yaptınmlan var o ülkede. Durum böyle iken ülkemizde bu alanda ün yap- tığı anlaşılan psikiyatrBrgon Mengi birkrtap yayım- layarak hastalıklarıyla ilgili bilgileri kamuoyuna ak- tanyor. Terapistin mazereti ise hastalanndan izin aldığı. Ama olayın üzerinde fazla durmayan Müşfik Ken- ter, kendisinden izin falan alınmadığını belirtiyor. Zaten meslek kurallanna göre izin alınsa da bu bilgilerin açıklanmaması gerekiyor. Eğer krtabın yazan doktor olmasa, bir zevzeğin densizlikleri deyip geçebiliriz. Ama bu kez iş öyle değil. Mengi'nin bu davranışı aynı zamanda suç oluşturuyor. Ancak bu takibi şikâyete bağlı bir suç; eğer eserde adlan geçenler şikâyetçi olmazlarsa, kamu davası açılamıyor. Öte yandan Tabipler Odası'nın, Dr. Ergon Men- gi'nin olayını inceleyip uyan veya 15 günden 6 aya kadar meslekten men cezası verme hakkı var. Şimdi hepimiz, kuruluşun davranışını izleyece- ğiz. BakaJım hekimlerimiz mestekterinin ahlakına sü- rülen leke karşısında ne tür bir tavır sergileyecek- ler? • • • Ülkemizde çirkinlik çok, ama kimi zaman bazı küçük davranışlar, bu çirkinlikleri güzetliğe çevire- biliyor. Bunun son örneğini, Trabzonspor ile Galatasaray arasındaki maçta gördük. Yıllarca Trabzon'a maç izlemeye gitmiş bir kişi olarak Avni Aker Stadyumu'nun bir cehennem ol- duğunu bilirim. Son yıllarda futbolumuz başı boş bir hale geldi- ğinden AvniAker'deki seyirci taşkınlığının yaptınm- sız kalması, zaran herkesten çok Trabzonspor'a dokunan bir avuç fanatiğin gemrazıyaairnaianrta neden olmuştur. Izleyenler bilirler, Trabzon'da çoğu maçta olay çı- kan ilgili ve yetkililer ise bunlan bir türlü görmezler. Emme basma tulumba gibi, bir yandan göç ve- rip biryandan kırsaldan sürekli göç alan Trabzon'da olaylan çıkaranlar, kulübün de başına bela olan bir avuç fanatiktir. Ama olayın birde başka yönü var. Gidip geldiğim için biliyorum. Türkiye'de az kulübün yöneticileri, Trabzonspor'un idarecileri kadar efendi ve konuk- severdirler. Yapılan çirkin tezahürata, onlann tribünden tep- ki gösterdiklerine kaç kez tanık olmuşumdur. Birkeresinde, şimdi adını vermek istemediğim bir yönetici, dayanamayıp isyan etmişti. - Ne bağırirsiniz?, Ne oynjrsiniz ki, ne bağırirsi- niz! Son kupa maçında da Türk futbolunun yetiştirdi- ği en büyük yıldızlardan biri olan genç Emre, sü- rekli kendisine çirkin tezahüratta bulunan seyirciye ikinci golü attıktan sonra, yumruğunu salladı. Gerginliği daha arttıran böyle bir hareketi onay- lamak mümkün değil. Nrtekim kımse de böyle bir şeye tevessül etmedi. Yalnız bir tek kişi, bu genç insanı bu kadar tahrik etmenindoğru olmadığını, bundan sonrada bu ola- yın üzerinde fazla durarak genç yıldızı yıpratma- mak gerektığını söyledi. Bu kişi kimdi biliyor musun Sevgili? Trabzonspor'un eski oyuncusu, teknik direktörü, yeni Başkanı Özkan Sûmer. özkan Sümer'in bu sözlerinin üstünde fazla du- ran olmadı. Oysa o, bu yaklaşımıyla ülkemizde pek alışılmadık birdavranışörneğiveriyor, eleştirinin ok- lannı yalnız karşı tarafa değil, kendi tarafına da yö- neltiyordu. Bunu yaparken de, güzel Trabzon'u temsil eden- lerin bir avuç kendini bilmez fanatik değil, ama ken- tin güzel insanlan olduğunu kanrtlıyordu. Böyle güzelliklere şu sıralarda çok ihtiyacımız var. HADEP Gözaltında kayıplar için faks eylemi İSTANBUL / ADA- NA (Cumhuriyet) - HADEP Istanbul ll Örgütû, gözaltına ahndıktan sonra bir daha haber alınama- yan Silopi Ilçe Başka- nı Serdar Taıuş ile ilçe sekreteri EbubekirDe- niz'in akıbetinin açık- lanması için Galatasa- ray Postanesi'nden Içişleri Bakanlığı'na faks çekti. HADEP Istanbul II Başkanı Doğan Erbaş, Şımak'ın Silopi Ilçe Başkanı Tanış iîe Sek- reteri Deniz'in 25 O- cak'ta Jandarma Alay Komutanhğı'na çağ- nldığını, o günden be- ri de kendilerinden ha- ber alamadıklannı söyledi. Bölgede uzun süre- dir faili meçhul cina- yetlerin yasanmadığı- nı belirten Erbaş, "Aradan geçen 9 gûne karşın ild yönetici ar- kadaşımızın akıbeti belHdeğiL Alay Komu- tanhğı, Tanış ile De- niz'in önce gözaltına alınmadığını iddia et- miş, ancak ısrarb giri- şimlerimiz sonucu da- ha sonra gözaltma abn- dıklannı ve aynı gûn iMfrkii bli ti'' dedi. Devlet Bakanı Önal'ın Yalova ve Gürel'e gönderdiği yazı IMF'nin bor dayatmasını ortaya çıkardı HükümetbıborikfleıııiIMF dayatması yerine getlrllecek: Bor madenlerinin Eti Holding kapsamında özelleştirilmesi için haziran ayı sonuna kadar 2840 sayılı borlan devlet tekeline alan yasa .. değiştirilecek. iMF'ye bor oyunu: Bor madenleri Eti Holding kapsamı dışına çıkanhp ayn bir bor madenleri genel müdürlüğü KlT'i oluşturularak özelleştirmeden kurtanlacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Recep Önal'ın, Devlet bakanlan Yüksel Yalova ile Şükrü Sina Gûrel'e gönderdiği ya- zı, hükümetin "bor" ikilemini ye IMF dayatmasını ortaya koydu. Ö- nal, IMF'yle yürütülen program için taahhütler konusunda anlaşmaya vanlan zaman çizelgesinin büyük önem tasıdığını belirterek Eti Bor AŞ'ye ilişkin karann ivedilikle alın- masını istedi. Yazıya göre, stratejik öneme sahip borlann Eti Holding kapsamında özelleştirilmesi için ya 2840 sayılı borlan devlet tekeline alan yasa 20 Haziran 2000 tarihine kadar değiş- tirilecek ya da borlar Eti Holding kapsamından çıkanlarak bor ma- denleri genel müdürlüğü adıyla ay- n bir KJT oluşturularak özelleştir- meden kurtanlacak. Devlet Bakanı Recep Önal'ın, özelleştirmeden sorumlu Devlet Ba- kanı Yalova ile Eti Holding'in bağ- lı olduğu Devlet Bakanı Gürel'e gönderdiği yazıda, Özelleştirme Yüksek Kurulu 'nun 20 Aralık 2000 tarihli karanyla Eti Holding AŞ'nin bağlı ortaklıklanndan Eti Bor AŞ'nin de özelleştirme kapsamına alındığı belirtildi. önal, 2840 sayılı yasadaki "Bor madenlerinin aranması ve işletilme- sidevlet eü>1eyapıhr''hükınüne dik- kat çekerek bu maddede yapılacak değişiklüde bor madeninin işletme hakkının bir süre için gerçek ve tü- zelkişilere devredilebileceğini ifa- deetti. Davatma IMFtfen Yasa değişikliğine anayasanın da engel olmadığını savunan Önal, ya- sal smn-lamalar nedeniyle borlann özelleştirilmemesi durumunda Eti Bor AŞ'nin Eti Holding'e bağlı or- taklık statüsünün kaldınhp bor ma- deni genel müdürlüğune dönüştü- rülerek ayn bir KİT oluşturuhnası gerektiğirıi bildirdi. Recep Önal'ın, yazıdaki şu ifade- si, alınan kararlarda IMF'nin baskı unsuru olduğunu da ortaya koydu: "Malumlan olduğu özere, IMF desteğiyleyürütûhnekteolan ekono- mik istikrar programnun başanyla yûrütülebUmesini teminen taahhüt- lerimizin üzerinde anlaşmaya van- lan zaman çizelgesine uygun olarak gerçekleştiriunesi büyük önem arz etmektedir. Taahhütterimiz