Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22ŞUBAT2001 PERŞEMBE
10 PIİŞ HABİJiKLıllıK dishab@cumhuriyet.com.tr
%>JÖRÜŞ / Güner ÖZTEK Emekli Büyükelçi *
Irak üzerine bir
değerlendirme...
16 Şubat akşamı ABD ve Ingitte-
re'ye ait 24 uçak, 4'ü 33. paralelin
kuzeyinde, 1 'i güneyinde, 5 uçak-
savartesisini bombaladı. ABD ve In-
giltere, bombardımanı son zaman-
larda devriye görevi yapan uçakla-
nna karşı Irak tarafından giderek ar-
tan tehdidin önlenmesi ile açıkladı-
lar. Geçen ocaktayasak böjgede de-
netim yapan ABD ve Ingiliz uçak-
larına atılan füze miktarı-
nın tüm 2000 yılında atlan füze mik-
tan kadar olduğu ileri sürülmekte-
dir. Başkan George W. Bush, ya-
pılanı rutin bir görev olarak nitele-
di. Irak'ın son zamanlarda elde et-
tiği dolarlarla silah edinimine ve
ocak ayında ABD ve Ingiltere uçak-
lanna karşı daha yoğun bir saldın-
ya yöneldiği bilinmekle beraber,
bombardımanı sadece buna bağ-
lamak doğru olur mu?
Bush seçim kampanyası sıra-
sında, Irak'ın BM kararlanna uyma-
dığını, başkan seçildiği takdirde
Saddam Hüseyin'e bunun bede-
lini ödeteceğını beyan etmişti. Ko-
nuya bu açıdan yaklaştığımızda,
bombardımanın diğer önemli se-
beplerini de görmemiz imkân da-
hiline girmektedir. Saddam son
derece kurnaz, konjonktürü her
zaman lehine kullanabilen birtak-
tisyendir. İç politikada son derece
sert olan Saddam'ın, Irak'ın dün-
yanın en büyük 2. petrol rezervine
sahip olma özelliğini dış politika-
sında ustalıkla kullanmayı başar-
dığı ve Irak'ın bu zenginliğinın bir-
çok ülkeyi imtiyaz sağlama veya
kontrat vaadi için teşebbüse ge-
çirdiği görülmektedir.
Bazı büyük şirketlerin,
yaptınmlann kaldmlma-
sını takiben hayata ge-
çirilecek kontratlar im-
zaladıklan haberlerine
rastlanmaktadır. Geçen
yıl yapılan Bağdat Fu-
an'na, aralannda Fran-
sa, Rusya ve Çin'in de
bulunduğu 45 ülkenin
katılması ve de heyet-
lerin çoğunun uçuş ya-
sağı olan bölgelerden
özel uçaklarla Bağdat'a
gelmeleri anlamlıdır.
Irak'ın bundan cesaret-
lenerek hava trafiğınde
düzenlemelere gıttiği, Irak Havayol-
lan'nın kasımda iç hat uçuşlanna
başladığı, başkanlık seçimi derdi
ile meşgul olan ABD'nin tepkisinin
ise sivil trafiğinin yasak dışı oldu-
ğu yolunda bir beyandan öteye
gitmediği, bundan cesaret bulan
Irak'ın Suriye, Ürdün ve BAE (Bir-
leşik Arap Emirlikleri) ile tarifeli
uçuşlara başlama hazıriıklanna gi-
riştiği bilinmektedır.
Yasadışı petrol ihracı savı
Saddam'ın gıda ve tıbbi malze-
me gibi insani amaçlarda kullanıl-
mak üzere ihraç ettiği petrolün dı-
şında, -el attından- Iran, Ürdün ve
Suriye üzerinden petrol pazaria-
dığı görülmektedir. Kasımda Suri-
ye'ye giden boru hattı faaliyete
geçmiştır. Bazı çevreler, Irak'tan
gelen petrolü ülkesi içinde kullanan
Suriye'nin kendıne ait aynı miktar-
daki petrolü ihraç ettiğini ve geliri
Irak'la paylaştığını ilen sürmekte-
dirler. Saddam'ın petrolden elde
ettiği gelirin (16 milyar dolar)
1997'deki petrol gelirinin 4 misli-
ne vardığı, ancak bu paralann hal-
ka değil silahlanmaya gittıği her-
kesin malumudur.
