Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4ŞUBAT2001PAZAR
10 PAZAR Y4ZILARI dishab@cumhuriyet.com.tr
Ajan
gazeteciler
LONDRA
ZAFER
ARAPKtRLİ
Yazının
başlığı
"gazeteci
ajarâar"da
olabilirdi.
Amabizim
sözünü
ettiğimiz,
aslında
"gazeteci kılığına bürünmüş ajanlar"...
Ingiltere'de devletin dış istihbaratından
sorumlu M16 adlı teşkilatın,
yurtdışmda görevli ajanlanna
neredeyse kimse fazla yaygara
koparmamıştı. Bu gerçek, Rkhard
TomUnson adlı aforoz edilmiş kaçak
bir M16 ajanının Rusya'da
yayımlamak zorunda kaldığı kitapta
bir kez daha zikredilince, basın
kuruluşlan bu konuya bir kez daha
dikkat çektiler.
Bir gazete bu konudaki haberine, "Ben
James Bond.. Buyrun işte basın
kartunj* başhğını bile attı.
Öncelikle, bilmeyenler için şunu
belirtelim: Ingiltere'de basın kartını,
bizdeki gibi devlet tanzim edip
dağıtmaz. Bu iş için ikametgâh
ilmühaberi, yazdığın yazılann kopyası
veya öğrenim durumu filan da
istemez. Belirli kuruluşlar, ki bunlann
başında da Ulusal Gazeteciler
Sendikası (NUJ-National Union Of
Joumalists) gelir, yetkili kılınmıştır ve
onlar üyelerine istek üzerine
(otomatikman da değil) basın kartı
verirler. Büyûk yayın kuruluşlan
örneğin BBC, Yabancı Basın Demeği
(Foreign Press Association) de
mensuplanna istek üzerine basın kartı
verebilir. Basın kartı taşıyan
gazetecinin de bizdeki gibi
ayncalıkları yoktur. Hiçbir yere girişte
ve seyahatte öncelik ya da ayncalık
sağlamaz. Sadece, resmi makamlar
nezdinde gerektiğinde kimlik
belirleme belgesi olarak kullanılır. Bir
de toplumsal olaylarda polisin gerçek
muhabirleri ayırt edebilmesi için.
Ama ûlke dışına çıkınca, hele ki basın
mensuplannın bu kimliklerini sıradan
kimsenin giremediği yere girmek,
sıradan kimsenin erişemeyeceği
bilgiye erişmek için kullanabildikleri
ülkelerde bu iş değişiyor. Ingiliz gizli
servislerinin 1940'lardanbaşlayarak
yıllarca yabancı ülkelerde "Haber
Ajansı" adı altında teşkilatlar kurarak
faaliyet gösterdikleri de biliniyor.
Ajanlanna güzel bir "zn-h" sağlayan
teşkilat, özellikle eski Doğu Bloku
ülkelerinde bu yönteme yaygın
biçimde başvuruyordu. Kimi emekli
gazetecilerin gizli servislere bu yolla
hizmet ettikleri, kimi emekli ajanlann
da gazetelerde "şıppadanak" iş
bulabildikleri de herkesin malumu.
Işimiz bilgi almak, bilgiye ulaşmak,
kimi zaman bunu gizliliİc içinde
yapmak. 007 James Bond'unkine ne
kadar benziyor değil mi? Bir tek,
tabancamız ve teknoloji harikası araç
gereçlerimiz ile arkasmdan roket
firlatan otomobilimiz eksik. (Hoş,
kimilerimiz bunlara da sahipler ya...)
Ama, gizli servislerin bu tür "kuzuyu
kurda kanstiran" faaliyetlerine herkes
dur demeli. Yoksa, çalıştıklan
ülkelerde sadece bilgi toplamakla
yetinmiyorlar. Kimi zaman maazallah
bu ülkeleri "yönetmek", hatta
"yönetimini değiştirmek" gibi
faaliyetlere de kalkışabiliyorlar. Kimi
zaman o ülkeleri, o ülkelerin
gazetecılerinden daha çok tanıdıklannı
ve her şeyi bildiklerini varsayarak;
burunlannı her yere sokarak; ileri geri
fetva vererek; sırası geldiğinde rejimi
"numaralamaya" bile kalkarak...
Allah, ajan gazetecilerden de gazeteci
ajanlardan da korusun!