arasın- da yer alan Eti HoldingAŞ'nin özel- leştirihnesinin dezamanında gerçek- leştirilebümesi içinEtiBorAŞ'yeiliş- kin karann ivedüikie ahnması ve bu doğrultuda gerekli girişimlerde bu- hınulması gerekmektedir." MHP lideri Bahçeli, Meclis'teki olaylarda FP ve DYP'yi tahrikçilikle suçladı 6 Cehaze üzerinden şov yaptdar' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardım- cısı Devlet Bahçeti, DYP'li Fevzi Şthanboğlu'nun ölü- rnüne neden olan olaylarda FP ve DYP'nin "geriBm ve tahrik sryaseti" izledığıni söyledi. Muhalefeti basiret ve ahlak yoksunu olmakla suçlayan Bahçeli, Şıhanlı- oğlu'nun cenazesi üzerin- den şov yapıldığını savun- du. MHP'ye yönelik suçla- malan "basit ve çirkin siya- simanevra" olarak nitelen- diren Bahçeli, partisine kar- şı yargısız infaz yapıldığını ileri surdü. MHP, Şıhanhoğlu'nun ölümünün arduıdan siyaset- te ortaya çıkan gerilimi tir- mandınyor. MHP lideri Bahçeli, dünpartisinin Mer- kez Yönetim Kurulutoplan- tısında muhalefete sert suç- lamalar yönelöi. Muhalefet parülerinın son 1 yıldır do- zu giderek artan "geriüm ve tahrik sryaseti" izlediğını belirten Bahçeli, "Basiretve ahlak yoksunu »yasi zihn>- yetin sahipieri her gefişmeyi vedeğeri sonunakadar istfe- maretmeyi ahşkanbk hahne getirmiştir. Yaşanan aa ola- yı da sonuna kadar kuflan- maktan kaçınnıanuşlanür. Rahmeth'miDetvekflinin da- ha cenazesi ortada durur- ken şov yapmanın arayışı içinde obnuşlardır'" dedi. 'Yargsız infaz* MHP'ye yönelik suçla- malan "yarpsızinftz'' ola- rak nitelendiren Bahçeli, partisine karşı basit ve çir- kin siyasi manevralann yü- rütüldüğünü savundu. Re- kabet ve uzlaşma, eleştın ile çözum üretmearasında den- ge kuramayan anlayışın ül- kenin siyasi kültüründe be- lirgin bir yere sahip olduğu- nu anlatan Bahçeli, sağlıklı bir iktidar-muhalefet ilişki- si yokluğunun demokratık sıstemın önündekı en büyük engellerden biri olduğunu söyledi. Yerleşik demokra- silerde yıkıcı muhalefet an- layışı dışlayan bir siyasetze- F tipipmtestosunda15gözaüı F tipi cezaevlerinl ve otâuı onıçlanna kayıtsız kahnmasmı protesto eden tutuklu ve hükümlü yakuüanna mûdahale eden poüs 15 kişiyi döverek gözatüna aldı. Kadm kuruluşlan, Adatet Bakanı Hikmet Sami Türk'e gönderdikleri mektupta ölüm orucu eylemcilerinin ölüme yakJaşöklanm befirterek u EndişelHizt? dediler. Galatasaray Lisesi önünde eüerinde karanfilierie toplanan aüeler basın açıklamaa yapmak istedi. F tipi cezaevlerini protesto etmek için sürdûrflJen öJüm oruçtarmın 198. gününde oMuğunu anımsatan tutukhı ' yakmlan, ölüm onıçlanna destek vereceklerini söyledUer. Tutukhı yalonlanndan Zeynep Doğan ile IJlvive Güneş'üı tutuklanarak Ulucanlar Cezaevi'ne konulduğunu belirten aileler, "Ftipierüıdeişkence, teca\üz sürüvor. Hiçbir şey e^ladanmızuı yanında olmanıızı \* onurumuzu sahiplenmemizi enseUeyemez" dediler. (Fotoğraf. ALPERIZBUL) mininin olduğunu anlatan Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi: "Rekabeti kargaşa ve karalama, uzlaşmayı tes- umiyetolarak algılayaniann bürün bunlann farkuıda ohıp uygulaması tabü ki im- kânsızdır. Neredeyse her gtinfiuidhtavviar izieyen si- yasi hanzalannda tutarb ol- ma duyaruuğuun karşıhğı ohnayansiyasetçikrin yapa- cağı şeyler suurtıdır. Siyasi muhalefctin seçünlerden bu yana izlediği politikalara