Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22ŞUBAT2001 PERŞEME
DEVLET KR1ZI
DOVYADA BUGÜN
ALİSİRMEN
lago'lar ve Seçilmişler
Shakespeare'in ünlü oyunu Othello'yu izler
yada okurken salt mert, dürüst, ama hastalık de-
recesinde kıskanç ve bu niteliği yüzünden çok
kolay kandınlan komutan Othello ile onun güzel,
güzel olduğu ölçüde de erdemli kansı Desdamo-
na'ya odaklanırsanız, işin kühnüne varamazsınız.
Çünkü eğer, o sinsilik kadar çekik gözlü, kin ka-
dar kambur, iğrenç kurnazlık kumkuması la-
go'nun katkısı olmasa oyuna, Shakespeare'in
dehası bile, iki erdemli insanın tutkularından kan-
lı ve ahmak bir aşk cinayeti çıkarmayı becere-
mezdi.
YaJnız Othello'ya özgü değil bu okuma yönte-
mi, aynı şeyi Cervantes'in başyaprtı için de söy-
leyebiliriz. Sıska atı üzerinde, paslanmış bir zırh
ve elinde mızrağıyla duran keçi sakallı, uzun ba-
caklı, köhnemiş sözde şövalye Don ûuichot-
te'nin yanında eşeğinin üstünde giden, hayalle-
ri sınıriı, ama gözlemleri keskin, şişko köylü uşak
Sancho Pancha'yı ıska geçerseniz, romanın özü-
nü yitirirsiniz.
Eğer 19 Şubat olayını, biri yıllanmış siyasetçi,
öbürü siyasete yeni girmiş, deneyimli ve değer-
li hukukçu iki kişinin yalnızca psikolojik yapılan-
na bağlarsanız, hatta kimi gazetelerimizin yaptı-
ğı gibi, bunalımın ne zaman biteceğini kestirebil-
mek için, kahramanların burçlanndan yola çıkan
bir yıldız falına başvurursanız olayı tümüyle kav-
rayamazsınız.
• • *
Tınaz Trtiz, önceki gün NTV'deki oturumda,
olaya doğru bir tanı koydu kanımca.
Evet olay gerçekten, geleneksel siyasetten ge-
len ve kendisi temiz bile olsa, geleneksel siyase-
timizin Özal'dan sonra daha da kronikleşen has-
taJığı olan kamu kaynaklarını siyaseten kullanma
veya kullandırma ya da kullandırmaya göz yum-
ma alışkanlığı (buna, dilerseniz kamunun kay-
naklarını peşkeş çekmek de diyebilirsiniz) ile ka-
mu kaynaklannın kamu yaranna kullanılmasını
sağlayacak denetlemeyi öngören görüşlerin zrt-
laşmasıdır.
Kısacası, kendisi temiz Başbakan, siyasetin
efli yıldır olageldiği gibi sürmesi görüşünü temsil
ederken hukukçu, eski Anayasa Mahkemesi
Başkanı Cumhurbaşkanı, siyasetiolduğu gibi ka-
bul etmeyip olması gerektiği raya sokmaya çalı-
şan düşüncenin temsilciliğini yapıyordu.
Andındaki büyük halk desteği de buradan kay-
naklanıyorzaten.
"Pekiama bu ikiside şahsen temiz kişinin ça-
tışmasının bu boyuta varmasında başka etken
yokmuydu" sorusunu soruyorsanız eğer, tekrar
yazının başına dpnmenizi salık veririm.
Hüsamettin Özkan'ın çıkışları olmasaydı, o-
lay bu boyuta varmayabilirdi büyük olasılıkJa.
Peki Hüsamettin Bey acaba, salt sanki baba-
sına sövülüyormuş duygusu ile mi infiale kapılıp
terbiye hudutlarının çok ötesindeki tepkisini gös-
terdi, yoksa DDK'nin kendi sorumluJuğunda olan
Halk Bankası'nı da soruşturmaya alması olasılı-
ğı mı, tepkinin asıl ateşleyicisi oldu?
Serpil Yılmaz dünkü Milliyet'te, "Halk Banka-
sıyanıkkokuyor" derken zamanlamastyla dikkat-
leri bir yöne mi çekmek istiyordu acaba?
• • •
Hüsamettin Bey'in tepkisi zamanla anlaşıla-
cak, DDK'nin çalışmalan iki şahsen temiz kişinin
çatışmasından hangi görüşün gaiip çıkacağını
da gösterecek.
Biz onları çok uzak olmayan bir zamana bıra-
kıp Hüsamettin Bey'in tepkisini, üzerine bulaş-
mış terbiyesiz üsluptan da anndırarak irdeleye-
lim.
Hüsamettin Özkan, ki şu anda Türkiye'nin en
etkin seçilmişlerinden biridir, Cumhurbaşkanı Se-
zer'i nankörlükle suçluyor ve kendisini oraya ge-
tirenlere karşı böyle davranamayacağını söylü-
yor.
Böylece "seçilmiş!" Hüsamettin Özkan, Türki-
ye'de kimi aklıevvellerin çıkardıkları hiçbir anla-
mı olmayan "seçilmişler-atanmışlar" tartışması-
na, çoktan konmuş olması gereken son noktayı
koyuyor.
Kısacası, Hüsamettin Bey kamu kaynaklannı
dağrtan politikada liderler sultasını tescil ediyor
ve bütün seçilenlerin liderlerin ataması olduğu-
nu ortaya koyuyor.
Haklıdır ve bu çıkışıyla Hüsamettin Bey, her ne
kadarterbiye sınırlarının çok ötesine geçtiyse de
tartışılmaz birgerçeği vurgulayarak büyük birhiz-
met yapmıştır.
Hüsamettin Özkan'ın bu sözlerini iyi değerlen-
direnler, politik sorumluluklarını hep başkasının
üstüne atmayı âdet edinmiş olan Ecevrt'in, dün
DSP grubunda kınlmaz inadını sürdüreceğini
açıklayan sözlerini, ağlayarak dinleyen kimi
"atanmış seçilmişlerin" döktükleri gözyaşlarının
velinimete duyulan bir şükranın ifadesi olduğu-
nu çok iyi anlamışlardır.
'Hükümet denetim
kıskacından kaçıyor9
ANKARA
(Cumhuriyet Bü-
rosu)-DYPGenel
Başkanı Tansu
Çiller, MGK top-
Jantısını terk eden Baş-
bakan BülentEcevit'in
"nezaket" gerekçesi-
nin doğru olmadığını,
hükümetini denetim
kıskacından kurtar-
mak için "aksiyon pla-
nı çerçevesinde hareket
ettiğöu" söyledi.
Tansu Çiller, grup
toplantısmda, son bu-
nalımın yükünden hü-
kümetin sorumJu oldu-
ğunu söyledi.
Iktidann, tükenmiş-
lik içinde kendini kur-
tannaya çalıştığını,
son çıkışlann denetim
korkusundan
kaynaklandığını
kaydeden Tansu
Çiller, "Devletin
tepesinde adeta
bir tepişme, kronikle-
şerek derinleşen bir bi-
çimde Türkiye'nin
gündemine oturmuş-
tur. Sistenıin işletilme-
mesinden doğan ciddi
tıkanma gündemde-
dir" dedi.
Çiller. yargıyı ve ya-
samayı baskı altına
alan iktidann DDK de-
netimindenrahatsızol-
duğuna dikkat çekerek
"Bu ahbapçavuş ilişki-
sinin losrni ortaknklar
olduğu bugün ortaya
çıkmıştır" görüşünü
kavdettı.
Yurtdışı seyahatini gerekçe gösteren Başbakan Ecevit, Çankaya Köşkü'ne çıkmayacak
Görüşme btuıalııııı• Ecevit, saat 15.30'da
başlaması planlanan
Sezer'le haftalık olağan
görüşmesine, saat
20.00'de başlayacak
olan Makedonya
seyahatini gerekçe
göstererek
katılmayacağını
açıkladı. 26 Şubat'ta
yapılacak MGK
toplantısına Özkan da
davet edildi.
Duygusal konuşma
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Siyasi ve
ekonomik bunalımın
sorumlusu olarak
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'i işaret eden
Başbakan Bûlent Ecevit,
saat 15.30'da yapılması
planlanan
Cumhurbaşkaru'yla haftalık
olağan görüşmesine, saat
20.00'de başlayacak olan
Makedonya seyahatini
gerekçe göstererek
katılmayacağını açıkladı.
MGK Genel Sekreterliği,
26 Şubat'ta devam edilecek
olan şubat ayı olağan
toplantısına Hüsamettin
Ozkan'ı da davet etti.
Sezer, bu daveti onayladı.
MGK'de yaşanan bunalım
nedeniyle hükümet ile
cumhurbaşkanJığı arasında
çıkan krizin ardından,
Başbakan Ecevit'in Üsküp
ziyaretini gerekçe
göstererek Sezer ile haftalık
olağan görüşmesini
yapmayacağını bildirmesi
dikkat çekti. Ecevit dün
yaptığı açıklamada,
"Üsküp seyahati nedeniyle
Cumhurbaşkanı üe haftalık
olağan göröşmemi
yapamayacağun" dedi.
Ancak Ecevit'in Üsküp
programının, olağan
görüşme saati olan
15.30 dan çok daha sonra,
saat 20.00'de başlayacak
olması dikkat çekti.
Özkan MGK'ye
katdıyor
Ankara kulislerinde dün,
Sezer'in, Milli Güvenlik
Kurulu toplantısmda
yaşanan olaylann ardından,
zaten toplantıya katılma
yetkisi bulunmayan, ancak
Ecevit'in ricası üzerine
davet edilen Devlet Bakanı
ye Başbakan Yardımcısı
Özkan'ı toplantıya
çağırmayabileceği
konuşuldu. MGK'nin
oluşumunu ve tanımuu
yapan anayasanın 118.
maddesinin ilgili bölümü
şöyle:
«Milli Güvenlik Kunılu,
cumhurbaşkanuun
başkanlığuıda başbakan,
Genelkurnıay başkanı, Mflb'
Sa\unma, Içişleri, Dışişleri
bakanlan; kara. deniz ve
hava ku\\ctkri komutanlan
vejandarma genel
komutanından kurulu.
Gûndemin özelliğine göre
kunıl toplantılanna ilgili
bakan ve irişiler çağnhp
görüşleri ahnabüir."
Ancak akşam saatlerinde
Başbakanlık'tan sızan
bilgilere göre MGK Genel
Sekreterliği, Özkan'ı
toplantıya çağırdı, Sezer de
bu daveti onayladı.
Başbakan Ecevit
DSP'lileri ağlattı
AJNKARA (Cumburiyet Bürosu) - Başbakan
BüJenr Ecevit, dün partisinin grup toplantısmda
yaşanan bunalımJa ilgili duygusal bir konuşma
yaptı. Ecevit, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'i eleştirirken "Böyle olaylan MGK'de getir-
menin özel bir anlamı vardn*, onu telafruz bile et-
mek istemiyorum" dedi.
Ecevit, grup toplantı salonuna girdiğinde mil-
letvekiJlerinin ayakta alkışlanyla karşılandı.
Dinmeyen alkjşlar arasında kürsüye çıkan Ece-
vit'in MGK'de yaşananlan anlatırken sesinin tit-
rediği dikkati çekti. Bu arada DSP Izmir Millet-
vekili Mehmet Çümen gözyaşlannı rutamadı.
Ecevit, MGK'de Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer ile yaşananian anlatırken 50 yıllık si-
yasal yaşamında buna benzer bir olayın hiç ba-
şına gelmediğini, son derece üzgün olduğunu
kaydetti. Yaşananlann cumhuriyet tarihinde ben-
zeri olmadığını kaydeden Ecevit, şunlan söyle-
di:
"Böylcsine hiç muhatap olmannşnm, kûnseye
de bövle bir da>Tanışun obnamıştı. Sij'asette üs-
hıp kadar Öz, öz kadar üslup da önemlidir. Sayuı
Cumhurbaşkanı'nın kullandığı üslubun benze-
rinesiyasal \ aşamınıda, de\let hayatnnda rasüa-
madım. Sayuı Oemirerie siyasal yaşanum bo-
yunca pek çoktarfjşmalanm oldu. Ama hiçbirza-
man ûslupta birbirimizi kırmamıştık. Karşılaş-
üğım muamele çok acı. çok haksıztfa, Böyle olay-
lan MGK'de getirmenin özel bir anlamı vanfar,
onu tdailuz bile etmek istemiyorum. "
1ĞNELİFIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Grup başkanvekilleri ile milletvekillerinin katıldığı bir basın toplantısı düzenlendi
DSP grubundan Köşk'e kınamaANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-DSP grup toplantısından son-
ra yapılan açıklamayla. Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Sezer kı-
nandı. DSP grubu açıkJamasında,
"Genel başkanumz Bülent Ece-
vit'cyöneiikböylebirdavranışj içi-
mize sindjrmemiz mümkün değü-
dir" denıldi.
DSP'nin dünkü gruptoplantısın-
da millervekilleri Ecevit'e destek-
lerini dile getırdı. Grup toplantısı
öncesinde gazetecilerin sorulannı
yanıtlayan TBMM Başkanvekili
Aülhksoy, "Krizdiyebjrşe> kalma-
dı. Cumhurbaşkanı ile Başbakan
birükte çözeceiderdir. Dc\ letin te-
pesinde o anlayışı sergileyecek dü-
zeydder"dedi. Orman Bakanı Na-
mi Çağan, *Devletmekanizmasıiş-
lemeye de>am ediyor" derken Ge-
nel SekreterZekiSezer, "Krizin na-
sıl çözüleceğini zaman gösterecek.
En kısa süredeçözüleceğini umuyo-
rum" açıklamasını yaptı. Grubun
basına kapalı bölümönde yapılan
duygusal konuşmalarda da Ece-
vit'e destek verildi.
Gruptoplantısından sonra, grup
başkanvekilleri ile çok sayıda mil-
letvekilinin katıldığı birbasın top-
lantısı düzenlendi. DSP Grup Baş-
kanvekili Aydın Tümen, grubun
açıklamasını okudu.
Son MGK toplantısmda "devlet
orgaıuannuıdüzenliveuyumlu ça-
hşmasını gözetmek görevi ve so-
nunluluğu olan Cumhurbaşka-
nı'nın Başbakan'a haksız bir dav-
ranışta bulunduğu" belırtilen
açıklamada, "Bu davranışı DSP
grubu olarak içinüze sindirmemiz
mümkün dcğildir. Bu olayı büyük
bir talihsizlik olarak değerlendiri-
yor, sayın Başbakanınuzuı böyle
bir haksız suçlamaya maruz kal-
masuu DSP grubu olarak kuuyo-
ruz" denildi.
Açıklamanın sonunda da "Uda-
ŞL, hoşgörü, karşıhkb anlayış veiş-
birtiği içindehizmetetme anlayışı-
nı üUce siyasetine yerieştiren DSP,
devletimizin kurumlan arasmda
çekişme ve çelişld değil ülkemizin
ve halkumzuı çtkarian doğruhu-
sunda sorumluhık büinciyle dav-
ranmajıükeedinmişfir.Devietimih
an bütün kurumJannın ve ma-
kamlaruunda a>nı sorumluluk bt-
linci ve anla\işla hareket etmesini
dinyoruz" görüşü dile getirildi.
Devlet Denetleme Kurulu'na denetim organlanndan raporlar iletilmeye başlandı
Trilyonlar batıklara aktarıldı
BANUSALMAN
ANKARA - Cumhurbaş-
kanı AhmetNecdetSezer'in
kamu bankalan ileilgiliiliş-
kileri ıncelemek üzere gö-
revlendirdiğı DevletDenet-
leme Kurulu'na, Yüksek
DenetlemeKurulu ile çeşit-
li kuruluşlann denetim or-
ganlannca hazırlanan ra-
porlar iletilmeye başlandı.
DDK'ye iletilen raporlarda,
kamu bankalanndan batık
banka sahiplerijıe ve şirket-
Jerine kredi aktanmlan ya-
pıldığı saptamasına yer ve-
riliyor.
Devlet Denetleme Kuru-
lu'nun incelemeye aldığı ra-
porlaragöre, 1997'den2000
yüı sonunakadar, Başbakan
Yarduncısı ve Devlet Baka-
nı Hüsamettin Özkan'a
bağlı bir kuruluş olarak fa-
aliyet gösteren Halk Banka-
sı'ndan, batan Etibank'a da
sahip olan Sabah Grubu şir-
ketlerine. oiumsuz istihba-
rat raporlanna karşın 40.1
trilyon lira (73 milyon do-
lar) aktanldı. Halk Banka-
sı'nın, batan Egebank'ın sa-
hibi Demirel Grubu şirket-
lerine usulsüz olarak veri-
len kredilerden toplam 120
milyon dolar, batan Bank
Ekspres'in eski sahibi
Korkmaz Yîğit'e kullandı-
nlan kredilerden 13 milyon
dolar, Sümerbank çatısı al-
tında tasfiye edilen batık
Bank Kapital'in sahibi Cey-
lan Grubu'ndan 510 bın do-
lar alacağı bulunuyor. Cey-
lan Grubu'nun gayrinakdi
kredilerinden Halk Banka-
sı'na olusturduğuriskde 15
milyon dolardüzeyinde bu-
lunuyor. Bankanın yalnızca
döviztüriinden olan 35 mil-
yon dolarlık Cavit Çağ-
lar'dan alacağı eklendiğin-
de; batık bankalann şirket-
lerine aktanlan kredi tutan
250 milyon dolan aşıyor.
Devlet Denetleme Kuru-
lu'nun, kamu bankalann-
dan Yüksek Denetleme Ku-
rulu raporlannı da istettiği
ve bunlar üzerinde incele-
me yaptığı öğrenildi. De-
Çağlar'ın şirketlerine kredi
Batan İnterbank'ın sahibi olan,
eski Cumhurbaşkanı Sükyman
Demirei'in aile fotoğrafinda yer
alan, kırmızı bültenle aranan eski
Devlet Bakanı Cavit Çağlar'a ait
Nergis Tekstil, Aksoylar Tekstil,
Yeşim Tekstil, Nergis Holding,
Şifaş Sentetik Iplik, Polylen
Sentetik Iplik şirketlerine, oiumsuz
istihbarat raporlanna karşm her yıl
kredi kuUandınldı. Raporda, bu
fîrmalara kullandınlan kredilere
ilişkin olarak şu saptamalar
yapıhyor:
• Nergis Tekstil'e 35 milyar lira
teminat mektubu, 3 milyon dolar
döviz üzerinden teminat mektubu,
1 milyon 300 bin dolarlık ithalat
kabul ve 8 milyon 200 bin dolarlık
döviz kredisi kullandınldı.
• Aksoylar Tekstil firmasına HaDc
Bankası Yönetim Kurulu, 1 milyon
dolar döviz kredisi, 3 milyon dolar
döviz üzerinden teminat mektubu
kredısüıi firmaya kullandınyor.
• Yeşim Tekstil'e, 2 milyar lira
teminat mektubu, 2 milyar lira
kefalet, 1 milyon dolar da döviz
kredisi veriliyor.
• Polylen Sentetik Iplik şirketine
kullandınlan kredi toplanu 1.3
trilyon lira.
netleme Kurulu'nun istedi-
ği YDK raporlanna göre
Halk Bankası'nın batık
banka sahiplerinin şirketle-
rine aktardığı usulsüz kredi-
ler ve bunlardan doğan risk-
leri şöyle:
Yahya Murat DemireJ-
Egebank: Demirel Grubu
şirketlerinin, toplam borcu
Eylül 1999 itibanyla 120
milyon dolan buluyor.
Korkmaz Y^it-Bank
Ekspres: Halk Banka-
sı'ndan Koıkmaz YiğitInşa-
at AŞ'ye 3 Haziran 1997 ta-
rihinde 10 milyon dolar dö-
viz üzerinden teminat mek-
tubu kredisi tahsis edildi.
Ceylan Holding-Bank
Kapital: Ceylan Inşaat'a da
Halk Bankası'ndan krediler
aktanldı.
Sabah Grubu-Etibank:
Halk Bankası Mecidiyeköy
Şubesi'nden Medya Hol-
ding'e, Satel Televizyoncu-
luk AŞ'ye, Sabah Yayıncı-
lık AŞ'ye, Sabah Dış Tica-
ret AŞ'ye toplam 40 trilyon
100 milyar liralık kredi ak-
tanldı.
ANAP licferi Yılmaz:
Tahammülü
zarutibir
kazayaşadık
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Mesut Yılmaz, Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent
Ecevit arasında yaşanan kavga nedeniyle
ortaya çıkan krizi, "Tahammülüzaruri bir
kaza yaşadık" diye nitelendirdi.
ANAP lideri Yılmaz, dün partisinin
grup toplantısmda, MGK toplantısmda ya-
şanan kavga nedeniyle Sezer'in tutumunu
eleştirirken piyasalann yatışması için de,
olayın "yaşanmamış" sayılmasmı istedi.
Basına kapalı olarak toplanan grupta ilk
olarak, 9. Cumhurbaşkanı Sükyman De-
mirei'e yakınlığıyla bilinen Sinop Millet-
vekili Yaşar Topçu söz aldı. Sezer'i eleşti-
ren Topçu, hükümete ve Sezer'e "Mdal"
önerirken "Doletinyönetiminderoloyna-
yan kurunüar arasındaki bir kavga devie-
tin teamülünde yoktur" dedi. Daha sonra
kürsüye gelen Yılmaz'ın, Köşk-hükümet
krizinin, geçen kasım ayıridabozu^affei^
nomik dengelerin tam yerine oturmayâ
başladığı ve IMF yetkililerinin kasım kri-
zinin başanyla atlatıldığını ifade etmeye
geldiği bir döneme rastlamasından duydu-
ğu rahatsızlığı dile getirdi. a
Tahammüiü
zaruri bir kaza yaşadüV diyen Yılmaz, bu
krizin aşılması için herkese büyük görev
düştüğünü vurguladı. Devlet kurumlan
arasındaki uyumsuzluğu gidermekle gö-
revli kurumlann "uyumsuzluk çıkarmaya
hakkı olmadığınT belırten Yılmaz, Se-
zer'in teamülleri hiçe saydığmı ileri sürdü.
Ecevit'in, Cumhurbaşkanı'ndan, "ekono-
miiyiyegidiyor'' diye açıklama yapması is-
teğine de deginen Yılmaz, "Başbakan,
ekonomi bürokratlannın isteği üzerine
kendisine açıklama yapm diye haber gön-
dermiştir. Ancak Cumhurbaşkanı bir açık-
lama yapmamıştır. Cumburbaşkanının
böyle bir açıklama yapması piyasaiar açı-
smdan rahatiaücı oiurdu" dedi.
Yılmaz, "Bu kriz mutiaka aşıhnah. Bu
olay hiç yaşanmanuş gibi Türkiye voluna
devam etmeü. Hükümet boşluğu, erken se-
çim yoktur" dedi. Yılmaz, "Cumhurbaş-
kanı bir adım atman, tavırianyla ortamı
yumuşatmahdır. Önümözdeki hafta yapı-
lacak MGK toplantısıda bunun için iyi bir
firsarar" diye konuştu.
Fazilet Partisi
'Ecevitoyuncağı
ahnmışçocuk'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -FP Grup Başkanve-
kili Bülent Annç, MGK top-
lantısmda yaşanan olaylardan
dolayı Başbakan BülentEcevitve Hüsamet-
tin Ozkan'ı suçlayarak "KaprisK, hırçın,
efinden oyuncağı ahnmış çocuk gibi davra-
nan bir insanın. Türki)e'vı yönetemeyeceği
bir daha ortaya çıkmıstir" dedi.
Annç, bu olaydan sonraki gelişmeleri de-
ğeriendirdi. Cumhurbaşkanı AhmetNecdet
Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit arasında
yaşanan tartışmanm, Türkiye'nın ekono-
mik ve sosyal hayatmda çok büyük zarar-
lara yol açtığını ıfade eden Annç, Ecevit'in
ekonomik hayatta meydana gelen olaylan
fark ederek yumuşama eğilimine girdifini
söyledi.
FP'li Annç, Ecevit'in, işler istediği gibi
gittiğinde "istikrar"dan. istediği gibi git-
mediğinde "kriz"den söz ettiğini öne sür-
dü. Cumhurbaşkanı Sezer'in, "İstikraradı
aranda yolsuzhığa göz yummam" mantığı
ile Devlet Denetleme Kurulu'nu görevlen-
dirdiğini, bunun üzerine Ecevit'in "deneti-
min denetimi ohnaz" dediğini bildiren
Annç, "Eccvit bugün doğru yapmadığını
görmüş vepişkin birşekilde 'banşalım. yu-
muşayalım' demektedir. Banşorma için
arayagirümesinden sonderece memnun gö-
riinmektedir" diye konuştu.