Türk şözcüğüne tapıyor îsveç basını!Îsveç basınına bayıhyorum! Gazeteleri çevir
çevir okuyor ve tepem attıkça mutlu
oluyorum. Çünkü dünya bir yana biz Türkler
bir yana! Ülkenin en büyük haber ajansı TT
evlere şenlik. Diyelim haber Türkiye'de bir
duruşmayla ilgili. Şöyle bir anlatım, emin
olun abartma değil: "Türkiye'de dün bir Tûrk
mahkemesinde başlayan davaya, falanca
mahkûm Türk poüsi tarafindan getirfldi Bir
Tûrk cezaevinde dumşmayı beklemekte olan
sanık hakkmda Türk sava_ Sanığm Türk
avukatiarL»" Adamlar belli işi sıkı tutuyorlar.
Öyle ya, sanık ya Türkiye'de bir Rus
mahkemesinde yargılanıyor olsaydı ve kaldığı
cezaevi yabancı bir şirket tarafindan
işletilseydi?! Örneğüı, gardiyanlan diyelim
Maltalı olabilirdi, değil mi? Ya yargıçlar? Ne
malum Alman olmadıklan? Emin olun üç
tümcelik haberde 6-7 kez Türk sözcüğü
geçince insan göneniyor... Hele imzalı yazılar!
Sen bilirsin hey Yaratan! Ama ne kalemşorlar
yaratmışsın! Bunlardan birisi var, "yeni
Isveçfi", emin olun küçük dağlan
değil resmen Himalaya'yı
yaratmış! Adamdaki kalem,
zamanında mitralyöz, zamanında
kuş tüyü. Istanbul'da yapılan
Avrupa Yüzme Şampiyonası'na
Isveçli yüzücülerin katılmaması
için tek başma borazan bir
gazetede kampanya başlatmıştı.
"Yüzucüler, lütfen! Eğer._ falancalann
hakiannı savunmak istemiyorsanız bile, lütfen
kendinizivevakınlannızıdüşünün!'' Gazeteye
gönderilen tepki yazılan ve benim buradaki
en yakın dostum Mustafa Sönmez'le birlikte
hazırladığım 500 imzalı protesto listesi bu
kalemşorun gazetesine iki satırla dahi
girmedi. Adam da içindeki şovenizmi, Şark
kurnazlığıyla kustu durdu. Sonra îsveç
Yüzme Ulusal Takımı, tarihinin en başanlı
şampiyonasını yapıp altın madalyalan ve
rekorlan istif edince, söz konusu borazan
gazetenin muhabiri Istanbul'da otel havuzunda
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
yüzücülerle birlikte şampanya
patlattı. Gazetenin şampiyonadan
önceki, şampiyona sırasmdaki ve
sonraki sayfalannın fotokopilerini
gazetenin sorumlu yayın
yönetmenine gönderdim ve
sordum: "Biraz gazetecilik
_ ^ _ ^ ^ _ öğrenebüdiniz mi?" Yanıt yok
kuşkusuz. O peltek kalemşordan
ise çıt çıkmıyordu! TT ajansına geri dönelim.
Diyarbakır'daki alçak yobazlann kanlı eylemi
sonucu kentin sevilen polis müdürü, şoförü ve
polisler pusuya düşürülmüştü. TT'nin haberi
önce îsveç televizyonunun resmi iki
kanalının ortak kullandığı teletekste çıktı:
"Kürdistan'ın Türtdye bölümündeki
Diyarbakır'da™" diye başlıyordu haber. Daha
önce bazı zamanlar, "Kürdistan'ın başkenti
Diyarbakır'' ifadesini de kullanmışlardı. (Bazı
dostlar bu kez de kullandıklannı söylüyorlar
ama, ben baktığımda başkent lafi yoktu.)
Haber ertesi günkü Stockholm gazetelerinden
Bangladeş'te
fetva kavgası
Bangladeşte bazı
konularda fetva
çıkanlmasınnı Anayasa
Mahkemesi tarafindan
yasaklanması üzerine dün
başkent Dakka'da çıkan
çaaşmalarda l'i polis 3 kişi
ökfiL Çaüşmalarda 100
ldşi yaralan<n, 184 kişi de
tutuklandL
KöktendmcOerin bir
karakola düzenkdiği
sakbnda bir poKs öldü,
15'i de yaralandı.