ba- laldığuıda bu gerçeği bürün çıplakhğıyla görmek müm- kündür. Halktan gördükle- ri tepki sonucunda bir süre uzlaşmaa sryaseti deneyen- ler, bunu başaramayınca tekrarseçim öncesininçabş- macı ve kavgacı siyasetine geri dönmüşlerdir." Gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan Bahçeli, yar- gısız bir infaza gidildiğini MHP'lüerin miüetvekiUiğidüşebüir ANKARA (CumhuriyetBürosu)- TB- MM'deki içtüzük tarnşmalan sonucu ya- şamını yitiren DYP'li Fevzi Şıhanhoğ- iu'nunölümüyle ilgili baslatılan soruştur- mada sanık sandalyesine oturan MHP milletvekillen Cahit Tekefioğiu ile Meh- met Kundakçı'nın, parlamenterliğin "ni- meüerinden" yararlandıklan ortaya çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Be- IdrScJçuk'un, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda yer almayan "sözlfi gnven- ce"yi milletvekillerini serbest bırakmaya gerekçe olarak kabul eönesi, hukuk tartış- masının yaşanmasına neden oldu. Adalet Bakanı HikmetSamiTürk, mil- letvekili dokunulmazlığuiın istisnası bu- lunduğunu, bunun da ağır cezayı gerekti- ren suç hali olduğunu vurguladı. Türk, Tekelioğlu ile Kundakçı'nın yargılanma- sında, mahkemenin, suçüstü halini gördü- ğüne işaret ederek bu nedenle yargılama- lanna başlandığını kaydetti. belirtti. Bahçeli, gazeteci- lerden tutanaklan ve görün- tüleri çok iyi inceleyip ob- jektif biçimde değerlendir- mede bulunmalannı istedi. Bahçeli, "Bütün bunlar dikkate ahndığuıda Mecfis BaşkanhkDivanı hangi par- tiler tarafindan kuşaühnış- ür?Çadşmalar hangi parti- lerin milletvekilkri arasın- da gerçekJeşmiştir? MHP milktvekilleri neredeotur- maktaduiar? Bütün bunla- n çok iyi görmek ve anla- maklazımdır. Hukuken çö- zûhnûş olan konulann ar- kasmdan siyasiçözümlerge- lecektir. Bundan herkes emin obun" dedi. Bahçeli, Başbakan Bû- lent Ecevit'in DGM Savcı- sı TalatŞalk ile ilgili değer- lendirmelerinin anımsatıl- ması üzerine de, "Yobuz- lukla mücadele 57. hükü- metiniradesidir. Ancak yoi- suzlukla mficadeleyi engei- leyecek her türiü tavırdan kaçuunak gerekir. Yobuz- lukla mücadeleyi sürdüren kununlann da hiyerarşiye saygı duymasında fayda vaindır''dedi. MHP 'beraat' bekliyor MYK toplantısının bası- na kapalı bölümünde konu- şan Devlet Bakanı Fanık Bal, hukuki süreçle ilgili bilgi verirken olayı "kasbn aşıbnası suretiyle adam öJ- dürme" gibi değerlendir- menin mümkün olmadığını belirtti. Bal, tt Bu kah? krizi sonucu bir vefat otayıdn*. Bu nedenledavadan bir şey çık- maz. Sava teJaşla hareket etmiştir" dedi. Toplantmm basına kapa- h bölümünün gerçeklestiril- mesinin ardından kürsünün arkasmda çalışır durumda bir kayıt cihazı bulunduğu bildirildi. MHP'den yapılan açıklamada, "Band ve teyp Zaman gazetesi muhabiri Habib Güler'e aittir. Olayı çirkin,basm ahlakınayakış- mayan bir tavnn neticesi olarak görüyor, kamuoyu- nun değerii temsilcilerine sunuyoruz" deruldi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR PSAD Genç Pir Sultan'lar kurultayı • Pir Sultan Abdal Kültür Demeği 1. Gençlik Kurultayı başladı. PSAD Genel Başkanı Ali Balkız, Osman • Durmuş'un Hizbullah'ı yok • saydığını söyledi. ANKARA(CumhuriyetBürosu)-Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Gençlik Kurultayı çeşitli iller ve Avrupa'dan ge- len delegelerin katılımı ile dün başladı. Kurultayda