Batı'ya sığınan bir Iraklı askeri
mühendisin beyanlarından Sad-
dam'ın elinde 2 nukleer bomba
bulunduğu, eskiden kalan bazı
kimyasal ve biyolojik sılahlann da
kullanılabilir olduklan ortaya çık-
maktadır. BM denetçilerine göre,
Irak kimyasal ve biyolojik başlıkla-
n yükleyebileceği 150 km. menzil-
li füzeteri çok kısa sürede imal ede-
iSaddam
Hüseyin,
1991'denbuyana
dengeleri kendi
lehine çevirmiştir.
Irak liderinin,
Filistin
olaylanndan da
azami faydayı
sagladjğını
söylemek yanlış
olmayacaktır.
bilmek için gerekli "know-how",
enfrastrüktür ve uzmanlara sahip-
tir. Saddam uluslararası alanda da
petrol kozunu kullanarak aktif bir
politika izlemektedir. Bu politika-
nın önemli hedeflerinden biri, 1991
savaşında Irak'a karşı teşkil olunan
koalisyon ortaklan arasındaki da-
yanışmayı bozmak olmaktadır.
Bağdat Fuan bu açıdan Saddam'ın
katettiğı yolu göstermektedir. Sad-
dam, Mısır ve eski büyük rakibi
Suriye ile serbest ticaret anlaşma-
lan imzalamıştır. Bunu Ürdün, Lüb-
nan ve BAE ile yapılacak anlaş-
malann takip etmesi beklenmek-
tedir. Bu anlaşmalann bir yandan
Irak'ın dış ticaretini arttınrken diğer
yandan BM yaptınmlannı aşındır-
dığı da açıktır.
Yaptınmlann zaman içinde bek-
leneni vermediğinin ortaya çıktığı
yolundaki Irak politikasının başa-
nlı olduğu, bu yönde uluslararası
platformlarda aralannda Güvenlik
Konseyi'nin daimi üyelerinin de
bulunduğu, ülkelerin girişimlerin-
den anlaşılmaktadır. Yılbaşı itiba-
nyla Irak'a bakıldığında şu manza-
ra ile karşılaşılmaktadır
- Nukleer, biyolojik ve kimyasal
silah fabrikalan (yine bir sığınma-
cıya göre 64 fabrika) çalışmakta-
dır.
- lllegal petrol ihracatı yürümek-
tedir.
- Bağdat Fuan yaptınmlara mey-
dan okumuştur.
- Irak petrol anlaşmaları yap-
maktadır. Sonuncusu, Rusya ile
ımzalanan Batı Ourna Petrol Böl-
gesi ile ilgili 3.5 milyar
dolarlık anlaşmadır.
- Irak, BM kararlan-
na uymayan Israıl'e kar-
şı yaptınma yönelme-
yen ABD'nin, Irak'a
yaptınmlar empoze et-
mesinin haksızlığın/
ılımlı birçok Arap ülke-
sine kabul ettirmiştir.
- Filistin'de IsraıTin
şiddet hareketleri
ABD'nin imajını boz-
muştur.
- Irak'a karşı koalis-
yon bozulmuş, Mısr ve
Suriye, Irak'la yakın iliş-
kiye girmiştir.
- Muhalefet dağınık duaımdan
kurtulamamıştır.
Bu manzara, 1991 'den bu yana
Saddam'ın dengeleri nasıl kendi Je-
hine çevirmiş olduğunu göster-
mektedir. Saddam'ın Filistin olay-
lanndan da azamı faydayı sağla-
dığını söylemek yanlış olmayacak-
tır. Filıstin'e 1 milyar dolar yardımı
BM'de ABD tarafından önlenen
Saddam'ın Filistinliler nezdindeki
prestijini arttırmak için her yolu de-
nediği ve Filistınli şehit ailelerine 10
bin dolar, yaralılara 3-4 bin dolar
yardımda bulunduğu bilinmektedir.