Köktendincüerbir
karakohı basarak polisleri
yakınlardaki bir
medreseye götürüp
sopalarla dövdü. Anayasa
Mahkemesi, zina yapan
kadmlarm
cezalandınlmasına ve aile
üyesi olmayan erkeklerin
bulunduğu gruplarda
kadınlann yer almasına
iUşldn fetva çıkanhnasmı
yasakladL (AP)
Dönerimiz Çin'de... Biz neredeyiz?..
Arif Dino'nun "BeddıuTsı hiç
gerçekleşmedi, bundan sonra da
gerçekleşmesi zor görünüyor. Ilkin
onun tek dizelik Beddua şiirini
okuyalım, sonra karar verelim
içeriğin olup olamayacağına:
"Döner kebap dönmez olsun."
1940'ta yazılan bu şiir de gösteriyor
ki döner, komşu ülkelerin
kendilerine özgü buluşlanyla
yaşamını başka tatlarla sürdürse de
bize özgü, patenti bizde bir
yiyecektir. Dönerin bize özgü bir
yiyecek olup olmadığına ilişkin
kuşkusu olanlar, elbette
derinliklerine dalabilirler,
araştırabılırler. Kendini sürekli
yenilemesini bilen bu yiyeceğe artık
Türkler değil de Almanlar sahip
çıkıyor desem, şaşırmaz mısuuz?
Yanlış anlamayın, bizimkiler döner
kesmeyi bırakmadılar elbette;
bırakmaya da hiç niyetleri yok. Her
köşe başında bir dönercinin açılışı
durmuş değil. Böylesi tatlı kazançlı
bir işi kim bırakır? Ticaretten
anlayan büyüklerimizin övünç
kaynağı olan döner, bize Avrupa
Birliği'nin kapılannı (!) da açacak
gibi görünüyor. Avrupa ülkelerinde
çalışan Türkiyeli işçilerin açtıklan
dönerci dükkânlanndan yaptıklan
yılda şu kadar marklık ciro hesabını
da bu işin ardında olanlann
takdirine bırakalım ve bu işten
Türkiye'nin ne kazandığını
sormadan, sessizce bu cümle geride
kalsın ve bu "deli dana" olayının,
sığır eti yerine tavuklu ve sebzeli
çeşidini de devreye sokmakta
gecikmediğini belirtelim. Yani
dönerimiz dönmeye devam ediyor.
karnı acıkan herkes de
iştahla yemeyi
sürdürüyor. Döner
işinde dönen arabesk
tatlann, abartılı
servislerin peşine
takılmadan Almanlann
döner işine bulaşmasına
geçelım.
Peki, Türk dönerinin Çin'de işi ne?
Dönerimiz bizsiz Çin'e nasıl ıhraç
edilecek? Şimdilik bu sorulara yanıt
yok. Çinlilerin dönerimizi nasıl
bulacaklan, sevip sevmeyecekleri,
yani dönerimizin orada tutup
tutmayacağmı bir yana bırakalım ve
şu Almanlann yaptıklanna bir
bakalım hele... Alman finnalan,
dönerimizi dünyanın en kalabalık
nüfusunun olduğu ülkeye
BERLIN
pazarlamayı düşünüyorlarmış. Belki
de işin düşünme, piyasa araştırma
safhası bitmiştir ve Çinliler
ekmek/pide arası dönerimizi Çin
sebzeleri eşliğinde yemeye
başlamışlardır bile. Onlara afıyet
olsun derken bizım dönercilere de
geçmış olsun demekten başka bir
şey kalmıyor geriye! AJmanlann
ünlü sözlüğü Duden'e de giren
dönerimizin elinden Almanlar
tuttuğuna göre bu kârh
ticaretin kaymağını da
onlar afiyetle yiyecek
demektir. Nasıl olsa
Amerikalı girişimcilerin
hesaplan tuttu ve Çin'e
neyi pazarladılarsa kat
^ _ _ _ ^ _ _ kat kazandılar. Sıra
Almanlarda. Onlar,
Goethe Enstitüsü üzerinden Çin'e
gırmeyi başardılar mı başarmadılar
mı.. ona baİanak gerekir. Sonra
kültür, ekonominin kapılannın
aralanmasına destek olduğuna göre
küreselleşen dünyada Almanlann
Çin'e döner satması neden
yadırgansın ki?
Almanlar Çin'e Türk döneriyle
çıkarma yaparken Türkiye
Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı da
GÜLTEKİN
EMRE
Avrupa ülkelerinde yaşayan
milyonlarca vatandaşının
konsolosluklardaki işlemlerine öyle
olağanüstü bir çıkarma yaptı ki
duyanın dudağı uçukluyor.