bir konuşma yapan Pir Sul- tan Abdal Derneği Genel Başkanı AB Balkız, Türkiye'de ne zaman ekonomik bunalımlar yaşansa, emekçiler mey- danlara çıksa bir yerlerde bombalann patladığını, insanlann öldüğünü belir- terek "Ashnda düğmeye kimin basöğı beffidir" dedi. Demokrasinin ve laiklı- gin tüm kurumlan ile yerleştiği bir ül- kede kûnsenin dilinden, dininden, etnik kimliğinden dolayı sorgulanamayaca- ğını ifade eden Balkız, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un Aleviler ile DHKP- C arasında bağ Jaırmaya çalışmasını da Hizbullah'ı yok saymak, konuyu sap- nrmak olarak değerlendirdi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği 'nin kuruluşundan bu yana ilk kez gerçek- leştirdiği Gençlik Kurultayı, dün çeşit- li iller ve Avrupa'dan gelen genç dele- gelerin katılımı ile başladı. Diğer Alevi-Bektaşi derneklerinin de destek verdiği kurultayda bir açılış ko- nuşması yapan Ali Balkız, Aleviliğin bilime, emeğe inanan,insanı kutsayan ve onu merkeze alan bir öğreti olduğu- nu söyledi. Ülkede ne zaman ekono- mik bunalımlar yaşansa, emekçiler meydanlara çıksa bir yerlerde bomba- lann patladığını. insaniann öldüğünü kaydeden Balkız, "Ashnda düğmeye ki- min basöğı beUidir" dedi. Gazi'yi, Madımak'ı, Maraş'ı, Mene- men'i unutmadıklannı vurgulayan Bal- kız, Ulucanlar ve son cezaevi operas- yonlannda yaşananlann da bellekleri- ne kazındığinı söyledi. Tüm bunlar kar- şısındaki tepkilerini demokrasi ve ya- salann verdiği yetkilerçerçevesinde ve- receklerini ifade eden Balkız, son dö- nemde Istanbul'da özellikle Alevilerin yoğun olduğu kimi semtlerin şiddet üreten merkezler olarak gösterilmesine de değindi. Balkız, Sağlık Bakanı Os- man Durmuş'un DHKP-C ile Aleviler arasında bağ kurmaya çalıştığını da söyledi. [email protected] Masamın üzeri mektuplarla, e-ma- ilim mesajlarta dolu. Şimdi onlan göz- den geçirip okumaya çalışıyorum. Mektuplann çoğu F tipi cezaevle- rinden ve orada yatanlann ailelerin- den. 19 Aralık operasyonu sırasında Bartın Cezaevi'nden Sincan F Tipi Cezaevi'ne getirilen Bekir Baturu, tam 5 sayfalıktyrmektup yollarrnş. Gelin görün ki, 253 satırtık bu mek- tubun 105 satın idare tarafindan ka- ralanmış, yani sansür edilmiş. O ne- denle Bekir'in tam olarak neyazdığı- nı anlamam mümkün olmadı. Bekir Baturu, operasyon ve sonrası yaşa- dıklannı anlatmıştı. Baturu'nun mektubunun okunabi- len bölümlerinin bir kısmında şunlar vardı: "Size daha önce deyazmıştım. Geçen yıl tedavi İçin bulunduğum Bayrampaşa özel Tip Hapishane- si'nden, tedavi sırasında karşılaştı- ğım ve yaşadığım sorunlan anlatan bir mektup göndenviştim. Gazete- nizde, hapishanelerdeki sağlık so- mnlanyia ilgiliyayınlanan diziyazıda, anlattığım olayiann birbölümüne de yer verilmişti..." Mektuplar Var, Görmek Istemediğimiz... Bekir Baturu, operasyon sırasında ağıryaralandığını, doğru dürüst teda- vi edilmeden cezaevine getirildiğini belirtiyor. Hepatit-B hastasıydı ve mektubu yazdığı 29 Ocak günü aç- lık grevinin 42. gününde olduğunu söylemişti. Daha önce ölüm orucu yapmayan Baturu, yaşadıklan duru- mu ve içinde bulunduğu koşullan protesto için açlık grevi yaptığını ek- lemişti. Zöhre Hıra, operasyonda Ay- dın'dan Sincan F Tipi'ne nakledilen Mustafa Hıra'nın annesiydi: "Oğlum Mustafa Hıra'yı görmek maksadıyla 24Aralıkgünü