Irak, Körfez Savaşı'ndan beri ilk
kez geçen yıl sonu yapılan Kudüs
zirvesine davet edilmiştir. Irak'ın
Arap âleminde imajının düzelme-
ye başlaması ite Israil'in varlığını da-
hi kabul etmeyen Saddam'ın ilk
etapta Suriye'yı, bilahare Lübnan
ve Urdün'ü de yanına alarak banş
goruşmelerini etkilemesi, hatta ba-
nşı tehdit edebilme tehlikesi gün-
deme gelrneye başlamıştır. Bu iti-
barla bombalamanın altında özet-
lenen gelişmelerin de ağırfıklı bir yer
tuttuğuna şüphe yoktur. Bush'un
daha ilk ayını bitırmeden aldığı sert
kararla Saddam'a attığı heradım-
dan ABD'nin haberdar olduğunu,
bunlara müsamaha gosterilmeye-
ceğını ve BM kararlanna uymak-
tan başka yol bulunmadığı mesa-
jını vermeyi ve Saddam'ı kamu-
oyu önünde sıkıştırmayı amaçla-
dığı anlaşılmaktadır.
* Ortadoğu ve Balkan tnceleme-
leri Vakfi Direktörü
Bir sistem yıkıldı
ama yerine mafya
düzeni kuruldu KartaDar tflkesi
nereyeŞimdiye kadar Arnavutluk'un
Elbasan-Durres-Tiran ve Işkodra
kentleri hakJandaki bölük börçük
gözlemlerimi aktardım. Şimdi
bunlan bir araya getirerek 21.
yüzyılın başında ortaya çıkan
Amavutluk tablosunu, bu tablonun
renk ve figürlerini değerli
okurlarla paylaşmak
istiyorum. Bütünü göremezsek
aynntılar denizindeki
kayalıkJann arasında rotamızı
yitirebiliriz.
1) Sosyallzm sonrası llberal-
kapftaltst Arnavutluk:
Öncelikle bu sorunun yarntını aramaya
çalışıyorum. Enver Hoca rejiminin
sosyalizm tanımına uymadığı
konusunda pek çok şey yazılıp
çizildiği için bu noktayı uzatmıyorum.
Peki yerine geçen rejim ne mene bir
şey? Diğer bir deyişte
Arnavutluk, demokrasinin ve
serbest piyasanın neresinde?
1997 bahannda patlak veren
kriz, gidişat hakkında
gerçekleri görmek isteyenlere
bir fîkir vermişti. Durum, üç
yıl içinde iyiye değil kötüye
gitmiş. Bir sistem yıkılmış,
ama yerine kurulan sistemin
mafya dûzeni olduğu
konusunda sağduyu sahibi
herkes görûş birliği içinde.
Ekonomi, tek kelimeyle felç
durumda. Sosyalist rejimin
yarattığı kamusal ekonomi,
özel sektörce yağmalanmış,
ama bu "özelleştirmeJer",
kimilerinin iddıa ettiği gibi,
ekonomiye bir dinamizm
kazandırmamış. Cılız sanayi,
özelliklel997krizinden
sonra bir şey üretmez olmuş.
başmda çevirme yapıp rüşvet alıyor.
Köşe başlannı mafyalar tutmuş. Piyasa
ekonomisi adı altında, gücü gücüne
yetene sistemi çalışıyor.
Okullar dökülüyor, çoğunun cam-
penceresi kınk. Üniversitenin kapısma
asılı tek bir ilan var.
O da ünlü spekülatör Soros'a ait.
Soros Vakü, burs vereceği başanlı
ögrenciler anyor. 10-12 saate çıkan
elektrik kesintileri, halkı canından
JLJ sid düzeninyerineyeni bir düzen
kurulmayınca kaos doğmuş. En
kötüsü, umutlann tükenmesi. '
GünümüzdekiArnavutluk,
ürettiğinden çok dahafazlasını
tüketiyor, günü'nügün edipyaşayıp
gidiyor. Nereye kadar ve nereye
doğru, belli değil. '•
Arnavutluk KAOS'u yaşıyor.
lşkodra'daki Ebubekir Camii'nin
ve Tiran'daki kimi camilerin
çevresinde tek tük Arap giysili
kişilere rastlanıyor. Camilere daha
çok yaşlılar gidiyor. Bir de
yeniyetme gençler. Cami, kimi "'
çabalara karşuı, bir toplumsal
çekim merkezine dönüşmemiş.
3) Slvll toplum öraütler»:
2) CemaatçlHte
Hayat boşluk kabul etmiyor, kendi
bildiği yolda akıp gidiyor. Demokratik
düzenin sağlayamadığı kamusal
işlevleri yerine getirmek üzere,
cemaatler hareketleniyor. ^
Katolüder, Müslümanlar önce
dinsel yapıtlannı yapmışlar; şimdi
mallann^pğu dışandan. -,,.».
geliyor. Üretmeyen
Arnavutluk, yabancı mallan
tüketerek günü kurtarmaya
çalışıyor. Bu durum, biraz
kaba olacak, ama "Aynuu
yok içmeye, tahürevan ile
gider tuvalete" atasözünü
anımsatıyor. Yabancı
kaynaklar, ülkenin belli başh
iki girdisinin uyuşturucu
ticareti ve yurtdışında çalışan
Arnavutlann ülkeye
gönderdikleri paralar
olduğunu belirtiyor.
Uyuşturucu ticareti
konusunda benim gibi
gariban bir turistin
söyleyecek sözü olamaz.
Yurtdışındaki Arnavutlardan
gelen paralann önemi,
Fskender Bey Meydam'nı
dolduran "ayakb döviz
bürolarrndan belli.
Ekonominin üretkenliği,
kapitalizme geçışin sorunlan
vb. kuşkusuz tartışılabilir.
Yamnda ve karşısında görüşler öne
sürülebilir. Esas kötü olan, umutlann
tükenmesi... Toplum siyasal planda
ikiye bölünmüş, birinin ak dediğine
öteki kara diyor. Vahim olan şu: 97
ayaklanmasmda halkın askeri depolan
basarak ele geçirdiği silahlann ancak
yüzde 15'i geri dönmüş. Halkın elinde
kalan yüz binlerce silah bir gün, bir
şekilde biriJerine karşı ateşlenir mi?
Bunu düşünmek bile insani ürkütüyor.
Kamu düzeni çökmüş. Polis, köşe
Ozeüeştirmder, kimOerimn kfcfe ettiği gibi, ekonoaıiye bir
ımizm kazarKfarmam^. Ancak ûrctmeyen ArnavurJuk,
yabancı mallan tüketerek gönfi kurtarmaya çalışryor.
Ülkenin belli başh iki girdisinden söz edilryor: L*>ıjşrurucu ticareti w>TirtdışındaçaltîanArnavutiann
yolladıgı paralar. Bu paralann önemi Iskender Be> Meydanı'ndaki "ayakfa döviz bürobnndan" bdiL
afyacenneti
W$Mm!im^-->i-::v. .f4MBNM
bezdiriyor. Öte yandan, sistem
işlemediği için herkes kaçak elektrik
kullanıyor, devlet çözüm üretmediği
için herkesten aynı parayı istiyor.
Belediyeler çok kötü durumda.
Kentlerin ana caddelerinde oluşan çöp
dağlan her geçen gün büyüyor.
Kanalızasyon, mahallenin
içinden akıyor.
Delik deşik yollar, yağmurda çamurda
bir felaket oluyor.
Kamu düzeni tek kelime ile çökmüş.
toplumsal düzenlerini kurmaya
çalışıyorlar. Ortodokslar arkadan
yetişmeye çalışıyor bu iki cemaate.
Arnavutlar geleneksel olarak laik bir
halk, bağnazlık yok görünürde. Ancak
bu cemaatçilik nereye kadar gider, belli
olmaz. Katolik kilisesinin Italya ile iç
içeliği katedralin önünde duran ve
Hıristiyan dinsel cemaatlerin
amblemlerini taşıyan onlarca
arabadan belli. Müslümanlar camilerini
açmışlar, olağan ibadet sürüyor.
Çok sayıda Avrupalı sivil toplum
örgütü ortalıkta dolaşıp duruyor.
Bunlann bir bölümü açıkça
misyonerlik yapıyor, kendi cemaatini -c
güçlendirmeye çalışıyor. Bir
bölümünün de yabancı çıkarlar
doğrultusunda çalıştığı tahmin
edilebilir. Hastaneler, okullar, f
' •<-•
ilkyardım kuruluşlan büyük ölçüde
yabancı hayır kurumlannın etkisinde,
denetiminde. Çökmüş kamu düzenini
yabancı sivil toplum kuruluşlan
kendilerine göre doldurmaya
çalışıyorlar.
4) Komşuları ile
illgkller:
Arnavutluk dış ticaretinin
yüzde 50'si Italya'nın, yüzde
20'si Yunanistan'ın
denetiminde. Geri kalan yüzde
30, on kadar ülke arasında
bölünüyor. Türkiye bu
ülkelerden biri.
Çoğrafî yakınhğı Italya'ya ve
Yunanistan'a avantaj sağlıyor.
Türkiye bu engelleri aşabilir.
Ancak sınırlı piyasa,
büyük işadamlanna
çekici gelmemiş baştan beri.
Türkiye bunu da düşünmeli.
Bu kadar olumsuzluktan
sonra, biraz da madalyonun
öteki yüzüne bakalım.
Arnavutlar b^ylu boslu, yap,jJı,
— gösterişli, yakışıklı insanlar.
Türkiye sevgısi pek çok •.,
Arnavut' un gönlünde yer
etmiş. Laik, demokrarüc
Türkiye modeli, pek çok
Arnavut aydına yol göstermeye
devam ediyor. Türkiye'yi
izliyorlar. TC'nin başanlan,
geçmişte olduğu gibi, onlann
da önünü açabilir. öte yandan,
güzel bir ülke Arnavutluk.
Deniz kıyılan ile dağlan,
gölleri ile güzel bir ülke.
insanlar sıcak kanlı. Bir turizm
cenneti olabilir. Amavutluk, bu
hedefe kolayca ulaşabihr ve
bu yolla iki yakasını bir araya
getirebilir. Ne var ki kamu
otoritesinin yetersizliği, can
güvensizlıği tehlikesi turizmi
baltalıyor. Türkiye ile
Arnavutluk arasındaki dostluk
ilişkilerini geliştirsek ne iyi
olur. Balkanlar'daki bu kardeş
halkın iyiliği, Türkiye'nin
iyiliğidir. Ancak işin başında
olduğumuzu bilmek
zorundayız. Kitapçılarda tek bir Türkçe
kitaba rastlayamadun. Tiran
Üniversitesi'nde "TürkDfli" kürsüsü
yeni faaliyete geçmiş. Kültürel ilişkiler
suıırlı. Yani daha yapacak çok şey var.
Kıssadan hisse: Kamu düzeninin
önemini küçümseyenleri, en başta bizim
liboşlan Arnavutluk'a yollamah.
Piyasanın yarattığı mucizeyi, "sefiüeti"
gözleriyle görmeleri için...
BİTTÎ
BÜLENT DİKMENER HABER
ÖDÜLÜ YARIŞMASI
Ga^etecı Bölent Dikmener'ın anısını yaşatmak ve Turk gazetecılığıne olan
katkılannı manevı vönden sürdûrmeyı sağlamak amacıyla. adına 1980 yıün-
da konulan "Haber Ödilfi" 2000-2001 donemınde de sürdürülmektedff.
Odül koşullan şöyledtr
I. Ödüle her Türk gazetecı aday olabıJır
2 Adaylık, gazetecının kendi ya da Ödiıl Komitesı üyelennin önensi ile ger-
çekleşır
3 Odule aday göstenlecek haberlenn I Nısan 2000 ıle 31 Marl 2001 tanhlen arasrnda gûnlük ga-
zeteler ya da surelı yayınlardan bınnde yayımlanmış olması gereklıdır.
4. ödûle aday olabılmek için mtelıkien 3. maddede belırtılen haberlenn yayımlandığı gazete ya da
surelı yayınlann bir sayısınm 12 Nısan 2001 gunu akşamıoa kadar BöJent DiiaDener Haber Ödilfi
PK: 246/lstanbıl adresıne taahhütlü olarak ulaştınlması zorunludur.
5 Ödûila-
a) Haber Ödülu, • - - . •'
b) Jûn Özel Ödülu,
olarak belırlenmıştır ,
Kazananlara, ödülü sımgeleyen bırer plaket ıle özel annağanlar venlecektır
Ödül Komitesi: Müfıt Alaçalı, Yalçın Bayer, Fıkret Dağlıoglu. Orhan Ermç, Yalçuı Eryalçın, Do-
ğao Katırcıoğlu, Ergın Koouksever, Turgay Okajto. Erkan Özmen, Denız Som, Yümaz Tunçkol, Ul-
vı Yanardağ Aramızdan aynlanlar Orhan Apaydın (1926-1986), Etem Ütük (1925-1989), Ayhu
Btşoğlu (1928-1993), Kayhan Edip Sakar>a '(1948-1994), Soner Girgiıı (1937-1995), Çetia (h-
bayrak (1939-1995), Erhan Akyıldız (1947-1998), Oktaj' Knrtböke (1936-1999)
Kalbinizi koru>Tinuz. TURK KALP VAKFI
Muayene ve kontrol ıçın 19 Mayıs Cd. No. 8 ŞŞMİSTANBUL Tei: (0212)2120707^^
ANKARA 8. ASLÎYE HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN
1999/346 Esas
Dayacılar Münir Konak, Rüveyda Konak. Baturay Konak, Sıbel Konak ve Safıye Çenba-
şı vekilı tarafından, davalılar Sadık Gençer, Abdurrahman Koçer ve Ray Sıgorta A Ş. aley-
hine açılan taznunat davasının yapılan duruşmasuıda verilen ara karan gereğınce;
DavaJılardan Abdurrahman Koçer adına çıkartılan tebhgatın bıla ıkînalen ıade edılmış,
zabıta tahkıkatından da adresı meçhul kaldığuıdan dava dılekçesının ve duruşma gününün
üanen teblığıne karar venlmış olup bu dava ile ılgıü ıbraz etmek ıstedığınız belgelen duruş-
mamn bırakıldığı 4 4 2001 günü saat: 9 40'a kadar gondennenız veya duruşmaya getınne-
niz gereknğı, duruşmaya gelmedığınız veya bir vekıl tarafından kendınızı temsıl ettırmedı-
ğınız takdırde HUMK'nun 213 ve 377 maddesı gereğınce yargılamaya yokluğunuzda de-
vam edıp hükûm venleceğı dava dılekçesı ve duruşma günü yenne kaım olmak üzere ilanen
duyurulur. 8.2.2001 Basın 9455
ANKARA ASLtYE 2. HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN
EsasNo 1999/493
Davacı Nıhat Ata vekilı tarafından davalılar Hazıne, Ayşe ve dahilı davalı Alı oğlu Meh-
met aleyfalenne açılan tapu ıptalı tescıl davasında,
DavaJılardan Ayşe ıle Alı oğlu Mehmet'ın adreslen tespıt edılemedığmden yenıleme di-
lekçesı duruşma gün ve saatının kendilenne ilanen teblığıne karar venlmiş olmakla;
Bıluıen en son adreslen Bogazıçı Fahn Korutüık Mah 1 Cad. No 125 Mamak / Ankara
olan davalı Hacı Süleyman kızı Ayşe ile Fahn Korutürk Mah. 1 Cad No 152 Natoyohı -
Mamak / Ankara olan dahilı davalı AIı oğlu Mehmet'm mahkememızde duruşmanın bırakıl-
dığı 27 3.2001 günü saat 10 15'te bızzat hazır bulunmalan veya kendılennı bir vekılle tem-
sıl ettmnelen, aksı takdırde yargılamaya yokluklannda devam olunup karar venleceğı hu-
suslan davetıye teblığı yerine geçerlı olmak üzere ilanen teblığ olunur. 2 2.2001.
Basın: 9645
ANKARA 25. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
İLANEN TEBLİGAT
Dosya No- 2000/660
Davalı Rıfat Erdoğan
Güneş Sıg AŞ vekilı tarafından Rıfat Erdoğan aleyhıne
açılan rucüen taznunat davasının duruşmasında, davalıya
PTT aracüığıyla tebhgat yapılamadığmdan, zabıta araşünna-
sından da adresınız tespıt edılemedığmden ilanen duruşma
günü ve dava dılekçesının teblığıne karar venlmışnr tlk ıtı-
razlannız ıle bırlıkte esas dava hakkındakı ce\ aplannız ve
varsa karşı delıllennızı dava dılekçesının teblığ tanhmden
itibaren 10 gün içinde mahkeme kalemıne bıldırmek ve bir
suretını davacıya teblığ etürmek zorunda bulunduğunuz,
14 3.2001 duruşma günü saat 09 15'te de Mahkememızde
hazır bulunmadığınız takdırde yargılamaya yokluğunuzda
devam edıleceğı. ışbu ılanın gazetede yayın tanhmden ıtıba-
ren 7 gün sonra tarafımza tebhğ edılmış sayılacağı, Teblıgat
Kanunu ve HUMK'nın 195,213 ve 377 maddelen gereğın-
ce üanen tebliğ olunur Basın: 9215
BAKIRKÖY 2. ASIİYE HUKUK
HÂKİMLİĞÎ'NDEN
Esas No: 2000/127 Karar No- 2000/772
Davacı Elıf Dıkmen tarafindan davalı Gokhan Dıkmen
aleyhıne açılan boşanma davasmın yapılan duruşması so-
nunda. Mahkememızın 30.11.2000 tanh ve aynı sayılı ka-
ran gereğınce, Kastamonu, Inebolu ılçesı Dibek Köyü C.
0029, Kütük: 0039'da nüfusa kayıtlı Ahmet ve Şer-
mın'den olma 16.2.1980 doğumlu Elıf Dıkmen ıle Karnil
ve Meral'den olma 9.5.1979 doğumlu Gokhan Dikmen'ın
MK'run 134. maddesı gereğınce boşanmalanna, harç pe-
şın alındıgından aynca harç alınmasına yer olmadığına,
davacı tedbır nafakası ıstemedığmden bu konuda karar
venlmesıne yer olmadığına, davacı tarafından yapılan
toplam 39.450.000 TL yargılama gıdenmn davahdan alı-
mp davacıya verılmesıne daır Yargıtay yolu açık olmak
üzere davacuun yüzünde, davalının yokluğunda mahke-
memızden venlen ışbu hüküm özetınıri adresı meçhul bu-
lunan davalı Gokhan Dıkmen'e teblığı yenne kaım olmak
üzere ılan olunur. Basın: 9177
SARIOĞLAN ASLİYE HUKUK
MAHKEMESÎ'NDEN
EsasNo: 1999/202
Davacı Mehmet Bozkurt ve arkadaşlan ıle davalılar
Mal Müdürlüğu ve dığerlerinın aralannda mahieme-
nıizde gorülmekte olan tescil davasının venlen ara kara-
n gereğmce:
Kayseri ili, Sanoğlan ilçesı, KaJe köyü nüfusuna ka-
yıtlı davalılar 1934 dofumlu Ali Tuğsat ile Mehmet oğ-
lu 1950 doğumlu Hasan Taşktn'a yapılan teblıgatlann
bilaikmal döndüğü. zabıta araştırmasında da adresleri-
nin tespit edılemediği anlaşıldığından, adı geçen davaJı-
lann, duruşma günü olan 19.04.2001 tarih günü saat
09.45'te mahkememizde hazu" bulunmalan veya kendi-
lerini bir vekılle temsil etrırmeleri, aksı takdırde yargıla-
maya yokluklannda devam edıleceği ve hüküm kurula-
cağı, duruşma günü ve dava dılekçesı yerine kaim olmak
üzere ilanen tebliğ olunur. Basın 9196