Konsolosluklardaki her türlü
noterlik işlemine, konsolosluk
harçlanna, pasaport uzatma
ücretlerine gelen fahiş zamlan
duyan halkımızuı dili tutuluyor;
başka ne yapsın garibanlar?
Örneğin, "üç yıldan fazla süreti"
pasaport uzatmalan eskiden 104
markken yüzde yüzden de fazla bir
zamla 225 marka firladı bu işlem.
Devlet baba, insaf! Devlet,
yurtdışındaki vatandaşlanndan
Türkiye bütçesini ve IMF
kıskacmda iyice yamulan
ekonomimizi doğrultmayı
düşünüyor olsa gerek.
Bir son dakika haberine göre
konsolosluk harçlanna getirilen
zamlar Mesut Yılmaz'ın
Berlin'den Türkiye'ye bir
telefonuyla durdurulmuş.
Zamlar bir telefonla geri
ahnabiliyorsa sıra öteki zamlar için
telefon etmede!
Dönerimiz Uzakdoğu'da.
Peki, ya biz neredeyiz?
yalnızca ikisinde, en çok üç tümce olarak
vardı! Cenaze törenlerinden sonra
Stockholm'ün en saygm gazetelerinden
birinde renkli bir fotoğrafla haber, fotoğraf
altı yazısı olarak verildi. Merasim kıtasından
"beyaz miğferti yan askeri pofisler" olarak söz
ediliyordu! Aynı şekilde, bir süre önce
Türkiye, memurlann protestolanyla
çalkalandığında buradaki basın bunda haber
yapacak bir yan görememişti. Oysa, birkaç yıl
önce îsveç televizyonundan bir muhabir,
kameraman, ilticacı bir Kürt'ü çevirmen
olarak yanlanna alıp Diyarbakır'a gittiğinde
ilgi durumu farklıydı. Olağanüstü Hal Bölgesi
olduğu için gerekli makamlara izin için
başvurmamışlardı. Ekibin film çevirmesi
önlenmiş ve bir ağız dalaşından sonra
çevirmen genç polis tarafindan hırpalanmıştı.
Ekip pür hiddet Stockhohn'e dönünce bağlı
olduklan TV 1 adlı resmi kanal, o akşam
program akışmı değiştirmiş ve "Geceyansı
Expresi''ni göstermişti -bilmem kaçıncı kez-.
Türkiye'nin dört bir yani
grevlerle dalgalandığrnda haber
yapacak bir yan görememişlerdi
ama. Bir de îsveç basınının
öylesine çarpıcı, göz yaşartıcı
romantizmi var ki, bunu
yazmazsam bu gece uyuyamam!
Durup durup birden röportaj için
bir ülkeye muhabir ve fotoğrafçı
göndermeyi sever buradaki
gazeteler. Kulaklan çınlasm,
buradan kısa bir süre önce aynlan
çok esprili ve sempatik bir
arkadaşım, ben bu tür
röportaj lann çevirisini yapınca
çok mutlu olurdu. Bunlardan
birinde muhabir, konuk olduğu
bir dağ köyünde ikram edilen
bazlamayı, siyah zeytini ve balı
anlaüyor ve kel alaka çağnşımlar
yapıyordu. Ondan sonra bu
arkadaşım bu tür röportaj lann
içeriğini sorarken "Bazlama,
zeytin ve bal edebiyaü var mı"
dedi. Bir başka röportaj
Karadeniz'le ilgiliydi.
Istanbul'dan başlayıp Karadeniz
kıyılannı gezen muhabir ve
fotoğrafçısı Trabzon'a gelmişti.
Burada bir Laz aile onlara
evlerinde öğlen yemeği ikram
etmiş. Evin beyi, "Biz Türküz,
Atatürkçüyüz ve Türkçe bizim
anadiümiz. Ama biraz farkh bir
ağızla konuşuyoruz'' demiş.
Aman, muhabir derhal kaprriiş
yaklaşacağı noktayı (scoop!)
hemen soruyor: "Okuflarda
Lazca ögretilryor mu?" Adam
yanıt veriyor: "Yok beyim, biz
Türküz." Ama gazeteci ısrarlı:
"Lazca öğrenim için protesto
gösterileri yapmıyor musunuz?"
Adamcağız belli şaşırmış.
"Gençjer arbk buralarda
durmuyor, uzak ellere gjdiyorlar"
diye gazetecıyi başından savmaya
çalışıyor. Gazeteci ise
"Türkiye'de 250 bin Lazm
anadiDerinde eğitim görme hakkı
yok" diye yazıyor! Son olarak;
Hindistan'daki korkunç deprem
felaketinden sonra îsveç
gazetelerinde, bölgede olduğu
bilinen 3 Isveçli ve 1 Norveçli
kadırun kaderi merak konusu
oldu. O arada ölü sayısı 10
binden 100 bine çıktı ama akıl
fıkir bu hanımlardaydı. Neyse,
aman kaygılanmayın(!), 100 bin
Hindistanlı canını yitirdi ve bu
sayı kesin artacak ama,
Iskandinavyalı turistler sağ salim
bulundular! Îsveç basını derin bir
soluk aldı; bu arada 100 "bincik"
kayıp var, o ayn konu...
Stockhobn'den bir Türk
gazetecinin bir Türk gazetesine
Türkçe yazdığı bir yazı da bu
kadar. Neyse ki biz Türkler vanz,
ya olmasaydık?!.
GAYRİMENKULLERİNAÇIK ARTITRMAİLANI
SİLİVRt İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
DosyaNo: 2000/487 Tal.
Hacizli olup satışına karar verilen Gümüşyaka köyü, Yeniçeşme mevkii, 8599 parselde kayıtlı 381.00 m2 miktarlı ta-
puda arsa vasfında olup üzerinde 4 katlı binası olan taşınmazm satılarak paraya çevrilmesine karar venlmiştir. (Borçhı-
ya ait 1/2 hissesi) Gaynmenkulün yeri: Söz konusu parsel Silivri ilçesi, Gümûşyaka köyü, Yeniçeşme mevkii, Çamlık
üstünde yer almaktadır. Gayrimenkulûn imar durumu: Söz konusu parsel 1/1000 uygulama ımar planı ıçınde kalmakta
olup H-12.50 (4 kat) ırtifaında konut imarlıdır. Gaynmenkulün halıhazır durumu: Parsel üzennde 4 katlı bina mevcut
olup zemin katta yaklaşık 90 m2'lik 1 dükkân ve 90 m2'lik bır daıre bulunmaktadtr. 1 normal kat bitmiş dunımda olup,
1 normal katın ve çekme katın sıvası yapılmış kaba inşaat dunımundadır. Zemin kattaki daire 1 salon, 3 oda, 1 mutfak,
1 banyo, WC'den ibarettır. Normal kattaki daıre yaklaşık 120 m2 civannda olup 3 oda, 1 salon, mutfak, banyo, WC'den
ibarettir. Gayrimenkulûn kıymeti: Bilirkişi tarafindan bu gayrimenkulûn tamamına 58.000.000.000.- TL. deger takdir
edilmiş olup, borçluya ait 1/2 hissesine 29.000.000.000- TL. değer takdir edilmıştır. Satış şartlan:
1. Satış 19.03.2001 günü saat 14.00'ten 14.15'e kadar Silivri Icra Müdürlüğu'nde açık arttırma suretiyle yapüacak-
ör. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alaeaklılar varsa alacakJan mecmuunu ve satış mas-
ıaflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla
29.03.2001 günü 14.00 - 14.15'te ikincı arttırmaya çıkanlacaktır Bu arttırmada da bu mıktar elde edilememişse gayri-
menkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana iha-
le edilecektır. Şu kadar ki, arttırma bedelinın malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını buhnası ve sabş ısteyenin ala-
cağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştrma masraflan-
nı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektır.
2. Arttırmaya iştırak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si mspetmde pey akçesi veya bu miktar kadar mil-
li bir bankanın teminat maktubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istedigînde 20 günü geçmemek üze-
re mehil verilebilir. KDV'si, tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aıttır. Bınkmış vergıler satış be-
delinden ödenir.
3. Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin(*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair
olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gûn içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sici-
li ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır.
4. Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelinı yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefılleri
teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeh arasındakı farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsi-
len mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksmn dairemizce tahsil olunacak, bu fark,
varsa öncelikle teminat bedelinden almacaktır.
5. Şartname, ılan tarihinden ıtibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildigi takdirde isteyen alı-
cıya bir örneği gönderilebilır
6. Satışa iştırak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi aJmak iste-
yenlerin 2000/487 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdürlûgümüze başvurmalan ilan olunur. 31.01.2001.
(*) llgililer tabinne irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Yönetmelik Örnek No: 27 Basın: 5424
ADANA 4. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTITRMA İLANI
DosyaNo: 1999/1516 E
Satılmasına karar verilen gaynmenkulün cinsı, kıymeti, adedi, evsafi:
1. Adana ili, Seyhan ilçesi,•Şakırpaşa (Uçakalanı) Mah., 1817 ada, 175 pafta, 13 parselde kayıtlı kârgir işyeri 163 m2 oturum alanlı. Tamamı borçlu
Mehmet Metin Ertuğ'a ait Uçakalam Mah. Metal İşyeri Sanayi Çarşısı 17. Blok Adana adresınde olup, betonarme karkas tarzında inşa edihnış 163 m2
oturum alanlı tek katlı, tek odadan ibaret olup zemını beton, duvarlan bıriket, kapısı demirdendir. Gayrimenkul üzerindeki yapı ile zemin toplam değe-
ri 19.945.000.000- TLyir. Bu miktar üzerinden satışa çıkanhruşür.
İmar durumu: Adana-Seyhan Belediyesi Fen lşleri Müdûrlüğu'nün göndermiş olduu 16.11.1999 tarih ve 9096-24 sayılı imar çapında, satışa konu gay-
rimenkulûn küçük sanayii bölgesi olduğu anlaşümıştır.
2. Adana ili, Seyhan ilçesi, Cemalpaşa Mah., 1456 ada, 20 pafta, 733 parselde 676 m2 miktanndaki gayrimenkulden borçlu Süheyla Ertuğ'a ait his-
sesi 20/252 arsa paylı 16 No'lu mesken. Bahar Caddesi Alanç Apt. Çaö katında 16 No'lu bğunsız bölüm olup zemin karo, duvarlan plastik badanalı,
kapı ve pencereleri ahşaptır. Yapının halihazır durumu ile mahalli rayiçlere ve bugünkü bağımsız bölüm olup 97 m2 oturum alanlı, betonarme karkas
tarzında inşa edilmiş, 3 oda, 1 salon, mutfak alım satım fiyatlanna göre arsa payı ile birlikte 12.000.000.000.- TL. değerindedir. Bu miktar üzerinden
satışa çıkanlmıştır.
İmar durumu: Adana-Seyhan Belediyesi Fen lşleri Müdûrlüğu'nün göndenniş olduğu 16.11.1999 tarih ve 9096-24 sayılı imar çapında satışa konu
gaynmenkulün beş katlı, ön bahçeli tek mesken sahasına aynlan alanda olduğu belirtümiştir.
Satış şartlan: 1. 13 No'lu meskenin birinci satışı 27 3 2001 günü, 14.00-14.15 saatlen arasmda Seyhan Belediyesi Mezat Salonu'nda açık artünna
suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ıni ve rüçhanlı alaeaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masrafknnı geç-
mek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü bâki kalmak şartıyla 6.4.2001 günü aynı yer ve avnı saatlerde ikin-
ci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da rüçhanh alacaklılann alacağını ve satış masraflannı geçmesi şartıyla muhammen kıymeünin yüzde 40'ına
ihale olunur.
733 No'lu parselın birinci satışı 27.3.2001 günü saat 14.20-14.35'e kadar Seyhan Belediyesi Mezat Salonu'nda açık arttırma suretiyle yapılacaktır.
Bu arttırmada tahmin edilen kıymetinin yüzde 75'ini rüçhanlı alaeaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur.
Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü bâki kalmak şartıyla 6.4.2001 günü aynı yer ve aynı saatlerde ikinci arttırmaya çıkanlacak-
tır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağmı ve saüş masraflannı geçmesi şartıyla muhammen kıymetinin yüzde 40'ına ihale olunur.
2. Arttınnaya ıştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temİMt mektu-
bunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istedigînde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. KDV'si, tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç
ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler sahş bedelinden ödenir.
3. Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin(*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa daır olan iddialannı dayanağı belgeler
ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardıı
4. Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra ve Iflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshediür. İki ihale arasındakı
farktan ve yüzde 70 faizden alıcı ve kefılleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edılecektir.
5. Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebibnesı için daırede açık olup masrafı verildiğı takdirde isteyen alıcıya bır örneği gönderlebılir.
6. Satışa ıştırak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatıru kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1999/1516 sayılı dosya nu-
marasıyla müdürlûgümüze başvurmalan ilan olunur. 29.01.2001. (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahıplen de dahıldır. Basın: 5440