Sincan'a gittim... Sa- at 11.00'de görüş yerine geldim ve oğlumu bekledim. Birkaç kez çağır- dıklannısöylemelerine rağmen oğlu- mu göremedim. Gelmedi. Gelmedi, çünkü benim kendisini bulunduğu durumdagörmemi istememiş. Daha sonra 2 gardiyan eşliğinde sûrükie- nerek getirildiğini gördüm. Karşım- da tabureye oturttular. Ben onu ta- nıyamadım... Zayıflamış, yaşlanmış- tı, vücudu moıiuklar içinde kalmtştı, halsiz ve bitkin birdurumdaydı. Üze- rinde elbise diye adlandıracağımız bir şey yoktu. Pantolonu dizine ka- daryırtık, ayağında ayakkabı görün- müyordu... Anlattıklanna gelince her gün dayak yiyormuş... Dışanya çık- tığımda ağlıyordum." Şerife Anöz'ün mektubu Niğde E Tipi Cezaevi'nden. "79 Aralık'taki operasyondan nasibini almış bir tu- tukluyum. Tutuklanmadan önce me- murdum. 19 Aralık'tan önce ölüm orucunda değildim. Şimdi buradaki 5 kişiölüm orucundaytz."Tutuklu ya- kjnı Hıdır Uğur, Edirne FTipi'nde ya- tan yakınının baskı altında bulundu- ğunu belirtiyor. Umut Deniz Sirke- ci'nin annesi Hatice Sirkeci, yaşa- dığı olaylan ve acılannı aktanyor. Üm- raniye Cezaevi'nden Kandıra F Tipi Cezaevi'ne nakledilen Serdar Sal- man'ın babası Yusuf Salman, oğlu- nun kurşun yaralarıyla cezaevine ge- tirildiğini ve halen ölüm orucuna de- vam ettiğini yazmış. Kıhç ailesi imzalı birfaksta ise, El- bistan E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bu- lunan Satı Kılıç'ın ölüm orucu nede- niyle aşın kilo kaybettiği, şiddetli baş ağnlannın olduğu ve sağ bacağının uyuşup hissetmediği aktanlıyor. Yu- suf Karaca, Edirne F Tipi Ceza- evi'nde üç kişilik bir hücrede kaldığı- nı ve 93 gündür ölüm orucunda ol- duğunu anlatıyor. Cezaevlerindeki durumda birdeği- şiklik yok. Aslında Türkiye'de birde- ğişiklik yok. Ölümle, kavgayla, iç ve dışgerilimteyaşamayadevam ediyo- ruz. Hep kabahati başkalannda ara- yarak, hep birbirimize propaganda yaparak, ölmeye ve öldürmeye ko- şullanmış bir görüntüyle yaşamımızı sürdürüyoruz. Işte size birolay daha. HADEP Ge- nel Başkan Yardımcısı AhmetTuran Detnir, partilerinin Silopi Ilçe Başka- nı Serdar Tanış ve üyeleri Ebubekir Deniz'in 25 Ocak 2001 tarihinde Si- lopi Jandarma Alay Komutanhğı'na ifadeteriaiınmak üzere çağnldtğını ve o günden sonra onlardan haber ala- madıklannı aktarmış. Demir mektu- bunda, 6 Şubat günü bir heyetle Si- lopi'ye gideceklerini belirtmiş ve bu konuya ilgi gösterilmesini istemişti. Bugün pazar, aslında güzel şeyler yazmak, güzel şeylerden söz etmek gerek. Bunu yapmayı kim istemez? Umutlu şeylerden söz etmeyi üstelik severim de. Ancak, bu ülkede ne ya- zık ki, bazı şeyler özellikle görülmek istenmiyor. Bunlan gören ve aktaran- lar ise kötü insanlar oluyor. Biz bu gerçekleri görmeyince bunlaryok ol- muyor ki... Tam tersine.. yara derine işliyor ve daha ağır acılann yaratıcısı haline geliyor. Bunca acrya karşın şuna inanryo- rum: Türkiye, sorunlann iyice düğüm olduğu ve dibe vurduğu bir dönem- den geçiyor. Dünyadeğişiyor, dünya- nın üzerine oturduğu gerçeklerdeği- şiyor. Türkiye'de ise içe dönük, dışa kapalı bir sağırlık ve köriük egemen- liğini sürdürüyor. Bunun rantıyla ge- çinen güçler değişime, demokrasi- ye, özgürlüğe direniyorlar. Gelecek güzel olacak, çok uzakta değil... İyi pazarlar diliyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle